22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 26 Şubat 2018 YAVAŞLIK KURTARIYOR Bilim insanlarının araştırması, yenilen yiyecekler yi inceleyen araştırmacılar yemeğini yavaş yiyenlerin obez olma ihtimalinin hızlı kadar yeme tarzının da sağlığı etkilediğini ortaya koydu. İngiltere’de yayımla yiyenlere göre yüzde 42 daha az olduğunu buldu. Yemeklerini ortalama bir hıznan The Times gazetesinin sağlık muhabiri Kay Lay’in haberine göre 60 bin kişi da yiyenlerin obez olma ihtimali de hızlı yiyenlere göre yüzde 29 daha az. EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Kötülük sıradanlaşmamalıydı Kitabın geliri köy çocuklarına Kitabı Safder Kartoğlu’nun 91. doğum gününde hediye ettiğini söyleyen Can Kartoğlu gelirini ise Zonguldak Kültür Ve Eğitim Vakfı’na (ZOKEV) bağışladığını hatırlattı. Kitabın gelirinin Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bir köy okulundaki çocuklara bağışlanacağını söyleyen Kartoğlu, “Yaşam boyu iyilik peşinde koşmuş, kendine de, kentine de sahip çıkmış, başına gelen haksızlıklara direnmiş, eğilip bükülmemiş, iyilik yapmaktan vazgeçmemiş Safder’e ZOKEV yakışır diye düşündüm. ZOKEV, seve seve Safder’i yayımladı” diyor. Kartoğlu, kitabını anlatırken kötülüğün çoğaldığı zamanlarda yaşadığımızı, vicdansızlığın arttığını söylüyor. Kartoğlu, vicdanın insan olmanın koşulu olduğunu ama insansız, insafsız kaldığımızı, saygısız, sevgisiz yaşadığımızı belirtiyor. İyiliğe, güzelliğe ihtiyacımızın arttığını dile getiren Kartoğlu, “Kötülük sıradanlaşmamalıydı. Böyle günlerde en yakınımdaki iyiliği; babamı yazmaya karar verdim. ‘Yaşasın iyilik!’ diyerek. İstedim ki, babam bizleri yüreklendirsin, insan olmanın değerlerini hatırlatsın” diyor. 2005’teki Sevda Koşusu’yla birlikte babası hakkında kitabı yazmaya karar verdiğini söyleyen Can Kartoğlu, Safder’in ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: “Bir yıl boyunca, 1927’de Devrek’te doğumundan 2005’te ilk defa ve tek başına koştuğu koşularının, maratonlarının en özeli, en anlamlısı olan ‘Sevda Koşusu’nda yaptığı konuşmaya kadar her şeyi babama anlattırdım. Ben de cep telefonuma kaydettim. Sonra bilgisayarıma geçirdim ve sonra her gerçek yaşam nasıl yazılıyorsa, ben de babamın gerçek yaşamını kurgulayarak yazdım. Can’ca… Ayrıca, Zonguldak’ta evimizdeki sandıkların içi babamın anneme yazdığı mektuplarla, fotoğraflarla, belgelerle, telgraflarla, gazete kupürleriyle doluydu. Daha 1213 yaşlarında evde kimse yokken bu sandıkları açmayı, karıştırmayı çok severdim. O zamanlar, mektuplarda babamın anneme niye “Can” diye hitap ettiğini anlayamazdım... Vedat ARIK Safder Baba’nın hayat koşusu Cahide’sine koşuyor n Nedir bu ‘Sevda Koşusu?’ “Sevda Koşusu, annem öldükten bir yıl sonra 2005’ten başlayarak babamın her yıl annemin doğum gününde, önce tek başına, sonraki yıllarda dostlarıyla birlikte Çanakkale’de annemin gömütüne koştuğu yarı maratonun adıdır: “Bir Sevda Koşusu: Cahide Kartoğlu Yarı Maratonu.” Yokluğu bile babam için varlık olan annemin yaş gününü böyle kutluyoruz. Bir deli divane âşık olan babam, koşu sonrası, hazırladığı mektubunu, gömüt başında anneme; Cahidesine okur. Dostlarımız annemin sevdiği şarkıları söyler, sonra annemin en sevdiği yerde; Çanakkale’nin Güzelyalı’sında yer içeriz. Annemin ruhuna değsin diye...” SIRADAN AMA SIRA DIŞI BİR İNSAN n Bize babanız Safder Kartoğlu nasıl anlatır mısınız? “Babam içimizden biridir. Sıradan ama sıra dışı bir insan... 91 yaşında bir delikanlı... Çünkü, babam Türkiye’nin koşan en yaşlı veteran maratoncusu... Koşu camiasının ‘Safder Baba’sıdır. Zonguldak’ın Devrek ilçesinden çıkıp beş anakaraya koşarak ulaşmış, koşmaktan aldığı müthiş bir hazla, koşunun sonuna doğru geldiğinde daha da yavaşlayarak, “Ah! Bu maraton bitmese!” diye süreyi daha da uzatarak koşan bir duygu insanıdır.” Zonguldak Devrek’ten çıkıp 16 ülkede maraton koşan 91 yaşındaki Safder Kartoğlu’nun öyküsünü kızı anlattı İLAYDA KAYA Okoşu dünyasının Safder Babası... Beş anakarada, 16 ülkede maraton koşmuş 91 yaşındaki bir maratoncu... En büyük hedefi üç yıl sonra 94 yaşına bastığında New York City Maratonu’nu bir kez daha koşmak... Peki, neden 94 yaş? Bu maratonu 93 yaşında koşan yabancı atletin ‘maraton bitiren dünyanın en yaşlı atleti’ unvanını elinden alarak dünya tarihine geçmek istiyor. Böylesi büyük bir hedefi olan Safder Kartoğlu’nun “hayat koşusunun” anlatıldığı “Safder” kitabı bir çırpıda okunuyor. Baba Kartoğlu ve babasının anılarını kaleme alan kızı Can Kartoğlu’yla Cihangir’de buluşuyoruz. Kartoğlu, babasının içimizden biri olduğunu söyleyerek “Babam sıradan ama sıra dışı bir insan” diyor. Kartoğlu, 91 yaşındaki veteran maratoncu babasını şu sözlerle anlatıyor: Bsaanşalıtbeasşeınria bir “Yaşadığı yoksulluklara, yoksunluklara rağmen, bütün yaşlarında hayalleri için mücadele etmiş, hak bellediği yolda yalnız da olsa gitmiş, boyun eğmemiş bir küçük memur, iflah olmaz bir büyük âşık, sadık eş, baba tanımını altüst eden, sabahın erken saatlerinde evde herkes uyurken koşuya çıkıp elinde fırından yeni çıkmış tazecik ekmek ve bir Cumhuriyet gazetesiyle evine dönüp kahvaltı kuran, anne gibi kucaklayan bir baba, ruhuyla, bedeniyle bir gerçek sporcu, mutfağındaki raflardan bile kitaplar taşan bir kitap kurdu, yaşamıyla başlı başına bir sanat eseridir. Babalığının içinde azim, aşk, emek, şiir, incelik, iyilik, güzellik, saygı sevgi vardır” diyor Can Kartoğlu ve ekliyor: “Zonguldak’ın Devrek ilçesinden çıkıp beş anakaraya koşarak ulaşmış, 16 ülkede maraton koşmuş, her maratonunu kazanmak için değil, daha kısa sürede koşmak için değil, koşmaktan aldığı müthiş bir hazla, koşunun sonuna doğru geldiğinde daha da yavaşlayarak, “Ah! Bu maraton bitmese!” diye süreyi daha da uzatarak koşan, tepeden tırnağa yürekten oluşmuş, bir duygu insanıdır.” Aşk, yaşayanlar içindir Kartoğlu’nun kitabında da bahsettiği Sevda Koşusu’nun öyküsü ise insanı duygulandı rıyor. Annesi öldükten bir yıl sonra 2005’ten başlayarak babasının her yıl annesinin doğum gününde, önce tek başına, sonraki yıllarda dostlarıyla birlikte koştuğunu anlatıyor kızı Can Kartoğlu... Annesinin mezar taşının üstünde Necati Cumalı’nın ‘Aşk Yaşayanlar İçindir’ adlı eserinin bulunduğunu söyleyen Kartoğlu “Annem son yıllarında, Necati Cumalı’nın “Aşk Yaşayanlar İçindir” adlı şiirini inci gibi el yazısıyla yazıp Zonguldak’taki evimizin aynasının kenara sıkıştırmıştı” diyor, mezar taşında yazan şiirin nakaratını okuyor: “Ağladığını istemem ben ölürsem / Beni en sevdiğin halimle hatırla / Uzak bir yerde çalıştığımı düşün / Hayatta olduğuma inan.” MARTTA SATIŞTA Türkiye’de yıl Türkiye için Mühendislerimiz yenilikçi bir ortamda hayallerini gerçekleştirirken dijital geleceği de şekillendiriyor. Ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğunda gençlerimizin enerjisine, bilgisine ve yaratıcılığına güveniyor, ArGe kampüslerimizdeki 500’ü aşkın Türk araştırmacımız ile endüstrileri dönüştüren dijital teknolojilere imza atıyoruz. İşte yaşam için yenilikçi zeka... siemens.com.tr/yasamicinyenilikcizeka Yapışkan laboratuvar Tokyo Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Prof. Takao Someya, sağlık bilgilerini izleyen ve mesaj olarak gönderebilen cilde yapışabilen, ince, elastik bir sensör üretti. Elektronik bant, evde bakılan hastaların tıbbi verilerini izleyebilmek için önemli bir gelişme. Yapıştırıldığında neredeyse hissedilmeyen ve elastik olması sebebiyle vücudun bir parçası gibi hareket edebilen sensör aynı zamanda mesaj gönderip alabiliyor, sağlık bilgilerini, örneğin kalp atışını ve tansiyonu emojilerle ifade edebiliyor. l Cumhuriyet UzmanLARdan BULGUR UYARISI Ne kadar sarı ise o kadar kötü Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Prof. Dr. Mu Buğdayın bulgur yapımı sırasında işlenme oranının art azzez Garipağaoğlu, beslen masıyla tanenin kabuk kısmımede önemli bir yeri olan nın derin soyulmasının bulbulgur konusunda açıklama gurun renginin sarıya dön larda bulundu. Beslenme mesine ve önemli besin ka de işlenmemiş bulgur tercih yıplarına neden olduğunu edilmesi gerektiğini söyle söyleyen Prof. Dr. Muazzez yen Prof. Dr. Muazzez Gari Garipağaoğlu, “Normal bul pağaoğlu, işlenme oranı art gura göre sarı bulgurun ka tıkça bağırsak sağlığını yapılandıran lif, sinir sistemini besleyen B grubu vitamin bukları çok daha fazla soyuluyor. Bu işlem sırasında tanenin özüne iniliyor ve lif ler ve demir, çinko, magnez oranında yüzde 40’ı geçen yum gibi önemli mineralle kayıplar oluşuyor” diye ko rin azaldığını söyledi. nuştu. l Cumhuriyet Galaxy S9 ve S9+ tanıldı Güney Koreli teknoloji devi Samsung’un yeni akıllı telefon modeli Galaxy S9 ve S9+ tanıtıldı. İspanya’nın Barcelona şehrinde düzenlenen Mobile World Congress’ten (MWC) bir gün önce tanıtılan yeni modellerin en önemli özelliği kamerada yer alıyor. Yeni modeller, süper ağır çekim özelliğiyle saniyede 960 kare yakalayabiliyor. Yavaş çekim video çekmek için için Super Slow Mo moduna geçip çekimi normal bir şekilde video kaydetmek yeterli oluyor. S9’da tek kamera, S9+’da ise çift arka kamera yer alıyor. Galaxy S9 ve S9+’ın dikkat çeken diğer bir özelliği stereo ses sistemine sahip olması. Modellerin alt ve üstünde yer alan hoparlörler sayesinde video ve müzik içerikleri daha kaliteli bir şekilde duyulabilecek. İki model arasında en önemli fark Galaxy S9’un 5.8 inç, S9+’ın ise 6.2 inç boyutunda ekrana sahip olması. Dört farklı renk seçeneklerine sahip modeller 16 Mart’ta mağazalarda satışa sunulacak. Galaxy S9’un 64 GB modelinin 4.500 TL olacağı açıklandı. Galaxy S9+’ın fiyatının ise 5.199 TL’den başlayacağı öğrenildi. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear