17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2013 CUMA 8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK l Cami arazisinin bir kısmı, Emek İşletmeleri AŞ’ye ait alanla İller Bankası’na ait alanın birleştirilerek Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesiyle temin edildi. Hassa Mimarlık Mühendislik tarafından çizilen caminin projesinde, alanın Gençlik Parkı kadar büyük olduğu görüldü. günü Kahire’de askeri yönetim bir anlamda “ateşkese” son verdi. Devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi destekleyen ve alanları dolduran aşırı dinci “Müslüman Kardeşler” yanlılarına ateş açarak yüzlerce kişinin ölümüne, birkaç bininin de “Ben demiştim!” demek, yaralanmasına neden oldu. hoşuma gitmeyen bir Suriye gibi bir iç savaşa yol sözdür. Ama bu sefer demek alan Mısır’da da Müslümanlar, zorundayım! Çünkü “görünen Müslümanları öldürmeye köy kılavuz istemediği” için başladılar. Geçici Başbakan salı günkü yazım şu paragrafla Hazım el Biblavi, Kahire sona eriyordu: alanlarında “darbe “Mısır askeri karşıtı gösterilere yönetimi, ramazan müdahale sırasında nedeniyle polisin sağduyulu göstericilere davrandığını öne müdahalede sürerek emniyet bulunulmadığını teşkilatına” teşekkür açıkladı. Şimdi etti. ramazan bitti, Mısır nereye. Anımsarsınız Gezi arabulucular da uzlaşı Parkı olayları boyunca sağlayamadılar. 25 5 kişinin ölümüne, birkaç Ağustos’ta ‘İhvancıların’ bin kişinin yaralanmasına yargılanmasına başlanacak. yol açan polis için Başbakan Mısır’ı ve Müslüman dünyasını Recep Tayyip Erdoğan da karanlık günler bekliyor!” “Sağduyulu davranan polisimiz Daha yazının mürekkebi destan yazdı!” dememiş miydi? kurumamıştı ki çarşamba meydanları boşlatmayan Mursi’yi destekleyen Müslüman Kardeşler’e ateş açtı. Askeri yönetime göre ölü sayısı Müslüman Kardeşler sözcünün açıklamasının yanında solda sıfır. Kimine göre 300, kimine göre binden fazla. ABD başta Batı dünyası Mısır askerini kınıyor. Ama bizimkiler bir adım ilerde! Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dünyayı Mısır yönetimine karşı harekete geçmeye, Birleşmiş Milletler’i göreve çağırıyor. Davutoğlu bizdeki darbelerin, üstelik süre vererek demokrasiye dönüleceğini vaat ettiği gibi bir açıklama yapmasını bekliyor Genelkurmay Başkanı Sisi’den. Bu sırada yüzüne, teneke tınlaması gibi sesine hasretten olacak, kimi yayın organlarımız da Başbakanları RTE’den Mısır’daki katliama dair kükreyen bir konuşma işitmek için “Neredesin ey usta nerede?” diye haberler döktürüyor. HHH Dışişleri’nin medyamıza yansıttığı haberden öğrendik: Top secret, devlet sırrı gibi nerede olduğu gizlenen Başbakanımızın, Mısır’da halkına şiddet kullanan Sisi’nin kanlı eylemlerini dakikası dakikasına izlediğini ve… …bittabi bir Osmanlı eyaleti Mısır’daki katliama içi yanan, kendi başına Osmanlılık taslayan Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na, gereken talimatları verdiğini öğrendiğimiz günün ertesi meğer RTE... ...başında kep, kıçında şortla Bodrum açıklarında lüks bir yatta karşısında sustalı maymun gibi siyah elbiseleri, kravatlarıyla oturan birkaç kişiyle muhabbet etmekteymiş! Diğer kimi muhalif gazetelerin “Başbakan 8 gündür nerede?” diye meraklı sorular içeren haberler yayımladığı aynı gün... ...dün; Sözcü gazetesi başarılı bir gazeteciliğe imza attı... Beyefendi’nin serin Akdeniz sularında motor sefası yapan büyük fotoğrafını tam sayfa yayımladı. Yalancıların mumunu söndürdü!.. HHH Bu ülkenin belli başlı muhalefet partisi milletvekillerinin evleri soyuluyor. Ziynet eşyalarına, paralarına dokunulmuyor; kimi dosyaları karıştırıyor. Parti binaları, telefonlar, toplantılar dinleniyor; muhalefet fişleniyor. İzlediği politikalarla ülke bölünmeye koşuyor. İmralı’dan aldığı talimatlarla devlet politikası kurguladığı yetmiyormuş gibi; müebbet katilin Türkçesi bozuk kardeşinin, ağabeyini ziyarete giderken “sürece en büyük katkıyı yapan Apo’nun mapushane koşullarının değiştirilmesi” gerektiğini içeren, yasalar gereği örneğin yeniden muhakeme edilmesi istemini reddeden kararları hukuk devletine aykırı bulan açıklamalarını bu hükümet sineye çekiyor. Denizde, karada tatildeki RTE’nin bu olanlar umurunda bile değil... Günlerini bu ülkeye hizmette saçlarını süpürge ederek geçiren, kendinden menkul bir yakıştırmaya göre böyyük mü böyük lider; kıçında şort, başında kep, motora atmış kapağı, tatilin keyfini çıkarıyor. HHH İslam âlemine ve tabii RTE’ye göre yaşam kuralları ve var olan her yararlı nesne İslam kaynaklı. Ama İslam dünyası ve RTE, dört elle sarıldığı, ne ki ikiyüzlülüğü sergileyen bir yazıdaki şu satırlardaki gerçekleri acaba inkâr edebilirler mi? “Teknoloji bütün devletlerden, sultanlardan (tabii bizdeki kopyasından da) diktatörlerden daha güçlü. Her istediğini dayatıyor. Kimse otomobil istemem; telefon, televizyon almam; internet, MR bunlar gâvur icadı diye istemem demiyor. Kimse hacca deve kervanıyla gitmiyor. Gâvur icadı uçakla gidiyor. Telefonundan ayrılamayan bağnaz; elektromanyetik dalgalardan haberli değil. Ama Kuran’a bakıp telefon karşıtlığı yapamıyor. Çünkü Kutsal Kitap’ta böyle bir şeyden söz edilmiyor. Televizyon ne gösterirse seyreden, telefonu ile fotoğraf çeken, her türlü figüratif sanata, resme, heykele karşı çıkıyor. Şeriat böyle diyormuş! Telefonu neden kırmıyor. O bir şeytan işi ve gâvur icadı değil mi?” Müslümanlık satan RTE’ye göre bilumum yaşamsal araç ve gereçler, örneğin şu motor, TV, telefon; yüzyıllar öncesi çölden gelen, ileriye bakın içeriğinde olduğu söylenen kuralların günümüzdeki ürünleri... Öyleyse? Bugün kullandığımız araç ve gereçlerin tümü, İslam kaynaklı. Elbette hiçbiri gâvur icadı değil! Yersen raftaki yalancı dolmalar gibi... Görünen Köy! Ulus’ta Gençlik Parkı karşısındaki alana cami için proje hazırlandı, yıkımlar başladı ‘Sit’e cami ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Başkentin tarihi semtlerinden Ulus’ta yer alan İtfaiye (Hergelen) Meydanı’na 5 bin 700 kişi kapasiteli cami inşaatı için ilk kazma vuruldu. Tarihi konumu nedeniyle sit alanı olan bölgede cami yapılması için yıkımlara başlandı. Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi ise tarihi alanın meydan olarak kalması gerektiğini belirterek dava açmaya hazırlanıyor. Ankara Anakent Belediye Meclisi kararıyla yapılan ve projesi hazırlanan cami, Gençlik Parkı’nın hemen karşısında büyük bir alanda inşa ediliyor. Kubbe çapı 27, yüksekliği 43, minare yüksekliği ise 71 metre olan dev cami için ilk kazma iki gün önce vuruldu. Çevredeki bazı binaların yıkımına başlandı. Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun, söz konusu projeyi Melih Gökçek’in daha önce birkaç kez dile getirdiğini, kendilerinin ise buna karşı çıktıklarını anımsattı. Özellikle bölgenin tarihi dokusu olduğuna dikkat çeken Sarıaltun, “Buranın tarihten beri meydan olarak kullanımı söz konusu. Bu şekildeki alanı korumak gerekir. Ulus’un koruma planında da burası meydan olarak korumaya alınmış. Çevresinde bazı tarihi camiler zaten vardır. Dini tesis ihtiyacı da yoktur. Buraya herhangi bir yapılaşma olamaz” dedi. Sarıaltun, projenin iptal edilmesi için dava açacaklarını da söyledi. Baradey Kimdir? Mısır’da bu olaylar yönetimin biçimlenmesi için yaşanırken askeri yönetimden yardım istediğini” söyledi. ilginç bir istifa geldi. Askeri darbeden sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı geçici cumhurbaşkanlığına Muhammed el Baradey (71) getirilen yargıç Adli Mansur, “Uzlaşı için siyasal seçenek Baradey’e “başbakanlık” yollarının açık olmasına görevi verdi. Devrik Mursi ve karşın, güvenlik güçlerinin Nur Partisi yandaşları, darbeci darbe karşıtı göstericilere Orgeneral Abdül Fattah el müdahalesini kınamak Sisi ile “ihtilal döneminin amacıyla” istifasını açıkladı. yol haritasını belirlediği Yalnız Mısır değil, Arap gerekçesi” ile Baradey’in dünyasında da öne çıkan atanmasına tepki gösterince El Baradey’in kimliğini cumhurbaşkanı yardımcısı anımsayalım. Mısır’da yapıldı. hukuk eğitiminin ardından, Baradey, Nev York Times Nev York Üniversitesi’nde gazetesine “Batılı ülkeleri, uluslararası hukuk alanında Mısır’ın yasal başkanı Mursi’yi doktora yapmasından 2 devirmeye ikna etmek yıl sonra 1964’te Birleşmiş için çalıştığını, pazarlıklar Milletler Mısır Temsilciliği’nde yaptığını ve Mursi’nin cebren diplomatik yaşama adım attı. devrilmesinin gerekli olduğunu Dışişlerinde çeşitli belirttiğini” açıklamıştı. görevlerden sonra BM’nin Erdoğan’ın Nobel ödülü bir araştırma nedeniyle enstitüsünde eleştiri konusu hukuk yaptığı programını Baradey’in yönetti, aşırı dinci 1997’de Müslüman Uluslararası Kardeşler Atom Enerjisi yöneticilerinin Kurumu tutuklanmasını, Başkanlığı’na şiddeti getirildi. körükleyen 2005’te Baradey Düşünen adam!.. İslami “Nükleer televizyon enerjinin askeri amaçlar için kanallarının kapatılmasını, kullanımını engellemeye “laikliğin getirilmesini” istediği yönelik çabalarından dolayı” açıklanmıştı. Nobel Barış Ödülü’ne layık Askeri yönetime karşı görüldü. dincilerin gösterilerinin sürmesi 2011’de Devlet Başkanı üzerine Baradey şu konuşmayı Hüsnü Mübarek’in yapmıştı: “Güvenlik görevlileri iktidarı bırakmasını isteyen açıkçası çok kaygılılar. göstericilere katılmak Ortada bir deprem var. Biz için Mısır’a döndü. Polis, bu sarsıntıları kontrol altında şiddetlenen çatışmalarda tutmalıyız. Şiddetten kaçınmak “muhalefetin başı” için bazı önlemler alınıyor. Açık konumundaki Baradey’i bir suçlama olmadan herhangi gözaltına aldı. bir gözaltı ve tutuklamaya Muhammed Mursi’nin başvurulmaması gerekir.” kazandığı seçime Düstur Başbakan El Biblavi, Partisi Başkanı ve “laik aday” “Demokrasi, sosyal adalet olarak katılan Baradey, sonra üzerine kuruludur. Biz, din askeri yönetimin demokratik devleti ya da asker devleti olmadığı gerekçesiyle yarıştan değil, dünyaya yüzünü dönen çekildiğini açıkladı. bir devlet inşa etmek istiyoruz” Baradey, darbe günü, dedi. ABD Dışişleri Bakanı John Çarşamba günü yaşanan Kerry ve AB Dış İlişkiler kanlı kıyımdan sonra Komiseri Catherine Ashton’la “Ordunun sivil halka karşı görüşmesinde “Mısır’da kanlı müdahalesi nedeniyle yeniden demokratik bir istifasını” açıkladı. Veli perişan FİGEN ATALAY l SBS’yi kazanamayan yüz binlerce çocuğun hangi liselere gideceğine yönelik sis bulutu henüz dağılmadı. Çocuğunu meslek lisesine de açık liseye de yollamak istemeyen bir anne haykırıyor: 14 yaşındaki çocuğumun hayatını karartmayın öğrenci şaşkın İlköğretim okullarını bitiren 683 bin öğrencinin durumu belirsizliğini koruyor. Anadolu liselerine yerleşemeyen yüz binlerce çocuğun velisi, kaygılı bir bekleyiş içinde. Milli Eğitim Bakanlığı bu öğrencilere, çok programlı liseler, meslek liseleri, imam hatip liseleri, özel liseler ve açık lise seçenekleri sunuyor. Çocuğunu özel liseye yollayamayan, meslek lisesini de tercih etmeyen veliler, Bakanlığa, “Bizim çocuklarımız ne olacak? Açık liseye giderek 14 yaşında örgün eğitimin dışına mı çıkacak?” diye soruyor. Eski Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer şu soruları soruyor: “Hani eğitim sistemi esnek, istek ve tercihlere göre yapılandırılacaktı. Şimdi ne oldu da öğrencilere dayatma yapılıyor? Bu dayatma ile eğitim hakkının önüne geçilmiş olmayacak mı? Veli çocuğunu yukarıda ifade edilen liselerin hiçbirine göndermek istemezse ne olacak? Çocuğuna genel lise eğitimi aldırmak isteyen veliye bu seçenek sunulmayacak mı? Sunulacaksa nasıl sunulacak? İmam hatip liseleri meslek lisesi mi, genel lise mi yoksa din eğitimi veren lise mi? Bakanlık bu liselerin statüsünü hangi tür lise olarak belirliyor? Meslek liselerinin kontenjanları belirlendi mi? Belirlendiyse onlar öğrencileri hangi kıstaslara göre kaydedecekler? Eğer bu kıstaslar arasında ilişkilendiği ortaokul varsa burada esas alınacak okul puanının sınırı ne olacak? Yoksa bu işlerde de siyasi akrabalık, torpil ve ‘torba’ mı işleyecek?” Dinçer, sınavla öğrenci almayan meslek liselerinin ve çok programlı liselerin bünyesinde genel lise sınıfları açılması gerektiğini belirterek her ilçede belirlenecek bir ya da iki lisede talepler doğrultusunda genel lise sınıfları açarak bu öğrencilere de seçenek sunulmasını öneriyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, ortaöğretime geçiş sisteminde yapılan son değişikliklerle SBS’yi kazanamayan yoksul emekçi çocuklarının meslek lisesi, imam hatip lisesi ve açık lise arasında tercih zorunluluğuyla karşı karşıya bırakılmasına “Öğrenciler ‘kırk katır mı, kırk satır mı?’ tercihine zorlanmaktadır” diyerek tepki gösterdi. Kırk katır mı kırk satır mı? Fotoğraf: ALİ AÇAR İstanbul Haber Servisi 68 kuşağının devrimci önderlerinden Harun Karadeniz, 38. ölüm yıldönümünde 68’liler Birliği Vakfı’nın düzenlediği törenle Karacaahmet’teki mezarı başında anıldı. Harun Karadeniz’in Karacaahmet’teki mezarı başında dün sabah saatlerinde toplanan Karadeniz’in eşi Hülya Karadeniz, 68’liler, CHP Üsküdar Gençlik Kolları ve TKP 1920’den oluşan bir grup, Karadeniz ve devrim şehitleri için saygı duruşunda bulundu. Cüneyt Akalın Gezi Parkı Direnişi’nin temelinde Harun’ların vermiş olduğu mücadelenin yattığını belirtti. 12 Mart Darbesi (1971) sonrası TKP ve DevGenç davalarından yargılanan Karadeniz DevGenç davasından tutukluyken hapishanede ciddi bir hastalığa yakalandı, tedavisine izin verilmedi. 15 Ağustos 1975’te öldü. Harun Karadeniz anıldı Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel “Açıkta kalan öğrencilerin devlet okullarına yerleştirilmelerine kadar olan süreçte, özel okullarda ve akredite olacak özel dershanelerde eğitim almalarını öneri olarak sunmaktayız. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tanınan özel okul ve dershanelerin yanı sıra bu kurumlarda eğitim veren öğretmenler ve yöneticiler, öğrencilerimizin mağdur olmaması adına gerekli koşulları sağlayabilmektedir. Dileyen özel okullar ve koşulları yerine getiren dershaneler, genel lise programlarına katılabilirler. TÖDER, bu konumdaki öğrencilerin mağdur olmaması adına öğrencilerden ve velilerden herhangi bir ücret talep edilmemesini ve devletin verilecek bu eğitim hizmetini satın almasını öneri olarak sunmaktadır.” TÖDER’den öneri TürkMısır Ticareti... Mısır Dışişleri Bakanlığı, ülkedeki gösterilerle ilgili açıklamaları nedeniyle “içişlerine karışmakla” suçladığı Türkiye’nin “sınırı aştığını” duyurdu. Böylece Türkiye’nin “sıfır sorunlu dış siyasa”sı bir kez daha çöktü! Anımsanacağı üzere Erdoğan, Savunma Fuarı nedeniyle mayısta Türkiye’ye gelen askeri yönetimin başkanı Orgeneral Sisi’yi Dolmabahçe Sarayı’nda kabul etmekle kalmamış, Sisi’yle “250 milyon dolarlık askeri yardım kredisi” de imzalanmıştı. Bu kredi ile Mısır’a Türk yapımı Anka adlı 10 tane insansız hava aracı satılacaktı. Ancak kısa bir süre önce Savunma Sanayi Müsteşarlığı görüşmelerin dondurulduğunu açıkladı. İki ülke arasında öngörülen askeri tatbikatlar da askıya alındı. Türkiye, Mısır’a ihracat için 1 milyar dolar Hazine ve 1 milyar dolar da Eksimbank kredisi açmış, Erdoğan’ın Sisi’yi kabulünden sonra 1 milyar dolarlık krediyi 17 Mayıs’ta serbest bırakmıştı. Türkiye ile Mısır arasındaki dış ticaret 5 milyar dolar... 250 kadar Türk şirketinin Mısır’da 2 milyar dolarlık yatırımı var. Anımsanacağı üzere ucuz işçilik ve ucuz pamuk nedeniyle pek çok Türk tekstil şirketi söktükleri fabrikalarını Mısır’a taşımışlardı. Sıfır siyasanın olumsuz sonucu Suriye yolu kapanınca Körfez ülkelerine gidecek Türk RoRo gemilerinin seferleri Mısır’a yönelmişti. Mısır üzerinden yılda 15 bin sefer ve 700 milyon dolarlık gelir sağlanan bu deniz ulaşımına şimdi gölge düştü. Bu nedenle Körfez ülkelerine yönelik dış satış da düşecek! ABD’nin 4 tane F16 savaş uçağı teslimini durdurmasına karşın, üç Körfez ülkesi Mısır’a, önemli bölümü bağış olmak üzere, 12 milyar dolar yardım kararını açıkladı. Yardımın Mısır’ı, Türkiye ve Katar’ın etkisinden kurtarmak yapıldığı olduğu öne sürüldü! Veliler perişan Çocukları Anadolu liselerine yerleşemeyen veliler ne yapacaklarını bilmiyor. Parası olan özel okul arayışında, olmayan çaresiz. Çocuğu bir okulun 112., bir başka okulun da 218. yedeğinde olan Mehtap Mermer, “Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Devlet memuruyuz, özel okula gönderecek paramız yok. Meslek lisesi de istemiyoruz, düz lise istiyoruz. 14 yaşında çocuk nasıl açık lisede okur? Çocuğun hayatını 14 yaşında bitiriyorlar” dedi. Çözüm: Genel lise sınıfları
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear