23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 4 TEMMUZ 2011 PAZARTES dishab@cumhuriyet.com.tr 10 DIŞ BASIN İtalyan hacker’ların Floransa’daki toplantısında kolektif bilgiye nasıl ulaşılacağı masaya yatırıldı Enformasyon herkesin hakkı ALESSANDRO DELFANTI D ünyanın sonuyla ilgili pek kaygıları olmayan İtalyan hacker’lar haziran ayının son haftasında Floransa’da nEXt Emerson sosyal merkezinde bir araya geldi. 1998 yılında doğan İtalyan dijital karşı kültür hareketinin yıllık toplantısı “HackIt” 13 yıldır İtalya’daki çeşitli kentlerde yüzlerce kişiyi buluşturarak bilgisayarlar, internet, kriptografi, özgür software, siyaset gibi çeşitli konularda tartışmaların yapılmasına olanak sağladı. Floransa’daki Hackmeeting’in düzenleyicileri, “Hacker’lar ilgi alanları geniş, meraklı kişiler. Teknoloji söz konusu olduğunda deneme özgürlüğünü savunuyorlar. Hacker’lar sorunları çözerken yeni şeyler de üretiyor; özgürlük ile bilgi ve deneyimin paylaşımından yanalar. Kapalı sistemlerden ise hoşlanmıyorlar” diyor. İtalya’daki hacker’ların üç günlük Floransa buluşması çeşitli seminerler, tartışmalar, workshop’lar, herkese açık ve ücretsiz performanslara ev sahipliği yaptı. Bu farklı etkinliklerde özgür software, yapay zekâ, aktivist medya, özel yaşam, robotlar, dijital haklar, iletişim teknolojileri, web ortamına erişim, bilgisayar ağları gibi çeşitli konular Anonymous, enformasyon özgürlüğünü masaya yatırıldı. Hackmeeting, “kültürlerin sınırlayan hükümetlerle şirketlerin web buluşmasını” ifade ediyor. Hacker’lar sitelerine internet şebekeleri aracılığıyla teknoloji ve bilginin ekonomik ve siyasi telematik saldırılar düzenliyor. Anonymous, çıkarlar odaklı kullanımından 2009’da İran’da patlak veren rejim karşıtı hoşlanmadıklarını anımsatıyor. Hacker gösteriler sırasında internete sansür getirdiği dünyası kendi içinde değişken bir yapıya gerekçesiyle İran hükümetini hedef aldı. sahip. Bu heterojen dünya içinde Birkaç ay önce Amerikalı teknolojik bilgi birikimi ve hacker’ların girişimiyle yeteneğini kapalı sistemlere doğan LulzSec, talyan sızmak ya da hükümetlerin internet hacker’lar dünyadaki en politize kullanıcıların kimlik sitelerine sızıyor. hacker gruplarından biri. 1980’ler ve bilgilerini çalmak LulzSec geçen amacına yönelik günlerde 1990’larda seslerini duyuran karşı kültürün kullanan hacker’lar savunucuları ile solcu gençlerin devam ettiği sosyal Amerikan haber olduğu gibi, alma servisi merkezlerde filizlendiler. Bu yüzden bilgiye erişim ve CIA’nın sitesine bilgisayar internetin merkezi ve bürokratik bir mantıkla teknolojilerini sosyal ve girerek bloke demokratik amaçlara etmekle kalmadı, yönetilmemesi konularını yönelik kullanan hacker ABD Senatosu’nun önemsiyorlar. figürleri de var. Son dönemde server’larında kayıtlı gizli her türden enformasyona özgür bilgilere ulaşarak vatandaşlara erişimi savunan, etik kültürden esinlenen ve yayılmasına ön ayak oldu. Ama bunun yanı siyaset dünyasına sızan WikiLeaks sıra siyaset dünyasının uzağında kalan iş örneğindeki gibi “Enformasyon herkesin dünyasıyla ilgili hacker’lar da var. hakkı” olmalı, görüşünü savunuyorlar. Floransa’daki buluşmayı organize eden Gerçek anlamda bir yönetim biriminden İtalyan hacker’lar dünyadaki en politize yoksun bir grup hacker’ın kurucusu olduğu hacker gruplarından biri. İtalyan hacker’lar 1980’ler ve 1990’larda seslerini duyurmaya başlayan karşı kültürün savunucuları ile solcu gençlerin devam ettiği sosyal merkezlerde filizlendi. Bu nedenle önemsedikleri temel değerler arasında bireysel bağımsızlık, teknolojiler ve bilgiye erişim, internetin merkezi ve bürokratik bir mantıkla yönetimine eleştirel bakış yer alıyor. Hacker’ların düzenlediği son toplantıdaki temel hedef, değişimi gözeten kolektif bilginin nasıl sağlanacağına odaklanıyor. Bilgisayar ve internete dayanan toplumlarda kalkınmaya nasıl katkıda bulunabiliriz sorusuna yanıt ararken, sosyal kontrolün en aza indirilmesi için ne tür yöntemler geliştirilebilir diye soruyorlar. Floransa’daki zirvede Microsoft’un Skype’yi satın almasının ardından Voip aramalarında güvenlik sorunu, dinlenmediğimizden emin olarak konuşabilmek, net ekonomi ve bu alandaki sömürülere karşı hacker’ların önerdiği sanal grevler, İtalyan hacker’ların deneyimini Fas’a ve Filistin’e taşıyan uluslararası projeler, editörlerin tehditlerine nokta koymak amacıyla online bağımsız gazetecilik platformunun geliştirilmesi gibi konular da tartışıldı. DSK Olayı ve Fransız Başkanlık Seçimleri Üzerine... Haziran 2011 tarihli nüshasında New York Times’da yer alan habere göre eski IMF Başkanı Dominique StraussKahn’a (DSK) karşı açılan seksüel tecavüz davası çökmek üzere. Nitekim ertesi gün savcılık makamının DSK’yi serbest bırakması bunu doğrulamıştır. Ancak bu henüz aklama anlamına gelmemektedir. Zira mahkeme tutuksuz olarak devam edecektir. Savcılık makamının bu sürpriz kararı, tecavüze uğradığı savlanan oda görevlisi hanımın çelişkili ifadeleri, kaynağı belirsiz yüz bin dolarlık banka hesabı, uyuşturucu pazarlayan kişilerle ilişkilerinden ve kara para aklanmasındaki rolünden kaynaklanmaktadır. Ancak bu karar henüz bir aklama anlamına gelmemektedir. DSK’nin tutuksuz olarak yargılanmasına devam edilecektir. DSK 18 Temmuz’da yeniden hâkim karşısına çıkacaktır. Ancak dava çökmüş görünmektedir ve aklanma gecikmeyecektir. Haber beklendiği gibi tüm dünyada manşetlerden verildi. Zira DSK, IMF Başkanı olmanın yanında gelecek mayısta yapılacak Fransız başkanlık seçimlerinde Sosyalist Parti’nin açık ara en güçlü adayı, Nicolas Sarkozy’nin ise korkulu rüyasıdır. Kimilerine göre siyasal bir komplo olan tecavüz suçlaması, istenmese de DSK’nin adaylığının da sonu oldu. Gerçi kimi taraftarları DSK’nin yeniden adaylığının önünün açıldığını söylese de Sosyalist Parti’de zarlar atılmış, geçen 28 Haziran’da partinin başkanı ve aynı zamanda Lille kentinin başarılı belediye başkanı Martine Aubry’nin önseçim için adaylığını açıklamasıyla adayların sayısı altıyı geçmişti. Önseçime katılacak adayları şöylece sıralamak mümkün: Sosyalst Parti Başkanı Martine Aubry, eski başkan François Hollande, eski adaylardan Segolene Royal, ne hikmetse Blairci olarak anılan Manuel Vals, küreselleşme karşıtı Arnaoud Montebourg, DSK’nin öksüzü olarak bilinen, ne ki DSK’den umudu kesince son dakikada François Hollande’dan yana olduğunu açıklayan, önseçim için adaylığı konusunda kararsız Pierre Moskovici ve pek tanınmayan sekiz aday daha... DSK’nin aklanmasının ciddi bir ihtimal sayılması taraftarlarını eski IMF Başkanı’nın yeniden aday olması umutlarını da gündeme getirmiş görünmektedir. Bu yüzden kimileri şimdiden önseçim zamanının uzatılmasını talep etmeye başlamışlardır. Ne var ki, daha önce de belirtildiği gibi adaylık konusunda Sosyalist Parti’de zarlar atılmıştır. DSK aklansa bile olay öncesine dönülmesi söz konusu değildir. Üstelik DSK’nin adaylığı kamuoyu araştırmalarında ön sıralarda gitse de, ünlü spor araba Porche ve lüks merakı yanı sıra mali durumları aksayan kimi gelişmekte olan ülkelere liberalizmi dayatan etkin kuruluşlardan birinin başında olan kişinin nasıl olup da sosyalistlerin, giderek Birleşik Sol’un cumhurbaşkanı adayı olacağı yoğun bir biçimde tartışılmaya başlanmıştı. Tecavüz savlarıyla bu defter, umarız bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Sosyalist Parti’nin 2007 seçimlerinde başkanlığı Sarkozy’e kaptırmasının ardında sol ve sosyalistlerin dışında, merkez sağ ya da kimi orta yolcularla ittifak arayan adaylar ve onlara destek çıkan partinin ‘filleri’ arasındaki tepişmelerin rolü olduğu kesindir. Bu kez Martine Aubry gibi ciddi, sözünün eri ve üst düzeyde donanımlı bir başkan adayının yönetiminde sosyalistler, Birleşik Sol’un dışında ittifak aramayacakları gibi önseçim sınavından geçmiş adayı aralarındaki çekişme adına hırpalamaya da çalışmayacaklardır. İktidarı süresince emekçilerden, halktan yana hiçbir olumlu iş yapmamasına karşın, vergi kalkanlarıyla sürekli zengin takımını kollarken emekçilerin kazanılmış haklarını olduğu gibi halkın alım gücünü de neredeyse sıfırlayarak birer ikişer yok eden Sarkozy iktidarı, halka hizmet açısından eksiksiz bir fiyaskodur. Tek başarısı, gece gündüz birlikte olduğu CAC 40’ın zengin takımının dev şirketlerinin kârlarını zirveye çıkarmasını sağlamış olmaktır. Sarkozy bu yüzden üflesen düşecek duruma gelen bir ‘Topal Ördek’tir ve günleri ne yapsa sayılıdır. Yeter ki sosyalistler, onları sosyalist yapan temel ilkelerden ve Birleşik Sol’la ittifaktan ne iktidar öncesinde ne de iktidar sonrasında çoğunca yapıldığı gibi vazgeçmesinler. ANTROPOLOG GABRIELLA COLEMAN: ‘Anonymous, sanal aktivistlerin punk kanadı’ N ew York Üniversitesi Medya Araştırmaları Bölümü’nde görevli antropolog Gabriella Coleman hacker’ların dünyasını hem bir kültürün parçası hem de siyasi bir etkinlik alanı çerçevesinde inceliyor. Coleman, hacker grupları içinde doğan ve ardından sosyal hareketlere yayılan deneyimlerin önemine vurgu yaparak, enformasyona dayanan toplumlarda hacker’ların önemli bir grubun temsilcisi olduğunu söylüyor. Kapitalist dünyada hacker’ların rolü nedir? COLEMAN İtalya’daki hacker’lar örneğindeki gibi Avrupa’da çok güçlü antikapitalist bir gelenek mevcut. İspanya ve Hırvatistan’da da bu gelenek gözleniyor. ABD’de ise bu türden gruplar marjinal düzeyde ve azınlıkta; özgür software söyleminin, temelde kapitalizme karşı mücadele etmek için doğmuş olmasa da her şeyi özelleştirmeyi hedefleyen neoliberal hareketlere karşı bir eleştiri getirdiği söylenebilir. Hacker sizin için neyi ifade ediyor? Hacker’lık yapmak isteyen ama politikanın dışında kalmayı yeğleyen çok sayıda hacker var. Ama bütün hacker’lar siyasi boyutlu tekniklere başvurduğu için hemen hepsi siyasetle yüzleşiyor. Bu, siyasi olmadıklarını söyleyen hacker’lar dikkate alındığında önemli bir saptama. Hacker’lar arasında birbirinden çok farklı siyasi tablolar mevcut, bu farklı kişiler her şeye karşın yapılması gerekenler konusunda canlı bir tartışma yürütüyor. Sizin, sosyal faaliyetler açışından bakıldığında ilerici ve direnişçi yönleri öne çıkan, tercih ettiğiniz bir hacker grubu var mı? Özgür software’in pratik anlamda değişimlere etki yapmasa da entelektüel düzlemde tartışmalara yeni bir boyut kattığını düşünüyorum. Ünlü hacker grubu Anonymous hoşuma gidiyor. Anonymous’u yüzde yüz hacker olarak tanımlamak da doğru değil aslında, biraz sanal ortamdaki aktivistlerin punk kanadını temsil ediyor. Yaptıkları her şeyi paylaşmasam da 360 derece açıklıktan yana olmaları muhteşem!.. Hacker hareketini nasıl bir gelecek bekliyor? Hacker hareketi dünyayı kurtarmasa da önemli bir konuma sahip olacak. Bugünlerde yaşananlar 20 ve 30 yıl sonrasının geleceğini değiştirecek. Yeterince dikkat etmezsek neler olup bittiğini kavramakta güçlük çekebiliriz. Hacker’lar kalıcı olmak için buradalar. (ALIAS/ il Manifesto gazetesinin Cumartesi eki / 25 Haziran Çeviriler: Aslı Kayabal ) ‘Libya tecrübesi istemiyoruz’ El Ahram, 31 Mayıs3 Haziran arasında Antalya konferansını düzenleyen Suriye muhalefetinin ana koalisyonunun danışma komitesinden Vagdi Mustafa ile yaptığı söyleşiye yer verdi WILHELM LANGTHALER uriyeli solcu muhalif Vagdi Mustafa, Komünist Parti’nin bir üyesi ve 13 yılını Suriye hapisanelerinde geçirmiş. Birkaç yıl önce siyasi mülteci olarak Avrupa’ya taşınmış. Suriye muhalefetinin ya da onun bir kısmının şimdiye kadar çeşitli farklı konferansları olmuştu. Örneğin, İslami muhalefetten bazıları kendi toplantılarını düzenlediler. Amaç, farklı gündemleri takip etmeyi bırakarak Suriye’de demokrasi için mümkün olan en büyük birliğe ulaşmaktı. Ana destekçiler Şam Deklarasyonu etrafındaki sol ve liberal güçlerdi, ama birleşme çabası başarıya ulaştı. Müslüman Kardeşler, Kürtler (çoğunlukla solcular) ve aşiretlerin her birinin, 31 üyeli danışma komitesinde 4’er temsilcisi var. Geriye kalan 15 üye bağımsız kişiler. Abdülhalim Haddam’ın (sürgündeki eski devlet başkan yardımcısı) ve Rıfat el Esad’ın (sürgünde yaşayan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın amcasının oğlu) seçilmediğine dair haberler var. Neden? MUSTAFA ABD ile olan doğrudan ilişkileri nedeniyle hariç tutuldular. Konferansın sonuç bildirisinde okuyabileceğiniz gibi, bu kişilerin aksine, Suriye’de herhangi bir dış askeri müdahaleye kesinlikle karşı çıkıyoruz. Biz kötü Libya tecrübesini tekrarlamak istemiyoruz. Fakat Türkiye’nin bir müdahalesi yok mu, mesela finans sağlama anlamında?.. Hayır, Türkiye’nin ne siyasi ne de maddi bir müdahalesi olmadı. Türkiye daha güçlü bir bölgesel rol üstlenmeyi arzuluyor ve bazı İslamcı güçler ve hatta Sünniler Türkiye’yi destek olmaya çağırıyor. Bazı gösterilerde Türkiye’nin askeri müdahalede bulunması yönünde sloganlar vardı ki biz buna karşıyız. Peki ya isyanda Amerikan ya da Müslüman Kardeşler’in çıkarlarını kayıracak Suudi ve Selefilerin etkisi? Müslüman Kardeşler’de ve daha genel olarak İslamcı harekette iki ana akım var. Daha S liberal ve demokratik olan Antalya konferansının bir parçası. Brüksel’de sadece Müslümanların yer aldığı bir toplantıda bir araya gelen Suudi yanlıları da var. Antalya koalisyonuyla çekişiyorlar. Suudiler veya Körfez ülkeleri aracılığıyla ABD’yle ilişkili olabilirler. 30 yıl önce Müslüman Kardeşler Halep, Humus ve Hama’yı kontrol ediyorlardı. Ama şimdi yeni bir jenerasyon var. Çoğu kendini İslami ya da İslamcı olarak tanımlasa bile ana hedefleri demokrasi. Müslüman Kardeşler’in demokrasiden yana dönüşünü nasıl açıklıyorsunuz? Geçmişte mezhepçilik ve bu yönde mezalim uyguladıkları yönünde negatif sicilleri var. Ancak nüfusun yaklaşık yarısının etnik ya da mezhepsel azınlığa mensup olduğu Suriye ‘Bizim dışarıdan temel vazifemiz rejimin üzerindeki uluslararası baskıyı arttırmak. Esad’ı Lahey’e çıkarmak istiyoruz’. gerçeğini kabul ediyorlar. Esad tek alternatifin Müslüman Kardeşler tarafından kurulacak mezhebe dayalı bir yönetim olduğunu öne sürüyor. Bu kesinlikle doğru değil. Seçmen kitlesinin en fazla yüzde 15’lik bir oyunu bekliyorlar. Ne aşiretler ne de kapitalistler İslamcıları takip ediyor. Bazı gösterilerde Sünni bölgelerde halk Müslüman Kardeşler’e mesafeli bile duruyor. Bu, Müslüman Kardeşler’in demokratik sol kanadının oluşturulmasının ve Antalya bildirisinde belirtildiği gibi laik devleti kabul etmesinin nedeni. Batı medyası isyanı bastırmada İran’ın parmağı olduğunu öne sürüyor. Ben bundan şüpheliyim. Sakallı askerlerin işe karıştığını duydum, ki bu Suriye ordusunda SıdıkaSaim KURUL, Hüseyin KARSLI, İnci İŞBULUR, Zihni ÇETİNER, Feyzi ÖRNEK (El Ahram, Mısır, 2329 Haziran; İngilizceden çeviren Berza Şimşek) C MY B C MY B yasak. Bu spekülasyonlara temel sağlıyor. Siyasi olarak, Tahran tamamen Esad’ın yanında çünkü rejimin kaybı İran için ağır bir yenilgi olacaktır. Ordudaki demokratik seslerin desteğiyle ayaklanmaya gitmek mümkün değil mi? Şimdilik sadece bireysel taraf değiştirmeler var. Rejimin sadakati korumak için mezhepsel kriterleri göz önünde bulundurarak orduyu kurduğunu hesaba katmalısınız. Sayı dağılımına göre basit askerlerin çoğunluğu Sünniyken, subay birlikleri ağırlıklı olarak Alevi. Muhalefetin organize güçleri tabanda çok zayıf. Solcular gibi Müslüman Kardeşler de on yıllarca büyük acılarla dışarı itildiler. Bu hâlâ kendiliğinden oluşan bir ayaklanma ama zamanla rejim zayıflatılacak. Alevi tarafından da gelen seçkin iş adamlarının taraf değiştirmeyi düşündükleri yönünde işaretler var. Rejimin bir noktada çökmesi muhtemel. Bu bir dış müdahaleyi kışkırtabilir. Sünni halkın ezici çoğunluğu, bunu reddettiği için Batılı güçler cesaret edemezler. Rusya da karşı çıkacaktır. Ama Türkiye’nin insani yardım kisvesi altında hudut bölgelerinde sınırlı müdahalesi mümkün olabilir. Biz buna karşıyız ancak pek çok Sünni bir Osmanlı projesini eski sömürgeci güçlere tercih eder. Bir sonraki adımınız ne olacak? Bizim dışarıdan temel vazifemiz rejimin üzerindeki uluslararası baskıyı arttırmak. Esad’ı Lahey’e çıkarmak istiyoruz. Bu dışarıdan bir askeri saldırıya yol açmayacak mı? Bu bir dilemma. Rejimi zayıflatan dış baskıya ihtiyaç duyuyoruz. Dışarıdan sağlayabileceğimiz katkı rejimi yalnızlaştırarak, olabildiğince siyasi bedelle baskıyı ödetmek. Ama tekrar ediyorum: Herhangi bir dış askeri müdahaleyi reddediyoruz. VEFAT Erol Erdem’i kaybettik. Hepimizin başı sağolsun. Dostumuz Kadim dostları;
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear