Catalog

Salı 31 Temmuz 2018 8 Boğulan bebeklere cenaze arabası yok Ayvalık’tan Midilli’ye kaçmaya çalışırken teknenin batması sonucu boğulan FETÖ şüphelisi Gökhan Yeni ile 2 bebeğinin cenazesini, acılı aile kendi taşıdı MEHMET MENEKŞE HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ayvalık’tan Midilli Adası’na gitmeye çalışırken can veren FETÖ şüphelisi ve iki çocuğunun cenazelerine ilişkin, trajik bir iddia dile getirdi. Fiber teknenin batması sonucu ölen 6 kişiden Gökhan Yeni, 2.5 yaşındaki oğlu Burhan Yeni ve 8 aylık kızı Nurbanu Yeni için Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin cenaze aracı vermediğini, ailenin kendi imkânları ile cenazeleri Amasya’ya götürdüğünü belirten Gergerlioğlu, “Orada boğulan bence insanlık oldu” dedi. Ağabeyini ve iki yeğenini kaybeden Gökçen Yeni ise “Bu iki yavrunun ne suçu var? Acımızı yaşayamadık. Cenaze aracı verilmedi, kendimiz cenaze aracı bulmak zorunda kaldık” dedi. Baba Gökhan Yeni ile iki çocuğunun cenazesi bugün Amasya’da toprağa verilecek. İşlemlerin ardından serbest bırakılan bebeklerin annesi Gülfem Yeni’nin cenaze için Amasya’ya gittiği belirtildi. ‘Başkanlık vermeyin dedi’ HDP milletvekili Gergerlioğlu, gazetemize yaptığı açıklamada ailenin önceki gece saat 22.30’da kendisine ulaşarak yardım istediğini, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin cenazeleri Amasya’ya götürmek için kendilerine araç vermediğini söylediğini anlattı. Belediye başkanını arattığını ancak ulaşamadığını, bunun üzerine Cenaze İşleri Müdürü’nün kendisine “Vekilim aslında ben de verilmesi gerektiğini düşünüyorum ama başkanlık bize araç vermeyin dedi” dediğini belirten Gergerlioğlu şöyle konuştu: “Bu dini olarak, vicdani olarak doğru bir şey mi diye sordum. Müdür ‘evet haklısınız, ben de öyle düşünüyorum’ diye karşımda kıvranmaya başladı. ‘İçişleri Bakanlığı’na kadar ben bunu şikâyet ederim, lütfen, bu duru Fiber teknenin batması sonucu ölen 6 kişiden Gökhan Yeni, 2.5 yaşındaki oğlu Burhan Yeni ve 8 aylık kızı Nurbanu Yeni. mu düzeltin’ dedim. Müdür bizi ne geri aradı, ne de telefonlarımı bir daha açtı. Aile gitmiş özel bir ambulans bulmuş, cenazelerini kendi imkânları ile Amasya’ya götürmüşler. Ben bu olayı sosyal medyada paylaşınca kıyamet koptu. Bunların paçaları tutuşmuş, aileyi aramışlar, hatta ‘Uçak bulduk, uçakla götürelim demişler’. ‘Yok istemiyoruz, aracımızı bulduk, biz kendi imkânlarımızla cenazelerimizi götürüyoruz’ diye cevap vermişler.” ‘İnsanlık da boğuldu’ Yaşananları değerlendiren Gergerlioğlu, “Çok üzücü bir durum. İnsan lık bu kadar mı dibe vurdu? Orada boğulan bence insanlık oldu. Vicdanlar bu kadar mı köreldi dedirten bir olay. Bir kamu kuruluşu bir cenazeye nasıl araç vermez? Anne gözaltında, çocuklar boğularak yaşamını yitirmiş, siz kalkıp hâlâ siyasi hareket ediyorsunuz. Türkiye’nin geldiği akıl fikir çılgınlığının en kötü noktayı gösteriyor. İki tane bebeğe bir ambulans vermiyorsunuz. Tepkiler üzerine bir de yalan atıyorsunuz. Türkiye’nin geldiği noktada ağır bir düşmanlaştırma, ötekileştirme ile karşı karşıya olduğumuz durumun acı bir örneği diyorum” diye konuştu. İhraç edilenler bu borçları nasıl ödeyecek? HDP Kocaeli Milletvekili ve İnsan Haklarını notu paylaştı. “701 No’lu KHK ile ihraç edildim. Babam hakkında bir mah İnceleme Komisyonu Üyesi keme başlatıldığı için kredi kartları Dr. Ömer Faruk Gergerlioğ mı iptal etmişler ve banka hesaplarıma lu, KHK’lerle ihraç edilenle bloke koymuşlar” mesajı üzerinden rin sosyal ölüler haline geti Albayrak’a şu sorular yöneltildi: rilmesini de Meclis’e taşıdı. l İhraç edilen memurların hesapları Gergerlioğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Gergerlioğlu na bloke konulduğu, kredi kartlarının iptal edildiği ve taşınır veya taşınmaz Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle verdi mallarına satılamaz şerhi koyulduğu ği soru önergesinde, kendisine gelen bir bilgisi doğru mudur? l Doğru ise bu yurttaşlar hayatlarını para olmadan nasıl sürdüreceklerdir? l Yurttaşlar paralarına dokunamıyor, iş bulup çalışamıyorken ihraç olamadan önceki borçlarını nasıl ödeyebileceklerdir? l İhraç olanlar veya işsiz kalanların bankalara veya başka kurumlara olan bütün borçlarının dondurulması gibi bir çalışma Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılmakta mıdır? AĞABEYİ VE İKİ YEĞENİNİ KAYBEDEN GÖKÇEN YENİ: Götürmek istemiyorlar dediler Ağabeyi Gökhan Yeni ve iki yeğenini kaybeden Gökçen Yeni de gazetemize yaptığı açıklamada, Bursa Büyükşehir Belediyesi Cenaze İşleri Müdürlüğü sorumlularının, önce çocukların cenazelerini uçakla götürmeyi teklif ettiğini, sonra bundan vazgeçip Ankara’ya gidecek iki cenazenin yanında göndermek istediğini anlattı. Daha sonra yine fikir değiştirildiğini, bilgi verenlerin çelişkili davrandığını anlatan Yeni, Adli Tıp’taki yetkililerin yönlendirmesi üzerine şikâyette bulunduklarını, bundan sonra cenazelerinin hepten ortada kaldığını anlattı. Yeni, “Siz müdürlere kadar aramışsınız dedi, müdürümüzün cevabı ‘bugün de yok yarın da olmayacak’ dedi. Biz Adli Tıp’ın önünde beklerken orada çalıştığı anlaşılan bir kişi ‘Burada niçin bekliyorsunuz?’ dedi. Biz de ‘cenaze aracı gelecek, cenazelerimizi alıp götüreceğiz dedik. O da bize ‘Siyasi sebeplerden dolayı araç iptal oldu, sizin Cenazeleri götürmek istemiyorlar, siz özel araç ayarlayın’ dedi” diye konuştu. İşlemlerin gece saat 24.00’te bittiğini ve özel araçla cenazelerini alarak yola çıktıklarını belirten Gökçen Yeni, “Yola çıktıktan yarım saat sonra belediyeden biri aradı, ‘Sizin cenazeleri götüreceğim’ dedi. Biz de özel bir araç tuttuğumuzu, yolda olduğumuzu söyledik. Abimin tek suçu onların okullarında çalışmak. Okulu açtıran bu devlet zaten. 8 aylık bir bebek, 2.5 yaşında başka bir bebek, bu iki yavrunun ne suçu var? Acımızı yaşayamadık” dedi. Belediye: İstemediler Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada ise belediyenin tüm vatandaşlara ücretsiz cenaze hizmeti verdiği belirtilerek, “Dün gece saatleri itibariyle cenazelerin uçakla naklinin gerçekleştirilebileceğini bildirmiştir. Aynı saatlerde Adli Tıp Kurumu’na araç gönderilmiştir. Ancak cenaze sahipleri, tüm vatandaşlara olduğu gibi kendilerine de sağlanan bu imkândan yararlanmamış, cenazelerin naklini kişisel olarak gerçekleştirmişlerdir” denildi. l AMASYA ‘AYAĞINI DENK AL’ Gazeteciye cihatçılardan tehdit telefonu Gazeteci Hale Gönültaş, “IŞİD, Ankara’da Ezidi kız çocuğu sattı” başlıklı haberi nedeniyle kendisini cep telefonundan arayan bir kişi tarafından tehdit edildi. Dün öğle saatlerinde bilinmeyen numaradan arayan kişi konuşmasında, “Bu memlekete cihat gelecek. Ayağını denk al” dedi. Gönültaş’ın avukatı tehdit telefonu üzerine savcılığa, Ankara Valiliği’ne ve İçişleri Bakanlığı’na gerekli başvuruları yapacaklarını açıkladı. Gönültaş, IŞİD’in Şengal’deki Ezidilere yönelik katliamının dördüncü yılı nedeniyle kaleme aldığı ve geçen hafta Gazete Duvar’da yayımlanan haberinde IŞİD’in iki ay önce Ankara’da Ezidi bir kız çocuğu sattığını yazdı. Gönültaş, IŞİD’in elinden kurtulan Ezidi kadınlarla yaptığı görüşmelerin ardından yazdığı haberinde halen 3 bin 500 Ezidi kadının kayıp olduğunu belirtmişti. Hale Gönültaş, Gazete Duvar’da 1516 Mayıs 2017 tarihlerinde yayımlanan “IŞİD kamplarında 200 bin çocuk” ve “IŞİD’in elinde 600 Türkiyeli çocuk var” başlıklı haberlerinden sonra da tehdit telefonu almıştı. Rakka alan kodlu bir numaradan yapılan aramada Arapça konuşan bir erkek Gönültaş’ı tehdit etmişti. Yine aynı tarihte Gönültaş’ın eposta adresine yollanan bir videoda IŞİD’in askeri eğitim verdiği ve Türkçe konuşan çocuklardan biri “Biz cihat için buradayız” diyerek elindeki bıçakla bir kişinin boğazını kesiyordu. l Haber Merkezi Direnişini sergiliyor KHK ile ihraç edildiğinden beri oturma eylemi yapan mimar Alev Şahin, direnişinin 350. günü için sergi hazırlığında ZEHRA ÖZDİLEK KHK ile 6 yıldır çalıştığı işinden atılmasının ardından, bir yıla yakın bir süredir oturma eylemi yapan mimar Alev Şahin, Düzce’deki direnişinin 350. günü için fotoğraf ve karikatürlerden oluşan bir sergi hazırlıyor. Şahin, “Coşkumda, kararlığımda, motivasyonumda hiçbir düşüklük yok. Halkın direnişe inanması, desteğini sürdürmesi çok acayip duygular. Bazen kendimi Yaşar Kemal romanlarındaymış gibi hissediyorum. Ya da Nâzım’ın şiirlerinde anlattığı bir hikâye gibi. Daha önce bu kadar güzel bir sevgi ile karşılaşmadım. İyi ki direniyorum... Karikatür veya resim göndermek isteyenler 26 Ağustos’a kadar gönderebilir. 29 Ağustos’ta sergi olacak. ‘Ben karikatür çizemem’ demeyin, direnişimin 350. gününde siz de bir çizik atın yarınlara” dedi. ‘Belki kitaba dökülür’ Haftanın 4 günü Düzce’de 3 günü ise Ankara Yüksel Caddesi’nde eylem yapan Şahin, karikatür veya resim göndermek isteyenlerin ‘[email protected]’ adresine mail atabileceklerini belirterek direnişi anlatan bir sergiye insanların destek olmasının kendisini mutlu edece ğini söyledi. Şahin, “İnsanlar sergiye belki Düzce’ye gelemeyebilir ama resim ve karikatür göndererek direnişe destek olabilirler. Çekimser davaranabilirler. Öyle davranmaları gerektirecek bir durum değil bu. Daha önce cezaevinde gelen karikatürler, çizimler var. Onlar da yer alacak. Leman Dergisi’nin sahibi Tuncay Akgün, tweet attım retweetledi. Bu göndereceği anlamına mı geliyor bilmiyorum ama beni heyecanlandırdı. Herkes bulunduğu yerde çok böyle profesyonel olması üzerinde düşünmeden gönderebilir. Bunlar yarınlarda belki bir kitaba dökülür” dedi. “Direniş ve ekmek mücadelesi dı şında hiçbir ortam, durum halkla bu hissettiğim duyguları yaşatamazdı” diyen Şahin, “OHAL koşullarında karşılıksız, çıkarsız bir ilişki oluştu aramızda bunun tarifi yok. Kirlenmiş kapitalist ilişkilerin içerisinde insanların çıkarsızca bana desteklerini sunması, şu dönemin koşullarında çok kıymetli. Bir ekmek ve onur kavgası kentte yeni bir gelenek yarattı. Buna sahip çıkılması, kentin hafızasına işlenmesi benim için çok değerli” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL haber TASARIM: EMİNE BİLGET FETÖ İLE MÜCADELE ÇELİŞKİSİ ‘Kumpas’ dosyaları yürümüyor Ergenekon, Balyoz ve İlhan Cihaner’in yargılandığı Erzincan davalarında yapılan usulsüzlüklerle ilgili hiçbir dava açılmadı. Adalet askıda. ALİCAN ULUDAĞ İktidarın 17 Aralık 2013’te başlattığı ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hız verdiği “FETÖ ile mücadele”de bir dönemin kumpasları dışarıda tutuldu. Ergenekon, Balyoz davaları ile İlhan Cihaner’in yargılandığı Erzincan davasıyla ilgili Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) bir dönem başlattığı soruşturmalar kaplumbağa hızıyla ilerliyor. Dosyalar, HSK’nin tozlu raflarında bekletiliyor. Söylediler ama... 17 Aralık 2013’teki operasyonlar sonrasında cemaatle ortaklığını bitiren iktidarın Ergenekon ve Balyoz davalarına bakışı değişmişti. Bu aşamadan itibaren “darbecilerle/derin devletle hesaplaşılıyor” tezini bırakan iktidar, “milli orduya kumpas kuruldu” yaklaşımına geldi. Bu sürecin etkisiyle HSK; Ergenekon ve Balyoz’da yaşanan usulsüzlüklerle ilgili, buna neden olan hâkim ve savcılar hakkında soruşturma başlattı. HSK, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 4 bin 500 hâkim ve savcıyı FETÖ nedeniyle ihraç ederken, gerekçeleri arasında Balyoz ve Ergenekon kumpaslarını da saydı. Dava bile yok Ancak aradan geçen zamana karşı HSK, Ergenekon ve Balyoz’da yaşanan hukuksuzlukların sorumlusu hâkim ve savcılar hakkında tek dava açmadı. Savcılıkların açtığı davalar ise sadece FETÖ üyeliğinden oldu. Buna karşılık HSK ve savcılıklar, 17 Aralık, MİT TIR’ları gibi ucu iktidara uzanan olayların hâkim ve savcılarına dava açmayı tercih etti. Hatta Yargıtay 11. Ceza Dairesi, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk’in arasında bulunduğu kişilere açılan davada beraat kararı verirken, hukuka aykırı eylemleri nedeniyle davanın savcısı Osman Şanal ve diğer kamu görevlileri hakkında HSK’ye suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak HSK, söz konusu suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmayı halen tamamlamadı ve şikâyet davaya dönüşmedi. KumpasDer: Hani adalet? Balyoz davasında verilen mahkumiyet kararlarını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin eski başkanı Ekrem Ertuğrul’un FETÖ üyeliğinden yargılandığı davada geçen hafta tahliye edilmesi, Balyoz ve Ergenekon mağdurlarının tepkisini çekti. Kumpas Mağdurları Derneği tarafından yapılan açıklamada, Ekrem Ertuğrul başta olmak üzere Ergenekon ve Balyoz hâkimlerinin yargılandığı davalarda mağdurların müşteki olarak taleplerinin reddedildiğine dikkat çekildi. ‘Tek kale yargılama’ Adeta “tek kale” yapılan yargılamaların, adaletin tecellisine hizmet etmeyeceği belirtilen açıklamada, “Bu yargılamaların gelecekte yargı erkinin kötüye kullanılması teşebbüslerine karşı caydırıcı olması ve sonucunda ‘adalet yerini buldu’ denmesi mümkün görülmemektedir. Bu şekilde sürdürülen yargılamaların içerdedışarda FETÖ artıklarına moral kazandırdığını ve FETÖ ile mücadeleye hizmet etmediğini hatırlatıyoruz” denildi. l ANKARA FETÖ OPERASYONLARI n İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, KKTC’den Rodos’a kaçmaya çalışırken yakalanan 50 FETÖ üyesinin Türkiye’ye teslim edildiği bildirildi. n Düzce Akçakoca’da 2014 yerel seçimlerinde MHP’den belediye başkanı adayı olan, daha sonra İYİ Parti’nin kuruluşunda yer alan iş insanı Okan Yanmaz ile ortakları Mehmet Topuz ve Hakan Köse gözaltına alındı. n Bursa’da 25 ayrı adrese düzenlenen eşzamanlı operasyonla, daha önce ihraç edilen 21 polis gözaltına alındı. 4 şüpheli ise hâlâ aranıyor. n Malatya’da bir FETÖ firafisi, il jandarma ekipleri tarafından, bir ihbar üzerine düzenlenen operasyonla yakalandı. Operasyonda bazı örgüt dokümanları da bulunduğu belirtildi. l DHA C MY B