23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EYLÜL 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uzmanlar terörle alanda çakılı değil hareketli şekilde mücadele edilmesi gerektiğini belirtti 7 ‘İstihbarat zafiyeti’ BAHADIR SELİM DİLEK Ekonomimiz Yavaşlarken İktidardaki politikacılar, kamuoyuna sürekli pembe tablolar çizmeyi severler. Yıl sonunda o tabloların rengi kızıla mı dönmüştür? Yani ülke ekonomisinde yangın mı vardır? İktidar sözcülüğünü yapanların popülist olanları için yangına bile bir kılıf bulmak birincil görevdir. Ama her iktidar politikacısının böyle olduğunu da söylemek, ayakları yere basan, dürüst siyasetçilere haksızlık yapmak olur. AKP’nin onuncu iktidar yılında ki kendileri buna özellikle ustalık dönemi adını vermekten hoşlanıyorlar Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önümüzdeki yıl için bütçe hedeflerini tutturamayacağımızı söyleyerek ilk defa 2009 yılında küçülme yaşandığını hatırlatmakla yetinmiyor. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız için uyarıda bulunuyor. Uyarı sade vatandaşlardan önce, hükümetin mali disiplin politikasını izlemesi istenilen bakanlarınadır. Şimşek bu uyarısını Bakanlar Kurulu toplantısında da yapmış mıdır? Bilmiyoruz. Zira o toplantılarda nelerin görüşüldüğünü, ne tür kararlar alındığını açıklayan Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Arınç’tan öyle bir söz duyanımız olmadı. Başbakanımız da, yardımcıları da, her konuşmalarında bize pembe ufuklardan söz eden öyküler anlatmaktan usanmazken, önceki gün bir televizyon programında konuşan Batmanlı Maliye Bakanımız, küresel ekonomide İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk defa üç yıl önce küçülme yaşandığına gönderme yapma gereği duydu. Bakan Şimşek’i 2009’a götüren mali tablo, bütün dünyada emtia fiyatlarında artış olmasıyla örtüşüyor. Bu Maliye Bakanı açık açık “bu yıl bütçe hedeflerinin tutturulamayacağını” haber verirken nedenlerini de memur maaşlarındaki zammın altını çizerek anlatıyor! Ve erken emekliliğin getirdiği tehlikeyi öne çıkartıyor! Aynı hükümetin bazı üyelerinin Maliye Bakanlığı ile görüşmeden yatırım yapmaya kalktığını, bu doğrultudaki yazılı uyarılarının da dikkate alınmadığını söyleyen bir Maliye Bakanı, koalisyon hükümetlerinde olsa, diyelim ki o koalisyonu oluşturan farklı partilere mensup bakanlar arasında görüş ayrılıklarından dertlidir. Oysa tek başına iktidar olmanın istikrar sağladığını her fırsatta söyleyen bir başbakanın, bugün özellikle mali disiplin açısından bakanlarına söz geçiremediğinin de itirafıdır Mehmet Şimşek’in dert yanışı. Aslında 2002’de genel seçimle devraldığı iktidarın tüm envanterlerini öncelikle özelleştirme uygulayarak ve özeleştirilen kamu işletmelerinin taşınmazlarını değerlendirerek geçici parlak sonuçları bir başarı olarak gösteren Erdoğan için deniz bitmek üzeredir. Maliye Bakanı’nın parti disiplini içinde tam tamına söyleyemediği açıklamanın sade yazı diline çevrilmesi bu sonucu işaret ediyor. Özellikle siz bordro mahkumları: Memurlar, hele sizler. Emekliler.... Lütfen kemerlerinizi daha da sıkın. Zira pilotun, uçağımızı türbülansa soktuğunu alandaki kuleden bildiriyorlar. ANKARA Son dönemde giderek yoğunlaşan ve son olarak önceki gece Beytüşşebap’ta 10 askerin şehit olduğu saldırı sonrasında istihbarat zafiyeti yaşanıp yaşanmadığı sorusu gündeme gelirken, terör uzmanı 21. Yüzyıl Enstitüsü Başkanı Prof. Ümit Özdağ, “TSK alan hâkimiyeti konseptini terk ettiği andan itibaren, istihbarat zafiyeti ortaya çıktı. Sadece teknolojik istihbaratla yeterince istihbarat toplanması mümkün değil” derken Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Prof. Mehmet Özcan ise “Alanda çakılı vaziyette durma yerine, çıkıp hareketli şekilde terörle mücadeleye geçilmesi gerekiyor” diye konuştu. Uzmanların görüşleri şöyle: Ümit Özdağ: Alan hâkimiyeti konseptini terk ettiği andan itibaren TSK, istihbarat zafiyeti ortaya çıktı. Sadece Heronlarla, teknolojik istihbaratla, dinlemeyle yeterince is tihbarat toplanması mümkün değil. Alan hâkimiyeti, beraberinde vatandaşa güven, PKK’nin psikolojik etkinliğinin kırılması ve haber akışı sağlıyor. Ama siz alan hâkimiyetini çekip alanı boşalttığınız zaman, PKK alanda rahat hareket ettiği zaman, o zaman size de bir istihbarat akışı gerçekleşmiyor, o da PKK’nin daha rahat eylem yapmasını sağlıyor. İkincisi, PKK’nin başta bir BotanBehdinan savaş hükümeti planı vardı. Botan dedikleri bölge aşağı yukarı, Van Çatak, Pervari, Eruh, Şırnak, Uludere, Çukurca ve Yüksekova’nın yanından Şemdinli’ye kadar geçen bölgedir. Aynı zamanda Botan, Kuzey Irak’tan başlayıp, Avaşin Bafyan, Zap, Metina üzerinden geçip Çukurca ve Şemdinli’yi kapsayan alandır. Böylece örtüşürler yani, Botan ve Behdinan örtüşür. 1991’de Botan Behdinan savaş hükümeti, kurtarılmış bölge planı yapılmıştı PKK tarafından. Bu strateji yattı, ama şimdi bakıyorsun, bu eylemler, Şemdinli’den başlayıp kurtarılmış alan oluşturma; onlar yeni kavramlarla KCK’yi veya demokratik özerkliği gerçekleştirme diyorlar ama demokratik özerkliği gerçekleştirme eski kavramlarla, kurtarılmış kızıl bölge veya Botan Behdinan savaş hükümeti planları ile örtüşüyor. Beytüşşebap mesela Botan’ın tam ortasında, bu tesadüf değil. 1984 yılına git, ilk eylemler nerede yapıldı? Eruh’ta yapıldı, Şemdinli’de yapıldı, bir de Van Çatak’ta yapılacaktı, yapılamadı. Şimdi Eruh, Çatak, Şemdinli, Kulp... Botan üçgeni bu, hep aynı jeopolitik mantık çalışıyor. Burası TC’nin en zayıf olduğu bölge. Buraya gireceğiz diyorlar. Mehmet Özcan: Terörle mücadelede şöyle bir sorun var; eğer terörle mücadeleyi kendi alanınızda kabul ederseniz, sürekli savunma hattında durmak zorundasınız. Alandan çıkabilmeniz için de çok güçlü bir istihbarat desteği olması lazım. Yani saldırı öncesinde; saldırı aşamasında istihbarat elde edilip bu istihbaratın operasyona dönüştürül mesi lazım. Şu anda burada sıkıntı yaşanıyor. Alanda çakılı vaziyette durma yerine, çıkıp hareketli şekilde terörle mücadeleye geçilmesi gerekiyor. Çünkü PKK’nin bu dönemde elde etmek istediği bir kazanım var. Suriye benzeri, Suriye’de elde ettiği kazanımı, Türkiye ile özdeş hale getirme, Türkiye’de belli bölgeye hâkim olmaya çalışıyor. Demirtaş’ın 400 kilometrekare alana hâkimiz demesi, bir yalan, bununla da birlikte örgütün silahlı mücadelesinin siyasi alandaki yansıması ve bu şekliyle devam etmesi, bunun önüne geçebilmek için çok güçlü teknik ve insani istihbarat desteği gerekiyor. Türkiye’nin daha proaktif bir strateji belirleyip reaktif bir pozisyondan kurtulması lazım. Diğer türlü örgüt şehir merkezlerine akşam gelebiliyor. Zor koşullarda bu tür saldırılara muhatap olabilirsiniz. Mutlaka olması gereken savunma hattından çıkıp teröristi ininde vuracak bir mekanizmanın geliştirilmesi gerekiyor bu kayıpların verilmemesi için. Gül, terörle mücadelenin süreceğini bildirirken Bozdağ, PKK’nin hezimete uğradığını söyledi Yetkililerden bildik mesajlar CHP SÖZCÜSÜ HALUK KOÇ ‘Saçma sapan ve bıktıran ifadeler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Beytüşşebap saldırısının ardından hükümet yetkililerinden gelen “saçma sapan, bıkkınlık yaratan” ifadeleri artık duymak istemediklerini belirtti. Koç, tırmanan terör eylemlerinin Türkiye’nin bölgedeki egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve varlığını sorgulatacak seviyede olduğunu söyledi. Saldırının yerinden istihbarat ve lojistik destek olmadan gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Koç, Türkiye’nin “örtülü kuşatma” altında olduğunu söyledi. Koç, “CHP, BDP ile eş parti oldu” diyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a da “Boş boş konuşmaktan vazgeçip 10 şehidimizin hesabını sorması gerekirken, ucuz siyaset yönetimini kullanarak, CHP’ye taktı” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, Aygün’le görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, kaçırılmasının ardından ilk kez dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yüz yüze görüştü. Görüşmenin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Aygün’ün kaçırıldığına inanmıyorum” yönündeki açıklamasının ardından gerçekleşmesi dikkat çekti. Yaklaşık yarım saat süren ve baş başa yapılan görüşmenin ardından Aygün, “Olumlu bir görüşme yaptım” dedi. Aygün serbest bırakıldıktan sonra kendisini kaçıran PKK’liler için “iyi çocuklar” demesi kamuoyundan ve partisinden tepki görmüştü. Aygün, görüşmeden sonra Twitter hesabı üzerinden Hakkâri’de 10 askerin şehit edilmesi olayına dikkat çekerek “Tek yol silahsızlanma, müzakere, barış ve eşit yurttaşlıktır” diye mesaj attı. BARO VE STK’LERDEN ÇAĞRI ‘Diyalog zemini oluşturulsun’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Beytüşşebap’ta 10 askerin şehit olduğu saldırıya bölge baroları ve sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi. Açıklamalarda, yeniden diyalog zemini oluşturulması, yeni anayasa çalışmalarının hızlandırılması gerektiği belirtildi. Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, “Her ölüm, bizi birbirimizden uzaklaştırmakta; çatışmanın, ölümün sıradanlaşması, herkesin kendi ölüsüne ağladığı, ölümlerin istatistiki hesabını tutmaya ittiği günlerden geçmekteyiz” dedi. Aktar, Akil Adamlar Girişimi’ni diyalog zemini oluşturma, siyasetteki tıkanıklığı açma konusunda bir çaba olarak gördüklerini ifade etti. Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu da “İstanbul’da bir toplantı düzenledik. Bu toplantıda 3 temel başlık ortaya çıktı. Birincisi, diyalog zemininin oluşturulması yönünde çaba, yeni anayasa görüşmelerinin hızlandırılması ve neticelendirilmesi ve bu konuda bir çabanın gösterilmesi” diye konuştu. MazlumDer Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdurrahim Ay ise bir an önce ölümlerin durması ve kalıcı barışın sağlanmasını hedeflediklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütünün son günlerde “katliamı” andıran eylemlerine Şırnak’ın Beytüşşebap’taki saldırısı da eklenirken, yetkililerin açıklamalarındaki mesajlar hep aynı oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terörle mücadelenin “topyekun bir anlayışla” süreceğini bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı bakanlarla görüştükten sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı yazılı açıklamada, olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirirken, “Milletimize bu büyük acıyı yaşatanlar, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir” dedi. Gül, şunları kaydetti: “İnsanlık dışı eylemleri sürdürenler; yapılan reformlara, atılan sağlam demokratik adımlara rağmen, şiddete başvurarak, kan dökerek, kirli emellerini bir kez daha gözler önüne sermişlerdir. Şu da unutulmasın ki; bugün kendilerine konjonktürel bir fırsat doğduğunu zannedenler, büyük tarihi yanılgıyı eninde sonunda görecekler ve hüsrana uğrayacaklardır.” Genelkurmay Başakın Orgeneral Necdet Özel’e başsağlığı mesajı gönderen Başbakan Tayyip Erdoğan, “Uluslararası karanlık çevrelerin kuklası haline gelen terör örgütü hangi kalleşçe tahrike, hangi namert senaryoya sarılırsa sarılsın millet olarak bu canilerin hedeflerine ulaşmalarına asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Mesajında, “sağduyu ve metanet” vurgusu yapan Erdoğan, “Hainlerin, millet olarak bizleri öfke ve nefrete sevk etme tuzaklarına asla düşmeyeceğiz” ifadesini kullandı. Erdoğan, Nuceyfi ile görüştü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Irak Ulusal Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile görüştü. Erdoğan, Nuceyfi’yi Başbakanlık merkez binasının protokol merdivenlerinde karşıladı. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1 saat 45 dakika sürdü. Görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan, konuk Meclis Başkanı Nuceyfi’yi makam aracına kadar uğurladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 10 askerin şehit olmasının “bardağı taşıran damla” olduğunu belirterek “İmralı projesi olan yeni bir ‘akil adamlar’ oluşturma çabasından ve girişiminden yol yakınken vazgeçilmelidir” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bölgede kamu düzeninin bozulduğu gerekçesiyle olağanüstü hal ilan edilmesi gerektiğini savundu. Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, terörle mücadele konusunda güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayan akil adamlar önerilerini gündeme getirenlerin bu tablonun sorumlusu olduğunu ifade etti. Hükümete, Milli Güvenlik Kurulu’na seslendiğini ifade eden Vural, “Askerimiz ve polisimiz hedef tahtası değildir PKK’yi ininde vurmanız için size kanunların verdiği imkânları kullanın” dedi. Terör trafiği Beytüşşebap saldırısının ardından başkentte görüşme trafiği yaşandı. Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Özel, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Yargıtay Başkanı Ali Alkan Beytüşşebap’a ilişkin ilk değerlendirmeyi, adli yılın açılış töreninin ardından yaklaşık yarım saatlik bir görüşmeyle gerçekleştirdi. Başbakan Erdoğan daha sonra Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Beşir Atalay ile bir araya geldi. Artan terör saldırılarının değerlendirildiği toplantıda, alınacak önemler masaya yatırıldı. Erdoğan dün saat 18.00’de ise Genelkurmay Başkanı Özel ile Başbakanlık merkez binasında bir araya geldi. Erdoğan ile Özel’in 3 saat süren Beytüşşebap zirvesinde son gelişmeler ele alındı. BDP’ye tepki gösteren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise “BDP’li vekillerin ekmeğine yağ sürmemek açısından dokunulmazlıklar kaldırılmamalı. Bu milletvekilleri örgütün içine hapsettikleri, adeta tutsak aldıkları insanlar. Bırakın 400 kilometreyi 4 metresine bile hâkim değiller” dedi. Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, PKK’nin bazı bölgelerin denetimini ele geçirdiği iddiala Örgüt Bozdağ: hezimete uğradı rını “kuyruklu yalan” olarak niteledi. Bozdağ, devletin ülkenin her yerine hâkim olduğunu belirterek “Hâkimiyetsiz iğne ucu kadar toprak parçası yok” dedi. Bozdağ, Beytüşşebap’daki saldırıyı değerlendirirken de şu iddialarda bulundu: “Terör örgütü sıkıştı. 2012’yi final yılı olarak değerlendirdi ve bu yönde eylemler yapmaya başladı. Terör örgütü her yerde hezimete uğradı, psikolojileri bozuldu. Kamuoyunu etkileyecek eylemlere ağırlık verdiler. Bunlar terör örgütünün sıkıştığı ve çöküntü içinde olduğunun göstergesidir.” Gaziantep bombacısı 3 gün sonra yol kesti BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Gaziantep’te 20 Ağustos’ta 10 kişinin ölümüne, 68 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırıyı gerçekleştiren PKK’li terörist “Firaz” kod adlı Murat Filiz’in, kanlı eylemden 3 gün sonra Amanos Dağları’nda köylülerin yolunu kesip propaganda yaptığı ortaya çıktı. Osmaniye’nin Küllü köyü Alıçlı mezrasında 23 Ağustos’ta bir grup köylünün yolu, 5 kişilik bir terörist grubu tarafından kesildi. Teröristler, köylülere bir süre PKK propagandası yapıp uzaklaştı. Jandarma ve polise ifade veren köylüler, terörist grubun başında Gaziantep’teki bombalı saldırının şüphelisi, “Firaz” kod adlı Murat Filiz’in bulunduğunu fotoğrafından teşhis etti. Köylüleri Filiz’i görür görmez tanıdıklarını belirtti. Suriye gerginliği turist sayısını azalttı, bölge ekonomisi durma noktasına geldi Güneydoğuluya ağır fatura Açıklamalar Hatay Valisi’ni rahatsız etti MEHMET ALİ SOLAK HATAY Silahlı Suriyeli sığınmacılar nedeniyle Hatay’da halkın tedirgin olduğu haberleri üzerine sivil toplum kuruluşlanının temsilcileriyle bir araya gelen Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, “Misafirlerimizle ilgili kamuoyuna sunulan haberler bilgilendirme değil, biçimlendirmedir. Yaptıklarımız ve konuştuklarımıza özenle dikkat etmeliyiz” dedi. Hak ve özgürlüklerin kanunlar çerçevesinde belli yasalara göre belirlendiğini vurgulayan lekesiz “Bu yönüyle bundan böyle izinsiz basın açıklamasına müsamaha gösterilmeyecektir” diye konuştu. Ekonomi Servisi Suriye gerginliğinin Türkiye’de bölge halkına faturası her geçen gün artıyor. Hatay ve Kilis tehlikeli iller olarak tanımlanmasının ve İsviçre Ulusal Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, bu illere giden turistin seyahat sigortasını yapmamasının ardından şimdi de ABD elçiliğinin yurttaşlarını, Güneydoğu’ya gitmemesi konusunda uyardığı ortaya çıktı. Uyarının nedeniyse bölgedeki gerginlik ve saldırı ihtimali. Suriyeli turistin zaten ayağını kestiği bölgede bazı dükkânlar sif tah yapmadan kapanırken bölgedeki iller bir bir tehlikeli olduğu gerekçesiyle faaliyet dışı bırakılıyor. Yüzde 35 azaldı Suriye’de olayların patlak vermesiyle Türkiye’ye akın eden 100 bini aşkın Suriyeli mülteciye karşın bu ülkeden Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı yılın ilk yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35.3 azaldı. Geçen yıl ilk yedi ayda 439 bin 6 olan Suriyeli turist sayısı, bu yıl aylara göre giderek azalarak yedi ayın topla mında 284 bine 254 bine düştü. Böylece turist sayısında sadece Suriye’den kaynaklanan 155 bin kişiye yakın bir düşüş yaşandı. Bu da 100 milyon doların üzerinde kayıp anlamına geliyor. 2000’de 122 bin kişi düzeyinde olan Türkiye’ye gelen toplam Suriyeli turist sayısı, 2011’de 974 bine ulaşmıştı. Yaşanan gerilim, turist sayısının büyük bölümünü Suriyelilerin oluşturduğu Şanlıurfa, Mardin, Hatay, Gaziantep, Kilis gibi illerin ekonomisini doğrudan etkiledi. Zirve Yayınevi davasına Hurşit Tolon katılmadı Malatya Zirve Yayınevi’nde Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske’nin de aralarında bulunduğu üç kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 40. duruşması dün Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Haziranda kabul edilen ek iddianameyle emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya İl Jandarma Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve bazı subay, astsubayların da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında dava açılmış, sanık sayısı 20’ye yükselmişti. Tolon sağlık gerekçesiyle duruşmaya katılmazken, diğer sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Geske’nin eşi Susanne Geske de katıldı. Duruşmada, ek iddianame okunmaya başlandı. (SELAHATTİN GÖKTALAY) C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear