23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 11 Şubat 2018 haber 4 TASARIM: SERPİL ÜNAY Yeni PM, 13 hedef Bu savaş kime karşı? Zeytin Dalı Harekâtı, şimdilik öngörüldüğü şekilde başarıyla gidiyor. Kritik noktaya Afrin’de meskun mahallin kapısına gelindiğinde varılacak. TSK sivillerle dolu olan Afrin’e girecek mi? Girerse operasyon aynı başarılı seyrini bozmadan sürdürebilecek mi? Sivil halkın, çatışmadan zarar görmesi nasıl, ne dereceye kadar engellenebilecek? Ya da TSK çevrede konuşlanarak kente girmeden, PYDYPG’yi temizleme yolunu mu tutacak? Bütün bunlar yanıt bekleyen sorular. Operasyonun başlangıcından beri açık olan tek husus, kamuoyu ile siyasi partilerin çoğunluğunun harekâtı desteklediğidir. Desteğini sürekli yineleyen ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, milli bir operasyon olduğunu belirttiği Zeytin Dalı Harekâtı’nın siyasi tartışmalara konu olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirse de polemiği engelleyemiyor. Savaşın bir toplumda bu kadar destek bulmasının iyi mi yoksa kötü mü olduğu tartışmasına girmeden şu hususu belirtmekle yetinelim: Kamuoyunun büyük desteği savaşın hedeflerinin PKK ve PYD YPG ile sınırlı tutulması ve Türkiye’nin bekası açısından zorunlu olduğu konusunda toplumda bir görüş birliği oluşmasından doğmaktadır. HHH Uluslararası alanda, TSK’nin operasyonuna şimdilik fazla karşı çıkılamamasının nedeni de yine aynı husus ve onun yanı sıra Ankara’nın Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya özen göstereceği açıklamasıdır. Ama burada çok açık olmayan bazı noktalar var: Kılıçdaroğlu’nun Esad ile görüşme önerisini öfkeyle reddeden ve Suriye’nin resmi devlet başkanını katil olarak niteleyenler Suriye’nin toprak bütünlüğüne nasıl saygı gösterecektir? Öte yandan Zeytin Dalı operasyonunu TSK ile birlikte yürütmekte olan ÖSO etiketi altında, daha önce Suriye’de devlete karşı ayaklanmış ve çatışmış şeriatçı, terörist kimi güçlerin varlığı ile harekâtın Suriye’nin, bugünkü konjonktürde hiç değilse daha bir süre Esad yönetiminde yaşama geçecek görünen toprak bütünlüğüne saygı niteliğiyle nasıl bağdaşacağı yanıtı güç bir sorudur. Ayrıca Türkiye’nin PKK uzantısı terörist olarak gördüğü PYD’ye, Esad’ın hamisi ve şu anda Suriye’deki en etkili yabancı güç olan Rusya, barış masasında yer vermek isterken ABD daha ileri giderek bunların dostları olduğunu, Türklerin Mınbiç’e gelmeleri ve PYD’ye ateş açmaları halinde, ateşle karşılık vereceklerini tekrarlamaktadır. Oysa Türkiye Erdoğan’ın ağzından operasyonun Mınbiç’e kadar uzatılacağını daha önce açıklamıştı. Bu durumda, Ankara’nın sahada Washington ile de çatışması tehlikesi nasıl önlenecektir? HHH Bütün bu soru işaretleri yanıtsız dururken Türkiye’de iktidar çevreleri ve ona yamanmış Devlet Bahçeli, savaş konusu ne zaman gündeme gelse, hep CHP ve lideri Kılıçdaroğlu’na saldırmaktadırlar. Operasyonu desteklediğini her ağzını açtığında yineleyen Kılıçdaroğlu yine de bütün saldırıların hedefindeki birinci kişidir. Bu durum karşısında insanların “yahu bu savaş kime karşı, teröristler ile arkalarındaki emperyalist güçlere mi, yoksa olayı beka savaşı olarak gördüğünü vurgulayıp desteğini sürekli tekrarlayan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’ye mi” diye sormalarını yadırgamak mümkün mü? Olaya bu açıdan bakıldığı zaman, başka noktalar da dikkati çekiyor. Mınbiç’e girilip girilmeyeceği, YPG’nin tüm sınırımız boyunca konuşlanmasının sona erdirilip, gerçekten tehdit olmaktan çıkarılıp çıkarılamayacağı henüz belli olmuş değilken ve belirsizlik sürerken daha şimdiden belli olmuş bir husus var. O da meslek odası olarak kamu hizmeti görmekte olan, tabip odaları ve baroların üst kuruluşları Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Barolar Birliği’nin, bu savaş konusundaki görüşleri bahane edilerek yok edilme sürecinin başladığıdır. Bu durumda insan ister istemez soruyor: Allah aşkına bu savaş aslında kime, kimlere karşı? Şişli’nin ilk başkanına veda Şişli’nin ilk belediye başkanı mimar Mehmet Emin Sungur, dün, evinde kalp yetmezliğinden vefat etti. Sungur’un cenazesi, bugün, Şişli Camisi’nde kılınacak ikindi namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek. Mehmet Emin Sungur, 1936 yılında Malatya Hekimhan’da doğdu. TBMM’de IV. dönem İstanbul milletvekili ve 1979’da bir yıla yakın Cumhuriyet Senatosu İstanbul Üyeliği yaptı. 1984 yılında yapılan yerel seçimlere ANAP’ın Şişli adayı olarak girdi ve kazandı. Şişli, aynı yıl Yerel Yönetimler Kanunu ile belediye olmuştu. Bu görevi 1989 yılında yerel seçimleri kazanan Fatma Girik’e devretti. 1999 yerel seçimlerinde, Fatma Girik’in adaylığını çekmesi üzerine CHP’den aday gösterildi ancak kaybetti. Sungur bir çocuk babasıydı. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP kurultayında şekillenen Parti Meclisi, ilk kez toplandı. Kılıçdaroğlu’nun “oy çıkmayan yerlere gidin” talimatı verdiği yeni yönetim, kendine 13 hedef belirledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Adalet ve Cesaret” temalı CHP’nin 36. Ola ğan Kurultayı’nın ardından ilk Par ti Meclisi’ni (PM) Genel Merkez’de topladı. PM toplantısı öncesinde Kılıçda roğlu yeni PM ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri Anıtkabir’i ziyaret et ti. Kılıçdaroğlu Anıtkabir özel defte rine “Partimizin ilk kurultayı kabul ettiğimiz Sivas Kongresi’nden günü müze fikirlerin yolu muzu aydınlatıyor, de mokrasi mücadelemize güç ve cesaret veriyor. Devrimlerinin savunu İKLİM ÖNGEL cusu olarak bizler ülkemize tam demokrasiyi, eksiksiz bir adaleti ve tüm vatandaşlarımızı kuşatan huzu ru hâkim kılmakta kararlıyız” ifade lerini yazdı. Heyet daha sonra İkin ci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kabrini de ziyaret etti. 2019 konuşuldu Basına kapalı olarak yaklaşık 5 saat süren PM toplantısı, Kılıçdaroğlu’nun sunuş konuşması ile başladı. PM üyelerinin kendini tanıttığı toplantıda, kurultay değerlendirmesi yapıldı ve 2019 süreci masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, ülkenin zor bir dönemden geçtiğini ve bu dönemde göreve gelen bütün PM üyelerine önemli görev ve sorumluluklar düştüğünü kaydetti. Kılıçdaroğlu, “Hepiniz zor bir dönemde görev aldınız. Çok yoğun çalışacağız ve geniş kesimlerle buluşacağız. Bunun için sokakta olacağız. Sizden isteğim partililerin bulunduğu yerlerde değil, partimize oy çıkmayan seçmenlerin bulunduğu yerlere ulaşmanız” dedi. Nazlıaka tartışması Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın 300’den fazla delegenin imzasıyla bağışlanma talebi gündeme geldi. Bu talep PM’de sert tartışmalara neden oldu. Nazlıaka’nın TBMM’deki odasından Atatürk resmini indirmekle suçladığı Ankara Milletvekili Necati Yılmaz başta olmak üzere birçok PM üyesi söz aldı ve tepkilerini paylaştı. Yılmaz, Nazlıaka’nın hakkında iftira attığını ve yalan söylediğini belirtirken Kılıçdaroğlu Yılmaz’a, “Mağdur olduğunu ben de biliyorum” yanıtını verdi. Yılmaz ve diğer PM üyeleri, Nazlıaka’nın özür dilese bile partiye geri dönmemesi gerektiğini savundu. PM ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleriyle Anıtkabir’i ziyaret eden Kılıçdaroğlu’na partililerin ilgisi büyüktü. PM’NİN ROTASI Demokrasi için birleştiricilik PM bir bildiri yayımlayarak ‘hedeflerini’ sıraladı. “Bugün mücadele tek adam rejimi ile demokrasi arasındadır. Demokrasiden yana olan güçleri bir araya getirme görevi omuzlarımızdadır” denilen bildiride bu hedefler şöyle sıralandı: OHAL düzenine son verecek, 1 OHAL’in yarattığı bütün tahribat ları ortadan kaldıracağız. 2 Tek adam rejimini kaldırıp, kuvvetler ayrılığına dayalı tam de mokrasiyi kuracağız. 3 Laiklik temelinde inanç ve yaşam tarzlarını güvence altına alacak güçlü bir Cumhuriyet yaratacağız. 4 İnternet ve medya özgürlüğü de dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğünü en geniş bi çimde hayata geçireceğiz. 5 Hukukun üstünlüğünü tesis edecek, yargı bağımsızlığını sağlaya cağız. 6 Toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasa yaparak, hukukumuzu 20 Temmuz Darbesi dahil bütün darbe hukukundan temizleyeceğiz. Adalet ve huzuru sağlayan bir dü7 zen kuracağız. 8 Üreten, zenginleşen, adaletli paylaşan bir Türkiye yaratacağız. İşsizlik, yoksulluk ve her türlü eşit9 sizlikle mücadele edecek, güçlü bir sosyal devlet kuracağız. 10 Herkese parasız, ulaşılabilir, çağdaş, kaliteli eğitim ve sağlık hiz meti sağlayacağız. 11 Kürt sorunu dahil bütün toplumsal sorunlarımızı, eşit yurttaş lık temelinde, ulusal bütünlük ve toplumsal uzlaşı ile çözeceğiz. 12 Her türlü terör, çatışma ve kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, top lumsal huzuru inşa edeceğiz. 13 Dış politikamızı, yurtta barış dünyada barış ilkesi temelin de yeniden oluşturacak, iç siya set malzemesi ve kutuplaşma aracı olmaktan çıkaracak, Türkiye’yi tek rar sözüne güvenilir ve öngörülebi lir uluslararası aktör konumuna ge tirmek için ortak bir milli duruş oluş turacağız. Toplantı sürerken Nazlıaka, Genel Merkez’e çağrıldı. PM toplantısına girmeyen Nazlıaka ve tartışmalı olduğu Necati Yılmaz yan yana getirildi. Ancak Nazlıaka özür dilemediği için bu görüşmede uzlaşma sağlanamadı. Uzlaşmaları istenen Nazlıaka ve Yılmaz’ın tartıştıkları belirtildi. Uzlaşının aksine tartışma daha da alevlenince Kılıçdaroğlu, konunun önce Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) ele alınması, ardından PM’ye getirilmesi için öneriyi geri çekti. Konu MYK’de tartışıldıktan sonra uygun gö Disiplin’de değişiklik Öte yandan CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri de yaptıkları toplantıda görevlendirmeyi tamamladı. Seçimde üyelerin tam oyunu alan Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan yeniden YDK Başkanı oldu. Başkan yardımcılığına geçen dönem olduğu gibi Sezgin Kaya, sekreterliğe ise Selahattin Emre seçildi. YDK’ye seçilen İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Banu Gençkan’ın iki görevden birini tercih ederek YDK’den istifa ettiği öğrenildi. Yerine Bülbül girdi Böylelikle Gençkan’ın yerine birinci yedek olan Süleyman Bülbül YDK’ye girdi. Buna göre YDK üyeleri şu isimlerden oluşuyor: “Uğur Bayraktutan, Sezgin Kaya, Selahattin Emre, Tuba Torun, Erdoğan Kılıç, Gülsüm Filorinalı, Öncü Özbey, Ahmet Ersen Özsoy, Mahir Polat, Serdar Soydan, Emrah Arslan, Cem Arslantaş, Turan Aydoğan, Süleyman Bülbül, Gonca Yelda Orhan.” rülürse yeniden PM’ye sunulacak. CHP Yüksek Disiplin Kurulu, iki yıl önce “bir milletvekilinin odasındaki Atatürk resmini indirdiği” iddiasıyla ilgili “iftira” suçlamasıyla Nazlıaka’nın, partiden kesin ihracına oy çokluğuyla karar vermişti. l ANKARA TEZCAN’DAN ERDOĞAN’A ‘MAN ADASI’ İÇİN KRİTİK SORU: Hani belgeler sahteydi? “Savcılığın, teslim ettiğimiz belgelere verdiği takipsizlik kararında dekontların gerçek olduğu ortaya çıktı. Erdoğan cevap versin” CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, PM toplantısından sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi: Görevimiz büyük: PM Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekâtı konusunda da kahraman TSK’ye başarı dileklerini paylaştı. PM, Kurultay Sonuç Bildirgesi’nin gösterdiği hedefler doğrultusunda önümüzdeki dönemin çalışma koşullarını görüştü. Türkiye, demokrasinin yok edildiği, tek adam rejiminin yerleştirildiği bir kötü tablo ile karşı karşıya. Bu kötü tabloyu ortadan kaldırmak gibi önemli bir görevimiz var. PM, bu yeni dönemde, bu önemli görevinin bilinciyle hareket edeceğini kararlaştırdı. Tek adam rejimine karşı İki temel ayrım: Bu tabloyu değiştirmenin en önemli yolu demokrasi güçlerini bir araya getirmedir. Bugün Türkiye’de iki temel ayırım ortaya çıktı. Birisi tek adam rejimi yanlısı, diğeri demokrasi yanlısı olmak. PM, ikinci yolu başarma konusunda kararlılığını ifade etti. Türkiye’de tek adam rejimine karşı demokrasi hattını açacak, demokrasi güçlerini bir araya getirecek bir mücadelenin öncüsü olacağız. Türkiye’de demokratik, özgürlükçü, hukukun üstünlüğüne dayanan bir düzen kurucağız. CHP’nin ‘tek adam’da yeri yok: (Başbakan Yıldırım’ın CHP’yi ittifaka davet etmesi) Sayın Başbaka PM toplantısının ardından konuşan Bülent Tezcan, gündemin sıcak konularına da değindi. nın bizi de davet ettiği ittifak, ifade ettikleri gibi yerli ve milli değildir. O ittifak tek adam rejimi ittifakıdır, CHP’nin tek adam rejimi ititfakında yeri yoktur. CHP, geniş bir mutabakatın temsilcisi olacaktır, gerçek anlamda Türkiye’nin yararına olan ittifat CHP’nin yer alacağı demokrasi ittifakı olacaktır. ‘Atayanlar da suçlu’ Yargılanacakları günü bekliyoruz (Eski İstanbul Valisi ve emniyet müdürünün FETÖ cezaları): Kim FETÖ’cü ise yargılansın ve gereği yapılsın ancak eski İstanbul Valisi ve eski İstanbul Emniyet Müdürü’nü oraya tayin edenler, onları bürokrasi içinde yükseltenler de hesap vermek zorunda. Onların yargılanacğı günü de bekliyoruz. Erdoğan’a Man yanıtı (Man Ada sı belgeleri ile ilgili takipsizlik kararı): Ankara Cumhuriyet Savcılığı bu konuda, belgelerin gerçek olduğunu tespit etti. Halk Bankası’na sordu, Halk Bankası da ‘evet bunlar gerçektir’ dedi. Verdiğimiz dekontların gerçek olduğu savcılık kararıyla tespit edildi. Şimdi soruyorum Erdoğan’a, hani sahteydi? Savcılık gerçek olduğunu söyledi. Bellway nasıl büyüdü? Şimdi Erdoğan’dan cevap bekliyorum, hangi şirketi sattınız, akrabalarınız, yakınlarınız 1 paundluk, yani 5 TL’lik Bellway şirketine 15 milyon dolarlık, yani 60 milyon TL’lik hangi şirketi sattı, o şirketin varlığı neydi, bilançosu ne, ne kadar vergi ödedi, ne zaman bu kadar büyük bir varlığa sahip oldu, şimdi beklenen cevap budur. Meral Akşener ‘Davulla zurnayla harekât olmaz!’ HAKAN DİRİK İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yüksek oy hedeflediği Ege seçmeninin kantarına çıktı. Denizli’de partisinin il başkanlıklarının açılışında konuşan Akşener, insanların devlete olan güveninin yerini korkunun aldığını belirtti. Korkunun kaynağının “tek adam” olduğunu vurgulayarak “Bir insan kar lastiğine bile karışır mı?” diye sordu. AKP’nin 16 yıldır devlet yönetme ciddiyetini öğrenemediğini kaydederek, Afrin harekatına yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı: Afrin eleştirileri “Davul zurnayla harekât yapılmaz. Bu ablanız, 50 kilometreye yaklaşan en uzun kara harekâtının altında imzası olan bir kişidir. Siz o zamanlar davulla zurnayla Mehmetçikleri afişe ederek ve o günün bir içişleri bakanı olarak övündüğümüzü duydunuz mu? Çünkü askeri müdahaleler ciddidir. Futbol maçına benzemez. AKP Genel Başkanı muhtarlara konuşuyor, ‘Daha yeni ısınmaya başladık, işin başındayız’ diyor. Utanın utanın. Futbol maçı oynamıyoruz. Mehmetçiğin sizin düşürdüğünüz çukurdan ülkeyi çıkarmak için canıyla kanıyla mücadele ettiğinin farkında değilsiniz. ‘2025 şehidimiz var’ dedi. Kardeşim ayıp ayıp, bahsettiğin 5 kişi can. Kiminin kınalı kuzusu, kiminin babası... Şehidi sen rakam olarak görüyorsan, yazıklar olsun sana.” l DENİZLİ C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear