26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 1 Temmuz 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Alman Bild gazetesi, iddiasını Türk yetkililere dayandırdı EMIR BALI’DAN 1982 Suudi Arabistan doğumlu İlhami Balı’nın Suruç, Diyarbakır ve Ankara katliamlarının talimatını verdiği de öne sürülüyor. Türkiye sınırında bir askerin kaçırılması ve bir askerin şehit edilmesi olayının faili olarak da aranan Balı hakkında “terör örgütü yöneticiliğinden” arama kararı bulunuyor. Alman Bild gazetesi, İstanbul Atatürk Havaalanı’na yönelik saldırının emrini IŞİD’in ‘Türkiye emiri’ İlhami Balı’nın verdiğini öne sürdü. Gazetenin Türk güvenlik yetkililerine dayandırdığı haberde, Balı’nın Türkiye’den Suriye’ye 1500’ü aşkın militan soktuğu, yaralanan militanları Türkiye’de parayla tedavi ettirdiği ve Türkiye’deki adamlarını 2 bin 500 dolar maaşa bağladığı öne sürüldü. Balı, Ankara’da görülen 27 kişilik IŞİD davasındaki telefon dinleme tutanaklarında yer alıyor. Bir görüşmede Türkiye’den Suriye’ye geçecek IŞİD militanları için talimatlar veriyor, bir diğerinde de gözaltına alınanların bırakılmasını istiyor. l Dış Haberler SALDIRIYI BAĞDADİ ONAYLADI Saldırı kararı IŞİD’in başkent ilan ettiği Rakka’da alındı. Sputnik’in haberine göre, örgütün en üst karar organı olan Şura’da (Meclis) alınan karar, örgütün lideri Ebubekir El Bağdadi’nin onaylanmasının ardından, saldırılardan sorumlu olan ‘Dış İstihbarat Birimi’ne iletildi. Kararın alınmasının ardından, saldırı için Çeçen asıllı Osman Vadinov görevlendirildi. Rakka’da intihar saldırısı konusunda 3 ay eğitim alan Vadinov’un İstanbul’daki saldırı için 2 ay önce sınırdan kaçak yollarla Türkiye’ye geçiş yaptığı, takibe yakalanBağdadi mamak için Rakka’daki emiriyle yazılımı IŞİD tarafından yapılan özel bir haberleşme sistemi kullandığı, saldırı öncesi birkaç kez havaalanı çevresinde keşif yaptığı ifade ediliyor. 11 soru Alevileri fişlemişCHBPAŞLBİDAEKRAİNND’AEN Antep’tekendinipatlatanIŞİD’liYunusDurmaz’ınbilgisayarı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’te muhalefet partilerinin IŞİD hakkında verdiği araştırma önergesinin AKP’nin oylarıyla reddedilmesine “IŞİD ile AKP arasında bir ideolojik akrabalık var” yorumunu yaptı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması için şu 11 1soruyu sordu: Musul Başkonsolosluğumuz basılıp, 49 vatandaşımız esir alınırken, hangi hükümet IŞİD’e te 2rör örgütü demedi? Hangi milletvekili ‘PKK ve IŞİD terör 3örgütü değildir’ dedi? ‘IŞİD iyi ki varsın Allah kurşununu azaltmasın’ diyen kişi 4hangi partidendir? IŞİD hangi iktidar döneminde Türkiye’de palazlandı ve korundu? Türkiye’nin 70 ilinden IŞİD’e katılım olduğu 5doğru mudur? Suriye’deki çatışmalarda yaralanıp, Türkiye’ye tedavi için getirilen ve iyileştikten sonra tekrar Suriye’ye gönderilen IŞİD militanlarını hangi iktidar korudu, kol kanat gerdi? Cihatçı gruplara TIR’larla silah göndererek, onlara destek veren hangi hü 6kümettir? IŞİD’in bir terör örgütü olduğunu MGK ne zaman karara bağlamıştır? MGK’nin böyle 7bir kararı var mıdır? Türkiye’de hangi savcı IŞİD terör örgütüyle ilgili bir iddia 8name hazırladı? FETÖ için iddianame hazırlayan savcılık IŞİD için hangi gerekçeyle ha 9zırlayamamaktadır? IŞİD terör örgütünün Türkiye lideri kimdir? Herkesin bildiği bu kişi nasıl oluyor da elini kolunu sallayarak, Türkiye’de gezebiliyor? 10Kim ya da kimler bu kişiyi koruyor? Patlayan bu bombaların siyasi sorumlusu kim ya da 11kimlerdir? Güvenlik zafiyeti yoksa o zaman bir yönetim zafiyeti var, demektir. Sayın Başbakan bunu kabul ediyor mu? IŞİD’DEN GÖVDE GÖSTERİSİ HARİTASI Terör örgütü IŞİD, dünya genelinde gizli hücrelerinin olduğu ülkelerin adlarını yayımladı. IŞİD’e bağlı haber ajansı Amaq tarafından yayımlanan grafikte, gizli hücrelerin bulunduğu yedi ülke sıralandı. Bu ülkelerin arasında Türkiye de bulunuyor. Risk altındaki ülkeler Öte yandan İngiliz Mirror gazetesinde yayımlanan IŞİD riski altındaki ülkeler haritasına göre, Türkiye, Rusya, Britanya, Almanya, Fransa, İspanya, Fas, Cezayir ve Tunus IŞİD tehlikesinin yüksek olduğu ülkeler arasında gösterildi. İtalya, İzlanda, İsveç ve Yunanistan genel risk altındayken, sarı ile gösterilen Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan gibi ülkeler orta seviyede risk altında. Aralarında Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre’nin bulunduğu ülkeler ise düşük risk kapsamında bulunuyor. FGCİDOECTÜEKRLKEİYREİ ’UYYEARDI İngiliz Yabancılar ve Milletler Topluluğu Ofisi (FCO), Ocak ayından bu yana Türkiye’de gerçekleştirilen terör eylemleri sonrası Türkiye’yi ziyaret edecek turistleri uyardı. FCO’nun yaptığı açıklamaya göre Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Kilis ve Hatay en tehlikeli görülen iller arasındayken; Siirt, Tunceli ve Hakkâri de risk altında olan iller arasında gösterildi. FCO ayrıca, kendi vatandaşlarına AVM ve kalabalık yerlerden uzak durma uyarısında bulundu. IŞİD’in Antep sorumlusuyken düzenlenen operasyonda kendisini patlatan Yunus Durmaz’ın onlar ca Alevi köyü, cemevi ile dernekleri tek tek fişlediği, ÇYDD ve ADD gibi kurum ların adreslerini çıkardığı ortaya çıktı. 100 kişinin öldüğü An kara katliamına ilişkin hazırlanan iddianame de, Yunus Durmaz’dan elde edilen dijital veriler yer aldı. Buna göre IŞİD, ALİCAN ULUDAĞ özellikle Alevileri yakından takip etmiş. Bir belgede, Adana’da Alevi vatandaşların yaşadığı köylerin isimleri, Adıyaman Alevilerinin coğrafi dağılımları ve demografik yapısının an latıldığı ve nüfus dağılımının yapıldığı makale, Alevi Bektaşi Dernek ve Vakıf larının başkanlarının isimleri, adresleri ve telefon numaraları, Adıyaman Alevi Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği’nin adres ve telefon bilgileri ile yöneticileri nin isimleri çıktı. Aleviler [2371].docx isimli belgede; Kayseri, Kahramanmaraş, Adana, Ga ziantep, Malatya, Adıyaman, Sivas, Bingöl, Tunceli, Mersin ve Hatay ille rinde bulunan Alevi vatandaşlarının yaşadığı köylerin, yerleşim yerleri nin, derneklerin, cemevlerinin adres ve telefon bilgileri ile yöneticilerinin isimleri bulundu. ÇYDD ve ADD listesi IŞİD’in Antep yapılanması yine ÇYDD ve ADD’nin birçok ildeki şubelerinin adreslerini çıkarmış. Buna göre, belgelerde Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri, Bünyan, Develi, Elazığ, Mersin, Anamur, Mut, Silifke, Tarsus, Yenice, Taşucu, Diyarbakır, Niğde, Bor, Ulukışla, Elazığ, Kayseri, Bünyan, Develi, Elazığ, Mersin, Anamur, Mut, Silifke, Tarsus, Yenice, Taşucu Şubeleri’nin adres ve telefon bilgileri ile yöneticilerinin isimleri yer aldı. Tüm kiliseler takipte Türkiye genelinde bulunan kiliselerin hangi ilde bulunduğu; adresi, telefon numarası ile kilisenin yöneticisinin ismi ve haftanın hangi günleri açık olduğu liste de Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıktı. IŞİD, bununla da yetinmemiş ve KKTC, Almanya, Hollanda, Belçika ve İngiltere’de bulunan genelde Türk ve Müslümanların gittiği kiliselerin isim, adres, telefon ve yöneticilerinin isimlerini de tek tek tespit etmiş. Adana, Gaziantep, İskenderun, Malatya, Kayseri, Hatay, illerinde bulunan yabancı ülke temsilciliği ve fahri konsoloslukların isim ve adresleri de belgelerde yer aldı. IŞİD’Den yabancı eylemci taktiği KOBANİ’YE saldırı planı IŞİD’in ele geçirmek istediği, 4 ayı aşkın süre devam eden PYD denetimindeki Kobani saldırısına karşı Irak’taki peşmergeler Türkiye’den geçiş yaparak Suriye’ye gitmişti. Yunus Durmaz’ın bilgisayarında ele geçirilen dokümanda, peşmergeye yönelik 3 militanla bombalı ve silahlı saldırı planlandığı ancak gerçekleştirilemediği belirtiliyor. Ankara Gar Meydanı’na yönelik saldırı iddianamesine de yansıyan saldırı planının başka işler çıktığı için gerçekleştirilemediği vurgulandı. IŞİD bugüne kadar Türkiye’de yaptığı saldırılarda Türk militanları kullandı. Diyarbakır, Suruç ve Ankara saldırılarını Adıyaman Dokumacılar Grubu üyesi olduğu bilinen isimler gerçekleştirirken İstanbul Sultanahmet ve Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik saldırıları da daha isimleri bilinmeyen Gaziantepli 2 örgüt üyesi yaptı. Yine örgütün Türkiye’deki tüm saldırıları organize ettiği bilinen Yunus Durmaz’ın kendisini patlatması ve olası canlı bomba eylemi yapabilecek Türk militanların neredeyse tamamının deşifre olmasının ardından IŞİD taktik değişikliğine gitti. IŞİD, yeni saldırılarda deşifre olmuş Türk militanlar yerine son İstanbul Atatürk Havalimanı saldırısında olduğu gibi yabancı uyruklu militanları tercih etti. Yine saldırılar daha önceki gibi sadece militanın kendisini patlatması yerine bu kez silah kullanıp çatıştıktan sonra üzerindeki bombayı infilak ettirmesi örgütün taktik değişikliğine gittiğini gösterdi. Atatürk Havalimanı’na 3 canlı bombanın Kalaşnikof tüfeklerle ateş açıp ardından üzerlerindeki bombaları infilak ettirerek terör saldırısını gerçekleş tiren IŞİD militanlarının, Ekim 2014’te de benzer saldırı planladığı ortaya çıktı. Ankara Gar Meydanı’na yönelik iki canlı bombanın kendisini patlattığı saldırının ardından Gaziantep’teki hücre evi ve depolarına yönelik yapılan operasyonlarda ele geçirilen dijital verilerde, geçen 19 Mayıs günü polis baskınında kendisini patlatarak ölen örgütün Türkiye sorumlusu Yunus Durmaz’ın yazdığı tahmin edilen bir doküman, IŞİD’in Atatürk Havalimanı’na yönelik saldırısının bir benzerini daha önce yapmak istediğini ortaya çıkardı. haber 5 Hepiniz oradaydınız şimdi onlar burada! Bu kafayla nasıl baş edilir bilemiyorum; son feci olaydan sonra takınılan tavırdan, sarf edilen sözlerden, olayları algılayış tarzından bahsediyorum. Pek çoklarının gevelediklerini, eski milletvekili Resul Tosun doğrudan söylemiş, “Bu saldırının bir anlamı da Türkiye’nin doğru yolda olduğudur” (Star, 30 Haziran). Bu kafayla bakarsanız 11 Eylül saldırıları da ABD doğru yolda olduğu için, İsrail’de yaşanan bombalama olayları da İsrail doğru yolda olduğu için gerçekleşti. Öyle şeyler yapıyorlar, öyle şeyler söylüyorlar ki, insan söyleyecek söz bulamıyor; aklı hafsalayı aşan bir kafasızlık, pişkinlik, vicdansızlık, meymenetsizlik, hepsi bu. Evet, terör, sadece Türkiye’yi değil, pek çok Batı ülkesini de hedef alıyor, orası doğru. Doğru da, onlar da durduk yerde hedef olmuyor, dünya çapında çevirdikleri dolaplardan, karıştırdıkları işlerin ters tepmesi şeklinde hedef oluyor. Nitekim, oralarda da aklı başında herkes bunu görüyor; devletlerinin dış politikasını sorguluyor, bu olaylara sebep olmakla suçluyor. Daha önce girişilen kirli oyunlar bir yana, son olarak Irak işgali ve Suriye’nin karıştırılması, radikal İslamcılığı, terörü mayaladı, yaşanan faciaların asıl nedeni bu. En son Suriye kana bulandı; bu işte de kimse masum değil, çünkü hepsi oradaydılar, hepiniz oradaydınız! Esad’ı devirmek, İran’ı durdurmak amacı ile Suriye savaş alanına döndü; ne idüğü belirsiz milislere silah, para aktı, dünyanın dört tarafından cihatçı transferi yapıldı, sonuç ortada. Evet, bu işlerin içinde Türkiye de var, dahası Batılılar yön değiştirdikten sonra da Türkiye bu faaliyetlerine devam etti, bin bir oyun çevirmeye kalktı. Şimdi, kim kime karşı kimi kullanıyor, bu işler Türkiye aleyhine ne şekilde dönüyor, tam belli değil, büyük bir kaosla baş başa kaldık. Dahası, bir adım sonra, tüm fatura Türkiye’ye kesilebilir, Türkiye başında Batılı müttefiklerinin teşviki ve işbirliği ile bu işlere girişti, sonra onlar işin içinden adeta sıyrıldılar. Suudlar, Ürdün, Körfez bile “biz ılımlıları destekledik, İslamcı radikalizm asıl Suriye’nin kuzeyinde yuvalandı” demeye getiriyor. Bu işlerin başında, “Türkiye muhalifleri desteklemekte neden tereddüt ediyor, hemen bu işlere dalsın” diye iktidarı eleştiren, kendilerine itiraz edeni Esad’cı ilan edenler, hayranı oldukları Batı siyaset değiştirdikten sonra Türkiye’nin Suriye politikasının başarısızlığından dem vurmaya başladı, orası da ayrı hikâye. Ama bu işler böyledir; kanlı işlere bulaşırsanız, komşunuzun felaketi üzerine plan kurarsanız, başınıza gelmedik şey kalmaz. İlahi adalet, acı tecelli! Şeytani zekâ! Olan oldu, Türkiye cihatçı merkezine, Suriye felaketinin arka bahçesine döndü, ama kafalar hâlâ aynı, tek çaba zevahiri kurtarmak, “kutsal iktidar”a toz kondurmamak. “Turist gelsin de yazı çıkaralım” gayreti, yalnız kalmanın dayanılmaz zorlukları karşısında yalvar yakar kapısı çalınan Rusya ile anlaşmayı diplomatik zafer olarak ilan etmek, cidden zekâ eseri ama şeytani zekâ! Diğer taraftan, bazılarının “normalleşme” diye alkışladığı İsrail ile anlaşma da sanıldığının aksine, pek karanlık bir iş. Çoktandır, İran’a karşı, Suudi Arabistan ve İsrail’in düşman kardeşler (‘franemies’) ittifakından söz ediliyor. Belli ki Türkiye de işin içine girmeye pek hevesli; hâlâ bölgede İran karşıtı, Sünnicilikten medet umuluyor. Yine de, Türkiye’de antisemit İslamcı iktidar ile İsrail’de barış karşıtı koyu sağcı iktidarın karanlık sularda buluşması nedense sevinçle karşılanıyor. Başkalarını bir yana bırakalım; Türkiye’de kendi toplumuna barış ve huzur vaat etmeyen iktidar, kiminle anlaşırsa anlaşsın, gerçekleri her türlü imkânla ne kadar gizlerse gizlesin, başımıza gelenlerin sorumluluğunu istediği kadar kendinden başka herkese fatura etmeyi başarsın, kötü gidiş değişmeyecek. Türkiye iyi yönetilmediği için bir girdabın içine girdi, bu gerçek değişmedikçe o girdaptan çıkamayacağız. Seçimde yüksek oy almak, her zaman iyi yönetime işaret değildir, muhalefetin zaafları iktidarın doğru yolda olduğu anlamına gelmez, aynı şekilde alternatif yokluğu, mevcut iktidarın iyi yönettiği anlamını taşımaz. Sadece ülkenin ne kadar berbat halde olduğuna işaret eder. İyi yönetilen ülkede, bir bölge savaş alanına dönmez, insanlar birbirinden nefret etmez, yönetenler baskıya ihtiyaç duymaz, dış politika içeriye felaketler zinciri olarak yansımaz. Bunlardır iyi yönetimin işaretleri. 2011 seçimlerinin ardından, “AK Parti şimdiye kadar iktidar olup muktedir olamamaktan şikâyet ediyordu, artık muktedir olacaklar ama (yönetebilme kabiliyeti açısından) iktidar olmayacaklar” şeklinde bir kaygımdan söz etmiştim, maalesef sonuç bu oldu. Erdoğan’ın ABD’deki Gülen davası reddedildi Türkiye’de Tahşiye davası olarak bilinen davada mağdur olduğunu iddia eden 3 kişinin Fettullah Gülen’e Amerikan hukuk büroları aracılığı ile açtığı davayı Amerikalı hâkim Robert Mariani reddetti. Hâkim Mariani kararında “sadece tesadüfi ve temelsiz iddialar barındırdığı’’ nedenleriyle davayı reddettiğini açıkladı. Davanın masrafları ABD’deki hukuk firmalarına Türkiye Cumhuriyet Devleti tarafından ödenen paralarla karşılanıyordu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear