Catalog

28 KASIM 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, resmi olmasa da sol partilerle fiili yerel birlikteliklere kapıyı açtı 5 ülkede, din eksenli bir siyasete önce sendikalar, demokratik kitle örgütleri “dur” diyecekler, ideolojileri ne olursa olsun. Polis, Gezi eylemlerine katılan insanların yüzde 78’ini “Alevi” ve “solcu” olarak fişledi. Gözaltına alınan kişilere mezhepleri soruldu. Bu bir anayasal suç değil midir? Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy, gözaltına alınan kişilere “mezhebi”yle ilgili soru sorulmayacağını açıkladı. Elbet sorulmaz! Kime ne, benim, sizin dininiz, ırkınız, mezhebiniz, inancınız, kime ne? Bu bir ayrımcılık! Okullarda kız erkek öğrencileri ayırdınız, aynı evlerde kalmalarına aba altından sopa gösterip memleketi “din polislerine” teslim ettiniz. Kız öğrencilerin etek boyunu ölçtünüz... Kadınlara ayda kaç ped kullandığını sordunuz... Üniversite öğrencisi bir sağlık kurumuna gittiğinde, gebelik testi yapmaya kalkıştınız. Daha ne istiyorsunuz? Merkez medya denetiminizde... Yandaş medya hizmetinizde... Bunlar yetmiyor mu? Trafik polisi, Mustafa Kemal’in fotoğrafının çıkartmasını bile otomobilden sökülmesini istediğine göre, geriye ne kaldı? HHH Hayat özgürlüktür! Türkiye asla bir Ortadoğu ülkesi olamaz... Bu ülkede, solcular, sosyalistler, demokratlar, liberaller, sosyal demokratlar dik dururlarsa, emekçiler, yoksullar, dindarlar temel hak ve özgürlükler için, emperyalizmin kollarını kırmak için yola çıkarlarsa, onlar avuçlarını yalar. Avrupa İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Gezi eylemlerinde hükümetin polisi yüreklendirdiğini, Türkiye’de insan haklarının çiğnendiğini açıkladı. Polis bu ülkenin insanı! Az ücret, çok iş! Fazla mesai yok, yıllık izin yetersiz, sosyal haklar yok! Çoğunluğu İstanbul’un varoşlarında yaşıyor! Zincirin halkalarında polis şiddeti, orantısız güç, gaz bombasının kapsulüyle işlenen cinayetler var! Polis intiharları var! İktidar yandaşı medya, yalandolan haberler, yazılar, danışıklı televizyon tartışmaları... Şu bu! Sonra? Barış süreci, demokrasi, kardeşlik... Zart zurt! Sol cephe umudu TÜREY KÖSE ‘Yıldırım aday olmazsa yarışmam’ SERDAR KIZIK PARİS Yaklaşan yerel seçimler öncesi CHP ve AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylarını henüz açıklamaması, Paris’teki EXPO 2020 oylamasına da yansıdı. Önce “Binali Yıldırım yoksa ben de yokum” diyen Kocaoğlu, daha sonra kararı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vereceğini söyledi. Yıldırım da partisinin durum değerlendirmesi yaptığını vurguladı. EXPO 2020’nin düzenleneceği kentin belirlendiği Paris’teki dünkü oylamada, Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’la Kocaoğlu da yer alarak, İzmir için birlikte kulis yaptı. Gazetemizin sorularını yanıtlayan Kocaoğlu, CHP’den yeniden adaylığıyla ilgili, süreci izlemeye devam edeceğini vurguladı. Yıldırım’ın AKP’den olası adaylığıyla ilgiliyse “Sayın Yıldırım’ın aday olacağını sanmıyorum. Zaten öyle diğer adı geçen AKP adayları olursa, ben karşılarına çıkmam, onlarla yarışmam. Buna gerek yok” dedi. Yıldırım ise Kocaoğlu’nun kendisiyle ilgili sözlerini, önce “Madem beni istiyor, onu üzmeyeyim” diye yanıtladı. Ardından da, “Durum belli değil. Parti değerlendiriyor. Beş on gün içinde belli olur” diye konuştu. Yıldırım “EXPO kazanılırsa AKP’nin adayı olacak” haberlerine ilişkin ise “Aday olup olmamamın EXPO süreciyle ilgisi yok” yorumunu yaptı. Yıldırım’ın açıklamalarının ardından Kocaoğlu da “Bizde de durum belli değil. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bakalım kimi gösterecek” dedi. Kocaoğlu, bugün den itibaren EXPO 2020 alanı olarak öngörülen İnciraltı’nın durumunu gözden geçireceklerini de bildirerek “Bugünkü planlamayla işler yürümez. Kent ormanında tek bir ağaca bile dokundurtmam, lagün alanında da yapılaşma olmaz. Ayrıca bölgede yapılmak istenen alışveriş merkezlerine de kesinlikle karşıyım” diye konuştu. Kocaoğlu, İnciraltı’nı, dört katı aşmayan ve sağlık turizmine yönelik yatırımlarla geliştirmeyi hedeflediklerini de söyledi. ANKARA Parlamento dışı partilerde seçim işbirliği, ortak aday kulisleri yoğunlaşırken CHP resmen bir seçim ittifakı ya da işbirliği yerine “fiili” yerel birlikteliklerden yana tavır koydu. Hatay’ın Samandağ ilçesinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nden seçilen (ÖDP) belediye başkanı Mithat Nehir CHP’ye geçti. Nevşehir’in Avanos ilçesinde ise halkın oy kullandığı bir eğilim yoklaması yapıldı ve eski ÖDP adayı İsmet İnce’nin CHP’nin belediye başkan adayı olması kararlaştırıldı. CHP ile HDP arasında özellikle İstanbul’da yerel seçimde işbirliği kulisleri yürütülürken bazı yerlerde de CHPÖDP işbirliği için somut adımlar atıldı. Hatay’ın Samandağ ilçesinin ÖDP’li belediye başkanı Mithat Nehir, geçen günlerde CHP’ye geçti. Trabzon’un Tonya ilçesinde ÖDP ile CHP’nin ortak ekolojist mücadele doğrultusun da birlikte hareket edeceği, Rize Fındıklı’da da işbirliği yapılabileceği kulisleri yaygınlaştı. Aralarında ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, yazar Ahmet Cemal, yazar Ataol Behramoğlu, Nihat Behram, yazar Serpil Güvenç, gazeteci Şükran Soner, Merdan Yanardağ, Barış Terkoğlu ve eski milletvekili Mahmut Alınak’ın da yer aldığı 24 aydın, “Bize bir sol cephe gerek” çağrısı yapmıştı. Çağrı metninde “Türkiye diktatörlüğü ve diktatörlükten kurtulmanın sancılarını yaşıyor. AKP bölgemize yönelik emperyalist tasarıların, ülkemizdeki sermaye egemenliğinin ve gerici karanlık güçlerin tarihsel projesidir. Türkiye toplumunun, Gezi’den başlayarak reddettiği budur, bunların tamamıdır. Reddettiğimiz emperyalist boyunduruk, kölece sömürü ve dinci karanlıktır. (...) Çeşitli siyasi hareketler, partiler, örgütler ya bu bütünlüğü görmezden gel mekte ve uzlaşma yolları aramaktadır ya kafaları karışıktır ya da büyük halk hareketini kucaklamak açısından yetersizdirler. O halde bize bir sol cephe gerekiyor...” deniliyordu. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan da bu çağrıya imza atanlar arasında yer alıyor. Öte yandan, “Atatürk’te birleştik” sloganıyla “milli merkez” oluşturulurken CHP, MHP, DSP, HEPAR ve İşçi Partisi’nin birlikte yerel seçimlere girmesi hedefleniyor. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, yerel seçimlerde CHPHDP işbirliği haberlerine tepki gösterdi. Özbey, “Bölücülüğü meşrulaştırmayın. 1991 CHP/ SHPHEP/PKK seçim ittifakının dersleri unutulmamalıdır. Milli güçlerin iktidar hedefiyle Atatürk’te birleşip güç birliği yaparak yerel seçimlere katılmaları tarihi sorumluluktur. Bu tarihi sorumluluk CHP ve MHP’nin önündedir” görüşünü dile getirdi. Atatürk’e Düşman!.. Bursa Osmangazi’de trafik polisi bir taksiyi durdurdu... Aracın kaputundaki Atatürk’ün Kocatepe’de çekilmiş fotoğrafının çıkartmasının trafik kurallarına aykırı olduğunu söyledi. Şoför Bülent Tekcan, bunun trafik kurallarına aykırı olmadığını, pek çok otomobilde reklam amaçlı çıkartmalar bulunduğunu söyleyince tartışma çıktı: Polis: “Çıkar hemen!” Şoför: “Çıkarmıyorum!” Polis, Trafik Yasası’nın 26/2. maddesine göre 77 lira para cezası kesti. Bu haber kimilerine göre hiç önemli olmayabilir... Aydınlanma Devrimi’nin tarihin çöplüğüne atıldığı Türkiye’de demokrasinin olmazsa olmaz koşulunun laiklik olduğunun unutulduğu gibi. Biz demokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu çoktan unuttuk. HHH Özel yaşamın, insan haklarının, etik değerlerin ayaklar altına alındığı, kadına şiddetin, çocuk gelinlerin sıradan olay olduğu, 10 yaşındaki kız çocuklarının doğum yaptığı bir ülkede yaşıyoruz. Korku tüneline sokulan bir toplum... Böylece oy devşirme! Fişleme, kod adıyla telefon dinlemeler... Bunun yanı sıra laikliğin, cumhuriyetin kazanımlarının ne olduğunu bilmeden, yurtseverliği özümlemeden, sermayeemek çelişkisini görmeden “derin milliyetçiliğin” bataklığına düşmek. Acı ama gerçek, hepsi iç içe... Ülkeyi yönetenlerin sağcı, solcu olması önemli değil, evrensel hukuku, demokrasiyi, özgürlükleri hayata geçirmesi esas. Bakın gelişmiş ülkelerin demokrasilerine, sosyal demokratlar, Hıristiyan demokratlar, sosyalistler temel hak ve özgürlükleri geliştirmek için birlikte hareket ediyorlar. HHH Geçmişte solcu öğrencileri işkenceden geçiren polis müdürü Hanefi Avcı’nın bile devrimci örgüt üyesi yapılıp zindana atıldığı bir AVANOS’TA CHPÖDP İŞBİRLİĞİ ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, geçen hafta sonu Nevşehir’in Avanos ilçesinde ortak seçim platformunun örnek bir önseçim gerçekleştirdiğini anlattı. Son yerel seçimlerde ÖDP’nin yüzde 10’un üzerinde oy aldığı Avanos’ta CHP’li aday seçimi kaybetmiş ve AKP’li aday kazanmıştı. Aynı sürecin yaşanmaması için CHP ile ÖDP arasında anlaşmaya varıldı ve CHP geçen hafta sonu bir düğün salonunda doğrudan halka sorarak adayını belirledi. Bu süreçte, daha önce ÖDP’den belediye başkan adayı olan İsmet İnce de CHP’ye katıldı. Alper Taş, “2 bin 321 kişi oy kullanmış. Ahmet Divan 1123, İsmet İnce 1204 oy almış. CHP Genel Merkezi bu eğilimi dikkate alırsa İsmet İnce ortak aday olarak CHP’den seçime girecek. Tonya ilçesinde de çimento fabrikası, HES’ler ve siyanürlü altın mücadelesinde oluşan güçlü bir platform var, bu platform ortak program yaptı ve CHP’den Hasan Kalyoncu ile seçime girme kararı aldı” dedi. İstanbul için henüz bir şey söyleyemeyeceğini vurgulayan Taş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bir yerel seçim olduğu için merkezi ittifak gerçekçi olmaz. Yerel platformlara dayalı yerel programlar, yerel ortak adaylar olabilir. Belediye başkanlıklarında ortak yerel program ve onun ürünü olan ortak adaylara açığız. Temel eksenimiz, AKP rejiminin yenilmesi, geriletilmesi. Yerel düzeyde örgüte inisiyatif verdik. Ama sol bir program ve ekolojist çerçeve önemli. Mevcut yerel yönetim zihniyetini sorgulatmayı amaçlıyoruz. CHP, HDP ve TKP ile yerel bazda, yerel program ve ortak adaylarla siyasete kapalı değiliz belediye başkanlıklarında. Elbette bazı plaftormlarda ÖDP olarak da girebiliriz. İl genel meclislerinde, meclis üyelikleri için ise ÖDP listesiyle seçime gireceğiz.” u ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, “Belediye başkanlıklarında ortak yerel program ve onun ürünü olan ortak adaylara açığız. Temel eksenimiz, AKP rejiminin yenilmesi, geriletilmesi’’ dedi. İnciraltı vurgusu