23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 ŞUBAT 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER SELEK’E DESTEK BÜYÜYOR 5 MUSA KART ‘Pınar’ın hayatını karartamayacaklar’ İstanbul Haber Servisi Sosyolog Pınar Selek, Mısır Çarşısı’ndaki patlamaya ilişkin 12 yıldır yargılandığı davada üçüncü kez yargıç karşısına çıkacak. Pınar Selek’in babası ve avukatı Alp Selek, Prof. Dr. Aysel Çelikel, Prof. Dr. Nükhet Sirman, PEN Yönetim Kurulu üyesi yazar Tarık Günersel, gazeteciler Ece Temelkuran, Oral Çalışlar, İpek Çalışlar, Hidayet Şefkatli, dansçı Zeynep Tanbay, oyuncular Jülide Kural, Yeşim Büber, Lale Mansur, Amargi’den feministler, hukukçular ve insan hakkı savunucuları dün “Hâlâ Tanığız Platformu”nun çağrısıyla bir araya geldiler. Selek’in avukatlarından Akın Atalay, yargılama sürecinin sakat unsurlarla dolu olduğunu belirterek “Dava üçüncü yılındaydı, İçişleri Bakanlığı, mahkemeye bir yazı yazdı. Yazının ekinde, imzasız, tarihsiz ne olduğu belirsiz, bomba bilgisi veren bir rapor da vardı. Bu sık görülen bir durum değil. Bu mahkemeye haddinizi bilin demekti” diye konuştu. Atalay, “ ‘Biz Pınar’ın kimliğinin, kişiliğinin temsil ettiği değerlerle uğraşmak istiyoruz’ diyorlar. Pınar’ın hayatını karartmalarına izin vermeyeceğiz” dedi. Yazar Vedat Türkali de sözleriyle katılımcıları duygulandırdı. Kulakları duymadığı için ilk konuşmacı olup böyle toplantılardan ayrıldığını söyleyen Türkali, “Burda böyle yapmadım. Kulaklarımı bir kez daha denemek istedim. Hiçbir şey duyamadım ama arkadaşlarımın söylediklerini içimde hissettim” dedi. Selek ailesinin övünülecek ailelerden olduğunu anlatan Türkali, “Türkiye’de derin devlet değil, devlet bataklığı var. Bataklık devleti. Ayağınızı kaptırmayın” diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İkiyüzlü Demokrasi... Demokrasi, temel hak ve özgürlükler... İnsanca yaşam, eğitim, tam bağımsızlık... Tüm bu saydıklarım Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yoktur. Oralarda seçimler yapılır ama düzeni eleştirmek suçtur. Baskıcı rejimlerin özelliği budur zaten... Günlerdir televizyon ekranlarında Mısır’daki yoksulların eylemlerini izliyoruz... Sık sık değindiğim gibi her konuda uzman kişiler ekranlarda ahkâm kesmeyi sürdürüyor. Dün de yazdım; ne Ortadoğu’da ne de Kuzey Afrika’da Mustafa Kemal gibi bir lider çıkmadı, bağımsızlık ilkesini açık açık söylemedi. Türkiye 1950’de çoğulcu demokrasiye geçti... 1950’den bugüne değin Türkiye’yi bir sol parti tek başına yönetemedi. Gerici iktidarlar, din eksenli siyasetlerle Aydınlanma Devrimi’nin ateşini söndürdü. Tarikatlar siyasette etkin oldu. Mısır’da yaşananlara bakınca aklıma şu soru geliyor: “Alanları dolduran yüz binler gerçekten Mısır’da demokrasi ve özgürlük istiyor mu? Yoksa bu başkaldırının arkasında, içinde şiddet öğelerini taşıyan Müslüman Kardeşler’in itici gücü mü var?” Baskıcı liderlere başkaldırı “siyasal İslam”ın öncülüğünde olabilir mi? Müslüman Kardeşler’in El Kaide, Hizbullah, Taliban gibi köktendinci terör örgütleriyle işbirliği yaptığı bilinen bir gerçek değil mi? Bir soru daha: “Irak’ın kuzeyinde Müslüman Kardeşler’in gücü var mı?” Kimi yorumlara bakıyorum... İsrail ve ABD’nin hazırladığı Büyük Ortadoğu Projesi, Arap ülkelerinde ters mi tepti? İran’ın bu başkaldırılarda rolü var mı? Bu sorular gündeme getiriliyor ve kafalar iyice karışıyor... İsrail, Hüsnü Mübarek’in görevde kalmasını istiyor açık açık. Çünkü, Mısır’da eylül ayında yapılacak seçimlerde Müslüman Kardeşler’in tek başına iktidara geleceğini düşünüyorlar... Kimi AB ülkeleri de aynı kaygıyı taşımıyor mu? Başbakan Erdoğan ve AKP’li bakanlar Mısır’da demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesini istiyor, “Mübarek çekilmeli” diyor ama bir avuç üniversiteli gencin Ankara ve İstanbul’daki eylemlerini “terör örgütüne” bağlıyor. Güvenlik güçleri, gençleri, öğrencileri copluyor, kızların saçlarından tutup yerlerde sürüklüyor, biber gazıyla zehirliyor. Parasız eğitim isteyen öğrenciler aylardır cezaevinde tutuklu... Haklarında istenen hapis cezası sekiz yıl! AKP iktidarı ne öğrencilerin ne de emekçilerin sesine kulak veriyor... 81 ilden gelen emekçiler Ankara’ya sokulmak istenmiyor... Siyasal iktidar, Torba Yasa’yı protesto eden emekçilerden korkuyor. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi haklı olarak şöyle diyor: “Sayın Başbakan Mısır’da yapılan eylemler için ‘halkın sesine kulak verin’ derken, ülkemizde halkın kulağı tıkanıyor.” Torba Yasa, Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmeleri’ne ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı değil mi? Hükümetin “Torba Af Tasarısı” ne mi getiriyor? İşçilerin şikâyetlerinin iş müfettişlerinden alınarak düz memurlara verilmesini getiriyor... İş hukuku hakkında hiçbir bilgisi olmayan düz memurlar emekçilerin şikâyetlerini nasıl sonlandıracak? İleri demokrasinin yaşam biçimi olduğu gelişmiş ülkelerde emekçilerden korkulmaz... Emekçiler her koşulda demokratik haklarını korurlar... Mısır’da bile sendikalar Türkiye’den daha özgürdür... Başkent Ankara’ya sıkıyönetim koşullarının getirilmesi ve Hüsnü Mübarek’e “halkın sesini dinle” denmesi... Bu ne yaman çelişkidir böyle... Hem Ortadoğu ülkeleri için “demokrasiözgürlük” diyeceksin, hem de Ankara’da işçileri coplayıp CHP’li milletvekilleriyle birlikte biberleyeceksin.. Bu ikiyüzlü demokrasi değil mi? Mısır’da aydınlar, yoksullar, entelektüeller iş, aş, ekmek, özgürlük ve demokrasi istiyorlar. Bunları isterken, siyasal İslamın sarmalına düşmekten de korkuyorlar. Aynı kuşku İsrail, ABD ve AB ülkelerinde de var... Mısır’da iki komünist parti bu konuda farklı görüş sergiliyor... Birisi Mübarek’in çekip gitmesini, öteki seçimlere dek kalmasını istiyor... Baradey’in Mısır’da hiçbir gücü yok. Baradey ne diyor: “Ordu yönetime el koymalı.” Asıl güç, 1928’de kurulan Müslüman Kardeşler’in elinde Mısır’da... Yasaklı olan örgüt 2005 seçimlerinde meclise 88 bağımsız milletvekili soktu. Seçimler öncesi Mısır’da yaptıkları mitingi görmüştüm, çok görkemliydi... Tıpkı Hizbullah ve köktendinci örgütlerin Diyarbakır ve Batman’da yaptıkları mitingler gibi... musakart yahoo.com hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 PEMBE TABLO PERFORMANSLA ÇELİŞİYOR MEB 8 yıldır aynı hedefler peşinde site kontenjanları arttırılması, öğretmenlerin bölgelere ve yerleşim yerleANKARA Milli Eğitim Bakanlı rine göre dengeli dağılımı sağlanması. ğı, 2011 yılı sonuna kadar ulaşmayı  Kalabalık sınıf mevcutlarının düplanladığı hedefleri belirledi. Her yıl şürülmesi. İkili eğitim uygulamasının MEB “temel” hedeflerini belirlerken azaltılması. ortaya konulan veriler bu yıl da aynen  Yeni kurulan üniversiteler başta korundu. İktidarın “yüz binlerce ders olmak üzere, öğretim üyesi ihtiyacı karlik yaptık, binlerce öğşılanması. retmen ataması yaptık”  İkili öğretimden tekMilli Eğitim gibi sözlerle çizdiği pembe li öğretime geçilmesi. Bakanlığı, tabloya karşın MEB he YÖK’ün standart beöğretmen deflerinde 8 yıldır değilirleme, koordinasyon ve açığının şen bir şey olmaması dikplanlamadan sorumlu olakat çekti. cak şekilde yeniden yapıkarşılanması, MEB “2011 Mali Yılı fiziki altyapının landırılması. Performans Programı”nı tamamlanması, 30 Sınıf mevcutlarının hazırladı. Programda yer öğrencinin altına indikalabalık sınıf verilen temel hedefler ararilmesi. mevcudunun sında AKP’nin iktidarda  Yoksul öğrencilerin olduğu 8 yıldır değişen bir azaltılması gibi okul ihtiyaçlarının karşışey olmaması dikkat çekti. lanması. hedeflerini Raporun temel hedefleri  Okullarda çağdaş kri2014 yılına bölümünde 20072013 9. terlere uygun fiziki altyaerteledi. Kalkınma Planı ve MEB’in pının sağlanması ve araç 2014 yılı stratejileri raporgereçlerle donatılması. larına atıfta bulunuldu. MEB, AKP ik Eğitim ve öğretimde niteliğin tidarının 3. yılında hazırlanan bütçe ra yükseltilerek bölgeler arasındaki niteporunda da derslik yapımı, öğretmen is lik ve nicelik farklılıklarının gideriltihdamının arttırılması, okullardaki mesi, fırsat ve imkân eşitliğinin sağaraç gereçlerin modernleştirilmesi, sı lanması. nıf mevcutlarının azaltılması gibi heBakanlık, eğitimin niteliği ve kalidefler belirlemişti. tesini temelden ilgilendiren bu heMEB’in 8 yıldır değişmeyen temel deflere 8 yıldır ulaşamazken 2011 yıhedefleri şöyle: lında ulaşmayı planladığı 48 hedef be Öğretmen açığı bulunan alanlar lirledi. Temel hedefler ise 2014 yılına da ihtiyacın karşılanması için üniver bırakıldı. KIVANÇ EL C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear