23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ŞUBAT 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 11 Çalışanlar bu kez ücretlerin arttırılması için eyleme giderken Askeri Konsey grevlere son verilmesini istedi SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Mısır’da zam isyanı Dış Haberler Servisi Mısır’da Mübarek rejiminin son bularak yönetimin orduya geçmesinin ardından ülkede kamu ve bazı özel sektör çalışanlarının ücretlerinde artış talebiyle sürdürdükleri eylemler alevleniyor. Ulaşım, borsa, tekstil, demir çelik, medya sektörünün yanı sıra posta idaresi ile bazı bakanlık çalışanları dün daha iyi çalışma koşulları için çeşitli gösteriler yaptılar. Başkent Kahire’deki İskenderiye Bankası önünde toplanan 500’ü aşkın kişi patronlarına seslenerek görevden ayrıl çağrısında bulundular. “Mübarek’in çaldığı milyarlarca doları halka dağıtın” sloganı atan eylemciler ücretlerine zam istediler. Turizm sektörü çalışanları da zam talebiyle piramitlerin önünde oturma eylemi yaptı. Kahire’de toplanan kamu çalışanlarının daha iyi ücret talebiyle Tahrir Meydanı’nda düzenlediği eyleme devlet televizyonu ve radyosu, Ulaştırma Bakanlığı, Gençlik ve Spor Organizasyonu çalışanları ve 70 cankurtaran sürücüsü de Kahire’de katıldı. Bazı kaynaklara göre askeri yönetim yakında sendika toplantılarını, greve gidilmesini yasaklamayı planlıyor. Mısır’da Yüksek Askeri Konsey, halktan ve çalışanlardan “grev, boykot ve iş yavaşlatma eylemlerine son vermesini” istedi. Ülkede dev halk isyanına simgesel ev sahipliği yapan Kahire’deki Tahrir Meydanı dün tamamen boşaltıldı. Yönetimi üstlenen Yüksek Askeri Konsey’in parlamentoyu feshederek anayasayı askıya almasının ardından dün güvenlik güçlerinden, 18 gün süren isyanların kilit yeri Tahrir Meydanı’nda kalan son gösterici gruplarına “Ya alanı terk edersiniz ya da gözaltına alınırsınız” ültimatomu geldi. Görgü tanıkları, askeri polisin dün sabah, demokrasi adına verilen sözlerin tutulup tutulmayacağını görmek istediklerini söyleyerek meydanda kalan 2030 kadar göstericiyi kuşattığını belirttiler. Ardından 2 kişinin gözaltına alındığı, diğerlerinin de meydandan çıkarıldıkları haberi geldi. Bu arada Mısır’da protesto gösterilerini organize eden gruplar 18 Şubat’ta ülke genelinde “zafer yürüyüşü” için çağrı yaptılar. Kahire’de dün yüzlerce üniformalı ve sivil polis, devrime destek vermek için Tahrir Meydanı’nda yürüdü. Ellerinde Mısır bayrakları taşıyan polisler, “Devrim şehitlerini onore etmek istiyoruz” sloganları attı. 8 internet eylemcisi ile Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi’nin iki üyesinin önceki gün bir araya geldikleri bildirildi. İnternet eylemcileri, demokratik reformları görüşmek üzere ülkede idareyi ele alan komutanlarla görüştüklerini açıkladılar. Mısır’daki halk ayaklanmasının sembolü haline gelen Google şirketinin bölge yöneticisi Vail Gonim ve blog yazarı Amr Selam, bir internet sitesinde, “Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi ile randevu” başlıklı yazılarında, “görüş açılarını anlamak ve kendilerininkini anlatmak için komutanlarla bir araya geldiklerini” belirttiler. ‘Domino Etkisi’ Tahran’a da Sıçrar mı? “Biz derdimize düşmüşken, Türkler başımızdaki demagoglarla buraya iş yapmaya geliyor!” Sandıkta hile yoluyla kazanılan 2009 seçimlerinden bu yana İran’da “rejimi sorgulayan” muhaliflerden biri, “Tehran bureau”daki blog sayfasına bunları yazmış… Mısır’da Mübarek’i alaşağı eden “protestoculara” alkış tutan, ancak sıra Tahran’a geldiğinde “Ahmedinejad statükosunu” kucaklamakta mahsur görmeyen Ankara’nın çelişkili tavrı, İran’ın muhaliflerinde giderek derinleşen bir tepki yaratıyor. Kahire’ye gelince “diktatörü kovan göstericileri” haklı bulan; ancak Tahran söz konusu olduğunda Ahmedinejad’ın baskıcı rejimini sahiplenen Ankara’nın ikili tavrı, İran’ın muhalif çevrelerinde çoktandır duyulan hoşnutsuzluğu aşikâr biçimde katlıyor… Çok değil… Bundan sekizdokuz ay önce Bilgi Üniversitesi’nde bir konferansa katılan “Yeşil Hareket”in sürgündeki entelektüel önderlerinden Ramin Jahanbegloo’nun, benim de bulunduğum bir yemekte Başbakan’ın başdanışmanı İbrahim Kalın’a yaptığı tutkulu çıkışına tanık olmuştum… “Nasıl oluyor da bize böyle büyük bir duyarsızlık gösterebiliyorsunuz?” demişti herkesin önünde Jahanbegloo ve ardından söze şöyle devam etmişti: “Hadi insan haklarını göz ardı ediyorsunuz. Ama hassas olduğunuzu bildiğim İslam ahlakı ile gösterdiğiniz bu kayıtsızlığı nasıl bağdaştırıyorsunuz?” Beklenmedik bir dobralıkla yapılan bu çıkış, Başbakan’ın danışmanını epey kızdırmış, ortamı germişti… Diyeceğim o ki… Türk devleti... “İran gerçeğinin” tek çehresinin eskisi gibi artık sadece rejimden ibaret olmadığını biliyor. Susturulmuş, sindirilmiş olsalar da İran’ın etkin isimlerinin katıldığı bir muhalefet dalgası var artık ortada. Ve bu dalga; Mısır, Tunus örneklerinde gördüğümüz gibi, etrafında özellikle ülkenin geleceği olan gençleri, gençliğin yanı sıra Jahanbegloo misali.. saygın entelektüelleri, sinemacıları, sanatçıları topluyor. “Öfke Günü” eylemleri öncesinde çıkan çatışmalarda en az 20 gösterici yaralandı. (Fotoğraf: REUTERS) Panahi’ye reva görülen zulüm İran sinemasında ödül üzerine ödül toplayan yönetmen Cafer Panahi’yi alın… Cannes ya da Berlin Film Festivali… Hangi büyük festival yapılsa, sinema dünyasının tüm kalburüstü adlarını bir araya getiren ortamlarda Panahi’nin çilesine mutlaka dikkat çekiliyor… Ahmedinejad rejimine direncin simgesine dönüşen “Yeşil Hareket” üzerinde belgesel çekme planını dışa vurduğu andan itibaren, “rejim düşmanı” ilan edilen ve hakkında “altı yıllık mahkumiyet kararı” alınan, “yirmi yıl boyunca meslekten men edilen” Panahi’ye reva görülen zulme, uluslararası platformda her fırsatta isyan ediliyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaret ettiği İran, böyle artık “yekpâre” bir ülke değil… Mısır’da ya da Tunus’ta tanık olduğumuz gibi, günlerden bir gün İran’da da şartlar değişiverirse ne olur? Ankara, Tahran’la bu kadar yakın, kanka görüntüler içine girmeye mecbur mu? İstisnasız Ortadoğu’daki tüm istibdat rejimlerini temelinden sarsan/yoklayan bir “domino etkisi” yaşanıyor. “Domino etkisinin” İran sınırında duracağının garantisi var mı? Bahreyn de sıraya girdi Dış Haberler Servisi Arap dünyasında rejim karşıtı halk isyanları birbiri ardına sürerken Bahreyn de protestolara sahne oluyor. Ülkede muhalefetin çağrısıyla dün için ilan edilen hükümet karşıtı gösteriler çerçevesinde “Öfke Günü” eylemleri öncesinde Karzakan, Diraz ve Nevidrat köylerinde polisle bazı protestocular arasında çatışma çıktığı, en az 14 göstericinin yaralandığı bildirildi. Polisin güneybatısında, Şiilerin çoğunlukta olduğu köylerde önceki gece ve dün sabah gerçekleşen protestolar sırasında göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiler kullandığı belirtiliyor. Nevidrat’taki gösteriye bini aşkın kişinin katıldığı savunuldu. Bahreyn’deki eylemciler, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki mesajlarında “Kadın, erkek, çocuk tüm halkı barışçıl ve medeni bir şekilde hepimiz için daha istikrarlı bir gelecek sağlanması amacıyla gösterilere katılmaya çağrıyoruz” ifadelerini kullandılar. Dünkü gösterilerin bir başlangıç olacağının vurgulandığı açıklamada, gösterilerin günlerce, haftalarca sürebileceği belirtildi. AP ajansı Bahreyn’deki diplomatların Tunus ve Mısır örneğinde olduğu gibi yine Facebook ve Twitter aracılığıyla organize edilen gösterilerin, daha fazla Şii’nin sokağa dökülüp dökülmeyeceğinin bir göstergesi olacağı yorumu yaptıklarını duyurdu. Bazı uzmanların Bahreyn’deki gösterilerin yayılması halinde bunun Suudi Arabistan’daki Şiileri de cesaretlendirebileceğine dikkat çektikleri kaydedildi. Yemen’de karşıt görüşler çatışıyor Polisler bu kez eylemci oldu. (Fotoğraf: REUTERS) Dış Haberler Servisi Yemen’de rejim değişikliği ve 32 yıldır iktidarda olan Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in istifası talebiyle yapılan gösteriler dün de devam etti. Gösteriler son dört gündür muhaliflerle hükümet yanlılarının taşlı sopalı çatışmalarına sahne oluyor. Polisin muhaliflere sert müdahalede bulunduğu da gelen bilgiler arasında. Dün başkent San’a ve Taiz’deki gösterilerde en az 17 kişi yaralandı. Başkentte yaklaşık 3 bin üniversite öğrencisi, insan hakları aktivisti ve milletvekili “Mübarek’ten sonra sıra Ali’de” sloganlarıyla San’a Üniversitesi’nden Mısır’daki gösterilerin merkeziyle aynı ismi taşıyan Tahrir Meydanı’na yürüdü. Meydana yaklaşan göstericilere polisin coplarla müdahale ettiği öğrenildi. Rejim diken üstünde Tahran da aslında… Böyle bir garanti bulunmadığı için, şu sıra diken üstünde… Gül ve beraberindeki işadamları, İran’ı diken üstündeki bu tedirginliğin zirve yaptığı bir dönemde ziyaret ediyorlar. “Yeşil Hareket”in internette faal olan blogcuları, sanal âlemde “tamtam” etkisiyle çoğalan tanıklıklarında bu yüzden, “Ahmedinejad’la böyle bir zamanlamada iş yapmanın” “talihsizliğine” dikkat çekiyorlar. Zamanlama neden talihsiz? Mısır, Tunus “devrimlerini” kutlamak adına yeniden meydanlara inmek isteyen “Yeşil Hareket”e karşı, Tahran çünkü tekrar baskının dozunu arttırıyor… Hareketin ön plandaki liderlerinden Musavi ile Kerrubi bir kez daha ev hapsine alınıyor… Liderlerin evlerinin yolunu tutmaktan, telefon bağlantılarını kesmeye kadar.. dış dünya ile ilişkilerini kopartacak önlemler kotarılıyor… Sokaklar; olası bir “MısırTunus dayanışmasını” engellemek amacıyla güvenlik güçleri ablukasında tutuluyor... Ve “önleyici tutuklamalarla” “Yeşil İsyan” aktivistleri bir bir toparlanıp, yeniden demir parmaklıklar ardına atılıyor... T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/103.ES Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, evsafı, Satış Şartları: Ankara ili Çankaya ilçesi Ertuğrulgazi Mahallesi Şehit Hasan Karaca Sokak 8 kapı nolu Çırakoğlu apartmanın bulunduğu yere rastlayan imarın 2984 ada 5 parselini teşkil eden 743 m2 arsa üzerine inşa edilen 50/760 arsa paylı 2. kat 12 nolu, 3 oda salon antre koridor mutfak banyo WC, ve 2 adet balkondan müteşekkil net 87 m2 kullanım alanlı mesken vasıflı taşınmaz ve eklentisi 12 nolu kömürlük ile birlikte, bir borçtan dolayı açık artırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 110.000,00.TL %1 KDV Alıcıya aittir 1Satış 20/06/2011 günü saat 14.00’ten 14.10’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 30/06/2011 günü saat 14.00’ten 14.10’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, Tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/103, Es, sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 08 /02 /2011 (İc.İf.K. 126) (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 10056) Mollaların hesabı tutmayınca “Kalkışmalar.. nasıl olsa Müslüman Kardeşler’e yarar!” hesabıyla ilk aşamalarda Mısır ve Tunus isyanlarını “Humeyni devriminin artçı şokları” kontenjanından baş tacı eden mollalar; muhaliflerin beklenmedik hareketlenmesiyle şimdi ters köşeye yatmış durumda. “Müslüman Kardeşler”in lider kadrosunda bulunan ekibin; “Biz Humeyni modelini değil, AKP modelini örnek alıyoruz!” yolundaki açıklamaları, “İran rejimi” üzerinde “şok” etkisi yaratmış… Mısır, Tunus depremi “Müslüman halkların uyanışıdır!” söylemiyle tam çiçeği burnunda bir propagandaya alet edilecekken, Tahran’da “soğuk duş” etkisi yaratan bu sözler, ardından üstelik bir de “Yeşil İsyan” kıpırdanmaları başgösterince; rejim bayağı telaşlanmış… İran da alttan alta kaynıyor yani. O nedenle diyorum ki… Tahran’a ziyaret için suların durulması beklense daha iyi olmaz mıydı? nilgun@cumhuriyet.com.tr TEŞEKKÜR Aort daralması tanısı ile yatırıldığım Halkalı Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyatsız kapak değişimi (TAV yöntemi uygulaması) ile beni sağlığıma kavuşturan değerli hekimlere; bu mükemmel Devlet Hastanesinin yöneticisi, Başhekim ve hastalarla ilişkilerinde görevlerini şevkat ve titizlikle yerine getiren doktorlar ile hemşire ve yardımcı personele yürekten teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca, sağlık sorunlarımla ilgilenen bütün dost ve arkadaşlar ile sevgili öğrencilerime içten teşekkür ediyorum. Kaddafi’den Filistinlilere: İsyan edin Dış Haberler Servisi Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, Filistinli mültecileri İsrail sınırında barışçıl bir şekilde toplanmaya çağırdı. Kaddafi, Filistinlilerin Ortadoğu’da yayılan halk isyanlarının etkisinden bu şekilde yararlanması gerektiğini söyledi. Kaddafi, Mısır’da Hüsnü Mübarek’in devrilmesiyle sonuçlanan halk ayaklanmasından bu yana yaptığı ilk önemli konuşmada, “Teknelerden oluşan filolar Filistinlileri götürmeli ve sorun çözümlenene değin Filistin kıyılarında beklemeli” dedi. Kaddafi, “Dünyaya sorun yaratmalıyız. Bu bir savaş ilanı değil, bir barış çağrısı” diye konuştu. Aydın Aybay C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear