23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 TEMMUZ 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 9 Kalbiniz için bunlara dikkat Oruç tutmaya niyetli herkes kalp muayenesinden geçmeli. Kalp hastaları yılın en sıcak günlerinin yaşandığı bugünlerde ince ve açık renk giyinmeli, güneş altında kalmamalı, sindirimi zor yiyeceklerden uzak durmalı İstanbul Haber Servisi Yılın en sıcak aylarına denk gelen ramazan ayında özellikle kalp rahatsızlıkları olan kişilerin daha dikkatli olması gerektiği belirtildi. Uzmanlar, kalp rahatsızlığı olan kişilerin ramazan ayında özellikle giyimlerine, tükettikleri yiyeceklere ve aldıkları sıvılara dikkat etmeleri gerektiğini belirterek “Oruç tutmaya niyetlenen herkes mutlaka ciddi bir kalp muayenesinden geçmeli” dediler. Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Güven Caner, yaz aylarında günlerin uzun olması, uzun süren oruç döneminde açlığın kan şekerinde düşmeye neden olması bunun da yalnızca şekerle beslenen beynin fonksiyonlarında bozulmaya neden olması yanında sıcak nedeniyle ter yoluyla fazla sıvı ve elektrolit kaybı da halsizlik, bitkinlik gibi yakınmalara ve kan basıncındaki aşırı düşmeye bunun sonucunda da bayılmaya neden olabildiğini ifade etti. Caner, “Hem aşırı sıcakta hem de aşırı soğukta kalp cilt altı dokusuna daha fazla kan pompalamak zorunda kalır. Kalp sorunu olmayan bir kişide bile kalbi zorlayan bu durum kalp sorunu olanlarda sorunun daha da büyümesine neden olabilir. Bu nedenle giysilerin dış ortama uygun olması çok önemlidir” diye konuştu. kalır. Bir de bunun üzerine aşırı sıcak nedeniyle cilt altı dokusunun fazla kan gereksinimi binerse kalp, hayati organlara kan göndermekte zorlanır. Aşırı yenilmemesi, ağır yiyeceklerden kaçınılması ve yemekten hemen sonra yatmamaya özen gösterilmesi gerekir. Yaz aylarında oruç tutanların oruçlu oldukları saatler dışında kalan dönemde bol sıvı almaya özen göstermeleri gerekir. Gündüz oruçlu olduğu dönemde de serin yerleri tercih etmeli ve aşırı efordan kaçınmalıdırlar.” UZAK DURUN Hisar Intercontinental Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Karacanoğlu ise ramazan ayını sağlıklı geçirmek isteyenler için uzak durulması gereken gıdaları şöyle sıraladı: ? Kızartmalar ? Çok yağlı ve aşırı baharatlı yiyecekler, ? İşkembe, ciğer, dil, beyin gibi sakatatlar, ? Sucuk, salam, pastırma gibi yiyecekler, ? Aşırı meyve suyu, meşrubat ve soda ? Katı yağlar, ? Aşırı hamur işi ve kuruyemiş Hafif giyinin, fazla yemeyin Özellikle aşırı sıcak yaz günlerinde vücuttan sıvı kaybını en az düzeye indirmek için ince, açık renk, hafif giysiler giyilmesinin sağlık açısından son derece önemli olduğunu kaydeden Caner, özetle şunları söyledi: “Kalbin yükünü arttıran bir başka neden ise aşırı miktarda ve sindirilmesi güç gıdaların alınmasıdır. İftarda ve sahurda fazla miktarda ve sindirilmesi güç gıdalar alınması durumunda kalp, sindirim sistemine yani mide ve bağırsaklara aşırı kan göndermek zorunda Sıcak havalar ishallere davetiye çıkarıyor. Bu mevsimde çocuklarda en sık görülen hastalık ölüme yol açabilir Bunamaya karşı yeşil çay İstanbul Haber Servisi Deneysel ve saha çalışmalarının sonuçları, çay bitkisinin kuvvetli antioksidan etkisi nedeniyle kalp ve damar hastalıkları ile çeşitli kanserlerin gelişimini engelleyebileceği savunuldu. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, araştırmanın sonuçlarında, günde 12 bardak yeşil çay tüketilmesinin yaşlılıkta algılama ve düşünme işlevlerindeki azalmayı istatiksel olarak belirgin derecede önleyebileceğini ortaya koyduğunu belirtti. Yeşilada, bu gözlemsel sonucun günümüzde insan yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak ortaya çıkan en önemli yaşlılık sorunlarından biri olarak kabul edilen “bunamanın” engellenmesi bakımından önemli olduğunu da vurguladı. Araştırmalarda çayın dikkati çeken bir diğer önemli etkisinin de sinirler üzerinde koruyucu özelliği olduğuna dikkmat çeken Prof. Yeşilada şunları söyledi: “Araştırıcılar, çayın bu nöroprotektif etkisinin ileri yaşlarda algılama ve demans sorunlarının önlenmesinde ne derecede katkısı olabileceğini incelemişler. Çalışma, 55 yaş üzerinde ve herhangi bir demans sorunu bulunmayan 716 Singapurlu gönüllü üzerinde yürütülmüş. Araştırmaya katılanlar çay tüketme sıklığı ve tükettikleri çay tipine (yeşil çay, siyah çay veya oolong çayı) göre gruplandırılmış. Çay yerine kahve tüketenler ayrı bir grup olarak alınmış. Her gruptaki kişilere ayrı ayrı hafıza ve algılama testleri uygulanmış; hangi hızla algılayarak işlem yapabildikleri derecelendirilmiş.” İshali hafife almayın Sıcaklarda ve Ramazanda Sağlık Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR ŞULE KÖKTÜRK Son yıllarda cehennem sıcakları yaşamaya başladık. Bu aşırı sıcaklarda tehlikeler var elbette. Güneş çarpması diye bilinen hastalıktan korunmak lazım. Yaşlılar ve çocuklar sokağa çıkmasın diye uyarılar yapılıyor. Ben bazen “çıkmasın keratalar” diye şaka yapıp sokağa vuruyorum kendimi. Ama özellikle kalp hastaları, tansiyonu yüksek olanlar, kronik akciğer hastalığı geçirenler çok dikkatli olmalı. Özellikle ramazanda kalp, böbrek, karaciğer, diyabet gibi kronik hastalıkları olanlar çok dikkatli olmalı, oruç tutan hastalar doktoruna danışmalı. Yaz günlerinde uzun açlık çok sakıncalı durumlar yaratabilir. Yatağa bağlı hale gelmiş bir kas hastası için babasının benden çocuğu için oruç izni istemesini hiç unutamam... Evlerde serinlemek de kolay değil. Klimalardan hastalananları çok görüyoruz, özellikle romatizma ve benzeri ağrılardan şikâyetçi olanlar klimadan çok rahatsız oluyorlar. Benim romatizma şikâyetlerim pek yoktur. Birkaç yıl önce yazın bel ağrılarım oldu. Bir araba satış bürosunda karşımda oturan bir müşteri bana teşhis koydu. “Hocam arabada air condition kullanıyor musun, ondandır” dedi. Gerçekten öyle idi. En azından karşısında oturmamak lazım. Tansiyondan söz açmışken yineleyeyim. Bu çok önemli risk faktörünü gerektiği gibi kontrol ettiren, ilacını düzenli alan çok az insan tanıyorum. Rahatsızlık duymadıkça buna aldırmayanlar çoğunlukta. Büyük hata... Tansiyon, kalp damar hastalıklarında önde gelen risk faktörü. Risk faktörleri arasında kolesterol da var. Bu konuda geride bıraktığımız aylarda kafa karıştıran bilgiler, iddialar ortaya sürüldü. Bazılarına şaşıyorum. İş, kolesterol yararlıdır koruyucudur ona dokunmayına kadar varıyor. Yanlış bu. Bu konularda çok konuşan, çalışkan bir öğrenci ve meslektaşımız kolesterol okside olursa zararlı olur diyor. Peki, bunu önlemek mümkün mü? 1948’de başlayan bir Framingham çalışması var. Hâlâ süregeliyor. Framingham Boston’a yakın bir kasabadır. Son derece ciddiyetle yürütülen bir çalışmadır bu. Hastalar yakından izleniyor. 2002’den beri üçüncü kuşak kontrol altında. Bu çalışma yüz binlerce insan üzerinden açıkça kalp damar hastalıklarındaki risk faktörlerini saptıyor. Bunlarda ve sıralamada uzun yıllardan beri belli başlı bir değişiklik olmadı. Sadece kilo fazlalığına, şişmanlığa ve egzersizlere, harekete verilen önem arttı, onlar öncelik kazandı diyebilirim. Tansiyon daima ön sıradaki yerini koruyor. Şeker hastalığı (diyabet) da öyle. Sigarayı da belirtmeye gerek yok sanırım. Kolesterol için de bu çalışmada farklı bir görüş ortaya çıkmıyor. O da ciddi bir risk faktörü, ancak risk faktörlerinin birlikte oluşu önem kazanıyor. Tek başına kolesterol yüksek ise o zaman ilaç gerekmez. Onun iyisi var kötüsü var, bu da artık iyi biliniyor. Trigliserid var, LDL var, HDL var. Bu laboratuvar sonuçları bu konuda uzman bir hekimle görüşülerek kolesterol düşürücü ilaç kullanma endikasyonu var mıdır? Bu tayin edilmelidir. coskunoz@superonline.com Alerji tehdidi Sıcak havalarda besinlerin daha çabuk bozulması yaz ishallerine de davetiye çıkarıyor. Bu mevsimde çocuklarda en sık görülen hastalık olan ishaller ne yazık ki ciddiye alınmaması ve zamanında tedavi edilmemesi durumunda ölüme dahi yol açabiliyor. Özel Ecomar Göztepe Hastanesi’nden Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Afşin Ünver, ishallerin en sık 05 yaş grubunda görüldüğüne dikkat çekerek, gelişmekte olan ülkelerde ilk 2 yaştaki ölüm nedenlerinin başında olduğuna dikkat çekti. Yiyecek kaynaklı pek çok ishalin 12 gün, bakteriyel enfeksiyonların çoğunun ise daha uzun sürdüğünü söyleyen Ünver, ishal olan çocuğun son 12 veya 24 saatte kaç kez tuvalete gidip, ne miktarda dışkıladığının doktora veya sağlık görevlisine bildirmesinin teşhis için önemli olduğunu vurguladı. Korunmak için öneriler İstanbul Haber Servisi Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kızarıklık, şişme ve kaşıntıyla oluşan güneş alerjisi artıyor. Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, güneş alerjisinin bir tür kurdeşen (ürtiker) döküntüsü şeklinde oluştuğunu söyledi. Ciltte kızarıklık, şişme ve kaşıntının ön planda olduğu, çok ağır durumlarda ise içi su toplamış lezyonlar görülebildiğini ifade eden Tabak, alerjik hastaların çok az güneşe maruz kalmalarında bile bu belirtilerin oluşabildiğini vurguladı. Güneş alerjisinin genellikle, vücudun yüz ve kol dışındaki kışın güneş görmeyen bölgelerinde geliştiğine değinen Tabak, şişme, kızarıklık ve kaşıntı gibi belirtilerin dakikalar içerisinde oluşabildiğinin de altını çizdi. Güneş alerjisi ve güneş yanığının genellikle karıştırıldığına dikkat çeken Tabak, “Güneş yanığında acıma ve yanma ön planda olur. Güneş yanığı daha uzun sürede iyileşme gösterirken, güneş alerjisi güneşten uzaklaştıktan 24 saat sonra geçebilir” dedi. Bebeklerde anne sütünün ishal sıklığını azalttığını anımsatan Ünver, korunmak için şu önerilerde bulundu: Çiğ sebze ve meyveleri bol suyla yıkayın. Besinleri yıkarken musluk suyu kullanın. Bozulabilecek besinleri mutlaka buzdolabında ve saklama kaplarında muhafaza edin. Yemek öncesi ve yemek sonrası ellerinizi mutlaka yıkayın. Buzdolabı dışında bekletilen süt ve süt ürünlerini tüketmeyin. Yiyeceklerinizin son kullanma tarihlerini kontrol edin Açıktaki su kaynaklarından su içmeyin. Tuvalet hijyenini sağlayın. Çocuğunuz ishale yakalandıysa sıvı alımını artırın. Kolesterol zararlı CEVAP VE DÜZELTME METNİ Cumhuriyet Gazetesi’nin 02.04.2012 tarihli nüshasının 13. sayfasında yer alan, “Bakan Kılıç, Öztürk’ün Ortağı Çıktı.” “Spor Bakanı, kara para aklayan patronla aynı şirkette” başlıklı haberde müvekkil Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç ile ilgili gerçek dışı beyanlara, haksız ve hukuka aykırı birtakım yorumlara yer verilmiştir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve gerçeklerin duyulması amacıyla aşağıda yer alan açıklamanın yapılması gerekmiştir. Tekzibe konu haberde; müvekkil Sayın Suat Kılıç’ın kişilik haklarına sistemli bir şekilde zarar verilmek istenmektedir. Haberin temel felsefesi “çamur at izi kalsın” yaklaşımıdır. Öncelikle bilinmesi gerekir ki, müvekkil Sayın Suat Kılıç’ın Çarşamba Enerji A.Ş.’deki % 1 hissesi, herhangi bir kâr amacı güdülmeden edinilmiş, seçim bölgesi olan Samsun’un Çarşamba İlçesi’ne yapılan bu yatırıma bölge iş adamlarının katkısını sağlamaya yönelik, teşvik edici nitelikte sembolik bir hissedir. Çarşamba Enerji A.Ş.’nin Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan olunan ortaklarına bakıldığında bölgesel isimlerin varlığı, hisse oranlarıyla birlikte dikkat çekici biçimde fark edilecektir. Buradan da anlaşılmaktadır ki, adı geçen A.Ş. kâr amacından ziyade, bölgede bir kalkınma hareketine öncülük etmek üzere tamamı Samsunlu olan isimlerin katılımıyla bölgesel bir inisiyatif olarak teşekkül etmiştir. Kaldı ki, son hisse dağılım tablosuna göre adı geçen A.Ş.’de müvekkil Sayın Suat Kılıç’a düşen hisse yüzde 1’dir. Kuruluş aşamasında müvekkile ait hisse payı %5 iken Mayıs 2011’de bu oran % 1’e indirilmiş, yatırımcı işadamlarının hisse payları artırılmıştır. Sayın Suat Kılıç’ın hisse devri noktasındaki bu tavrı bile kâr amacı ile bir ortaklığa girişilmediğinin en büyük kanıtıdır. Yüzde 1 oranındaki sembolik bir hisse ile söz konusu A.Ş.’den makul bir kâr elde edilmesi mümkün değildir. Böylesine sembolik bir hisseyi manşetten “ortaklık” diye takdim etmek vicdani ve ahlaki değildir. En basit hukuk bilgisine sahip olanlar bile bilirler ki, bu tarz A.Ş. yapılanmalarına dair tüm kayıtlar ilanen tebliğ olunur. Müvekkil Sayın Suat Kılıç’a ait hissedarlık bilgisini içeren kayıtların yayınlanarak aleniyet kazandırıldığı mecra da 18.10.2007 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi’dir. Hiçbir gizlilik içermeyen, kimseden saklanmayan, Ticaret Sicili Gazetesi’nden duyurulan bu ortaklığın bir suç gibi takdim edilmesi hukuk sistemimizin genel ve özel kaidelerinin tümüyle inkâr ve ihlalini içermektedir. Bahsi geçen şirketin, ortakları arasında Samsun’a yatırım yapmış ve yapmakta olan birçok iş adamının ve yerel yöneticinin yer aldığını yukarıda ifade etmiştik. Bunun yanında, haberde kasıtlı bir şekilde, şirket ortaklarından biri hakkında yürüyen soruşturma fırsat bilinerek, “Bakan Kılıç, Öztürk’ün Ortağı Çıktı.” “Spor Bakanı, kara para aklayan patronla aynı şirkette” şeklindeki haber başlığının kullanılması, basın ahlakı içinde değerlendirilemez. Haberde ismi geçen taraflara sorulmadan, gerçek bilgiye ulaşmak yönünde hiçbir çaba sarf edilmeden kaleme alınan haber tamamen asılsız ve gerçek dışıdır. Bu nedenle basın ahlak ve ilkeleriyle ters düştüğü açıktır. Sayın Suat Kılıç’ı zor durumda bırakma amacına matuf, hiçbir dayanağı olmayan tamamen gerçek dışı bu haber nedeniyle yasal yollara başvuru haklarımızı kullanacağız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 02.04.2012 Suat Kılıç Vekili Av. Muammer Cemaloğlu ? İstanbul Haber Servisi Botoksun aşını terlemeyi engellemek için kullanıldığı belirtildi. Hisar Intercontinental Hospital Nöroloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Göksel Somay, botoksu özellikle koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı terlemesinde kullandıklarını belirterek “Test sonucunda, aşırı terlemeye neden olan aktif alanlar belirleniyor. Bu cilt alanların yaklaşık 2 mm derinliğine son derece ince uçlu iğnelerle botoks ilacı enjekte ediliyor. Botoks uygulaması, uygulama bölgesinde terleme işlevini geçici olarak, tamamen veya belirgin bir şekilde azaltarak etkisini gösteriyor” dedi. Botoksla terlemeye son Crohn hastalığı ? İstanbul Haber Servisi Sosyal ve iş hayatını olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşüren ve iltihabi bağırsak hastalıklarından biri olan Crohn hastalığı gençlerde ve orta yaşlılarda sık görülüyor. Beyoğlu Özel Avusturya Sen Jorj Hastanesi Başhekimi ve Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Erdal Kaleli, hastalığın sıklıkla 1640 yaş arasında görüldüğüne dikkat çekerek, “En sık olarak karın ağrısı ve ishal olur. Bağırsakta ciddi derecede daralmanın oluştuğu hastalarda karında şişkinlik, ağrı, kusma, kabızlık görülebilir. Kalın barsağın tutulduğu hastalarda dışkı ile kan gelmesi, yorgunluk, halsizlik ve ateş gibi, kilo kaybı ve beslenme bozuklukları görülebilir” diye konuştu” diye konuştu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear