14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 Pazar 14 Ağustos 2016 EDİTÖR : ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Yeryüzü Kadınları’ndan haberdar veya onlardan biri olmak için kafeye uğrayabilir, sosyal medyadan takipte kalabilir, eylem duyurularını izleyebilirsiniz. Ya da sadece olduğunuz yerde bile kalabilirsiniz, çünkü yakında mahalle mahalle gezmeye başlayacaklar. 4 Kadıköy Yeldeğirmeni’ndeki bir kafede kadınlar özsavunma dersleri alıyor, feminizm okumaları yapıyor, kadın sorunlarını tartışıyor ve birlikte kadın tarihi 4 filmleri izliyorlar... Günde beş kadın öldürülürken kılını bile Kapıları herkese açık Bu ‘güzel’ kadınlar Yeryüzü Cafe’yi açarken, her renkten kadının rahatça gelip sorunlarını paylaşabilecekleri, birbirleriyle dayanışabilecekleri bir alan yaratmaya kıpırdatmayan devlet ve yargı mekanizmalarından umudu kesip ‘iş başa çalışmışlar. Kafenin yer karolarını da karo fabrikasında çalışan bir arkadaşlarının yardımıyla, artan tek tük karoları düştü’ diyen kadınların birleştirerek kendi elleriyle döşemişler. Kafenin zeminini süsleyen o her biri kendine has tasarımdaki karolar kadar özgünler bir başlarına. Ve birliktelikleri de o denli zengin bir mekânı burası. Yeryüzü Yeryüzününbaşka güzellik seriyor gözlerimizin önüne, umut oluyor. Kadınları’nın... mücadeleci kadınları Özsavunma dersleri... Yeryüzü Kadınları’nın aralarında üniversite öğrencileri de, çalışan kadınlar da, anneler de, Kürt bölgelerinden kadınlar da var. Dönüşümlü olarak kafeyi çekip çevirenler ise genellikle üniversite öğrencileri. İş başa düşünce yemek pişirmeyi de, işletmeyi de öğrenmişler. Her gün taze taze hazırladıkları mönüdeki yemekler oldukça leziz. Fiyatlar da pek çok kafeye göre çok daha uygun. Kafede ayrıca kadın tarihini anlatan filmlerin gösterimleri, feminizm üzerine okuma atölyeleri, tartışma oturumları ve özsavunma dersleri düzenleniyor. Nisan kadınlara ücretsiz sunulan tüm bu imkânlardan bahsederken, neden özsavunma eğitimine gerek duyduklarını anlatmaya başlayınca, ülkedeki kadınların yargı ve devlet tarafından ne kadar yalnız bırakıldıklarını da bir kez daha idrak etmiş oluyoruz. Şöyle sıralıyor sebeplerini Nisan: “Günde beş kadının öldürüldüğü ülkede yargının kılını bile kıpırdatmadığını, hatta kadın katillerinin işlediği suçları meşrulaştırdığını gördüğümüz için, bu mekanizmalardan medet umamayacağımızı anladık. Özsavunmamızı sağlayabilmek adına bu atölyenin gerekli olduğunu düşündük. Birkaç aydır aikido dersleri alıyoruz. İleride başka dövüş sanatlarıyla birlikte özsavunma becerimizi en yüksek noktaya taşımamızın önemli olduğunu görüyoruz.” Geçmiüten Geleceùe Sosyalizm dizisi Serge Wolikow Komünist Enternasyonal (19191943) Komintern veya YÛkÛlan Dünya Devrimi Partisi Hayali FransÛzcadan Çeviren: Erden Akbulut Yeldeğirmeni, Cihangir ve Karaköy’den sonra sosyal dönüşüme uğra Nisan, Evrim, Ela ve Nazlıcan. En büyüğü 26, en küçüğü 20 yaşında. Hepsi üniversite öğren yan İstanbul semtlerinden bi cisi. Daha ziyade Nisan’la (Ata ri. İki yıl öncesine kadar, şeh lay) konuşuyoruz. Nisan 22 ya rin kurtarılmış bölgesi gibi kalan Kadıköy’de ya EZGİ ATABİLEN şında, İstanbul Üniversitesi’nde hukuk öğrenimi görüyor. Yolla şamayı tercih eden rımızın aynı üniversiteden geç ama Moda ve Yoğurtçu Par tiğini öğrenince, ortak gündemlerimiz kı bölgelerindeki kiraları den söz etmeye başlıyoruz. Edebiyat sırtlanmak istemeyenlerin fakültesi öğretim üyelerinden, kadın mesken tuttuğu bir semtti. ve erkek öğrencilere tacizleriyle üni Vapur iskelelerine yakınlı versite içerisinde kendine has bir ‘şöh ğı da ayrı bir tercih sebebiy ret’ edinmiş ve en nihayetinde yaptık di tabii. ları kadın öğrencilerin eylemleri saye Birkaç sene önce sokakla sinde basına da yansıyan Doç. Dr. Mu rında gece geç saatte yürümeye çe rat Ali Karavelioğlu’nun halen fakülte kineceğiniz semt, şimdi farklı konsept ye dönmemiş olduğundan, ama göre lerdeki kafelerle dolmuş halde. Kar vinden uzaklaştırılmadığı için öğren şı yakanın kentsel dönüşüm sebebiy cilerin endişe taşıdığından bahsediyor le artan kiralarından yakınan tiyatro Nisan... Hatta üniversite yönetiminin sahneleri ve sanat atölyelerinin de Ka Karavelioğlu’nun arkasında duran tav dıköy tarafına kaymasıyla hem sanat rından... sal hem de sosyal açıdan, derya olup taşmış. Ellerinde içkileri ya da kah Cizre, Özgecan ve Hopa veleriyle dizi dizi kafelerin önlerinde Sonra Yeryüzü Kadınları’nın söyleşenler, özgün grafiti eserleriyle hikâyesini anlatmaya başlıyor Nisan. renklenen dört beş katlı apartmanlar, Örgütün kuruluş konferansı geçen yı mahallelinin haberleşmek için kullan lın kasım ayında yapılmış. Bugün An dığı duyarı duvarları, işgal evleri...  kara, Mersin, İzmir ve Adana’da örgüt Tüm bu hareketliliğin arasında Yer yüzü Cafe adlı bir mekân daha var. Dışarıdan her ne kadar kafe gibi görünse de, aslında bağımsız bir kadın örgütünün, Yeryüzü Kadınları’nın buluşma merkezi burası. Kadınlara özsavunma dersleri verilen, kadın tarihi filmleri gösterimleri, feminizm okumaları ve tartışma buluşmaları yapılan bir yer. Kimileri örgütün oldukça faal olduğu sosyal medya ortamından tanıyacaktır onları... Mekânın daha kapısından içeriye girerken sizi kampanya duyuruları, eylem fotoğrafları, kadın mücadelesi sloganları yazılı kartonların asılı olduğu bir pano karşılıyor. Bizi bunların yanı sıra dört ‘güzel’ kadın daha karşıladı: Kadınların ‘ped’e ihtiyacı vardır Sokağa çıkma yasağının olduğu ilçelerde yaşayan kadınların ihtiyaçlarını karşılamak için başlatılan bir kampanya var. Kadını yok sayan, ihtiyaçların önem sıralamasını cinsiyetçilikle belirleyen zihniyete karşı oluşturulan bir kampanya bu. İhtiyaçların toplanma yerlerinden biri de Yeryüzü Cafe. İhtiyaç listesi ise şu şekilde: l Kadın pedi l İç çamaşırı / tayt l Kuru bakliyat l Çocuk bezi / maması lenmeleri var. “Hepimiz Türkiye’de kadınların sorunlarını, kadın dayanışmasını esas alan bir örgütlülüğün eksikliğini hissederek yola çıkan kadınlarız” diyerek tanıtıyor kendilerini Nisan ve ekliyor: “Var olan platformlarda kadınların sorunlarının hiçbir zaman birinci planda olmadığını gözlemledik. Partilerden, derneklerden, siyasi örgütlerden, sendikalardan bağımsız, içinde sadece kadınların, kadın dayanışmasını esas alarak mücadele ettiği bir platformun ihtiyacını hissettik.” Kendilerine “Yeryüzü Kadınları” diyorlar, çünkü amaçları yeryüzünün tüm kadınlarıyla ortak bir mücadele örmek. Bunun için de faaliyetlerine, Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınlarla dayanışmak için, önce sokağa çıkma yasağının olduğu Cizre’ye giderek, oradaki kadınlarla dayanışarak başlamışlar. Oradan Özgecan’ın davası için Mersin’e, oradan sel felaketinin yaşandığı dönemlerde Hopa’ya ve sonra bir daha Cizre’ye, oradan da Yüksekova’ya.. Nisan ve Evrim, tüm bu eylem sürecinde, yaşadıklarının Türkiye genelinde kurulacak bir örgütlenme ağıyla ne kadar etkin olabileceklerini fark ettiklerini şöyle anlatıyorlar: “Oradaki kadınlarla dayanıştık, onların sorunlarını dinledik, güç verdik, güç aldık. Özellikle savaş politikalarının tekrar başlatıldığı Kürt bölgelerindeki kadınların mağduriyetlerinin hat safhalara ulaştığı, günde beş kadının öldürüldüğü ve yargının büyük bir erkek dayanışmasıyla bunu meşrulaştırmak için mücadele ettiği bir dönemden geçiyorduk. Oradaki kadın dayanışmasını yükseltmenin ablukanın kırılmasında ne kadar büyük rol oynadığını gördük. Amacımız bu örnekten yola çıkarak, Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınlarla buluşup, nasıl ortak bir mücadele hattı oluşturabileceğimizi görmek ve bunun zeminini yaratmak.” • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT TURLARINA KATILMA İMKANI *79 TL TAM PANSİYON PLUS 5 gece konaklamalarda geçerlidir. Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear