23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 20 Ağustos 2018 12 Rejimin temel sorunu Türkiye’ye yerleştirilmekte olan yeni rejim, ge çen hafta birbirini tamamlayan iki deney yaşadı; bir taraftan TL’nin hızla değer kaybıyla su yüzüne çıkan ekonomik bunalım; diğer taraftan da ABD ile ilişkilerin giderek bozulmasına tanık olundu. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York Times (NYT) gazetesine yazdığı yazı ve gazetenin Türkiye demokrasisine ilişkin yorumu önem kazandı. Sorumlu kim? Türkiye ekonomisinin, ateşi kısa aralıklarla düşse de giderek ağırlaşan bir bunalıma sürüklendiği üzerine iç ve dış kamuoyunda bir görüş birliği var. Ancak bunalımın sorumluları ve nedenleri konusunda bir görüş birliği yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan tek sorumlu olarak dış güçleri, şu sırada ABD’yi sayıyor. Ana akım siyaset ise Cumhurbaşkanı’nın ABD’yi suçlamalarını gözü kapalı destekliyor. ABD’nin geçmişte olduğu gibi özellikle de şimdiki başkanının uygulamalarıyla Türkiye’ye karşı giderek yükselen bir düşmanlık beslediği ve bunun bu ülkenin ekonomisine çok büyük zararlar verdiği bir gerçek. Ancak bir başka gerçek daha var; ekonominin bunalıma girmesinin ana nedeni Erdoğan yönetiminin şimdiye dek izlediği politikalardır. Ekonomiyle ilgili hukukun ana kurallarını hiçe sayarcasına bir tutumla yandaş sermaye yaratmak olarak özetlenebilecek olan bu politika devasa inşaat projeleriyle aşırı boyutlara taşınınca ekonominin iç bağlantısını sağlayan telleri koptu; ABD, yaraya tuz bastı. Erdoğan da bir taraftan AB ile yeniden yakınlaşma yolları ararken diğer taraftan da Katar ve Çin’den nakit akışı sağlamaya çalışıyor. Bu yaklaşımlar ekonomiye geçici bir nefes aldırsa da asıl sorun demokraside düğümleniyor. ‘Ey New York Times!’… derken Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceleri Ey New York Times diye düşman ilan ederek yerden yere vurduğu ünlü ABD gazetesine bir yazı yazdı (10 Ağustos). New York Times (NYT), yerli basına da yansıdığı gibi TürkiyeABD ilişkilerinin tarihsel gelişimini özetleyen ve bugünün sorunlarına taşıyan oldukça kapsamlı olan Erdoğan’ın yazısını, bir düzeltme ekleyerek yayımladı. Düzeltmede, Erdoğan’ın yazısında iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihçesi özetlenirken 1962’de yaşanan Jüpiter füzeleri kriziyle ilgili ilk bilgilerin yanlış olduğu açıklanıyordu. Erdoğan’ın yazısı, bu ülkenin basınyayınının yaklaşık yüzde 90’ını oluşturan yandaş basın tarafından göklere çıkarıldı. Ancak aynı yandaş basın NYT’nin yaptığı düzeltmeyi tümüyle görmezlikten geldi. Dahası Cumhurbaşkanı’nın yazısındaki yanlışın nasıl yapıldığı ve bunun sorumluları da sorgulanamıyor. Bütün bunlar, yeni rejimin kimi gerçekleri örtbas ettiğini, açık ve demokratik olmayan niteliğini, üstelik uluslararası ortamda kanıtlıyor. Bu tutumun kaçınılmaz sonucu yozlaşma ve giderek çürümedir. Nitekim NYT Yayın Kurulu aynı gün yayımladığı yorumunda Türkiye’de demokrasinin gerilediğini vurguluyor ve şu can alıcı soruyu soruyordu: Türkiye’deki son gelişmeler şu soruyu yeniden gündeme getirdi: İslami değerler ile demokrasi birlikte yaşayabilir mi? Sonra da bu soruyu demokrasi bağlamında açıyordu: Sadece seçimden ibaret olmayan, eşitlik, basın, ifade ve inanç özgürlükleriyle bütünleşmiş bir demokrasi… NYT küresel sermayenin önemli yol göstericilerinden biridir. Gazetenin Türkiye’deki demokrasinin durumu ile ilgili yorumu bu ülkeye gelebilecek yabancı sermaye açısından önemlidir. Ancak, çok daha önemli olarak, demokrasi bu ülke insanının vazgeçilmezidir; gerçekleştirilmesi de yine bu ülke insanının işidir. NYT sorusunun ne kadar anlamlı ve önemli olduğu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumartesi günü yapılan AKP büyük kongresinde yaptığı konuşma bağlamında değerlendirilmeli ve tartışılmalıdır. Çünkü rejimin temel eksiği demokrasidir. Bayramınızı kutlarım. 20 Ağustos 2018 SAYI: 33920 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:36 04:25 04:53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:11 13:14 17:00 05:58 12:58 16:43 06:23 13:21 17:04 Akşam 20:04 19:47 20:07 Yatsı 21:32 21:13 21:31 Gazeteciliğin durumunu ele almaya çalıştığım “Gazetecilik Ölüyor mu?” başlıklı köşe yazısı ile ilgili olarak okurlarımdan ve meslektaşlarımdan konuyu farklı açılardan irdeleyen yanıtlar aldım. Genç bir meslektaşım Melih Kadir Yılmaz da gerçekten önemli bir sorun olan işsizlik olgusuna, değinmiş demeyeyim haksızlık olur, itiraz ediyor, isyan ediyor ve kesinlikle haklı. İletisi şöyledir: “Kesinlikle ölüyor, özgürlüğün ülkesi olarak tanımlanan ve birçok alanda rahat eleştiri ortamına sahip ABD’de 350 basın kuruluşu özgürlük için tepkilerini belirtiyor. Türkiye için ise daha da beter bir durum... İletişim Fakültesi / Gazetecilik mezunuyum ve mezun olduğum 2016 senesinden bu yana işsizim. Piyasa üzerine baktığımız zaman gazetecilik mesleğini icra eden çoğu insanın farklı dallardan bu konumlara geldiği görülmekte. (İyi yanları var) fakat bu ülkedeki gazetecilik eğitiminin de yerlerde olduğunu gösteriyor. Üniversite birinci sınıfta temel derslerden sonra öğrencilerin kendi sevdiği dallara ayrılması ve bu yönde gelişmesi gerekiyor. Tekelleşme üst seviyede ve sol ya da sağ görüş fark etmeksizin her yerde torpil söz konusu. Siz benim dayım olsaydınız ben şu an belki de bu gazetede göreve başlamış olurdum. (Genellenmiş bir örnek, bu konulara bakış açınızı bilmiyorum; örneklendirmek için sizin üzerinden gittim) Kuruluşlar kişinin yeteneğini ve yaptığı işleri görmezden gelip, 45 yıllık tecrübe istiyorlar; bu tecrübeyi edinmesine olanak sağlamıyorlar. Direniyorum; havaalanına girmemek için, garson olmamak için, sevdiğim bu mesleği yapmak için. (Diğer meslekleri küçümsemiyorum yanlış anlaşılmaya mahal vermek istemem.) İyi Büyük Sorunumuz: İşsizlik çalışmalar, keyifli hafta sonu dilerim...” Genç meslektaşımın dile getirdiği sorunlarda kendisine katılıyorum. Belki bir iki konuda ayrıntıya girmek yararlı olabilir. Önce işsizlik konusundaki gerçeği saptayalım. TÜİK verilerine göre 7 bin gazeteci işsiz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti son gazete, TV kanalı kapatma ve el değiştirmelerinden sonra bu sayının 10 bini bulduğunu belirtiyor. İletişim fakültelerinden ya da gazetecilik bölümlerinden mezun olanların önemli bir bölümü mesleklerine başlayamıyor. Her dönem yenilerinin eklendiğini de dikkate alınırsa sorun büyük. Gazeteler içinde bulundukları sıkıntılı mali durum nedeniyle (en azından Cumhuriyet için durum böyle, artan kâğıt masrafları nedeniyle geçtiğimiz hafta fiyatı 2.5 liraya çıktı) yeni meslektaşlarına olanak sağlamakta zorlanıyorlar. Gazeteci olarak çalışabilmenin önündeki öteki engeller, örneğin iletişim fakültelerinden mezun olanların önünün mektepli olmayan “alaylılar” tarafından kesildiği iddiası artık gerçeği yansıtmıyor, en azından Cumhuriyet’te söz konusu değil. Bildiğim kadarıyla yazı işlerinden başlayarak gazetecilerin hemen hepsi iletişim fakültelerinden ya da yüksek okullarından mezun. Belki bir iki istisna olabilir. Farklı alanlardan gelenlerin örneğin dış politika, iktisat gibi özelikle uzmanlık isteyen alanlardan geldiğini ama bunların da istisna olduğunu söylemeliyim. Belki iletişim fakülteleri bu alanları da zenginleştirecek öğrenim programları geliştirmeli. Ama gazetelerin yazar kadroları konusunda durum böyle değildir. Sanırım oralarda gençleşme ve değişim zaman alacak. Arkadaşımızın dile getirdiği ve kesinlikle haklı olduğu konu ise işe almalarda gazetelerin 45 yıllık tecrübe istiyor olmaları ama bu tecrübeyi nasıl kazanacakları konusuna hiç kafa yormamalarıdır. Çözüm staj olanaklarının artırılması olarak görünüyor ama onun da sorunu çözebileceğini sanmam. Aslında gazeteler, başvurularda deneyim istemek yerine başvuranı sınamaya öncelik verseler daha doğru olur. Kısacası büyük bir istekle sevdikleri mesleği yapmak, gazeteci olmak isteyen genç meslektaşlarımı üniversite öğrenimini bitirdikleri gün diğer dallarda olduğu gibi aşılması güç bir işsizlik duvarı karşılıyor. Çaresi var mı? Belki tek tek kişiler için sorun çözülebiliyor kimi zaman, ama genel çözüm, rejimle, sistemle ilgilidir. Alınacak kimi önlemler ve kuşkusuz gazetecilik için olmazsa olmaz demokratikleşme bu konuda da olumlu gelişmelere yol açabilirdi. ECumhuriyet’te puntolar küçük Bu maili annemin adına yazıyorum. Annem 75 yaşında sıkı bir Cumhuriyet okurudur. Üsküdar’da oturuyoruz, her zaman basılı gazete bulamıyoruz. O nedenle android işletim sistemli telefondan mobil gazete okumak istediğinde habire sorunla karşılaştığından şikâyetçi. Yazarlara ulaşamadığını, ulaşabilirse de yazı fontunun küçük olmasından dolayı okuyamadığını anlattı. Güncellemelerden sonra da düzelme yerine daha da kötülediğini söyledi. Durumun dikkate alınarak gerekli düzelmenin yapılması için gereğini rica ederiz.  Dilara Gülgün Okur Temsilcisinin notu: Telefonlarda, tabletlerde puntoları büyütme özelliğinin olduğunu düşünüyorum. Yine de zorluk çekiyor olabilirsiniz. Sorunu arkadaşlara ilettim. Milli Görüş tedirginliği Hollanda NRC gazetesine göre öğrenciler radikal kamplara götürülüyor Hollanda’nın saygın gazetelerinden NRC, Milli Görüş Teşkilatı’nın Türkiye kökenli gençleri radikal görüşlere sahip vaizler tarafından İstanbul’da açılan yaz kamplarına götürerek eğitim verdiğini yazdı. Türkiye’nin “gençlerin dinini ve dilini unutmaması için” haftasonu okulları açma girişimi, Hollanda’da geçen hafta tartışma yaratmış, Hollanda Meclisi bunu kaygı verici bulduğunu açıklamıştı. BBC Türkçe’nin aktardığına göre, NRC gazetesi, 2013 yılından bu yana bunun tersi bir gelişme yaşandığına dikkat çekti. NRC’ye göre Türkiye kökenli cami organizasyonu Milli Görüş, her yaz onlarca Türkiye kökenli çocuğu İstanbul’da “radikal görüşlere sahip vaizler tarafından” yö netilen yaz kamplarına götürüyor. Bu kamplardan biri, Nurettin Yıldız’a ait Sosyal Doku Vakfı’nın İstanbul’daki merkezinde gerçekleştiriliyor. Gazeteye göre Nurettin Yıldız, “kadına şiddeti savunan ve radikal görüşlere sahip” bir isim. Ahrar el Şam iddiası NRC haberinde, Nurettin Yıldız’ın, cihatçı silahlı grup Ahrar el Şam ile bağları olduğunu iddia ederek, Suriye’deki El Kaide lideri Abdullah Al Muhaysini için “bütün Müslümanların desteğini hak ettiğini” söylediğini yazdı. Gazeteye göre, Nurettin Yıldız AKP hükümeti ile uzun süre sıcak ilişkiler kurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönettiği or ganizasyonlarla da “sıkı işbirliği” içinde oldu. Ancak gazeteye göre, Yıldız’ın “6 yaşındaki bir kız çocuğu ile evlenilebileceği ve Allah’ın erkeklere karılarını dövme izni verdiği” yönündeki vaazlarının ortaya çıkması üzerine, Erdoğan kendisine mesafe koydu. Gazetenin haberinde Lahey, Schiedam, Rotterdam ve Deventer kentlerinde Milli Görüş’e bağlı gençlik örgütlerinin, Nurettin Yıldız’a ait görüşleri yaymak için çalışmalar yaptığı da belirtildi. Ancak haberle ilgili ulaşılan Milli Görüş yetkililerinin konuyla ilgili açıklama yapmadığı kaydedildi. NCR, Milli Görüş bünyesinde dersler veren Abdullah Öztürk’ün de, istihbarat belgelerine göre, Suriye’deki cihatçı gruplar için eleman topladığını iddia etti. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ KISA... KISA... KISA... Gazetenin eklerine ne oldu? Geçtiğimiz günlerde aşağıda yer alan metni gazetenin internet sitesinde bulunan editör kısmına göndermiştim. Hiçbir şekilde bir geri bildirim olmadı. Üstelik bugün de gazetenin ilavesi hiçbir yerde yok. Çok can sıkıcı bir durum. Takdir edersiniz ki ucundan ısırılmış ekmeği kimse almak istemez. “Bu hafta sonu Cumartesi günü de Pazar günü de gazetenin ekleri İzmir’de Üçyol Bahçelievler güzergâhında bulunan hiçbir bayi, market veya dükkânda yoktu. Cumartesi günü baktığım hiçbir yerde olmayınca münferit bir olay olduğunu düşünmüştüm. Fakat Pazar günü de baktığım hiçbir yerde bulamadım. Hani desem ki sadece İstanbul’a dağıtıyorsunuz o zaman ilk sayfada niye ilavelerin tanıtımı var? Umarım sonraki günlerde aynı sıkıntılar yaşanmaz.” Kenan Tanhan Aradaki fark büyük Gazetemizin 18 Ağustos tarihli sayısının 11. sayfasındaki “Riyad’dan Suriye’ye 100 milyar dolar” başlıklı haberin içeriği ile başlığı çelişiyor. Haberin içinde para yardımı “100 milyon” olarak yer alıyor. Sanırım 100 milyon dolar doğru. Saygılarımla. Ali Durmaz Bu cümle yakışmadı Web sayfanızda bir hataya rastladım. Düzeltmeniz için alıntı yaparak gönderiyorum. Cümle yapısı da hatalı. Kolaylıklar dilerim. Filiz Çiçek “ABD’nin Kolarado eyaletinde Chris Watts, polise 15 aylık hamile karısı 34 yaşındaki Shanan Watts ile dört yaşındaki kızı Bella ve üç yaşındaki kızı Celeste ile Kolarado’nun Fredrick şehrinde kaybolduğunu söyledi.” ECumhuriyet özen istiyor Ben yaklaşık bir yıldır ecumhuriyet abonesiyim ve hiç memnun değilim.  Ecumhuriyet gazetesi baskıya gitmeden önceki son pdf dosyasından fazlası olması gerekmez mi? Teşekkürler iyi çalışmalar. Adem Aydil BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1 B E L G E L İ K 1/ Cami, 2 İ D A F A K İ H medrese, han gibi yapılarda kapının yanlarında bulunan seki. 2/ 3 LENTO ENE 4 G DARABAN 5 İ YON BAY İ 6 LANET NE 7 İ L NAPA E 8 K AM RO AĞ 9 KANOT İ Y E Telefon sözü... İskambildeki dört renkten biri. 3/ Canlıları benzerlik ve farklı lıklarına göre sınıflandıran bilim. 4/ Ustalık, hüner. 5/ Başlıca, temel nite liğinde olan... “Doğru kelam söyleyene olmaz” (Köroğlu). 6/ Elindekinden hoşnut olan, azla yetinen... Doku teli. 7/ Şebeke... Hizmet hayvanlarının ayağına çakılan demir... Bir nota. 8/ Fırında ekmek, börek, çörek çevirme ye yarayan bir tür kürek. 9/ Rüzgâr korkusu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Taşçılar ve heykelciler tarafından kullanılan, bir tür kısa ve ağır demir tokmak. 2/ Karışık renkli... Hekim. 3/ Bir tür uzun konçlu çizme... Tavlada “üç” sayısı. 4/ Aynı konumlardan, aynı hızlarda geçen bir cismin hareketi. 5/ Atlas Okyanusu’nda Portekiz’e ait bir takımada... Dört köşe döşeme taşı. 6/ Üniversite öğretim üyelerinin giydiği, geniş bedenli, uzun ve bol kollu giysi... Söz, lakırdı. 7/ Sıtma mikrobunu aşılayan sivrisinek... Japon lirik dramı. 8/ Beyaz mermerde bulunan ve “çört” de denen sert kısım. 9/ Sözleşme, bağıt... “ ömür biter bir uzun sonbahar olur” (Y.K. Beyatlı). İstanbul kart, Bozağiçi Üniversitesi mezun kartı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Araştırma Görevlisi kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. OYA MASARACI C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear