Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul B Edirne B Kocaeli B Çanakkale B İzmir PB Manisa PB Denizli B Zonguldak B Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y B Ankara 13 17 15 15 20 20 19 14 15 16 13 14 13 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B Y Y Y B Y PB PB PB PB B B Y 14 16 11 20 20 19 14 19 13 12 10 11 9 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris B Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana Y 11 7 13 16 13 15 14 16 9 13 13 23 13 Belgrad Y 14 Sofya Y 13 Roma Y 14 Atina Y 18 Zürih Y 13 Moskova Y 9 Aşkabat Y 20 Taşkent PB 24 Baku Y 16 Bişkek Y 29 Tiflis Y 18 Kahire B 32 Şam PB 25 Ülkemizin kuzey, güney ve iç kesimleri parçalı ve çok bulutlu, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi, Antalya, Isparta, Mersin ve Sinop yağışlı geçecek. Yağışlar genellikle yağmur ve sağanak, Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun kuzeyinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Sıcaklık, kuzey kesimlerde 2 ila 4 derece azalacak. 15 N SAN 2011 CUMA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Nisan GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Biri der ki; Başbakan’ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki (AKPM) konuşması, Davos’tan sonra ikinci one minute olayı. Diğerleri Başbakan, Strasbourg’da seçim kampanyasını açtı diyor. Hafiften dokundurmalar dışında Başbakan’ın Avrupa Birliği üyeliğine aday bir Avrupalı gibi konuşmadığını, hatta diplomatik nezaketi bir yana atıp, neredeyse “Var mı bana yan bakan” diyecek kadar ola ki içeride geçerli; ama Batı’da Kasımpaşalı havasında yadırganan bir konuşma yaptığını bir kişi dışında hiç kimse yazmadı söylemedi. Tek bir kişi konuşmanın AKPM’de nasıl algılandığına açıklık getirdi: CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan! Üstelik AKP liderine muhalefet olsun diye değil. Gerçeği duyurmak için! Daha önceki milletvekilliği döneminde AKPM’de partisini ve ülkesini temsil eden Gülsün Bilgehan, önceki gece NTV’deki açıklamalarında; birkaç yıl önce AKPM’deki konuşması ılımlı yorum ve tepkilerle karşılanan RTE’nin, herkese çatan, kimi yerde hakarete varan üslup içindeki son konuşmasının AKPM’de buz gibi bir havanın esmesine neden olduğunu söyledi. RTE galiba büyük devlet adamı olmayı Doğu’dan Batı’ya önüne çıkanı aşağılamakla sağlayabileceğine inanıyor. İçerideki saldırgan, hakaret ve tehdit eden üslubunun sınır dışında da kabul göreceğini sanıyor. İsrail Cumhurbaşkanı’na Davos’ta ağır hakaretlerde bulundu. Haklı olduğu nedenlere karşın hakaret içerikli söylemleri yalaka, yandaş ve Arap toplumları dışında destek bulmadı. Şimdi AKPM’deki sözleriyle sadece o parlamenterlere değil; o parlamenterlerin temsil ettiği Avrupa devletlerine de saldırıyor. Arap ve İslam devletleri dışında RTE’nin saldırmadığı devlet yok! Adeta İslamın çakar almaz tüfeği gibi. İslam devletleri ve halkları dışında kim çıkarsa önüne, kim düşerse aklına, söylemediğini bırakmıyor. Batı’da İslamın kükreyen sesi mi olmak istiyor RTE? Yoksa, olay Müslüman olmayı her şeyin üstünde gören eğitimin, yetişmenin bilinçaltından dışa vuruşu mu? Ruh bilimcilerin ele alıp inceleyeceği bir konu! Batılı parlamenter, seçim barajını yüzde 10’un altına düşürmek gerekmiyor mu diye soruyor. RTE; soruyu sorana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi barajı aşağı indirmemekte haklı bulan kararını anımsatacağı yerde; fuzuliden bir halk edebiyatı yapıyor: Halkımla konuşur, sorarım. İsterse aşağı çekerim, diyor. “Size (herhalde Avrupa’ya) soracak değilim” diye bir de gereksiz saldırı! İyi ki Batılı parlamenter “Kime soracaksınız?” diye sormadı. RTE’nin yanıtı; “Ulemaya!” olabilirdi. Cumhuriyet döneminde şu kadar başbakan geldi geçti. Ama Batı demokrasilerinde bir başbakanın bir büyükelçi ile tartışmaya tutuşanına rastlanmadı. Büyükelçi Ricciardone, göreve başladığından beri; açık söylemiyor ama RTE döneminde var olduğu söylenen basın özgürlüğünü anlayamadığını dile getiriyor. Üstelik RTE ile baş başa görüşmelerinde basın özgürlüğünün vazgeçilmez demokratik koşul olduğunda “mutabık kaldıklarını” söylüyor. Lakin bir de bakıyor ki; özgür basından söz edilen RTE döneminde 57 gazeteci hapishanede. Kitabı toplanan içeride. O zaman “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyerek gerçeği özetliyor. AKPM’de RTE, Büyükelçi Ricciardone’ye öyle bir yanıt veriyor ki… ... Türkiye’deki basın özgürlüğünün ABD’de olmadığını söyleyen eski İçişleri Bakanı’nı geride bırakıyor: “Kendileri önce demokrasiyi kavrasın!” Hayda! Bu ne hiddet ne celal içeren konuşma ve bu yanıt: ABD’yi de büyükelçisini de ağlanacak halimize herhalde güldürüyor olmalı! CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, parti içinde tartışma yaratan milletvekili aday listesi için “Genel Başkanımız parti kongresi kazanmaya değil, ülke yönetmeye aday, yeni ve genç bir kadro seçti. Ayağına pranga vurmamak lazım” değerlendirmesini yapıyor. ‘Değişim’ talebenin örgütten de geldiğine işaret eden Toprak, “29 ildeki önseçimde belirlenen 122 kişi arasında sadece 2 milletvekilinin bulunması önemli bir mesajdı. Biz de kalan illerde bu ‘değişim’ talebinin gereğini yaptık” diyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yeni kadrosu içinde yer alan isimlerden biri de, geçmişte merkez sağ partilerde siyaset yaptıktan sonra CHP’ye gelişi eleştiri konusu yapılan Bülent Kuşoğlu. Dün Ankara büromuzu ziyaret eden Kuşoğlu aslında siyasete ilk adımı CHP’de attığını ve partinin 2000 yılındaki Bilim Kurulu üyeliğine davet edildiğini açıkladı. Sonrasında DTP, DYP ve Türkiye Partisi’nde siyaset yapan Kuşoğlu’nu yeniden CHP’ye döndüren, Sosyal Sigortalar Kurumu’nda dört yıl birlikte çalıştığı amiri Kılıçdaroğlu olmuş. Kılıçdaroğlu o dönem yakın çalıştığı yardımcısına duyduğu güveni, Ankara listesinde seçilecek yere koyarak gösterdi. Dolayısıyla Kuşoğlu’nun, yeni CHP yönetiminde, maliye ve ekonomi politikalarında yön verici konuma gelmesi sürpriz sayılmamalı. ile yapılması sağlanacak. Hedef kayıtlı mükellef sayısını 10 milyondan en az 20 milyona çıkararak vergi gelirlerinde en az yüzde 30 artış sağlamak. Bu adımdan bugünkü rakamlar üzerinden 30 milyar lira gelir sağlamayı hedefliyoruz GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY andaş Derneklere Vergi Teşvikine Son AKP döneminde sadece Deniz Feneri gibi 56 gıda bankası için geçerli olmak üzere bu derneklere yapılan yardımlar için yüzde yüz vergi muafiyeti getirildi. Böylece AKP hem kendi işadamını desteklemiş hem de bu dernekler aracılığıyla yapılan yardımları devlet bütçesinden finanse etmiş oldu. Bu vergi muafiyetine CHP iktidarında son verilecek. İhracatçıya vergi iadesinin beklenmeden ödenmesi için TOBB bünyesinde “KDV Fonu” kurulacak. Y CHP’den ş Dünyasını ‘Korkutmayacak’ Vergi Paketi amacı taşıyor. Kamu gelirlerini arttırırken birinci öncelik ise iş dünyasında CHP’nin ekonomi reçetesine yönelik kaygı yaratmamak. “Geçmişte iktidara gelen sol partilerin ‘Nereden buldun yasası’ gibi icraatları iş dünyasında tereddüt ve endişe yaratmış. Bizim vergi politikalarımız böyle bir kaygıya yol açmayacak” vurgusuyla söze başlayan Kuşoğlu CHP’nin vergi oranlarını arttırmaksızın, kamu gelirlerini arttırma yönünde geliştirdiği önerileri şöyle sıraladı: Kurumlar Vergisi’nde artış olmayacak. Ancak verginin tabana yayılması sağlanacak. Bunun için vergi numarası uygulaması kaldırılarak, tüm işlemlerin TC kimlik numarası yerel kopya iddiaları ortaya atıldığında, hatta bunların doğruluğu saptandığında bile kimse faturayı ÖSYM’ye kesmezdi. Konuyla uzaktan yakından ilgili herkes bilirdi ki ÖSYM’nin hiçbir olumsuzluğu yoktur, kopya olayı yereldir. Yüksek Öğrenime Geçiş (YGS) sınavındaki şifreli kopya iddialarında ise tam tersi bir algı yaşandı. Böylesine merkezi, sistematik bir usulsüzlük iddiası varsa; büyük olasılıkla doğrudur, yapmışlardır, bunlardan her şey beklenir! Bütün açıklamalar da bu algıyı besleyince ortaya yüz binlerce gencin umutlarının adeta tsunami felaketine kurban gittiği bir tablo çıktı. ÖSYM’nin durumu, AKP hükümetinin devlet kurumlarını nasıl yönettiğinin, ne hale getirdiğinin fotoğrafıdır. Her şey bir yana, başındaki kişinin uzmanlık alanı bu değil. Koca anayasayı, “Şu aşamada kimlere yazdıracağımızı bilmiyoruz ama, bu işin içine kesinlikle anayasa profesörlerini katmayacağız” diyerek değiştirme sözü veren anlayış tabii ki ÖSYM’nin başına da konunun uzmanını getirmez. ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, belli ki gazetecilerin karşısına çıkmadan önce ne tür sorular gelebileceğine ilişkin kopya almış, aklının erdiği kadar çalışmış ama olmadı. Sorulara verdiği yanıtlar yeni soru işaretleri doğurdu. Önceki hükümetler döneminde de kadrolaşma olurdu. Bu sadece AKP döneminde yaşanan bir sorun değil. Ancak kimi temel farklılıklar var. Eski dönemlerde yeni hükümet, örneğin bir kurumun genel müdürünü görevden alıp ya APK’ye ya da başkentten uzak bir yerel bölge müdürü olarak gönderirdi. Yerine de kızağa çekilmiş adamlarından birini atardı. Hükümet değişince sürgüne giden müdür, yeniden genel müdürlük koltuğuna otururdu. Bu da sıklıkla eleştirilirdi. Meğer beterin beteri varmış. AKP yaşamı boyunca sadece muhasebecilik yapmış bir kişiyi doğal kaynaklarla ilgili kurumun başına getirebiliyor, tekstil profesörünü salt matematik bilgisi gerektiren bir kurumdan sorumlu yapabiliyor. Tek kriter var: AKP çizgisine sarsılmaz sadakat! Son dönemde bu sadakatın biraz daha daraltıldığı dikkati çekiyor: Kayıtsız şartsız Başbakan’a bağımlılık. Meslektaşlarımız, yönettiği kuruma yabancı olan üst düzey yöneticilerin bir listesini çıkarsa, kim bilir ne tür zıtlıklarla karşılaşırız! Aslında buna kadrolaşma denilmez; kurumu başkalaştırma, hükümete ait hale getirme denir. AKP bunu yaparken hiç de ahlaki olmayan yöntemlere başvuruyor. Örneğin kurum yeniliklere ayak uydurmaktan uzaksa, gereksinime yanıt veremiyorsa, AKP bu sorunu çözmüyor; kullanıyor. İstediği gibi kullanabileceği noktaya gelmesi için de gerekirse ödeneksiz bırakıyor, tekme atıyor. Uygun zaman gelince topluma dönüp şöyle diyor: “Bakın bizden öncekiler bu kurumu ne hale getirmiş. Şimdi biz reform yapacağız. 80 yılda yapılamayanı gerçekleştireceğiz. Muhalefet laf üretir, biz iş üretiyoruz.” ÖSYM, buna benzer yöntemlerle başkalaştırılan kurumların başında geliyor. Olağan bir durum yaşıyoruz. Kumaş ortada. Bunu görmek için kopya çekmeye gerek yok. Gıdada KDV Düşecek KDV oranlarını yeniden düzenleyeceğiz. Gıda ürünlerinin vergisi daha da düşürülecek. Eğitim hizmetlerinde daha az KDV alınacak. ÖTV’yi yeniden düzenleyeceğiz. Çiftçiden mazot için alınan vergi kesinlikle kalkacak. Vergi Tabana Yayılacak Nitekim hazırlıkları süren ‘CHP Vergi Raporu’nun altında ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ile birlikte Kuşoğlu’nun da imzası yer alacak. CHP’nin bu seçim kampanyasındaki en önemli vaadi ‘Aile Sigortası.’ Projenin iktidar kanadı da dahil kamuoyunun genelinde en fazla sorgulanan tarafı ise ‘kaynağının nereden bulunacağı’ önümüzdeki günlerde açıklanacak vergi raporu işte bu kritik soruya sağlam bir yanıt verme Genelkurmay’dan dinleme iddialarına yanıt Radikal gazetesinde yayımlanan bir haberde 2001 yılında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı tarafından dinlendiğim ve bu dinleme doğrultusunda savunma muhabiri olarak askeri faaliyetleri izlememe olanak veren akreditasyonumun eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından iptal edildiği iddialarına yer verilmişti. Haber üzerine, Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde Genelkurmay Başkanlığı’na başvurararak iddiaların gerçekliği konusunda bilgi istediğimi daha önce bu köşede duyurmuştum. Genelkurmay Başkanlığı başvuruma “Talebinizle ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır” karşılığını verdi. ‘Kadın kurbanlık koyun’ Kadın örgütleri, son dönemde artan kadın cinayetleri ve çocuk istismarına dikkat çekmek için Meclis önünde bıçaklı, zincirli protesto gösterisi yaptı ANKARA Cumhuriyet Bürosu Son dönemde artan kadın cinayeti ve çocuk istismarlarına dikkat çekmek isteyen kadın örgütleri Meclis önünde eylem yaptı. Ellerini zincirleyerek oyuncak bebek yakan kadınlar, temsili bıçakları boyunlarına dayayıp slogan attı. Ayrıca kadınları korumaya yönelik hazırlanan tasarının yasalaşmadan Meclis’in tatil edilmesi de protesto edildi. Meclis Çankaya kapısı önünde toplanan 18 kadın örgütü temsilcisi ellerinde, “Tecavüze müebbet hapis istiyoruz”, “Meclis’te konuşacak kadın istiyoruz”, “Kadın ve çocuk saldırılarını kim önleyecek?”, “Yurdumuz ‘Ana’dolu, Meclisimiz ‘Baba’dolu”, “Şiddet değil kadın katliamı”, “Hüseyin Üzmez neden dışarıda?” yazılı dövizler taşıdı. Eylemde çocuk tecavüzüne dikkat çekmek için de oyuncak bebek yakıp, ellerini zincirleyen kadınlar, Meclis’e yürümek istedi. Meclis kapısı önünde polis engeline takılarak, kısa süreli arbede yaşayan protestocular, bu kez oturma eylemi yaptı. Boğazlarına temsili bıçak dayayarak, kırmızıya boyadıkları peçeteleri boyunlarına takan kadınlar, Meclis’in “millet” Eylemciler, çocuk tecavüzlerine dikkat çekmek amacıyla oyuncak bebek yaktı. (Fotoğraf: NECAT SAVAŞ) değil, “vekili” Meclis’i olduğunu söyledi. Eyleme katılmak isteyen CHP milletvekili adayı Aylin Nazlıaka, kadınların “parti propagandası istemiyoruz” sözleri üzerine alandan uzaklaştı. Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirci, dün duruşması yapılan Ayşe Paşalı cinayetiyle il gili tatmin edici karar alınmadığını söyledi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, toplum geleceğinin yok edilmeye çalışıldığını söyledi. Gazeteci Ruhat Mengi ise kadını korumaya yönelik hazırlanan tasarının yasalaşmadan Meclis’in kapatılmasına tepki gösterdi. AYŞE PAŞALI DAVASI KARARA DOĞRU Ergenekon davasında avukat Vural Ergül, gizli tanığın kimliğini açıkladı İlk kez gizli tanık dinlendi HAT CE TUNCER ‘Sadece sanık değil devlet de sorumlu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devletin koruma vermeyerek ölüme terk ettiği Ayşe Paşalı’nın katil zanlısı eski eş İstikbal Yetkin hakkında tasarlayarak adam öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Yetkin, bunun üzerine “22 yıllık eşimdi. Kendisini çok seviyordum. Pişmanım” dedi. Paşalı’nın avukatları, olayda sadece sanığın sorumluluğunun bulunmadığını, cinayetin devletin gözlerinin önünde işlendiğini kaydetti. Mahkeme Başkanı Ramazan Aksan, Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen sanık İstikbal Yetkin’in akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin rapor verildiğini kaydetti. Paşalı ailesinin avukatı Elif Kabadayı Tatar, sanık Yetkin’in Paşalı’yı tasarlayarak öldürdüğünü belirterek “Ayşe Paşalı’yı ölüme götüren süreçte devlet üstüne düşeni yapmamıştır. Yaşananlara seyirci kalmıştır. Ayşe Paşalı’nın yaşama hakkı ihlal edilmiştir” dedi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı da sanık Yetkin’in kasten adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Bunun üzerine Yetkin, “Ben eşimi, çocuklarımı, yuvamı çok seviyorum. Bu avukatlar medyatik olmak ve para kazanmak için, çocuklarım da rahat yaşamak için bana suç atıyorlar. Vereceğiniz cezaya razıyım” savunmasını yaptı. Genç kadın, pompalı tüfekle öldürüldü KAZIM ÖĞÜN BURHANİYE Son günlerde meydana gelen kadın cinayetlerine yeni bir halka dün sabah saatlerinde Burhaniye’de eklendi. Burhaniye Halk Eğitim Merkezi’nde hizmetli olarak çalışan genç kız, kafasına sıkılan bir kurşunla yaşamını yitirdi. Gamze Soysal Hizmetler ve Çocuk Tanırkurt Esirgeme Kurumu’nda yetişen ve son olarak halk eğitim merkezinde iş bulan Gamze Tanırkurt (20), saat 07.30 sıralarında işyeri girişinde kafasına pompalı tüfekle ateş edilerek öldürüldü. Tanırkurt’un önceki gün savcılığa giderek babası ile arasında bir sorun olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi. Birinci Ergenekon davasının dünkü duruşmasında ilk kez bir gizli tanık özel olarak hazırlanan bir odadan sesi deforme edilerek dinlendi. Gizli tanık “Aydın 1” Danıştay saldırısının ardından sanıklardan Doç. Dr. Emin Gürses’in iki kişiyle sohbet ederken “Alparslan saldırıyı Şeyh Salih Efendi’nin etkisiyle yaptı” ifadelerini kullandıklarına tanık olduklarını söyledi. Duruşmanın öğleden önceki bölümünde tanık Esra Feride Gökçimen, sanıklardan Semih Tufan Gülaltay ve Muzaffer Tekin’in sorularını yanıtladı. Gökçimen bir soru üzerine Tekin’i, Gülaltay’ın Küçükyalı’daki binasında kurduğu Ulusal Birlik Partisi’nin işleri için kullanılan katta birkaç defa gördüğünü söyledi. Gökçimen, “Danıştay saldırısından sonra Tekin, sizin internet sitesinden isminin silinmesini istediğiniz kişilerden biriydi” dedi. Gökçimen, Alparslan Arslan’ı da aynı binada bir kez gördüğünü söyledi. Üye hâkim Hasan Hüseyin Özese Gökçimen’den sanıkları teşhis etmesini istedi. Gökçimen de 3 sanığı teşhis etti. Tekin de yapılan teşhise tepki göstererek, “Beni Türkiye’de 60 milyon insan tanır. Bu teşhis mi yani? Damalı eşek gibi... 4 yıldır bizim hayatımızı kararttınız” diye konuştu. Tekin, Gökçimen’in yalan söylediğini savundu. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde gizli tanık “Ay ‘Damalı eşek gibi’ dın1” Emin Gürses ve avukatı Mehmet Taşdelen ile “Nejat” adlı bir kişinin, Danıştay’a saldırı yapıldığı gün Üsküdar’da bir çay ocağında aralarında yaptıkları konuşmaları duyduğunu söyledi. Aydın1 şunları aktardı: “Taşdelen ve Nejat (Uysal) adlı bir kişi ile Gürses ‘Alparslan’ın bu saldırıyı Salih Hoca isimli yaşlı, Sanayi Mahallesi’nde oturan kişinin etkisiyle yaptığını söylüyorlardı. Şeyh Salih Efendi diyorlardı.” Avukat Vural Ergül ise, gizli tanığın gazeteci İ.A. olduğunu öne sürerek, “Siz her ‘gizli tanık olmak istiyorum’ diyen kişiyi gizli tanık yaparsanız savunma hakkımız engellenmiş olur. Gazeteci Ahmet Şık, üç sene ön Koruma talebi ce bana ‘Küçük’ü, Kerinçsiz’i mi savunuyorsun’ dediğinde ‘Bir gün sen de Ergenekoncu olacaksın’ demiştim. 3 sene sonra gelinen süreç ortada” dedi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel gizli tanığı ifşa nedeniyle Ergül için suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Pekgüzel, Aydın1’in tanık koruma kanunu kapsamına alınmasını istedi. Duruşmada, Alparslan Arslan’ın İstanbul Barosu’nun hakkında açtığı meslekten çıkarılma soruşturma sırasında “Cumhuriyet gazetesi ve Danıştay olayı öncesinde ve sonrasında kendimde değildim” şeklinde verdiği ifadenin dosyaya konulduğu anlaşıldı. İfadesini doğrulayan Arslan “Buraya nasıl geldiğimi, ne olduğunu anlamış değilim” diye konuştu. C MY B C MY B