26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 17 Ocak 2016 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 12 umhuriyet, CHP’nin çok önemli olacağı söylenen 35. olağan kurultayına Ankara ekibinin yanı sıra İstanbul’dan da takviye yolladı. Üstelik Hikmet Çetinkaya, Ayşe Yıldırım yetmemiş gibi beni da aralarına kattılar. Yoğun kar yağışının hava trafiğini allak bullak ettiği Brüksel’den gece dönüp sabahın köründe Ankara’nın yolunu tuttum. “Yav bırakın beni İstanbul’dan takviyeye bile gerek yok. Ankara bürosunun çalışkan karıncaları halleder” deyip kaytarmak istedim ama yutturamadım. Sonuç: Ankara’dayım. İkinci sonuç: Yanlış yaptım. Kurultayın ilk gününün beklenen ve kurultayın yönünü, içeriğini belirleyici olacağı söylenen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasını notlar tutarak, “çok ciddi siyasal analizci gazeteci” pozunda baştan sona dinledim. İstanbul’da kalıp TV’den de dinleyebilirdim. Kurultayda olup biteni, perde arkasını, perde önünü, perdenin sağını solunu sahici haberci arkadaşlarım ayrıntısı ile aktaracaktır. Ben bu Tırmık’a başlık olan cümle ile yetinebilirim: Öteki siyasi parti liderleri gibi Kılıçdaroğlu’nun salı günleri Meclis grubunda yapacağı (ya da yaptığı) konuşmayı bu defa cumartesi günü dinledik. O kadar… HHH Bugün, yani kurultayın ikinci günü parti meclisi (PM) belirlenecek. CHP’nin 35. kurultayının önemi de Kılıçdaroğlu’nun ilk günkü konuşmasında değil, bugünkü PM listesinde yansıyacak. Bunu “Eski hamam, eski tas, sadece tellaklar değişti” diyen halk deyimi ile değerlendirmek yanlış. Özellikle siyasal partilerde yönetim kademesini belirleyecek seçimlerde ortaya çıkabilecek köklü değişiklikler de önem taşır ve hayırlara vesile olabilir… Günü birlik siyasetten bir örnek: “Akademisyenler Bildirisi”ne CHP’den ilk tepki Haluk Koç ve Sezgin Tanrıkulu’ndan geldi. Bu iki değerlendirmenin özü taban tabana zıt. Düşünceyi açıklama özgürlüğü ekseninde tartıya vurursak bugün yapılacak PM seçimlerinde Haluk Koç çizgisi mi, Sezgin Tanrıkulu çizgisi mi ağır basacak? HHH Konuyu günübirlik siyasetle sınırlamayalım. Biraz daha derinlemesine bakalım. Kurultayın sloganı “Demokrasi Değişim Kardeşlik.” Peki, bir yandan demokrasi deyip bir yandan 12 Eylül Anayasası’nın ilk dört maddesini kırmızı çizgi olarak benimseyen bir anlayış uyum içinde, birbiri ile çelişmeden bir arada olabilir mi? Kardeşlik derken besbelli ki etnik ve dinsel ayrımcılığı reddeden, eşit haklı yurttaşlık ilkesini benimseyen bir çizgi anlatılmakta. Peki, bu kurultay Kürt illerinden tek bir milletvekili çıkaramamakta somutlanan siyasal yenilgi ile hesaplaşmadan mümkün olabilir mi? Değişim dendiğinde sosyal demokrasinin derinleşmesi kastediliyor olsa gerek. Acaba hangi sosyal demokrasi kastediliyor ve hedefleniyor? Serbest piyasa ekonomisini benimseyen, kapitalizmin doğasından kaynaklanan adaletsizlikleri sadece yumuşatmaktan ibaret bir siyasal yörüngeye oturmuş bugünkü Avrupa (özellikle Almanya, Fransa ve İtalya) sosyal demokrat partilerin çizgisi mi, yoksa sosyal demokrasinin ideolojik köklerinde yatan çizgi mi? Hele PM listesi kesinleşsin, hele MYK belli olsun, sorulara ondan sonra cevap aramak daha doğru olacak… CHP kurultayının ilk gününden bu kadarla yetinelim… Cumartesi günü ‘salı’ konuşması C Patronlu başkanlığa izin vermeyeceğiz HP’nin 35. olağan kurultayından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 4. kez zaferle çıktı. Akşam saatlerinde başlayan ve 1238 delegenin oy kullandığı Genel Başkanlık seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu 990 oy alarak 4. kez Genel Başkan seçildi. Oylamada 248 oy ise geçersiz sayıldı. Geçersiz sayılan oyların büyük bir bölümünün ise boş oy kullanan parti içi muhalefete ait olduğu düşünülüyor. Muharrem İnce ve Umut Oran’ın çekilmelerinin ardından tek aday FIRAT KOZOK adayı olarak kalan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da adaylık için gereken 127 imzaya ulaşamadı. Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında “Bizi tutuklayabilirler, gözaltına alabilirler, dokunulmazlıklarımızı kaldırabilirler, ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi ölümüne getireceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert sözlerle hedef alan CHP lideri, “Patronlu başkanlığa izin vermeyeceğiz. Sende namus ve şeref ne anlama geliyor ben bunu öğrenmek istiyorum. Ya tarafsızlığını adam gibi korursun ya da bu lafları ağırlaştırarak sana hatırlatırım” dedi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına tepki gösteren AKP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, salonu terk etti. Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeleri yaptı: Can güvenliği her şeyin önüne geçti: Bugün can güvenliği her şeyin önüne geçti. İnsan açlığını, yoksulluğu, işsizliği düşünmüyor. ‘Ne olacak bu ülkenin hali’, ‘Türkiye’nin geleceği ne olacak’ diye düşünüyor. ‘Benim can güvenliğim var mı?’ diye düşünüyor. Terör nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, hangi amaçla olursa olsun teröre karşıyız. Terör insanlık suçudur ve teröristler asla affedilmemelidir. Suriye’den ne farkı var?: Terör örgütü palazlandı, büyüdü. Zaman zaman şikâyet ettiler. ‘Biz barışı sağlayacağız’ dediler. ‘Buyrun’ dedik. Nasıl yapacaklarını da anlattık. ‘Sizin önerinize ihtiyacımız yok’ dediler. Oturdular terör örgütüyle masaya. Dedik ki, ‘oturursanız, örgütü meşrulaştırırsınız.’ ‘Siz bunu bilmezsiniz yapacağız’ dediler. ‘Buyrun yapın’ dedik. Düne kadar gidip Doğu, Güneydoğu’da biz ‘bu sorunu çözeceğiz ama CHP engel oluyor’ diyorlardı. Biz dönemin Başbakanı’nı ziyaret ettik. ‘Bu sorun böyle çözülmez, bir yol haritası veriyoruz’ dedik. Sonra siyasi partileri değil, terör örgütünü muhatap alarak masaya oturdular. Fotoğraflara bakın, Suriye’deki fotoğraflardan ne farkı var, Lübnan’daki fotoğraflardan ne farkı var. Kim getirdi ülkeyi bu hale? Doğu, Güneydoğu, kentler ilçeler, silah deposu haline getirilirken iktidarda kim vardı? Kimliğin onurundur: Senin kimliğin senin şerefin onurundur. Kürt kimliğinde gurur duyabilirsin, onur duyabilirsin. Hiç kimse senin kimliğini asla ve C CHP Genel Başkanlığı’na 4. kez seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdi, “Ne yaparlarsa yapsınlar ülkeye özgürlükçü demokrasiyi ölümüne getireceğiz” dedi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’na eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte geldi. Kılıçdaroğlu çifti, salondaki partilileri selamladı. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ asla sorgulamayacak. Seni kandırdılar. Sana yalancı baharı yaşattılar, en temiz duygularınla oynadılar, ‘barışı getiriyoruz’ dediler ve ülkeyi bugün kan gölüne çevirdiler. Biz seninle Çanakkale’de, İnönü’de, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te birlikteydik. Kuvayı Milliye’de birlikteydik. Seninle birlikte bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi getireceğiz. Darbe yasalarının değişmesi için katılacağız: Darbe yasalarının değişmesi ko Niyetleri anayasa değil Ülke kan gölü nusunda samimi olarak toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Kimsenin kişisel beklentisi üzerine bir dünya inşa etmesine izin vermeyeceğiz. AKP’nin değerli genel başkanına hepinizin önünde açık çağrıda bulunuyorum. Kendisine de söyledim. Siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyor musunuz, gelin darbe hukukunu değiştirelim. Patronlu başkanlık: Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil, darbe hukukunu tahkim etmek. Bu yetmiyor bize diyor. Ne yapacağız başkanlık sistemini getireceğiz. Nasıl? ABD’deki gibi mi, hayır patronlu bir başkanlık sistemi istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Herkes bilsin duysun. Akademisyenlere destek: Bu ülkenin aydınları düşüncelerini açıkladılar diye sabahın köründe kapıları çalıyor, gözaltına alınıyorlar. Bir diktatör bozuntusunun talimatlarıyla tek tek gözaltına alındı. Siz nasıl oluyor da bu insanların kapılarına sabahın köründe polisleri gön derip bunları gözaltına alıyorsunuz. Bizim de içerikle ilgili sorunlarımız, desteklemediğimiz noktalar var. Ama üniversiteler her türlü düşüncenin özgürce gündeme getirildiği yerlerdir. Ölümüne demokrasi: CHP en büyük değişimleri bu ülkeye getiren partidir. Çok partili hayat, sosyal demokrasi, emeğin hakkını korumak... Biz getirdik. Şimdi dördüncü büyük devrime hep birlikte hazırlık yapacağız. Bedeli ne olursa olsun bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bizi tutuklayabilirler, gözaltına alabilirler, dokunulmazlıklarımızı kaldırabilirler, ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye demokrasiyi ölümüne getireceğiz. Tarafsızlığını adam gibi koru: Diktatör bozuntusu olan adam. Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Oturacaksın bunun hesabını vereceksin ya adam gibi tarafsızlığını korur saygı görürsün. Korumazsan her gün, her dakika, her saniye namus ve şeref kavramını sana hatırlatacağım. Sen bu yemini niye ettin? Sende namus ve şeref ne anlama geliyor ben bunu öğrenmek istiyorum. Ya tarafsızlığını adam gibi korursun ya da bu lafları ağırlaştırarak sana hatırlatırım. Dindar adamda namus ve şeref kavramı baş tacıdır. İnançlı insanda bu kavramlar çok önemlidir. Sen namus ve şeref kavramını çöpe atabilir misin? Ya tarafsızlığını korursun ya ben bu lafları edeceğim. l ANKARA KURULTAYDAN NOTL AR Her dakika hatırlatacağım l Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’na eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte giren Kılıçdaroğlu, tüm tribünleri selamladı. Daha sonra protokol sırasına oturan Kılıçdaroğlu çiftinin arasına eski Genel Başkan Altan Öymen oturunca Selvi Kılıçdaroğlu’nun gerildiği gözlendi. l 102 kişinin öldüğü Ankara katliamının gerçekleştiği noktanın 50 metre karşısındaki Arena Salonu’ndaki kurultay için Ankara Emniyeti 5 bin polis görevlendirdi. Ayrıca Ankara, İstanbul, İzmir örgütlerinin yanı sıra Gençlik ve Kadın kolları teşkilatları da salonda görev aldı. Demokrasi değişim kardeşlik... Ülkede de partide de baraj yüzde 10 Kurultayda, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve diğer konuşmacıların konuşmalarının ardından Parti Meclisi adaylığı için başvurular alındı. Kurultayda daha sonra genel başkanlık seçimine geçildi. Adaylık için çalışmalarını son ana kadar sürdüren Mustafa Balbay, 127 imzaya ulaşamadı. 92 imzada kalan Mustafa Balbay, adaylık başvurusu yapamadı. Balbay, “Ülkede seçim barajı yüzde 10, partide adaylık barajı yüzde 10. Ama mücadeleye devam” şeklinde konuştu. l Salona asılan “Aşiti Peace BarışBu sese kulak ver, barışa ses ver” pankartı önce kaldırıldı, daha sonra tekrar asıldı. l Kurultaya onur konuğu olarak davet edilenlerden Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin aileleri adına bazı aileler de kurultaya katıldı. Kurultayda aynı katliamda ölen CHP Malatya gençlik kolları üyelerinin isimleri de tek tek okundu. Gezi Direnişi’nde yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan da kurultayı izledi. l Kurultayda Divan Başkanlığı’na seçilen Murat Karayalçın, sunuş konuşmasında, “yeni CHP” tartışmalarına göndermede bulundu. Karayalçın, şöyle konuşKarayalçın tu: “CHP herkes gelsin partisi demek değildir. Partimize gelecek, bize katılacak her kardeşimizi kucaklamaya hazırız. Sevgiyle kucaklamaya hazırız ancak CHP’ye gelenler, katılanlar bilmelidirler ki biz rahmetli Ecevit’in deyimiyle söylüyorum. Bu topraklarda ulusal gelirden, toplumsal gönençten yeterince pay alamayan insanların partisiyiz. Dışlanmışların, ötekileştirilmişlerin partisiyiz. Bize katılacaklar, bunları kabul ederek gelmeli.” Dündar ve Gül’den mesaj: ilivri Cezaevi’de tutuklu bulunan Can Dündar ve Erdem Gül, CHP kurultayına mesaj gönderdi. Dündar ve Gül’ün mesajları: “CHP’nin 35. Kurultayı, Türkiye’de medyanın en ağır baskı döneminde toplanıyor. Biz, o baskıya direnen, halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunan gazeteciler olarak 52 gündür Silivri’de hapis yatıyoruz. Tutukluluk koşullarında bile direnmeye, kokutma çabalarına inat doğru bildiğimizi daha da gür bir sesle yazıp söylemeye devam ediyoruz. Bu mücadelemizde ilk günden beri bizi hiç yalnız bırakmayan, başta sayın genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’nin tüm milletvekillerine ve vefakâr örgütlerine içtenlikle teşekkür ediyoruz. Özgür ve demokratik bir Türkiye’nin inşasında bağımsız ve cesur bir basının önemini hatırlatıyor, dayanışma duygularıyla kurultayınıza başarılar diliyoruz.” Daha gür sesle söylemeye devam S Gözler anahtar listede emal Kılıçdaroğlu’nun 4. kez genel başkan seçildiği CHP’nin 35. Olağan Kurultayı’nda bugün Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu seçimleri yapılacak. Kılıçdaroğlu’nun çıkardığı anahtar listeye göre diğer kanatların da liste çıkarması bekleniyor. Konuşmasını tamamladıktan sonra kurultay salonundan ayrılan ve kurmaylarıyla Parti Meclisi seçimleri için değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu’nun çarşaf listeyle yapılacak PM ve YDK seçimlerinde anahtar liste çıkarmasına yönelik çalışmalara odaklandı. Kılıçdaroğlu’nun 80 ya da 100 kişilik bir anahtar liste çıkaracağı, ayrıca 60 kişilik de bir alt gölge liste oluşturabileceği belirtiliyor. Kulislerde, Kılıçdaroğlu’nun MYK’de 5 ya da 6 ismi tutacağı, diğer isimleri ise Muhalifler, Kılıçdaroğlu’nun parti meclisi listesine göre tavır belirleyecek K Diyarbakır’da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi de kurultaya gönderdiği mesajda, “Yaşamımda karşılaştığım en zor anımda acımı paylaşma duyarlılığı gösterdiğiniz için partinize teşekkür ediyorum” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Elçi: Acımı paylaştınız anahtar listesine almayabileceği ifade ediliyor. MYK’nin daraltılması amacıyla bir tüzük değişikliği gerçekleştiren Kılıçdaroğlu’nun MYK içinde de bazı görev alanı değişikliklerine gitmesi bekleniyor. Kulislerde Kılıçdaroğlu’nun bazı grup başkanvekillerini MYK’ye alabileceği, bazı genel başkan yardımcılarını ise grup başkanvekili olarak görevlendirmeyi düşündüğü bilgisi de yansıdı. Alınan bilgilere göre Haluk Koç ve Bülent Tezcan’ın grup başkanvekilliğine kayabileceği değerlendiriliyor. Muharrem İnce’nin de bugün bir anahtar liste oluşturması beklenirken, Balbay bu yola başvurmayacak. Aralarında İstanbul, İzmir, Bursa, Konya ve Kayseri il başkanlarının da olduğu yaklaşık 15 il başkanının Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesine göre alternatif bir anahtar liste çıkarabileceği belirtiliyor. Kurultayda, üç maddelik tüzük değişikliği oylandı. Ön seçim ve kontenjan hükümlerine ilişkin olarak delegelere, “Seçimler bir yasama yılı tamamlanmadan yenilenirse ön seçime ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir kez kontenjan hakkından yararlanan milletvekili bir daha bu haktan yararlanamaz” maddesi oylatıldı. Ayrıca, “Merkez Yönetim Kurulu, genel başkan, genel başkan yardımcıları ve genel sekreter olmak üzere en az on yedi kişiden oluşur” hükmü, “Merkez Yönetim Kurulu, genel başkan, genel başkan yardımcıları ve genel sekreterden oluşur” biçiminde değiştirilerek, sayı sınırlaması kaldırıldı. l ANKARA Üç maddelik değişiklik C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear