25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM 2012 PERŞEMBE 6 HABERLER Bir pankarttan 2 yıldır F tipi hücrede tutuklu bulunan Baran Kuzey Yıldırım’ın annesi Nazlı Yıldırım: ‘Bizler özgürlükleri çalınan insanlarız’ CANATAN TURGUT Balyoz Mağduru Astsubay Ben kamuoyunda “Balyoz” diye bilinen davanın 326 mağdurundan tutuklanarak cezaevine konulan 7 deniz astsubayından Canatan Turgut’um. 21 yıllık meslek hayatımın 14 yılını denizlerde ailesinden uzaklarda geçirmiş biri olarak, imzasız ve hiçbir çıktısı alınmamış Word belgesinde ismim yazılı olduğu için 16 yıl hapis cezasına mahkum edildim. Halen Maltepe Askeri Cezaevi’nde tutsağım. Gerçeklerin ortaya çıkması adına avukatlarımız aracılığıyla kamu kurumlarından aldığımız lehimize olan yaklaşık 1500 delil, mahkemece görmezlikten gelinerek değerlendirmeye dahi alınmamıştır. Peki neydi Canatan Turgut olarak bana yüklenen suçlama; “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ıskat etmeye teşebbüs”. Kim, ben mi hükümeti ıskat etmeye teşebbüs etmişim? İddia makamınca hakkımda hiçbir aleyhte delil ortaya konmadan, ismim yarım sayfa bir dijital veride geçiyor diye böyle bir suçlamayla karşı karşıya bırakıldım. Dijital veriye baktığımızda; 1. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılıklarının kontrol edilmesi maksadıyla Muğla ve Marmaris bölgesinde görevli 3 bin subay ve astsubayın ev ve işyerlerini bir ay gibi bir sürede kontrol etmem, 2. Görev yaptığım gemideki sıralı amirlerimden izin almadan mesai saatleri içinde ve dışında böyle bir görevi yapmam, 3. Dijital kayıtta sözde görevi bana verdiği iddia edilen ve imzasına açılan kişinin 800 kilometre uzakta Gölcük bölgesinde görevli ve hiç tanımadığım biri olması, hayatın olağan akışına uygun mudur? Gemilerin yoğun seyir faaliyetleri nedeniyle evime bile gitmeye vakit bulamazken böyle bir görevi yapmam mümkün müdür? Birlikteki işyerlerine, lojman bölgesindeki evlere girişte sormazlar mı ziyaret sebebiniz nedir diye. Sözde kontrolü yaptığımı işaret eden herhangi bir fotoğrafım, görüntüm, ses kaydım, bir tanık veya şikâyet mi var? Yok. Var olan tek gerçek 16 yıl hapis cezası. 21 Eylül 2012 akşamı televizyonlardan; 20 yıl hapis cezası alanlar, 18 yıl hapis cezası alanlar, 16 yıl hapis cezası alanlar diye sırasıyla mahkeme kararları açıklanırken 9 yaşındaki oğlum yanıma gelip “Baba neden buraya bakıyorsun, yoksa sende mi ceza aldın” dediğinde, “Hayır oğlum ben almadım, ama çok yakın bir arkadaşım aldı” diye oyalamak için kaçamak cevap vermek zorunda kalmıştım. Oğlum buna karşılık “Arkadaşının çocuğu var mı” dediğinde “Evet var, 2 yaşında” dedim. “İyi o zaman baba, çocuğu daha küçükmüş, babasını özlemez; benim kadar olsaydı özlerdi” dediğinde depremde ailemin üzerine yıkılan evim, bu kez benim başıma yıkılmıştı. 16 yıl ceza aldığımı öğrenince oğlumu karşıma aldım ve bir yetişkin gibi ona başımıza gelenleri anlattım. Özetle Atatürk’ü ve vatanımızı çok sevdiğimiz için bizi cezalandırdıklarını söyledim. Oğlum, “Ama bende çok seviyorum baba. Beni de hapse atarlar mı” diye sorduğunda ise “Sen sevmeye devam et, sakın korkma, size hiçbir şey olmaz” diyebildim. Sonuç olarak şu an Maltepe Askeri Cezaevi’nde tutsağım. Bu kadar insanın ve geride bıraktığımız, özlemle ve hasretle bizleri bekleyen ailelerimizin hakkını kim ödeyecek? Bizler özgürlükleri ve gelecekleri iftira ve yalanlarla çalınan suçsuz insanlarız. Vatan sağ olsun. 17 Kasım 2012 Artık rüya bile göremiyorum CİHAN ORUÇOĞLU Adalet ve Eşitlik İçin Meydanlar Dolar Yakında CHP bütün Türkiye’de adalet mitinglerini başlatabilir! CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ile kitap fuarında Balbay etkinliğinin hemen ardından bir köşede söyleşiyoruz... Tezcan, mahkemelerdeki adaletsizliklere ve hukuksuzluklara karşı ülke çapında adalet mitingleriyle yanıt verilmesi gerektiğini ve bu konuda parti içinde çalıştığını söyledi: Ülke çapında halk arasında güçlü bir adalet isteği var! Çok doğru! Yapılan anketlere baktığınızda, adalet ön sıralarda yer alıyor... Evet, o halde!? Tezcan aynı zamanda “Seçim ve Hukuk İşleri Genel Başkan Yardımcısı”. Yani tam da yetki ve sorumluluğu alanına giriyor bu konu. Üstelik avukat... ??? Adalet ve eşitlik isteği, kamuoyu yoklamalarında en çok dile getirilen olgular olarak ön plana çıkıyor. Konda’nın gerçekleştirdiği son “saha araştırması”nda, milletin anayasada yer almasını istediği temel ilkeler arasında en çok görmek istediği ve önem verdiği ilke olarak “haksızlığa karşı adalet” ön plana çıkmış: yüzde 65.1. “Her türlü farklılık arasında eşitlik” de hemen adalet isteğinin ardından geliyor: Yüzde 50.4... Hemen sarılmak ve mitinglerde yüz binlerce bayrağa yazılması gereken iki büyük talep: Adalet ve Eşitlik! Çeşitli kamuoyu araştırma şirketlerinin benzer araştırmalarında da adalet en çok vurgulanan konular arasında. Aslında yaşadığımız 10 AKP yılının en çok neyi parçalayıp yok ettiğine bakmak isterseniz, halk içinde yükselen bu taleplere bakmanız yeter! AKP 10 yıldır yönettiği ülkede, büyük kargaşalıklara ve toplumdaki derin yarılmalara yol açtı ve savaş rüzgârları estirdi, özgürlükleri baskıladı... Adalet ve eşitlik, iktidarca çiğnenen ve dışlanan iki önemli alan. Adalet, Silivri mahkemelerinden ve zindanlarından yükselerek bütün dünyaya yayılan o büyük ve gür sesin de rengidir, adıdır! ??? Adalet, şüphesiz ki salt bir mahkeme ve hukuk konusu değildir. Toplumsal yaşamda ve ilişkilerde, hemen hemen bütün katmanlarda, özellikle halkın devletle her türlü ilişkisinde, veya devletin halk üzerindeki bütün tasarruflarında adaletsizlikler diz boyu olmasa, bu talep anketlerde bu kadar ön plana çıkmazdı... (Üniversite ve bütün devlet sınavlarında rezillikler dizboyu!) Adaletsizlikler, salt mahkemeleri (hukuk) kapsamıyor dedik. İktidarın bütün işe alımlardan tutun, mağdur ettiği, haksızlık ettiği yüzlerce konu ve milyonlarca insan var. Hızlı bir çalışmayla halk arasındaki bu adalet isteğinin dayandığı bütün nedenler ortaya çıkartılabilir ve adalet bayrakları dalgalandırılır. Eşitlik talebi, toplumda her zaman çok güçlüdür, adaletsizliğin de hemen her alanda yarattığı büyük bir toplumsal sorundur. Kamuoyu yoklamalarında halk ilginç bir şekilde bu adalet ve eşitlik isteğini yan yana getiriyor. İktidarın belirlediği ve yönlendirdiği hemen bütün konularda yandaş kayırmalarının ayyuka çıktığını düşünecek olursak, aslında halkın bu kayırmacılığı, yasalar ve uygulamalar karşısında eşitsizliği herkesten daha iyi gördüğü söylenebilir. Çünkü o bunları bizzat yaşıyor! Adalet, halkın çok somut kavradığı bir üstyapı kavramıdır! Hukuk değil adalet! Bülent Tezcan, buna dikkat çekiyor. Sağcıların, en çok iğdiş etmek amacıyla olsa gerek, en çok kullandığı kavramdır adalet: Adalet Partisi, mesela! Eee, daha ne duruyorsunuz! ??? BEHİÇ AK SERGİSİ Arkadaşımız Behiç Ak’ı siz o nefis Kim Kime Dum Duma bandının çizeri olarak bilirsiniz belki de daha çok. Ama o bir tiyatro yazarı, çok eserleri olan hemen hepsi de oynanan bir yazar. Yetmedi, bir öykü yazarı aynı zamanda ve Türkiye’de ve Japonya’da çocukların tanıdığı Behiç Ak ise nefis bir masal anlatıcı! Şüphesiz filmciliği ve senaryo yazarlığı da var. KarşıSanat’da Günışığı Kitaplığı’nın düzenlediği ve Behiç Ak’ın bu “dört kol çengi” durumunu anlatan bir sergiyi izleyin derim... Hem gülün, düşünün hem de Behiç’in dört bir yanını tanıyın. Beyoğlu Erol Dernek Sokak Hanif Han’da, 14 Aralık’a kadar... Sergiden bazı karikatürleri de yarın bloguma koyacağım... 19 Aralık katliamını protesto etmek için 2 yıl önce Galata Kulesi’ne pankart açan Baran Kuzey Yıldırım, Aygün Kumru ve Cihan Ilgın, 2 yıldır F tipi hücrelerde tutuklu bulunuyor. “Artık rüya göremiyorum” diyerek yaşadığı sıkıntıyı anlatan Baran Kuzey Yıldırım’ın annesi Nazlı Yıldırım, “Bir pankart bu kadar mı ceza gerektirir? Duruşmalar sürekli 6 ay erteleniyor. Bu belirsizlik beni mahvediyor. Sesimi duyurmak için bilgisayar kullanmayı öğrendim. Artık ben de başıma bir şey gelir mi korkusuyla yaşıyorum” dedi. Davanın 4. duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’ndeki 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Cezaevlerinde 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen katliamları protesto etmek için 2 yıl önce Galata Kulesi’ne “1922 Aralık’ta Bayrampaşa’da diri diri yakanlar cezalandırılsın” pankartı açan Baran Kuzey Yıldırım, Aygün Kumru ve Cihan Ilgın, polis tarafından yaka paça gözaltına alınıp tutuklandı. Yıldırım, Kumru ve Ilgın’ın tutuklanmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsvcılığı, “DHKPC üyesi oldukları” iddiasıyla farklı zamanlarda gözaltına alınan 20 kişinin dosyalarını birleştirdi. Yıldırım, Kumru ve Ilgın’ın dosyası da bu soruşturmaya dahil edildi. İki yıldır süren davada bu zamana kadar 3 kişi tahliye edildi. İddianamede, pankart açan 3 genç, “Silahlı DHKPC terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak” gibi iddialarla suçlandı. leği giymesi ve Nurtepe Haklar Derneği’nde bulunan bir kitapta parmak izinin bulunmasıyla suçlandığını belirterek, “Bu suçlarla 2 yıldır cezaevinde yatılır mı” diye sordu. Oğlunun üniversiteye hazırlandığı anlatan Yıldırım, “Biz varoşta, Gülsuyu’nda yaşıyoruz. Burada yaşayanlar ister istemez muhalif oluyorlar. Benim de oğlum muhalif biriydi. Oğlum, 2 yıl önce arkadaşlarıyla Galata Kulesi’ne pankart astı. Ben, ‘Altı üstü bir pankart, ne olabilir ki?’ dedim. ‘Bir gün gözaltında tutarlar, bırakırlar’ de dim. Oğlum 2 yıldır tutuklu bulunuyor. Bir sürü şeyle suçlanıyor” dedi. Oğlunun 6 ayda bir hâkim karşısına çıktığını anlatan Nazlı Yıldırım, “Ben Maltepe Gülsuyu’nda oturuyorum. Cezaevi Edirne’de... Benim oraya gitmem 67 saati buluyor. Ayda bir kez gidebiliyorum. Hücrede kaldığı için oğlumun gözleri bozuldu, kemiklerinde ağrılar başladı. Sabah 9’da ziyaret yapılabiliyor. Bir gün öncesinden Edirne’de kalmam maddi olarak da imkânsız. Her şey ayrı bir sıkıntı” dedi. 3 kişi tahliye edilmişti Dayanışmaya okul baskısı TUĞÇE YAZICI DİLAN KARAMANOĞLU u suçlarla 2 yıldır cezaevinde yatılır mı’ Baran Kuzey Yıldırım’ın annesi Nazlı Yıldırım, oğlunun basın açıklamalarına katılması, Halk Cephesi ye ‘B Okul kantininin pahalılığını protesto etmek amacıyla, evden getirdikleri yemekleri paylaşarak dayanışma gösterdikleri gerekçesiyle gündeme gelen Behçet Kemal Çağlar Lisesi öğrencileri, bugünlerde de okul idaresinin yaptığı baskılar nedeniyle zor günler yaşıyor. Liseli DevGenç üyeleri, okulda çalışma yürütülmesinden rahatsız olan okul yö netiminin bazı öğencileri okuldan attığını, polis çağırarak okul önünde çalışma yapan DevGenç üyelerinin gözaltına alınmasını sağladığını iddia etti. Behçet Kemal Çağlar Lisesi önünde toplanan Liseli DevGenç üyeleri “Behçet Kemal Çağlar Lisesi’ndeki polisidare işbirliğine son”, “Dayanışma yemeklerini engelleyemezsiniz”, “Keyfi okuldan atılmalara son” yazılı pankart ve dövizler açarak konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Ölen komutana tanıklık çağrısı HİLAL KÖSE Bayrampaşa Cezaevi’nde, 19 Aralık 2000’de düzenlenen ve 12 kişinin öldürüldüğü ‘Hayata Dönüş’ operasyonu sırasında cezaevi savcısı olan Fikret Ünalan, 39 jandarma erinin yargılandığı dava kapsamında tanık olarak ifade verdi. Ünalan, operasyona ilişkin görgüye dayalı bilgisinin olmadığını söyledi. Mahkeme, operasyonu yöneten, müdahil avukatlarının yargılanmalarını istediği komutanları tanık olarak çağırdı. Heyet, operasyon sırasında İstanbul Jandarma Bölge Komutanı olan ve 14 Kasım’da yaşamını yitiren Engin Hoş’u tanık olarak mahkemeye çağırdı. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 9. oturumunda mahkeme başkanı, dönemin cezaevi savcısı Fikret Ünalan’ın Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce alınan ifadesini okudu. Ünalan, emekli Binbaşı Zeki Bingöl’ün, jandarmanın olay tutanağını imzalaması için operasyondan 2 gün sonra kendisine getirdiğini belirterek devam etti: “Tutanağı, müdahaleye bizzat katılmışım gibi yazıldığından imzalamadım. Kaldı ki o tarihte jandarmanın düzenlediği tutanağa imza atmamanın ne kadar yürek istediğini biliyorum. Aldığımız bilgiler ışığında cezaevine 100 150 metre uzaktaki bir odada operasyonu takip ettik. Operasyonun ertesi günü de yorgun olduğumdan dolayı izinliydim.” İbrahim Tüysüz, Jandarma Özel Asayiş Komando Birlikleri (JÖAK) Komutanı Albay Burhan Ergin, Hoş’un operasyondaki yardımcıları, İl Jandarma Bölge Komutanı Yardımcısı Mehmet Ay ile Albay Kubilay Aktaş ve Albay Mehmet Polat, Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Şube Daire Başkanı ve Balyoz davası sanığı emekli Tümgeneral Osman Özbek, Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Sanık Hilmi Çolak’ın ifade tutanağındaki imzanın sahte olduğunun Adli Tıp raporuyla tespit edildiğine dikkat çeken heyet, ifade tutanağında imzası bulunan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına da hükmederek davayı 15 Mayıs’a ertelendi. Sahteciliğe suç duyurusu Yalman’ı da dinleyecekler Operasyonu yöneten komutanlar, GATA’da geçen hafta yaşamını yitiren emekli Tuğgeneral Engin Hoş, İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Halil C UM O K İS TA N BU L Ç A ĞR IS I 2 ARALIK 2012 Pazar Saat 19.30’da T.C. ANKARA 23. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı, satış şartları: Ankara ili, Mamak ilçesi, Yeşilbayır Mahallesi, 1793. Sok. 33 kapı nolu Azra apartmanının yanında bulunan natamam binada bulunan ve imarın, Ankara ili, Mamak ilçesi, Yeşilbayır Mahallesi 35855 ada, 10 parselini teşkil eden, 639 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 64/639 arsa paylı 1. bodrum kat 14 nolu 2. sınıf pide kebap salonu vasıflı taşınmaz bir borç nedeni ile satılacaktır. Özellikleri: Satışı yapılacak taşınmaz ve bulunduğu bina natamam olup, ana binanın cepheleri kısmen akrilik boyalı, kısmen sıvalı ve boyasızdır. Bahçe tanzimi yapılmamış, merdiven korkulukları mevcut olmayıp, giriş zemin döşemesi, merdiven basamakları ve sahanlıklar kaplamasızdır. Satışı yapılacak 14 nolu 2. sınıf pide kebap salonu vasıflı dükkân ise, binanın ön cephesinde yer almakta olup, dükkânın ön cephesi camekânlı demir doğrama olup, henüz camları takılmamıştır. Zemin seramik kaplı olup, duvarların son kat boyası yapılmamıştır. 2 bölümlü WC ve duş kullanımı mevcut olup, duvarları kısmen fayans döşelidir. Hela taşı mevcut, lavabo ve batarya takılmamıştır. Isınma sistemi bulunmamaktadır. Kullanım alanı net 125 m2’dir. İmar durumu: Parselin inşaat tarzı: ayrık, saçak seviyesi: 12,50 m. kat adedi: 4, yola mesafesi: 5,00 m. olup, parselin konut alanında olduğu bildirilmiştir. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 125.000,00 TL’dir (%18 KDV alıcıya aittir.). DOSYA NO: 2012/13671 Es. CUMHURİYET OKURLARI 2012 KIŞ BULUŞMASINDA “Yurttaşlık Görevini Kim, Nasıl Yapmalı?” konulu yemekli toplantıda şiir, müzik eşliğinde önemli konuklarımızla buluşuyor, CUMOK’un 17. yaş gününü birlikte kutluyoruz. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Yer: ADEN OTELİ Vapur İskelesi Karşısı KADIKÖY İletişim Bilgi: 0555 967 24 97 0535 412 68 68 0532 391 11 27 0536 739 02 29 LÜTFEN YER AYIRTINIZ ww w .c um oki st anb ul .or g 1 Satış 07.01.2013 günü, Saat: 15.15’ten 15.25’e kadar Ankara Adliyesi 1 nolu mezat salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla gayrimenkul 17.01.2013 günü yukarıda yazılı saatler arasında Ankara Adliyesi 1 nolu Mezat Salonu’nda 2. artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak kaydı ile artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) veya bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. %18 KDV, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını faiz ve masrafa dair olan iddialarını daya nağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Taşınmazı satın alanlar ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydı ile, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir Bu artırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir, ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükmş gerek kalmaksızın icra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6 Şartname, ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/13671 Es. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılmayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.16.11.2012 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 74977)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear