23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2012 PERŞEMBE 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara K B K B B K K K K K K K K 4 6 3 5 6 4 4 1 3 3 6 4 2 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars K K K B B B K K K K K K K 2 2 2 10 12 10 5 8 5 6 1 1 1 Oslo B Helsinki K Stockholm PB Londra B AmsterdamB Brüksel B Paris B Bonn B Münih PB Berlin B BudapeştePB Madrid Y Viyana PB HABERLER 8 1 5 12 10 11 12 11 14 11 13 19 14 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam PB PB B Y B PB Y PB B B Y Y Y 11 5 15 10 15 2 21 21 7 6 7 14 7 Ülke geneli çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Isparta, Hatay ve Kilis çevrelerinin yağışla geçmesi bekleniyor. Yağışların; Diyarbakır, Mardin ve Hakkari çevrelerinde kar şeklinde olması bekleniyor. Hava sıcaklığının doğu kesimlerde 2 ila 4 derece azalacağı, hafta sonunda iç ve batı bölgelerde 3 ila 5 derece artacağı tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Mart GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK adamları, üniversiteler, bürokrasi, yüksek yargı, sivil toplum örgütleri, ulusal koro halinde; “demokrasinin sırtından bıçaklanarak katledildiği gün” dedikleri 28 Şubat 1997’yi, önceki gün lanetleyerek andılar. Oysa 28 Şubat’ı bugün lanetleyenler, 1997 yılının 28 Şubatı’ndan önceki günler, aylar bütün siyasal partiler, medyanın yazılısı sözlüsü sazlısı, yazarı çizeri, aydınlar, ilim bilim adamları, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, bürokrasi, yüksek yargı ulusal koro halinde; “demokrasiyi sırtından bıçaklayarak laik Cumhuriyeti şeriatla yönetilen cumhuriyete çevirmek isteyenleri” lanetlediler. Dün avuçları patlayıncaya kadar alkışlayıp destekledikleri 28 Şubat’ı bugün utanmadan, sıkılmadan TSK’nin baskısına bağlıyorlar ve sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi 28 Şubat’ın bütün sorumluluğunu askerin sırtına yüklüyorlar. ??? Şu acınası duruma bakınız. Bugün dönme dolaba binen siyaset ve medya esnafı; REFAHYOL’un şeriata yelken açan eylemlerini uygulamalarını TV’lere, gazete manşetlerine askerin sağladığı malzemeyle taşıdıklarını öne sürerek sorumluluktan kaçıyorlar. 28 Şubat’ta yerden yere vurdukları, kör ölmüş badem gözlü olmuş misali bugün yere göğe sığdıramadıkları hocaları başta Erbakan, kimi milletvekillerinin hükümete gelir gelmez şeriatı pervasızca savunduklarını unutmuş görünüyorlar. O günleri yaşayanlar; 28 Şubat’ı destekleyen siyaset ve medya esnafı arasında namus erbabı bin değil bir kişi, bugün ortaya çıkıp 28 Şubat öncesi demokrasi kisvesi altında laik demokrasiye kastedenleri, yaşanan olayları açıklamıyor. 28 Şubat MGK toplantısı ve orada alınan hocalarının imzaladığı kararlar olmasaydı, asker yönetime el koyacaktı. Zamanın Genelkurmay Başkanı’nın söylediği gibi, 28 Şubat’ta asker darbenin eşiğinden döndü. Nedense, bugün mazlum masum, 28 Şubat mağduru diye anılan Başbakan Erbakan övülüyor. Bugün 28 Şubat’ın siyasal önderi diye suçlanan, ülkedeki gergin havanın giderilmesi için yazdığı mektuplarla Erbakan’ı uyaran Cumhurbaşkanı Demirel insafsızca eleştiriliyor. ??? Asker vesayeti nedeniyle 28 Şubat’ı desteklediklerini söylüyor, savunuyorlar, pekâlâ. RTE patentli sivil vesayet nedeniyle mi bugün madalyonun ikinci yüzünü de irdelemeyi bir yana atıyorlar? O günlerdeki tutum ve davranışlarını, (örneğin MAB gibi), “Genelkurmay’dan kurgulanan haberleri hiçbir elekten geçirmeden, sorgulamadan yayımladıklarını” yazıp söyleyerek suçunu itiraf etmiş olmanın rahatlığını yaşayanlar... …görmek ve izlemek kime nasip olur bilemem ama; bugün TV’lerde 28 Şubat darbesi diye dizi hazırlayanlar... ...yıllar sonra bugün gık diyemedikleri 28 Şubat doğumlu RTE iktidarının yarattığı “Korku İmparatorluğu” adında TV dizilerine imza atabilirler. Medyanın 2002’den sonraki çilesini bağlı oldukları Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan’ı ekranda uzun uzadıya konuşturarak kanıtlayabilirler. Bugün ılımlı, uyumlu, aman RTE’yi rahatsız etmeyelim korkusuyla döktürdükleri yazıları, ekrandaki yorumlarını “Korku İmparatorluğu”nun baskısına bağlayabilirler. Benim gibi, 28 Şubat’ın öncesinde sonrasında (Cumhuriyet’te) yazdıklarının arkasında duranların bugün olduğu gibi o günlerde de hayretle ağızları açık kalacak! Zira, “değişim ve dönüşüm” kuralını, zaman ve zemine göre layıkıyla uygulayan medyamıza ayak uydurmaları zordur. ??? O günlerde Genelkurmay karargâhının hazırladığı “Batı Harekât Konsepti” başlıklı belgedeki kimi vurgulamalar; TSK’nin o günlerden bugünleri gördüğünün kanıtı. Örneğin konsept: “…Laik ve demokratik cumhuriyet taraftarlarının aleyhine (28 Şubat 1997 öncesi) gelişen bu şartlar ve ortamda süratle değişiklik sağlanmadığı takdirde 2000 yılında meşru yoldan iktidarı ele geçirecekleri ve yanlarına aldıkları halk desteğiyle de cumhuriyetin temel niteliklerinde istedikleri şekilde değişiklik yapacakları, eğer bugünden ciddi ve köklü tedbirler alınmaz ise; önümüzdeki birkaç yıl içinde mücadele etme ve önlem alma imkânının bile kalmayacağı değerlendirilmektedir...” diyor. Konseptteki; “Demokrasimizin nimetlerinden istifade ederek iktidar olduklarında aynı yöntemle iktidardan uzaklaştırılabileceklerini ummak ise gaflettir” diyen saptama da son on yıldır yaşanan süreci özetlemiyor mu? “Bir tutukluyu bağışlayabilirsiniz, ama ona mahpusluğun bir anını bile geri veremezsiniz.” Bernard Shaw’ın “Gülen Düşünceler”inden biri... Bir düşündüm, şu anda Türkiye hapishanelerinde kaç kişi yatmakta! Bin, on bin... Daha mı fazla? Bir bölümü mahkum, daha çok bölümü mahkemelerde yargılanıyor; aylardır, yıllardır tutuklu... Gün gelir o tutuklu, yargı önünde aklanırsa ne olacak? Mahkumluğunun yıllarında yitirmiş olduğu nice değeri kim ona geri verebilecek? ??? “Bir anını bile!..” Bir an, kimi zaman yüzyıl kadar uzundur. O bir anlar, nereye gider, uçup kaybolur mu? Sizi almış atmışlar içeriye, günler gecelerde yaşamışsınız... Anların Değerini Bilmek... Özgürlüğünüze kavuştuğunuzda da sevineceksiniz. Ama o anlar, o milyonlarca anları unutmak olası mı? Yargıç, savcı mı suçlu o anlarınızın duman olup uçmasından? Hükümet yetkilileri mi? Kime gideceksiniz, yitirilmiş anlarınızın hesabını sormaya? Ödenecek bir borçtur, ödeyecek de, o tutukluyu suçlayan, onu mahkum etmeden yıllarca hücrelerde yatıran! Dava açacaksınız!.. Kime? Vurdumduymazlara mı, yasaları yorumlayanlara, uygulayanlara mı? Benim birçok arkadaşım yıllarca hapis yattı. Yıllar süren duruşmalardan ak alınla çıktılar. Ama hapislikte harcanıp giden zaman parçaları boşlukta mı kalacak? Olan oldu işte, yakayı kurtardınız, şükredin!.. ??? Bernard Shaw, “Bir tek anın hesabını sormak gerekir” diye düşünüyor. Kendisi hapiste yatmamış, ama yatanlar kadar acısını duymuş. Bir tek anın, bir tek dakikanın, saatin, günün, gecenin yaşantımızdan kopartılmış bir değer olduğunu, ama onu cezalandıran bilir mi? Hayır, ben görevimi yaptım, o kadar, der geçer! Ama bir duyarlığı varsa, yaşam boyu içinde bir ses onu suçlayacaktır. Sen binlerce anı harcadın, o binlerce zaman parçası, senin iç dünyanda hep konuşacak, konuşacak!.. ??? Bir an deyip geçmeyin! O bir an içinde yaşarız, düşünürüz, seviniriz, üzülürüz... Hele anlar, binlerce, binlerce, birikir tepenizden aşağı dökülürse!.. Değerini bilmeli anlarımızın! İnsanoğlunun o güzel yaşanacak, ama yaşanmayan anlarını yok etmeye kalkışanlar? İnsanlık dışı yaratıklar mı desek! ERDOĞAN’IN ‘DİNDAR BİR GENÇLİK YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ’ SÖZLERİ TARTIŞILIRKEN, AKP DİYARBAKIR TEŞKİLATI ‘DİNDAR NESİL’ RAPORU HAZIRLADI ‘Dini eğitimi önemsemeyen arkadaşlarla ilişkileri sınırlı tut!’ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz” sözleri tartışılırken, AKP Diyarbakır İl Başkanlığı ile DİYANETSEN Şube Başkanlığı’nın hazırladığı “İmam Hatip Liseleri, Kuran Kursları ve Gençlik Merkezleri Durum ve Geliştirmeleri” başlıklı raporda öğrencilere, “Kuran ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tut”, ailelere ise “Günün belli saatlerinde haber saati gibi Kuran okuyun. Bunları yaparken ekonomik bunalımlarınız azalacak” önerisinde bulunuldu. AKP Genel Merkezi’ne de gönderildiği belirtilen “Gizli” ibareli 20 sayfalık raporda, Kuran kurslarında Türkçe, matematik derslerinin verilmesi, kurslara akıllı tahtalar, projektör, bilgisayar ve benzeri altyapı olanakları sağlanması isteniyor. Raporun anne ve babalara düşen görevler bölümünde de ebeveynlerin yapması istenenler şöyle sıralanıyor: “Gerek yazılı ve gerekse görsel medyaya duyduğumuz ilgi ve ayırdığımız vaktin bir kısmını, Kuran’ı okuyup öğrenmeye, anlamaya ve öğretmeye de ayırmalıyız. Aile fertlerimizle birlikte günün belli saatlerini ‘Teşvik edici hediyeler verin’ tıpkı haber saatleri gibi Kuran saati olarak belirlemeliyiz. Eğitim ve öğretim hayatlarında çocuklarımızın başarılarından sonra teşvik edici hediyeler, sürprizler yaptığımız gibi dini eğitim alan çocuklarımızın veya Kuran kursunu alan çocuklarımızın da ellerinden tutup bizzat hocasına götürmeli ve derslerini takip etmeli, başarılarından sonra teşvik edici hediyeler veya sürprizler yapmalıyız. Bütün bunlar anlık olmayıp daimi olmalıdır. Bu süreç devam ettiği müddetçe evimizde bir bereketin olduğunu hepimiz hissedeceğiz. Ekonomik bunalımlarınız azalacak, Allah’ın rahmet ve bereketinin üzerimize sağanak halinde indiğini yaşayacağız.” Raporun öğrencilerin yapması gereken görevleri başlığı altında da ilginç öneriler sıralanıyor. Raporda şu ifadelere yer veriliyor: “Derslerde öğrendiklerini dini bilgileri ve davranışları evde, okulda, arkadaş ortamlarında uygulamaya çalışmaları gerekir (yemek duası yapmak, namaz kılmak, yaşlılara karşı saygı, komşu hakları gibi). Kuran ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tutmak. Onların etkisinde kalmamaya gayret etmek ve alternatif arkadaş ortamlarını sağlamaya çalışmak gerekir. Allah’a adanan bir hayatın boşa gitmeyeceğini hiçbir zaman unutmamak gerekir.” ABBAS ANKARA’DA MÜSTEŞAR ÖZÇELİK’TEN ZİYARET Filistin trafiği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Filistin’de ulusal uzlaşı çabaları ile Ortadoğu barış sürecini görüştü. Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer alan bilgiye göre Cumhurbaşkanı Gül, Abbas’ı Çankaya Köşkü’nde törenle karşıladı. Ziyaret sırasında gerçekleştirilen görüşmelerde, Filistin’le ikili ilişkiler ele alınarak Filistin’de ulusal uzlaşı çabaları ile Ortadoğu barış süreci başta olmak üzere son dönemde yaşanan güncel bölgesel gelişmeler hakkında istişarelerde bulunuldu. Erdoğan, Abbas ile Başbakanlık Resmi Konutu’nda basına kapalı gerçekleşen görüşmesi de yaklaşık 40 dakika sürdü. Irak’ta PKK çıkarması FIRAT KOZOK ANKARA ABD’nin çekilmesi sonrası Irak’ta yeni dönemi ve PKK ile mücadelede izlenecek yol haritasını bu yıl başında ABD Başkanı Barack Obama’nın üst düzey ekibiyle görüşen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik, Irak’a gitti. Özçelik, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani’nin yanı sıra Başbakan Behram Salih, Irak Kürdistan Demokrat Partisi Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani ve Bölgesel Güvenlik Teşkilatı Başkanı Mesrur Barzani ile de görüşecek. Özçelik’in ziyaretinin terör örgütünün Kuzey Irak’taki varlığının sona erdirilmesi için somut adımlar atılmasını isteyen MGK sonrasına rastlaması dikkat çekti. Müsteşar Özçelik’in, iki günlük temasları dün başladı. Temasları çerçevesinde Iraklı muhataplarıyla bir araya gelen Özçelik, bugün Mesud Barzani ile bir araya gelecek. Ancak Özçelik, bu görüşmenin öncesinde Neçirvan Barzani ve Mesrur Barzani ile görüşecek. Özçelik, Bölgesel Yönetim Başbakanı Behram Salih’le de bir araya gelecek. Özçelik temaslarında önümüzdeki süreçte Türkiye’nin PKK ile mücadelede Irak’tan beklentilerini dile getirecek. Bu kapsamda karşılıklı işbirliği olanakları masaya yatırılacak. Hafta başında toplanan MGK’nin ardından hazırlanan bildiride bölücü örgütün Irak’ın kuzeyindeki varlığının sona erdirilmesi için somut adımlar atılması gerektiği belirtilmişti. Özçelik’in ziyaretinin bu toplantıdan hemen sonraya rastlaması dikkat çekerken kaynaklar ziyaretin önceden planlandığını bildirdi. Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Barzani, geçen günlerde Erbil’de gerçekleştirilen “Mahabat Kürt Cumhuriyeti Anma Konferansı”nda yaptığı konuşmada, PKK’ye planlı mücadeleyi bırakarak siyaset ve diyalog çağrısında bulunmuştu. Tüm bu gelişmelerin ışığında Özçelik’in görüşmesi daha da önem kazanıyor. SBF’de pankart kavgası: 5 yaralı İstanbul’da geçen günlerde yapılan Hocalı Katliamı protestosunda açılan “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz” afişine tepki gösteren öğrenciler, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki kantine “Piç doğmak tercih değildir, faşistlik bir tercihtir size saygı duymuyoruz” yazan afiş astı. İki Azeri öğrencinin dün akşam saatlerinde bu afişi yırtması SBF’yi karıştırdı. Öğrencilerin tepki göstermesi üzerine iki kişi okul dışına doğru kaçtı. Peşinden giden öğrenciler, Cebeci Kampusu’nun önünde kalabalık bir ülkücü grubu ile karşılaştı. Solcu grubun az olmasından cesaretlenen ülkücü öğrenciler üniversiye girerek öğrencilere saldırdı. Bu sırada olayı haber alan diğer öğrencilerin de gelmesiyle kavga büyüdü. Olaylar sonucu iki güvenlik görevlisinin de aralarında bulunduğu 5 kişi yaralandı. C Arşivi internette Haber Merkezi Cumhuriyet gazetesi, kurulduğu 1924 yılından günümüze dek basılan tüm gazete ve eklerini internet üzerinden okura açıyor. Cumhuriyet arşivine bugünden itibaren http://www.cumhuriyetarsivi.com adresinden ulaşılabilecek. Arşivde ilk aşamada 19302005 yılları arasında yayımlanan gazete ve dergiler yer alacak. Gazetenin eski harflerle basıldığı 19241930 yıllarıyla 2005’ten günümüze kadarki dönem, ikinci aşamada arşive eklenecek. 19302005 dönemine ilişkin arşiv yaklaşık 300 bin sayfa ve 3 milyon 800 bin kupürü kapsıyor. İnternet üzerinden www.cumhuriyetarsivi.com sitesine bağlananlar, abone olarak, diledikleri tarihe ait gazeteyi bilgisayar üzerinden rahatça okuyabilecekler. İstedikleri sayfayı, haberi, yazıyı ya da reklamı PDF formatında bilgisayalarına kaydedebilecekler. Sitede aynı zamanda arama da yapılabilecek. Belli bir olayı arayanlar, anahtar sözcükleri ‘arama bölümü’ne girerek gazetenin konuyla ilgili haberlerini rahatça bulabilecekler. Arama fonksiyonu aynı zamanda reklamları da kapsıyor. Cumhuriyet arşivi için hazırlanan yazılım çok sayıda kupürü seçip tek bir kitapçık olarak bilgisayara kaydetme olanağı sunuyor. Sitede, seçilen sayfa veya haberin PDF olarak üçüncü kişilere gönderilmesi de mümkün. Arşivden yararlanabilmek için abone olmak gerekiyor. Bir haftalık abonelik ücreti 24 lira. Abone olanlar, bir hafta boyunca, arşive diledikleri kadar bağlanabiliyor, gazete arşivinde araştırma yapabiliyor, diledikleri yazıları okuyabiliyorlar. Haber kupürlerini ve sayfaları kendi bilgisayarlarına kaydetmek isteyenlerinse ayrıca ücret ödemeleri gerekiyor. Yüz sayfayı bilgisayara kaydedebilmek için ödenmesi gereken ücret 90 lira. Kurumsal abonelik ücreti ise 1000 lira. Detaylı bilgilere arşivin web sayfasından ulaşılabilir. Metro Turizm’in sahibi tutuklandı ? İstanbul Haber Servisi Organize suç örgütü kurduğu iddiasıyla gözaltına alınan Metro Turizm’in sahibi Galip Öztürk ve Cengiz Kaya tutuklandı. Öztürk ve Kaya ile birlikte gözaltına alınan 1 kişi savcılıktan, 7 kişi de nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı. ? Gazetemizin dünkü sayısının 7. sayfasında yayımlanan “28 Şubat’ta YÖK’e baskın” başlıklı haberde yer alan “dönemin YÖK Başkanı Erdoğan Teziç” ifadesi yanlıştır. Dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz’dür. Düzeltir, özür dileriz. C MY B C MY B DÜZELTME ABONELİK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear