Catalog

SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2012 PAZARTESİ 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y 20 20 21 20 22 22 23 20 22 22 23 23 21 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y B PB PB Y B B B PB Y Y 20 23 23 22 27 26 23 31 26 28 23 19 19 Oslo B Helsinki B Stockholm B Londra PB AmsterdamB Brüksel B Paris PB Bonn PB Münih PB Berlin PB Budapeşte Y Madrid Y Viyana Y HABERLER 24 14 22 25 23 23 24 23 19 22 22 24 21 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Y Y Y Y PB Y Y Y Y PB Y PB PB 21 16 21 23 22 17 35 31 25 29 29 35 32 Ülkemizin geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Göller Yöresi, İç Anadolu’nun kuzeyi ile Antalya’nın batı ilçeleri aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Marmara’nın batısı, Batı Karadeniz’in iç kesimleri ile Bursa, İzmir, Manisa, Sakarya, Zonguldak, Bartın ve Amasya çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Mayıs Cizre’de 3 farklı noktaya bomba ? Yurt Haberleri Servisi Şırnak’ın Cizre ilçesinde terör örgütü PKK üyeleri tarafından Garnizon Komutanlığı, Adalet Sarayı ve bir benzin istasyonuna ses bombası atıldı. Benzin istasyonunda çalışan bir işçi yaralandı. Patlamaların ardından askerler alarm durumuna geçerken, çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. ‘Taşınmazların satışı önündeki engeller kaldırılıyor’ BTS, demiryollarının özelleştirilmesini öngören yasa taslağıyla ilgili görüş hazırladı MUSTAFA ÇAKIR GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY 10 köylü serbest bırakıldı ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Bayırlı köyünü 22 Mayıs gecesi basan PKK’liler, kaçırdıkları 10 köylüyü dün serbest bıraktı. Aralarında bir kadınında bulunduğu köylüler, Bayırlı’nın kırsal kesiminde serbest bırakıldı. 10 kişi, güvenlik güçleri tarafından ifadeleri alınmak üzere Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Köylülerin “susma haklarını” kullanmak istedikleri belirtildi. Köylüler işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılıkça sorgulanacak. ANKARA Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Yasa Taslağı”nın demiryolu hizmetini ticarileştireceği, taşeronlaştırmanın önünü açacağı, başta Haydarpaşa olmak üzere taşınmazların satışı önündeki engelleri kaldıracağına dikkat çekildi. Taslağın uygulamaya geçmesiyle demiryollarında “kaos” yaşanacağı, kazaların artacağına işaret edildi. Yasa taslağının hemen geri çekilmesini isteyen Birleşik Taşımacılık Ça lışanları Sendikası (BTS), düzenlemeyle ilgili görüş hazırladı. BTS’nin taslağa ilişkin görüşleri şöyle: En önemli hedef demiryolu hizmetini, kamu hizmeti olmaktan çıkararak ticarileştirmektir. Bu insanlığın temel haklar arasında saydığı ulaşım hakkının kalıcı bir şekilde metalaştırılması ve parası olanın bu hizmetten yararlanması sonucunu işaret etmektedir. İkinci hedef; kamusal alanın tasfiyesi ve özelleştirmedir. Taslak bu haliyle çok kısa bir süreçte demiryolu sisteminin güçlü bir özelleştirme dalgasıyla karşı karşıya kalacağını açıkça gözler önüne sermektedir. Neoliberal anlayışın olmazsa olmazı taşeronlaşmanın yani ucuz ve güvencesiz işgücü kullanımının önünü daha da açacaktır. Taslakta yer alan “Tashihen tescilleri yapılacak taşınmazlardan ifrazı ve tevhidi yapılması zorunlu olanlar 3194 sayılı İmar Kanunu ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu ve bu kanunların uygulanması ile ilgili kısıtlamalar tabi tutulmadan ifraz ve tevhid edilir” hükmü başta Haydarpaşa olmak üzere taşınmazların satışı önündeki engellerin kaldırılması amacına da hizmet edebilecektir. Fotoğraflar: ALİ AÇAR Taslakta “Yaygın hizmet alımı yapılabilir” denilmiş ve 35 yıl şeklinde bir zaman sınırlaması getirilmiştir. Şu anki uygulamada ise hizmet alımlarında anlaşmalar bir yıl süreyle yapılmaktadır. Taslağa konulan bu madde ile taşeronlaştırmanın gerek TCDD’de gerekse kurulması öngörülen TÜRKTREN AŞ’de yaygınlaştırılması öngörülmektedir. AB uyum süreci gölgesinde, demiryolu sisteminin bütün halinde özelleştirilmesinden, bu alanın topyekun talana açık hale getirilmesinden ve siyasi kadrolaşma için yeni kadrolar yaratmaktan öte bir sonuç ve amacın olmadığı görülmektedir. YILMAZ, ERTEN’E SAHİP ÇIKTI HSYK, Cihaner dosyasını sordu ? ANKARA (ANKA) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Yargıtay Başkanlığı’na yazı yazarak eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve emekli Orgeneral Saldıray Berk gibi isimlerin Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ndeki dosyasının akıbetini sordu. Daire de HSYK’ye akıbeti sorulan İlhan Cihaner hakkında açılan kamu davasının esasa kaydedildiğini ve duruşma hazırlık işlemleri için incelendiğini bildirdi. Cihaner ile Berk’in yargılanmasına 15 Haziran’da yeniden başlanacak. ‘Amaç, terörle mücadeleyi karalamak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Uludere’de 34 yurttaşın hayatını kaybetmesi nedeniyle eleştirilen, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten’e sahip çıktı. Yılmaz, “Hava Kuvvetleri Komutanımız, dünyanın en gözde kuruluşlarından birini başarı ile yönetmektedir. Komutanımızla ilgili eleştiri, insaf ve nezaket sınırlarını aşan ifadelerin gerisindeki asıl amacın, emir ve komuta ettiği Hava Kuvvetlerimizin ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin teröre karşı verdiği mücadeleyi karalamak olduğu açıktır” dedi. Bakan Yılmaz, yargı sürecini etkilememesi veya bu yönde bir algı doğurmaması için, bugüne kadar “Uludere Olayı” konusunda bakanlık tarafından herhangi bir açıklama yapılmadığını ifade etti. Yılmaz, bazı milletvekillerinin, TBMM çatısı altında, kürsü masumiyetini kötüye kullanarak, hukuka aykırı şekilde, devam eden soruşturmayı etkilemeye yönelik, insanların kişilik haklarını da ihlale varan ifadeler kullandıklarını üzüntüyle gördüklerini belirtti. Hava Kuvvetleri Komutanı ile ilgili bazı basın yayın organlarında kullanılan ifadeleri esefle karşıladıklarını ve kınadıklarını bildirdi. CHP milletvekilleri gazetemiz yazarı Balbay için kitap imzaladı ‘Balbay yoksa biz varız’ İstanbul Haber Servisi “Mustafa Balbay’a Özgürlük Girişimi” tarafından Mustafa Balbay’a destek için geçen hafta Adalar’da başlatılan imza kampanyasına dün de Kadıköy’de devam edildi. Kadıköy Caddebostan’da kurulan standda Balbay’ın kitaplarını imzalayan CHP’li milletvekilleri, “Balbay içerde yine toplumu aydınlatma görevini kitaplarıyla sürdürüyor. Balbay yoksa biz buradayız”dediler. Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın uzun tutukluluk süresine dikkat çekmek ve serbest bırakılması istemiyle “Mustafa Balbay’a Özgürlük Girişimi” tarafından yürütülen imza kampanyasının 2. haftası Kadıköy Caddebostan’da kurulan standda devam etti. Kampanyaya CHP İstanbul milletvekilleri Kadir Gökmen Öğüt , Süleyman Çelebi , Mahmut Tanal ve Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de katılarak Balbay’ın kitaplarını imzaladı. Kadir Gökmen Ögüt, Balbay’ın milletvekili olarak cezaevinde bir yıldır tutuklu olduğunu anımsatarak “Balbay bir yıldır milletvekili olarak içerde bulunuyor. O yüzden bu toplumun göstermiş olduğu tepkiyi örgütlemeye çalışıyoruz. Balbay cezaevinden topluma inanılmaz bir katkı sunuyor ve dışarıya daha çok moral veriyor. Balbay’ın bu durumu iktidarı daha da sinirlendiriyor. İktidar ‘Özür dilesin, geri adım atsın’ diye bekliyor. Balbay, içerde direnmeye devam ettikçe siyasi iktidarı sinirlendirmeye devam edecek. Biz de burada olmaya devam edeceğiz” dedi. Süleyman Çelebi ise Balbay’ın milli iradeye karşın tutsak olduğunu belirterek “Türkiye’de iki irade var. Bunlardan biri halkın iradesi, diğeri ise iktidarın iradesi. Yurttaşlar burada Balbay’a mektup yazarak duygularını paylaşıyor. Siyasi iktidar göstermelik iyi niyetini muhalefetin anlaşmasına rağmen yerine getirmedi. Ancak halkın iradesine bir şey olmayacağını artık bu toplum görüyor. Bu operasyonun nereden geldiğini, hangi yapıların ve cemaatin süreçte katkılarını olduğunu biliyor. Kadıköy önemli, ama bunu tüm Türkiye’ye yayarak bütün tutuklu milletvekillerinin Meclis’te temsilini sağlamalıyız. Milli iradeler Meclis’te olmalı”diye konuştu. Mahmut Tanal da Mustafa Balbay’ın bir gazeteci kimliği olduğunu, gazetecinin görevinin toplumu aydınlatmak, bilgi vermek ve kafasındaki soru işaretlerini araştırıp kamuoyuna açıklamak olduğunu söyledi. Selami Öztürk de Balbay’ın yazdıklarından ve arşivlerinden dolayı tutuklanmasının demokrasi adına utanç olduğunu söyledi. Öztürk, “Bunlar simge insanlar; Balbay gibi yüzlerce, binlerce insan sesini duyurmadan farklı cezaevinde yatıyorlar. Ne kadar sağlam beton duvarlar olursa olsun orada betondan bir irade yaratılmıştır. O irade de Balbay’ın yazdıkları, kitaplarıdır. Bizlerde o kitapları imzalamak için buradayız” diye konuştu. KESK’li kadınlar özgürlük istedi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KESK üyesi kadınlar, tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. KESK Kadın Birimi üyesi Deniz Derinyol dün Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen basın toplantısında, sendika üyesi 14 kadının KCK soruşturması kapsamında tutuklanmasına tepki gösterdi. KESK üye ve yöneticisi yaklaşık 40 kişinin cezaevinde bulunduğunu ifade etti. Fil, önce kendi yerini sağlamlaştırmış, “Herkes kendi arasında nasıl yaşarsa yaşasın, beni ilgilendirmez. Ama herkes benimle ilişkilerine dikkat etsin. Bütün kuralları ben koyacağım. Ormandakiler de ona uyma özgürlüğünü kullanacak” demiş. Etkisini genişletmiş zamanla fil. En güçlü o, tek yetkili o, gerisi sefil. Artık sadece fille ilişkiler değil, bütün hayvanların kendi aralarındaki ilişkiler de filden ve çevresinden sorulur olmuş. Öyle ki, ormandaki nüfus artışı bile filin işi olmuş. Tek tek doğum yapan hayvanlara kızmış, “Bakın bir seferde 45 yavru doğuranlar var. Ne bu tembelliğiniz. Benimle oyun oynamayı bırakın, gidin genlerinizle oynayın, daha çok yavru doğurun” diye çıkışmış. Her şeyi sineye çekmiş ormandakiler. “Yeter ki” demişler, “boşalmasın kiler”. ??? Filin “değişiyoruz, değişiyoruz” naralarıyla girmiş orman şekilden şekle. İş o noktaya gelmiş ki, eşit sayılmış maymun eşekle. Zira fil, kimi kime uygun görürse ona göre şekillenirmiş ormanda yaşam. Bir tek, “Ne güzel buyurdunuz”, “Biz de tam böyle yapacaktık”, “Bundan daha mükemmel olamazdı”, “Bu hızla bütün ormanları geçeriz” sözlerine izin veriliyormuş. Öteki bütün sözler “istikrar bozucu” bulunuyormuş. Arada hakkını aramaya kalkan olursa hemen müdahale ediliyormuş. Üzerine, “geber gazı” sıkılıyormuş. Filin bir özelliği de kindar olmasıymış. Kendisine yapılan hiçbir şeyi unutmuyormuş. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, intikamını alıyormuş. Hortumuna geleni vuruyor, ayağına geleni eziyormuş. Hiç kimseyi dinlemiyormuş. Bir gün söylediği ertesi güne uymuyor, doğru budur diyeni duymuyormuş. Bundan karıncalar da payını almış, yuvaları filin ayaklarının altında kalmış. Tam o sırada bir karınca, fil hortumunu topraktan çıkarınca, girmiş hortumun içine. Karınca az gitmiş uz gitmiş, kendisine hortumun içinde iyi bir yer etmiş. Fil başlamış kaşınmaya. Hortumunun içi karıncalanıyor, nedenini anlayamayınca beyni de karıncalanıyormuş. Kalınca bir ağacın yanında durmuş, hortumu gövdesine vurdukça vurmuş. Bir türlü karıncalanmayı gideremiyormuş. Üstelik hortumu da fena halde acımaya başlamış. Bir hamle daha ağacın gövdesine vurunca, ağaç devrilip üzerine düşmüş. Fil ilk kez bu kadar âciz duruma düşmüş. Bereket demiş kimse yok etrafta, arada bir yanından geçtiği koca kayanın nerede olduğunu düşünmüş, hah şu tarafta. Bu kez kayalara vurmuş hortumunu, arada geçen olursa duruyormuş, anlatamıyormuş durumunu. Hortumu kayaya vurdukça kaşıntıları artmış, kaşıntıları arttıkça daha çok vurmak istemiş. Derken iflas etmiş bedeni, anlayamadan nedeni, uzanıp kalmış fil... ??? İşte böyle efendim... Fili yenmiş bir karınca. Ateş bacayı sarınca, fil güya ulaşılmaz bir noktaya varınca, etrafındaki herkesi kırınca, kendisinden güçlü hiçbir hayvan olmadığını sanınca... Sonunda olan olmuş, küçük bir karınca koca bir filden daha güçlü olmuş. Böyledir hayat... En güçlü olduğumuz an, aynı zamanda en zayıf olduğumuz andır. Hiçbir güç mutlak değildir doğada. Herkesi dize getirdiğini sanan. Çöker bir gün diz üstü. Koca bir fili durduran da. Bir karıncadır altı üstü. Beyoğlu’nda patlama ? İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Yenişehir Mahallesi’ndeki bir otoparkta dün 10.30 sularında patlama meydana geldi. İki bina arasında otopark olarak kullanılan alanda meydana gelen patlama korkuya neden oldu. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. Patlamanın nedeni araştırılıyor. GERZE’DEKİ TERMİK SANTRAL KARŞITLARI ERGENEKON DAVASINDA FİRARİ SANIK ESKİ AKP’Lİ TURHAN ÇÖMEZ İLE İLGİLİ KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILMAMIŞ TGC’den ‘Direniş Çadırı’na destek CEMİL CİĞERİM / CENGİZ DEMİREL AKP Çömez hakkında işlem yapmamış İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında firari sanık eski AKP Milletvekili Turhan Çömez hakkında mahkemenin çıkardığı kırmızı bültenle arama kararına karşın Adalet Bakanlığı’nın bu konuda işlem yapmadığı ortaya çıktı. Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Mart 2012 tarihinde Turhan Çömez ile ilgili çıkarılan yakalama emri ve kırmızı bülten kararının akıbetinin araştırılması için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yazı yazdı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç imzalı 24 Nisan tarihli yazıda, mahkemenin 15 Aralık 2011 tarihinde Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dışilişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazı gönderdiği kaydedildi. Konuyla ilgili İnterpol Europol Sirena Dairesi Başkanlığı ile yapılan yazışmalar sonunda Turhan Çömez’in uluslararası düzeyde “doğrudan talep ile istenilmesi” veya “kırmızı bülten” ile arattırılmasıyla ilgili “Adalet Bakanlığı’nın herhangi bir talepte bulunmadığı”nın öğrenildiği kaydedildi. Konunun Adalet Bakanlığı aracılığıyla takip edilmesinin gerektiği vurgulanan yazıda, Çömez’in 7 Haziran 2008 tarihinde Atatürk Havalimanı’ndan yurtdışına çıktığının saptandığı belirtildi. Turhan Çömez hakkında 8 Haziran 2008 tarihinde yakalama kararı çıkarılmıştı. Mahkemenin “İddianamede AKP adına müşteki olarak yer alan, Halkın Avukatları Platformu sözcüsü sıfatıyla davaya müdahale talebinde bulunan avukat Süleyman Küçüksucu’nun parti temsilciliğinin devam edip etmediğine ilişkin müzekkesine” AKP’den yanıt geldi. AKP tarafından mahkemeye gönderilen yazıda, iddianamede AKP adına müşteki olarak nitelendirilen kişinin genel sekreter sıfatıyla partiyi temsile yetkili olan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin olduğu belirtildi. Mahkemenin yazısında adı geçen avukat Süleyman Küçüksucu ve iddianamede müşteki olarak yer alan diğer kişilerin AKP’yi temsile yetkilerinin olmadığı vurgulanan yazıda, “Kanaatimizce bireysel olarak şikâyet dilekçesi veren diğer kişiler sehven iddianamede AKP temsilcisi olarak yazılmışlardır” ifadesine yer verildi. İlk yeşil sertifikalı kamu binası tifikalı kamu binası” olma özelliği taşıyan Küçükçekmece Belediye binasının temeli Halkalı Meydanı’nda önceki gün gerçekleştirilen törenle atıldı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, binanın çevreye duyarlılık, doğal kaynakların akıllıca kullanımı ve yeşil çatı özellikleriyle dikkati çektiğini belirtti. ? İstanbul Haber Servisi “Türkiye’nin ilk yeşil ser SİNOP Sinop’un Gerze ilçesinde Yaykıl köyü Çakıroğlu mevkisinde yapılması düşünülen ithal kömüre dayalı termik santrala karşı olanlarca kurulan “direniş çadırı”ndaki “nöbet” devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung’la (KAS) Gerze’de düzenlediği seminere katılan gazeteciler TGC Başkanı Orhan Erinç ile, termik santral karşıtlarının kurduğu “direniş çadırı”nı ziyaret etti. Yeşil Gerze Çevre Platformu sözcüsü Şengül Şahin ile Gerze Belediye Başkanı Osman Belovacıklı, 5 Eylül’deki güvenlik güçlerinin orantısız güç kullandığı eylem sırasında atılan gaz bombalarını gazetecilere gösterdi. Şengül, “Şu anda ÇED durduruldu. Rant söz konusu olduğu için kolay kolay burayı bırakmazlar. Ancak buradayız” dedi. Belovacıklı da “5 Eylül’deki direnişte tüm köylüler, Gerze halkı ve arılar bizimleydi. Çünkü arılar bile kovanlarından çıkarak güvenlik güçlerine saldırdı” diye konuştu. C MY B C MY B