25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 10 EKONOMİ CUMHURİYET 9 OCAK 2013 ÇARŞAMBA ekonomi@cumhuriyet.com.tr Kasım ayında sanayi üretimi aylık yüzde 7.8, yıllık yüzde 11.3 ile beklentilerin üzerinde artarak toparlanmanın ilk sinyalini verdi. Ancak mevsim ve takvim etkileri elemine edildiğinde aylık artış 1.5’e, yıllık artış 3.1’e düşüyor. Kasımda sanayi üretimi ilk kez kıpırdadı Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2005=100 bazlı Sanayi Üretim Endeksi’nin kasım ayı sonuçlarına göre, sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre beklenenin üzerinde (yüzde 11.3) bir artışla 141’e çıktı. Sanayi üretimi bir önceki aya göre de yüzde 7.8 artış gösterdi. Açıklama üzerine esen iyimserlik havası borsayı da gün içi rekorlara taşıdı. Veriler kasım ayında belirgin bir canlanmanın başladığını gösteriyor. Ancak iki nedenle bunun abartılmaması gerekiyor; birincisi, kasımdaki aylık artış, eylül ayında kaydedilen yüzde 5.7’lik gerilemeden sonra geliyor. İkincisi, yıllık bazdaki yüzde 11.3’lük artış, bir önceki yılın kasımının bayram tatiline rastlaması nedeniyle azalan çalışma günleri nedeniyle ortaya çıkan baz etkisinden kaynaklanıyor. Bu iki nedenden dolayı, 2010 sonundan bu yana gerileme eğiliminde olan endeksin 12 aylık ortalamasındaki yıllık değişimi ilk defa kasımda yönünü yukarı çevirmiş görünüyor. Buna karşılık mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle hesaplandığında, sanayi üretiminde yıllık yüzde 3.1, aylık yüzde 1.5 bir değer artışı gözleniyor. Alt setörlere göre de durum şöyle; kasım ayında en yüksek artış imalat sanayinde (yüzde 13.3) gerçekleşti. Ekimde tümü yıllık olarak gerileyen alt gruplarda ise kasımda dikkate değer artışlar söz konusu. Dış Sermaye ve AKP’li Son 10 Yıl Cumhuriyetin 90’ıncı yılındayız. Geride kalan 90 yılın AKP’li 10 yılını, eldeki büyük fotoğraftan iyi okuyabiliyor muyuz? Ne yazık ki, hayır. Son 10 yılın, diğer on yıllardan farkını anlamak için öncelikle Türkiye’nin dünya kapitalizmi ile ilişkisine bakmak gerekiyor. Bunu yapabilmek, AKP rejiminin ‘hikmetini’, değişen siyaseti, kentleri, sınıfsal yapıları, dinden diplomasiye tüm değişimleri anlamayı da kolaylaştırır. Cumhuriyetin ilk 10 yılında iç iklim, dış dünyanın etkisindeydi. Yeni Cumhuriyet, Osmanlı’dan miras ekonomik ilişkilere dokunmamıştı. Devletçilik ve 2. Savaş’ın bitişine kadar olan dönem ise dışa zorunluluk ile bilinçlilik karışımı bir tercihle kapalı ve ona bağlı olarak ekonomisi, siyaseti ile içe dönük, farklı bir devirdi. 1950’lerden 1980’lere olan dönem, içe dönük görünür ama döneme yön veren, IMF, Dünya Bankası gibi kurumlarla, dış dinamiklerdi. 1980, doksan yıllık tarihimizde yeni bir kilometre taşıdır. O güne kadar görülmedik ölçüde mal ve sermaye girişine kapıları açmanın miladıdır… Bir ülkeye mal (ve hizmet), özellikle de sermaye girişinin boyutları, o ülkenin tüm kaderini şekillendirir. Marx’ın, sermaye için “bir ilişki” ifadesi burada daha iyi anlaşılır. Sermaye, sıkletine göre, girdiği her coğrafyayı kendi huyuna suyuna uydurur, hayat tarzlarını değiştirir, baştan aşağı yeniden şekillendirir. Adına “küreselleşme” denilen, aslı ise sermaye girişinin tüm dünya coğrafyalarına derinlemesine nüfuz etmesi ve dünya işbölümünü yeniden düzenleyip rol dağıtması olan yeni emperyalizm, Türkiye’ye de yeni roller sundu. Ülkeye mal girişi katlanarak hızlanırken sermaye girişi, önceki dönemlerin toplamını birkaç kez katladı. Ama 1980 sonrası yılların da alt dönemleri var. Özellikle 2002’nin yeni bir kırılma yılı olduğunu görmek gerekiyor. 19842001 döneminde Türkiye’ye net mal ve hizmet satışı 36 milyar dolar iken, 20022012 döneminde 7 kat artarak 281.5 milyar dolara çıktı. Çoğu ABD ve AB’li çokuluslu şirketlerin bu mal satışlarının iki gömlek üstünde olanı ve patlama yapanı, yine onlara ait “sermaye girişi”dir. 1980’lerin başından 2002’ye kadar 65 milyar doları ancak bulan sermaye girişi, 2002 sonrası 484 milyar dolara çıkarak 6 kat artış gösterdi. Ekonomi Servisi The Banker, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı Avrupa’da ve dünyada “Yılın Merkez Bankası başkanı” seçti. 1928’de kurulan ve küresel finans piyasaları tarafından yakından takip edilen The Banker dergisi, Başçı’nın ödüllerinin 2012 ekonomik türbülansında ülkelerinin ekonomilerini başarıyla yöneten yetkililere verildiğini vurguladı. The Banker, Başçı’nın “Dünyada ve Avrupa’da Yılın Merkez Bankası Başkanı” olarak seçilmesine gerekçe, küresel bazda yaşanan krizin yanı sıra bazı politik nedenlerle sıcak paranın geldiği önemli merkezlerden biri olmasına ve IMF’nin çarpıcı politika değişikliği karşısında para politikasında bir değişikliğe gitmeye gerek görmesini gösterdi. Başçı, yılın başkanı Ödeyemiyoruz BDDK verilerine göre 2012 yılında takipteki alacaklar yüzde 25.2 arttı Net kârı 21 milyar 786 milyon liraya yükselerek bankacılık sektöründe 2012 Kasım ayı verilerine göre takipteki brüt alacaklar bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27.1 oranında yükseliş gösterdi. Ekonomi Servisi Bankacılık sektörünün net kârı 2012 yılının 11 aylık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19.3 oranında artışla 21 milyar 786 milyon TL’ye yükseldi. BDDK, Kasım 2012 itibarıyla Türk bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerini açıkladı. Bankaların, Kurum’un veri tabanına gönderdikleri kesinleşmemiş geçici verilerine göre Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Kasım 2012 itibarıyla 1 trilyon 335 milyar 794 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2011 yılı sonuna göre 118 milyar 99 milyon TL tutarında, yüzde 9.7 oranında arttı. Sektörün aktif toplamı kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.2 oranında, 123.4 milyar TL tutarında yükseldi. Bankacılık sektörünün geçen yılki gerçekleşmeleri özetle şöyle: Kasım 2012 itibarıyla en büyük plasman kalemlerinden olan krediler 774 milyon 679 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Krediler 2011 yılı sonuna göre yüzde 13.4 oranında, 91.8 milyar TL tutarında artış gösterdi. Kasımda krediler, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14.7 oranında artış gösterdi. Kasım 2012 itibarıyla menkul değerler 273 milyar 617 milyon TL bakiye arz etti. 2011 yılı sonuna göre menkul değerler yüzde 4 oranında azaldı. Sektörün Kasım 2012 itibarıyla dönem net kârı 21 milyar 786 milyon TL düzeyinde olup önceki yılın aynı dönemine göre 3 milyar 529 milyon TL tutarında, yüzde 19.3 oranında artış gösterdi. Temmuz 2012’den itibaren BaselII kriterleri esas alınarak hesaplanmaya başlanan sektörün sermaye yeterliliği standart oranı Kasım 2012 itibarıyla yüzde 17.4 düzeyinde gerçekleşti. Standart oranında, son iki aydır bir puana yakın artış gerçekleşti. Ali Onaran Ekonomi Servisi Avro bölgesinde işsizlik kasımda yeni bir rekor kırdı. İşsiz sayısı 113 bin artarken işsizlik oranı yüzde 11.7’den 11.8’e yükseldi. Eurostat’ın verilerine göre toplam işsiz sayısı ile 18.82 milyona ulaştı. Kasım 2011’de işsizlik oranı yüzde 10.6 seviyesindeydi. 24 yaşın altındaki genç nüfus arasında işsizlik oranı da kasımda yüzde 24.4’e yükselerek rekor kırdı. Kasımda genç işsizliği verilerin tutulmaya başlandığı 1995’ten bu yana görülen en yüksek seviye oldu. Kasımda işsizliğin en düşük olduğu ülke yüzde 4.5 ile Avusturya olurken, İspanya da yüzde 26.5 ile en yüksek işsizlik oranına sahip ülke oldu. Avro bölgesi işsizlikten kırılıyor Menkul değerler azaldı tikrarlı büyüme trendi yakaladı. Özellikle 2005, 2006 ve 2007’de yüzde 100 büyüme göstererek yurtdışı tur paketleri satışı konusunda liderliğe yükseldi. Prontotour 2012’de 50 milyon Avro ile cirosunu bir önceki yıla oranla yüzde 32 artırdı. Tur sattığı kişi sayısını da 2011’e göre yüzde 20 artıran Prontotour, geçen yıl 72 bin kişiye tur sattı. Şirket 20. yaş gününü Antalya’da acentalarıyla kutladı. Prontotour Yönetim Turizm sektörünün köklü firmalarından Prontotour, 20. çekebilecek bir noktaya geldi” yaşını kutladı. Geçen yılı ciro bazında yüzde 32, tur dedi. Turizm sektöProntotour’u satılan kişi bazında ise yüzde 20 artışla kapatan ründe 1999’a ka“seksi ürünler saProntotour, 2013’te 90 bin kişiye tur dar küçük bir seyatan” bir şirket olahat acentası olarak satarak yüzde 25 büyümeyi rak tanımlayan Onafaaliyet gösteren Pronran, 2023 hedeflerini 1 hedefliyor. totour, o yıldan sonra isMİYASE İLKNUR Prontotour 90 bin kişiyi tura çıkaracak Kurulu Başkanı Ali Onaran, “Çok sığ ama gelişmekte olan bir sektörümüz var. Şirket olarak biz büyümede yüzde 40’ların altına hiç düşmedik. Her büyüme aşamasında büyük riskler de aldık. Risk almadan büyüme olanağı yok. Ama biz elbiseyi kendimize göre hesaplıyoruz. Son iki yıldır markalaşmada ciddi adımlar attık. Prontotour artık borsaya kote olabilecek ve uluslararası fonların ilgisini milyon turist ve 900 milyon ciro olarak açıkladı. Bu hedefi hiçbir şirketi satın alma ve birleşme operasyonlarını dikkate almadan koyduklarını söyleyen Onaran, yıllık 1 milyar dolarlık yatırımları olduğuna dikkat çekerek 70’in üzerinde ülkeye tur yaptıklarını açıkladı. Prontotour Pazarlama Müdürü Sarp Özkar da 2013’te 90 bin kişiye tur satmayı planladıklarını ve yüzde 25 büyüme hedeflediklerini söyledi. Renault 55 milyon Avro yatırım yapacak Ekonomi Servisi Fransız Renault ve OYAK ortaklığı OYAK Renault, 2013 yılında 360 bin adetlik üretim kapasitesi içinde ağırlığı Clio IV üretimine ayıracak şekilde üç vardiyayla yüzde 92 kapasite kullanıma ulaşmayı hedeflerken, mekanik yatırımları için 55 milyon Avro ayıracak. Renault’nun 2012 değerlendirmesi ve 2013 beklentilerine ilişkin basın toplantısında konuşan OYAK Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, geçen yıl toplam cirolarının 4.2 milyar dolar olduğunu ve bunun 3.1 milyar dolarının ihracattan geldiğini açıkladı. OYAK Renault’nun toplam yatırımı da 212 milyon dolar olurken toplam üretim de yüzde 6 düşüşle 311 bin adede geriledi. Tunalıoğlu, Avrupa’daki zayıf pazar koşulları göz önüne alındığında 2013 üretim planlarına ilişkin “Yenilenen ürün gamımız var. Clio IV’ün gelmesi, yeni station versiyonu, Fluence’ın yenilenmesi ve Megane’ın da görünüm değiştirmesi ve hem ülke içinde hem ihracat pazarlarında ürünlerin kabul görmesiyle 2013’ü üç vardiya olarak devam etmeyi planlıyoruz” dedi. Tunalıoğlu, Türkiye’deki toplam otomotiv üretimini 2012’de 1.13 milyon olarak tahmin ettiklerini söyledi. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar da 2013’te Türkiye’nin ekonomik büyümesinin 2012’ye yakın olacağını düşündüklerini ve pazarı 2012 ile aynı seviyede beklediklerini söyledi. Aybar, Renault Mais’in bu yıl yeni 9 modelin desteğiyle 2012’ye göre daha iyi seviyede bir pazar payı beklediğini ifade ederken geçen eylülde yapılan ve kampanyalarla fiyatlara yansıtılmayan ÖTV artışını yeni yılda kademeli olarak fiyatlara yansıtmaya başladıklarını kaydetti. Renault markası, 89 bin 205 adet satışla yüzde 11.5 pazar payı elde ederken 72 bin 874 adet satış ve yüzde 13.1 payıyla binek pazarının en çok satan markası oldu. Doğrudan yabancı sermaye, borsaya, devlet kâğıtlarına sıcak para yatırımı ve banka kredileri biçimindeki bu sermaye girişi (ihracı), 2002 sonrasının yıllık ortalama yüzde 5’e yaklaşan büyümesinin ana rüzgârı oldu. Sermayenin bir kısmı, KİT’leri, yerli bankaları almak için geldi. ??? 2002 sonrasını “yeni bir dönem” yapan temelde ekonomidir, dışarıdan yoğun mal ve sermaye girişine imkân tanıyan iklim değişimidir. Dışarının ilgisinin hikmetini AKP’de aramak, dünyayı, tarihi okuyamamak; ağaçlardan ormanı görememektir. Dünya kapitalizmi ile bütünleşmede hem niceliksel, hem niteliksel bir sıçrama momentumu olan bu dönemi hazırlayan iç ve dış etkenlerden söz etmeliyiz. İç etken, sermaye girişine yol açma, onun iştahını kabartma hazırlığıydı. 1990’larda başlamıştı ama 2001 krizi sonrası DervişIMF işbirliğinde radikal operasyonlarla tamamlandı. Dış etken ise 2008 krizi öncesinin likidite bolluğuydu. Küresel sermaye zaten her yere gidiyordu, Türkiye’ye de geldi. Bu yoğun sermaye akışı ve patlayan mal satışı, 20082009 krizinde aksadı ama burada AKP, devraldığı “rektifiye edilmiş ekonomik mirası” kullanarak dümen tutmayı bildi, sermaye akışını yeniden sağladı. 2010 ve 2011’in yüksek büyümesinin ardından ise 2012 “çakılma” yılı oldu. Devamında, iç talebin dibi kazınarak yol almak istenecek. Sermaye, henüz girişte nazlanmıyor. Çünkü küresel kriz nedeniyle gidecek fazla yer yok, risk alarak geliyor. AKP de borç dağları yaratmış bu sermaye girişinin altında kalmamanın formülünü arıyor, risk alıyor, ter döküyor. Riskler, tehditler, uyku kaçırıyor. Bunları, izleyen yazıya bırakıyorum. Kanada, ilanla Merkez Bankası başkanı arıyor Kanada Merkez Bankası, haziranda İngiltere Merkez Bankası Başkanlığı görevine başlayacak olan Mark Carney’in halefini belirlemek için ilan verdi. Bankanın internet sitesinde yayımlanan ilanda adaylarda; makroekonomi, para politikaları, yurtiçiyurtdışı finans sektörü ve piyasalar konusunda tam bir teknik yeterlilik aranıyor. Aybar Çin 1.26 milyon patent verdi Hedef, payı artırmak PEKİN (AA) Çin Devlet Fikri Mülkiyet İdaresi’nin 2012’de yurtiçi ve yurtdışından yapılan başvuruların 1.26 milyonuna patent verdiği açıklandı. Bu rakam geçen yıla oranla yüzde 31.25 arttı. Çin’de verilen patent işlemlerinde yeni buluşlar, faydalı bulunan modeller ve tasarımlar esas alınıyor. Çin’de 2012 sonu itibarıyla 435 bin yasal yeni buluş patenti bulunuyor. S E K T Ö R Ü N D U R U M U MERKEZ BANKASI KURLARI DÖVİZ CİNSİ 1 ABD DOLARI ALIŞ 1.7705 SATIŞ 1.7790 1.8676 2.3326 2.8615 1.9291 1.8052 6.3107 9 OCAK 2013 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 1.7693 1.7817 1.8470 1.8788 2.3198 2.3361 2.8446 2.8658 1.9139 1.9320 1.7905 1.8121 6.1353 6.4054 1ABD Doları: 0.9526 5.6895 0.9222 6.5344 87.46 0.9855 5.5891 3.7502 Avustralya Doları Danimarka Kronu İsviçre Frangı İsveç Kronu Japon Yeni Kanada Doları Norveç Kronu Suudi Arabistan Riyali SERBEST PİYASA ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1.7790 1.7820 Avro 2.3260 2.3300 İngiliz Sterlini 2.8400 2.8900 İsviçre Frangı 1.9150 1.9450 24 Ayar Altın 94.65 95.00 Cum. Altını 637.00 640.00 Vergi ve kriz, pazarı yüzde 10 düşürdü Ekonomide yumuşak inişi sağlamak için alınan önlemler ve ÖTV oranlarında yapılan artışın etkisiyle otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2012 yılında yüzde 10 daralarak 777.761 adede gerilerken Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Mustafa Bayraktar, ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 4’e yaklaşmasıyla pazarın yüzde 510 büyüyebileceğini söyledi. ODD’ye göre sektörün durumu özetle şöyle: Oto 2012’de bir önceki yıla göre yüzde 6.27 azalarak 556 bin 280 adede gerilerken hafif ticari araç pazarı yüzde 18.3 düşüşle 221 bin 481 adet seviyesinde gerçekleşti. Aralık ayında otomotiv pazarı ise yüzde 9.78 azalarak 115 bin 400 adet oldu. Türkiye’deki araç sahipliğinin dünya ortalamasının bir kademe altında. Yüksek vergiler ve araç yaşlandıkça motorlu taşıtlar vergisinin azalması otomottiv satışlarını zayıflatıyor. Oto satışlarında, kâr marjları yüzde 1 seviyelerinde, hatta bazen yüzde 1 bile değil. Sektörün oyuncularını ayakta tutan, satış sonrası gelirler ve yan hizmetler. 49 marka var, rekabet tabiri caizse boğaz boğaza yaşanıyor. Filo satışları her sene büyüyor. Özel tüketiciler talebini kıssa da kurumsal kesim canlı. 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.8555 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ 2.3214 2.8466 1.9168 1.7971 6.2287 1 DANİMARKA KRONU 0.31115 0.31268 0.31093 0.31340 0.26945 0.27225 0.26926 0.27288 1 Avro: 1.3112 ABD Doları 1 İng. S: 1.6085 ABD Doları 1 Kuveyt D.: 3.5473 ABD Doları 0.31617 0.31830 0.31595 0.31903 2.0207 2.0341 2.0132 2.0418 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.47352 0.47437 0.46997 0.47793 GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 5.00 fonbul.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear