23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 719 EKİM 2019 CUMARTESİ Coşkun Özdemir, bilim süzgecinden geçmiş aydınlanmacı kimliği ile en çok emperyal güç tuzaklarına düşen, dertlerini dert edindiklerinin dağınıklığına üzülüyor.. Ötekilerin haksavaşçısı Örgütçü, girişken, aktivist tavırlarıyla öznesi olduğu olayların tanıklıkları bir yanda, örgütlere, bireylere dokunan katkıları öte yanda.. Sınırsız hizmet sunumunda yorulmak yok.. Çapa nöroloji bölümünün duvarlarının dili olsa da sınırsız, özverili, insan sağlığı bilime katkı hizmetlerin şöyle bir geçişi sunulabilse. Cumhuriyet gazetesine ve onun değerlerine sınırsız saygı duyuyor ya.. Nadir Nadi, İlhan Selçuk dostluklarının bir sonucu, Cumhuriyet yazarlarını kucaklayan çarşamba toplantıları, gazete içinde ve dışında sayısız toplumsal etkinlikte paylaşılmışlıklar.. Coşkun Özdemir, yaşamın her alanına dönük, tükenmez bir enerji, toplumsal sorumlulukla, ulusal ve uluslararası ölçeklerde bilim, beyin uzmanlığı süzgecinden geçirilmiş, aydınlanmacı kimliğinden ödün vermeden sorgulamalarında sansürsüz değerlendirmeleriyle ünlü.. Olması gerektiğini düşündüğü her yerde, katıldığı etkinliklerde, inandığı değerlerle çelişmeden, siyasal, çıkarlar hesabı olmadan konuşabilme lüksünü kullanıyor. Doğal olarak da, korunacak çıkarları, konumları olanlar için, tepki uyandıracak değerlendirmelerini de sakınmadan paylaşıyor.. Gerçek bir Cumhuriyetçi, Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini içtenlikli benimsemiş, ilerici, devrimci kimliğiyle yaptığını belirttiği sorgulamalarda, gün gün öne çıkan tanıklıkların, öncelik verilen değerlendirmelerin, yapılacak işlerin, sorumlulukların değişimleri de kaçınılmaz oluyor.. Coşkun Özdemir, Cumhuriyetin ilk 15 yılı ve son 15yılının birbirine zıt gelişmelerin çok hızlı bir şekilde yaşandığı dönemler olmasının kaygısını paylaşıyor. 40’lar, 50’ler, 60’lar, 70’lerin çarpıcı gelişmelerinin de tanığı olarak, öznesi olduğu olayları da örgütçü, girişken, aktivist tavrı nedeniyle de gözlemlerini, ulaşabildiği kadarı ile herkesle paylaşmak istiyor. Üç kuşaktan tanıklar Cumhuriyet söyleşilerine başlamamda esin kaynağı, arka arkaya gelen etkinliklerden söze girmek isterim. 68 kuşağına ilişkin belgesellerin ilk tetikleyiciler olduklarını itiraf etmeliyim. 68’lilerin “büyüklerimize saygı doğum günü partisinde” siyasal, toplumsal geçmişleriyle birbirlerine çok da benzemezlerin, “Sevim BelliCoşkun ÖzdemirMoris Gabbay”ın aynı pastayı üfleyen fotoğraf karelerinde buluşturma eyleminde, kuşağın manevi organizatörü Nigar Sancak’ın, “Bizden, yakın yaşlardan” yaklaşımı olabileceğini önceden düşünmüş olsam da, 68 kuşağının çok dağınık renklerinden çok yoğun katılımcının, sevgi yumağı halinde üçüne birden sıkı sıkı sarılmaları, üçlünün aralarındaki sıcak iletişimden etkilendim. Ortak toplumsal gelişmelere tanıklıklar, paylaşımlar, sandığımızdan çok daha etkin izler bırakmış olmalı. Şaşırtıcı boyutlarda Sevim Belli söyleşisinin anılarının, Meriç Velidedeoğlu’nu etkilediğini kendisinden duyduktan sonra, Velidedeoğlu söyleşisinin ardından Alp Selek’in, çok saygı duyduğu hukukçu babasının Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ile yakın sınıf arkadaşı olduğunun altını çizmesi hafife alınacak bir gerçeklik değil. Coşkun Özdemir’in eğitimci anne ve babası ile gurur duyarak Urfa Harran anıları ile başlayan hatıralarında Cumhuriyetin Atatürk devrimciliği, laik Cumhuriyetin izlerini atlayabilir miyiz? Coşkun Özdemir’in diğerleri gibi yer darlığı ile sınırlı tadımlık anılar özetinde de, laik Cumhuriyet, Atatürk devrimciliği, eğitim seferberliği, birliğinin dönemin genç kuşaklarının kimliklerinin oluşumundaki etkilerini küçümseyebilir miyiz? Coşkun Hoca’nın çiçeği burnunda doçentlik yıllarıyla çakışan, 68 kuşağının üniversite reformu odaklı gündemi bir boyutu ile hocanın özel bilimsel yaşamı, toplumsal sorumlulukları önceliklerine de taşınmış. Gönüllü desteklediği öğrenci gençliğin reform çalışmalarının yanında olmak, dönemin Türk Tabipleri Birliği Başkanı Erdal Atabek de içinde, doğrudan yaptıkları güçlü destek, Coşkun Özdemir’i meslek örgütü çatısı altında çalışmalara da katılmaya yönlendirmiş. İstanbul Tabip Odası Başkanlığı’na seçilmesi öyküsünü ise solun örgütlü birleşme kültürünün bir defosu olarak gülümseyerek anımsıyor. Gocunmadan, “Sol siyasal yelpazedeki arkadaşlar aralarında ortak başkan çıkaracak ölçekte anlaşamayın Cumhuriyet’e katkı etkinliklerinde. Okura, gazetenin her köşesinden kapmaca sunulmuş yazılar. Yetmez, gazetede çalışmış bireylerin sorunlarına uzanmış dokunuşlar.. Cumhuriyet kızlarının topuna birden Dünyü Kadınlar Günü’nde alınmış karanfiller mi istersiniz, sağlık sorun larında sınırsız koşturmacalı destekler mi? Üç kuşaktan tanıklıklar. ca, en zararsız olarak beni seçtiler. Fakülte ve nöroloji bölümünden genç arkadaşım Gencay Gürsoy da genel sekreter oldu” diye gülümseyerek anlatıyor. Yeri geldiği için ikisinin birden ortak bir başka renkli anılarını paylaşıyoruz. 197879 Filistin Kurtuluş Örgütü, Arafat’ın dünya ölçeğinde popüler yükseliş yılları. Çok sayıda dönemin sol yelpazesinden, farklı bilim dallarından marka isimleri ile birlikte, Arafat’ın davetlisi olarak yapılan etkinlik unutulamamış. Filistin Beyrut’a egemen, savaşa rağmen ciddi bir altyapı çalışmaları, yatırımları gündemde. Seferberlik halinde Filistin halkının eğitim, bilinçlenmesi, aynı zamanda insan gibi kültürel yaşam koşullarına geçişinde yok yok. Bugünün koşulları, Hamas üzerinden de Filistin halkına yaşatılanlarla kıyaslandığında yürekler burkuluyor.. Doktorların örgütlülüğünde 12 Eylül sürecinde yaşatılanlara birkaç cümlelik yer kalıyor. TTB Başkanı Atabek ve yönetim kurulu üyeleri doğrudan tutuklanırken, İstanbul şubesi başkanı Coşkun Özdemir ve sekreteri Gencay Gürsoy’a pasaport yasağı, karakola gidip imza vermek ve elbette örgüt ola Kas Hastalıkları savaşımı... rak kapatılma cezası geliyor.. Coşkun Özdemir kimliği ile özdeş leşmiş, uluslararası bilimsel örgütleriyle paralel yürütülmüş kas hastalarına dönük çok başarılı çalışmaları bundan sonraki olası sonuçları çabalarıyla da gözeterek ayrı tutmakta yarar var. Geçmişte çok çıplak Erdoğan liderliğindeki İstanbul Büyükşehir yönetimlerinde, Coşkun Özdemir’in Cumhuriyetçi kimliği bilinçli kas hastalarını da derneği de cezalandırıcı boyutlar kazandı. Ya da daha çıplak bir başka yorumla, kent merkezindeki bina değerleri gözetilerek el konulmasında fırsat, rant aracı yapılmak istendi. Hoca, inatçı savaşım gücü ile elbette uluslararası örgüt dayanışmalarını da sonuna kadar kullanarak eylemlerle kaç kez kamuoyunun karşısına çıktı? Sayamıyorum, ancak kas hastalarının güçlü desteğinde, kamuoyuna yansıyan güçlü eylemlere, ertelemelerle bugünlere kadar gelindi. Şimdilerde hocanın artık onur üyesi olarak çabalarını esirgemeyeceği, yeni yönetim kadrolaşmalarına, elbette İstanbul Büyükşehir Belediyesi katkılarına gereksinim var. Amerika merkezi ağırlıklı uluslararası bilim insanları, örgüt destekleme gücüne ise bir kez daha Coşkun Hoca’nın doğum gününün kutlanması, kitap gelirlerinin derneğe armağa edilmesi çalışmalarında tanıklık ettik. 7 Mayıs buluşmasında kimler yok ki. Cumhuriyetçi kimliği aydınlanma buluşmalarından “Karşıdevrimle Hesaplaşma”, “Urfa’dan Harvard”a anılar kitabı, 90 yaşında, düşünce yapısı, yaşam biçimi, toplumsal ve siyasal olaylar karşısındaki duruşu ile çok genç bir insanın sözünü esirgemeyen gözlemleri ile güncel yaşama uyarlanan, klasik bir tiyatro oyunu tadında.. Gerçek bir Cumhuriyetçi, Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini içtenlikli benimsemiş, ilerici, devrimci bir kişilik. Hâlâ sürprizlere açık beyin bilimcisi süzgecinden geçmiş tanıklıklarının ilgi alanlarında, ötekileştirilmişlerin sorunlarına birebir, toplumsal yaklaşımlarda sınır, dur durak yok.. İthal ideolojilerle Atatürk’ten uzaklaşma Yeni kuşakların Coşkun Özdemir’i savunduğu değerler bütünlüğü içinde biraz daha yakından tanımaları için Cumhuriyet aydınlanmasından uzaklaşmaya yol açan karşıdevrimin nelere yol açtığına ilişkin değerlendirmelerine yer vermek gerek.. Özdemir, 40’lardan başlayarak halkın aydınlanmacı bir eğitim görmesi, birey olması, bilinçlenmesinin önüne konulan engellerle, halka ihanet edildiğini söylüyor. Emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin iğvasına uğramış, yaygın deyimle kendi derdine düşmüş halkın, doğallıkla yanlış seçimler yapabileceğinin nedenlerine sayısız tanıklıklardan örnekler veriyor. Bir de siyasal İslamın oynadığı rolün altını çiziyor. Saptırılmış İslam inancı üzerinden gelişmelere de sayısız örnekler sunuyor. Özellikle 1980’lerde sonra ortaya çıkan liberallerin siyasal İslama verdikleri desteklerin bu ülkenin büyük şansızlığı olduğunu savunuyor. Demokrasinin olmazsa olmaz koşulunun laiklik ve aydınlanma olduğunun altını çizerek, aydınları siyasal İslamı geçerli ve egemen kılma çabalarına karşı durmada cesur olmaya çağırıyor. Cumhuriyet mitingleri, Gezi Direnişi’nin siyasal İslamcı yürüyüşün öncülerini nasıl da ürküttüğünü anımsatıyor. İthal ideolojilerle Atatürk’ten uzaklaşma tuzaklarında, 1961 Anayasası, 63 yasaları ile sol siyasal ve sendikal, düşünce özgürlükleri, demokratik örgütlenmelerdeki büyük kazanımların geri alınması yolunda, 19701980 darbeleri ile alınan yolların da yetmemesiyle, 2002 yılları dönemeç, 1. 2. Silivri sivil darbe süreçlerinin uygulamalarıyla yaşananların birebir tanıklı örnekleriyle bugünlere gelişin nedenlerinde, yanlışlar ve doğruların yüzleştirilmesine örnekli geçişler yapıyor.. Emperyal çıkarlar, siyasal İslam adına yapılanların yanında, sol kesimdeki ayrışmalara, demokrasihukhukuk cephesinin sorunları olarak yaklaşmakla kalmıyor, pek çok örnekli yüzleşmelerini paylaşıyor.. Ahmet Taner Kışlalı anılıyor Eski Kültür Bakanı, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi, gazetemiz yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, katledilişinin 20. yılında Şişli’de anılacak. Şişli Belediyesi ve Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) işbirliğiyle bugün saat 14.00’te Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde düzenlenecek etkinlikte katılımcılar Ahmet Taner Kışlalı’yı dostları ve sevenlerinden dinleyecek. Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in açılış konuşmasını yapacağı etkinliğin moderatörlüğünü eski CHP Ankara Milletvekili ve PM Üyesi Hakkı Süha Okay ve eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran yapacak. İki oturumdan oluşan etkinliğe gazetemiz yazarları Prof. Dr. Örsan K. Öymen, Zülal Kalkandelen, ADAKADEMİ Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. H. Semih Eryıldız, ADD GYK üyesi ve İstanbul Sorumlusu İlhan Gülek, SDD İstanbul Şube Başkanı Yardımcısı Ahmet Akküçük konuşmacı olarak katılacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet ÇANKAYA BELEDİYESİ Cumhuriyet’e onur ödülü Çankaya Belediyesi, Cumhuriyetin 96. yılını, Ankara’da “Cumhuriyet Haftası” adıyla yapılacak bir dizi etkinlik ile kutlayacak. Etkinlik, 25 Ekim Cuma günü saat 19.00’da, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek ödül töreni ile başlayacak. Törende ilk kez “Cumhuriyete Değer Katanlar Ödülü” verilecek. Gazetemiz Cumhuriyet de “Atatürk devrimlerinin ve Cumhuriyetin en büyük destekçisi, basınımızın özgürlük okulu, ülkemizin bağımsızlığı için nice aydını ile bedel ödeyen ve hâlâ azim ve kararlılıkla, kurulduğu gündeki ilke ve değerleriyle mücadelesini sürdürmesinden dolayı” değer görüldü. Ödül alan diğer kişi ve kurumlar şöyle: “CHP’deki görevi ve siyasi yaşama 50 yıllık katkısı, basına, toplumsal hafızaya sağladığı katkı ve mücadele nedeniyle Altan Öymen, ‘Eskişehir’in bir Cumhuriyet kenti olarak inşasına öncü olması, Cumhuriyetçi yönetim anlayışına, üniversite yaşamına, yetiştirdiği binlerce öğrenciye, kültüre ve sanata kattığı değerlerden’ dolayı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, ‘tarihimizin ve Cumhuriyetimizin tarihsel birikiminin araştırılması ve anlaşılmasındaki çalışmalarının, yeni kuşaklara aktarılması ve ülke gençliğinin kendi tarihini sevmesine sağladığı katkılardan’ dolayı Prof. Dr. İlber Ortaylı, ‘Büyük Atatürk’ün kurduğu en değerli kurumlardan Türk Dil Kurumu’nun 12 Eylül darbesi ile içinin boşaltılmasına karşı çok sayıda aydını bir araya getirerek Türkçemize sahip çıkması’ nedeniyle Dil Derneği, ‘Halkın taleplerini korkmadan ve yılmadan savunan ve bundan dolayı yargılanmasına rağmen Cumhuriyete sahip çıkmaktan asla geri adım atmayan duruşu’ dolayısıyla Sözcü gazetesi.” l ANKARA / Cumhuriyet ‘BIRAKANLAR’ AÇIKLANDI Hamidiye’yi bırakan bırakana HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’nı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasının ardından kamu kurumları ve özel şirketler Hamidiye Su ile olan anlaşmalarını bitirmeye devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Arnavutköy Belediyesi’ne, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) AKP Genel Merkezi’ne kadar birçok kurum, kuruluş ve şirket Hamidiye almaktan vazgeçti. İBB Meclisi ekim ayı toplantılarının son oturumu tartışmalı geçti. İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı toplantıda Hamidiye AŞ’den su almayı bırakan kurumları açıkladı. Buna göre Kültür ve Turizm Bakanlığı bardak su alımını bıraktı, damacana su alımını ise sözleşme bitimi olan 31 Aralık 2019 tarihinde bırakacak. Balyalı’nın sıraladığı su alımını bırakan diğer kurumlar şöyle: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Koza Holding, Arnavutköy Belediyesi, TEİAŞ, TÜRGEV, BDDK, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoparkı, AKP Genel Merkezi ve TBMM grubu, Kadir Has Üniversitesi.” AKP yeşili hatırladı AKP’li meclis üyelerinin geçen pazartesi verdiği önerge de meclise geldi. AKP’li üyeler İBB iştiraklerinden KİPTAŞ’ın halka açık müzayedeyle satacağı arazilerin arasında yer alan 19 arazinin 11’inin park, yol, deprem ve toplanma alanı yapılmasını istedi. CHP’li meclis üyeleri teklifin hiçbir kurumdan görüş alınmadan, hukuka aykırı bir şekilde hazırlandığı ve alelacele meclise geldiğini belirterek geri çekilip yeniden hazırlanmasına ilişkin İYİ Parti grubuyla birlikte aykırı teklif verdi. Aykırı teklif AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. CHP’li Balyalı, İBB’nin seçim öncesinden kalan yüklü borçlarını anımsatarak özetle “Bugüne kadar pek çok arsa satışına ve borçlanmaya karşı çıktık. İktidara geldiğimizde zorunluluk nedeniyle arsa satış ve borçlanmalara ‘evet’ demek zorunda kalıyoruz. Sizin yaptığınız şeylerin doğal sonucunu yaşıyoruz. AKP grubu geçmişte nasıl davrandıysa öyle davransın. Dışarıdan aldıkları talimatlarla yönetmeye kalkmasınlar” dedi. Teklif, AKP’lilerin oylarıyla kabul edildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear