23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 18 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Açığa alınacağı öne sürülen Feza K. hariç 12 kişi YÖK’e gönderildi. ‘Şifre biliniyor muydu’ sorusu gündemde ÖSYM’de ‘şifre’ tayinleri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM, YGS’deki şifreli kitapçık skandalını Artvin’deki avukata bildirdiği iddia edilen ÖSYM görevlilerini YÖK’e gönderirken şifreyi kimin koyduğuna dair hiçbir işlem yapmadı. Şifreli kitapçığın “sehven” olduğunu ve sonradan fark edildiğini açıklayan ÖSYM’nin bu adımı, “Şifre önceden biliniyor muydu?” şüphesini doğurdu. ÖSYM, YGS’deki şifreli kitapçık hakkında Artvin’deki bir avukata bilgi verdiğini iddia ettiği birim müdürü Feza K’yi YÖK’e göndermezken bu ismin önümüzdeki günlerde açığa alınabileceği ileri sürüldü. Feza K. dışında 12 personel ise YÖK’teki kadrolarına gönderildi. ÖSYM Parfüm Seçim meydanları politikacıların sırlarını ortalığa saçtıkları yerlerdir. Oralarda telaş kendini ele verir. Sürçi lisan sıklaşır. İyi de olur. Saklı olanı, gizliyi, zihnin arkasındakini, bir anlığına da olsa öğrenme fırsatı bulursunuz. Bir anlığına, çünkü hızla geçen zaman içinde devasa bir silgi sizin hafızanızı temizleyecek, politikacı da eski rahatına kavuşacaktır. Başbakan’ın sürçi lisan ile söylediği “yolsuzluk yapanları eledik, aday listelerimize yazmadık” mealindeki sözleri de böyle kısa süreli bir deprem yarattı, ama uzun süreceği zehabına kapılmayın. Muhalefet liderinin “kim bunlar açıkla” sözleri de rüzgârda kaybolup gidecektir. Öyle olacaktır, çünkü ülkemizde artık doğal olan, kovuşturulmayan, kimi zaman “adalet” mekanizmasının labirentlerinde kaybolup giden olaylardır bu yolsuzluk olayları. Biz biliyoruz ki o labirentin içinde yasama, yürütme, yargı birbirine karışmıştır. Politikacının, hele muktedir olanın eli o karışıklığın içinde pek mahirdir. Şimdi pek sıradan bir soruyla “ne oldu Deniz Feneri’ne” desek, okuyucu gülmez mi? Güler. Bu nedenle Başbakan’ın muhalefet liderinin “Yolsuzluk yapanları açıkla” ısrarına “Sana ne, sen ne karışıyorsun, bu bizim iç işimiz” tarzındaki cevabı ve hikmetli yaklaşımı isabetli ve zamanın değilse de anın ruhuna uygundur! Kuşkusuz öyledir, bize ne! Sürçi lisan, gençlerin artık bilmedikleri ve bu nedenle kullanmadıkları Türkçesiyle dil sürçmesi iyi bir şeydir. Birdenbire söylemek istemedikleriniz, şeytan mı dürter bilmem, ağzınızdan çıkıverir. Ve sonra biliyorsunuz, o sözler artık geri alınamıyor. Tek teselliniz unutmak, unutulmak olacaktır. Gam çekmeyin, tasa etmeyin, üzülmeyin unutulur. “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür...” dememişler mi? Demişler. Son zamanlarda bu özlü söze entel zıpçıktıların eklediği dört kelime var ki can sıkar; “...arşiv ise asla unutmaz”. Peki, onun da bir kolayı bulunmaz mı acaba? Yok hayır, bulunmuyor. Harfin, kelimenin, hecenin, cümlenin, kitabın, arşivin şerrinden korkacaksın. Yalnızca inandıklarını, bildiklerini söyleyip yazacaksın. Anın şehvetine kapılıp zamana palavra sıkmayacaksın. Şimdi kısa bir not ekleyelim de, bu palavracılar arasında son yıllarda politikacılara destek atışlarıyla şöhret bulanların hiç de az olmadığını beyan edelim. Onlardaki belagat doğrusunu isterseniz, Başbakan’ı geride bırakır. Mevlana’nın “Dünle beraber gitti düne ait ne varsa cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” beytini çıkarlarına göre tefsir etmekte pek mahirdirler. Zamanın ruhunu anlayamadıkları için, anın ruhuna teslim olan bu arkadaşlar, tarihselliği de doğrusunu isterseniz pek ciddiye almazlar. Bugüne uzanan tarihin nasıl geliştiğini, hangi merhalelerden geçtiğini ve geçip giden tarihe yön veren mücadeleleri de pek umursamazlar. Aslında zamana yenilmiş olduklarının farkında olmayan bu değerli zevat, anı yaşamakla meşguldür ve pek mutludur. Dokunmayalım onların mutluluklarına Ama birileri de var ki benim pek canımı sıkar. Orada burada dolanıp bir iki lügat paraladıktan sonra yaydıkları ağır parfüm, burunları sızlatan rayiha ile “bak kaset ne güzel çekilmiş, bak şu telefon konuşması ne güzel dinlenmiş” havasında yazar, TV kanallarında konuşur dururlar. Kasetçiden çok kasetin içini pek bir iştahla merak ederler. Yaydıkları koku pek bir fenadır. Şimdi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olan Prof. Dr. Mustafa İsen’in 1990’da, doçentliğinde yayına hazırladığı ‘Latifi Tezkiresi’ni pek sever, arada bir karıştırırım. O değerli eserin 168. sayfasında Filibeli Fâni’den söz edilir, ondan bir iki beyit aktarılır. Fani der ki: “Kendüyü çünkü misk eder izhar/ Demesin nafe ıssı miskim var.” Bunu da “pis kokular geliyor sizin cenahtan” demek için kaydettim ki, ortaya çıkıp “işte benim parfümüm de böyledir” demeyin, zahmet etmeyin, o kendini belli ediyor maksadıyladır. Her koku misk olacak değil, ama beyit tam size göredir. D E M R ’ T E M Z E Ç I K A R M A O P E R A S Y O N U M U ? 12 personelin YÖK’e gönderilmediği ve toplamda da LYS’nin ardından bu sayının 150 olacağı iddiası, ÖSYM içerisinde “Ali Demir’i temize çıkarma operasyonu” olarak yorumlandı. Yeni kanunla, kadroları YÖK’e devredilen 315 kişi yeniden ÖSYM’de görevlendirilmişti. Bilgi işlem, test araştırma, sınav hizmetleri ve bilgi edinme birimlerinde çalışan Nuri A, Sema Ö, Gönül T, Hatice A, Nihat G, Beste E, Suzan Ş, Ahmet Ş, Yücel T, Zafer T. YÖK’te görevlendirildi. ÖSYM’de yaklaşık 15 yıldır görev yapan personelin YÖK’e gönderilmesi de rahatsızlık yarattı. Görevden alınan bazı isimler KPSS döneminde de görevden alınmıştı. Gönül T’nin bir dershanesi olduğu da ortaya çıkmıştı. ÖSYM’nin suçladığı Feza K’nin ise YÖK’e gönderilmediği öğrenildi. Sınav Hizmetleri Müdürü Feza K’nin daha önce KPSS sürecinde de görev yeri değiştirilmişti. 12 personel alacak Önceki gün 12 uzman personelini YÖK’e gönderen ÖSYM, yeni 12 personel için de ilan verdi. Sınav Hizmetleri Birimi’ne alınacak personele brüt 1600 ile 2 bin lira arasında değişen ücret verilecek. ÖSYM daha önce de kadro ilanı vermiş ancak Başkan Ali Demir, kendi yanında çalışan personeli mülakatta yüksek puan vererek kadroya almıştı. Söz konusu kişiler matematik, türkçe, biyoloji, Almanca, Arapça ve Farsça, eğitim bilimleri, programcı ve Hukuk alanlarında istihdam edilecek. yetkilileri, Artvin’deki avukat Ayla Varan ve eşi İzzet Varan’a şifreyi sızdırdığı iddia edilen Feza K’nin emniyette de telefon kayıtlarının bulunduğunu ileri sürdü. ÖSYM yetkilileri, şifreyi sınavlar öncesi kapalı döneme giren 14 kişiden bir ismin Fe za K’ye bildirdiği, bu ismin de Artvin’deki avukata bilgi verdiğini iddia etti. Şifre biliniyor mu? Ancak daha önce şifrenin sehven olduğunu ve şifreyi daha sonra fark ettiklerini ifade eden ÖSYM’nin yaptığı operasyon şifrenin önceden bilinip bilinmediği sorusunu da gündeme getirdi. ÖSYM’nin bu konuda herhangi bir inceleme yapıp yapmadığı konusundaki sorular ise yanıtısız bırakıldı. Şifreyi sızdırdığı iddia edilen Vekil adaylarına, seçim bürolarına, propaganda araçlarına, miting alanlarına son 1 ayda 32 saldırı yapıldı Seçim süreci gerilimli geçiyor SEV L ARINAN ANKARA 12 Haziran genel seçimlerine sayılı günler kala, parti ve miting alanlarına yapılan saldırılar alevlendi. 16 Nisan 13 Mayıs günleri arasında, parti ofisleri, meydanlar ve milletvekili adaylarına 32 saldırı yapıldı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın derlediği bilgilere göre toplam 18 ilde gerçekleştirilen farklı saldırılar, partileri ciddi oranda zarara uğrattı. Saldırıların dökümü ve bilançosu şöyle: 14 Nisan: Antalya’da BDP’nin ilçe binasına silahlı saldırı. 16 Nisan: İstanbul’da AKP seçim irtibat bürosuna ses bombalı saldırı. Hakkâri’de BDP belde binası ateşe verildi. 17 Nisan: Aydın’da bağımsız milletvekili adayı Mehmet Bayraktar’ın konvoyuna saldırı. Van’da MHP’nin milletvekili adayı Mustafa Kaçmaz’ı havaalanında karşılayan konvoya şehir merkezinde saldırı. İstanbul’da AKP irtibat bürosuna ses bombalı saldırı. 21 Nisan: İstanbul’da AKP’nin bölge temsilciliğine parça tesirli bomba atıldı. Hakkâri’de BDP’nin ilçe binasına silahlı saldırı. 22 Nisan: Kars’ta AKP’nin ilçe binasına molotofkokteyli saldırısı. 23 Nisan: İstanbul’da AKP’nin seçim irtibat bürosuna molotofkokteyli saldırısı. 25 Nisan: İstanbul’da CHP irtibat bürosuna molotofkokSULA! teyli saldırısı. 3 ÇUVAL PU 27 Nisan: İstanbul’da AKP ber Serstanbul Ha ile BBP seçim visi Ataşehir’de yol bürolarına monarında bulunan 3 ke lotofkokteyli. çuvaldan, 2009 yerel 28 Nisan: seçimlerinde kullanıŞanlıurfa’da pusulaları çıktı. lan oy AKP’nin seçim TEM otoyolunun kebürosuna molonarında çalılık alanda tofkokteyli salbirbirlerine yakın yerdırısı. Hatay’da lerde bulunan oy puCHP adayı Resulalarının, 2009 yerel seçimlerinde kullanılfik Eryılmış olduğu anlaşıldı. maz’ın bir kahOy pusulaları, l Seçim vehanede koKurulu yetkililerine nuşması sırateslim edildi. Çuvallasında pompalı rın, Ankara’ya götürütüfekle saldırı. lürken yolda düşmüş 29 Nisan: olabileceği belirtiliyor. Bursa’da BDP’nin ilçe binasına taşlı saldırı. İstanbul’da AKP irtibat bürosuna ses bombası saldırısı. 30 Nisan: Tekirdağ’da AKP’nin seçim bürosuna taşlı saldırı. 1 Mayıs: İstanbul’da AKP’nin iki irtibat bürosuna ses bombalı saldırı. 2 Mayıs: Muş’ta AKP binasına taşlı saldırı. 3 Mayıs: Mardin’de AKP’nin seçim bürosuna ses bombalı saldırı. 6 Mayıs: Hakkâri’de AKP’nin ilçe binası ateşe verildi. Diyarbakır’da AKP ilçe binasına ses bombası atıldı. 8 Mayıs: İzmir’de AKP seçim bürosu önüne ses bomba bırakıldı. 9 Mayıs: Van’da AKP otobüsüne taş. 11 Mayıs: Mardin’de BDP’nin ilçe binasına gaz bombalı saldırı. Batman’da HSP’nin seçim otobüsüne taşlı saldırı. 12 Mayıs: Mersin’de AKP’nin seçim bürosuna sesli, bağımsız aday Ertuğrul Kürkçü’nün seçim bürosuna taşlı saldırı. Diyarbakır’da AKP’nin seçim bürosuna ses bombalı saldırı. İstanbul’da bağımsız aday Sebahat Tuncel’in bürosuna molotofkokteylli saldırı. 13 Mayıs: Adana’da AKP milletvekili adayı Ömer Çelik’e ait seçim bürosuna molotofkokteyli saldırısı. Sakarya’da CHP milletvekili adayı Gürkan Canol’un seçim çalışmalarında kullandığı minibüse saldırı. Hatay’da ESP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adayı Hayrettin Arslan’a çekiç ve bıçaklı saldırı. Manisa’da AKP’nin seçim bürosuna molotofkokteylli saldırı. BÜTÇE Ş KÂYET Karadon’da buruk anma MSB’den hükümete eleştiri BARKIN ŞIK Zonguldak’ın Kilimli beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında, 17 Mayıs 2010’daki grizu patlamasında hayatını kaybeden 30 madenci, facianın yaşandığı Yeni Karadon Servis Kuyusu’nun önünde anıldı. TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağının eksi 540 kodunda taşeron olarak galeri açma işini yürüten firmanın 30 çalışanının yaşamını yitirdiği grizu patlamasının 1. yılı dolayısıyla madenciler için anma töreni düzenlendi. Törende konuşan Genel Maden şçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş patlamada yaşamını yitiren 30 işçiden 2’sinin cesetlerinin 8 ay sonra madenden çıkarıldığını ve acıların halen taze olduğunun altını çizdi. TTK’de 2004’te yeraltı hazırlık işlerinin taşeron firma tarafından yaptırılması gündeme geldiğinde sendika olarak karşı çıktılarını hatırlatan Alabaş, “Taşeron uygulamasının kurumumuzdan kaldırılmasını, işçi açıklarının giderilmesini istiyoruz. ş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz” dedi. TTK, sendika ve Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanlığı yöneticileriyle çok sayıda maden işçisinin katıldığı törende, kazasız çalışma dileğiyle kurban kesildi. Törende, madencilerin yakınlarının olmaması ise dikkat çekti. ANKARA Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün imzasıyla yayınlanan “MSB Faaliyet Raporu”nda AKP hükümetine eleştiri getirildi. Raporda, “Türkiye’nin öneminin ve yeni dünya düzenindeki yerinin daha da pekişeceği değerlendirilmesine rağmen, milli savunmaya ayrılan payın giderek azalan bir trend izlediği görülmektedir” denildi. Raporun son bölümünde ise yeterli miktarda kaynağın MSB’ye aktarılmaması durumunda daha planlama aşamasında hedeflerden sapmalar yaşandığı belirtildi. Bu arada MSB, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın “İç İstikrarın Sağlanması” başlığı altındaki görevini “Valilerin talepleri doğrultusunda, kanuni mevzuatlara uygun olarak kolluğun yetersiz kaldığı durumlarda, toplumsal olayların kontrol altına alınmasına yardım etmek” olarak vurguladı. CHP’li Tanrıkulu, AKP’nin seçim bürosu vurgusunu ‘ahlaksızlık’ diye niteledi: AKP ölümden medet umuyor ‘L SEL LER HÜKÜMET SARSTI’ KIVANÇ EL KISA KISA... KISA KISA... A HM’den tazminat cezaları: AİHM, Türk hükümetinin 2003’te Irak’a asker gönderilmesine ilişkin önerilerini protesto ederken polis tarafından gözaltına alınan ve haklarındaki yargı süreci uzun süren 5 kişi ile ilgili Türkiye’yi 65 bin Avro tazminat ödemeye mahkum etti. AİHM, başka bir gösteriye katılan iki kişi yle ilgili de Türkiye’nin toplamda 21 bin Avro tazminat ödenmesine hükmetti. Askeri araca mayın tuzağı: Mardin’in Ömerli ilçesine 4 kilometre mesafede bulunan Kaynakkaya köyü girişindeki menfeze yerleştirilen tahrip gücü yüksek mayın, yol güvenliğini sağlayan askeri timi taşıyan aracın geçişi sırasında uzaktan kumanda ile patlatıldı. Şans eseri ölen ve yaralanan olmadı. Muhalif sitelere saldırı: Sol ve sosyalist, muhalif internet haber sitelerine yönelik saldırılar sistematik bir hal aldı. Evrensel’in haberine göre önceki gün “zombi atak” adı verilen saldırılardan sonra BirGün gazetesinin internet portalı neredeyse kullanılamaz hale geldi. Dün ise Bianet.org’a ve sendika.org saldırıların hedefi oldu. Albay Öz’e 2. dava yok: Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmali olduğu iddiasıyla yargılanan Albay Ali Öz hakkında Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya başlandı. Mahkeme, davayı bir kişinin aynı olaya ilişkin iki kez yargılanamayacağı gerekçesiyle reddetti. Dink ailesi karara itiraz edeceklerini söyledi. ANKARA CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız, gençliğin büyük kısmının tarlada, sanayide ve esnafın yanında çalıştığını belirterek, “Bu kesim, gençlerin yüzde 30’unu oluşturuyor. Gençliğin yüzde 40’ı ne okuyabilmekte, ne de çalışabilmekte” dedi. Yıldız, YGS’deki şifre iddialarının ardından liselilerin AKP iktidarını da salladığını savundu. Yıldız, 19 Mayıs Ulusal Egemenlik ve Gençlik Bayramı öncesinde gençliğin sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Yıldız, şunları söyledi: “Anadolu’dan gelen öğrenciler 240 TL gibi bir rakamla hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. CHP iktidarında burslar asgari ücret düzeyinde olacak.” YGS’deki şifre iddialarının ardından yıllardır ilk kez liselilerin sokağa indiğini vurgulayan Yıldız, “1.7 milyon genci etkileyen bir sınavda şifre gerçeği ortaya çıkarılıyor ve iktidar herkesin susmasını bekliyor. (...) Her şey ortada, liseliler AKP iktidarını sallıyorlar, AKP bunun farkında değil” dedi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak Uludere’de 12 PKK’linin öldürülmesiyle bölgede yaşanan kepenk kapatma eylemiyle birlikte CHP’nin de Diyarbakır seçim koordinasyon merkezini kapalı tutmasını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “AKP seçimde ölümlerden medet ummakta. Bunun üzerinden AKP’nin CHP’yi vurmaya çalışması ahlaksızlıktır” dedi. Seçim bürosunun kapalı tutulmasına yönelik AKP’lilerin iddialarını değerlendiren Tanrıkulu, “AKP, şiddeti tırmandırarak Türkiye’deki milliyetçi oylara oynaya rak başka bir seçim hesabı içerisindedir. AKP, şiddete son vererek ve şiddetten medet ummayarak bu seçim kampanyasını yürütmek durumundadır. Diyarbakır’da neredeyse karakollar bile kepenk indirmiştir. Eğer ölümler bugün bu noktaya gelmişse 9 yıldır iktidar olan AKP’nin bu soruna gerçekçi çözüm getirmemesi dolayısıyladır” diye konuştu. Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum da Diyarbakır’da her yer kapalıyken seçim bürosunun tek başına açık olmasının bir anlam ifade etmeyeceğini belirterek, “CHP, PKK için yas tutmaz” dedi. ‘Camide siyaset yapıyorlar’ EDİRNE (Cumhuriyet) AKP Edirne milletvekili adayı Mehmet Müezzinoğlu’nun namaz sonrası cami avlusunda bir grupla sohbet etmesine MHP’den tepki geldi. MHP İl Başkanı Zakir Topur, AKP’nin tehdit ederek toplantılara çağırdığı imamları ve camileri siyasete alet ettiğini söyledi. Müezzinoğlu, yatsı namazından sonra Dilaverbey Mahallesi’ndeki Darülhadis Camii’nin avlusunda, yaklaşık 20 kişilik grupla oturarak iddiaya göre siyasi sohbete başladı. Bu sohbeti görüntülemek isteyen gazetecilere Müezzinoğlu, “Bu özel sohbet, tanışıyoruz arkadaşlarla” diyerek çekim yapılmasını istemedi. Bunun üzerine gazeteciler sohbeti cami bahçesinin dışından görüntülemeye çalıştı. Ancak avlunun ışıkları tamamen kapatıldı ve görüntü alınması engellendi. Müezzinoğlu gazetecilere, “Yatsı namazını kıldık, çıkarken cemaate takıldık” dedi ve ardından otomobiline binerek uzaklaştı. MHP’li Topur, “AKP imamları toplayıp, ‘bizi destekleyin’ diyerek toplantıya çağırıp tehdit ediyormuş” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear