23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 TEMMUZ 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 TİSK: AB ile yakın ilişkisi olan Türkiye’de riskler arttı ancak düşen petrol fiyatları durumu hafifletti Şimdilik petrol kurtardı Ekonomi Servisi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), AB ülkelerinde işlerin bir türlü yoluna girmemesi nedeniyle ABD ve AB ile yakın ilişkileri olan ülkelerin ekonomilerindeki risklerin arttığına dikkat çekti. Türkiye’nin de bu durumdaki ülkelerin arasında yer aldığını belirten TİSK, ancak düşen petrol fiyatlarının bu algıyı hafiflettiğini kaydetti. TİSK’in değerlendirmesinde haziranda ekonomik krizin Avrupa’da iktidarları değiştirdiğine dikkat çekilerek piyasalarda tedirgin ortamın sürdüğüne işaret edildi. TİSK şunları kaydetti: Uluslararası derecelendirme kuruluşlarınca İspanya’da 28 bankanın notunun düşürülmesi, ülkeyi ikinci Yunanistan haline getirdi. Özel kesim borçlarının yüksek seyretmesi, krizi derinleştirebilir. Alman Dış Politikada Riskler Dış politikada riskler; yönetim riski, moral güç yetersizliği, yeterli lojistik destek sağlayamaması, emperyal güçlerin emelleri ve tuzakları başlıkları altında toplanabilir... Hemen her alanda olduğu gibi dış politikada da başarı ya da başarısızlıkta belirleyici etken, yönetim becerisi, yöneticilerin nitelikleridir. Dış politikada fevri hareket edilmemeli, takıyye, gösteriş yapılmamalı, ilkesiz, amaçsız davranılmamalıdır. Yaşamlarda başarısı olmayan, ezik, kompleksli, pohpohtan, övgüden, övünmeden hoşlanan, yönlendirilebilen, özgüveni eksik, ödün vermeye yaktın yöneticilerle dış politikada başarı kazanılamaz. En büyük risk, tehlike, yöneticilerin kritik anlarda, zamanında, doğru, sağlıklı karar alamamalıdır. Dış politikada kırmızı çizgiler çiziliyorsa, burada pazarlık yapılamaz; ödün verilemez, marjlı, pazarlık paylı kırmızı çizgi çizilemez. Kırmızı çizgi ihlali, bıçağın kemiğe dayanmasıdır. Bıçak kemiğe dayandığı zaman da ne pahasına olursa olsun gereken yapılmalıdır. Kırmızı çizgi çizilirken blöf yapılmamalı, belki göz korkuturuz anlayışıyla hareket edilmemelidir. Bir ülkenin en büyük gücü, halkının moral gücüdür. Halkın yılgınlığa düşmesi, özgüvenini yitirmesi, ne yapabiliriz ki çaresizliğine kapılması, yıkım ve tutsaklıkla sonuçlanır. Bu bağlamda yine Atatürk’ten alıntı yapayım: “Dış güçlere karşı kurulan cepheler iki nitelikte düşünülebilir. İç cephe, dış cephe... Temel olan, bütün milletin oluşturduğu iç cephedir. Dış cephe, ordunun doğrudan doğruya dış güçlere, düşmana karşı oluşturduğu cephedir. Bu cephe sarılabilir, yenilebilir. Bu durum hiçbir zaman bir milleti, bir ülkeyi yok edemez. Ülkeyi temelden çökerten, yıkan, tutsak eden, iç cephenin çökmesidir. Bu gerçeği bizden iyi bilen dış güçler, bu cephenin çökmesidir. Bu gerçeği bizden iyi bilen dış güçler, bu cephenin yıkılması için yüzyıllardır çalışmışlardır, çalışmaktadırlar. Kaleyi içerden ele geçirmek, dışarıdan zorlamaktan daha kolaydır. Bu amaçla içimize arabozucu (müfsit) mikropların sokulduğu söylenebilir.” Halkımız, özellikle terör olayları ile yılgınlığa düşürülmeye çalışılmakta, insani amaç söylemleri altında çaresizliğe, “ver kurtul” anlayışına sürüklenmektedir. Kimse savaş istemez; kimse anaların ağlamasını istemez. Ama ne yazık ki çoğu zaman ülke ağlamasın diye analar ağlamaktadır. Atatürk’ün uyardığı gibi, bu ülkede çeşitli kılıklara giren müfsit mikroplara karşı dikkatli olmak zorundayız. Ekonomik gücün yetersizliği, dış cepheye yeterli lojistik desteğini verilememesi önemli bir eksiklik, risktir. Dedem, topçu Miralay Halit, Galiçya, Çanakkale cephelerinde savaşmıştı. Savaş anılarını anlatırken, savaşmak için namlunun ucunu fabrikaya bağlamanın önemini vurgulardı. Günümüzün diliyle, savunma sanayiinin önemini dile getirirdi. Savunma sanayiine kaynak ayıracağımıza, bunu sağlık, eğitim hizmetleri, kültür etkinlikleri için harcayalım. Kim bu insani öneriye karşı çıkar? Ancak barış söylemleri, sloganlar ne ölçüde içtenlikli, yaşama uygun? İrdelemek gerekir. Uluslararası kuruluşların hesaplamalarına göre, dünya savunma harcamalarının yıllık tutarı 1.5 trilyon USD’yi (ABD Doları) aşmaktadır. Bu harcamaların yaklaşık yüzde 40.0’ını dünyaya barış ve demokrasi götürmenin şampiyonluğunu yapan ABD yapmaktadır. Savunma harcamaları açısından ilk 10’da ABD dışında Çin, Fransa, İngiltere, Rusya, Japonya, Almanya, İtalya, Hindistan, S. Arabistan yer almaktadır. Savunma sanayii günümüzde ulusal gücü geliştirme açısından önem taşımaktadır. Türkiye’nin, devlet eliyle, KİT’ler aracılığı ile savunma sanayiini geliştirmesi, hem dış etkinlik hem ekonomik ve siyasal bağımsızlık açısından önem taşımaktadır. Savunma sanayii harcamaları tümüyle de savurganlık sayılamaz. Savunma sanayii teknolojik gelişmeye katkıda bulunmakta, hatta bazı alanlarda öncülük etmektedir. Ayrıca ihracat ve ihracat endüstrilerinin gelişmesine de katkıda bulunmaktadır. Dış güçlerin ayartılarına (iğvasına) kapılmamak gerekir. Dış politikada ayakoyunu, komplo, yanlış yönlendirme, uzun süreli amaçlarını alalama yaygındır. Bu nedenle dış güçleri iyi tanımak, taktiklerini, statejilerini bilmek gerekir. Türkiye’nin coğrafi konumu Türkiye’ye önem kazandırıldığı gibi, beraberinde riskler de getirmektedir. Jeopolitik gereği de dış güçlerin iğvasına, yönlendirmelerine kapılmamak gerekir. Septik, şüpheci olmak dış politikada daha da önemlidir. Dış güçlerin, dedektör gibi, ülkede kendi işlerine yarayacak insan madenini buldukları gözden kaçmamalıdır. Gerçekten yurtta sulh cihanda sulh istiyorsak ulusal gücümüzü, en azından yukarıdaki riskleri de göz önünde tutarak geliştirmemiz gerekir... ürkiye’de cari açığın sürdürülebilirliği konusunda kırılganlığın arttığını dile getiren Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’na göre cari transferdeki artış bütçe dengesini zorluyor. Buna göre, sanayi üretim, ciro ve sipariş endeksleri ile kapasite kullanım oranındaki gelişmeler, sanayi sektörünün küçülmeye başladığını gösteriyor. Bu eğilimin sürmesi halinde reel sektör sıkıntıya girebilecek, işsizlik artacak. Bu yılın 2. çeyreğinde büyüme oranı negatif çıkabilir. özel kesiminin borç yükü nedeniyle, ülkenin AB’nin yükünü çekmesini zorlaştırıyor. Türkiye de dahil olmak üzere, AB ve ABD ile yakın ilişkideki ülkelerde riskler artıyor. Petrol fiyatlarındaki gerileme çıkış yolu olabilir. ki gelişmeler, sanayi sektörünün küçülmeye başladığını gösterdi. Eğilimin sürmesi halinde reel sektör sıkıntıya girebilecek. İşsizlik oranında artış ve vergi kaybı ortaya çıkabilir. 2012’nin ikinci çeyreğinde büyüme oranının negatif çıkması şaşırtıcı olmayacak. İlk dört ayda cari açık ise 8.1 milyar dolar azaldı. Cari açığın azalmasında en etkili faktör dış ticaret açığındaki 6.5 milyar dolarlık gerileme oldu. Net hata noksan kale T minin cari açığa oranı ilk dört ayda yüzde 13.7 oldu. Cari açığın sürdürülebilirliği konusunda kırılganlık arttı. KOBİ’lere kaynak aktarılmalı Merkez Bankası para politikasında gevşemeye gidiyor. Banka döviz rezervini artırırken finansal sisteme likidite sağladı. Merkez’in politikası bankaların kredi plasmanını artıracak ancak KOBİ’lere yönelik ek kaynak aktarımı da gerekiyor. Kısa vadeli sermaye girişleri döviz kuru üzerindeki baskıyı azalttı ve böylece enflasyon üzerindeki kur baskısı da hafifledi. Moody’s, Türkiye’nin notunu yükseltti. Gerekçesi, kamu maliyesi gelişmeleri, şok giderme kapasitesinde artış ve cari açığa yönelik önlemler oldu. Böylece borçlanma maliyetlerinde azalma imkânı ortaya çıktı. Reel sektör sıkıntıya girebilir Türkiye’de sanayi üretimi, ciro ve sipariş endeksleri ile kapasite kullanım oranında 0.8 PUAN AZALDI Tüketici güveni haziranda düştü Ekonomi Servisi Araştırma Kuruluşu GfK Türkiye, tüketici gGüven endeksinin, haziranda bir önceki aya göre 0.8 puan azalarak 92.7 düzeyine yükseldiğini bildirdi. Tüketici güven endeksi, mayıs ayında ayında 93.5 düzeyindeydi. GFK Türkiye’den yapılan açıklamaya göre, tüketiciler tarafından haziran ayında, “kürtaj tartışmaları ve terör” gündemde en fazla öne çıkan konular olarak belirtildi. Haziranda gelecek 12 ay için işsizlik oranının azalacağına yönelik beklenti 2.1 puan (yüzde 2.4) azalarak, 86.1 puan oldu. Tasarruf eğilimi ise 1 puan (yüzde 1.8) azaldı. Türkçe mönü yoksa oto ayıplı ? Yargıtay, yol bilgisayarının Türkçe mönü içermemesinin, araçtan beklenen faydayı azalttığını, ilgili yasa gereği bunun “ayıplı mal” niteliğinde bulunduğu için müşterinin taleplerinin değerlendirilmesinin zorunlu olduğunu bildirdi. Ekonomi Servisi Yargıtay, otomobildeki yol bilgisayarının Türkçe mönü içermemesinin, araçtan beklenen faydayı azalttığını, ilgili yasa gereği bunun “ayıplı mal” niteliğinde bulunduğu için müşterinin taleplerinin değerlendirilmesinin zorunlu olduğu yönünde karar aldı. Mahkemenin kararı emsal sayılacak. AA’nın haberine göre, Aydın’da 30 Aralık 2008 tarihinde satın aldığı ithal otomobilde bulunan yol bilgisayarında Türkçe mönü bulunmaması üzerine “ayıplı mal” satıldığı iddiasıyla Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açan Memduh Toprak, yerel mahkemece davasının reddedilmesi üzerine Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, oybirliği ile tüketiciyi haklı buldu. Eylemdeki THY işçisine destek Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul İl Kadın Koordinasyonu çoğunluğu kadın üyeleri Atatürk Havalimanı’nda direnişte olan THY işçilerini dün ziyaret ederek destek verdi. Grup adına konuşan ÖDP İl Sekreteri Çiçek Çatalkaya, “Bu ülkenin başbakanı, her platformda biz kadınlara en az 3 çocuk doğurmamızı haykırırken THY emekçisi kadınların maruz kaldıkları sorunlara yabancı kalmıştır” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Ceylin Erbak, Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl, Genel Müdür Mete Öz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuran Kızıl, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak, Nuri Cem Erbak (soldan sağ) Uludağ maden suyu kaynağının ruhsatının alınmasının 100. yılını kutluyor. Uludağ’ın hedefi Ortadoğu ve Afrika Ekonomi Servisi Bursalı Kızıl ve Erbak ailelerinin yönetiminde olduğu Uludağ İçecek, en büyük pazarları olan Almanya ve Irak’tan sonra Ortadoğu ile Afrika ülkelerine yönelmeyi hedefliyor. Bursa’da düzenlenen toplantıda konuşan Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak, “1912’den bu yana sürekli yenilenme anlayışı içinde milyonlarca insanın Uludağ Doğal Maden Suyu ile yeniden tanışmasını sağladık” dedi. Uludağ İçecek Grubu Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl da, 2011’de 209 milyon TL ciro elde ettiklerini belirterek “32 milyon TL ile ihracatla Türkiye cari hesap dengesine olumlu katkıda bulunuyoruz. 2012’de ciromuzun 250 milyon TL, ihracatın ise 40 milyon TL’yi geçmesini bekliyoruz” dedi. 40’ın üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Kızıl, “Almanya’ya geçen yıl 15 milyon Avro ihracat yaptık. Uludağ Gazoz yüzde 60 oranında ülkedeki dönercilere satılıyor. Frutti ürünü Ortadoğu ülkelerinden çok ciddi talep görmeye başladı” diye konuştu. Kızıl, Irak pazarının çok hızlı büyüdüklerini belirterek Ortadoğu ile Afrika’da büyümeye odaklandıklarını kaydetti. Asıl işveren de sorumlu Bu arada Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, TEİAŞ’ye ait hat yapım işinde çalışan taşeron işçinin geçirdiği iş kazasından, TEİAŞ’nin sorumluluğu bulunmadığına hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu. Kurul, asıl işverenin, taşeron şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna hükmederek TEİAŞ’nin da işçiye tazminat ödemesine karar verdi. Avrupa’ya yumurta ihracatı Keskinoğlu Şirketler Grubu, Yunanistan’a yumurta ihracatına başladı. Keskinoğlu, 2012 için imzaladığı 2 milyon Avro’luk anlaşmayı 2013’te ise 5 milyon Avro’ya yükseltmeyi hedefliyor. Keskinoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, “Türkiye AB’ye yumurta ihracatını 2’ye katlayabilir” dedi. Keskinoğlu, Azerbaycan, Angola, Bahreyn, Dubai’nin de olduğu çok sayıda ülkeye yumurta ihraç ediyor. Turkcell Global Bilgi’ye 4 ödül Turkcell Global Bilgi, yurtiçi ve yurtdışından 4 günde 4 ödül aldı. ContactCenterWorld’ün 2012’nin En İyileri yarışmasının bölge finallerinde, “En iyi Dış Kaynak İş Ortaklığı”, “En İyi Self Servis Teknoloji Uygulaması” kategorilerinde 1.’lik, “En İyi Telesatış Projesi” kategorisinde 3.’lük ödülü aldı. “Erzurum Çağrı Merkezi: Ekonomik Etki Değerlendirme” ile BM Kalkınma Programı Özel Ödülü almıştı. VEFAT DİSK: 200 bin işçiyi mağdur ettiniz MUSTAFA ÇAKIR Ömrünü Türk denizciliğine ve bilime adamış, yüreği deryalarca iyilikler, güzelliklerle dolu, Türkan Akten’in sevgili eşi, Burak ve Bora’nın babaları, Sine ve Hülya’nın kayınpederi, Türkiye’nin ilk uzak yol kaptan profesörü İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi NECMETTİN AKTEN’i kaybettik. Cenazesi 2 Temmuz 2012 Pazartesi günü Moda Camisi’nde kılınacak ikindi namazını müteakip İzmit Bağçeşme Aile Kabristanı’nda defnedilecektir. Prof. Dr. ANKARA DİSK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ocak ayından bu yana sendikalara yetki vermemesi nedeniyle yaklaşık 200 bin işçinin toplusözleşme imzalayamamasını yargıya taşımaya hazırlanıyor. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, ocak ayından bu yana örgütlenilen, yeniden yetki istenilen işyerlerinde başvuraların bakanlıktan geri döndüğünü söyledi. 700 işyerinde yaklaşık 200 bin işçinin toplusözleşme imzalayamadığını dile getiren Serdaroğlu, bakanlığa yazı gönderdiklerini belirtti. Serdaroğlu, “Bakanlığa ‘Yasaları uygulamıyorsunuz. Yeni yasa çıkana kadar eski yasa geçerlidir. İşçiler yasal haklarını kullanamıyor. Maddi kayıpları var. Zararın tazmin edilmesi dahil yasal haklarımızı kullanacağız’ dedik. Eğer çözüm bulunmazsa hukuki süreci başlatacağız” diye konuştu. Depreme dayanıklı özel tavanlar İstanbul Haber Servisi ASPEN ve Amerikalı şirket ARMSTRONG firmaları, depremin hasarlarını en aza indirgemek için özel olarak ürettikleri tavan sistemlerini anlatan eğitim seminerlerinden ilkini İstanbul’da düzenledi. Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”na destek veren ASPEN ve ARMSTRONG, başta hastaneler ve sağlık kuruluşları olmak üzere depreme karşı dayanaklı tavan sistemlerinden oluşan yapı ürünlerini, sektörün hizmetine sundu. AKTEN AİLESİ C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear