25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş l İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 l İzmir l Dış Haberler: Özgür Ulusoy men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 18 AĞUSTOS 2013 eposta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak: 4.32 Güneş: 6.10 Öğle: 13.15 İkindi: 17.01 Akşam: 20.08 Yatsı: 21.37 Duble yaptı, Gorky Park’a koştu KENAN AYDINOĞLU MOSKOVA O bir efsane. 2 dünya şampiyonası, üst üste 2’şer altın. ‘Yıldırım’ lakaplı dünyanın gelmiş geçmiş en hızlı adamı Usain Bolt, bugüne kadar elde ettiği 15 altın madalyaya Rusya’daki dünya şampiyonası 200 metre finalini kazanarak bir yenisini daha ekledi. Daha önemlisi son 2 şampiyonadır 100 ve 200’leri kazanan ilk atlet oldu. Dün Luznky Stadı’na gelenler onun 19.66’lık derecesini alkışlarken, tarihin en iyi 7. derecesine de tanıklık etti. Üstelik hiç zorlanmadan son metre200 M. (E) 1. Bolt (Jamaika) 19.66 (Yılın en iyi derecesi), 2. Weir (Jmk.) 19.79, 3. Mitchell (ABD) 20.04. 4 X 400 M. (K): 1. Rusya 3.20.19 (Y.E.D.), 2. ABD 3.20.41, 3. İngiltere 3.22.61, 100 M. ENGELLİ (K): 1. Rollins (ABD) 12.44, 2. Pearson Doğum gününü çifte altınla kutlayan Usain Bolt yine dünya şampiyonasının 1 numarası oldu ŞAMPİYONADA DÜN (Avustralya) 12.50, 3. Porter (İng) 12.55 MARATON (E) 1. Kiprotich (Uganda) 2.09.51, 2. Desisa (Etyp.) 2.10.12, 3.Tola (Etyp.) 2.10.23. 5 BİN M. (B): 1.Defar (Etyp.) 14.50.19, 2. Cherono (Kenya) 14.51.22, 3. A. Ayana (Etyp.) 14.51.33 lerde yürüyerek aldı altını Bolt. Sonra sıra 4x400’e geldi, üstelik o şu ana dek kırdığı 7 dünya rekoru sayısını 9’a çıkartmayı hedefliyor. 3 gün sonra 27 yaşına girecek Bolt, yaşgününü elde edeceği başarılarla kutlayacağa benzer. 100 metrede 9.58 saniye ve 200 metrede 19.19 saniyeyle dünya rekorlarını elinde tutan alçakgönüllü şampiyon, ‘Mens Healt’ dergisine verdiği bir demeçte isteyen herkesin hızlı olabileceğini belirtmiş ve işin sırrını ‘kuvvet, güç, hızlanma ve teknik’ diye özetlemişti. Günde en az 3 saat kendi geliştirdiği çabukluk antrenmanı uygulayan Bolt, aldığı gıdaya da dikkat ediyor. İntegratör (destek hapı) kullanmayan nadir atletlerden biri olan Jamaikalı, sadece C vitamini takviyesi alıyor. Bolt’un başarısının temelinde çalışma ve hırs yatsa da hoşgörülü yapısı onun başarı ivmesini üst düzeye taşıyor. “Bir gün Pele, Maradona, Zidane ile anılırsam ne mutlu” demesi, 100 metre yarışının ardından Moskova’daki Gorky Park’ta DJ’lik yapıp dans etmesi, 200 sonrasında da aynı kutlama sözünü Moskovalılara vermesi onun alkışlanmasının en büyük gerekçesi. Dikili’de Aşk, Tiyatro ve Gezi Cazı ben her zaman kitlesi sınırlı bir müzik türü olarak bilirdim ama Dikili’de bu bilgimin tersi kanıtlandı. Meğer Dikili halkı tam bir caz severmiş, gözlerimle gördüm. Dikili’de bu yıl 7’ncisi yapılan Türkiye Tiyatro Buluşması İçin Atatürk Meydanı’nda kurulan Ethem Sarısülük sahnesinde sıkı caz grupları “Sayki”, “Praksis” ve “Ruşen Aklar The Buskers” çalıp söylerken meydandaki iki bin beş yüz sandalyeyi dolduran Dikilililer, kadınerkek, gençyaşlı yerlerinden kımıldamadan, canı gönülden çalan müziğe katıldılar. Benimle birlikte cazın bu kadar seyirci toplamasına tanık olan bir dostum, “Bu ülke hâlâ beni şaşırtmaya devam ediyor” diyerek başını salladı. Bu arada benim aklıma şu da geldi: Caz gruplarından sonra Tiyatro Simurg “Sözcükler Can Yücel’i Özler” adlı oyunu oynayacaktı. Kimse de yerini kaptırmak istemez. Neyse, meydanda en sıkı caz parçaları çalarken davul zurna eşliğinde bir grup halay çekerek meydana girdi. Meğer asker uğurlaması varmış ve bu her yıl Atatürk Meydanı’nda davul zurna eşliğinde yapılırmış. Hayda bir yanda en koyu caz, bir yanda davul zurnayla çalınan Ankara havası. Ne caz söyleyen grup susuyor ne de davul zurnacılar. Tam bir Türkiye fotoğrafı. Tuhaf bir durum var, bir süre sonra iş inada binebilir. Neyse ki, caz susuyor ve gencecik bir kız sahneye çıkıp askere gidenlere esinlikler diliyor. Davul zurna da bir süre sonra meydanı cazcılara bırakıyor. Bu Gezi İsyanı Türkiye’yi acayip değiştirmeye başlamış. Çok değil, yakın geçmişte sille tokat sonuçlanacak bir durum, bir anda halledildi. Öte yandan buluşma için Dikili ve çevresinde seyyar sahneler kurulmuş, sahnelere Gezi İsyan’ında devlet eliyle ölen, gençlerin adları verilmiş. Ethem Sarısülük sahnesi, Ali İsmail Korkmaz Sahnesi, Abdullah Cömert Sahnesi, Mehmet Ayvalıtaş Sahnesi... Bu adlar her an, her dakika, Gezi İsyanı’nı yeniden anımsatıyor. Ve isyanın eğlence ve neşe yanında hüzün dolu olduğunu da... Bu arada yıllar sonra geldiğim Dikili’de geçmiş hemen yanı başıma geldi. Yıllar öncesi Uğur Mumcu’lu, İlhan Ağabeyli Dikili Barış Festivalleri’ni anımsadım. Uğur Mumcu’nun kahkahaları geldi kulağıma, İlhan Ağabey’in kumsalda battaniyeye sarılmış sabaha kadar Arif Sağ’ı dinlediği o geceyi ve sabahın ilk ışıklarında bir çocuk gibi denize koştuğunu anımsadım. Ağlamadım desen yalan söylemiş olurum. Ağladım ve onlar için denize doğru koştum. Gezi İsyanı bütün sanat disiplinlerine yeniden “sokağı” anımsatmış. Dikili ve çevresinde her gece oynanan oyunların yanı sıra, hem Dikili’de yaşayanlar hem de Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş gençler için sürekli atölyeler yapılıyor. Gençler deniz kıyısında üç yüze yakın çadırda kalıyorlar. Sıraya girip Dikili Kadın Dayanışma ve Gençlik Merkezi’nin mutfağında üretilen yemekleri yiyorlar ve tartışıyorlar, tartışıyorlar, tartışıyorlar... Öncelikle okudukları kitaplar değişmiş, Karl Marx, Gramsci, Sartre okumaya başlamışlar. Onlara bakıyorum ve içimden şöyle diyorum: “Sokak öyle çekicidir ki, insanın kanına bir kere girmesin, değiştirir, müptelası yapar.” Ve bu çok iyidir. Konu sokak olunca ben de çok eski bir sokak tiyatrosu oyuncusu ve yazarı olarak, bildiklerimi onlarla paylaşıyorum. İlk gün hep birlikte İstanbul’da, diyelim ki, aylardır süren bir grevin işçileri için bir oyun yazmaya başladık ve hikâyeler geldi. Grevdeki işçi ailelerden biri çocuklarını Çocuk Esirgeme Kurumu’na vermek zorunda kalmış. Bir diğer aile, boşanma noktasına gelmiş ve saralı genç bir işçi ilaçlarını alamadığı için ölmüş. Başladık yazmaya önce, ölen işçinin mekânını “bir bekâr odasını” oluşturduk ve bir oyuncu öne çıktı ve ilk sözünü söyledi: “Ben öldüm.” Öyle kolay değil, gerisinin nasıl geldiğini sizlerin bulması gerek. Unutmayın “sokak” hepimizin ve herkesin bir hikâyesi vardır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear