14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR Şair ve romancı Sylvia Plath, elli yıl önce bugün canına kıymıştı 15 n Kültür Servisi İzmir’de tedavi gördüğü hastanede geçen yıl hayatını kaybeden ünlü ozan ve saz ustası Neşet Ertaş’ın, hayatının son bölümünü geçirdiği Karabağlar’da heykel ve büstü yapılıyor. Heykeltıraşlar Zafer Dağdeviren, Derya Ersoy ve Ali Yaldır’ın 3 aylık bir çalışma sonucu hazırladığı, 2 metre yüksekliğindeki heykelin, Ertaş’ı bağlama çalarken figüre ettiği, kaidesinin ise âşıklığı temsil eden su damlası şeklinde tasarlandığı belirtildi. ‘Kimse bilemez neden yoksunum’ Düşen ve kaçan kızlar MELTEM YILMAZ İzmir’de Neşet Ertaş heykeli ve büstü HANDE EAGLE tuplarında yazıyor. Şiir yazmak ona küçük yaştan başlayarak o kadar doğal ge“Şu çıplak tepede yeni yıl bıçağını len bir şeydi ki günümüzde ‘Amerikalı biliyor. / Porselen gibi yüzsüz ve solyazar, gizdökümcü şair’ olarak tanıngun / Yuvarlak gökyüzü kendi işine dığını bilseydi büyük olasılıkla kahkabakıyor. / Fark edilmiyor yokluğun; / halara boğulurdu. Kimse bilemez neden yoksunum…” Plath, daha genç kızlık döneminSylvia Plath 30 yaşında intihar ettide, kadınların toplumdaki toplumsal ve ğinde tarih 11 Şubat 1963’tü. Sabahın kültürel statüsünü ve cinsel anlamda eren erken, en mavi saatlerinde kalkıp ça keklerden çok daha dezavantajlı olduklışmayı seven Plath, o şubat sabahı nelarını irdelemekle uğraşıyor. Yine bu den her zamanki çalışma ritüelinden dönemde çok sayıda erkek arkadaşı olvazgeçip hayatını böylesine aniden bimasına karşın saygıdeğer bir kadın adatirme kararını aldı, kimse bilemez. Anyı olarak görülmek için cinsel duygulacak ölümünden bu yana geçen 50 yılda rını bastırmaya ve bir anlamda kendini ne Plath’in o kendine güven duyan dusınırlamaya özen gösteriyor. ruşu aklımızdan çıktı ne de şiirleri esHughes’la tanıştıktan kısa süre sonkidi. Tam tersine, geçen zamanda Plath ra evlenen (1956) Plath’in ilk şiir kitabı bir ikona dönüştü. “The Colossus and Other Poems”in Günümüzde Sylvia Plath yalnız, ma yayın sözleşmesini Heinemann nik depresif, mutsuz, hüsrana uğramış, Publishing’le 11 Şubat 1960’ta imzalıdidinmiş ama anlaşılmamış yaratıcı ka yor. İlk önce 1960’ta kızı Frieda’yı, ardının geçmişten günümüze uzanan bir dından 1962’de oğlu Nicholas’ı doğuyansıması olarak algılanmakta. Oysa bu ruyor. Sanılanın aksine çok düzenli ve algıya neden olan Plath’in yaşamı dedisiplinli bir ev hayatını çekip çeviren, ğil, beklenmedik ölümü. Belki de yaşa aynı zamanda iyi yemek pişiren, (samını incelemek daha bilinçli sonuçlara dece yemek pişirmeyi değil yemeyi de varabilmemiz için farkçok seven, ama bir gram kilı bir bakış açısı sağlalo almayan) anaç bir kadın u Ölümünden yabilir. Sylvia Plath. 27 Ekim 1932’de Hughes’la evliliği hem bu yana geçen 50 Boston’da dünyaya geinanılmaz mutluluklarla doyılda ne Plath’in len Plath Alman bir balu hem de Sylvia’nın içsel o kendine güven bayla ilk kuşak Amerikaranlığıyla. Belki bir kadın kalıAvusturyalı bir anşair olarak kocasından daha duyan duruşu nenin çocuğu. İlk şiiaz takdir görmesi, kocasının aklımızdan çıktı ne ri sekiz buçuk yaşındayyönlendirmesiyle ön plana de şiirleri eskidi. ken Boston Sunday Heçıkması da bu içsel karanlıTam tersine, geçen rald gazetesinde, gazeğın bir nedeni olarak düşütelerin hâlâ şiir yayımnülebilir. zamanda Plath bir lamakta olduğu bir zaYürekli, cesur bir şairikona dönüştü. manda yayımlanıyor. di Plath. Parasal açıdan hep Şimdiye kadar yazılayağını yorganına göre uzamış olan Plath biyogtan bir kadındı. Günlerin rafilerinin bir kısmı, babasının o 9 yaonun için ayrı bir önemi vardı, belki şındayken ölmüş olmasının Sylvia’nin günlük tuttuğundan belki de 9 yaşında ruhunda derin yara izleri bıraktığıbabasını yitirmiş olmasından. na odaklanır ve hayatını sadece bu koPlath esrarengiz, enigmatik bir kadınnu üzerinden işler. Bu yaklaşım bir badı, hakkında çok şey bildiğimizi sansak kıma önemli, ama babasının ölümü da yazdıklarını ve hakkında yazılanları Sylvia’nin yaşamında onun kendisini okumadığımız sürece öğrenmediğimiz bir yandan güçsüz ve korunmasız hisbirçok yönü bir kütüphanenin rafındaki setmesine, öte yandan da karşısına çıkitaplarda bizleri bekliyor olacak. kan güç durumları kolaylıkla atlatmasıİlk şiir kitabının sözleşme tarihinin, na neden olmuştur. ‘Parliament Hill Fields’ şiirinin tarihiBabasının ölümünden sonra Plath’in nin ve iki yıl sonra yaşayacağı karanarıcılığa olan merakı, hatta Devon’dalık sabahın hep 11 Şubat’a işaret etmeki sayfiye evinin bahçesinde arıcılıkla si onun esrarengiz yönlerinden biri olahaşır neşir olması, bitkiler ve botanikrak görülebilir. O nedenle de belki en le ilgilenmesi, denize duyduğu sevgi ve doğrusu onun 50. ölüm yıldönümüne merak babasının onda kalan izleri. denk gelen bu yazıyı, intihar etmeden 6 Çalışkan, azimli, sapkınlık derecegün önce, 4 Şubat 1963’te Londra’dan sinde titiz ve düzenli bir karaktere saannesine yazdığı mektuptan bir bölümhip olan Plath’in yaşamında başarısızle bitirmek: lığa asla yer yoktu. 1955’te Fulbright “Burada bir başıma boğuşmak zoBursu’yla Cambridge Üniversitesi’ne rundayım. Belki bir gün çocuklarbağlı Newnham College’da okumak la Avrupa’da tatil yapabilirim… Çoiçin İngiltere’ye gelen Plath’in hayacukların bana en çok şimdi ihtiyatı Ted Hughes’la tanışmasıyla birlikcı var, o yüzden önümüzdeki birkaç te tam olarak istediği yönde ilerlemeyıl sabahları yazarak, öğleden sonye başlıyor. ra onlarla birlikte olarak, akşamlaBir bakıma Ted Hughes’la tanışınca rı da arkadaşlarımı görerek ya da ya dek aklından şair olma isteği geçse araştırıp okuyarak yaşamaya çalışabile bunu ne günlüklerinde ne de mekcağım.” Gülçin Günaydın’ın ‘Sırça Fanus’ sergisi Sylvia Plath’ın romanına göndermeler yapıyor n Kültür Servisi Bu yıl 63.’sü düzenlenen Berlin Film Festivali’nin “Panorama Special” bölümünde, yönetmen Aslı Özge’nin “Hayatboyu” adlı filminin galası yapıldı. Galaya, Özge’nin yanı sıra filmde yer alan oyuncular Hakan Çimenser, Defne Halman, Gizem Akman katıldı. Aslı Özge, filmde, İstanbul’da yaşayan 50 yaşlarındaki çiftin, birbirleriyle olan çatışmasının anlatıldığını söyledi. Defne Halman da çok uzun ve zorlu bir çalışma dönemi geçirdiklerini belirterek, filme yoğun ilgi olduğunu söyledi. Berlin’de ‘Hayatboyu’ filminin galası Gülçin Günaydın muş. Sanat tarihinde müzik, resim, heykel ve hatta mimaGülçin Günaydın’ın ride edebiyatın etkilerini ve Arte İstanbul’da açıyansımalarını görmek her zalan “Sırça Fanus” adlı man için çok heyecan verisergisi, Sylvia Plath’ın cidir. ölümünün 50. yılında Sergimin ana konsepti, izleyiciyle buluşuyor. Plath’ın “Sırça Fanus” roGünaydın’ın İzmir’de manına dayansa da, örneğin kendi atölyesinde ger“Düşen Kız” serisi İtalyan çekleştirdiği sergi kapyazar Dino Buzzati’nin “Düsamındaki baskı çalışşen Kız” adlı fantastik öykümalarında, düş ve gersüne dayanıyor. Yazarın kençek arasındaki ilişkidisi de aynı zamanda illüstranin kadınsı bir duyarlıktördür. Bu çok yönlülük beni la ele alınışını, çoğu kade çok etkiliyor. dının sır gibi sakladı Peki bu eserler, Slyvia ğı “sırça fanus”un farkPlath’ın romanına ne yönlı yansımalarını görmek de ve nasıl göndermeler mümkün. yapıyor? Sizin için Slyvia Öncelikle “Sırça Plath ve elbette “Sırça FaFanus” adlı serginizde nus” ne anlam ifade ediyer alan eserlerden söz yor? eder misiniz? Bu eserÇalışmalarımda kadın soleri hangi bağlamda runları ağırlıklı bir yer tutugerçekleştirdiniz, sizin yor. Benim için Sylvia Plath, u ‘Kadın figürlerimin için ne anlama geliyor? erkek egemenliğine ve McCarthy Sergide 20052012 arasınüzerindeki sırça dönemine bir karşı duruşu simda yaptığım ağaç baskı ve metal geliyor. Plath, yalnızlığın kurbafanus, kendilerini gravür tekniğindeki çalışmalarım nı değildir, ötekileştirme üzerine özgür hissedemeyen, yer alıyor. 1990’dan beri sergikurulu bir düzene karşıdır. Bu yöyaşadığı düzenden ler açıyorum. 2005’e kadar çalışnüyle çalışmalarımı etkilediğini malarım ağırlıklı olarak yağlıbosöyleyebilirim. mutsuz, içe dönük, ya tekniğinde ve yine kadın teÇünkü benim çalışmalarım da ‘yaratıcı enerjisi’ eşi, masının merkezde yer aldığı çabu duyarlık üzerine kuruludur. işi, çocukları ve çevresi lışmalardı. Kadın figürlerimin üzerindeki sır2005’ten başlayarak aslınça fanus, kendilerini özgür hissetarafından çalınan da kendi branşım olan baskı resdemeyen, yaşadığı düzenden mutkadınları temsil ediyor. me yönelip her iki tekniği birliksuz, içe dönük, “yaratıcı enerjiDüşüyorlar, şimdi de te götürdüm. Özellikle ağaç bassi” eşi, işi, çocukları ve çevresi takaçıyorlar.’ kının ağırlıklı yer aldığı, kadın rafından çalınan kadınları temsil temalı resimler yapıyorum. Birediyor. Düşüyorlar, şimdi de kaçok kişisel ve karma sergiye kaçıyorlar. tıldım. Üçü yurtdışından olmak üzere toplam 6 Tabii ki eserlerimi sadece Plath ekseninde ödülüm var. gerçekleştirmedim. Ben Sylvia Plath’ı kendimSergide özellikle son yıllarda yaptığım ağaç ce bir tavır ve karşı duruşu simgelediği için sebaskı tekniğindeki seri çalışmalarım yer alıyor. viyorum. Bunun yanı sıra pek çok şeyden besle“Düşen Kızlar”, “Kaçan Kızlar” ve “Merak” niyorum. Edebiyat ve görsel sanatlar arasındaki bunlardan birkaçı. Özellikle ağaç baskılarım, ilişki benim için çok önemli. Fantastik, büyülü serilerden oluştuğu için birbirini izleyen, iç içe gerçekçilik ve gizdökümcülük akımları, resimbir anlatım söz konusu. lerimi etkiliyor. Serginizde edebiyatla sanat arasındaki Şu an üstünde çalıştığınız yeni eserler var ilişki kendini ne şekilde gösteriyor? mı? Edebiyat ve sanat arasındaki ilişki hep çok ilEvet var; “Düşen Kızlar” ve “Kaçan Kızlar” gimi çekmiştir. İnsanoğlu, doğuştan bir hikâye serisinden sonra şimdi yeni serilere başlamak isanlatıcısı. Hikâye anlatmak ve dolayısıyla da tiyorum. Sanırım bu serilerden biri, boğulma teedebiyat, insanoğlu için hep temel bir ihtiyaç ol ması üzerine olacak. n Kültür Servisi Pera Film ve İstanbul Amerikan Başkonsolosluğu işbirliğiyle, “Amerikan Bağımsız Sineması” konferansı, 22 Şubat saat 16:30’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleşecek. Hollywood dışı sinemacılığın 1920’lerden günümüze kadar gelişiminin ele alınacağı konferansta, Columbia University’de Film Araştırmaları Profesörü, 1988 yılından bu yana New York Film Festivali’nin direktörlüğünü üstlenen Richard Peña, konuşmacı olarak yer alacak. Peña’dan ‘Amerikan Bağımsız Sineması’ Kentlerin hafızası ‘BAK Projesi’nde n Kültür Servisi Anadolu Kültür, kentlerin hafızasını ortak fotoğraf ve video çalışmalarıyla keşfetmek için başlattığı “BAK Projesi” ile bu kez Batman, Çanakkale, Diyarbakır ve İzmir’den gençleri birlikte üretmeye davet ediyor. 1826 yaş arasındaki katılımcıların, yaşadıkları kentlerden hikâyeler anlatabilecekleri ve farklı coğrafyalarla iletişim kurabilecekleri bir ortam sağlamayı amaçlayan proje, bu yıl martta başlayıp kasımda son bulacak. BAK Projesi için son başvuru tarihi ise 15 Şubat. n Kültür Servisi Şili’de yerel mahkeme, 1973’teki askeri darbeden kısa bir süre sonra yaşamını yitiren şair Pablo Neruda’nın mezarının açılarak otopsi yapılmasına karar verdi. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Neruda, prostat kanseri tanısıyla Şili’nin başkenti Santiago’da bir kliniğe kaldırıldıktan birkaç gün sonra yaşama veda etmiş, ancak Başkan Salvador Allende’nin yakın dostu olan komünist şairin darbeyi gerçekleştiren General Pinochet tarafından zehirlenerek öldürtüldüğü ileri sürülmüştü. Neruda öldürülmüş müydü? USTALARA SAYGI’DA SEVGİLİLER GÜNÜ ETKİNLİĞİ DÜZENLENİYOR Aşk şiirleri ve şarkılarıyla... Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi tarafından sekiz sezondur düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantıları, geleneksel Sevgililer Günü etkinliğiyle devam ediyor. Faruk Şüyün’ün hazırladığı “Ustalara Saygı Sevgililer Günü Özel”, bu akşam saat 20.00’den itibaren Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenleniyor. Etkinlikte, sevginin ve sevgililerin günü aşk şiirleri ve şarkılarıyla, sanatçı konukların konuş malarıyla kutlanacak. Kısa bir süre sonra yeni albümünü yayımlayacak Vedat Sakman’ın en sevilen aşk şarkılarını seslendireceği mini bir konser vereceği etkinlikte, tiyatro sanatçıları Ayşe Lebriz Berkem, Cem Baza ve Emir Çiçek, şiir dinletileri gerçekleştirecek. Ardından; Ahmet Ümit’in “Aşk Köpekliktir” adlı yapıtından bir bölümü okuma tiyatrosu olarak yorumlanacak, kitabın yazarı da aşk üzerine görüşlerini paylaşacak. Yağmur Kalyoncu’nun sunuculuğunu yapacağı etkinlikte, senarist Safa Önal da Yeşilçam aşklarını anlatacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear