Catalog

16 TEMMUZ 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 13 İstanbul’da dün gerçekleşen Libya Temas Grubu toplantısında Kaddafi’ye çekil çağrısı NATO ramazanda da vuracak Türkiye’nin soğuk bakmasına karşın NATO operasyonlarının ramazan ayında da sürmesi kararı benimsenen zirvede, Ulusal Geçiş Konseyi, Libya’daki meşru yönetim olarak kabul edildi. BAHADIR SEL M D LEK Toplantıya 32 ülkeden katılım oldu. temleri açısından 2 olasılık belirlendi. Buna göre “Kaddafi’nin Libya dışına çıkarılması ancak kendisine dokunulmazlık sağlanması” ya da “Kaddafi’nin Libya’da kalması ancak hiçbir siyasi faaliyette bulunmaması” söz konusu olacak. Küresel Skandal Murdoch Üç milyon tirajlı “News of the World”(NoW) gazetesini kapatmakla Murdoch “sarı öküzü verdi” demiştim, hafta başındaki “Sağnak”ta. O yazının mürekkebi kurumadan, küresel medya devi, İngiliz parlamentosu ve hükümetinin soluk aldırmayan baskısı karşısında “BSkyB” dijital uydu projesini iptal etmek zorunda kaldı. Cameron’a; “BSkyB” satışı karşılığında siyasi destek sağlayan basın devi Murdoch; NoW’daki “telekulak skandalı”nın artçı şokları nedeniyle en büyük gazetesini yitirmekle kalmıyor, yüzde 39 hisseye sahip olduğu dijital uydu kanalının tamamını ele geçirmek düşünü de unutmaya mecbur bırakılıyordu. NoW kepenklerini indirdiği anda, Murdoch imparatorluğu da parça parça dökülmeye başladı. Önce Murdoch’un yaşamsal önem atfettiği “BSkyB” yatırımı olanaksız hale geldi. Derken grubun yayın organlarını bir çatı altında toplayan “News International” şirketinin bir numaralı hukuk danışmanı Tom Crone görevi bıraktı. Bu istifa haberinin yankıları sürerken grubun gözbebeği konumundaki Üst Yöneticisi (CEO) Rebekah Brooks da bavullarını toplayıp görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Başbakan Cameron tarafından istifası ulu orta istenen Rebekah’yı düne dek daha Murdoch imparatorluğunun feda etmeye yanaşmayacağı konuşuluyordu.. Rebekah’nın kellesi verildiğinde, okların doğrudan Murdoch’ları hedef alacağına dikkat çeken gözlemciler; sınır tanımayan hırsı ve ilkesizliği ile kariyer yapan kızıl saçlı kadın yöneticinin bir paratöner gibi her şeye rağmen yerinde tutulacağından söz ediyordu. Üstelik 80’lik yaşlı Murdoch (Rupert!); güven duyduğu yöneticisini kendi öz kızı gibi seviyordu. Ne pahasına olursa olsun, kurtlara onu yem etmezdi. Bu öngörülerin hepsi, baş döndürücü ivme kazanan gelişmelerle iskambil kâğıtları gibi yıkıldı ve geçen haftaya dek “dokunulmaz” sayılan Murdoch’lar; art arda darbe almaya başladı. ntikam duygusu olmamalı Başkanlık Bildirisi’ne de yansıdığı şekliyle Trablus’tan yükselen “Kaddafi gitsin, ancak yerine akrabalarından biri gelsin” şeklindeki görüşler de zemin bulmadı. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, Libya kararı not edilerek “Kaddafi ve ailesinin sivillere yönelik suçlarından yargılanması” talebi yer aldı. Böylelikle Kaddafi’nin, “Ben gideyim, oğlum iktidara gelsin” önerisine, uluslararası toplum peşinen “hayır” demiş oldu. Toplantının en kritik bölümünü ise Libya’nın geleceğine yönelik statünün belirlenmesi tartışmaları oluşturdu. Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mahmud Cibril, Libya’nın bölünmemesini isteyen Türkiye, BAE gibi ülkelere karşı “toprak bütünlüğü” istemediğini belirtti. Cibril’e, Fransa’nın da destek verdiği gözlendi. Kaddafi sonrasının da konuşulduğu toplantıda yeni yönetimin kurulması sırasında mevcut bürokrasiden de yararlanılması önerisi çıktı. Temas Grubu, Libya muhalefetine “Kaddafi sonrasında adaletli olun, intikam duygusu içinde hareket etmeyin” çağrısı yaptı. Toplantı sonrası yayımlanan 14 maddelik Başkanlık Bildirisi’nde ise özetle şu başlıklar yer aldı:  Temas Grubu, Libya’nın egemenliğini, bağımsızlığını, ve ulusal birliğini güçlü şekilde teyit eder.  Temas Grubu, NATO’nun ve ortaklarının, BM Güvenlik Konseyi’nin 1970 ve 1973 sayılı kararlarının uygulanmasında “Operasyon Birleşik Koruyusu” olarak oynadığı verimli ve etkin rolü takdir eder.  Grup, gerçek bir ateşkes tesis edilmesi gereksinimini ve güvenli insani yardım sağlanmasının aciliyetini vurguladı.  Grup, Kaddafi rejiminin meşruiyetinin kalmadığını, Kaddafi ve belli aile üyelerinin gitmesi gerektiğini teyit eder, ara dönem yönetimi kuruluncaya kadar Ulusal Geçiş Konseyi’ni Libya’daki meşru yönetim olarak kabul eder. ibya Temas Grubu’nun İstanbul toplantısından Muammer Kaddafi’ye “çekil” çağrısı çıktı. Uluslararası toplumun Libya krizini çözmeye yönelik çalışmalarını koordine etmek amacıyla oluşturulan Libya Temas Grubu’nun 4’üncü toplantısı dün İstanbul’da yapıldı. Toplantıya, aralarında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’in de bulunduğu 32 ülke ve 7 uluslararası kuruluşun temsilcileri katıldı. Ulusal Geçiş Konseyi’nin, Libya’nın tek temsilcisi olarak kabul edildiği toplantıda Türkiye’nin soğuk bakmasına karşın NATO operasyonlarının ramazan ayında da sürmesine karar verildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre toplantıda Libya Ulusal Konseyi Başkanı Mahmud Cibril ramazanda da askeri operasyonların sürmesini talep etti ve “NATO ope L rasyonları Kaddafi gidene kadar devam etmeli. Sürmezse Kaddafi bizi gelir keser” dedi. Katılımcılar Cibril’in kaygılarına hak verince operasyonların devam ettirilmesine karar verildi. Ramazanda operasyonların sürmesine çok sıcak bakmayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise hiç olmazsa ramazana kadar siyasi çözüme ulaşılması için çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi ve ramazanda Libya halkına yardımların arttırılması çağrısını yineledi. Davutoğlu, sivil topluma da “Libya’ya gidin yardım edin” çağrısında bulunma kararı aldı. El Hatip Kaddafi ile görüşecek Toplantıda BM’nin Libya Özel Temsilcisi Abdelilah el Hatip taraflarla görüşmek için tek müzakereci olarak belirlendi. El Hatip’in toplantının ardından önümüzdeki günlerde hem Bingazi hem de Trablus yönetimi ile görüşmek için Libya’ya gitmesi kararı alındı. El Hatip, Trablus’a giderek Kaddafi’ye “Gitmelisin” mesajını iletecek kişi olacak. Libya’da siyasi dönüşümün ne zaman ve nasıl olacağı konusunun tartışıldığı toplantıda “bir siyasi çözüm olacaksa Kaddafi gitmeli” görüşü öne çıktı. Taraflar toplantılarda Kaddafi’nin yönetimi bırakması ve gitmesi konusunda mutabakata varırken bunun nasıl yapılacağı konusunda kesin bir görüş ortaya çıkmadı. Kaddafi’nin yönetimi bırakma yön Zirveden notlar  Libya Temas Grubu’nun toplantısına 13 askerin PKK tarafından şehit edilmesi damgasını vurdu. Toplantıda konuşan AB’nin Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa şehitler için Türk milletine başsağlığı diledi. açılışında Davutoğlu ve Clinton, BAE’li ve spanyol meslektaşlarıyla şakalaştı. Zirvenin Rasmussen’in haberi yoktu  Danimarka Başbakanı olduğu dönemde, ülkesinde faaliyet gösteren ve PKK’nin yayın organı olan Roj TV’nin kapatılmasına “hayır” diyen NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in önceki gün İstanbul’a gelirken 13 askerin şehit edildiğinden haberi olmadığı ortaya çıktı. O yüzden önceki akşam Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun verdiği yemekte herhangi bir taziyede bulunmayan Rasmussen, bilgi almasının ardından başsağlığı dileklerini iletti.  Türkiye’de ikâmet eden Libyalılar, Beşiktaş Meydanı’nda düzenledikleri eylem ile toplantıya yönelik taleplerini duyurdu. Yaklaşık 40 kişilik grup, “Kahrolsun Kaddafi, yaşasın muhalifler” şeklinde sloganlar attı. Türkiye’de yaşayan Libyalılar olarak, Libya halkına gösterdiği destekten dolayı Türkiye’ye teşekkür eden grup Libya halkının ilaç ve tedavi masrafları için maddi destek talebinde bulundu ve muhaliflerin desteklenmesini istedi. kandalı ‘dinozor’ gazeteciler ortaya çıkardı İlk darbe eski tarz gazetecilikte ısrar eden “dinozor”(!) yayın organı “Guardian”ın bundan on gün önce birinci sayfaya taşıdığı bir “araştırmacı gazetecilik” örneği ile başladı. Olayın iki yıldır izini süren “Guardian”, 2002’de kaçırılan ve aylar sonra öldürülen 13 yaşındaki Milly Dowler adlı küçük bir kızın telefon mesajlarına NoW gazetecilerinin rüşvet karşılığı işbirliği yaptıkları polis aracılığıyla ulaştıklarını ve yasal olmayan yollarla eriştikleri bu mesajları gazetede “sansasyonal haber” kontenjanından kullandıklarını belirlemişti. “Guardian” konuyu araştırırken “telefon dinlemelerinin” sadece Dowler’ın dramı ile sınırlı olmadığını; NoW’un bu yöntemi “sistem” haline getirdiğini ve böylece 4000 kişinin telefonuna eriştiğini saptamıştı. 5 Temmuz’da “Guardian”ın manşet yaptığı bu haber ardından her şey çorap söküğü gibi gitti. “NoW”a malzeme yapılan Dowler hikâyesinin kamuya mal olması ve “Facebook, Twitter” gibi sosyal ağlarda yükselen öfke seliyle birlikte, grubun İngiltere’deki diğer gazeteleri “Sunday Times ve The Times”tiraj yitirmeye başladı. Ardından borsada Murdoch hisseleri geriledi. Bunun üzerine geçen pazar, 10 Temmuz’da Murdoch “NoW”u kapatmak zorunda kaldı. “NoW” kapanır kapanmaz başta Cameron olmak üzere, büyük medya devi önünde ceket ilikleyen politikacılar, bir bir sıraya girip Murdoch’a saldırmaya başladı. Bu saldırıların ardından “BSkyB” satışı gündemden kalktı. Ve “sarsılmaz kale” gözüyle bakılan Üst Yöneticisi (CEO) Rebekah Brooks’un dün 15 Temmuz’da kellesi gitti. S ‘Suriye’ye baskıyı arttırın’ ELÇ N POYRAZLAR Yüz binler sokaklara döküldü Dış Haberler Servisi Suriye’de dün yüz binlerce protestocu, hükümet karşıtı gösterilerde gözaltına alınan yüzlerce kişinin serbest bırakılması talebiyle sokaklara dökülürken, başkent Şam’da güvenlik güçlerinin göstericilere ateş açtığı ve14 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. Suriyeli insan hakları eylemcileri başkent Şam ve çeşitli kentlerde 500 bin kişinin yürüdüğünü söylediler. WASHINGTON ABD yönetimi, Türkiye’nin Suriye hükümeti üzerinde baskıyı arttırdığını görmek istediklerini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ı Türkiye’ye götüren uçakta gazetecilere konuşan ABD’li üst düzey bir yetkili, Türkiye’nin ABD ve AB’nin Suriye hükümetine getirdiği yaptırımların gerisinde kaldığını söyledi. ABD’li yetkili, “AB ile birlikte vize yasakları, varlıkların dondurulması gibi konularda adım attık. Türkiye bu konuda bizim ya da Avrupalıların yaptığı kadar ileri gitmedi” diye konuştu. ABD’li yetkili, “Onlar (Türkiye) diplomatik baskı uyguladılar ve reformların gerçekleşmesi konusundaki beklentilerini Esad’a ilettiler. Ama burada durup Suriye ile uzun bir sınıra sahip ve binlerce sığınmacıyı kabul etmiş bir ülke olarak ne tür yaptırımlar üzerinde düşünmeleri gerektiğini söylemek istemiyorum” dedi. Aynı yetkili, Clinton’ın Türkiye temaslarında, Libya, Suriye, Afganistan, İran, Irak, Kafkaslar, Ermenistan, Kıbrıs, Balkanlar ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra NATO füze savunma sisteminin de görüşüleceğini belirtti. Yetkili, radarın Güneydoğu Avrupa’da bir yere yerleştirileceğini, ancak bunun neresi olacağına henüz karar verilmediğini ve Türkiye’de bu konuda bir anlaşma imzalanmasının da beklenmediğini sözlerine ekledi. TC İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİN’DEN KAMULAŞTIRMA KANUNU 10. MADDESİ GEREĞİNCE İLAN TUTANAĞI Esas No: 2011/356 Esas İzmir İli, Bornova İlçesi, Ergene Mahallesi, 29 pafta, 239 ada, 11 parsel sayılı taşınmazın imar planında yol, otopark alanı ve açık pazar alanında kalması nedeni ile kamulaştırılmasına karar verildiği, malikler arasında uzlaşma komisyonunca yapılan görüşmelerde davalılar dışında kalan, bir kısım hissedarlarla teklif edilen bedel üzerinden anlaşma sağlanamadığından kamulaştırma badelinin tespiti ve kamulaştırılan yerin bedelinin tespiti ile davacı belediye adına tapuya tesciline karar verilmesi için tapu malikleri aleyhine 4650 Sayılı Yasa ile değişik 29421 Sayılı Kanun gereğince açılan davanın YARGILAMASININ İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2011/356 ESAS SAYILI DOSYASI ÜZERİNDEN YAPILACAĞI, DURUŞMANIN 18/08/2011 GÜNÜ SAAT 09:30’a BIRAKILDIĞI ilgililerin İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE başvurabilecekleri 2942 Sayılı Kanun 4650 Sayılı Kanunla değişik 10. maddesi gereğince İLANEN DUYURULUR. 29/06/2011 (Basın: 46327) edef ‘hukuk devleti olmayan’ coğrafyalar İngiltere’de 10 günde, çığ etkisiyle alt üst olan Murdoch imparatorluğunun, Avrupa ötesindeki çıkarları da artık sarsıntıda. ABD’de başta “Fox” TV kanalı olmak üzere, “Wall Street Journal, New York Post” gibi yayın organlarına sahip olan Rupert Murdoch şirketleri hakkında FBI da soruşturma açıyor. İngiltere’deki skandalın peşine düşen bir dizi Amerikalı parlamenter, benzer ilkesizliklerin Amerika Birleşik Devletleri dahilinde de yapılıp yapılmadığının araştırılmasını istiyor. Buna paralel olarak medya patronunun, Kongre’de dinlenmesi için bastırıyorlar. Aslen Avusturalyalı olan medya devine Avusturalya hükümeti de bu arada benzer önlemlerle pres yapmaya hazırlanıyor. Ancak tüm bunlar Murdoch imparatorluğunun sonu anlamına gelmiyor. “BSkyB” teklifinden geri çekilirken portföylerindeki yatırımları bundan böyle, başka gelişmekte olan ülkelere çevireceklerini söyleyen Murdoch danışmanları; diğer deyişle “hukuk devleti kurallarının geçerli olmadığı” yeni Eldorado’lar aramaya koyulmuş durumda. Murdoch imparatorluğu, İngiltere ve skandal halklarının Amerika’ya sıçraması halinde ABD de küçülürken “yalnız güçlülerin yasalarının geçerli olduğu” başka coğrafyalara sızacak! Bizzat Murdoch yetkililerince yapılan tespitler bu yönde! Rupert Murdoch ile ailesinin serüvenlerini, bundan böyle çok yakındaki başka sinemalarda izlememiz büyük bir olasılıktır. H LEVENT TİLKİ C MY B C MY B 21 Şubat 2011 tescil ve ilan tarihinden itibaren Mezran Mahallasi Sanayi Caddesi No: 20’de kurulu bulunan, Hakkâri Ticaret Sicili Memurluğu’nun 1534 sicil numarasında kayıtlı Güneydoğu Birleşik Sektörel Dış Ticaret Anonim Şirketi’ndeki başkanlık görevimden istifa ettim. Her türlü hukuki ve ekonomik bağımın kesildiği söz konusu şirkette bundan böyle başkan sıfatıyla işlem yapmayacağımı, ilgili şirket ile ilgili bilumum iş ve işlemleri takip edip yürütmeyeceğimi, işbu görevin bu saatten sonra şahsımı bağlamadığını, bu nedenle hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceğimi kamuoyuna ilanen duyururum.