Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul PB Edirne B Kocaeli Y Çanakkale B İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak B Sinop B Samsun PB Trabzon B Giresun PB Ankara B 33 35 35 31 32 34 36 30 29 32 33 33 36 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B A A A A A A A B B B 36 34 35 35 33 34 41 40 38 39 34 29 30 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki B Stockholm Y Londra PB AmsterdamB Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana PB 22 26 24 22 18 18 20 21 21 21 24 29 24 Belgrad PB 24 Sofya Y 23 Roma Y 26 Atina A 33 Zürih Y 20 Moskova PB 30 Aşkabat A 34 Taşkent A 38 Baku A 36 Bişkek A 33 Tiflis A 35 Kahire A 37 Şam A 38 26 TEMMUZ 2011 SALI Ülkemizin kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu, Kocaeli, Sakarya, Düzce çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgar; güney ve batı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Temmuz GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanı Selahattin Demirtaş; “Başbakan PKK’ye çağrı yapsın. Barış iradesini açıkça ortaya koysun” diyor. İşte PKK’nin hain saldırılarına son verecek, çözüm arayanları rahatlatacak basit formül bu! Ufak bir sakınca var; çağrıyla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, terör örgütünü Türkiye Cumhuriyeti’nin tanıdığını ilan etmiş olacak. Kürt’e ne gam! Rahatlatmadıysa bu öneri, öyleyse BDP’nin ünlülerinden Sırrı Sakık’ın açıklamalarına kulak verin lütfen... Diyor ki: “Bir yandan (İmralı ile) diyalog kuruyorsunuz. Öteki yandan öldürüyorsunuz.” Ha demek ki yollara mayın döşeyen, içerideki yandaş muhbirlerinden aldığı bilgilerle erleri, astsubayları, uzman çavuşları, subayları kalleşçe arkadan vuran PKK değil, asker! Sırrı Sakık’ı üzen bir başka gerçek: Terörist saldırısına silahla yanıt veren asker tarafından, iki ayda 100 çete üyesi (Sakık’lara göre gerilla) öldürülmüş! Şimdilik öldürülen PKK’lilere şehit demiyorlar. Şehit mezarlıkları yapılmasını önermiyorlar. Bir de şaşı bakan Öcalan’ın heykelini dikeceklerini açıklasalar! Rahatlamamızı sağlayacak bir diğer gelişme; BDP’nin sertlik yanlısı, aşırı eylemleriyle ünlü BDP milletvekili Bengi Yıldız’ın, Taraf’ta Neşe Düzel’e yaptığı son açıklamalar. Bu açıklamalara önce şu açılardan bakmalıyız. TürkKürt kardeşliğinin somut biçimde kanıtlanmasını istiyor muyuz? Ülkede barış sağlamak için ilan buyurdukları demokratik özerkliğin gereği görülen kuralları yerine getirmemiz gerekmiyor mu? Evet diyorsanız bu sorulara; 74 milyon nüfuslu Türkiye Cumhuriyeti’nin 60 milyonu; bugüne kadar mağdur durumda bıraktığı Kürtlere; “kendi kendini idare etmelerini sağlayacağı gibi, kendi polisini kurma” olanağını sağlamalı.. ha, vergiye gelince: Vergiyi özerk bölge kendisi toplamalı.. ama toplanan vergi “o bölgenin (yerelin) kalkınmasına ve Türkiye’nin diğer bölgeleriyle arasındaki makasın kapanmasına yetmeyeceği” için… ….“Merkez”, yani Kürt özerk bölgeleri dışında kalan, ülkenin her türlü sorununu üstlenecek olan devlet, “pozitif ayrımcılıkla” orayı desteklemeli! Hep bana hep bana diyorsun; nah sana diye yorumlanacak nitelikte; Sakık’tan Yıldız’a uzanan çizgideki olmayacak duaya amin diyen bu öneriler; Kürt siyasal dehasının ürünleri olarak alkışlanacak değerde ve soruna çare arayanları rahatlatacak düzeyde! 24 Temmuz Basın Bayramı’ndaki açıklamalar, gazetecileri rahatlatacak nitelikte... Başbakan RTE; gazetecinin mesleki faaliyetleri dolayısıyla baskı görmesine müsaade etmeyeceğini söyleyerek; sayıları 70’e ulaşan mahpus gazetecilerin meslek dışı iş tuttuklarını öğrenmemize vesile olduğu… …Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın “Bugün Türkiye’deki basın özgürlüğü çağdaş dünyayla yarışır haldedir” diye demeç verdiği… …gerçekleri bu denli saptırdıkları için öyle rahatladım ki... Meslektaşlarıma da bu demeçleri bir değil, birkaç kez okumalarını öneriyorum. Hele şu haberin bugün yarın içeriye düşecekleri veya içeride yıllardır yatan, mahpusluktaki yaşamsal şikâyetleri her gün medyada yer alan gazetecileri rahatlatacağına inanıyorum... ABD’ye herhalde incelemeler yapmak, görgülerini arttırmak için gönderilen bir Türk heyeti, Columbia kentinde gezdikleri bir cezaevindeki “yatakların üstünde hafifçe zıplayarak yumuşaklığını” kontrol etmişler, tek kişilik hücrelerin resimlerini çekmişler ve… Türk hapishaneleri ile Amerika’daki hapishanelerin “birbirine benzediğini” beyan etmişler. Asıl rahatlık (veya rahatsızlık) veren, kafalara aylardır takılı bir soruyu yanıtlayan belge; Prof. Yılmaz Esmer’in başkanlığında Bahçeşehir Üniversitesi’nin yaptığı araştırma sonuçları. Araştırmada yer alan kimi veriler: Kendini dindar olarak tanımlayanların oranının yüzde 81, namaz kıldığını söyleyenlerin oranının yüzde 70, cehenneme inananların oranının yüzde 97, “Din esas olarak öteki dünyaya anlam kazandırır” görüşüne katılanların oranının yüzde 79, din ve din değerlerine saldıran kitap ve yayınların yasaklanmasını isteyenlerin oranının yüzde 63, tek doğru dinin kendi dinleri olduğunu söyleyenlerin oranının yüzde 79 olduğu bu ülkede… …yerine göre aşırı muhafazakâr, gerektiği zaman dinci olan AKP’nin neden üç kez tek başına iktidar ve son olarak yüzde 50 oy aldığını hâlâ sorguluyorsanız… …gelecek seçimde de rahat edemeyeceksiniz demektir! Türkiye’deki gazetecileri yakın takibe alan Alman medyası genel bir değerlendirme yaptı: Basın özgürlüğü yok Türkiye’de halen 70 gazetecinin, üstelik aylardır ne ile suçlandıklarını bilmeden, cezaevinde tutuklu olduğuna dikkat çekildi. OSMAN ÇUTSAY Kıbrıs’ta Şafak Nöbeti Geçen hafta, 20 Temmuz “Şafak Nöbeti” için Kıbrıs’taydım. Dış Basın Birliği, geçen yıl başlattığı “Şafak Nöbeti”ni artık gelenekselleştirme yolunda. Bu yılki kutlamalara çıkarma plajında binlerce kişi katıldı, Candan Erçetin konser verdi, Mehter Takımı geldi ve sabaha karşı çıkarma canlandırıldı. Aynı günlerde Başbakan Erdoğan da Kıbrıs’taydı ve önemli açıklamalar yaptı. “Ayak direyen taraf biz olmayalım” diyerek başlatılan uzlaşma sürecinin sonunda aslında yine aynı noktaya döndük. Çünkü başından beri bildiğimiz gibi Rumların böyle bir uzlaşmaya niyeti yok. Kıbrıs sürecini, birbiriyle asla geçinememiş bir karıkocanın sonunda ayrılıp huzur içinde yaşarken komşuları tarafından zorla yeniden evlendirilmeye çalışılmasına benzetiyorum. Avrupalının, Amerikalının, birbiriyle yıllardır birlikte yaşayan, aynı devlet çatısı altında bulunan toplumların bölünmesinde hiçbir sakınca görmezken (en yakın örnek Yugoslavya) niye Kıbrıs’ta ille tek bir devlet istediğini anlamakta her zaman zorlanmışımdır. Neden sürekli kan dökülen örneğin Filistin konusunda bu derece çözüm meraklısı değilken Kıbrıs’la böylesine ilgililer bilemiyorum. Başbakan’ın, “Kıbrıs diye bir devlet yoktur, Kıbrıs Rum kesimi ve KKTC vardır” açıklaması her ne kadar birilerini delirtse de Türkiye’nin artık işi biraz zora koşmasının zamanı gelmişti. Rum kesimi zaten Avrupa Birliği’ne girmiş durumda. Ekonomik açıdan son derece iyi noktada. Annan Planı gibi aslında onların işine gelecek bir planı bile kabul etmeyerek çözümsüzlüğü kimin gerçekte istediğini de kanıtladılar, ama değişen bir şey olmadı. Yıllardan beri ambargo altında sıkıntı yaşayan, geleceğini göremeyen KKTC yine “suçlu”, Rum kesimiyse her nasılsa hâlâ “mağdur” rolünde. Türkiye’nin bu apaçık saçmalığa net ve sert bir yanıt vermesi ve bundan sonra uzlaşmanın onların istediği koşullara bağlı olmayacağını bildirmesi önemli. “Şafak Nöbeti”nin coşkusu yanında Başbakan’ın açıklamaları da Kıbrıs davasını yakından bilen pek çok kişiyi mutlu etti. Kıbrıs’ta Rumlar çözüme yanaşmazsa, Türkiye karar verdiği anda adanın ihya edilmesi göreceksiniz hiç de sanıldığı kadar zor olmayacak. FRANKFURT Türkiye’de basın özgürlüğü ve gazeteciler üzerinde büyük baskı olduğu Alman medyasının yakın takibine takıldı. Gazeteciler Bayramı ve sansürün kaldırılmasının yıldönümü nedeniyle uzun bir süredir devam eden tartışmalara dikkat çekilen ve “Tutuklu Gazete”ye de geniş yer ayrılan bir haberde, gazetecilerin zor koşullarda görev yapmaya çalıştığı kaydedildi. Alman Birinci Kanalı ARD’nin haber programlarında, önceki gece ve dün sabah art arda ayrıntılı olarak yayımlanan bir haberde, Türkiye’de halen 70 gazetecinin, üstelik aylardır ne ile suçlandıklarını da bilmeden, cezaevinde tutuklu olduğuna dikkat çekildi. Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık’ın kendisine yöneltilen sorulara Al manca olarak verdiği yanıtların öne çıktığı haberde, Ercan İpekçi de sorunların altını çizen açıklamalarda bulundu. Haberde, örnekler verilerek, Türkiye’deki tutuklu birçok gazetecinin yanında yüzlerce gazeteci hakkında da açılan soruşturmaların sürdüğüne işaret edildi. ARD’nin haberinde, Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısının dünyadaki tutuklu gazeteci sayısını aştığı iddiaları da yer aldı. ‘Tarihe iz bıraktı‘ Gazeteci ve tarihçi kimliğinin yanı sıra Türkiye’nin ilk Turizm Bakanı olarak da anılan Ali hsan Göğüş dün düzenlenen törenin ardından toprağa verildi İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin ilk Turizm Bakanı Ali İhsan Göğüş (88) dün Şişli Camisi’nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından düzenlenen resmi törenle Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Törende Göğüş’ün ailesi, dostları ve arkadaşlarının yanı sıra siyaset, iş ve basın dünyasından çok sayıda isim bir araya geldi. Göğüş’ün kızı Zeynep Göğüş ile yeğeni, siyasetçiyazar Hasan Celal Güzel ve ailesi taziyeleri kabul etti. Gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, Göğüş’ü gazeteci, devlet adamı ve tarihçi özellikleri ile değerlendirmek gerektiğini belirterek “Göğüş gazetecilikte başarılıydı. 10 Temmuz 1952’de Türkiye Gazeteciler Sendikası’nı, o günkü adıyla İstanbul Gazeteciler Sendikası’nı kuran 25 kurucudan biriydi. TGC’de yönetim kurulu üyesi olarak örgütlenmeye emek verdi. İkinci yönü devlet adamlığıdır. Gelenekselleşmiş siyasetçiliğin dışında bir siyasetçiydi. Bunda İsmet İnönü ile ilgili birlikte siyaset yapmış olmasının payı çoktur. Örnek politikacı, devlet adamlarından biridir. Üçüncü özelliği de tarihçiliğidir. Ali İhsan Ağabey’in ölümü Türkiye ve medya dünyası için büyük bir kayıptır” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ise “İz bırakan bir siyasetçi, gazeteci ve sendikacıydı” diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi de, Göğüş’ün gazeteciliği bir yaşam şekli olarak benimsediğini anımsatarak “1950’lerin efsane yazıişleri müdürü diyebileceğimiz bir gazeteciydi. Siyasete girdi, siyasette de ideallerinin kavgasını verdi, hiçbir za Göğüş’ü siyaset, basın ve sanat camiasının önde gelen isimleri son yolculuğunda yalnız bırakmadı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) ‘Yolundan dönmedi’ man ondan dönmedi” dedi. Nail Güreli de Göğüş’ün genç kuşaklara örnek olması gereken bir değer olduğunu kaydetti. Törene, eski SHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Göğüş, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu ve Ahmet Tan, eski Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu, Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Aysel Ekşi, emekli büyükelçi Volkan Vural, eski CHP milletvekili Prof. Dr. Sacid Yıldız, Şişli Belediyesi Başkanı Mustafa Sarıgül, İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker ve torunu Gülsün Bilgehan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hurşit Güneş, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Ümit Gürtuna, TGC Başkanvekili Turgay Olcayto, eski TGC Yönetim Kurulu üyesi Seçkin Türesay, Dr. Gürbüz Barlas, Gaziantep Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Türk Musevi Cemaati’nin Onursal Baş kanı Bension Pinto, tarih profesörü İlber Oltaylı, Sevinç İnönü, Ertuğrul Özkök, Yalçın Bayer, Sedat Ergin, Yazgülü Aldoğan, Nazım Alpman, Kerem Çalışkan, Emre Aygen, Ege Cansen, Altan Öymen, eski DSP İstanbul İl Başkanı Murtaza Çelikel, avukat Alp Selek, Prof. Dr. Faruk Şen, işadamı Mustafa Süzer, Murat Aksu, Ayhan Bektaş, Cengiz Turan, Osman Kavala, Selahattin Beyazıt, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, yazarlarımız Şükran Soner, Leyla Tavşanoğlu, Bedri Baykam, eklerden sorumlu yazı işleri müdürü Miyase İlknur, Spor Servisi Şefi Arif Kızılyalın’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Törene katılamayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Vali Hüseyin Avni Mutlu, İBB Başkanı Kadir Topbaş, Fenerbahçe Spor Kulübü de çelenk gönderdi. HOPA’DA AV SÜRÜYOR NAD R’ N T RAZI KABUL ED LMED LONDRA (AA) Kıbrıslı Türk iş adamı Asil Nadir, İngiltere Ağır Dolandırıcılık Dairesi’nin (SFO) kendisine yönelttiği yolsuzluk suçlamalarına ilişkin itirazının ve haksızlığa uğradığı iddialarının yeniden görüşüldüğü davayı kaybetti. Nadir’in avukatlarının, SFO’nun eski çalışanı Laura Harris’in mahkemeye gerçekdışı beyanda bulunduğu ve delilleri ortadan kaldırmaya çalıştığı iddiasıyla geçen hafta başında görülmeye başlanan dava dün sona erdi. Mahkeme Nadir’in adil yargılanabileceğine hükmetti. Nadir’in kararı Yüksek Mahkeme’de temyize götürmesi bekleniyor. HASAN ERDOĞAN YÜCE D VAN’DA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanlar Kurulu, Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu’nun, yüksek yargıda rüşvet iddialarıyla ilgili soruşturmada adı geçen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan’ı Yüce Divan’a gönderme kararına yaptığı itirazı reddetti. Erdoğan, rüşvet alarak karar verdiği iddiaları kapsamında Yüce Divan’da yargılanacak. İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki bir davada rüşvet verildiği iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmada, aralarında İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ile eski 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay’ın da bulunduğu 9 kişi tutuklanmıştı. Lokumcu’nun kuzeni gözaltında ÖMER ŞAN Baştarafı Arka Sayfada utandığını, ev sahibinin babalarını nasıl aşağıladığını görüp bir kez daha üzülürler. Çocukların dördü okula başlar, ama en büyük, o yıl altıncı sınıfa başlayan Abdullah sınıfa girdiği an kararını verir, bir daha okulun kapısından içeri girmeyecektir. Çünkü öğretmen, “Neden önlüğün yok?” diye sorunca sınıfın ortasında kendini bir kara koyun gibi hissetmiştir... Yolu yok, artık okul onun için bitmiştir. Biriken ev kirası, bakkala yapılan borç derken, aile açlık sınırında yaşamaya başlamıştır. Başka çare yoktur, okula giden diğer iki çocuk da çalışmak zorundadır. Biri kızdır, o eve yardım eder, diğeri yola koyulmalıdır. Kimi zaman mendil, kimi zaman su satarak, yeni doğan kardeşinin süt parasını kazanmalıdır. Bu anlattıklarım, sayıları on binleri bulan C MY B C MY B O Çocuklar Bizim zorunlu göç çocuklarının tipik bir hikâyesidir. Bu çocuklar, kendilerini hiçbir yere ait hissetmezler. Bölgede sürekli şiddet olduğu için çok küçük yaşlarda kendilerinin bile fark etmediği travmalardan geçmişlerdir. Bütün resmi giysili kişilerden ve geceden korkarlar. İşte Diyarbakır’da, Batman’da pıtrak gibi taş atan çocuklar onlardır. Onlardan bir kısmı, bir gün bir şafak vakti, anasının babasının elini öperek, dağa doğru yola koyulurlar, içlerinde bastırmaya çalıştıkları bir korku. Ve biz bir gün bir deniz kıyısında otururken kendimize sorarız: Bütün bu gerçekler ortadayken, onları suçlamak ne kadar adildir?.. RİZE Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Artvin’in Hopa ilçesindeki mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylar nedeniyle ilçedeki insan avı sürüyor. Olaylarda polisin sıktığı biber gazı nedeniyle yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu’nun yeğeni Hopa EğitimSen Şube Başkanı Osman Lokumcu, öğrenci Mete Cihan ve Borçka ilçesinde halkevleri yöneticisi Yasin Öztürk dün oturdukları parkta polis tarafından gözaltına alındı. 3 kişi 2911 sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan tutuklanmaları istemiyle adliyeye sevk edildi. Lokumcu ve Cihan’ın polisin elindeki 12 kişilik gözaltı listesinde ismi olduğu, kendilerine savcılık tarafından gönderilen ifade çağrısına karşın ifadeye gitmedikleri için gözaltına alındıkları belirtildi. Erdoğan’ın mitingi öncesi HES’leri protesto etmek isteyen çevreciler ve yurttaşlara polisin sert müdahalesi sonrası olaylar çıkmış, polis sabaha karşı evlere baskın düzenleyerek yaklaşık 100 kişiyi gözaltına almış, bunlardan 14’ü tutuklanmıştı. Gözaltında kötü muamele ve işkence gördüklerini belirtenler bir basın toplantısı düzenlemiş, ESP’li İbrahim Aksu’nun gözaltında polis dayağı sonucu kaburgaları kırılmıştı.