25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Bayrak satıcısı serbest İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı Direnişi operasyonuyla gözaltına alınan ve 9 Temmuz’da tutuklanan bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek ve üniversite öğrencilerinin de aralarında bulunduğu 8 kişi dün serbest bırakıldı. Mahkeme yargıcı, tutuklama tedbiri ile atılı suça ilişkin verilmesi beklenen ceza miktarı arasındaki orantılılık ilkesi gereğince tutuklama kararını kaldırdı. “Görevi yaptırmamak için direnme” ve “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız olarak katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçundan İstanbul 31. Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklanan 8 kişinin avukatlarının üst mahkemeye yaptığı itiraz reddedilmişti. AvuMetris Cezaevi kapısında 5 çocuğuyla bekleyen Ali Sarıçiçek’in eşi Merhamet Sarıçiçek zafer işareti yaparak “7’nciyi almaya geldik” dedi. Ali Sarıçiçek dün akşam saatlerinde tutuklu bulunduğu Metris cezaevinden tahliye edildi. Cezaevi önünde küçük oğlunu kucağına alan Sarıçicek, “İşte benim örgütüm” dedi. Gezi Sarıçiçek: İşte örgütüm katlar önceki gün tahliye talebiyle yeniden mahkemeye başvurdu. Tutuklu 8 kişiyi tahliye eden mahkeme, tutuklama tedbiri ile verilmesi beklenen ceza arasındaki orantılılık ilkesi gereğince tutuklama kararlarının kaldırılmasına hükmetti. olayları sırasında tutuklanmasını daha önceden sabıkası olmasına bağlayarak “Beni geçmişimle yargıladılar” diyen Sarıçiçek şunları söyledi: “Adalet yerini buldu ama geç gelen adalet, adalet değildir. Cezaevinde o kadar insan var ki suçsuz yere yatıyor. Türkiye’de delilden suçluya değil, suçludan delillere gidilmeye çalışılıyor. Benim eski suçlarımı soruyorlar. Olabilir. Ben cezamı çekmiş çıkmışım. Fakat sabıkalısın diye iş veren yok. Bunları söylemiyorlar, çoluğumun çocuğumun rızkı için bayrak satmışım bunları niye söylemiyorlar. Benim cezaevinde yatıp çıktığımı söylüyorlar. Bu beni suçlu kılıyorsa, bırakmayın beni temelli yatayım.” Özgür İnsan ve Çakallar... Yurdumun insanı “evrensel değerler” denilince aklına neler getiriyor? Özgür olma bilinci halkım için ne anlam taşıyor, düşünce özgürlüğünden ne anlıyor? Emeğin hakları, sömürü düzeni, sermayeemek çelişkisi, sosyalizm bu coğrafyada yaşayan insanlarımızı ne denli ilgilendiriyor? Soruları çoğaltabilirim... Yurdumun insanı din sarmalında, etnik, mezhepsel kışkırtmalara elverişli. Ayrımcılık, siyasetin en büyük itici gücü! Bugün hiçbir Ortadoğu ülkesinde laik demokratik bir rejim yok! Oysa demokrasi laiklik temelinde yükselir, evrensel değerlerin başında gelen özgür insan olma bilinci, temel hak ve özgürlükler böyle gelişir! Bakın Siirt’te kız çocuklarına (yaşları 1415) cinsel istismarda bulunan okul müdür yardımcısı Fahrettin K’ye indirimli ceza uygulandığı ortaya çıktı. Milliyet’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberini okuyunca tüylerim diken diken oldu. Çünkü Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 4 kız çocuğu için 46 yıl hapisle cezalandırdığı Fahrettin K’nin cezasında birçok indirime gittiğini ortaya çıkardı Tahincioğlu arkadaşımız. HHH Şaşırdınız değil mi? Yargıtay bu indirimi onadı! Haberi okurken Yargıtay 9’uncu Dairesi’nde Balyoz davasının ikinci günüydü. Diyelim ki bu davada darbe düşünülmüş, ancak silahlı bir eyleme kalkışılmamış. Onanması istenen cezanın üst sınırı 20 yıl... Yine 5 Ağustos’ta Silivri’de Ergenekon için karar verilecekti. (Arkadaşımız Akın Atalay’ın dün Cumhuriyet’te yayımlanan “Direnen Mahkeme” başlıklı yazısına bakınız.) Başka davalarda da... KCK davası... Hukuk devletinin tam olarak işlemediği yerde hukukun üstünlüğünden, adalette Hukukçular: Gözaltı ve tutuklamalarla anayasa zincirleme olarak ihlal ediliyor Amaç halka gözdağı TAKSİM DAYANIŞMASI CANAN COŞKUN Savcının İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı soruşturmasını yürüten savcılardan Nazmi Okumuş, 8 Temmuz’da gözaltına alınan Taksim Dayanışması bileşenlerini oluşturan meslek örgütlerinden 12 yöneticinin mahkemece serbest bırakılmasına itiraz etti. Savcının talebi mahkemece reddedildi. Savcı Okumuş, mahkeme ye yaptığı itirazda Taksim Dayanışması’nın, sosyal paylaşım ağları üzerinden “yaptıkları yasadışı eylemlere katılım yönünde çağrılarda” bulunduklarını belirtti. Yasadışı eylemlerin düzenli ve planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi için Ali Çerkezoğlu, Ayşe Mücella Yapıcı, Beyza Metin, Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu’nun kamu düzenini bozmak ve kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmaları yönünde özendirdiklerini ve kışkırttıklarını iddia etti. Eyleme katılan grupları yönlendirerek nasıl hareket etmeleri gerektiği şeklinde talimat verdiklerini öne sürdü. Eylemlerinin iştirak iradesinden ziyade örgütsel bir oluşum boyutu aldığını ileri sürdü. Aral Demircen, Erdem Ateş, Arda Mustafa Aytaç, Ahmet Kamil Tekerek, Süleyman Solmaz, Akif Burak Atlar, Mehmet Sabri Orcan’nın da yasadışı gerçekleştirilen toplantı yürüyüşlerine katıldıklarını ve güvenlik görevlilerine görevlerini yaptırmamak amacıyla direnmede bulunduklarını belirtti. itirazına ret Hukukçular, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu da neredeyse her gün ger Türkiye’de anayasa kural ve norm bakımından bir sorun olmadığını ancak uyçekleştirilen operasyon gulamayla ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek “Uzun tutukluluk süreleri, ların, gözaltı ve tutukla yeterli delil olmadan yapılan gözaltılar ve suçlamalar, delil bakımından şüphehukuka aykırı deliller gibi sorunları son 23 senedir yoğun bir şekilde yama kararlarının “halka ler, şıyoruz. Gezi olaylarındaki tutuklamalar ve gözaltılar da hukuk konusundaki gözdağı verme” ama hoyratlığın, kişi özgürlüğü ve güvenliğine saygısızlığın uzantısıdır” dedi. Yacı taşıdığını, anayasa şanan hukuksuzlukların yeni bir durum olmadığını vurgulayan Yüzbaşıoğlu, nın zincirleme şekilde “Yaşananlar Türkiye’de hep şikâyetçi olduğumuz ve son yıllarda daha da arttıihlal edildiğini vurgula ğını gözlemlediğimiz uygulamaların bir boyutudur. Eli palalı ve sopalılara tahkararları çıkarken bazı konularda da olağanüstü bir kötü muamele ve onur dı. Anayasadan kaynak liye kırıcı soruşturma ve kovuşturmalarla karşılaşıyoruz” dedi. lanan toplantı ve gösteri yürüyüşleri özgürlüğüyoluyla suç ithaf edilmeye çalı le uygun mudur? Hem yayılan nün yok sayıldığına dikkat çeke şılmasıdır” dedi. dalga çerçevesinde yaratılmaya rek Türkiye’de anayasal hakların Kaboğlu, anayasanın özel ha çalışılan öğeleri hem de uygulakullanımında son 23 yıldır ciddi yatın ve konutun dokunulmazlı nan usul açısından konuya basıkıntılar yaşandığını belirttiler. ğı, kişi özgürlüğüne ve güvenliği kıldığı zaman ciddi bir anayaHukukçular, yetkililerin yasaları ilkelerinin zincirleme bir şekilde sallık sorunu var” diye konuştu. ihlal etmedikleri görüntüsü yarat 31 Mayıs’tan bu yana ihlal edilukuka aykırı mak için suç senaryoları oluştur diğinin de altını çizerek “Anayaduklarına da vurgu yaptılar. Özyeğin Üniversitesi Öğretim sada ve Avrupa İnsan Hakları Marmara Üniversitesi Hukuk Fa Sözleşmesi’nde yer alan toplantı Görevlisi Prof. Dr. Korkut Kakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İb ve gösteri özgürlükleri gibi hak nadoğlu da anayasanın bireylere rahim Kaboğlu aramalar sırasın lar emniyet müdürlüğü, valilik, sağladığı toplantı ve gösteri yürüda el konulan malzemelerin hem bakanlık ve hükümet yetkilileri yüşleri özgürlüğünün yok sayıldıanayasal hem de Türkiye’nin taraf tarafından dikkate alınmamış ğını vurgulayarak yapılan gözaltıolduğu sözleşmeler açısından so tır ve ihlal edilmeye de devam ların bu hakkın kullanılmasını enrunlu olduğuna dikkat çekti. Ka ediliyor. Bunlar ihlal edilmiyor gellemek için halka yönelik gözboğlu, “Geçen hafta Emniyet’in görüntüsünü vermek için de suç dağı olduğunu söyledi. Kanadoğhazırladığı fezlekeden ve dünkü işlendiği senaryoları yaratılma lu, belirli bir olaya ilişkin kendiliaramalardan yola çıkarak söyle ya çalışıyor” diye konuştu. Asıl ğinden oluşan toplantı ve yürüyüşnebilecek tek şey, amacın belir kişilerin gerçekten suç işleyip iş lerin kanunsuz olarak nitelendirilli bir suçun varlığı sonucu suç lemediğinin sorulması gerektiği mesinin anayasa ve Avrupa İnsan luya ulaşmak olmadığı, bir suç ni ifade eden Kaboğlu, “Suçlu bi Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduyaratıp gösteri ve protesto hak le olsa insanlara yönelik aşamalı ğunu kaydederek “Kolluk güçlekını kullanan kişilere yasalarda bir şekilde uygulamaya geçirilen rinin bu barışçı gösterileri güç mevcut olan antidemokratik ve tutuklama, yakalama ve arama kullanarak engellemesi de huantiliberal hükümlerin yorumu gibi faaliyetler hukuka ve usu kuka aykırıdır” dedi. UYGULAMAYLA İLGİLİ SORUNLAR VAR H eşitlikten, bireyin özgürlüğünden söz edilebilir mi? Evini geçindirmek için 40 yıldır bayrak satan Ali Sarıçiçek’in eşi Merhamet Sarıçiçek ne diyor: “Evet biz 7 kişilik bir örgütüz!” Ali, AKP’nin Kazlıçeşme mitinginde de bayrak satmıştı... Gezi Parkı’nda satarken terör örgütü üyesi oldu! Zindana konuldu... Dün akşam saatlerinde ise tahliye haberi geldi... Çelişkiler ülkesinde yaşıyoruz... HHH Özgür birey olma bilincinden yoksunuz, kin ve intikam tohumlarını yeşerterek yaşıyoruz. Ergenekon, Balyoz, Gezi Parkı... İstenilen hapis cezaları... Ve bir de bir okulun müdür yardımcısına 4 kıza cinsel istismardan ötürü iyi hal indirimi. İşin ilginç yanı, Siirt Devlet Hastanesi’nde cinsel istismara uğrayan kızlar için “majör depresyon” tanısı konulurken, Adli Tıp raporunda “Beden ve ruh sağlığı yerindedir” tümcesi kullanılıyor... Laik demokratik hukuk devletinde bunlar oluyor... Şaşıyor muyum? Hayır! Bu ülkede taş atan çocuklar, Gezi Parkı Direnişi’ne katılan gençler gece yarısı evlerinden alınıyor. Önce gözaltı! Ardından yargı! Haydi zindan! Kimlerin arasında bu üniversiteli gençler? Katillerin ve tecavüzcülerin! Can güvenlikleri yok! Oruç tutmaya zorlanıyorlar! Gece nöbeti veriliyor! Siyasi eylemden ötürü tutuklanan gençler neden adli koğuşa konuluyor? Bu bir intikam duygusu değil de nedir? HHH Bu devlet evrensel değerlere, düşünce özgürlüğüne yıllardan beri önem vermez. Yurdumun insanı da bu yüzden demokrasiyle ve özgürlüklerle ilgilenmez... Gençleri çakalların önüne atar bu devlet 60 yıldır... Yazarını, aydınını ya öldürür ya da zindanlarda çürütür! Tecavüzcüler, çakallar, tetikçiler, derin güçler, katiller, yargısız infazcılar, talancılar, hırsızlar hep kazanırlar... Kayıp görüntülerde CAN HACIOĞLU 18 DAKİKANIN AKİBETİ BELLİ OLACAK umut Adli Tıp BEYDER, TESKOMB’a ‘Şimdiye kadar neredeydiniz?’ diye sordu ESKİŞEHİR Eskişehir’de 2 Haziran’da Gezi Parkı Direnişi sırasında eli sopalı bir grup tarafından öldüresiye dövülen ve 38 günlük yaşam mücadelesini kaybeden 19 yaşındaki Anadolu Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın saldırıya uğradığı anın görüntülerinin kayıp olduğu ortaya çıkmıştı. Kayıtlardaki 18 dakikalık kayıp bölümün şalterin kapatılmasından mı, yoksa silinmeden dolayı mı kaynaklandığının belirlenmesi için bilgisayar harddiski İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kurduğu özel ekip çalışmalarını sürdürürken bugüne kadar bulunan 41 görüntünün hiçbirinde Ali İsmail Korkmaz’ın dövülme ile ilgili görüntülerine ulaşamadı. Olayı net olarak gören görgü tanığı da henüz ortaya çıkmadı. Olayı gördüğünü belirterek ifade vermek isteyen ancak gizli tanık olma talebi daha önce savcılık tarafından reddedilen bir kişi ise savcılığa gelerek ifade verdi. Adı açıklanmayan tanığın olayları yakın bir noktadan gördüğünü belirttiği, ancak güvenlik kamerası görüntülerinde olmadığı belirtildi. Cumhuriyet savcılığı yetkilileri tanık olarak ifade veren bu şahısın, Ali İsmail’in AİHM’den Türkiye’ye ‘orantısız güç’ cezası STRASBOURG (AA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bir protesto gösterisi sırasında polisin orantısız güç kullandığı yönündeki şikâyetle ilgili başvuruda Türkiye’yi haksız buldu. Abdullah Yaşa isimli yurttaşın 2008’deki başvurusunu karara bağlayan AİHM, “Türkiye’nin AİHS’nin kötü muamele ve işkencenin yasaklanmasıyla ilgili 3. maddesini ihlal ettiğine” hükmetti. Türkiye, Yaşa’ya 20 bin Avro tazminat ödeyecek. Kararda, güvenlik güçlerinin, biber gazı kullanımı halinde bundan etkilenecek kişilerin ölme veya yaralanma riskini ortadan kaldıracak tedbirleri alması gerektiği yorumu yapıldı. Yaşa yaptığı başvuruda, 2006’da Diyarbakır’da 13 yaşındayken katıldığı protesto gösterisi sırasında, polisin attığı göz yaşartıcı bombanın kafasına isabet etmesi sonucu yaralandığı şikâyetinde bulunmuştu. İstanbul Haber Servisi Beyoğlu esnafı, son günlerde Gezi Parkı eylemlerine sopa ve palalarla müdahale eden esnafı ve esnafın mağduriyeti üzerinden süren tartışmaları “Palalı değil pankartlı esnaf” sloganıyla protesto etti. Açıklamada “Ne oldu da esnaf dostu oldunuz” denildi. Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelen Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) üyeleri adına açıklama yapan dernek başkanı Tarkan Konar, Beyoğlu esnafının taraf gibi lanse edilmesine tepki göstererek “Esnaf taraf Palalı esnaf olmaz değil Türkiye’yle bütündür. Gerçek esnafın silahla, palayla, bıçakla, sopayla işi olamaz. Sorunlarını diyalogla çözer” dedi. Önceki gün aynı yerde Türkiye Esnafı ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) tarafından yapılan açıklamaya da tepki gösteren Konar “Esnaf adına söz söyleyenleri Beyoğlu’nda tanıyan bir esnafa bile rastlamadığımızı belirtmek isteriz. Tüm esnaf adına konuşma hakkını kendinde görenlere soruyoruz: ÖTV artışlarında, sigara yasası yapılırken eğlence Öte yandan açıklamanın ardından Beyoğlu Belediyesi, Konar’ın arkadaşıyla birlikte işlettiği işyeri ile basın açıklamasına katılan bazı yurttaşların mekânlarına itiraz hakkı süresi tanımadan “masa sandalye yasağı”nı deldikleri gerekçesiyle 3 gün kapatma cezası verdi. uğradığı saldırı hakkında net bilgi sahibi olmadığına kanaat getirdi. Bu arada olaylarla ilgili ifade veren 3 sivil tanığın, Ali İsmail ile ilgili bir bilgi vermediği de kaydedildi. Tanıklar, sivil polisler ve birtakım sivil kişilerin eylemcileri sopalarla dövdüğünü anlattı. Ancak Ali İsmail’in uğradığı saldırıyı gören bir tanık çıkmadı. 150 polisin ifadelerinin alınmasına ise devam ediyor. Ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz ise “Siviller ile birlikte Ali İsmail’i döven polisleri versinler. Hedef saptırılmasın” dedi. Sen misin açıklama yapan! vergilerinde, mekân mühürlemelerinde, sponsor yasaklarında, inşaat nedeniyle Taksim’e ulaşım imkânsızlaştırıldığında, alkol yasası yapılırken neredeydiniz? Ne oldu da esnaf dostu oldunuz?” dedi. Bir gözaltı daha 4. dalgada 11 tutuklama İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de Gezi Parkı eylemlerini kışkırttıkları ve kamu mallarına zarar verdikleri gerekçesiyle İzmir merkezli olmak üzere Balıkesir, Bursa ve Manisa’da geçen cuma günü gözaltına alınan 15 kişiden 11’i tutuklandı. Böylece toplam 4 operasyonda tutuklananların sayısı 48’e ulaştı. Tekrar uyutuldu İstanbul Haber Servisi Polisin attığı biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu komaya giren 17 yaşındaki M. A. T, uyandırılması için ilaçlarının kesilmesinin ardından oluşan komplikasyonlar üzerine tekrar uyutuldu. M. A. T.’nin arkadaşı, “Ayak parmaklarını oynattı. Bilinçli oynatıp oynatmadığını bilmiyoruz. Uyandıktan kısa bir süre sonra akciğerlerinde enfeksiyon oluştu. Tekrar uyutuldu” dedi. M. A. T.’nin uyandığında nefes almasını sağlayan boğazındaki borulardan rahatsız olduğu belirtildi. Sessiz protesto Abdullah Cömert ve Ali İsmail Korkmaz için günlerdir eylem düzenlenen ve çatışmalar yaşanan Antakya’da, yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının araya girmesiyle önceki gece polis müdahalesi olmadan geçti. Uğur Mumcu Alanı’nda toplanan 5 bin kişi, Gündüz Caddesi girişine kadar slogan atarak yürüdü. Cadde girişinde oturma eylemi yapan grubun önüne Armutlu Mahallesi’nin ileri gelenleri oturarak polisin müdahalesine engel oldu. Oturma eylemi yaklaşık 3 saat sürdü. (Fotoğraf: MEHMET ALİ SOLAK) Olayla ilgili gözaltına alınan ancak nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol verilerek serbest bırakılan S.K’nin yanında olduğunu belirlediği Ahmet Ö. polis tarafından gözaltına alındı. Cumhuriyet savcılığında ifade veren Ahmet Ö. daha sonra serbest bırakıldı. Ahmet Ö’nün savcılıktaki ifadesinde olaya karışmadığını söylediği, görüntülerde de kendisine rastlanmaması üzeri ne serbest bırakıldı ğı bildirildi. Kimliği belirlenen ve İzmir’de olduğu bildirilen şüpheliyi yakalama çalışmasının sürdüğü bil dirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear