28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 21 Haziran 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 7 Danışman olunca, Erdoğan’ı Milano’da utanç verici bir afiş övmek kolay İlnur Bey Milano’da Moda Haftası için devasa bir afiş asmışlar. Üstünde şöyle yazıyor: “Milano Moda Haftası, Erdoğan’ın faşist hükümetine karşı direnişi destekliyor.” Cumhurbaşkanı’nın başdanışmanları, Erdoğan’ı övüp duracaklarına, bu afişleri nasıl indiririz ona kafa yorsunlar. Yakında Cumhurbaşkanı yurtdışına çıkamayacak, ABD’de olduğu gibi her yerden erken dönmek zorunda kalacak. Yıllardır gazeteci diye bilinir ama gazetecilikten çok işadamı kimliğiyle tanınır İlnur Çevik. Sonra da Cumhurbaşkanı başdanışmanı oldu malum. Dün de Sabah gazetesine mülakat vermiş, şöyle demiş: “Batı’nın Erdoğan’ı yok, o yüzden batıyorlar. Erdoğan’ları olsa onları kurtaracak.” Bu sözler şaka değil, İlnur Bey aynen böyle demiş. desteğiyle Kuzey Irak’ta büyük işler yaptı. Gazeteciydi, petrolcü bile olduğu yazıldı. Tabii bir gazeteci, İlnur Çevik böyle sınıf değiştirince Erdoğan’dan başkasını gözü görmüyor, “Ben Erdoğan’a âşığım” diyenler sınıfına giriyor ve başlıyor uçmaya: “Avrupa’nın Erdoğan’ı yok, o yüzden batıyor.” Erol Evgin sadece Gazetecilerin Ankaralı gazeteciler iyi biliyor, İlnur Bey, Erdoğan döneminde Ankara’nın Avrupa batıyorsa, Türkiye ne halde acaba? şarkı söylesin Şarkıcı Erol Evgin “Parmak basanla, 3 üniversite okuyanın oyu bir olur mu” dedi Balçiçek Pamir’e. Dün hemen Twitter’da dünya listelerine girdi. Tebrik ederiz. Biz insanlar arasındaki bu farkın, ilk çağlarda aşıldığını, köleliğin o çağlarda kaldığını sanıyorduk. Meğer Erol Evgin’in kafasında hâlâ bitmemiş bu ayrımcılık. Erol Bey siz en iyisi sadece şarkı söyleyin, şarkı söylemeyince lafınız alay konusu oluyor. “Türkiye’nin tanınmış şarkıcısı böyle demiş” diye bizi de alaya alıyorlar. mütevazı iftarı Bugünlerde saraylarda iftarlar moda. İftar daveti alan kasım kasım kasılıyor, meslektaşlarına hava basıyor. Tabii bu iftarlara herkes çağrılmıyor. Bir grup gazeteci de kendi iftarını kendi düzenledi 7 yıldır olduğu gibi. “Geleneksel Gazeteciler İftarı” Topkapı Basın Odası’nın bahçesinde hafta sonu yapıldı. Gazeteci Felat Bozarslan ve Faruk Aydemir’in bölge muhabirleri arasında 2009 yılında başlattıkları iftar geleneği, sonraki yıllarda da gazeteci Şefik Dinç, Mete Yılmaz, Levent Albayrak ve Mehmet Altunışık devam ettirdi. Bu sene 7’ncisi düzenlenen iftara ise İstanbul’da ulusal basın kuruluşlarında çalışan yak laşık 150 gazeteci katıldı. İftarda davetlilere gazetecilerin kendi evlerinde hazırladıkları yemekler ikram edildi. Erol Evgin Aziz Nesin’in kemiklerini sızlattılar Erdoğan, Türkiye’yi işte bu hale getirdi: O varken gelmeyiz Antalya’da bir otel. Tam 30 yıldır, aynı Alman turist çifti ağırlıyorlar. Alman karıkoca 30 yıldır gelip gittiği için akraba olmuşlar. Ve çiftin 20’nci yılında otel kendilerine bir hafta tatil armağan etmiş. Şimdi 30’uncu yılına gelince, bu kez arayıp “gelin istediğiniz kadar kalın, size 30 ‘uncu yıl armağanı” demişler krizden de istifade. Alman çift ne demiş biliyor musunuz? “İstemeyiz, eksik olsun. Erdoğan lideriniz oldukça artık Türkiye’ye gelmeyiz.” Diyeceksiniz ki, uydurmadığınız ne malum. Hangi otel? İşte bütün mesele de bu, otelin değil adını, ilçesini bile yazamıyoruz. Yazsak, yarın gidip kapatırlar çünkü. Ama adı da yeri de bizde saklı. Şimdi Alman çifti arayacağız, konuşurlarsa onu da yazarız. Baskı değil ‘mahalle terörü’ Akit gazetesi dün bir otobüs firmasının adını vererek “Oruçluya gâvur eziyeti” yapıyor demiş. Efendim bir seferinde, yolcular “İftar saati geldi, bu tesise gir, iftar yapacağız” demişler, otobüs de kabul etmemiş. İftar bir saat gecikmiş. yiyecek? O yolcu otobüste ne varsa, onu isteyebilirdi muavinden. Ancak gazete böyle yaparak, mahalle baskısını “mahalle terörü”ne çevirip firmalara gözdağı veriyor. Firmalar da “Aman adımız geçmesin” diye korkudan istenileni yapıyorlar. Dün yine üç gazeteci tutuklandı. Ahmet Nesin, Şebnem Korur Fincancı ve Erol Önderoğlu belki de birkaç ay tutuklu kalacak. Tutuklananlardan biri olan Ahmet Nesin yazar Aziz Nesin’in oğlu. Rahmetli Aziz Nesin şöyle derdi: “Bu millet ilginçtir, eşek dersin kızar, bin Aziz Nesin sırtına aldırmaz.” Anlaşılan bu hiç değişmeyecek. Otobüslerin, kafasına göre bir yerde durduğu nerede görülmüş. Eğer otobüs tesiste iftar için durup 1 saat gecikse, oruç tutmayanlar ne olacak? Orucu tutan, kendi için tutmuyor mu? Eğer bu yolcu uçakta olsa ne olacak? Uçağı yere mi indirecek, yoksa uçakta ne varsa onu mu Bu teröre boyun eğmemek lazım. Kaldı ki, saldırıya uğrayan Pamukkale firması iftarda herhangi bir tesise yakınsa mutlaka mola veriyor, uzaksa müşterilerine kruvasan, limonata ve dondurma ikram ediyor. Yani iftiralar aynı zamanda günah. Yargıtay savaşında MHP’de muhaliflerin önceki gün gerçekleştirdiği tüzük kurultayı sonrası tartışmalar bu kez Yargı tay üzerinden yürümeye başladı. Muhale fetin, üzerinde 14 değişiklik yaptığı parti tüzüğünü en kısa zamanda genel merkeze iletmesi beklenirken genel merkez ise “19 Haziran’da tüzükte yapılan değişikliklere onay vermeye cek.” Genel merkezin onay vermediği tüzük değişikliğini de muhalefet Yargıtay Cum huriyet Başsavcılığı’na gön SELDA derecek. Çağrı Heyeti Sözcü GÜNEYSU sü Ayhan Erel, “Başsavcılık değişiklikleri, tutanakları in celeyecek. Siyasi Partiler Yasası’na, anaya saya bir aykırılık bulmazsa yapılan deği şiklikler geçerli olacak” dedi. ‘Ret olasılığı yüksek’ Parti yönetimi Yargıtay Başsavcılığı’nın da muhalefetin tüzük üzerinde yaptığı değişikliklere “onay vermeyeceği” görüşünde. Genel merkeze göre bu durumun birçok nedeni var. Bunlardan ilki, parti içi muhalefetin “tüzükte seçimli genel başkan kurultayının önünde engel olduğu bilinen 64. madde değişikliği için delegelerden imza toplamış olması.” Genel merkez, bu amaçla delegelerden toplanan 543 imza ile mahkeye başvurulduğunu, mahkemenin “sadece bu maddenin değişikliği ile ilgili kurultay kararı verdiğini, Yargıtay 18. Hukuk Mahkemesi’nin de bu madde değişikliği için kurultay kararını onadığını” belirtiyor. Muhalefet ise tüzükte sadece bu maddede değil pek çok maddede değişiklik yaptı. ‘Partiler yasasında var’ Genel başkan adayları ile ilgili “disiplin süreci de sona ermiş değil.” Tüzükte “muhalefetin kaldırdığı ‘tedbirli ihraç’ istemiyle ilgili maddenin tüm siyasi partilerin tüzüklerinde yer aldığını” belirten MHP yönetimi, “o madde olmasa bile Siyasi Partiler Yasası’nın 59. maddesinin de hem delegeler hem de adaylar ile ilgili tedbirli ihraç yolunu açtığını” vurguluyor. Bu nedenle genel merkezin muhalifleri 10 Temmuz’daki kurultay öncesinde Siyasi Partiler Yasası’nın ilgili maddesine göre partiden ihraç edebileceği de konuşuluyor. Bu süreçte “herhangi bir delegenin tüzük kurultayındaki değişikliklerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yargı yoluna geçebileceği” de konuşuluyor. Bu durumda herhangi bir delegenin dava açması yeterli olacak. Muhaliflerin 15 Mayıs’ta gerçekleştirecekleri kurultay öncesinde de bir üst kurul delegesi Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, “kurultay ile ilgili ihtiyati tedbir kararı” almıştı. l ANKARA ikinci raunt MHP Genel Merkezi, tüzük kurultayı sonrası yapılan değişikliklere Yargıtay’ın onay vermeyeceğini düşünüyor Bahçeli: Alayı geçersiz Sinan Oğan MHP’de kaldı Başkanlık Divanı’nı dün akşam toplayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapılan tüzük değişikliği için “Alayı geçersiz” dediği öğrenildi. Bahçeli, 19 Haziran’daki kongrede iptali gerektirecek hatalar yapıldığını belirtti. Genel Merkez’in, 10 Temmuz’daki olağanüstü kongre için 3 kişilik kongre komitesi oluşturulmasını ise “komedi” olarak nitelendirdi. Ankara 13. Noterliği, dün geç saatlerde muhaliflerin topladığı olağanüstü kurultaya 656 delegenin katıldığını açıkladı. Böylece muhaliflerin salt çoğunluğu aştığı kanıtlandı. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nden MHP’ye ikinci bir şok karar çıktı. Daire, genel başkan adayı Sinan Oğan ile ilgili MHP’nin “temyiz” başvurusunu reddetti. Karara göre Oğan “MHP üyesi.” Kararı değerlendiren Oğan, şunları söyledi: “Yargıtay’a müdahalelerin bu kadar artmaya başladığı bir dönemde dahi, ‘ben yargıya güveniyorum’ dedim ve yargı da hukukun yanında, doğrunun yanında oldu. Bu karar çıkmasaydı da benim üyeliğimle ilgili sorun yoktu. Sadece genel merkezin iddialarının boş olduğunu ortaya koydu.” CHP’li MİLLETVEKİLİNE biber gazı Tanju Özcan CHP Bolu İl Başkanlığı, Türk EğitimSen, Eğitimİş ve EğitimSen’in de aralarında bulunduğu çeşitli sendikalara üye yaklaşık 250 kişilik grup, Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak okullarda 10. Yıl Marşı’nın çalınmasını yasaklayan Milli Eğitim Müdürü Yusuf Cengiz’i protesto etmek istedi. Müdürlük girişine yaklaşık 100 metre kala barikat kuran polis, aralarında CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir’in de bulunduğu grubun geçişine izin vermedi. Kalabalığın barikata yüklenmesi üzerine 10 metre ileriye ikinci bir barikat kuruldu. İkinci barikata kadar ilerleyen kalabalık ile basın açıklaması yapan Milletvekili Özcan, 10. Yıl Marşı ve Cumhuriyet’e sahip çıkmak için toplandıklarını söyleyerek “10. Yıl Marşı bunları rahatsız ediyor. Cumhuriyet’le, Atatürk’le sorunu olanın bizimle de sorunu vardır. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi. Ardından Özcan, üzerinde “10. Yıl Marşı” yazılı olan siyah çelengi grupla birlikte Milli Eğitim Müdürlüğü kapısına bırakmak istedi. Barikatı aşan kalabalığa biber gazıyla müdahale edildi. Polisleri durdurmak isteyen Özcan’a da biber gazı sıkıldı. Özcan ve gaz dan etkilenenler hastanelere götürüldü. Aralarında AKP İl Başkan Yardımcısı Zekai Öztürk, AKP Gençlik Kolları Başkanı Taha Furkan Sönmezel’in de bulunduğu 25 kişilik grup, makamında Yusuf Cengiz’e destek açıklaması yapmak istedi. Ancak polisin “gerginlik artar” uyarısı üzerine grup İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden ayrıldı. CHP’li Özcan, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Özcan, aralarında genel merkez yöneticileri ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin de bulunduğu çok sayıda partilinin bugün Bolu’ya gelerek basın açıklaması yapacağını söyledi. O polisDSAİNNKIĞDIAZVEANSİTI Rakel Dink’ten özür diledi CANAN COŞKUN Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde “Kamu görevlilerinin ihmaline” ilişkin ana davayla birleşen 35 sanıklı davada, dönemin Trabzon İstihbarat Şube görevlisi Muhittin Zenit, Dink’in öldürüleceğini bizzat kendisinin raporlaştırdığını belirterek, “Raporlara Dink’in öldürüleceğini başka hangi cümlelerle yazabilirdim ki ölümüne engel olunsun” diye sordu. Zenit ayrıca Dink’in öldürüldüğü gün Erhan Tuncel ile olan telefon görüşmesi nedeniyle Rakel Dink’ten özür diledi. Zenit, basında yer alan cinayet günü Erhan Tuncel ile olan telefon görüşmesini anımsatarak, “O konuşma yüzünden örseleniyorum. Kimse ‘Zenit bilgi toplamış’ demiyor. Her dönem aleyhime kullanılıyor bu konuşma. Meslektaşlarım yüzünden bu görüşme nedeniyle hedef yapıldım. Karşımdaki elemanı konuşturmaya çalışıyorum. Cinayeti önlemeyen kişiler bu görüşmeyi sızdırarak beni mağdur etmişlerdir. İlk günden biliyorlardı raporda yazdığımı” dedi. Zenit, söz konusu konuşmanın yönteminin eleştirilebileceğini belirterek Dink’in eşi Rakel Dink’ten özür diledi. Zenit, kendi üzerinden “algı operasyonu” yapıldığını öne sürerek, “Kitaplar yazıp rant elde eden gazeteciler vardı. Ben Hrant Dink’i ondan daha çok seviyorum. Dink bu ülke için zararlı bir insan değildi. Bu yüzden hedef seçildi zaten” dedi. Zenit savunmasını duruşmalardan bağışık tutulmayı ve beraatını talep ederek sonlandırdı. ‘Rapora niye yazmadın?’ Mahkeme başkanı Canel Rüzgar, Zenit’e Tuncel ile arasındaki telefon görüşmesine istinaden “Nasıl öldürüleceğini biliyorsanız bunu neden rapora yazmadın” sorusunu yöneltti. Zenit, “Her dediği doğru olacak diye bir şey yok. O yüzden geçmedik. Hep farklı senaryolarla geliyordu” dedi. l İSTANBUL Anter ve JİTEM davası Eymür: MİT’te belgeler yok oluyor Birleştirilen Musa Anter cinayeti ve 16 sanıklı JİTEM ana davasının 7. duruşması dün görüldü. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tanık olarak çağrılan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, sağlık gerekçesiyle katılmadı. Bu duruma tepki gösteren Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu, Küçük’ün Bilecik’te protokolde yer aldığını ve gayet sağlıklı göründüğünü belirterek, duruşmaya getirilmesini istedi. Duruşmada, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür de katıldı. Daha önceki beyanlarını ve Aydınlık’taki yazılarını içeren bir flash belleği mahkemeye sunan Eymür, “Görevden ayrılırken kendimi savunmak için birtakım belgeleri aldım. Çünkü sonradan yok oluyor maalesef” dedi. MİT belgeleri istenecek Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Ünal Erkan, Sinan Yerlikaya ve Meral Akşener’in tanık olarak dinlenmeleri taleplerini reddetti. Heyet, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden, faili meçhul cinayetler dava dosyasına MİT’in gönderdiği yazının incelenmek üzere istenmesini kararlaştırdı. Mahkeme, Veli Küçük’ün SEGBİS ile ifadesinin alınması için bulunduğu yer mahkemesine yazı yazılmasına hükmetti. Duruşma 26 Eylül’de. CHP, BROŞÜRÜN İZİNİ SÜRÜYOR Özel: Bozdağ’ın ensesindeyiz CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıkladığı CHP’lilerin 81 kez terör suçlularını ziyaret ettiklerine ilişkin listenin uydurma olduğunu söyledi. Bozdağ’a “Ensendeyiz” diye seslenen Özel, “Hiç kimse CHP milletvekiline yapmadığı bir ziyareti yamamaya sonra ellerindeki belediye gücüyle, yandaş gücüyle bu yalanı yaymaya, algı operasyonu yapmaya kalkmasın” dedi. Özel, Ankara’da CHP’li vekillerin isminin bulunduğu broşür ile ilgili olarak da “Sen istedin de hazırlandı o liste Bekir Bey. Listeyi sen hazırlattın, odanda teslim ettiler. Şimdi çıkıp özür dileyeceksin” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear