01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 ŞUBAT 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER Reddedilince kendisini vurdu KOCAELİ (Cumhuriyet) Körfez ilçesindeki Yarımca Sanayi Sitesi’nde Mahir E. (38), Duygu D’ye (19) evlenme teklif etti. Genç kızın evlenme teklifini kabul etmemesi üzerine sinir krizi geçiren adam, ruhsatsız tabancasıyla çevreye ateş açmaya başladı. Duvardan seken bir kurşun Mahir E’nin omzuna isabet etti. Sağlık durumu iyi. 3 ki kadın daha cinayet kurbanı STANBUL / ADANA (Cumhuriyet) Adana ve stanbul’da iki kadın ayrılmak istedikleri kocaları tarafından öldürüldü. Üsküdar’da eşi Mustafa O’dan ayrı yaşayan ve boşanma davası süren Arzu O, dün sabah çocuklarını okula gönderdikten sonra işe gitmek için Gümüşsuyu Caddesi’nde yürümeye başladı. Bu sırada, Mustafa O, kadına kurşun yağdırdı. Ağır yaralanan 4 çocuk annesi, hastanede yaşamını yitirdi. Arzu O’nun çevresine 3 yıl önce kayıplara karışan babası Cemal T.’nin ayrılmak istediği eşi tarafından öldürülmüş olabileceğini söylediği belirtildi. Adana’da da 51 yaşındaki Süleyman K. (51), kendisinden ayrılmak istediği için tartıştığı belirtilen eşi Semiha K’ye (51) kızlarının gözleri önünde av tüfeğiyle 3 el ateş ederek öldürdü. Semiha K’nin yaklaşık 3 aydır eşiyle şiddetli geçimsizlik nedeniyle tartıştığı, boşanma davası açtığı, ilk duruşmanın yaklaşık 15 gün önce görüldüğü belirtildi. Yaklaşık bir hafta önce iş bularak çalışmaya başlayan Semiha K’nin kiraladığı eve taşınmak için eşyalarını toparladığı sırada öldürüldüğü bildirildi. AYDINLANMA EMRE KONGAR Bulanık’ta deprem fırtınası Yurt Haberleri Servisi Muş’un Bulanık ilçesinde önceki gün, sabah saat 08.36’dan bu yana büyüklükleri 2.4 ile 4.5 arasında değişen toplam 29 deprem kaydedildi. Türk Kızılayı Muş Şube Başkanlığı, Bulanık ilçesine çadır ve gıda yardımı gönderdi. Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan da, meydana gelen depremlerin ardından büyük deprem gelmese bile sarsıntıların en az 7 gün sürmesinin beklendiğini ifade etti. 8 kurşunla öldürülen Arzu O. çocuklarına ‘kreşte çalışıyorum’ diyerek, evlere temizliğe gidiyordu. (AA) Yeterli koruma önlemlerinin alınmaması nedeniyle Türkiye’de 2002 2009 yılları arasında öldürülen kadın sayısındaki artış yüzde 1400 oldu. “Namus” ya da “töre” cinayeti nedeniyle 7 yılda 4 bin 63 kadın öldürüldü. Ayşe Paşalı geçen yıl aralık ayında defalarca kendisine tecavüz eden ve şiddet uygulayan, öldürmekle tehdit eden eski eşi stikbal Yetkin tarafından sokak ortasında 11 bıçak darbesiyle öldürülmüştü. Ayşe Paşalı ölümünden kısa süre önce eşine karşı mahkemeden talep ettiği koruma kararı çıkmadığı için yaşamını yitirmişti. Ümraniye’de Arzu Yıldırım da bir süre önce sokak ortasında kurşun yağmuruna tutulmuş, genç kadın vücuduna isabet eden 8 kurşunla ölmüştü. Önceki gün de Adana’da kadın öğretmen Özlem Y. (44), ayrı yaşadığı eşi tarafından boğazı kesilerek ağır yaralandı. Türkiye’nin Ayrıcalığını Koruyalım Sevgili okurlarımın sık sık ekranlardan duyduğu, gazetelerden okuduğu bir deyim var: “Bu coğrafyada…” deniyor. Kastedilen “coğrafya” genellikle Ortadoğu. Türkiye’nin jeopolitik konumu açısından yer aldığı geniş bölgenin istikrarsızlığı vurgulanmak istendiğinde, buna bazen, Kafkaslar ve Balkanlar da ekleniyor. Zaman zaman da çok daha seyrek de olsa, son günlerdeki gibi, Akdeniz bölgesi “Bu coğrafya” söylemine dahil ediliyor. Ama ne zaman evrensel standartlardan daha düşük nitelikte bir “sözde demokrasi” eylemi veya söylemi tartışmasına girilse… Ne zaman komşu ülkelerdeki veya Türkiye’deki uygulamalar, demokrasinin kurum ve kuralları açısından eleştirilse… Hemen önünüze “Bu coğrafyada işler böyle oluyor…” gibi bir mazeret sürülüyor. Sevgili okurlarım, ben bu söylemden hoşlanmıyorum. Çünkü insanların tabi oldukları rejimlerin, demokratik ilkeler bakımından eksiklikleri, yanlışlıkları, sanki coğrafi konumun zorunlu bir sonucuymuş izlenimi yaratıyor… Ülkenin dine ve tarıma dayalı gelişmemiş yapısını, yöneticilerin kendi çıkarlarını korumak için bu yapıyı değiştirecek toplumsal reformlardan kaçındıklarını, o ülkelerdeki zenginliklerden nemalanmak isteyen dış güçlerin etkilerini örtbas ediyor. Sovyetler Birliği çöktükten sonra, Ortadoğu’yu, Balkanlar’ı, Kafkaslar’ı ve Akdeniz bölgesini kapsayan “bu coğrafyada” kanlı isyanlar, savaşlar, soykırımlar meydana geldi. Önce Balkanlar karıştı. İsyanlar, savaşlar, soykırımlar yaşandı. Şu aralar ortalık biraz sakinleşmiş görünse de toplumsal ve siyasal huzursuzluk hâlâ bir ölçüde devam ediyor. Derken Kafkaslar istikrarsızlaştı. AzeriErmeni savaşı ve Rusya Federasyonu içindeki huzursuzluklar bu bölgeyi istikrarsızlaştırmayı sürdürüyor. Kafkaslar, ne zaman, nasıl ve nerede patlayacağı belli olmayan bir dinamit gibi. Son günlerde Kuzey Afrika ve Ortadoğu da karıştı. Halk isyanları, İslam ülkelerindeki diktatörleri sarsmaya başladı. Tunus, Mısır, Libya başta olmak kaydıyla, büyüklü küçüklü pek çok İslam ülkesi başkaldırılara konu oldu ve oluyor. Sevgili okurlarım, gerek Balkanlar’da, gerek Kafkaslar’da, gerek Kuzey Afrika’da, gerekse Ortadoğu’da, kısacası “bu coğrafyada” yaşanan bu olaylar insanları mallarından, evlerinden barklarından ve nihayet canlarından etti… Hâlâ da istikrarsızlık sürüyor, insanların pek çok yerde mal ve can güvenliği yok! “Bu coğrafyada” Türkiye hâlâ “güvenli bir limandır...” İnsanları, 25 yıldır süren teröre, devletin gözü önünde işlenen cinayetlere karşın, Türk’üyle, Kürt’üyle, Ermeni’siyle ve bütün öteki din, mezhep ve ırklara sahip vatandaşlarıyla birlikte, toplumsal isyanlara, kitlesel katliamlara (başarılı bazı provalara karşın) boyun eğmemiş bir ülkedir. Bu ayrıcalığımızı, Kurtuluş Savaşımıza, Atatürk Devrimlerine, Çok Partili Rejime geçişimize ve bütün bu deneyimlerin sonunda eriştiğimiz, “Demokratik, laik ve sosyal, hukuk devleti” modeline borçluyuz. “Uygulamalarına” değil, “modeline” diyorum. Çünkü anayasamızda Türkiye’nin “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” olduğu yazılmasına karşın: Ne demokrasimiz doğru düzgün işlemektedir… Ne laiklik ilkesi tam uygulanmaktadır… Ne hukuk devleti ilkelerine tam riayet edilmektedir… Ne de sosyal devlet uygulamaları gerçekten geçerlidir! Ama Türkiye’nin “bu coğrafyadaki” ayrıcalığı, bütün bu ilkeleri önüne “model” olarak koymuş olmasıdır. Bunu, Atatürk’e, İsmet İnönü’ye, onların kadrolarına ve bu kadroların kurduğu demokratik Cumhuriyeti bugünlere taşıyanlara borçluyuz. “Bu coğrafyaya” iyi bakalım sevgili okurlarım: “Bu coğrafyada” sahip olduğumuz zenginliğin, ayrıcalığın farkına varalım… Ona sahip çıkalım… 70 küsur milyon insanın mutluluğu ve bölgedeki istikrar buna bağlıdır, unutmayalım! [email protected]; www.kongar.org Öldürülen İlyas Ceylan’ın babası, can güvenlikleri olmadığı iddiasıyla savcılığa başvurmuş Minibüste cinayet En az 300 kişi enkaz altında Dış Haberler Servisi Yeni Zelanda’nın ikinci büyük kenti Christchurch’te önceki gün meydana gelen 6.3 büyüklüğünde depremde ölü sayısının 65’ten 75’e yükseldiği, en az 300 kişinin enkaz altında kurtarılmayı beklediği açıklandı. Öte yandan kent merkezindeki 26 katlı Grand Chancellor isimli otelin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bildiriliyor. İntihar mı, kaza mı? İstanbul Haber Servisi GebzeHaydarpaşa seferini yapan banliyö treninin çarptığı bir kişi öldü. Banliyö treninin makinistinin ifadesinde, “5055 yaşlarında düzgün kıyafetli ve kasketli birisi rayların üzerinde duruyordu” dediği öğrenildi. Olayın intihar olma ihtimali üzerinde duruluyor. BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın İnegöl ilçesinde O.E. (17), aralarında husumet bulunan İlyas Ceylan’ı (32), bindiği minibüste öldürdü. Ceylan’ın babası Salih Ceylan, “20 gün önce savcılığa can güvenliğimiz olmadığını bildiren dilekçe verdik. Oğlum göz göre göre öldü” dedi. Bir fidanlıkta babası Salih Ceylan ile birlikte bekçilik yapan, ‘uyuşturucu ve adam yaralamak’ suçlarından sabıkalı İlyas Ceylan, Yenice’den İnegöl’e gelmek üzere minibüse bindi. Ceylan’ın ardından yine ‘uyuşturucu ve adam yaralamak’tan poliste suç kaydı bulunan O.E. de minibüse bindi. O.E, araç Ali Şefika İlköğretim Okulu önüne geldiğinde Ceylan’ın başına ve ensesine 2 el ateş ederek öldürdü. Duran araçtan inerek kaçan O.E. 15 dakika sonra jandarma tarafından yakalandı. Ceylan’ın babası Salih Ceylan, “Aramızda husumet bulunan bu kişilerle ilgili savcılığa 10’a yakın başvuruda bulunduk. En son 20 gün önce dilekçe verdik. Hiçbir şey yapılmadı. Sürekli tehdit ediliyorduk. Oğlum göz göre göre öldürüldü” dedi. Öldü sanıldı, balıkla çıkageldi KONYA (AA) Ilgın ilçe merkezinde bir kamyonun çarptığı bisiklet sürücüsü yaşamını yitirdi. Yurttaşlar sürücünün Durmuş Çıplak (72) olduğu yönünde bilgi verdi. Teşhis için hastaneye gelen Çıplak’ın oğlu, ölen kişinin babası olduğunu söyledi. Cenaze aileye teslim edileceği sırada oğul Çıplak’ı arayan bir komşusu, balık tutmaya giden baba Çıplak’ın evine döndüğünü söyledi. Ölen kişinin aynı yaştaki Süleyman Bozer olduğu belirlendi. Bozer’in cenazesine o kazada öldüğü sanılan Çıplak da katıldı. İstismardan tutuklandı BATMAN (Cumhuriyet) Batman’da geçen yıl 4 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan öğretmen E.A. “küçük yaştaki çocuklara cinsel istismarda bulunma” suçlamasıyla tutuklandı. Yaşlı çift soba kurbanı oldu KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı Beyoğlu beldesinde 92 yaşındaki Emine ve 105 yaşındaki Mustafa Bolat çifti sobadansızan gazdan zehirlenmiş halde bulundu. Emine Bolat’ın evinde yaşamını yitirdiği anlaşılırken Mustafa Bolat, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı. Adrese teslim ‘zehir’e savaş ANKARA (AA) Gümrük ekiplerinin, İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla, Antalya, İzmit ve Adana’da gerçekleştirdikleri operasyonlarda, yurtdışından gelen 333 posta gönderisi içerisinde Türkiye’de o dönemde yasa kapsamına alınmamış uyuşturucu maddeler ele geçirildi. Yine posta gönderilerinin haricinde düzenlenen operasyonda, Atatürk Hava Limanı’nda uyuşturucu madde kapsamına alınmayan ancak doğal amfetamin özelliği olan 17 kilogram khat bitkisi bulundu. Bu maddelerin uyuşturucu madde olarak kabul edilmesi için konu Bakanlar Kurulu gündemine getirildi. 13 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile “bonzai”, “khat” bitkisi ve etken maddelerinin 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi tutulduğunu anlattılar. Şans Topu Haber MerkeziŞans Topu’nda kazandıran numaralar; 5, 12, 27, 28, 29 ve 12 olarak belirlendi. 5 +1 bilen 2 kişi 291 bin 126 lira kazandı. 5 bilenler 2 bin 406 lira 4 +1 bilenler 214 lira, 4 bilenler 22 lira, 3 +1 bilenler 12 lira 10’ar kuruş, 3 bilenler 2 lira 60’ar kuruş kazandı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear