23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 16 N SAN 2011 CUMARTES 6 DD ANAME HAZIRLANMADI HABERLER Gözaltındayken kaybolanların sayısı en fazla D. Bakır, Lice, stanbul ve Cizre’de 14 yaşında 10 aydır cezaevinde Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan değişiklik gereği dosyası çocuk savcısına gönderilmesi gereken Ö.S. terörle mücadele şubesinde özel yetkili savcı tarafından sorgulandı. ddianame tamamlanmadığı için Ö.S. yargıç karşısına çıkamadı, 4 ayrı cezaevinde dolaştırıldı. Haber Merkezi Erzurum’da gözaltına alınan 14 yaşındaki Ö.S. 10 aydır tutuklu ama iddianame tamamlanmadığı için hâkim karşısına çıkamadı. Avukatı, Ö.S’nin durumuna dikkat çekmek için açlık grevine başladı. Ö.S, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik öngören yasanın çıktığı 20 Temmuz’da Erzurum’da gözaltına alındı. Yeni yasa gereği dosyasının çocuk savcısına gönderilmesi gerekiyordu ama o, terörle mücadele şubesinde özel yetkili savcı tarafından sorgulandı. Henüz iddianame tamamlanmadığından hâkim karşısına bile çıkmadı ancak 4 ayrı cezaevine sürgün edildi. İddiaya göre cezaevi yetkililerinin hakaretlerine maruz kaldı. Yetişkinlerle aynı koğuşta tutuldu, hatta yetişkin mahkumların saldırısına uğradı. Kayıp haritası çıktı SEV L ARINAN ANKARA TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun, 103 yaşındaki Berfo Ana’nın oğlu Cemil Kırbayır’ın gözaltındaykan öldürüldüğü kanısına varmasının ardından gözler diğer gözaltındaki kayıplara çevrildi. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın 1980 yılındaki rakamlarla birlikte oluşturduğu verilere göre, en fazla kayıp Diyarbakır, Lice, İstanbul ve Cizre’de yaşandı. Gözaltı kayıpları 1994 yılında geçmiş yılları oranla 3 katına ulaşırken, Türkiye’de şu an kendisinde haber alınamayan gözaltında kaybolanların sayısı 757. Türkiye’de yaşanan gözaltı kayıpları için veri tabanı oluşturan Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın rakamlarına göre, 19802000 yılları arasında 757 kişiye gözaltına alındıktan sonra bir daha ulaşılamadı. 2000 yılından sonrasıyla ilgili ise herhangi bir veri bulunmuyor. Gözaltına alınmasına karşın nerede ve nasıl alındığına ilişkin bilgi bulunmayanların sayısı 9 iken, sınır dışı edilenlerin sayısı ise 2. Diyarbakır, 151 kayıpla birinci sırada yer alırken, Diyarbakır’ı 48 kayıpla İstanbul, 28 kayıpla ŞırnakCizre izliyor. Veri tabanına göre gözaltında kaybolan kadınların sayısı 30. Aynı aileden kaybolanların da yer aldığı veri tabanın rakamlarana göre Türkiye’de en fazla kayıp 1994 yılında diğer yılları 3’e katlayarak yaşandı. Vicdan Tutulması Frankurt Felsefe Okulu’nun kurucularından Max Horkheimer’in ünlü yapıtının adı “Akıl Tutulması”dır. Alman düşünürün felsefe bilimine kazandırdığı bu deyimin, ülkemizde yaşanmakta olanları tanımlamaya yetmeyeceğini düşünüyorum. Yanı sıra “vicdan tutulması” diye bir deyim daha türetmek gerekiyor. Yukarıdaki başlığa ve yazının konusuna “Zaman” gazetesinin bir haberi neden oldu. Adalet Platformu adını taşıyan bir kuruluşun başkanı olan Adem Çevik adındaki kişi, “Ergenekon Sanıkları”nın milletvekili adayı olmalarının anayasaya aykırı olduğu iddiası ile davalar açıyormuş. İşin herhalde safsatadan başka bir şey olamayacak hukuksal yanını bilemem ama, insanın yıllardır tutuklu bulunan ve daha ne kadar süre özgürlüklerinden yoksun kalacakları belli olmayan ve her biri toplumsal bir değer sahibi kişiler hakkında böyle bir girişimde bulunması için, herhalde vicdanla ilgili bir sorunu olmalıdır. Aynı şeyi, bu sözüm ona hukuksal girişimi manşetten haber yapan, yine sözüm ona basın organının sorumluları için de düşünüyorum. Söz konusu platformu ve başkanını merak ederek internete girdim… 1968 Gerede doğumlu Adem Çevik’in biyografik bilgileri baş döndürücü ve özetlenmeleri pek kolay değil . Çocukluğunda Gerede Kuran kursunda hafızlık yapmış. Ortaokul ve lise eğitimini imam hatip liselerinde tamamlamış. Bir süre Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde öğrenim görmüş. Öğrenim faslı bu kadar… Fakat “araştırmacıgazeteciyazar ve işadamı” olduğu belirtilen bu kişinin çalışma ve iş hayatı gerçekten de baş döndürücü bir zenginlikte… “Gerede Olay” gazetesi sahiplik ve genel yayın yönetmenliğinin yanı sıra, Zaman, Vakit, Milli Gazete vb. gazetelerin muhabir ve temsilcisi… Yine, muhabir ve temsilcisi olduğu “İslam, Cuma, Mektep, Mektup, Şehadet vb…) dergilerin sayısı bir düzineyi aşıyor… Elliye yakın derneğin, firmanın, şirketin, kurucularından, üyesi ve gönüllüsü… Bunlardan kimileri art arda sıralandığında şöyle bir çorbasentez ortaya çıkıyor: Hacc &8211, İslam ve Hayat, Tevhid Nesli Kuran Nesli, Deniz Feneri, Atik KungFu Merkezi, Tefsir Dersi, Çevik Lokantaları ve Düğün Salonu, Hikmet İlim Kültür Medeniyet Eğitim Dostluk Dayanışma Derneği, MÜSİAD Bilişim Sektörü, askon, ıto, Geredetso, Bolutso, Likpetder, mazlumder ensar, süleymaniye, kurandersi, Kuran forumu, Hacı ve Hacı Adayları Cemiyeti, Gedesan Deri ltd, Gençlik Mensucat AŞ, Uzman AŞ, Hologrom ajans, Dilling, Fixcell, Farktel Telekom bilişim, China JiaXing Trading Co, EminotoEmineyim Bayii vb… vb… Sabrım ve yerim olsa, bu girişken TC yurttaşının hepimize örnek olması gereken “siyasi hayatı”ndan(RP’de Gençlik Eğitim ve Kültür Faaliyetleri ve AK PARTİ İstanbulÇekmeköy Kurucu Medya Tanıtım Başkanı), “eserleri”nden (Tarih Boyunca Gerede, Sigara İntiharı Haram mıdır vb…), “katıldığı kurslar”dan (Başaran TaekWonDo, RP genel merkezinde hatiplik, Osmanlıca, MGV’de kameramanlık vb…), “hobileri”nden (Meal tefsir okumak dinlemek, seyahat, internet, felsefe, iş dünyası, yenilikler, dünya siyaseti, pingpong, voleybol vb…) daha çok söz etmek isterdim… Merak edenler internette bulabilir… Adaleti Savunma Platformu cafcaflı lafı arkasında, zulüm altındaki insanlara hakaret yağdıran ve “Zaman” adlı gazetenin (herhalde Vakit’in ve benzerlerinin de) manşetlerinde bir demokrasi ve adalet kahramanı olarak boy gösteren kişi, böyle biri. Bu kişi geçen yıl YARSAV’a ve son açıklamadan sonra Genelkurmay’a karşı da davalar açmış. YARSAV’a saldırısı hakaret davası konusu olmuş. Bunların hepsine belki de akıl sağlığı yerinde olmayan birinin densizlikleri diye gülünüp geçilebilirdi. Fakat hapiste, özgürlüklerinden yoksun bırakılmış, kendilerini savunma olanakları kısıtlı insanlara, üstelik “adalet” kavramını kullanarak böylesine bir saldırı girişimi, nasıl bir vicdanın ürünü olabilir? Sorumu kendim yanıtlayayım: Düşündaşlarının ve yakın çevresinin yanı sıra, döneklerin, omurgasızların, ‘yetmez ama evet’çilerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin her türden düşmanının, girişimlerini herhalde hayranlıkla izledikleri Adem Çevik yalnız değil. O, RP’nin, SP’nin ve mirasçıları AKP’nin “Yeni Türkiye”si’nin ürünü, yeni ve sayıları hiç azımsanamayacak TC yurttaşlarından biri… Onlar günlük yaşamdan, toplumun bütün kurumlarına, siyasetin tepesine kadar, artık her yerde, her ortamda varlar… Ticareti, dini, sporu, “kültür”ü, bu dünyanın ve öbür dünyanın gereklerini, hepsiyle birlikte de akıl ve vicdan tutulmasını inanılmaz bir senteze ulaştırmayı başarmış, yepyeni bir insan tipi... Ve artan bir hızla, gitgide çoğalmaktalar… GÖZALTINDA KAYIPLAR Cizre 28, Nusaybin 26, Adana 24, Silvan 23, Kulp 22, Batman 21, Midyat 21, Yüksekova 20, Ömerli 16, Kızıltepe 16, Tunceli 16, Silopi 14, Hakkâri 13, zmir 12, Hani 10, Şırnak 9, Eruh 9, Derik 9, Hazro 8, Güçlükonak 8, Başkale 8, Dargeçit 8, Bismil 8, Şanlıurfa 7, Hozat 7, Ankara 7, Ağrı 7, Siverek 7, Genç 7, Hizan 6, Mazıdağı 6, Kozluk 6, Viranşehir 5, Malazgirt 5, Mersin 5, Şemdinli 5, Siirt 5, Gercüş 5, Beşiri 5, Mardin 5, Pertek 5, Bingöl 4, Uludere 4, Çınar 4, Ahlat 4, Pazarcık 4, Karlıova 4, Malatya 4, Doğanşehir 4, Gaziantep 3, Antalya 3, Ovacık 3, Karakoçan 3, Divriği 3, Van 3, Varto 3, Kars 2, Erzurum 2, Tatvan 2, dil 2, Bitlis 2, Muş 2, Beytüşşebap 2, Tarsus 2, Elağzı 2, Burhaniye 2, Suruç 2, Edirne 2, Tekman 2, Manisa 2, Halfeti 2, Hasankeyf 1, Isparta 1, skenderun 1, Elbistan 1, Çemişgezek 1, Kurtalan 1, Hatay 1, Dörtyol 1, Ergani 1, Uludere 1, Pendik 1, Çukurca 1, Erzincan 1, Araban 1, zmit 1, Amasya 1, Yayladere 1, Patnos 1, Türkoğlu 1, Kığı 1, Savur 1, Habur 1, Karamürsel 1, Dicle 1, Payaz 1, Arıcak 1, Söke 1, Fethiye 1, Yalova 1. BALYOZ’DA ARA KARAR Fotoğraflar: OĞUZ YILDIZ Seminerin sonuç raporu istendi İstanbul Haber Servisi “Balyoz Harekât Planı” davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan “darbe planı” yapıldığı iddia edilen 57 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı’nda yapılan seminerin sonuç raporunun istenilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca iddia edilen darbe planına ilişkin bilirkişi raporlarını hazırlatan tüm kurumlara yazı yazmayı kararlaştırdı. Mahkeme, seminer sırasında hangi askeri personelin yurtdışında görevli, kimlerin emekli olduğuna ilişkin, bağlı oldukları birimlere yazı yazılmasına hükmetti. Heyet, 18 Mart’taki duruşmada heyetin oturduğu kürsüye gizlice bir CD yerleştiren avukat Hüseyin Ersöz hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmayı kararlaştırdı. Balyoz davasında ara kararlar açıklandı. Mahkeme heyeti başsavcılıktan Donanma Komutanlığı’ndan elde edilen CD ve hard diskler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp yaptırılmadığının sorulmasına hükmetti. Mahkeme heyeti, dosyada bulunmadığına dikkat çekttiği Yüzbaşı Hakan Erdoğan’ın hazırladığı raporun da gönderilmesi için müzekkere yazılmasını kararlaştırdı. Heyet planların olduğu CD kopyalarının sanık ve avukatlarına verilmesini kararlaştırdı. Avukatından açlık grevi Ö.S’nin 2 Mart’tan bu yana da Rize L Tipi Cezaevi’nde bir koğuşta tek başına tecrit altında tutulduğu belirtildi. Ö.S’nin avukatı Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Müşir Deliduman, “çocuk yargılamalarındaki adaletsizliğe” dikkat çekmek amacıyla bir günlük açlık grevi başlattı. Derneğin Taksim’deki binasında eylemine ilişkin açıklama yapan Deliduman, “Türkiye’nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olmasına rağmen, sözleşme hükümlerine aykırı olarak yüzlerce çocuk, yetişkinlere özgü koşullarda sorgulanıp yargılanıyor. Erzurum’da gözaltına alınan Ö.S. adlı çocuğun dosyasıyla ilgili olarak, kanunen çocuk savcılığınca iddianame hazırlanıp dava sürecinin başlaması gerekir. Ancak suça sürüklenen Ö.S, cezaevleri arasında dolaştırılıp sürgüne maruz bırakılmıştır. Biz çocukların yerinin demir parmaklıklar arkası olmadığını söylüyoruz” dedi. ‘Hepimiz tutukluyuz’ Balbay’ın da aralarında olduğu CHP İzmir milletvekili adayları tanıtıldı. Adı anons edildiğinde partililer Balbay’ın maskesini taktı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP’nin İzmir milletvekili adayları partililere, basına ve kamuoyuna tanıtıldı. Partililer, Silivri’de tutuklu bulunan 2. bölge 2. sıra adayı gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın adı anons edildiğinde “Hepimiz seninle tutukluyuz” sloganı attı. İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya üç isim katılamadı. 1. bölge 10. sıra adayı Seniye Nazik Işık’ın, yurtdışında parti görevi olduğu açıklandı. 2. bölge 1. sıra adayı Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel de dün babasının yaşamını kaybetmesi nedeniyle toplantıya katılamadı. Salondaki perdeye fotoğrafı yansıtılan gazetemiz yazarı Balbay’ın adı salonda anons edildiğinde salondaki partililer ve il yöneticileri yüzlerine Balbay maskelerini taktı. Balbay’ın kardeşi Sedat Balbay da ağabeyinin maskesiyle salonu, onun adına selamladı. CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, toplantıda yaptığı konuşmada, İzmir listesinin “bakanlar kurulu” gibi hazırlandığını dile getirerek her iki bölgeden 10’ar milletvekili çıkaracaklarını iddia etti. “Anıtkabir’de sap gibi duruyorlar” diyen anlayışın 12 Haziran’da “geldiği gibi gideceğini” söyledi. Bayır, “Cumhuriyeti ve cumhuriyet değerlerini alaşağı etmek isteyenler, sizler gibi kalpaklı Atatürkçüler Anadolu’nun her yerinde oldukça, başarılı olamayacaktır” diye konuştu. TELEFONLA YAPTIĞI GÖRÜŞME Ç N PER NÇEK’TEN SAVUNMA STEND Eşe propaganda soruşturması İstanbul Haber Servisi 12 Haziran genel seçimlerinde İzmir 2. bölgeden Cumhuriyet Güç Birliği’nin bağımsız adayı olan Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında “Seçime yönelik siyasi propaganda yaptığı” iddiasıyla disiplin soruşturması açıldı. İP’nin Beyoğlu’ndaki binasında basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı ve Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz, Perinçek’e daha önce “hücrede tecrit” ve “duruşmalara alınmama” cezaları verildiğini anımsatarak Perinçek’in halen Silivri L Tipi 1 No’lu Cezaevi’nde “tecrit hücreleri” olarak yapılmış olan F6/6 hücrelerinde tutulduğunu anımsattı. Seçim öncesinde Perinçek hakkında “propaganda yaptığı” iddiasıyla disiplin soruşturması açıldığını ifade eden Cengiz, şunları söyledi: “Soruşturmanın konusu, eşi ile yaptığı yasal telefon görüşmesidir. Cezaevi idaresince savunması istenen 12 Nisan 2011 tarihli yazıda aynen şöyle deniliyor: ‘11.04.2011 günü, haftalık yasal telefon görüşmesi yaptığınız esnada, konuşmanızın bazı kısımlarında, seçime yönelik siyasi propaganda konuşması yaptığınız anlaşılmıştır.’ Tabloya bakalım: Sayın Perinçek 2 ay sonra yapılacak seçimlerde milletvekili adayıdır. Yasal hakkını kullanarak eşi ile telefonda görüşmektedir. Bu görüşmede eşine ‘seçime yönelik siyasi propaganda’ yapmaktadır. Hakkında soruşturma açılmakta, 3 gün içinde savunmasını vermesi istenmektedir. Mevzuatımızda ‘propaganda yapmak’ diye bir suç tanımı yok. İster tutuklu, ister hükümlü olsunlar, hiçbir yurttaşın düşencesini açıklamasına yasak getirilemez. CHP cezaevini müze yapacak MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yıkıldıktan sonra bir başka yerde yerine yenisinin yapılacağını açıkladığı Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi, CHP’nin burayı bir kent müzesi yapacağını açıklamasıyla bir kez daha gündeme geldi. Toplumun tüm katmanlarının katılımıyla “Diyarbakır Cezaevi İnsanlık Müzesi Olsun” kampanyasına sessiz kalmayan CHP, cezaevini müze yapmayı vaat etti. CHP’nin bu vaadi sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile insan hakları örgütleri ve cezaevinin mağdurları tarafından destek gördü. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear