22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EYLÜL 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Maltepe Belediyesi, 15 yıllığına Türk Diyabet Vakfı’na devredilen binanın boşaltılmasını istiyor 3 dağıtarak geçici ve suni karşıtlıklar ve kimlikler ortaya çıkardı. Hepimizin bu ayrıştırıcı kültürle hesaplaşma zamanı geldi” diyor ve devam ediyor: “Evet. Bununla hesaplaşma zamanı gelmiştir. Herkesin toplumsal kültürel kimliği, dili başlı başına insanlık birikimi açısından değerlidir. Ama bu bölünme değil birleşme vasıtası olarak değerlendirmeli ortak aidiyet bilincini güçlendirecek şekilde yorumlanmalıdır. İki yüzyıl önce şehirlerimizde mahallelerimizde iç içe yaşayan Türkler, Ermeniler, Araplar, Rumlar, Arnavutlar ve daha birçok farklı etnik ve dini kimlik bugün bu organik yapıdan koparılmış durumda. Yeni kopuşlara izin vermememiz gerek.” Bu bağlamda Kürt sorununu da şöyle görüyor: “Kürt sorunu iki temelde ele alınabilir. Tarihin derinliğine kadar giden kadim birliktelik ve modern bir devletin eşit vatandaşları olma bilinci ve hakkı. Bugün ortak aidiyetimizin temeli bu iki esastır. Yani tarihdaşlık ve vatandaşlık. Birincisini PKK sarsmaya çalıştı. İkincisi ise 12 Eylül yönetimi ve sonrasında yapılan hatalar sebebiyle sarsıldı. Birincisinden kastım, kadim beraberlik PKK’nin ayrıştırıcılığıyla sarsılıyor. 12 Eylül dönemi başta olmak üzere geçmişte yapılan yanlış uygulamalar, eşit vatandaşlık temelinde olması gerekenlerin yapılmaması da bir travma yaşattı. Şimdi bizim siyaset anlayışımız bir yandan bu kadim birlikteliği tahkim etmeyi, diğer yandan devletin eşit vatandaşları bilincini de özgüvenini de tüm vatandaşlarımıza vermeyi amaçlıyor. Bu iki unsur temel alınarak her türlü fikir tartışılabilir” diye devam ediyor. Daha sonra bunun bir zihniyet sorunu olduğunu ve bütün bölgeyi etkilemesi için Türkiye’nin öncülük etmesi gerektiğini söylüyor. Kürt sorununun çözülmesi için ortak komisyonun yararına işaret ediyor. BDP milletvekillerinin Meclis ile terör arasında tercih yapması gerektiğini belirtiyor. Akademik hayata duyduğu özlemi dile getiriyor. Kendine ait 24 saati olsa “Zihnimin, ruhumla bulaşabileceği bir ortamda aralıksız tefekkür ve muhasebe yaparım” diyerek konuşmayı bitiriyor. ??? Sevgili okurlarım, farkındayım, bu yazı biraz “Davutoğlu için tanıtım yazısı” gibi oldu ama kendisini eleştireceğim için, akademik kökenli bir bakana haksızlık etmemek kaygısıyla bunu yapmak, yani konuşmayı aslına uygun olarak özetlemek zorundaydım; siz bununla da yetinmeyin, Hürriyet’ten, röportajın aslına bakın… Arkası cumartesiye! İki kurum birbirine girdi ŞULE KÖKTÜRK 2005’te işadamı Yılmaz Mızrak tarafından 30 yıllığına Maltepe Belediyesi’ne devredilen, 2007’de ise AKP’li Maltepe Belediye Başkanı Fikri Köse’nin imzası ile Türk Diyabet Vakfı’nın kullanımına verilen binanın iki katı için, belediye ile vakıf arasında anlaşmazlık çıktı. Binanın boşaltılmasını isteyen belediye, bina önüne kum yığdı, tadilat gerekmediği halde merdivenleri kırdı, binaya zabıta baskını düzenlendi. Maltepe Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı Hasan Hayri Şengül, vakfın elektrik, doğalgaz ve su faturalarının belediye tarafından karşılandığını belirterek binanın boşaltılmasını istediklerini söyledi. Maltepe Küçükyalı’daki Türk Diyabet Vakfı binası, 2005’te 30 yıllığına Maltepe Belediyesi’ne devredildi. 2007’de ise dönemin AKP’li Belediye Başkanı Fikri Köse ise binanın iki katını 15 yıllığına Türk Diyabet Vakfı’nın kullanımına açtı. Devir sözleşmesinde “binanın, diyabet eğitimi, laboratuvar ve klinik hizmeti vermek, tıbbi ürünler ve alet temini ve benzeri amaçlarla kullanılacağı” belirtildi. Sözleşmede ayrıca “Maltepe Belediye Başkanlığı re feransı ile gelecek ihtiyaç sahibi hastaların muayene ve tedavileri ücretsiz yapılacaktır” ifadeleri yer aldı. Maltepe Belediyesi ile vakıf arasındaki inatlaşma da bu ifadeler yüzünden başladı. Maltepe Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı Hasan Hayri Şengül, 2009’da vakfa ücretsiz bakması için 10 hasta gönderdiklerini ancak hastaların bırakın muayene ve tedavilerinin yapılmasını, kaydının dahi tutulmadığını savundu. Binanın bir kurumun kullanımına açılması için belediye başkanının tek başına yetkili olmadığı, belediye meclisinin kararıyla devir yapılması gerektiğine işaret eden Şengül, vakfın elektrik, doğalgaz ve su faturalarının da belediye tarafından karşılandığını iddia etti. Şengül, söz konusu binanın boşaltılmasını istedi. Türk Diyabet Vakfı’nda görevli Dr. Neslihan Aydın ise Şengül’ün iddialarını belgeleriyle çürüttü. Dr. Aydın, “Önceki belediye yönetimi tarafından gönderilen günde 2 ücretsiz hastaya baktık. Yeni belediye bizden hasta bakmamızı talep bile etmedi. Binanın iki katını yeniden yaptık. 6 katlı asansör yaptık ve asansörün her ay bakımı bize ait. Doğalgaz, elektrik ve su faturalarını da belediye değil, biz ödüyoruz” diye konuştu. Bülent Ortaçgil İBB’nin istemine ret Dr. Arslan anısına ‘Sen’fonik konser Haber Merkezi İstanbul Tabip Odası’nın düzenlediği “Dr. Ersin Arslan anısına saygı ve dayanışma” kapsamında İstanbul Harbiye Tiyatrosu’nda bir Bülent Ortaçgil performansı yer alıyor: “Sen”fonik... Duayen müzisyen Ortaçgil’in senfonik performansında yaylı orkestrayı İbrahim Yazıcı yönetecek. Sahnede yaklaşık 40 kişilik orkestraya Gürol Ağırbaş (bas gitar), Baki Duyarlar (klavye), Cem Aksel (davul), Birol Ağırbaş (perküsyon) ve Barlas Özemek (gitar) eşlik edecekler. 24 Eylül Pazartesi günü gerçekleşecek olan Bülent Ortaçgil “Sen”fonik performansına ayrıca Erkan Oğur ve Birsen Tezer de konuk sanatçı olarak katılacaklar. (Bilet satın almak için www.biletix.com). Gaziantep’teki, Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde görevli kalp damar cerrahi uzmanı Dr. Ersin Arslan (26), geçtiğimiz nisan ayında, dedesini ameliyatta kaybeden 17 yaşındaki M.G. tarafından, servisteki odasında bıçaklı saldırıya uğramış, göğsünden bıçaklanan Arslan 9 saat süren ameliyatın ardından tüm çabalara rağmen kurtarılamamıştı. M.G. saldırıyı “intikam” için gerçekleştirdiğini söylemişti. Servisin tuvaletine gizlenen M.G. (17), güvenlik görevlileri ve hastane personeli tarafından saldırıda kullandığı tahmin edilen bıçakla yakalanarak, polise teslim edilmişti. 500 milyon dolarlık borç yargıya takıldı İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın, CHP İBB Meclis Grubu ve üyelerinin ısrarına karşın “nerede kullanacağını” açıklamadığı 500 milyon dolarlık borçlanma istemi yargıya takıldı. İBB’nin 500 milyon dolarlık tahvil ihraç kararını, CHP’li meclis üyeleri yargıya taşımıştı. İstanbul 6. İdare Mahkemesi, İBB Meclisi’nin 500 milyon dolarlık tahvil ihracına izin veren kararı iptal etti. Kararda “Alınacak borcun hangi projelerde kullanılacağı belirtilmemiştir” ifadesi yer aldı. Söz konusu kararla, İBB’nin İETT arazisinden sonra ikinci büyük kaynağı da mahkemeye takılmış oldu. İBB’nin “yatırımlarda kullanmak üzere 500 milyon dolarlık tahvil ihraç ederek kaynak yaratma kararı”, “hangi projelerde kullanılacağı” belirtilmediği gerekçesiyle, yargı kararı sonucu iptal edildi. Kararı değerlendiren CHP’li Dr. Sağlam, “Biz prensip olarak yatırıma yönelik kaynaklara sıkıntı çıkarmadık. Ancak 500 milyon doları nerede kullanacaksınız diye sorduk. ‘Şeffaf olun’ dedik. Bir türlü parayı nereye harcayacaklarını söylemediler. Onun için mecliste oy vermedik ve kararı yargıya taşıdık. Borç alınsaydı, siyasi rant getirecek işlerde kullanılacaktı. Yargı bizim haklı olduğumuza karar verdi” diye konuştu. Dışişleri Bakanı’nın Ulusçulukla Hesaplaşması 17 Eylül 2012 tarihinde Hürriyet’te Cansu Çamlıbel’in Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile yaptığı bir röportaj yayımlandı. Konuşmanın başlığı “Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi” biçiminde verilmişti. Bu konuşmada söylediklerini eleştireceğim için, Davutoğlu’nun sözlerinin bağlamından saptırılmaması için önce bu röportajın genelini özetleyeyim: Sorulan sorulara göre, önce Suriye’den gelen mülteciler için kurulan kampların insani amacına ve bu organizasyonun güçlüğüne işaret ediyor. “Apaydın Kampı ile ilgili açık bir provokasyon var” diyor; kamplardaki askeri komutanların kimliğinden dolayı CHP’li milletvekillerine giriş izni verilmediğini belirtiyor. Daha sonra Beşşar Esad’ı Miloseviç’e benzetiyor ve Türkiye’nin dış politikasını, Yeni Osmanlıcılık yaklaşımını eleştirenleri Esad’a destek vermekle suçluyor. Bosna’daki katliama karşı çıkmasından dolayı Deniz Baykal’ı övüyor; “Sayın Kılıçdaroğlu ideolojik akrabalığı nedeniyle Suriye halkının karşısında Esad’ın yanında yer alıyor” diyor ve Sosyalist Enternasyonal’de CHP’nin tutumunu eleştiriyor. Sünnicilik yaptığı iddialarına karşı “Sünnicilik bizim siyasi kültürümüzde yok” diye yanıt veriyor. Dış politikanın kendi çizgisinde olduğunu reddediyor, izlenen çizgiyi AKP’nin genel politikasına mal ediyor; Suriye, İran, İsrail, NATO, füze savunma sistemi politikalarını savunuyor. Dış politikayı eleştirenleri bir “koroya” benzetiyor ve kötü niyetli olmakla suçluyor, gençlik hayallerindeki Türkiye’den dem vuruyor, Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar yayılan bir “Yeni Osmanlıcılığı” da gençlik rüyası olarak sahipleniyor. Dış politikaya, kendisine karşı yöneltilen eleştirileri “Haysiyet cellatlığı” olarak niteliyor; istifayı düşünmediğini, bakanlığa ısrar üzerine geldiğini belirtiyor. DoğuBatı sentezine bağlı, özgür ve müreffeh bir Türkiye özlemini dile getiriyor, ılımlı İslam tanımını reddediyor. Bundan sonra ulusçuluk konusuna giriyor: “19. yüzyıl ideolojisi olan ulusçuluk Avrupa’da feodalite ile bölünmüş yapıları bir araya getirip ulus devletleri doğurdu. Bizde ise tarihten gelmiş organik yapıları Mülkiye, Fişek’i uğurladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Sıfırcı hoca” olarak bilinen Prof. Dr. Kurthan Fişek için dün, uzun yıllar öğretim üyeliğini yaptığı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde anma töreni düzenlendi. Törene Fişek’in eşi Neyran Fişek, üniversitenin yeni ve eski rektörleri, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin yeni ve eski dekanları, çok sayıda öğretim üyesi, yazar, gazeteci ve öğrenci katıldı. Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş, “Kurthan Hoca tüm otoritelere karşıydı. Otoriteye hep sıfır verirdi. Eminim bana da sıfır verecekti. Ondan sıfır alma şansını yakalayamadım” dedi. SBF Dekanı Prof. Dr. Yalçın Karatepe ise, Fişek’in binlerce öğrencisinin, milyonlarca okuyucusunun, spor ve siyaset dünyasından insanların hayatında iz bıraktığını söyledi. Kardeşi Prof. Dr. Gürhan Fişek ise “Doğru bildiğini her dönemde söylemek isterdi. Daha güzel bir dünyada yaşamak isterdi. Bize verdiği mesajları unutmamalıyız ki o boşuna yaşamış olmasın” dedi. Fişek’in cenazesi, konuşmaların ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Kahramanmaraş 5.1’le sallandı ? KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde dün saat 12.17’de 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yaralı ve can kaybının olmadığı deprem Gaziantep ve Adıyaman’da da hissedildi, bölgede kısa süreli panik yaşandı. Hamdi İlker’i kaybettik ? İstanbul Haber Servisi Kepirtepe Köy Enstitüsü mezunu eğitimci Hamdi İlker (83), tedavi gördüğü Edirne Tıp Fakültesi’nde önceki gün yaşamını yitirdi. Nisan ayında “Suçumuz Köy Enstitülü Olmak” adıyla anılarını kitaplaştıran Hamdi İlker, bugün Lüleburgaz’da toprağa verilecek. Şans Topu devretti ? ANKARA (AA) Şans Topu’nda kazanan numaralar “10, 11, 14, 22, 34 ve +7” olarak belirlenirken 5 +1 bilen çıkmayınca 584 bin lira haftaya devretti. 5 bilen 2 bin 166’şar lira, 4 +1 bilen 250 lira 45’er kuruş, 4 bilen 27 lira 20’şer kuruş, 3 +1 bilen 14 lira 20’şer kuruş, 3 bilen 3 lira 10’ar kuruş, 2 +1 bilen 4 lira 5’er kuruş, 1 +1 bilen 2 lira 35’er kuruş kazandı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear