24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 18 Haziran 2016 10 EDITÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Vaziyet Deniz Som’un Cumhuriyet’teki köşesinin “Vaziyet” adını taşıdığı umarım unutulmamıştır. Kalbi, beyni, vicdanı som altından bir yazar ve arkadaş olan Deniz’i 2010’da yitirişimizden bu yana altı yıl geçmiş. Doğrusunu söylemek gerekirse, ben daha çok zaman geçmiş olduğunu düşünmüştüm… Çünkü bu ölümün üzerinden geçen altı yılda ülkemizde ve dünyada olanlar ve olmayı sürdürenler birkaç yıla sığacak gibi değil… Bu haftaki yazımı düşünürken aklıma sevgili arkadaşımın yazılarına ana başlık olarak seçtiği “Vaziyet” sözcüğü takıldı nedense… Durum değil de vaziyet… Acaba neden? Sevgili Deniz, üst üste tüttürdüğü sigaralardan sararmış bıyıklarının altından o hınzır gülüşüyle buna şöyle bir yanıt verebilirdi büyük olasılıkla: Çünkü “durum” soğukkanlı bir saptama gerektirir. Mizaha, öfkeye fazla yer olmayan, nesnel bir saptama, bir döküm! Örneğin hava durumu yerine hava vaziyeti denilemeyeceği gibi… Dilimizde “vaziyetin durumu” diye bir sözcük oyunu da vardır… Yazar arkadaşımızı sevgiyle, özlemle anarak, ülkede ve dünyada vaziyetin durumuna ya da durumun vaziyetine göz atalım… Diyebilirsiniz ki bir köşe yazısına sığar mı bu? Deneyelim… Olabildiği kadar… HHH Ön sıralardaki bir haber: ABD’de genellikle eşcinsellerin uğrak yeri olan bir kahvedeki katliam... Caninin adı BBC Türkçe internet sitesinde Omar Mateen, bizim Cumhuriyet’te Ömer Metin diye geçiyor. Hangisi? Bu adam Türk mü? Yine BBC internet sitesinde Amerika doğumlu Afganistan kökenli olduğu bildirilen bu kişinin eski eşinin adı kimi yerde Nur Salman olarak geçerken BBC kaynağında Sitore Yusufi deniyor. Babasının adı konusunda da böyle bir karışıklık var. Bu katliam haberiyle ilgili olarak sadece cuma günün Cumhuriyet’in haberini okuyan kişi katilin Türk olduğunu düşünebilir. Bu konuda Ergin Yıldızoğlu’nun perşembe günkü köşesinde “Orlando Katliamı Üzerine Düşünürken” başlıklı yazısı okunmalı. Katliamın tam da ABD başkanlık seçimleri öncesine rastlaması, katilin polisle ilgili kurumlarda çalışması, çeşitli kaynaklardan gö rülebilen kullanılmaya yatkın kişiliği Ergin Yıldızoğlu’nun ima ettiği kuşku üzerinde düşünmeyi gerektiriyor… HHH İngiltere’de mültecilere ve çocuklarına yardım konusunda öncülük yapan hanım milletvekili Jo Cox’un, bu kez fanatik bir İngiliz cani tarafından tam da İngiltere’nin AB üyeliğinin oylanması yaklaşmadayken katledilmesi ABD’deki faciadan bağımsız sayılamaz. ABD’de, Batı ülkelerinde nazizmin, faşizmin, ırk ve din ayrımcılığının, (geleneksel Türk ve Türkiye karşıtlığı başta olmak üzere) yabancı düşmanlığının giderek yükselişi sır değil… Köktendinci İslamın (IŞİD caniliğinin) emperyalizmle adı konulmamış işbirliğinin de sır olmadığı gibi… Bu arada Fransa’da sosyalist cumhurbaşkanının işçi eylemlerini yasaklama tehdidi vb… HHH Kendi ülkemizde yaşanmakta olanların hangi birinden söz edelim… “BirGün”ün cuma günü ilk sayfada üst manşetten verdiği habere göre “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü” bünyesinde “bilimsel bilgilerin ayet ve hadislerle açıklanmasını denetleyecek bir komisyon” kuruluyormuş. “Namaz kılmayan hayvandır”dan sonra şimdi mazeretsiz (hiç değilse mazeret şansı var!) namaz kılmayanların idam edilme konusu gündemde. Sümeyye Erdoğan Hanımefendi’nin kurduğu “Kadın ve Demokrasi Derneği” başkanı bir başka hanımefendiye göre Cumhuriyetle getirilen “kadınerkek eşitliği İslamın kadın ve erkeğe yüklediği gerçek rollere uymuyor”muş… Melih Gökçek’in sadece kadınları taşıyacak “pembe tren” projesi, vb… Ve yine bizden son bir haber: “Sanayide 41 bin, tarımda 100 bin istihdam azaldı.” Perşembe günkü Cumhuriyet’in bu haberinden sonra cuma Cumhuriyeti’nde Kamil Masaracı kahramanlarının muhteşem diyaloğu: İşsizlik altı milyona dayanmış… Az kaldı, hiçbirimiz çalışmıcaz…. HHH İşte sevgili Deniz, senin ayrılışından altı yıl sonra dünyamızda vaziyetin durumunun, ya da durumun vaziyetinin bir bölümü böyle… Yani değişim var, ama daha kötüye… ESKİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI BARDAKOĞLU: Tarikatlar sektör haline getirildi! Eski Diyanet İşleri Başkanı, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, “Din 29 Mayıs Üniversitesi Ku üzerinden din ticareti yapan, ranıkerim Araştırmalar Uygula din üzerinden kazanan ve dün ma ve Araştırma Merkezi (KU yaya yatıran bir ekonomik geli RAMER) Müdürü Prof. Dr. Ali ri, siyasi manevraları önemse Bardakoğlu, Genç Sanayici, İşa yen, dünyevileşmenin tam gö damları ve Yöneticileri Derneği beğinde bir oluşuma dönüşmüş (GESİAD) Bursa Şubesi’nin Ha tür” dedi. ziran Ayı Sinerji toplantısı kap Bardakoğlu, “İslam ahlakını samında düzenlenen if temsil etme iddiasıyla tar programına katıldı. bir sınıf ortaya çıkacak İftar yemeğinden sonra sa, en son çıkanların o konuşan Prof. Bardakoğ grup olması gerekir. Gü lu, günümüzde tarikat nümüzde cehalet, eği ların sektör haline geldi timsizlik, zor ekonomik ğini, din ticareti yapan, şartlar ile yanlış din eği din üzerinden kazanan timleri birleşince, İslam ve dünyaya yatıran olu dünyasında tarikat ör şumlara dönüştüğünü söyledi. Bardakoğlu gütlenmelerinin pençesine terk edilmiş olu ‘Umudum Balkanlar’ yor. Orta Afrika, Afganistan, Pakistan, Bangladeş bu konuda Kuranıkerim’in bir bütün çok kötü. Balkanlar bu konuda lük içinde okunması gerektiği tek umutlu olduğum yerdir. Bal ni ifade eden Prof. Dr. Bardakoğ kanlar’daki tarikat hayatı ile Af lu, “Kuranıkerim’i bir bütünlük rika’daki tarikatlaşma arasında içinde okumamız gerekiyor. Ta dağlar kadar fark vardır. Afga rih ve toplum içerisinden oku nistan, Pakistan, Bangladeş’teki mamız gerekiyor. Tarihin akı tarikatlar ciddi ekonomik, sek şını göz önüne almazsanız pey törel ve toplum için sorun teşkil gamberimizi de anlamak müm eden örgüt haline gelmiştir. Din kün değildir” diye konuştu. üzerinden tam bir ticaret haline Tarikatların günümüzde sek gelmiştir” diye konuştu. tör haline geldiğini ifade eden l BURSA/ DHA haber OKULLARDAKİ EĞİTİMİ VE YAPILAN DÖNÜŞÜMÜ PROTESTO EDEN ÖĞRENCİLER SOKAKTA Beşiktaş’taki İsmail Tar man Ortaokulu’nun imam hatibe dönüştürül mek istenme sini protesto eden veliler ve öğrenciler, karne töre ni öncesi mü dürün konuş masını düdük çalarak ve pan kartlarla protes to etti. Veliler “Bize sorulma dan nasıl karar alı Kızlı erkekl.IİsmailTarmanOrtaokulu nıyor” diye isyan et ti. yürüyorlar Beyoğlu Anadolu Lisesi İstanbul’da İsmail Tarman Ortaokulu öğrencileri ve velileri okulun imam hatibe dönüştürülmesine, Beyoğlu Anadolu Lisesi öğrencileri de gelecek dönem okula sadece kız öğrencilerin alınacak olmasına tepkili Okullardaki eğitimi, dönüşümü protesto eden öğrenciler, veliler ve Halkevleri üyeleri sokağa döküldü. İsmail Tarman Ortaokulu, Beyoğlu Anadolu Lisesi, Halkevleri ayrı noktalarda eylem yaptı. İsmail Tarman Ortaokulu’nun imam hatip ortaokuluna dönüştürülmek istenmesi öğrenci velilerini isyan ettirdi. İsmail Tarman Ortaokulu’nda iki çocuğunun okuduğunu belirten Münevver Uğur, “Buranın imam hatip ortaokuluna dönüştürülmesine karşın mücadelemizi sürdüreceğiz. Sorgulayan, araştıran çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Okulumuza dokunmayın” dedi. Yine öğrenci velisi N.Ş. de, “Çocuklarımıza normal okul lazım. İsterlerse gidip Kuran’ını başka yerden öğrenirler”dedi. Daha sonra basın açıklaması yapan veliler, “Topladığımız ıslak imzalı dilekçelerimizle ilçe milli eğitim ve il milli eğitimin kapısını çaldık. Görüştüğümüz yetkililere sorularımızı sorduk ama henüz cevap alamadık. Bugün tekrar dile getirmek istiyoruz. Başarı oranı bu kadar yüksek okul neden imam hatipe dönüştürülüyor? Bir okulun en temel unsurları olan öğrenciler, öğretmenler ve velilere sorulmadan nasıl karar alınıyor? Talep olmayan bölgede ihtiyaç neye göre belirleniyor?” ifadelerini kullandı. ‘Sırtımızı dönüyoruz’ 2002 yılına kadar kız lisesi ola rak eğitim verdikten sonra, karma eğitime geçen 167 yıllık Beyoğlu Anadolu Lisesi’nde, gelecek dönem itibarıyla yeniden sadece kız öğrencilerin alınacak olması öğrenciler tarafından protesto edildi. “Karanlıktan aydınlığa kızlı erkekli yürüyoruz” pankartı önünde basın açıklaması yapan öğrenciler, “Bu okul taşından toprağına, mezunlarından her köşesinde barındırdığı anılarına, karanlığı aydınlatma felsefesine kadar bizimdir. Okulumuza dokunanlar karşısında bizi bulmayı göze almalıdır” dedi. ‘Kızlı erkekli okuyacağız’ sloganları atan öğrencilerin hazırladığı bildiride de “Köklü liselere yapılan bu itibarsızlaştırmanın karşısında biz de karanlığa sırtımızı dönerek, okula ilk geldiğimiz gün öğrendiğimiz ‘karanlıktan aydınlığa’ sloganını kızlıerkekli yaşatacağız” dendi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Halkevleri’nden protesto Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak eğitim sistemini protesto etti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sırtlarını dönerek eylemlerini gerçekleştiren grup adına yapılan açıklamada “Karanlığa sırtını dönen liseler ve iktidarın bitmek bilmeyen imam hatipleştirme operasyonuna direnen insanlar gösteriyor ki karanlığa teslim olmayacağız” diye konuştu. Bildirinin öcünü aldılar! Hükümetin gerici eğitim politikalarını ve okuldaki bazı etkinlikleri eleştirip sosyal medya üzerinden bildiri yayımlayan Samsun Anadolu Lisesi’nden 28 öğrenci hakkında okul müdürlüğü tarafın dan disiplin soruşturması açıldığı öğrenildi. Bildiride imzası olan ve sosyal medyada bildiriyi paylaşan 4 öğrenci nin de devamsızlıktan sınıfta bırakıldığı ve karne verilmediği bildirildi. EğitimSen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz, okul yönetimi ile görüştüklerini belirterek, “Öç alma mantığının yanlış olduğu nu ilettik. Çocukların geleceği ile oynanmasının yanlış olduğunu bildirdik. Gereken hassasiyeti göstereceklerini bize ilettiler” diye konuştu. Bildirinin yayımlanmasının ardından 13 Haziran’da oku la polisler baskın düzenlemişti. Biz ilişkimizi kesmiyoruzBİLGİ’DENKOVULANPROF.BALIKÇIOĞLU’NAMESLEKTAŞLARINDANDESTEK: Bilgi Üniversitesi yönetimi tarafından derste Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla okulla ilişkisi kesilen Balıkçıoğlu’nun arkadaşları olayı ‘sorgusuz sualsiz yargısız infaz’ olarak değerlendirdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Bilgi Üniversitesi’nden kovulan Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’na üniversitedeki meslektaşlarından destek geldi. Akademisyenler imzaladıkları bildiri ile söz konusu kararı “Utanç lekesi” olarak niteledi. Bilgi Üniversitesi yönetimi önceki gün İletişim Fakültesi’nde ders veren Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’nun bir dersi sırasında Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle üniversite ile ilişiğinin kesildiğini duyurdu. Olayın ardından Balıkçıoğlu’nun avukatı Veysel Ok, müvekkilinin ifade özgürlüğünü kullandığını ve üniversite tarafından şubat ayından beri herhangi bir ödeme yapılmadığını açıkladı. Balıkçıoğlu’nun üniversite ile ilişkisinin kesilmesinin ardından bir grup akademisyen de karşı bildiri ile kararı kınayarak, “Bu kurumun bir üniversite olma iddiasını kaybetmemesi için mücadele etmeye kararlıyız ve üniversi Zeynep Sayın te yönetiminin aksine, Zeynep Sayın ile ilişkimizi kesmediğimizi duyururuz” dedi. Duyurulan bildiride özetle şu ifadelere yer verildi: Alınan kararı kınıyoruz “Biz, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde çalışan bir grup akademisyen, üniversite yönetiminin muhbirlik müessesesini özendiren ve sınıf içindeki akademik ifade özgürlüğünü boğma riskini taşıyan bu tavrını kabul edilemez buluyoruz. Yönetimin sorgusuz sualsiz aldığı ve yargısız infaz şeklinde kamuoyuna duyurduğu ‘ilişkiyi kesme’ kararının haksız, hukuksuz ve her şeyden önce üniversitemizin yıllardır benimsemiş olduğu özgürlükçü akademik ve insani değerlerle çelişen bir nitelik taşıdığı kanaatindeyiz. Alınan bu kararı da, bu kararın alınış ve duyuruluş biçimini de kınıyoruz. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin tarihine bir utanç lekesi olarak geçecek bu kararı alanlar ve uygulayanlar bilsin ki bir üniversiteyi üniversite yapan, siyasi baskılara, ticari kaygılara veya kariyer hırslarına yenik düşerek hukuksuz kararlar alan ve uygulayan akademik unvanlı memurlar değil, ifade özgürlüğüne sahip çıkan ve bu uğurda mücadele vermekten kaçınmayan akademisyenlerdir. İfade özgürlüğünün siyasal saiklerle boğulduğu bir kurum, üniversite adıyla anılmaya layık değildir.” l İSTANBUL/Cumhuriyet 113 çocuğa 3 AYDA 29 istismar Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri, 15. Eğitim Hakkı raporlarını, eğitim öğretim yılının sona erdiği gün yayımladı. Rapora göre, Ensar Vakfı skandalının üzerinden geçen 3 ay içinde, eğitim ortamlarında çocuğa yönelik 29 istismar vakası belirlendi. Bu vakalarda 18 yaşın altında 113 öğrenci cinsel istismara maruz kaldı. Son 3 ayda çocuklara yönelik 29 istismar olayından 5’inde istismara uğrayan çocuk ve cinsiyete sayısı, birinde ise cinsiyetleri tam olarak tespit edilemedi. Tespit edilebilen öğrencilerden 88’i kız, 5’i erkek öğrenci. 20 öğrencinin cinsiyetine ilişkin bilgi alınamadı. 29 cinsel istismar vakasının 1’inde kız öğrenci intihar etti. l SİNAN TARTANOĞLU C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear