26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 13 Temmuz 2016 haber 4 EDİTÖR: HAKAN AKARSU Belediyelere ‘darbe’ yasasıHükümet, terör bahanesiyle belediyelere yasal olarak kayyım atanması için harekete geçti Hükümet, teröre karıştıkları gerekçesiyle yerel yönetimlere “kayyım” ataması için resmen düğmeye bastı. Belediye lere “kayyım ataması”nın yolu nu açan “torba yasa” tasarısının bu hafta Meclis’e sevk edilme si bekleniyor. Düzenleme, terör suçlarına karışan başkanların AYŞE SAYIN görevinden alınıp yerine dışarıdan “yetkileri artırılmış” “kayyım başkan” atanması yolunu açıyor. “Kayyım başkan”ın görev yapmasını engellememek için belediye meclisinin yetki lerine de “kısıtlama” getirmeyi içeriyor. Bu hafta Meclis’e gelmesi beklenen düzenlemeye göre, ‘terör suçlarına bulaştığı’ iddia edilen belediye başkanı görevden alınıp yerine yetkileri artırılmış bir ‘kayyım’ atanacak. Aynı şekilde belediye meclis üyeleri de görevden alınabilecek. ‘Kayyım’ı İçişleri Bakanı ve valiler belirleyecek. Yine torba tasarı Eski Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı da olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin uzunca süre üzerinde çalıştığı ve hükümetin son biçimini verdiği düzenleme “torba tasarı” içinde Meclis’e sunulacak. Uzun bayram tatilinden sonra dün yeniden çalışmalarına başlayan Meclis kulisinde bir grup gazeteciyle birlikte sohbet ettiğimiz Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, düzenlemenin tüm ayrıntılarını anlatmasa da önemli ipuçları verdi. Aslında, gelecek yasama yılına kalması beklenen düzenlemeyle ilgili hükümetin elini “çabuk tutma” kararı aldığı da Canikli’nin birkaç güne tasarının Meclis’e sevk edileceğini açıklaması ile netleşmiş oldu. Her ne kadar Canikli “Kayyım ifadesini siz gazeteciler kullanıyorsuz, biz öyle ifade etmiyoruz, ‘teröre karışanların görevden alınması’ olarak nitelendiriyoruz” dese de, yansıyan bilgiler belediyelere atanacak kişinin niteliği itibarıyla tam bir “kayyım” olacağı yönünde. Canikli bu sistemin gerekçesini ise mevcut mevzuata göre belediye başkanı görevden alındığı zaman kalan yapının aynen faaliyetini sürdürmesi olarak gösterip, “Yani teröre destek olmaya devam ediyor. Esas yapının, belediyenin tümüyle birlikte teröre destek veriyor olmaktan çıkarmak gerekiyor. Onu yapıyoruz” dedi. Atanmış seçilmişin üstünde Düzenlemenin ana ekseni şu düzenlemelerden oluşacak. Terör suçu: Belediye başkanlarından terör örgütüne destek veren veya örgütlerle ilişki içinde olanlar görevden el çektirilecek. Bunun için “belediye başkanı olma niteliğini yitirme” kriteri getiriliyor. Milletvekilleri için “hüküm giyme” önemli bir kıstasken, belediye başkanlarında bu nitelik aranmayacak. Yani hüküm giymese de, “açığa alınma” bir anlamda, belediye başkanlığını yitirme kriteri olacak, detaylar tasarıda düzenlenecek. Kim görevden alacak?: Terörle ilişkili olduğu iddia edilen belediye başkanlarını görevden alma yetkisi İçişleri Bakanı ve valilere veriliyor. Buna göre büyükşehir belediye başkanları İçişleri Bakanı, il ve ilçe belediye başkanları ise valiler tarafından görevden alınacak. Atanmış, seçilmişin üstünde: Seçilmiş belediye başkanı ile birlikte belediye meclisine seçilen üyelerin, “kayyım başkan”ın çalışmalarını engelleyebileceği düşüncesiyle, yetkileri artırılacak, belediye meclis üyelerinin yetkileri ise kısılacak. Böylece, “atanmış” başkan, “seçilmiş” belediye meclis üyelerine “hükmedecek.” Ancak yine terörle ilişkisi olduğu iddia edilen belediye Meclis üyeleri de tıpkı başkan gibi görevden alınıp, yerine yine dışarıdan “kayyım üye” atanacak. Kayyım için tek kriter: Görevden almada olduğu gibi, başkan atama yetkisi de büyükşehirlerde İçişleri Bakanı, il ve ilçelerde vali tarafından yapılacak. Kayyım, kamu ya da özel sektörden olabilecek. Tek kriter, “belediye başkanı seçilme yeterliliğine” sahip olmak. DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel ile DBP’li belediye başkanları yaptıkları basın toplantısıyla kayyım atanması uygulamasını kabul etmeyeceklerini açıklamışlardı. Tek parti uygulaması Hukukçular, AKP’nin belediyelere yönelik kayyım müdahalesinin idari vesayet olarak nitelendiriyor Yargıçlar Sendikası üyesi olan ve Danıştay Tetkik Hâkimliği görevini yü lediye başkanını o yörede oturan insanlar seçer. Bir nevi yerel demokrasinin gü rütürken haziran ayındaki kararname ile zel örneğidir. Çünkü o insanlar, seçerken İstanbul Bölge İdare Mahkemesi üyeliği hizmet etmesini isterler. Buna karşılık be ne atanan Hâkim Önder Tekin, belediye lediye başkanının görevden alınması hal lere kayyım atanmasını “idari vesayet” kın iradesinin yok sayılmasıdır. Atılacak olarak nitelendirdi. adımlar siyasi niteliktedir” diye konuştu. Bakanlıkların, Bakanlar Kurulu’nun belediyelere müdahalesinin idari vesayet ‘Hukuki değil, siyasi’ olduğunu söyleyen Tekin, “Bir belediye Marmara Üniversitesi Hukuk Fakülte başkanının terör gerekçesiyle görevden si İdare Hukuku Anabilim Dalı Başkanı alınması için yargı kararı gerektirir. Biz Prof. Turan Yıldırım, getirilmek istenen hukuk devletiyiz” dedi. Fakat burada hiçbir yargı kararı olma dan muhtemelen bir soruşturmaya dayanarak belediye başkanının görevden alınma durumu olduğunu anlatan Tekin, “Bu her türlü keyfiliğe açık, hukuki zemini olmayan bir düzenleme olacaktır” ifadesini kullandı. düzenlemenin, iktidarın daha önce antidemokratik diyerek kaldırıldığı madde olduğunu söyledi. Daha önce de yasada belediye başkanlarının görevden alınmasına ilişkin madde olduğunu anımsatan Yıldırım, bunun hükümet tarafından “tek parti uygulaması” olduğu gerekçesiyle kaldırıldığını kaydet Halkın iradesi yok sayılacak ti. Bunun yeniden getirilmesinin hukuki değil siyasi olduğunu söyleyen Yıldırım, İçişleri Bakanı’nın bu yasayla istedi “Yıllarca eleştirilen ve tek parti uygulama ği her belediye başkanını görevden alma sı dedikleri ne varsa geri getiriyorlar. Ar sının mümkün olduğunun altını çizen 24 tık o ilin valisi, ilçenin kaymakamı belediyıllık idare hukukçusu Önder Tekin, “Be ye başkanı olur” dedi. ‘Dikensiz gül bahçesi isteniyor’ DBP’li Çelik: Kayyım hukuki değil, amaç DBP ve HDP’yi susturmak MAHMUT ORAL Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarının DBP’li belediyelere kayyım atanacağı açıklamasına ilişkin tartışmalar sürerken Van’da HDP ve DBP’nin nevruz etkinliğine katılan 3 muhtarlığa kayyım atandı. DBP’li 106 belediyeden 25 belediye Eşbaşkanı tutuklandı, 22 belediye eş başkanı görevden uzaklaştırıldı, 6 belediye eşbaşkanı haklarındaki soruşturmalar nedeniyle firari durumda, 2 belediye eş başkanı denetimli serbestlik şartıyla dışarıda, 1 eşbaşkan ise ev hapsinde. DBP Eşgenel Başkan Yardımcısı Demir Çelik, mevcut anayasa ve yasalara göre belediyelere kayyım atanamayacağını vurgulayarak, “AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ısrarla yasa dışı bir durum ortaya çıkarmak istiyor. Parlamento devre dışı bırakılmış, muhalefetsiz ve tek adama dayalı bir Türkiye yaşanmaktadır. Amaç DBP ve HDP’yi susturmaktır, Erdoğan dikensiz gül bahçesi istiyor” dedi. DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Demir Çelik, mevcut anayasa ve yasalara göre belediyelere kayyım atanamayacağını, görevden alınan belediye başkanının yerine belediye meclisinin yeniden seçim yapıp başkan seçileceğini belirtti. Bu nedenle görevden alınacak bir başkanın yerine kayyım atanmasının hukuken ve ahlaken doğru olmayacağını vurgulayan Çelik “Yapıl Özalp Belediye başkanına gözaltı Van’ın Özalp ilçesinin DBP’li Belediye Eş başkanı Şerafettin Özalp, canlı kalkan eylemine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Polisler tarafından evinde gözaltına alınan Özalp, Van Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Operasyonda 11 kişinin daha gözaltına alındığı belirtildi. mak istenen yasa ve anayasadan çok fiili bir durum yaratmaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP, ısrarla yasadışı bir durum ortaya çıkarmak istiyor” dedi. Tek adam yönetimi Muhalefetin susturulduğu bir tek adam yönetimine gidildiğini vurgulayan Çelik, “7 Haziran seçimlerinden sonra parlamento devre dışı bırakıldı. Muhalefetsiz ve tek adama dayalı bir Türkiye yaşanmakta. Erdoğan dikensiz bir gül bahçesi istiyor. Bugün Türkiye’de emek, kadın, gençlik hareketleri, farklı siyasi kesimler susturulmuş olmasına rağmen otoriter zihniyete biat etmesine karşın, Kürt siyasal hareketi buna direnmektedir. Bu anlamda amaç DBP ve HDP’yi susturmaktır, onlara basınç uygulayarak halkların on yıllardır kazandıklarını yok hükmünde sayarak, halkı tek parti ve adama mahkum eden, parlamen ter sistemi rafa kaldırarak, başkanlık sistemini tek adam üzerinden topluma dayatmak isteyen bir zihniyeti gerçekleştirmektir” dedi. AKP’nin böyle bir girişimden pişman olacağını belirten Çelik, şunları söyledi: “Bu belki iktidar partisine kısa süre için nefes aldıran uygulamalar gibi görünebilir. Onlar da bundan pişman olacak ve özeleştiri yapmaya mahkum olacaklardır. 2015’te Rus uçağını düşürürken ‘Bir daha yaparlarsa bir daha düşürürüz’ diyenlerin bugün gelip dayandıkları nokta, özür dilemek ve yeniden diyalog zeminini aramak ise, kendi vatandaşları olanlar için diyalogu esas almamak ve barışmamak da işin doğasına terstir. Bu anlamda AKP’nin zihniyetini bir dönem daha devam ettireceğe benziyor. Ancak aklın yolu buna fırsat vermemelidir. Kısa sürede demokrasi kazanacaktır. Zaten daraltılmış olan bir siyasette, savaştan medet ummak isteyen geçmişteki iktidarları AKP’ye hatırlatmak isterim.” Tuncer Bakırhan Atanmış memurları tanımayız DBP’li belediye eşbaşkanları, Erdoğan gibi kendilerinin de sandıktan çıktığını söylüyor Belediyelere kayyım atanması tar net delil ortaya koyarsınız ama yok. Bazı tışması sürerken, medya çevreleri, ik DBP’li belediye eş tidar güdümüyle ya başkanları seçilmiş lan yanlış haberler ler yerine atanmış MAHMUT yaparak belediyeleri memurları kendileri ORAL mize karşı karalama nin de halkın da ka kampanyası yürütü bul etmeyeceğini söyledi. yor. ‘Düz ovada siyaset yap Eşbaşkanlar, Cumhurbaş sınlar’ diyorlardı. Düz ova kanı Erdoğan’ı ve AKP’yi da siyaset yapanların, açık, halkın iradesine saygı duy net, şeffaf, sürekli müfettiş maya çağırdı. denetiminde olan belediye Tuncer Bakırhan (De leri siyaset dışına atıyorsu mokratik Yerel Yönetim nuz. Kürt halkına resmen ler Birliği Eşbaşkanı ve Si demokratik siyaset yerine irt Belediye Başkanı): “Kay çatışma alanı gösteriliyor. yım atanması halinde bizim Ne yapalım peki, size uy bu konudaki duruşumuz net muyorsa? İstediğiniz gi olacaktır. Halkın iradesini bi davranmıyorsa, esas du temsil eden kişilerin yerine ruşa geçmiyorsa ne yapa devlet memurlarının atan cak Kürtler? Bize hükümeti masını kabul etmeyeceğiz. rahatsız etmeyeceğimiz bir Halk da bunu kabul etmeye yer göstersinler. Oraya gide cektir. Halkın bize teslim et lim. Konuşmayalım, düşün tiği iradeyi devlet memuru celerimizi ifade etmeyelim, na teslim etmeyeceğiz. Artık yanlışa yanlış, hırsıza hır bu aşamada bizi belediyeler sız demeyelim. Ama kusura den zorla mı çıkarırlar, ce bakmasınlar, biz onları ko bir mi kullanırlar bekleyip şulsuz alkışlayacak değiliz. göreceğiz. Ama bizler bele Bu tutum tamamen demok diyelerimizi terk etmeyece ratik zemine büyük bir dar ğiz. Eğer belediyelerimiz be vurur. İnsanların duygu den rahatsız iseniz somut ve sal bağlarını koparır.” Seyfettin Aydemir Silopi Belediyesi Eşbaşkanı ‘Meclis üyelerimiz çalışmayacak’ “Belediyelerimize kayyım atanması durumunda belediye meclis üyelerimiz atanmış devlet memurları ile çalışmayacaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sürekli olarak ‘Bizi halk seçti ancak halk seçimle götürür’ demiyor mu? Peki o zaman Silopi Belediyesi’nde bizi kim seçti? Silopililer halktan değil mi? Eğer kendilerine çok güveniyorlarsa gelsinler hodri meydan, seçimleri yeniden yapalım. Silopi’de yüzde 85 oyla irade konulmuş, halk bu iradesine sahip çıkacaktır ve atanmış memurun gelmesine izin vermeyecektir. İradesini me mura teslim etmeyecektir. Kayyım ile ilgili tavrımız nettir. Atanacak memuru tanımayacağız. Kayyım gelmesi durumunda halkın da tepkisi büyük olacaktır. AKP hep halkın desteğini bizden çektiğini söylüyor. Gerçekten inanıyorlarsa buna gelsinler sandık kuralım. Hesap sorulacaksa sandıkta sorulsun halkın iradesine karşı antidemokratik uygulamalara başvurulmasın.” Kadir Kunur Cizre Belediyesi Eşbaşkanı ‘Kayyım bindiğin dalı kesmektir’ Kayyım ataması çok büyük sıkıntılar doğuracaktır. Türkiye’de meşruiyeti olan yegâne araç seçimlerdir. Kayyım bindiği dalı kesmek ve meşruiyete gölge düşürmektir. Bu ülkede Cumhurbaşkanı da, hükümet de, muhalefet de, parlamento da, muhtarlar ve belediyeler de meşruiyet zemini olan seçimlerle göreve gelirler. Dolayısıyla seçimle gelen bu kurumları hedefe alıp kayyım atamak bindi ği dalı kesmektir. AKP meşruiyet zemininden uzaklaşarak, demokratik siyasete karşı darbe yapıyor. Böyle yaparak da başka darbelere zemin hazırlıyor. Yarın AKP’ye karşı darbe yapılırsa AKP ne ile, hangi yüzle kendisini savunacak.” C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear