14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 527 EKİM 2019 PAZAR OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Suriye Merkezi Devleti’ne ve Rusya’ya bırakılmıştır. Burada açıkça yeni bir güvenli bölge kuruluyor, bu bölgede Türkiye, Suriye, Rusya aktif rol alıyor ve bu bölgeyi askeri açıdan denetleme olanağını elde ediyor. 4. TürkiyeRusya siyasi mutabakatı, bölgede ABD’nin varlığını büyük ölçüde zedelemiştir. ABD’nin etkili gazetesi Wall Street Journal (WSJ), kazananın Putin, Erdoğan ve Esad olduğunu, Alman Die Zeit de “anlaşmanın büyük mağlubunun Kürtler” olduğunu belirtti. 5. Yıllardır Suriye’de özerk bir Kürt oluşumunu gerçekleştirmeye çalışan emperyal güç, ABD’nin geriye çekilmesi, ayrılıkçı Kürt oluşumları için bir ders olmalıdır. Bu ders yüzyıllardır tekrarlanan bir kuralı tekrar güncelliyor. “Emperyalist devletlerin temel hedefleri kendi çıkarlarıdır.” 6. Dün yaptığı açıklamada Trump, “Petrolü güven altına almak için PYD/ PKK unsurları ve ABD askerleri petrolün olduğu bölgeye geçecektir” diyerek, yukarıda belirttiğimiz çıkar politikasını bir kez daha ifade etmiş oluyor. 7. Diğer bir önemli nokta şudur: ABD’nin kimine göre 30 bin, kimine göre 60 bin TIR silah teslim ettiği ve yıllardır eğittiği YPG/PYD terör unsurlarının bundan sonra ne yapacağı konusudur. Bu noktada, Rusya’nın YPG’yi koruyucu tavrı da gözden kaçırılmamalıdır. 8. AKP’nin öteden beri izlediği “siyasal İslam” politikaları ve “ümmetçi yaklaşım” gerçekte duvara toslamış bulunuyor. AKP’nin savunduğu Filistin dahil Arap Birliği ülkeleri Türkiye’nin Suriye harekâtına karşı çıktı. Bu durum Birinci Dünya Savaşı’ndaki pozisyonu anımsatıyor. O sırada İngiltere’nin yönlendirmesiyle Türkiye’ye karşı çıkan Araplar şimdi ABD’nin yönlendirmesiyle Erdoğan’a karşı çıkıyorlar. Bu durum kuşkusuz Erdoğan için acı ve hüzünlü bir sonuçtur. Nitekim Erdoğan, Araplara karşı öfkesini “Hepiniz bir araya gelseniz bir Türkiye etmezsiniz” diye açıkladı. Bu durumda Erdoğan’ın, Milli Mücadele’yi gerçekleştiren Atatürk’ten öğrenmesi gereken çok şey var. 9. Trump’ın Erdoğan’a gönderdiği mektup diplomatik bir skandaldır. Mektuptaki tehdit ve şantaj söylemleri kabul edilemez. “Mektubu çöp sepetine attık” sözü diplomasi ve evrensel hukuk kurallarıyla bağdaşmaz. Mektup artık devlet arşivine girmiş bulunuyor ve bu nedenle gerekli yanıt verilmelidir. 10. Bir başka önemli nokta, eski adı ÖSO, yeni adı Suriye Milli Ordusu olan oluşumun durumudur. ÖSO, bilindiği gibi Türkiye tarafından destekleniyor. ÖSO unsurları arasında cihatçılar da var. Kimi kaynaklara göre, Suriye’de 80 ülkeden 42 bin IŞİD mensubu vardır. Soçi Mutabakatı sonrası bunlar ne olacaktır? Cihatçılar nereye gidecektir sorusu son derece önemlidir. 11. Trump’ın “General Mazlum” adını verdiği ve bizzat görüştüğü Suriye’deki PYD/PKK’nin başı Ferhat Abdi Şahin, kırmızı bültenle aranan bir teröristtir. Bu kişinin ABD Devlet Başkanı tarafından muhatap kabul edilmesi ve bir general olarak anılması, çok büyük bir skandaldır. Türkiye bu konuda kesin olarak ödün vermemelidir. Özetlediğimiz bu gelişmeler çerçevesinde, Türkiye geçmişte yaptığı hataları bir kenara koyup bugünün koşullarında yeni, gerçekçi bir politika uygulamalıdır. İlk yapılacak iş, Esad’la doğrudan görüşmelerin başlamasıdır. AKP ‘üye’ peşindeYeni üye kazanmanın yanı sıra mevcut üyeleri de kaybetmemek için formül arıyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerde yaşanan oy yon 874 bin 843 oldu. AKP yönetimi, yeni partilerin kurulmasıyla parti üyeliklerin kaybı ve yeni parti hazırlık den istifalar olabileceğini de larıyla ilgili partinin üye sayısının artırılması yönündeki emine kaplan hesaplayarak yeni bir üyelik yapısı kurulması üzerin talimatı üzerine çalışma ya de duruyor. pan AKP yönetimi, partiye hem yeni üye kazandırmak hem de mev Sembolik aidat önerisi cut üyelerin partiye olan bağlılığı AKP yöneticilerinden alınan bil nı artırmak için formül arıyor. giye göre, üzerinde çalışalan for Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir müllerden birinin çok küçük bir süre önce üye listelerinin güncel miktarda üye aidatı getirilmesi ol lendiğini, ölümler ve diğer neden duğu belirtiliyor. lerle üye sayılarında 290 bin kişi Şu anda üyelerden aidat alınmı lik bir eksilme olduğunu belirte yor. Çok cüzi bir miktar, örneğin rek “İl, ilçe ve belde başkanlarımı 1 TL gibi bir miktar aidat getirile zın yeni üye kayıt işlemlerini ak bilir. Burada maksat para almak satmadan sürdürmeleri önemlidir. değil, üyelerin partiye mensubiyet Partimizin 10 milyonun üzerin hissini güçlendirmek. Eğer böyle de üyesi var” demişti. Erdoğan’ın bir miktar getirilirse, üyeler aidat “10 milyonun üzerinde” vurgu ödemesi için teşkilata gelerek ak suna karşın Yargıtay’ın 1 Tem tini tazeleyecek. Eğer aidatını öde muz 2019 tarihli kayıtlarına göre mezse o zaman orada bir sorun ol AKP’nin son 1 yılda üye sayısı 10 duğunu görerek hemen müdahale milyon 719 bin 234’ten 9 milyon etme şansı olacak. Teşkilatlarımız 931 bin 103’e düştü. Yargıtay’ın aidat ödemesi yapmayan üyelerle bu tarihten 2 ay sonra 6 Eylül iletişime geçecek. Böylece üyele 2019 tarihinde açıkladığı kayıtla rin aidiyet hisleri kuvvetlendirile ra göre ise 56 bin daha üye kay rek kopmalar önlenecek” görüşü beden AKP’nin üye sayısı 9 mil nü dile getirdi. l ANKARA AKP yöneticileri üyelerden sembolik düzeyde aidat alınması formülü üzerinde duruyor. Amaç, partiden kopmaları önlemek için mensubiyet hissini güçlendirmek. iğneli fırça zafer temoçin PARTİ OKULUNDA TÖREN Bahçeli: Feleğin çemberi kırıldı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Barış Pınarı Harekâtı’yla Türkiye’nin hedeflerine ulaştığını, ABD ve Rusya ile sağlanan anlaşmaların stratejik bir başarı, “milli bir uyanışın müjdesi” olduğunu savundu. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’ın mektubunu ABD’ye götüreceği açıklamasına yönelik eleştirilere “Hatıra olarak saklayıp müzeye mi koyacak?” ifadelerini kullandı. Devlet Bahçeli MHP lideri Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 15. açılış töreninde gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD Başkanı Trump’ın “tehdit dozu yüksek mesajları, çukur ve çürük mektubuyla iki ülke arasındaki ilişkilere önemli ölçüde hasar ve zarar” verdiğini belirten Bahçeli, Trump’ın “kod adı Mazlum asıl adı canavar olan YPG’li teröristbaşını ülkesine davet ederek amansız ve tedavisi imkânsız bir nefret ve melanet virüsüne yakalandığını” söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Trump’ın “zelil” mektubunu grup toplantısında okuyarak Barış Pınarı Harekâtı’na karşı tesis edilmiş çok aktörlü kara propagandaya resmen payandalık ve kuryelik yaptığını ileri süren Bahçeli, Türkiye’nin terörü sınır hattından söküp attığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden Bahçeli, hükümetle övündüğünü, TSK ve diplomatlardan iftihar ettiğini belirterek 1945’ten bugüne kadar siyasi, diplomatik ve ekonomik sıkışma yaşayan Türkiye’nin sonunda “feleğin çemberini kırdığını” ileri sürdü. ‘Müzeye mi koyacak?’ Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, mektuptan dolayı Trump’ı kınadı. Erdoğan’ın mektubu ABD’ye götüreceği açıklamasının ana muhalefet tarafından eleştirildiğinin anımsatılması üzerine Bahçeli, “Ne yapsın yani Sayın Cumhurbaşkanı, böyle bize yakışmayacak üslupla kaleme alınmış bir mektubu, hatıra olarak saklayıp, müzeye mi koyacak? İade etmesi en doğru yoldur” dedi. Bahçeli, harekâta ilişkin eleştirileri “sıfır atık” olarak nitelendirdi. l ANKARA/Cumhuriyet Fenerbahçe Olağan Divan Kurulu Toplantısı’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu karşıladı. ABD, sözünde durmamış Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında varılan mutabakat kapsamında YPG’lilerin çıkarılacağını söyleyen ABD’nin sözünde durmadığını açıkladı. Erdoğan, dün Fenerbahçe Spor Kulübü ekim ayı Olağan Divan Kurulu Toplantısı’na katıldı. Erdoğan, toplantı öncesi Faruk Ilgaz Tesisleri önünde yurttaşlarla bir süre sohbet etti. Burada bulunan bir kadın yurttaş Erdoğan’a seslenerek “Cumhurbaşkanım EYT çıkar mı” diye sordu. Erdoğan, “Yani 40 yaşında emekli mi olalım, 40 yaşında, 50 yaşında emeklilik mi olur” diye konuştu. Kadının, “Sağlığımız bozuluyor nasıl yapacağız?” demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlığı bozuk olanlar zaten primlerini ödemişse zaten emekli olur” yanıtını verdi. Ardından Fenerbahçe Spor Kulübü Ekim ayı Olağan Divan Kurulu Toplantısı’na katılan Erdoğan, “Biz gerekirse Tel Abyad ile Resulayn arasında mültecilerin yaşayacağı konutları, sosyal donatı alanlarını yapacağız ve dünyaya da bunu ispat ederek göstereceğiz ve ‘İşte Türk milleti budur görün’ diyeceğiz. Terör örgütü 30 kilometrelik hattın içinden ya da dışından saldırılarını sürdürürse, gereğini yapacağız. Projelere destek verilmezse sınırlarımızı açmaktan başka çaremiz kalmaz. Açarız sınırları yürüsünler Avrupa’ya” dedi. ABD’yi eleştiren Erdoğan, “ABD, ‘YPG’yi temizledik’ dedi ama temizlenmemiş. 120 saatin sonunda bize terörden temizlediklerine yönelik yazı gönderdiler ama temizleyememişler. Şimdi Rusya ile de anlaşma yaptık. 150 saat sonunda burası teröristlerden temizlenmezse ondan sonra bu işi biz ele alacağız ve bütün temizliği biz yapacağız. Türkiye terör örgütünü ezip geçecek güce sahiptir. Şimdi ‘Size silah vermeyeceğiz’ dediler, vermeyin kötü komşu bizi mal sahibi yaptı” dedi. l İç Politika KKTC’den MHP liderine tepki: Faşizan dil ve üslup KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yönelik, “Kıbrıs Türklüğüne ihanet ettiğini kanıtlamıştır” sözlerine tepki gösterdi. Burcu yazılı açıklamada “Saldırmadığı ülke ve kişi kalmamış ve bir bölümünde de çok çirkin bir şekilde Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’yı da faşizan bir dil ve üslupla hedef almıştır” dedi. Akıncı’nın “1974’te biz adına Barış Harekâtı desek de bu bir savaştı şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır” sözleri tepki çekmişti. Tatar’dan selam KKTC Başbakanı Ersin Tatar da dün katıldığı etkinlikte Türk milletinin birçok fedakârlıkla bugünlere geldiğini, Kıbrıs Türk halkının huzur ve barış içinde olmasında bu fedakârlıkların önemli olduğunu belirtti. Tatar, konuşmasını asker selamı yaparak bitirdi. l Haber Merkezi ‘Meclis, Saray’ın vesayeti altında’ HDP Eş Genel Sezai Temelli Başkanı Sezai Temelli, dün HDP Kars İl Örgütü’nün kongresine katıldı. Burada bazı HDP’li belediyelere kay yım atanmasına tepki göste ren Temelli, kayyım atama larına karşı 3 gün boyunca TBMM çalışmalarına katılma ma kararlarını anımsatı. Te melli, “Meclis asli görevleri ni yerine getiremez hale gel miş, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak yerine, onların so runlarını çözmek yerine adeta Saray’ın vesayeti altında, Saray’ın ihtiyaçlarını gideren bir kurum haline dönüşmüş. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bunu kabul etmediğimizi de defalarca dile getirdik. 3 gündür Meclis’te konuşulanlara dönüp bakın hayretler içerisinde kalırsınız. Nefret suçu bizatihi Meclis Başkanvekili tarafından işlenmiştir. O kürsüden nefret suçu işlenebiliyor. Adeta bir beddua seansı yapmışlar” dedi. l İç Politika TBB Başkan Yardımcısı Özbek: Çözüm Atatürk’ün vasiyetinde Özbek, dış politikadaki sıkıntılardan kurtulmak için Atatürk’ün talimatlarını hatırlattı: Emperyalistlerin ardına düşmeyin, Rusya’yla bozuşmayın, Arapların içişlerine karışmayın. BARIŞ DOSTER Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek, Türkiye’nin, Cumhuriyetin kuruluş kodları olan ulus devlet, üniter devlet, hukuk meşruiyeti ve çağdaş demokrasiyi temel alarak ilerlemesinin, dış politikadaki sıkıntıları çözecek tek formül olduğunu söyledi. Hukukçuların, hukuk dili kullanması gerektiğini vurgulayan Özbek, “Hukukçular ve barolar için hukuk dili evrensel bir dildir. Bu dille birçok sorun kolay anlaşılır ve çözülür” dedi. Özbek’le yargının sorunlarını ve Türkiye’nin dış politikasını konuştuk. n Yeni bir yargı paketi de gündemdeyken, siz adli yıl açılış törenine katılmadınız. Gerekçeniz neydi? Geleneksel olarak eylül ayında yapılan adli yıl açılış törenlerinin ev sahibi Yargıtay’dır. Açılış törenleri Yargıtay’da yapılır. Bu, doğru bir gelenektir. 2019 yılı adli yıl açılış töreni, bu geleneğin dışında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki kongre merkezinde yapıldı. Davet sahibi yine Yargıtay idi. Fakat açılış, Yargıtay’ın mekânında değildi. Hukukçuların sık kullandığı doğru bir tabir vardır: Usul, esastan önce gelir. Yani, şekil bazen içerikten daha önemlidir. Bu anlamda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra bütün yürütme gücünü elinde toplayan Cumhurbaşkanıyla özdeşleşmiş, yürütmenin başını simgeleyen bir mekânda yapılmış olması, şekil ve usul bakımından adli yıl açılışını sorunlu hale getirmişti. Yargının, yürütmenin etki alanı dışında olması kadar, şekil ve usul açısından da bunu destekleyecek ayrı bir mekânda yapılması zorunluydu. Mekân bu tarif ettiğim özelliklere uymadığı için açılış törenine katılmadım. Benim hem bireysel hem kurumsal anlamda meslektaşlarıma ve üyemiz olan barolara karşı hesap verme sorumluluğum var. n Halk, siyasetin hukuka müdahale ettiğini düşünüyor. Bu ortamda, hukukçular ne yapmalı? Hukukçular, hukuk dili kullanmalıdır. İktidarla özdeşleşen bir dil kullanmaktan, tutum almaktan kaçınmalıdır. Hukukçular, kolluk dili de kullanmamalıdır. Hukukçuların, hukuk meslek örgütlerinin yetkililerinin, yürütmeyle paralel bir dil kullanmaları halinde, hukuk kurumları tartışma konusu olur. Kamuoyunda kendilerine duyulan güven örselenir. Saygınlıkları sorgulanır. Atatürk’ün pusulası n Tarihe ve diplomasiye olan ilginiz biliniyor. Türkiye’nin dış politikasını nasıl görüyorsunuz? 2015 yılı kasım ayında Rus uçağı düşürüldü. İlk günlerin heyecanı içinde devletin tepe noktalarında uçağı düşürme emrini kimin verdiğine dair tuhaf bir rekabet yaşandı. Fakat Rusya’nın tavrı, ekonomik ve siyasi yaptırımları sonrasında bu kez, Anadolu tabiriyle, “bitli yorganı üzerine alan çıkmadı.” Suçu, birbirlerinin üzerine attılar. Sonunda da FETÖ’ye havale ettiler. Devleti yönetenlerde yeterli tarih bilinci olsaydı, Cumhuriyetin titizlikle koruduğu devlet hafızası kapı dışarı edilmeseydi, Türkiye’yi sıkıntıya sokmayacak bir tutum içinde olurlardı. Türkiye, elbette ulusal güvenliğini esas almalıdır, ama komşularına da kuşku değil, güven vermelidir. Bu kapsamda, Atatürk’ün Türk dışişlerine verdiği 3 maddelik talimat çok önemlidir. Bu aynı zamanda bir vasiyettir. Türk dış politikasının değişmez siyasal pusulası, moda deyimle navigasyon cihazıdır. Bu talimatlar göz ardı edildiğinden Türkiye çok ağır bir maliyete katlanmıştır. Bu maddeler şunlardır: Birincisi, emperyalist ülkelerin ardına düşmeyin, kuyruğuna takılmayın. İkincisi, Rusya’yla bozuşmayın. Üçüncüsü, sakın ola ki Arapların içişlerine karışmayın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear