Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Salı 24 Mayıs 2016 6 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Türkler geliyor! Yüzyıllardır Avrupa’nın kapılarında ve dahi başkentlerinde fısıldanan bir korku. Osmanlı hasta adamken de dinmedi, Türkiye Cumhuriyeti kimine göre en sancılı günlerini geçiriyorken de dinmiyor. Bundan 11 yıl önce Fransız ve Hollandalıların Avrupa Birliği (AB) Anayasası’na “Hayır” demelerinin ardındaki nedenlerden biri bu korkuydu. Şimdi Britanya’da “AB’den çıkalım mı, AB’de kalalım mı” sorusunun yanıtlanacağı referanduma bir ay kala öne çıkan konu da bu. Britanya son birkaç gündür Türkiye’yi tartışıyor: Türkiye AB’ye girer mi? Girerse milyonlarca Türk Britanya’ya gelir mi? Gelirlerse ne olur? Konuyu şimdi gündeme taşıyanlar Britanya’nın AB’den ayrılmasını savunanlar. Kampanyalarında belli ki Türkiye korkusunu işlemeye karar vermişler. Aslında asıl korku Suriyeli göçmenlerin akını. Ama savaştan kaçan Suriyelilerin çektikleri çilelere belli bir sempati de söz konusu. Bu nedenle belki de okları onlara değil de olası başka göçmenlere, Türkiye’den gelebileceklere yöneltmişler. Bazı afişler hazırlanmış, kırmızı zemin üzerine beyaz yazılarla “Türkiye AB’ye giriyor” yazılmış, altına da AB’den çıkma yönünde oy kullanılması, kontrolün yeniden ele alınması çağrısı yapılmış. “Türkiye’de doğum oranları çok yüksek olduğu için önümüzdeki sekiz yılda Britanya nüfusu sadece Türkiye’den gelenlerle bir milyon ar narak yalan söyle, tekrar dişle 3000 yılından önce AB’ye gire la, inanacaklar. mezler” diyor. KONUK YAZAR Örneğin, Britanya’nın savunma bakan yar Irkçılık boyutu SELİN GİRİT dımcısı, katıldığı televizyon programında Türklerin AB’ye girecekleri Türkiye’nin AB’ye girebilmesi için öncelikle ödevlerini yapması, üyelik kriterlerinin yer aldığı 35 fasıldaki ni söylüyor. Samimi ol tüm koşulları yerine getirmesi gerek İnanarak yalan söyle, sa Türkiye’de beklentileri li. Bu fasıllardan sadece biri tamamhoplatacak, AB yanlıların lanmış halde. Birçok başlık ise dada umutlar yeşertecek bir ha açılabilmiş bile değil. Türkiye’nin tekrarla, inanacaklar söz. Ama hesap başka. AB’ye üyelik sürecinin 1963’te başKonu Türkiye’nin gelece ladığı, 1987’de tam üyeliğe başvur ği değil. Konu Türkiye’nin duğu, aday olarak kabul edilmesi tacak” denilmiş. Bunun sosyal hiz araç olarak kullanıldı nin 1999’u bulduğu, üyelik müzake metlere yük olacağından söz edil ğı bir yalan çarkı. Bakan yardımcı relerine ise ancak 2005’te geçildiği miş. Ama bu kadarı da yetmemiş. sı devam ediyor: Türkiye AB’ye gire düşünülürse, hele ki vize serbestisi Korku politikalarıyla süslü cümlele cek ve Britanya bunu engelleyeme anlaşmasının dahi terörle mücadele rin vazgeçilmez tamlaması da altı çi yecek. Programın sunucusu “Ama,” kanununda talep edilen değişiklikler zile çizile kullanılmış: Türklerin gelişi diyor, “her üye ülke gibi Britanya nedeniyle suya düşmesi söz konu Britanya’nın “ulusal güvenliğine bir hükümetinin de veto hakkı var.” Ba suyken Türkiye’nin önümüzdeki beş tehdit” olacakmış. kan yardımcısı hanımefendi yine yıl içinde AB’ye üye olacağını bek Türkiye bir araç kendinden çok emin “Hayır” di lemek zaten gerçekçi değil. Bir de tabii işin ırkçılık “Yok artık,” diye başlayan çıkışları yor. Akabinde boyutu var. Halihazırda zihinlerimizde son zamanlarda gide Britanya Başba Britanya’da, çoğunluğu rek daha fazla yer tutan Almanya’nın kanı David Ca Kıbrıslı, yaklaşık 500 bin meşum propaganda bakanı Joseph meron bir başka Türk kökenli insan yaşı Göbbels’in o ünlü sözü takip ediyor: televizyon prog yor. “İşimizde, gücümüz “Yeterince büyük bir yalan söyler ve bunu sürekli tekrarlarsanız, insanlar ramında sahneye çıkıyor. “Bu ke Türkiye korkusu afişlerde. deyiz, neden hedef gösteriliyoruz” diye soruyor buna zamanla inanacaklardır.” Ge sinlikle doğru değil,” diyor. “Britan lar. Muhafazakâr Parti’nin AB yanlı rek Türkiye gerekse dünyada, 21’in ya ve üye ülkelerin Türkiye’nin üye sı ya da karşıtı her iki cephesi de re ci yüzyıl siyasetçilerinin ağızlarında liğini veto hakkı var.” Tabii Cameron ferandum öncesinde Türkiye kartı tekrarlanan fütursuz yalanlara gide aslında kendisi de korku taktiklerine nı oynuyor görünüyor. Britanya’da rek daha fazla tanık oluyoruz. Hem aşina bir isim. Ama şimdi oyun fark muhalefetin, sol ve liberal kesimlerin de öyle bir kendine güvenle söyleni lı. Çünkü Britanya’nın AB’de kalma bu kartın koz diye sunulmasına kar yor ki bu yalanlar, gerçek çıksa kar sı için kampanya yürütüyor. “Türkler şı çıkmasına rağmen, olan yine bir şısına kendini pısırık bulur, utanır. geliyor” demek işine gelmiyor. Oyu Türkiye’ye, bir de Britanya’da yaşa İşin sırrı da bu zaten herhalde: İna nu bozmak istiyor. “Türkler bu gi yan Türkiye kökenlilere oluyor. ‘Bedel de öderim’ ‘Hepinizden fazla fezlekem var’ diyen CHP lideri, HDP’nin olası AYM başvurusuna destek vereceklere disiplin yolunu gösterdi Antalya’da düzenlediği CHP Parti Meclisi toplantısında üyelerin ge HDP İLE AYM nel merkezin dokunulmazlıklarla ilgili kararına yönelik eleş tirileri sürdü. ATIŞMASI CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm itirazlara yanı tı ise “Benim hepi nizden daha fazla İKLİM ÖNGEL fezlekem var, ben göze alıyorum” oldu. “Hayır” deme lerinin “ilkelerle ters düşmek” an Cankurtaran HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, dokunulmazlıkların anayasa değişikliği ile kaldırılmasının ardından, “Biz bu aykırı düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasına ilişkin imza kampanyamızı başlattık” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP başvurusuna destek verebilecek lamına geleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, HDP’nin AYM başvurusu için imza çağrısına destek verenler için disiplin mekanizmasının işletileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun “HDP’li Sırrı Süreyya Önder, yargılanması halinde Kandil ile ilgili bilinmeyenleri açıklayacağını söyledi. Böyle bir süreçte HDP’nin yargılanması demek AKP’ye de bunun sirayet etmesi demektir. Böyle bir riske girmezler” değerlendirmesi ise dikkat çekti. CHP Genel Başkan ŞALVAR GİYİP BOSTANA GİRDİ Antalya köylerine ziyarette bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, köylü kadınların emek yoğunluklu gündelik hayatına dikkat çekmek için şalvarı giyindi ardından bostanlarda meyve sebze topladı, halı dokudu. Cankurtaran, Döşemealtı, Kovanlık köyleri ile CHP’nin seçimlerde fazla varlık gösteremediği Ilıca ve Ekşilik köylerini gezdi. Gittiği köylerde ilgiyle karşılanan Cankurtaran, kahvehane ziyaretlerinde bulundu, vatandaşların dertlerini dinledi. CHP’liler için “İmza veren bağımsız siyaset yapar” sözlerine ilişkin Demirel, “Biz CHP’de vicdanlı milletvekilleri olduğunu biliyoruz. Bizce onların yeri artık CHP olmamalıdır” yanıtını verdi. CHP Grup Başkanvekili Altay da AYM’ye başvuru tartışmasına ilişkin Kılıçdaroğlu’nun sert tavrını sürdürerek, “HDP’nin açacağı imza föyünde bir tek CHP’linin imzası olmayacak. Olursa, onun CHP ile zaten işi kalmamıştır” değerlendirmesinde bulundu. l ANKARA / Cumhuriyet Yardımcısı Veli Ağbaba ile milletvekili Mehmet Tüm arasında da tartışma yaşandığı belirtildi. Birbirlerinin üzerine yürüyen bazı vekilleri, arkadaşları ayırdı. PM üyeleri MYK’nin partinin politikalarına uygun siyaset yürütemediğini yönünde eleştirilerde bulundu. PM üyesi Ali Öztunç, Kılıçdaroğlu’na “Size karşı yumurtalı saldırı olduğu zaman hiç bir MYK üyesi çıkıp, sosyal medyadan bu olayı kınamadı” dedi. Eren Erdem’in, dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliğinin, AYM’ye götürülmesinin PM’de oylanması yönündeki önerisine parti hukukçularının, “Bu konuda PM’nin karar almasının hukuken mümkün olmadığı”, isteyen vekillerin bireysel başvuru yapabileceği yanıtı verdiği öğrenildi. Erdem’in önergesi de oylatılmadı. Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıklara yönelik eleştirilere PM’nin sonun da söz alarak yanıt verdi. Kılıçdaroğlu şunlara dikkat çekti: 4 Ters düşen gitsin: Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla mağdur olacak parti HDP değil, aksine CHP’dir. Bizim ‘hayır’ dememiz ilkelerimizle ters düşmemiz anlamına gelirdi. Parti ilkesine ters düşen varsa gitsin başka partide siyaset yapsın. HDP’nin imza çağrısına destek verenler için disiplin mekanizması işleyecek. 4 Bedel vurgusu: HDP değil, CHP’nin de fezlekeleri var. En çok da benim. Onlarca aydın bedel öderken ben de demokrasi için bedel ödemeye hazırım, göze alıyorum. 4 Referandum: Eğer bu dokunulmazlıklar referanduma gitseydi, Türkiye TürkKürt diye bölünürdü. Biz Türkiye’yi düşündük. Referandum içine başka maddeler de konurdu. Buyursunlar terörü sona erdirsinler. l ANTALYA Kongreden 5 çarpıcı sonuç! Enerji birikiyor... Neyse bir ara verelim bilime... İktidar siyaseti bu kez neler doğurdu biraz ona bakalım. Nur topu gibi yeni bir dönem resmileşti sayılır şimdi de.. Her ne kadar yasal olmasa da, uygulamada tam resmiyet kazandı... Bütün bu anayasal çiğnemelere gün gelir uzaydan, Ay’dan, Mars’tan bir başsavcılık kulak kabartır! 20 yıllık en güvenilir adam 1) Binali Yıldırım’dan başkası oraya oturtulmazdı. “Buz yüzlü adam”, yani Adalet Bakanı olamazdı. Metin okuma dışında halkla nasıl ilişki kurabilirdi bilmiyorum. Yıldırım, Cumhurbaşkanı’nın hemen her aşamada yanında. Güvenilir adam. 20 yıldır her şeyi bilen kişi. AKP demek inşaat, arsa, otoyol, duble yol, boru hattı ihaleleri vb demek. Hepsi o kadar! “Kupon arsa” merakı ayyuka çıkmış bir yönetim. Gelenler gidenler, komisyonlar gırla.. Partinin de büyük zenginlik kaynağıdır bu alan... Al gülümver gülüm.. Merak ettiğim konu: Binali Bey yaşadığı bu 20 yılı anlatır mı, bir varmış bir yokmuş hesabından... Sanayinin de, kişi başına milli gelirin de 2007 düzeyine gerilediği bir “parlak Erdoğan dönemi”! Bir de önce PKK’ye teslim edilen kentlerin, bu kez yüzlerce şehit vererek geri alınmaya çalışıldığını da, son güncel durum olarak bu döneme ekleyelim. İktidar sahiplerinin hiç “milliiiii geliiiiiiiir” diye bağırdığını duyuyor musunuz yıllardır?! Neden acaba? Bir açıklama yapsalar da anlasak, Mehmet Şimşek Bakan yapılmazsa konuşur... Hazır ol... Rahat 2) Adalet Bakanı “Partimizin tek lideri” diyerek ve korkusuzca anayasal kayıtlara da geçirerek, o yükseklerden gelen mesajı okumaya başladığında, istisnasız herkesin hazır ola geçtiği görüntü, resmen nasıl ve hangi tür bir rejime girdiğimizin net fotoğrafıdır. İstiklal marşıymış, şehitlere saygı duruşuymuş.. Bırakın bir kenara... Yoksa bu kongre kışlada askerlerin gözetimi ve zapturaptı altında mı yapıldı, bilemedim. Sivil dönem bitmiştir. Siyasi kesin emir komuta dönemi başlamıştır. Burada farklı bir sese, tartışmaya falan hem yer yoktur hem de gerek.. Davutoğlu, iktidar tarihinde boş kubbede yankıla nan son özel ses olarak kayıtlara geçmiştir. Hayır, Davutoğlu muazzam, demokratik vb siyaset programı ortaya koymuştur, demiyorum. Sivrilen temizlenir, sıradan ol! 3) Bu dönemin yeni özelliği, siyasi arenada sivrilenlerin tek tek temizlenmesi operasyonu eskiden tek adamlarla sınırlı iken, şimdi ise orakla tarlada başak biçme operasyonuna dönüşmüş olması. Tek tek derken, mesela Abdullah Gül, sonra Ahmet Davutoğlu... Bunlar RTE’ye tam alternatif isimlerdi. İkisinin arasında, diğer kurucular biçilmişti: Mesela Bülent Arınç’lar... Bu Kongre tam bir mezarlık yarattı. Parti içinde ağırlığı artan neredeyse herkes yönetimden dışlandı. Hiç beklemediğim bir çapta, hacimde, yoğunlukta... Artık ne derseniz... Yalçın Akdoğan mesela şaşırmış mıdır? Ya Süleyman Soylu.. Numan Kurtulmuş peki? Ve diğerleri: Faruk Çelik, Ömer Çelik, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin... Neden dışlandılar? 4) Bu isimlerin siyasi vb özgül ağırlıkları parti yönetiminde Binali Yıldırım’dan daha fazla olduğu için mi dışlandılar? Binali Bey bir “ölçü birimi” olarak alındı da yukarıdakiler buna göre mi budandı? Yoksa, bunların da bir kısmı yakın gelecekte potansiyel Davutoğulları olarak mı göründü de, “bu iş böyle tek tek olmuyor” dendi ve toptan operasyon yapıldı? Bilemiyorum. Fakat beklemeliyiz ki, bu isimlerden bir kısmı hükümette yer alabilir.. Bir geçiş aşaması olarak. Yeteri kadar sahnede kaldılar! Artık yerlerini yenilere bırakma zamanı geldi! Kötü niyetli olmayın lütfen! Bu bir “siyaseti gençleştirme operasyonu”! Hükümet mi önemli parti yönetimi mi? Tabii ki parti yönetimi! 5) Bütün bunlardan sonra kesin olan şudur: AKP içindeki bu yeni durum, içinde ve dışında enerji birikimini artırmıştır. Bu bir fizik yasasıdır! Liderin ilk sallandığı noktada... HHH Daha epey var kongrenin çağrıştırdığı.. Ama “yerim dar, oynayamıyorum” diyeyim, bir bahane olarak... MHP’DE HUKUK SAVAŞI SÜRÜYOR Son hamle Genel Merkez’den geldi SELDA GÜNEYSU ‘Olağanüstü kurultay’ tartışmalarının birbiri ardına “hukuk savaşına” dönüştüğü MHP’de Genel Merkez, bir üst kurul delegesinin geçen cuma günü “olağanüstü kurultayın yapılmasının önünde engel teşkil eden” ilgili tüzük maddesinin Anayasa’ya uygunluğunun incelenmesi yönünde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuru sonuçlanıncaya kadar, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin “temyiz kararının bekletilmesini” talep etti. Eğer, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi MHP’nin talebini onaylarsa, kurultay için bu kez Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararı beklenecek. Bu da kurultay toplanması için mayıs ayını değil, daha uzun süre beklenmesi anlamında. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bir üst kurul delegesi tarafından yapılan şikâyette eğer Anayasa Mahkemesi “tüzüğün Siyasi Partiler Yasası’na aykırı olmadığına” karar vermesi durumunda, “MHP’nin tüzel kişiliğinin olumsuz yönde etkileneceği ve telafisi güç sonuçların ortaya çıkacağını” vurgulayan Bulut, bu durumda 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği “olağanüstü kurultayın yapılması” yönündeki kararın da ortadan kalkacağını belirtti. l ANKARA Cihaner, maĞdur sıfatıyla Erzincan’da ‘Asıl sorumlular da hesap verecek’ Erzincan’da Ergenekon davasında aralarında İliç eski savcısı Bayram Bozkurt’un da bulunduğu gizli tanıklar hakkında “Fethullah çı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması ”(FE TÖ/PDY) soruşturması kapsamında davaya dün başlandı. Bu kez mağdur sıfatıyla davaya katılan CHP Milletvekili İlhan Cihaner, “Asıl sorumlular da hesap verecek” dedi. 2010 yılında Cihaner’in de aralarında bulun duğu 14 kişinin yar gılandığı Ergenekon davasının gizli ta nıkları hakkında açı lan FETÖ/PDY da vasanın görülmesi ne Erzincan Ağır Ce za Mahkemesi’nde başlandı. Cihaner’in şikâyetçi sıfatıyla ka Cihaner savcıyken böyle gözaltına alındı. tıldığı duruşma 16 Haziran’a ertelendi. Adliye çı kışı açıklama yapan Cihaner, birtakım piyonlar hakkında açılmış davanın söz konusu olduğunu belirterek, “Umuyoruz ki o davanın asıl sorum luları, asıl büyük beyinlerinin de hesap vereceği günleri Erzincan’da ve Türkiye’nin diğer yerle rinde göreceğiz. Onun için hukuk mücadelesini de sürdüreceğiz. Güzel günler göreceğiz hiç kuş kunuz olmasın” dedi. l ERZİNCAN / DHA Sultanahmet saldırısının şifrelerİ Bombalar, dikilmiş çantada teslim Sultanahmet Meydanı’nda 12 Ocak’ta 12 Al man vatandaşının öldüğü ve 16 kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısına ilişkin soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, terör örgütü IŞİD üyesi Nabil Fadlı tarafından gerçekleştirilen canlı bomba saldırısına ilişkin 18’i tutuklu 2’si firari toplamda 26 şüpheli hakkında 7.5 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet hapis arasında değişen cezası istemiyle 88 sayfalık iddianame düzenledi. 4 Talimat emirden: Suudi Arabistan’da doğan canlı bomba Nabıl Fadlı’nın eylem talimatını halen Irak’ta bulunan, firari şüpheli IŞİD’in harici emiri OmarEbu Abid’den talimat aldığı belirtildi. Şüpheli Mahir Ali Alakkal’ın, şüpheli Halil Derviş’e “Araba parçası almak için Türkiye’ye gelecek şahıslar var. Sınırda karşılarsın ve sınırı geçmelerine yardım edersin” diye talimat verdiği anlatıldı. Şüpheli Derviş’in, canlı bomba Fadlı ve firari şüpheli Omran’ı kaçak yollarla geldikleri sınırda karşılayarak Akçakale’ye götürdüğü, Omran’ın bombalı dikilmiş çantayı Derviş’e teslim ettiği belirtildi. 4 4 gün keşif: Bomba, Fevzi Muhammed Ali’ye verilerek Şanlıurfa’dan İstanbul’a götürüldü. Bombayı alan Rasheed Algaagan’ın ise bombayı, Aksaray’da Fadlı’ya verdi. Fadlı olay yerinde 4 gün keşif yaptı. l İSTANBUL/Cumhuriyet VALİ, DURMAZ’IN HEdeFİNİ AÇIKLADI ‘AKP kongresine saldıracaktı’ Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, geçen perşem be polis baskınında vücudu na bağlı intihar yeleğini patla tarak ölen IŞİD’in Türkiye emiri Yunus Durmaz ve kendisiyle Yunus Durmaz hareket eden IŞİD militanlarının hedefleri ara sında gazetemizin Ankara bürosunun da bulun duğunu açıkladı. Yerlikaya, “Antalya’daki G20 Zirvesi’ne, İs tanbul HDP binasına, Ankara Cumhuriyet Ga zetesi binasına, Antalya’daki Expo fuarına, Ga latasarayFenerbahçe futbol müsabakasına, Ka padokya bölgesinde turizm faaliyetlerine karşı, 19 Mayıs kutlamalarına, 22 Mayıs’ta AKP olağa nüstü kongresine yönelik planladıkları ve plan layacakları eylemler, gerçekleştirilen operas yonlar engellenmiştir” dedi. Yunus Durmaz’ın ölü, kardeşi Hacı Ali Dur maz ile örgüt üyesi 12 kişinin sağ yakalandığı operasyonda ele geçirilen malzemeler arasında “15 kullanıma hazır canlı bomba intihar yele ği, yeleklere ait 12 fitilli bilye destekli patlayıcı madde, 16 eylemlerde kullanılmak üzere hazır lanmış boş canlı bomba intihar yeleği, kullanı ma hazır 95 kilo TNT, 24 adet 14 kilo bilyeli in filaklı patlayıcı madde, 37 kilo patlayıcı madde, 5 Kalaşnikof” yer alıyor. l GAZİANTEP/DHA C MY B