22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 OCAK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Maliye, hayali ihracatı engellemek için risk analizi sistemiyle binlerce ihracatı mercek altına aldı 20 ihracattan 3’ü şaibeli MAHMUT LICALI ANKARA Maliye Bakanlığı, Ocak 2010’da uygulamaya koyduğu “KDV İadesi Risk Analizi” sistemi kapsamında son 2 yılda Türkiye genelinde KDV iadesi talep edilen 59 bin 134 ihracatın 8 bin 584’ünü yanıltıcı belge düzenleme riski yüksek olduğu değerlendirmesiyle hayali ihracat yapıldığı şüphesine dayanarak incelemeye aldı. Maliye Bakanlığı, hayali ihracatı engellemek amacıyla Ocak 2010’dan itibaren uygulamaya koyduğu risk analiz sistemi kapsamında binlerce ihracatı mercek ? Maliye Bakanlığı, son 2 yılda çeşitli teşvikler kapsamında KDV iadesi yapılan 59 bin 134 ihracatın 8 bin 584’ünü yolsuzluk yapıldığı şüphesiyle mercek altına aldı. altına aldı. İran’a yapılan 400 milyon TL tutarındaki ihracatta haksız olarak 23 milyon TL tutarında KDV iadesi alınarak hayali ihracat yapıldığı yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıyan MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık’a Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yanıt verdi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 400 milyon TL tutarındaki ihracatta yolsuzluk yapıldığı iddialarının incelendiğini belirtirken hayali ihracata yolsuzluklarını belirlemek amacıyla oluşturulan “KDV İadesi Risk Analizi” sistemi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bakan Şimşek, “KDV İadesi Risk Analizi” sisteminin hayata geçtiği Ocak 2010 tarihinden bugüne kadar Türkiye genelinde KDV iadesi talep edilen ihracat sayısının 59 bin 134 olduğunu kaydetti. Maliye Bakanı Şimşek, KDV iadesi talep edilen 59 bin 134 ihracattan sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme riski yüksek olan toplam 8 bin 584’ünün incelenmeye sevk edildiğini belirtti. Başka bir deyişle son iki yılda KDV iadesi talebi yapılan her 20 ihracattan 3’ünün “hayali ihracat olma” ihtimali ortaya çıktı. Sahte belge düzenleme riski bulunduğu değerlendirilen 8 bin 584 ihracata ilişkin dosyaların incelendiğini kaydeden Şimşek şunları dile getirdi: “Bakanlığımızca yapılan analizler sonucunda ya da diğer kurumlarla ortak yürütülen çalış malar neticesinde tespit edilerek incelemeye sevk edilen mükellefler tarafından gerçekleştirilen ihracatın ne kadarının hayali ihracat olduğu yapılacak vergi incelemelerinin sonucunda ortaya çıkacaktır.” Bakan Şimşek, “KDV İadesi Risk Analizi” sistemi kapsamında yapılan değerlendirmede 104 kişinin de sahte belge düzenleme yönünden riskli mükellef olarak tespit edildiğini kaydetti. Şimşek, bu kişilerin kimler olduğu ve kesilen cezaların ne olduğuna Vergi Yasası’nda düzenlenen vergi mahremiyeti kapsamında olduğu gerekçesiyle açıklamadı. Gerekçesiz Gerekçelendirme... Balyoz yargılamasının 1435 sayfa olduğu açıklanan gerekçeli kararında da kural değişmedi. Bizim medya, özel servis hizmetinin gereğini yerine getirdi... Birbirine benzer cümlelerle farklı kanallar, medya siteleri, gazetelerde yer alan haber vurgulamalarının, özetlenmiş özel servis hizmeti olduğu ortaya çıktı. Gerçi sonunda bilgisayar aracılığı ile tam metne ulaşma olanağı dün herkes için geçerli idi. Ancak öncelikle sanık avukatlarının eline ulaşması gereken gerekçeli karar raporunun yazılı metin haline getirilmesi bağlantılı ancak biriki gün sonra ellerinde olacağı öğrenildi. Özetle hakhukuk açısından yaşamsal değerde olan durumlar, bulgulara ilişkin sanıklar lehine gerçeklerin, savunma avukatları tarafından saptanarak kamuoyuna ulaşmasının önüne set çekildi. İlk medyatik bombardıman ile sanıkların kamuoyu önünde suçlu ilan edilmeleri, kamuoyu bilincine gerçeklerin tersi karalamaların kazınması, vicdanları sızlatabilecek gerçeklerin ortaya çıkarılamaması, aklanamamalarında, medya mahallesinin üzerine düşen görevler yerine getirildi... Sonrası medya vicdanına, bağımsız duruş koyabilmesine, hakhukuksuzluklara ilişkin saptamaların kamuoyuna yansıtılması çabalarına kalmış. Medya çağının bir de çarpık işleyen bir gerçeği var ki... Toplumsal vicdan en çok ilk medyatik bombardımanla gerçeğin ne olduğu sorgulanmadan oluşuyor. Sonradan ortaya çıkan gerçeklerin kamuoyuna katkısı işlevsiz kalıyor... Irak işgali günlerinde ABD odaklı, Saddam diktatörlüğünün kimyasalnükleer silahlarıyla insanlığı tehdit ettiğine ilişkin dünya kamuoyunun korkutularak teslim alınmasını anımsayın. Yıllar sonra bu bilgilerin gerçek olmadığının ortaya çıkması neyi değiştirebildi ki?.. ??? Balyoz yargılamasının gerekçeli karar haberlerinde öne çıkan çarpıcı bir vurgulamaya dönelim... Darbenin başı ilan edilen Çetin Doğan’ın, kalp ameliyatı, sonra da emekliye sevk edilmesi ile darbenin gerçekleştirilememiş girişim olarak kaldığının altı kalın kalın çizildi... Savunma avukatları, lütfedilip görüşleri alınan haberler arasında gerekçeli kararları henüz inceleyememiş olarak da olsa, bu suçlamanın haksızlığını açıklamaya çalışırlarken, ceza yargılamasında bu suçlamanın ne iddianame ne de sorgulama süreçlerinde yeri olmaksızın, karar gerekçesine eklemlendiğini belirttiler. Ceza yargılaması hukukuna aykırı bu durum tek başına ağır bir yargılama suçu eksikliği, haksızhukuksuz suçlama niteliğini taşıyor... Gerekçeli karar içeriğinde öne çıkan “Dijital belgeler gerçektir” vurgulamasına gelince... Bilirkişi saptamasına başvurulmadan varılmış bu sonucun hukuksal değeri bir yana, dijital belgelere konu olan gelişmelerin başlangıç tarihi 2003 iken, sorumlu Bakan’ın Meclis’teki gensoruya da verdiği resmi yanıtla sabit, ancak 2009 sonrası TSK’de kullanılmaya başlanmış bilişim teknolojisinin bu belgelerde kullanılmış olması, hukuksal belge niteliğine darbe vuruyor. Söz konusu dijital belgelerin 2009 sonrası yeniden kayda geçirilmiş olabileceği gibi bir savlama da gerekçelendirilmiş kararın içindeki bilgilerle çatışıyor. Çünkü gerekçelendirilmiş kararların bütününde darbe teşebbüsünün kesin olması gibi, dijital belgelerin de 2003 tarihiyle başlamış olarak kesin geçerli belgeler olduğu saptamalarının sürekli altı çiziliyor... Yargılamanın ceza hukukunda olmazsa olmaz ayağı, suçlama ve delillerin sözlü değerlendirmelerinin yapılmamış olması, sanıkların tanıkları, kendileri ve avukatları için savunma haklarının tanınmaması, hakhukukun katledilmesi boyutlarından kamuoyu zaten hiçbir şey anlamış değil. Savunma avukatları mahkemenin gerekçeli kararının bir bütünlük içinde “gerekçesiz mantık” içeriğinde kaldığını, bu köşeye sığdıramayacağımız çok anlamlı örneklerle, belgelerle anlatıyorlar... Yargısız infaz olarak özel yargılamanın pek çok davasında pek çok sanığı mahkum etmiş bizim medyanın bu döneme dönük, suç ortaklıkları ile at başı, aklanması giderek zorlaşıyor... Katarlılar, LNG yatırımı için geliyor Ekonomi Servisi Katar Enerji ve Sanayi Bakanı Mohamed bin Saleh al Sada, Türkiye’ye LNG yatırımı için bir Türk firmasıyla görüştüklerini söyledi. Enerji Bakanı Taner Yıldız ile görüşmesinin ardından konuşan al Sada, “Biz Türkiye’ye yatırım yapmak istiyoruz. Türkiye’ye LNG alanında bir yatırım için bir Türk firmasıyla görüşüyoruz. Zamanı gelince detayları açıklayacağız” dedi. Rusya, İran ve Azerbaycan’dan doğalgaz, Cezayir ve Nijerya’dan LNG alan Türkiye, enerji arz güvenliğini ve çeşitliliğini sağlamak için Katar’ın da yer aldığı bazı ülkelerden gaz almak istiyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız hafta sonunda, Türkiye’nin Katar’dan Saroz Körfezi kıyısına 56 milyar metreküp kapasiteli bir LNG tesisi yapmasını isteyeceklerini açıklamıştı. Al Sada, Türkiye ile uzun dönemli doğalgaz kontratı ve spot LNG kontratı için görüşmelerin devam ettiğini açıkladı. Gabon Cumhurbaşkanı Ondimba, Cumhurbaşkanlığı’na gelişinde Erdoğan’ı resmi törenle karşıladı. (Fotoğraf AA) Türkiye Afrika’da nüfuz peşinde Ekonomi Servisi Gabon, Nijer ve Senegal’i kapsayan Afrika turuna önceki gün başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cite de la Democratie’de düzenlenen forumda Türk ve Gabonlu işadamlarına, “2015 yılı için Afrika ile ticaret hacmi hedefimiz 50 milyar dolar. Bu hedefi yakalamakta kararlıyız” dedi. Ziyaret kapsamında dün önce Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba ile, ardından Başbakan Raimond Ndong Sima ile görüştü. Görüşme ve anlaşma imza töreninin ardından Sima ile birlikte ortak bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın önceki gün yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, Esad’ın zorla ayakta durmaya çalışan bir kişi durumunda olduğunu ve “Karşısındakileri, El Kaide veya terörist diye ifade ederek hedef saptırdığını” söyledi. Öte yandan dün Financial Times gazetesinde yer alan bir yorumda, Türkiye’nin Çin, Brezilya ve Hindistan’ı izleyerek siyasi nüfuzunu geliştirmeye çalıştığı ileri sürülerek, “Türkiye, Afrika’da ekonomik gücünü gösteriyor” dendi. Son üç yılda Afrika’da 19 yeni büyükelçilik açan, Ocak sonuna kadar da Çad, Gine ve Cibuti’de temsilcilikler açacağı belirtilen Türkiye’nin THY kanalıyla Afrika yaptığı hamlelere de dikkat çekilen haberde, Ankara’nın Sahra’nın güneyindeki ülkelerle ticaret hacmini 2000 yılında 742 milyon dolardan 2011’de 7.5 milyar dolara yakın bir düzeye çıkardığı hatırlatıldı. Türkiye’nin fazla umut yaratmasının kendisi için bir tehlike olacağı uyarısına da yer verilen haberde, GSMH’sı 800 milyar dolar olan bir ülkenin Brüksel veya Pekin’in kaynaklarıyla boy ölçüşemeyeceği de kaydedildi. Bakan Yıldız, Tüpraş’ın İran ile petrol alım kontratının ağustosta sona erdiğini belirterek “Bu kontrat mutlaka uzatılacak. Çünkü Türkiye petrol ihtiyacının yüzde 3540’ını İran’dan karşılıyor” dedi. Yıldız, ABD tarafından 3 Aralık’ta açıklanan istisna olan dokuz ülkeden birinin Türkiye olduğunu anımsatarak “3 Aralık’ta ne kadar petrol alıyorsak ağustosa kadar aynı miktarda almaya devam edeceğiz. İran’dan alınacak petrol miktarı ağustosta tekrar değerlendirilecek. İran’dan daha çok petrol almayacağız” diye konuştu. Yıldız,Türkiye’nin beş ülkeden doğalgaz aldığını ve Katar’ın kaynak sağlayan altıncı ülke olmasını istediklerini de ifade etti. Taner Yıldız üpraş, İran’dan petrol alımını uzatacak T İntibak farkları tartışma yarattı MUSTAFA ÇAKIR IMF: Kriz dünyayı saracak IMF Başkanı Christine Lagarde, Avrupa ve ABD’de yaşanan sorunlar çözülemezse bunun dünyada büyük bir krize yol açacağına dikkat çekti Borç tavanı sorunu ABD, son dakika kararıyla “mali uçurumun” eşiğinden döndü ancak ekonomiye kalıcı bir çözüm getirmeyi başaramadı. Kongreden geçen tasarıda vergi indirimleri sorunu kısmen halledildi. Harcamalardaki otomatik kesintilere ise çözüm bulunamadı. Kesintilerin devreye girmesi iki ay ertelendi. Tasarıda ABD’nin 16.4 trilyon dolarlık borç tavanı ile ilgili çözüm de sunulmadı. Hazine Bakanı Timothy Geithner borç tavanı limiti en geç marta kadar yükseltilmezse devletin faturaları ödeyemeyeceğini söyledi. ANKARA Emeklilerin intibak farkları dün Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) internet sitesinden açıklandı. En yüksek zam Ekonomi Servisi IMF Başkanı oranı 339 lira oldu. İntibak farklarının eksik yer almaChristine Lagarde, borç krizini yılsı ise tartışma yarattı. lardır aşamayan Avrupa ile SGK Emeklilik Hizmetleri son birkaç aydır borçlanma Genel Müdürü Cevdet tavanı konusunda anlaşaCeylan, gazetemize yaptımayan ABD’yi sert bir dilğı açıklamada,“Ekranda le uyardı. Avrupa ve ABD’nin soyer alan 2013 Ocak maaşında sorun yok, o doğru. runlarına bir çözüm bulunmaması İntibak farkında ise halinde bunun dünyada büyük bir eko4.14’lük ocak zammı yok. nomik krize yol açacağını belirten LaEksik o. Maliye’den katgarde, “Sorunlara çözüm bulunmaz sayılar geç gelince düise bu iki ekonominin büyüklüklezeltme yetiştirilemedi. Kişinin eline geçecek mikri ve diğer ekonomilerle ticaret, yatarda problem yok” dedi. tırım ilişkileri nedeniyle büyük bir Emeklilerden gelen “makriz olacaktır” dedi. aşlara önce intibak farkının, ardından da bu yılki zammın uygulanması gerekirken, tam tersi yapıldığı” iddiasını değerlendiren Ceylan şunları söyledi: “İntibak zam değil. Kişinin eski İşçi Memur BağKur aylığı ocak zammı da Emeklileri Derneği (İMveriliyor, kenarda aynen BED) Başkanı Hamdi duruyor. Kişinin aylığı Öz, Hürriyet gazetesi1999 itibarıyla yeniden nin internet sitesine hesaplanıyor, kanundaki yaptığı açıklamada, katsayılarla 2013 Ocak “Dağ fare doğurdu. İnayına getiriliyor. Ona da tibak eksik çıktı, kaos ocak zammını veriyobaşladı” dedi. Öz, eksik ruz... 2 aylığı karşılaştırıçıkarılan intibak için yoruz. Yüksek olan ödeyasal yollara başvuraniyor. Eski ile yeni aylığı caklarını da açıkladı. arasındaki fark intibak İntibak Yasası’nda yanfarkı oluyor.” Ceylan’ın lış yapıldığını belirten açıklamalarına göre, Öz, Türkiye’de iç hukuk SGK’nin internet sitesinyollarının tükenmeside yayımlanan intibak farnin ardından İMBED kı eksikse emekli maaşıolarak konuyu AİHM’ye nın nasıl hesaplandığı sotaşıdıklarını da bildirdi. rusu gündeme geldi. Avrupa’da kriz derinleşiyor Bir yandan borç sorunuyla, diğer yandan durgunluk ve işsizlikle mücadele eden Avrupa’da kriz giderek derinleşiyor. İspanya’daki kriz, gıda sektöründe tüketimi düşürdü. İtalya’da yapılacak seçimlerin, İspanya’da potansiyel borç genişleme riskinin ve Yunanistan kemer sıkma programınada herhangi bir aksaklığın, görünümü bozma ihtimali üzerinde duruluyor. ‘Dağ fare doğurdu’ İZFAŞ’tan İzmir’e 500 milyon lira Ekonomi Servisi Geçen yılın hemen hemen her haftasında yeni bir fuara kapılarını açarak İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Tic. AŞ’ye (İZFAŞ) dinamizm kazandıran kuruluşun Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs, “2012 yılı fuarcılık sektörünün gelişimi açısından başarılı bir yıl oldu” diyerek şunları vurguladı: ? 2012 boyunca İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda 29 fuar düzenlendi. Bunların 12’sini İZFAŞ gerçekleştirdi. Diğerlerine de lojistik destek verdik. ?12 fuardan 4’ü; Plastech İzmir, Kent Expo, İZFAŞ Boatshow ve Moda Tedarikçileri Fuarı ilk kez yapıldı. ? İZFAŞ’ın fuarlarına yaklaşık 5 bin firma, 1 milyon 700 bin ziyaretçi katıldı. ? İzmir Enternasyonal Fuarı’nda, 2005’ten beri ilk defa kâr edildi. ? Her fuar birçok sektöre ve binlerce insana iş ve aş temin ediyor. Kamyoncusu, elektrikçisi, marangozu, boyacısı, söküm ekibi, temizlikçisi, hostesi, güvenlik görevlisi ile fuarlar binlerce kişiye istihdam olanağı sunuyor. ? Bu fuarlarla, İzmir’e yılda tahmini 500 milyon TL katma değer sağlanıyor. ? Eskiden bir ay Her fuarın binlerce kişiye açık kalan tek bir İzmir Enternasyonal istihdam olanağı sağladığını Fuarı vardı. Bugün vurgulayan İZFAŞ yöneticisi 365 gün fuarcılık yaMehmet Şakir Örs, pılan bir kentiz. Gaziemir yeni fuar alanı “Düzenlediğimiz fuarlar sonucu da İzmir için bir döİzmir’de geçen yıl 500 milyon nüm noktası olacak. lira katma değer sağladık” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear