23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 3 Şubat 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET Meteoroloji’den yapılan açıklamada bugün sabah saatlerinden itibaren Marmara’nın batısı ile Kuzey Ege kıyılarında fırtına bekleniyor. Fırtına hedeniyle dikkatli ve tedbirli olunması istendi. 180/9 0 170/6 0 80/2 0 160/1 2 0 140/7 0 80/ 2 0 40/ 7 0 100/2 0 160/1 0 0 140/4 0 120/4 0 170/1 3 0 40/1 0 190/1 0 0 60/2 0 20/0 0 60/1 0 100/ 2 0 50/0 0 110/8 0 10/ 8 0 80/2 0 TARİHTE BUGÜN 1943: Ankara İstanbul arasında ilk deneme uçuşu yapıldı. 1966: Sovyet uzay aracı Luna9 Ay’a indi, televizyon görüntüleri yolladı. 1976: Heykel sanatçısı Kuzgun Acar yaşamını yitirdi. hatipHhüekdüemfeletriinçiamkaılmdıYÜLGZİREMALLRİİLŞIAKYTĞOİBRÜMİNLTELEÇAMNERİYYCOEAR İmam hatip liselerinin 2017 için başarı ortalaması hedefi 73’tü. İmam hatipliler 64’te kalınca hedef küçüldü, 64.8’e çekildi AKP hükümetlerinin gözbebeği imam hatipler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinden aktarılan yüz milyonlarca liraya kar şın geliştirilemiyor. Bakanlığın perfor mans programlarına göre, imam ha tipler son yıllarda belirlenen hedefle rin çok gerisinde kaldı. MEB ortaokul ve lise düzeyinde en altta kalan imam hatip lerde öğrencilerin ba şarı ortalamasını 73’e çekmek isterken, yıl so nunda 64.1 ortalama ile OZAN ÇEPNİ karşılaştı. Bakanlık başarısızlığın ardından yeni yılda hedefini de 64.8’e indirmek zorunda kaldı. MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın hazırladığı 2018 büt çesini nasıl harcanacağı, bakanlığın amaç ve hedeflerine ilişkin yayımla nan performans programında ilginç ayrıntılar yer aldı. Hükümetin her fır satta desteklediği imam hatipler ba kanlık verilerine göre yine sınıfta kal dı. İmam hatipler okul başarı oranla rı, okunan kitap sayıları ile en geride kalan öğretim kurumları olurken, ba kanlığın yıllardır bu okullara yönelik hedeflerini tutturamaması dikkat çek ti. Bakanlık geçen yılın aksine bu yıl ‘gerçekçi’ hedefler belirleyerek mev cut durumu korumakla yetindi. MEB verilerine göre imam hatipler başarıda son sırada kaldı. Bakanlığın açıkladığı istatistiklerde genel liselerde yıl sonu başarı ortalaması 76, meslek liselerin de 67 olarak belirlenirken, imam ha tip liselerinde bu ortalama 64’te kal dı. İmam hatip ortaokullarında yıl so nu başarı ortalaması 75.9, diğer or taokullarda ise bu oran 76.69’a ulaş tı. Bu başarısızlığın ardından MEB, ge çen yılın 73.28 olan hedefin çok uza ğında kalınmasından sonra çıtayı aşa ğıya çekerek 2018 hedefini 64.8 ola rak belirledi. Sistem değişikliği unutuldu İmam hatip hedefleri tutmayan bakanlık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla YÖK’ün sınav sistemini değiştirdiğini unutarak “LYS ve YGS’ye girecek öğrencilere yönelik destekleme ve yetiştirme kursları açılması” için bütçe ayırdı. Bakanlık yıl sonu başarı ortalamasını artırmak için Anadolu imam hatip liselerinde destek Bakanlık verileri tutturamadı MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın hazırladığı 2018 Yılı Performans Programı, Bakan İsmet Yılmaz’ın ön sözünde “Şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim sistemi için önemli araçlardan biri” olarak tarif edilse de programın geçen yılın verileri ile tutarsız olması dikkat çekti. Her yıl bütçenin kullanımı noktasında önceki 2 yıl gerçekleştirilme oranları ve yayım yılı hedeflerine programda yer veren MEB’in hedeflerini yakalayamamaktan öte yayınladığı veriler de birbirini tutmadı. Bakanlığın 2017 ve 2018 programlarında yer alan ortak değer olan 2016 gerçekleşme verilerinin iki programda birbiri ile tamamen farklı olması dikkat çekti. leme ve yetiştirme kurslarının açılması hedefiyle her okula 10 bin TL, toplamda da 133 okul için 1 milyon 330 bin TL bütçe ayırdı. İmam hatipliler okumuyor Öğrenci başına kitap okuma sayılarında da imam hatipliler bakanlığın hedeflerinden geride kaldı. Bakanlık verilerine göre, Anadolu imam hatip liselerinde öğrenciler 2017’de yıl boyunca sadece 4.2 kitap okudu. Geçen yılın 8.7 hedefinin yarısını dahi yakalayamayan MEB bu hedefi 2018’de 4.3’te tutarak hedef küçülttü. Sanatbilime katılım da yok Bakanlığın yüksek bütçelerle Türkiye genelinde onlarca dini etkinlik düzenlemesine karşın imam hatipler sanat, bilim, kültür ve spor faaliyetlerine katılımda da sonda yer aldı. Bakanlığın verilerine göre Anadolu imam hatip liselerinde sanat, bilim, kültür ve spor alanlarından birinde en az bir faaliyete katılan öğrenci oranı 2015’te 33 olan oranı 37’ye yükseltse de 2017’de yüzde 66 olan hedefi yakalayamadı. Meslek liselerinde yüzde 100, genel liselerde yüzde 90’a ulaşan oran, imam hatip liselerinde yüzde 60’ta kaldı. Bakanlığın performans programın dan dikkat çeken diğer başlıklar şöyle: l Kütüphane yok: Bakanlığın veri lerine göre kütüphanesi olan okul oranı yüzde 41. Bakanlığın bu oranı yıl boyunca yüzde 50’ye çıkarma planı da çocukların kitaplara ulaşma sorununu gözler önüne serdi. Programda çok amaçlı salon veya konferans salonu olan okul oranı geçen yılın yüzde 40 hedefine karşın yüzde 27’de kaldı. Spor salonu olan okul oranının yüzde 8’de kalması dikkat çekti. l 3.3 milyar TL taşımalıya: Köy okullarını kapatarak taşımalı eğitime geçen MEB, okul yapmak yerine bu yıl da 2 milyar 560 milyon TL’yi taşımalı eğitim için harcayacak. MEB 2018’de de 1.4 milyon öğrenciyi taşıma uygulaması kapsamında eğitim ve öğretime ulaştıracak. Taşıma uygulaması kapsamındaki öğrenciler için ayrıca 805 milyon TL öğle yemeği bütçesi ayrılacak. 2018’de engelli bireylerin eğitime erişimi için de 2.5 milyar TL kaynak ayrılacak. l Milyarlar özele: 2018’de ‘kamusal hizmet’ adı altında ücretsiz kitap uygulaması için 572 milyon TL bütçe öngören MEB, eğitimde özelleştirme adım larına ise hız kesmeden devam ediyor. Bakanlık bu yıl da “özel öğretimin payını artırmak” için okulöncesinde 5 bin 907, ilkokulda 76 bin 535, ortaokulda 81 bin 514, lisede 79 bin 228, temel lisede de 63 bin 335 öğrenci olmak üzere toplamda 306 bin öğrenci için özel okullara ödenen eğitim öğretim desteğine 1 milyar 278 milyon TL bütçe ayıracak. Ayrıca organize sanayi bölgeleri ve dışında okuyan özel mesleki ve teknik eğitim öğrencilerine yönelik ‘teşvik’ için 230 milyon TL aktarılacak. l Faaliyetlerin yarısı din: Çocukların “bedensel, ruhsal ve zihinsel gelişimlerine yönelik faaliyetlere katılım oranını ve öğrencilerin akademik başarı düzeylerini artırmak” amacıyla bütçeden pay ayıran MEB’in 2018’de de faaliyetlerinin yarısından fazlasını dini etkinlikler oluşturdu. Bakanlık bu yıl da genellikle imam hatiplere yönelik Kuranı kerim okuma yarışması, hafızlık ve Ezan okuma yarışması, kırk hadis etkinlik yarışması, “Dini Kavramlar Kitapçığı” hazırlanması, imam hatipler için ‘Dost’ kitap etkinliği ve Diyanet ile birlikte binlerce çocuğu kapsayan yaz eğitim etkinlikleri için yine milyonlar ayrıldı. l ANKARA Üsküdar’da üç kişinin ölümüne yol açan otobüs şoförü tutuklandı Üsküdar’da durağa girerek üç kişinin ölümüne yol açan otobüsün şoförü Selim Karakaya tutuklandı. Karakaya, karakol ve adliyedeki işlemlerin ardından ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Sorgusunda, önündeki aracın durması üzerine frene bastığını ama otobüsün bir anda hızlandığını söyleyen Karakaya, “Önümdeki otobüse çarpmamak için direksiyonu kırdım. Tüm uğraşlarıma rağmen araç durmadı” dedi. Anadolu Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği, şüpheli Karakaya’nın tutuklanmasına karar verdi. Yine otobüs kazası Şoför: Direksiyon kilitlendi Kadıköy’de de dün direksiyonu kilitlendiği öne sürülen özel halk otobüsü kaza yaptı. Kaza saat 10.00 sıralarında Söğütlüçeşme Caddesi Altıyol istikameti Osmanağa Camii önünde meydana geldi. Kaza sonrası olay yerine trafik ekipleri ile birlikte iki vinç ve kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaklaşık 1 saat süren çalışmasının ardından otobüs vinçlerle sıkıştığı yerden çıkarıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber 3 Hukukun üstünlüğü Dünya Adalet Projesi adlı kuruluşun 2017 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye 101. sırada yer aldı. 113 ülkenin değerlendirildiği endekste memleketimizde hukuk devletinin durumu sadece Bangladeş, Honduras, Uganda, Pakistan, Bolivya, Etiyopya, Zimbabve, Kamerun, Mısır, Afganistan, Kamboçya ve Venezüella’dan daha iyi durumda. Çağdaş uygarlıklar seviyesini aşmak hedefiyle yola çıkan bir devlet açısından pek iç açıcı bir manzarayla karşı karşıya olmadığımız açık. Endekste 2014’te 59. sırada bulunulduğu dikkate alınırsa, son senelerde yaşadığımız türbülansın nesnel kriterlerle de ölçülebildiği anlaşılıyor. Dünya Adalet Projesi, bir ülkede hukukun üstünlüğünün varlığını tespit etmek için şunlara bakıyor: Hükümetten ve resmi görevlilerden hukuken hesap sorulabiliyor mu? Kanunlar açık, aleni, istikrarlı ve adil mi? Kişi ve mal güvenliği de dahil olmak üzere temel hak ve özgürlükleri koruyor mu? Kanunların kabul edilme ve uygulanma usulleri şeffaf, etkin ve adil mi? Adalet yeterli kaynağa sahip yetkin, etik, bağımsız ve tarafsız organlarca sağlanabiliyor mu? Bugün bu yukarıdaki sorulara rahatlıkla “evet” diyebilmek mümkün değil. Hükümet ve gözden çıkarılanlar hariç resmi görevlilerden hesap sorulabildiğini söyleyebilen var mı? OHAL KHK’leri denetlenemezken, OHAL’le ilgisiz ve OHAL bittikten sonra da yürürlükte kalacak şekilde tasarlanmış düzenlemeler gece yarıları ansızın ortaya çıkmıyor mu? İnsanların “medeni ölü” ilan edilmesinden gurur duyan bir siyaset ve yargı ortamında hangi kişi ve mal güvenliğinden bahsedilebilir? Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını ilk derece mahkemelerinin tanımadığı, tahliye kararlarının uygulanmadığı ve sürekli surette işten atılma korkusu yaşayan hâkim ve savcıların olduğu bir ülkede bağımsız, tarafsız yargının yetkin ve etik kararlar verebilmesi mümkün mü? Yönetiminde ve fahri üyeliklerinde çeşitli ve farklı hukuki geleneklerden saygın hukukçuları barındıran Dünya Adalet Projesi’nin Türkiye’nin hukukun üstünlüğü sıralamasının sonlarında göstermesinin adil bir değerlendirmeyi yansıtmadığını söylemek için ancak varlığını ve geçimini iktidara borçlu olmak gerek. Kadir Has Üniversitesi’nin 2017 Türkiye SosyalSiyasal Eğilimler araştırmasında halkın yüzde 50.6’sı yargının siyasallaştığı fikrinde. Dolayısıyla kamuoyunda da hukukun üstünlüğü ilkesinin tahrip edildiği düşüncesi hâkim. Buna rağmen, araştırmaya göre insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasının ise Türkiye’nin öncelikli sorunları arasında değerlendirilmediğini de not edelim. Hukuk devleti yıkılırsa geriye kalana devlet denmez. Dört senede 42 basamak gerileyen ve dünyanın geri kalmış ülkeleriyle aynı potaya giren bir devletin geleceği ise parlak değildir. Bunca hamaset dolu nutuk, bu yalın gerçeği gizlemek için atılıyor olsa gerek. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear