26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KELİMELERLE İDİL BİRET... Müzik: Hayat Risk: Çok cazip. Hoşuma gider. Riskli şeyleri severim ama kendine güvenmeden risk almamak lazım. Cüretkâr: Sakin cüretkârlığı severim. ‘Chopin mükemmelliyetçi Liszt gerçek bir romantik’ Pazar 15 Mayıs 2016 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU 19 Hayat: Müzik Boşluk: Tatil Aşk: Aşk fikrine âşık olmak tehlikeli. l Chopin’in dünyasında ne gördünüz, ne duydunuz? Bestecilerin hayatını okudukça sizi çarpan tarafları neler? Chopin mükemmelliyetçi. Her şey ‘Duyduğum sesleri notaya dökebiliyorum’ diyen ‘Büyük Leydi’, piyanist İdil Biret’e bugün Türkiye’ye Armoniye oturmamışbTakÜıncaRhanKgisİeYsidEuyd’YuğuEnusoBrduAk: KINCA de zarafet, güzellik, armoni arayan bir adam. O yüzden daha fazla klasik döneme yakın. Romantizmin dalgalanması onda pek yok. Haklı olarak vatansever; çünkü o devirde Polonya işgal ediliyor. Paris’te her şeye rağmen sürgün bir yerde. Kafasında yarattığı bir Polonya var. Belki de o hakiki bir Polonya değil. Her kompozitörün kendi yarattığı dünya vardır, kendi hassasiyetleri vardır. l Liszt? Liszt gerçek bir romantik, hayati çelişkilerle dolu... Bir taraftan din adamı olmak istiyor bir taraftan ona hayran olan pek çok kadın var. Onun hayatında çelişkiler var. Depresyona giriyor... Bir taraftan da son dere bir ses duyuyorum ce sade bir taraftan da snob. l Mozart? İnanılmaz derecede eser üretiyor. Onun anlatılanın dışında bir yönü var, ezoterik bilgisi var pek bahsedilmeyen. l Bach? Bu yıl 75. yaşını kutlayan piyanist İdil Biret, New York Carnegie Hall’daki önemli konserin hemen ardından İstanbul’a gelir gelmez yumum... Eseri kim yazdıysa onun ne yazmak istediğini anlamak lazım. l Hiç esere ihanet ettiğiniz olmadı mı? Eserle aranızda kıskançlık olu New York Carnegie Hall salonundan bir kare. Muazzam bir besteci. Hayranlığım sonsuz... l Beethoven? Kafasında hep müzik var... Sesi duyardı fakat dış dünyadan değil içinden evine konuk olduk. Kapı açılıp içeri yor mu? duyardı sesi. girdiğimde Beethoven ve Chopin karşıladı beni. Çünkü evin her yerinde on CEREN ÇIPLAK lara dair CD’ler, afişler, fotoğraflar ve Hayır. Hiçbir zaman esere ekleme yapmamak lazım. Herkesin dinamizmi, enerjisi başka, tınısı da başka... l Peki, siz hep müzik duyar mısınız? Ben de oturduğum yerde müzik du kitaplar var. İki de piyano var. Bir de ne var biliyor musunuz? Kedi motifli yastıklar ve kâğıttan kırpılmış kediler asılı kapı tepelerinde... O da bir kedisever... Bazı tınılar fevkalede yuvarlak güzel bazıları daha sert olur, bu durum vücudunuzu nasıl kullandığınıza bağlı. Vücudunuzu, nefesinizi ‘Müzik entelektüelnasıl kullandığınız tını açısından çok önemli. yarım. İstediğim anda istediğim müziği duyabiliyorum; tabii eseri biliyorsam duyuyorum. Beethoven bunu en uca götürmüş biri. Bütün eserlerini kafasında Klasik tarzdaki mobilyaların arasındaki koltuğa oturdum ve tam karşımdaki Tarihi Moda İskelesi manzarasına baktım... İdil Biret içeri geldi, sıcak bir gülümsemeyle beni karşıladıktan sonra mutfağa davet etti. Biret’le evinin mutfağında çayımızın yanında börek yiyerek sohbet ettik. Belli ki titiz biri, etrafta bir dağınıklık görürse hemen topluyor. Sakin, yumuşak... Tecrübeli eğitimci ve sanat eleştirmeni Erhan Karaesmen onun için “Büyük Leydi” diyor. O sıcaklığıyla, kibarlığıyla gerçekten Büyük Leydi... Erhan Hoca’nın şakacı bir yakıştırmasına göre İdil Biret yüzde 88 dâhi. Biret, üstün yetenekli olduğunu biliyor, ama mütevazı. Çevresindekilere karşı “benim dehamı fark edin” tribi yok! Biret’in olağanüstü bir hafızası var, notalara bakmadan çalıyor. Yorumladığı bütün eserlere hem hafıza olarak hem de seslendirme tekniği olarak son derece hâkim... Biret, “Hayatta da notalarda da yüzde 90’ını biliyorsam o zaman biliyorum derim, eğer yüzde 70 ise bilmiyorum demektir” dedikten sonra “Her şey armoni” diyor bana, o küçük ve sıcak mutfağında... Herkesin tınısı başka l ‘Bir Virtüözün Piyano Maratonu’nda hangi bestecilerle koşacaksınız? Bach, Schubert, Liszt, Fauré, Bartok, Prokofiev, Ravel, Stravinsky var programlarda. Schubert’in eserlerini son zamanlarda pek Enerjiyi doğru kullanmak zaman alıyor. ‘Notalar gözümün önünde’ l Bedeniniz müziğinizi nasıl etkiliyor? bir şey değildir’ Eliniz, parmağınız size cevap verecek... Kafamda şu sesi istiyorum dediğiniz za l Nasıl klasik müzik dinleyicisi man onu yapabilmelisiniz. Bunun için teknik çok önemli. Nefesi iyi kontrol ettiğiniz zaman müthiş güç görünen yerleri rahatlıkla yapıyorsunuz. Enerjinizi ve nefesinizi ekonomik kullanacaksınız; her şeyi birdenbire sarf etmeyeceksiniz, en son notaya kadar dinamizminizi götürebilmeniz için. Bütün notayı gözünüzün önüne getirebilmek, çaldığınız eseri oturup yazabilmek gerek. l Piyano ile vücudunuz nasıl bütünleşiyor? Piyano çalmadan önce bütün notaları önceden hissetmem, anlamam lazım. Notaları önceden hissetmeliyim. Piyanoya dokunmadan parmaklarımın ucunda notaları hissetmeliyim. l Ses, nota somut olarak size nasıl görü FSüehHOBlysMkiHamutirenHiiknavnmHödaeardOadadzeazsialrCeezitamiltvnkrolmlrka’’meae,nadinkartnisİıanu8hüotpKnİ’tKhç,ed”’znsrSiHiy’5iagnaasnikğVdönoasiemİoieHB1i’nKdnızrnnpn9onıidaieieHolnirllisenğe4zetyandaBekstiyaan5çridlbaBraiiğlzna’receüidtiydieisnr“oriçrkzıallİioatetr’leiizıded,ıkoklrtniArÜioinN,kasot”çllpdeeynlyinAeniBeeSanauuyistçAbwdrivüaarntbeTİuesilerorrtpğmdrüeYaeelriüttuniıassr:oslyograBa4kşiitklByrtnYseecaiMi4ke’ayriruaünlacr’b.eseeunülanOdkaeiVtİed’nuzsy’k.iApseiirimetSersğ.Kdtselatstbeeeioeiürdnie.nceş“’ansıönabğPTlirfslsizvduioetokiPıüeye’üelnnsLnaanretMzihdoldunteeeiiPntalüyrorrdiigd,i.uzyniovii2lÖbka.keeeliniutnieiovnlökeuenBrylkeeins?ammeseğhisAztntnvıiliaemneztzÖdinzdbadca.ch?iieiiliinziğiıpMmğEmaarznYnğiaceityinkıieoinıüleaı.nan.ddbrtkldnb.izgttasizııesmihıiıülhykres,ğ,nraavaazeaiv,akıinyırkkyesnmiökeisıdepmılıanngmaenindnütütiacscvıdsıeı.şszüeennazemaonüioDizv,ğnsıığrnbnnmieimemıbaiioknerzünkzrsşukasaleeiiöltkCetuamkisıdeymbbeçeyrDkemislcaieanteiğleıün’eaninsacslşadiriia.ıak.ii nüyor? Çünkü bazıları notaları renk ola fazla teorik bilgilere ihtiyaç yok. As rak gördüğünü söylüyor. lında ilk önce müziği entelektüel bir şe Yazılı olan notaları görüyor ve aynı zaman kilde değil de sevdiğiniz için dinleyebilmek çok önemli. da duyuyorum. Duyduğum sesleri notaya dökebilirim. Çaldığınız eser sizin vücudunuzda, l Öyleyse müzik entelektüel midir? Müziği entelektüelize etmek bazen tehlikeli. Ben çok korkarım müziği ente kafanızda olacak. lektüelize etmekten... Müzik entelektüel bir şey değildir. Müzik, o anda aldığı Müzisyenlere ikinci iş önerisi nız temastır. O an önemli. O anı öyle duyarsınız... Dinleyiciler genelde kendilerine yakın ritimleri seviyor. Kendine yakın rit l Bugünkü Türkiye hangi notada? Mem mi duyunca sanki sevdiği yakın bir akraba evine gitmiş gibi oluyor. duyuyor. Notayı duyarsınız fakat notayı bir enstrüman olarak duymazsınız nota olarak duyarsınız... Sesi duyarsınız. l Öyleyse diyelim ki bir ortamda sıkıldınız hemen Chopin’e sığınıp içinizden dinliyor musunuz? Evet, bazı yerlerde sıkıldığım zaman ‘şu senfoniyi dinleyeyim’ derim ve başlarım kafamda dinlemeye... O zaman da tatsız bir şey oluyor, karşımdaki bir şey diyor, anlamıyorum çünkü orada değilim... Eskiden çok yapıyordum şimdi daha dikkat ediyorum. l O kaçamak anlarınızda en çok hangi besteciyle buluşursunuz? Bach, Mozart veya Brahms senfonileri olabilir. Kendi yarattığım müzik de olur bazen. Dikkat etmek lazım çünkü bazen insan beraber şarkı söylemeye başlıyor o zaman sizi tam deli zannederler, tavsiye etmem. l Siz hangi döneminizi yaşıyorsunuz? Çocukluğumdaki spontaneyi bulmaya çalışıyorum. l Çünkü hep çok sistemli ve disiplinlisiniz, acaba o yüzden mi sponteneyi arıyorsunuz? Olabilir... l İdil Biret önce “harika çocuk” oldu sonra üstün yetenekli olarak nitelendi, ama siz çok mütevazısınız... Gayet normalim emin olun. çalmıyordum, şimdi yeniden çalacağım. Hay leketin bugünkü tınısı ne? ran olduğum bir müzisyen. Schubert’in oda müziği eserlerini bütün gün dinleyebilirim. l Bugün ne dinlemeyi tercih ettiniz? Oda müziği, özellikle Schubert, Haydn ve Mozart. Schubert hakiki bir romantik besteci ancak yazı tarzı klasik devre daha yakın. Romantik müzikten fazla klasik devrin eserlerini dinlemeyi tecih ediyorum. l Neden? Duygusal baskı mı yapıyor? Evet. Durmadan Schuman, Schubert dinleyemezsiniz. Onları dinlerken bir yerde karanlıklara girebiliyorsunuz, ama müzik olarak fevkalade. Anlatacak kelime bulamıyorum... l Öyleyse o eserleri yorumlarken içiniz parçalanıyordur... Aslında eserleri yorumlarken birçok parçaya bölünüyorum. Düşününce korkutucu gelebilir çünkü bir kısmım çalıyor, bir kısmım emir veriyor, bir kısmım yol gösteriyor... Kafamda çaldığın eserin şeması var, o şemayı gözümün önünde tutmalıyım ki rotayı çizebileyim. Müziği çalmak yalnız nota değil, nüanslar var. l Bir esere çalışırken bestecinin ne anlatmak istediği mi yoksa o besteden sizin ne anladığınız mı önemli? Hindemith’in 1945’te yazdığı Piyano Konçertosu’nun (New York Carnegie Hall’da çaldığı) son kısmı olan “medley” gibi; yani karışık... l Peki, bugünkü Türkiye’ye bakınca hangi sesi duyuyorsunuz? Disonans, yani armoniye oturmamış bir ses duyulan. Memleketin daha inandırıcı olmasını istiyorsanız sanata önem vermelisiniz. Her şey ticari olmamalı. Dünyanın her tarafında opera salonları var. İstanbul’da yok. İstanbul’da Devlet Senfoni Orkestrası’nın doğru düzgün konser salonu bile yok. Orkestra durmadan bir yerden bir yere taşınıyor, bunları görüyorum. Yetenekli genç müzisyenlerimiz var, onların konser verme imkânı yok. Bu mesleği yapanlar hakikaten kahraman. Genç sanatçıların turne yapmaları lazım. Sanatçılar turnelerle müziği anlatıp tanıtacaklar. Klasik müziğin korkulacak bir şey olmadığını söyleyecekler. Müziğin ticarileşmesi, maddiyatın ön plana çıkması. Kariyer yapmanın en ön plana geçmesi gibi problemler var. l O zaman müzisyen adaylarına ne öneriyorsunuz? l Tatilde mavi yolculuk yaptığınızı biliyoruz ancak yakın bir arkadaşınızdan duydum ki o tekne ‘Uluslararası Müzisyenler Teknesi’ymiş... Eskiden daha çok müzik insanı o teknede buluşur, tatil yapardık. Şimdi azaldık... En fazla 15 kişi olurduk, her memleketten müzisyen olurdu. Hiçbir zaman tam tatil yapmadım, yapamıyorum çünkü bir yandan çalışıyorum. Çok tatil iyi bir şey değil, refleksleriniz tembelleşiyor. Çalışmadığınız zaman adaleler gevşiyor. RIUS Çİzgİlerle ATEİSTİN EL KİTABI İspanyolcadan Çeviren: Barış Yıldırım Besteciyi anlayacaksınız. Ben bestecinin bir enstürmanıyım, hatta o esnada bir med Maalesef mutlaka ikinci işlerinin olmasını tavsiye ediyorum. Bir anı... İdil Biret’in evinden ayrılmak üzereyken tam kapı ağzında RIUS RIUS RIUS henüz başından geçen bir anısını paylaştı: “Geçen gün Moda’dan ÇİZGİLERLE KAPİTALİZMİN KORKUNÇ TARİHİ İspanyolcadan Çeviren: Nilay Akkurt Barış Yıldırım Çİzgİlerle FELSEFE İspanyolcadan Çeviren Çiçek Öztek Çİzgİlerle LENİN İspanyolcadan Çeviren: Çiçek Öztek taksiye bindim. Taksi şoförü çok geniş kültürü olan bir beydi. Beethoven’ın eserlerini biliyordu. ‘Siz Meclis’te olmalıydınız, Meclis’te sizin gibi kimseler olmalı’ Bu yıl 75. yaşını kutlayan ‘Büyük Leydi’, piyanist dedim. Şoför Bey arabayı durdurdu, bana döndü ve İdil Biret’le Moda’daki ‘Siz beni bu kadar evinde sohbet ettik. küçümsüyor musunuz?’ dedi.” C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear