23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 20 MAYIS 2011 CUMA 4 HABERLER Memleketi Tunceli’de miting düzenleyen Kılıçdaroğlu, anadilde yasak olmaz dedi, KCK davasını eleştirdi Gençlere Verilen Önem Galatasaray’dan küçüğüm, genç kardeşim, çalışkan, hep topluluk için bir şeyler yapma çabasında olan Hatice Günay’ı dün, kıskandım. Kıskanmamın nedeni kutlama mesajlarından anladığıma göre, Hatice’nin doğum gününün 19 Mayıs olması. Benim gibi, 10 Kasım’da dünyaya geldiğinden, doğumu ulusal yasa denk gelenler bu durumu kıskanmaz da ne yaparlar? Hatice’nin doğum gününü öğrenince kendi kendime mırıldandım: Ne hoş, kaç yaşına gelirse gelsin, doğum günü hep gençlik bayramı olarak kalacak. Son zamanlarda yaşıtlarının doğum günlerinde en ateşli konuları, en hafifinden romatizma, bel ağrısı, diz ağrısı, tansiyon, şeker olanlar için hoş bir teselli olurdu bu. Henüz Hatice için öyle bir sorun yok neyse ki. Bir süredir “gençlik” dendi mi hep hayıfla söyleniyorum: Ne şansızım, ben gençken ihtiyarlık makbuldü, ihtiyarladım gençlik gözde oldu. Çok şükür ki hayıflanmam burada duruyor da “şimdiki gençlerin haline bak, halbuki biz gençliğimizde...” diye başlayan, maziye övgü, hale sövgüye kadar varmıyor. Ne şimdiki gençlerin işe yaramadıklarını, ne de “cin gibi olduklarını” düşünüyorum. Zaman zaman toplumsal konuların işlendiği toplantılarda, salondan şu tepkiyi alıyorum: Şuranın yaş ortalamasına bakın Sayın Sirmen. Peki, nerede Atatürk gençliği? Bu kötümser soruyu gülerek ve salondaki beyaz saçlıları göstererek yanıtlıyorum: Kötümser olmayın! Atatürk gençliği hep burada, yalnız biraz yaşlandılar o kadar! Bu tür yakınmalarda hiç haklılık payı bulmadığımı söyleyecek değilim. Ama, kimi zaman da düşünüyorum da üzerine ölü toprağı serpildiğini sandığımız gençlik 1999 depreminde nasıl sorumluluk ve toplumsal dayanışma örneği vermişti. O zaman kendi kendime diyorum ki: Çocukları ilgilendirecek ortak konularımıza çekemiyor, sonra da tepkisiz sanıyoruz. Yakındığımız konulardaki sorumluluğumuzu ve yanlışlarımızı da görmüyoruz. Örneğin çocukların okumadıklarından şikâyet ediyoruz, ama kitaba bomba muamelesi yapan, kitapları toplayan, yakan, sahiplerini hapse atan, süründüren bizim kuşakların hiç mi sorumluluğu yok bu kitap düşmanlığında? Hem dünyanın çoğu yerinde kitap bilgi kaynağı olmaktan çıktı, artık televizyon var, “Twitter”, “Youtube” var. Şimdiki, gençler Haşim kuşağı değiller ki, melali anlamayana aşina olmasınlar. Onlar da bizi şöyle söyleyerek yadırgıyorlar: Youtube’u anlamayan nesle aşina değiliz. Gençlerimizin konularını gündeme getirirsek, ilgilerini çeker aramızda köprü kurarız. Görüşümde ne kadar haklı olduğum, 12 Haziran’da sandıklar açıldığında anlaşılacak. Bilindiği gibi, seçimlerin öncesinde 1 milyon 700 bin gencimizi yakından ilgilendiren YGS skandalı patlak verdi. Yapılan anketler, gençlerin, bu skandal yüzünden sınavdan sorumlu olanlarla, onları atayanları suçladığını, hayalleriyle oynandığını düşündüklerini gösteriyor. Birçok skandal gibi, bunun da sorumlularını işbaşına getiren iktidar hiçbir şeye aldırmadan onlara arka çıkmayı sürdürüyor. Geçenlerde bir dostum “görecekler” deyip ekliyordu: Şaka değil! 1 milyon 700 bin genç, bunların anne babaları kardeşleri de var. Bak sandık açılsın, nasıl göreceklerini görürsün! Dostuma “Görelim bakalım” demekle yetindim. Ama ben de çok meraktayım. Bakalım gençlerin bu sınav skandalına sandıktaki tepkisi ne olacak? Malum ya! Demokrasilerde, topluluklara verilen önem, onların sandığa yansıma güçleriyle orantılıdır. Çıkacak sonuca göre, ya “Gençlerine yeteri önemi vermeyen ceremesini çeker” ya da “Gençlerimiz zaten ciddiye alınmayı bu kadar hak ediyorlarmış” diyeceğiz. Teşekkür: İyi sonuç veren bir rutin tıbbi muayene yüzünden 3 gün yazı yazamadım. Bu vesileyle telefon ve email ile arayan okur ve yakınlarıma teşekkür ederim. ‘Kardeş kavgası bitecek’ KIVANÇ EL Zazaca afiş krizi CHP’nin Tunceli ikinci sıra adayı Hüseyin Aygün’ün hazırlattığı Zazaca afişler, CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın talimatı ile kaldırıldı. Bunun üzerine bağımsız aday Ferhat Tunç’u destekleyenler “Ana dilimize 12 saat tahammül edemediler” yazılı parkart astı. Toplatılan pankartlarda ise “Resulullah torunu Tunceli’ye hoş geldin”, “Bizim liderimiz Türkiye’nin başbakanı oluyor, Hızır yardımcın olsun”, “Sayın liderimiz çocuklarımızın günahı sizin boynunuzadır”, “Bizden bir kişi başbakan olacak sahip çık ya Hızır” yazıldığı belirtildi. Kılıçdaroğlu, “Konudan haberdar değilim ama ben her türlü pankartın asılabilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi. TUNCELİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, memleketi Tunceli’de düzenlenen mitingte, barış ve özgürlük mesajı vererek, “Bedeli ne olursa olsun kardeş kavgasını bitireceğim” dedi. Tuncelili olmaktan gurur duyduğunu söyleyen CHP lideri, “Seçimden sonra yetki verin 14 Haziran’da Dersim arşivini ben açıklayayım” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, memleketi Tunceli’de gerçekleştirdiği mitinge vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’ye girişinde “Dersimli Kemal”, “Dersimin öz evladı Kemal, hemşeriniz” anonsları yapıldı. Miting meydanında da Kürtçe parçalar çalındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kendisine sürekli olarak Tuncelili vurgusu yapıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Tunceliliyim, Dersimliyim… Dersimli olmaktan da gurur duyuyorum. Aslını inkâr eden asılsızlardan da değilim” diye konuştu. Seçimle gelen belediye başkanlarına saygı duyulması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Halkın iktidarıyla seçilen belediye başkanını hapise atamazsın. Hele hele onları sıraya dizeceksiniz, eline kelepçe takacaksınız, medyaya servis yapacaksınız. Olur mu bunlar; katil mi?” diye konuştu. KILIÇDAROĞLU: Saygısızlığın bedeli Silivri olmamalı UTKU ÇAKIRÖZER TUNCELİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balyoz sanıklarından emekli Korgeneral Engin Alan hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ülkenin Başbakanı’nın katıldığı törende o korgeneral ayağa kalkmadı. Bedelini de ödedi. Gereği yapıldı, gideceği yeri buldu...” sözlerine “Başbakan’a saygısızlığa karşıyız. Ama saygısızlığın bedeli Silivri olmamalı” dedi. Seçim mitingi için Tunceli’ye giderken beraberindeki gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Alan ile ilgili sözleri için şu değerlendirmeleri yaptı: “Başbakan itiraflara başladı. Bu itirafıyla Ergenekon sürecinin nasıl siyasallaştığını ortaya koydu. Daha önce Türkiye’deki yoksul sayısının kendi açıkladıkları 12 milyon 715 binden fazla olduğunu, kayıt dışı bir miktarın da olduğunu itiraf etmişti. İkinci itirafı, bazı bakanların yolsuzluk nedeniyle milletvekili adayı gösterilmediği yönündeydi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Başbakan kabinesindeki arkadaşlar için bu ifadeyi kullandı”. CHP lideri, “Bir anlamda Engin Alan’ın kendisine saygısızlık yaptığı için cezalandırıldığını mı söylüyor yani?” şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi: “Sözlerinden ortaya çıkan tablo o. Ben herkesin Başbakan’a saygı göstermesini isterim. Severiz sevmeyiz, o Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’dır. Ama kendisine yapılan bir saygısızlığın da yaptırımı Silivri’ye gitmek olmamalıdır. Çünkü Silivri’ye insanlar başka türlü gerekçelerle, suç işledikleri iddialarıyla gönderiliyor. Başbakan’ın bu sözlerinden Engin Alan’ın iddia edildiği gibi darbe teşebbüsünden değil kendisinin önünde ayağa kalkmadığı için Başbakan Erdoğan’ın tutuklu bulunduğu manası çıkıyor.” emekli Korgeneral Engin MHP’de kaset skanAlan için söylediği dalları konusunda da sözlere tepki gösteren değerlendirmelerde buCHP lideri, “Başbakan’a lunan CHP lideri, “Baraj sorunu var mı” saygısızlığa karşıyız. sorusuna “Ben görAma saygısızlığın bedeli müyorum. Son olaySilivri olmamalı” dedi. lar biraz daha artı Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın getirecektir” yanıtını verdi. Bahçeli’nin kakendisine yönelik “Çok setleri çıkan parti yöiyi yalan söylüyor’’ ve neticileriyle ilgili tu“çetelerle birlik oldular” tumu konusunda yorum yapmaktan kaçısözlerini dava edeceğini nan CHP lideri, “Siz açıkladı. olsanız yöneticilerinizi istifa ettirir miydiniz” sorusuna şu yanıtı verdi: “Ben olsam hiç kimsenin istifasını istemezdim. Orada sorgulanması gereken, yasadışı yollardan bu çekimleri yapanlardır.” Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın kendisine yönelik “çok iyi yalan söylüyor”, CHP ile ilgili de ‘çetelerle birlik oldular” sözlerini dava edeceğini açıkladı. CHP lideri, “Gelsin ispatlasın bu sözlerini. Nasıl bir çete kuruyormuşuz merak ettim” dedi. emirel istese de Haberal’ı aday yapardım’ Kılıçdaroğlu, listesini yaparken dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in etkili olduğu iddialarını bir kere daha yalanlarken ilginç bir açıklama ile “Haberal değerli bir bilim adamı. Demirel kendisi için hiçbir istekte bulunmadı ama istemiş olsa aday gösterirdim” dedi. evlet bankaları niye kapalı?’ Diyarbakır’da CHP seçim bürosunun da kepenk kapatma eylemine katılmasının Başbakan Erdoğan tarafından eleştirilmesine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Bizi eleştireceğine devlet bankaları niye kapalıymış ona yanıt versin. Niye açtıramamış? Orada her taraf kapalıydı. Kendisini panzerler koruyor. Bizim panzerimiz yok ki nasıl korunacağız” dedi. Kılıçdaroğlu New York’taki taciz davası nedeniyle IMF Direktörlüğü’nü bırakan Dominique Strauss Kahn’ın yerine bu görev için Kemal Derviş’in getirilmesi konusunda hükümet ile muhalefetin “ortak çaba harcaması” çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, “Derviş’in getirilmesi çok isabet olur. Günlük politikaların dışında Derviş’in IMF Başkanlığı hepimizi gururlandırır, memnun oluruz” dedi. Tuncelili yurttaşlar, Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Dersim seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla karşıladı. (Fotoğraf: AA) Herkesin anadilini özgürce konuşmasından yana olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Anadilin yasağı olmaz zaten. O yasağın kalkması için ilk kanun teklifi veren CHP. Ama resmi dilimiz Türkçe. Türkçe bizim ses bayrağımız” dedi. Tuncelililerin 19 Mayısı’nı kutlayan Kılıçdaroğlu, “Mayıs ayı yüreğimizdeki acı burukluğun da olduğu ay. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, darbeciler tarafından dar ağacına gönderildiği ay” diye konuştu. “Herkesin barış içinde yaşadığı bir düzeni kuracağız. Yeter ki ayrışmayalım, bölünmeyelim. Bedeli ne olursa olsun kardeş kavgasını bitireceğim bu coğrafyaya barışı getireceğim” diyen Kılıçdaroğlu, Tuncelilere şöyle seslendi: “Dersim’in ovalarıyla, dağlarıyla gurur duyuyorum. Dersim deyince aklıma özgürlük geliyor. Demokrasi tarihini yazdınız, referandumda en yüksek hayırı siz çıkardınız. 12 Haziran’ da yine bir tarih yazın.” Tunceli’nin ardından Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde halka hitap eden Kılıçdaroğlu, “Mitinge gelmemiştik ama kalabalık korsan mitinge dönüştürdü. İnşallah polis biber gazı sıkmaz” dedi. Kovcancılar ilçesinde halkı selamlarken kalabalık oluşması üzerine Kılıçdaroğlu, halka hitap ederken bir vatandaş yumurta fırlattı. Vatandaşın partililece tartaklanmasına engel olan Kılıçdaroğlu kendisine yumurta atılmasına ilişkin “Demokrasi bu, atılabilir. Abisi yumurta atanı dövmüş ‘niye yumurta atıyorsun’ diye. Abisinden dövmemesini rica ettik. Konu kapandı şikâyetçi olmayacağız” dedi. Başka bir vatandaşın da “Başörtüsünü neden anayasa mahkemesine götürdünüz” diye bağırması üzerine “Siyasetin konusu din değil. Siyasetin konusu açlıktan ölen çocuklar. Çocuğuna kahvaltı veremeyen annelerdir” karşılığını verdi. ‘D TÜZMEN’DEN KILIÇDAROĞLU’NA Yenilen pehlivan güreşe doymazmış MERSİN (AA) Eski Devlet Bakanı ve AKP Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu açık oturuma davet ediyorum” dedi. Tüzmen, dün Mersin’de gazetecilere yaptığı açıklamada, TOBB Genel Kurulu’nda Kılıçdaroğlu ile konuşmalarının herkesin gözü önünde cereyan ettiğini, ancak Ordu ve Giresun mitinglerinin ardından, bazı televizyonlarda aynı iddiasını sürdürmesine üzüldüğünü söyledi. “Demek ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış” diyen Tüzmen, şöyle konuştu: “Bu olay bir muhalefet liderinin çaresizliğini gösteriyor. Böylesine büyük bir partinin bu kadar çaresiz bir lideri olmasından büyük üzüntü duyuyorum. Ben de şimdi kendisine diyorum ki: Erkeksen, delikanlıysan, varsa biraz delikanlılığın, hangi televizyon kanalını istiyorsan birebir tartışmaya hazırım. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, milletin huzurunda açık oturuma, tartışmaya davet ediyorum. Bir şey varsa bana söyle.” ‘D ‘Derviş’e destek ver’ çağrısı C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear