23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 AĞUSTOS 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 15 Ron Mueck efsanesi Paris’teki Cartier Çağdaş Sanat Vakfı’nda sürüyor Gerçekliği sorgularken... u Avustralyalı sanatçı, gençlik, yaşlılık, doğum, ölüm gibi hayata dair olguları dramatik bir vurguyla işlerken, hayattan dondurulmuş anları izleyiciyi sarsıp ürküten bir gerçeklik ve ifadeyle aktarıyor. ÖZLEM İNAY ERTEN ‘Halk TV’ Destanı… Herakleitos’un binlerce yıllık değişim yasası, zamanımızda “destan” kavramını da değişime uğrattı. Sanırım en aşağı elli yıldan bu yana olup biten bir şeylerin destana dönüşmesi ve sonrasız bir kalıcılığa ulaşması için aradan bin yılın, yüzyılın, dahası kimi zaman yirmi ya da on yılın bile geçmesi gerekmiyor. Artık destanlar, kahramanları tarafından destan konusu olaylarla neredeyse eşzamanlı yaratılıp yine kahramanlarının eliyle sergilenebiliyor. Belki bu da iletişim teknolojisindeki hızlı gelişmelerin bir sonucu. Tıpkı “Halk TV destanı” gibi... Peki, Halk TV ne yaptı da kendi zamanında kendi destanının olup bitenlerle eşzamanlı yazarı olabildi? Aslında bu sorunun yanıtı ilk bakışta inanılmayacak kadar kolay ve sıradan. Çünkü Halk TV, hiç de “olağandışı” sayılabilecek bir şey yapmadı. Tam tersine, bir TV kanalı, bir medya organı olarak tam da gerekli olan tutumu takındı. 27 Mayıs 2013 Pazartesi akşamından başlayarak tarihe “Gezi Parkı Direnişi” adıyla geçecek olaylar bütünü bağlamında halka ‘gerçeği ve yalnızca gerçeği’ göstermeye ve anlatmaya karar verdi. Peki ama, bir TV kanalının görevi, zaten bu değil midir? Genelde medyanın varlık gerekçesi, böyle bir duruştan hiçbir zaman kıl payı bile ayrılmamak değil midir? Öyledir. Ama aynı zamanda değildir de! Çünkü bu ülkede epeydir herhangi bir işin “yapılması gerektiği” gibi yapılması, alkış tutulacak bir durum sayılacak kadar azalmıştı. İşte Halk TV de duruşuyla bu “azınlığın” üyeleri arasına katıldı. “Yandaş medya” diye adlandırılan grup, hem yazılı hem de görsel araçlarıyla sanki gerçekleri yansıtmamaya ant içmişçesine susar veya yalan söylerken Halk TV gerçeklerin dışına çıkmamakta direndi. Brecht’in “Galilei’nin Yaşamı” oyununun sonunda eski öğrencisi Andrea’ya günah çıkaran Galilei şöyle der: “Bir bilim adamı olarak benim elimde eşsiz bir fırsat vardı. Benim zamanımda astronomi, pazar yerlerine kadar ulaşmıştı. Bu çok özel koşullar altında tek bir adamın yürekli direnişi, büyük sarsıntılar yaratabilirdi...” Beş yüzyıl önce Galilei’nin yapamadığını, günümüzde ve bu ülkede Halk TV yaptı. Tek başına, gerçeklerden ayrılmamakta direndi. Hiçbir yalakalığa sapmadan, hiçbir iktidar sahibinden icazet beklemeden, RTÜK’ün neredeyse günaşırı yağdırdığı ağır para cezalarına rağmen direndi. Bazen ekranın sağ yanında bir muktedir en inanılmaz yalanları sıralarken Halk TV ekranın sol yanında “o yalanlara hiç benzemeyen gerçekleri” gösterdi. Ve sonunda Brecht’in Galilei’nin ağzından dile getirdiği durum gerçekleşti: Tek bir kanalın yürekli direnişi, büyük sarsıntılar yarattı, çünkü kitleler, Halk TV sayesinde yalnızca bugünün gerçeklerini öğrenmekle kalmadı, fakat dünün olası yalanları üzerinde de düşünmeye başladı! Bundan böyle Türkiye’deki iletişim fakültelerinde “Basın Ahlakı” dersini verecek olanlar, ahlaklı basın konusunda Halk TV’yi örnek göstermekten kaçındıkları takdirde “ahlaksız” damgasını yemekten kurtulamayacaklardır! PARİS Cartier Çağdaş Sanat Vakfı bugünlerde önünde uzun kuyrukların oluştuğu sıra dışı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Olağanüstü gerçekçi heykelleriyle izleyicileri adeta büyüleyen Avustralyalı sanatçı Ron Mueck, Japonya, Yeni Zelanda ve Meksika gibi dünyanın farklı köşelerinde açtığı ses getiren sergilerden sonra şimdi de Paris’te. Mueck’in 2005’ten bu yana Avrupa’da açtığı ilk büyük sergi olma özelliğini taşıyan bu etkinlikte, sanatçının artık ikonikleşen “Mask II 2001/02” ve “Man in a Boat” (2002) gibi daha önce ürettiği altı yapıtının yanı sıra “Young Couple”, “Woman with Shopping Bags” ve “Couple Under an Umbrella” isimli üç yeni çalışması yer alıyor. 29 Eylül tarihine kadar sürecek sergide sanatçının bu heykelleri nasıl yaptığını merak eden izleyiciler için Fransız fotoğrafçı Gautier Deblonde’un hazırladığı 50 Yapıtlarında boyut algısını değiştiren Mueck, alıştığımız nesne ya da canlıların boyutlarını sarsıcı ölçülere vardırıyor. dakikalık bir belgesele de yer verilmiş. Devasa heykelleriyle ünlü Anish Kapoor ve büyük balon heykelleriyle tanınan Jeff Koons gibi Ron Mueck de çağımızın en çok tanınan sanatçılarından biri. Mueck’in talihi, sanat dünyasına Damien Hirst ve Tracey Emin gibi starlar kazandıran Charles Saatchi ile tanışmasından sonra değişmiş. 1996’da yaptığı “Pinokyo” heykeliyle Saatchi’nin dikkatini çeken Mueck, bir yıl sonra Londra Kraliyet Sanat Akademisi’nde düzenlenen “Sensation” sergisinde yer alan “Dead Dad” isimli hey keliyle sanat dünyasına etkileyici bir giriş yapar. Mueck’in “Big Baby” isimli heykelinin 2011’de düzenlenen Christie’s müzayedesinde yaklaşık 1.3 milyon dolara satılması ve bu yapıtın Saatchi’nin eski eşi Kay Saatchi’nin koleksiyonundan çıkan yapıtlar arasında yer alması ise onun sanat yaşamındaki bir başka ilginç gelişmedir. Babasının çıplak, cansız vücudunu 2/3 boyutlarında canlandırdığı “Dead Dad” isimli hiperrealist heykeliyle belki de babasının ölümüne bu şekilde meydan okuyan Mueck’in kariyerinin da ha sonraki yıllarında yaptığı heykeller de tıpkı bu heykeldeki gibi normal boyutlarından farklıdır ve gençlik, yaşlılık, doğum, ölüm gibi hayata dair olguları dramatik bir vurguyla izleyiciye aktarır. Bir söyleşisinde asla doğal boyutlarında figür yapmadığını çünkü bunun kendisine hiç ilginç gelmediğini söyleyen Mueck, genellikle canlı model de kullanmadığını, bunun yerine fotoğrafları veya kitapları referans alarak heykellerini kendisinin kurguladığını belirtir. Çocukluğumuzun o meşhur romanı “Gulliver’ın Gezileri”nde olduğu gibi yapıt larında boyut algısını değiştiren Mueck, her zaman aynı şekilde görmeye aşina olduğumuz nesnelerin veya canlıların boyutlarını tepetaklak ederek, gerçekliği yeniden sorgulamamızı sağlarken, hayattan dondurulmuş anları izleyiciyi sarsan/ürküten bir gerçeklik ve ifadeyle aktarır. Ne hiperrealizm akımından söz etmek ne de Madame Tussauds Müzesi’ndeki heykellerin onun yapıtlarından farkını ortaya koymak Ron Mueck heykellerini anlamlandırabilmeye yeterli değil. Belki de başarısının altında yatan sebepleri onun sadece malzemeye olan hâkimiyetinde veya Saatchi ile olan ilişkisinde değil, Mueck’in hayal gücüne olan inancı ve sanat tarihini yeniden yorumlayışında aramak gerekiyor. Örneğin mezbahadaki gibi baş aşağı sarkıtılarak sergilenen tavuk heykeli, Rembrant’ın 17. yüzyılda yaptığı “Kesilmiş Öküz” adlı resmini akla getirirken, natürmortun gelişiminden çarmıh sahnelerinin ikonografisine kadar uzanan sanat tarihsel göndermeler taşıyor. Bu yönüyle Mueck’in yapıtları Avrupa sanatının yüzyıllardır süregelen natüralizm/realizm takıntısı, sanatzanaat farkı gibi tartışmaları ve Rönesans’tan realizme ve hiperrealizme uzanan birçok sanat akımını tekrar gündeme getiriyor ve üzerinde düşünmemizi sağlıyor. TMMOB III. KENT SEMPOZYUMU Yaşanılabilir bir İstanbul Tarlabaşı’nda kentsel dönüşüm. Fotoğraf: VEDAT ARIK Gecenin sürpriz konuğu manken Çağla Şikel’di. Şikel, gecede, kısa bir bale gösterisi sundu. VEFAT Baromuzun 5479 Sicil sayısında kayıtlı Samsun Devlet Opera ve Balesi AVUKAT Kültür Servisi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), “TMMOB III. Kent Sempozyumu” düzenleyecek. “Yaşanılabilir Bir İstanbul” çağrısıyla düzenlenen sempozyum 222324 Kasım tarihlerinde yapılacak. Sempozyum, “İnsanca Yaşanabilir Bir Kent”in mümkün ve hakkımız olduğunu ortaya koymayı amaçlıyor. Sempozyumda, “Etkin, Özerk ve Demokratik Kent Yönetimi”, “Örgütlenme, Katılım ve Kent Hukuku”, “Çağdaş, Bütüncül, Bilimsel ve Kamu Yararı Odaklı Bir Kent / Bölge Planlaması”, “Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunma sı / Geliştirilmesi ve Kamusal Bir Kent Kimliğinin İnşası” başlıklı paneller düzenlenecek. Sempozyum bildirisinde ise İstanbul başta olmak üzere kentlerimizde giderek eşitsizliğin belirginleştiği, evlerimizin, meydanlarımızın, derelerimizin, ormanlarımızın birer yaşam alanı olmaktan çıkarılarak piyasadaki değerine göre anlamlandırıldığı bir sürecin yaşanmakta olduğu vurgusu yapılıyor. III. İstanbul Kent Sempozyumu ile ilgili gelişmeler www.istanbulkentsempozyumu. org adresinden takip edilebilir. ‘Bach Alla Turca’ SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun Devlet Opera ve Balesi, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından Tarihi Bodrum Kalesi’nde gerçekleştirilen “11. Uluslararası Bodrum Bale Festivali”nde sahnelediği “Bach Alla Turca” gösterisini sundu. Anjelika Akbar ve Mehmet Akatay’ın canlı performansları eşliğinde Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestra sanatçılarının gösteri sergilediği geceye sürpriz konuk olarak katılan manken Çağla Şikel, kısa bir bale gösterisi sundu. 2 saat süren gösteriyi yaklaşık 2 bin 500 kişi izledi. ERGUN AĞIRKOL vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 12.08.2013 Pazartesi günü (bugün), Beşiktaş Sinanpaşa Camii’nde kılınacak öğlen namazını müteakip Topkapı Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Bir çocuk daha okusun diye... VEFAT Merhum Ramazan ve merhume Müsemma Evrenoğlu’nun kızı, merhum Ali Nazım Erdem’in eşi, Süheyla ve merhume Hayrunnisa Evrenoğlu ile merhume Besime Yoğurtçuoğlu’nun kardeşi, Ayşe, Ömer ve Seçkin Erdem’in annesi, Zeynep Şenatalar’ın anneannesi, Aslı ve Gökçe Erdem’in babaannesi, emekli edebiyat öğretmeni, 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel : 0212.274 15 02 0212.213 74 02 Fax : 0212.275 52 44 www.yekuv.org yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476 CAHİDE ERDEM vefat etmiştir. Cenazesi 12 Ağustos 2013 Pazartesi günü (bugün) Şişli Camii’nde kılınacak ikindi namazının ardından Yeni Ayazağa Kabristanı’na defnedilecektir. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear