23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2011 PAZARTESİ 4 HABERLER Uyarılar bu yıl da dikkate alınmadı, kurbanlar yine sokak aralarında hatta caddelerde kesildi Boğaz kana boyandı DENİZ FENERİ E.V. SORUŞTURMASI Sessiz Kalarak Onaylamak... Dünyadaki en büyük haksızlıklar nasıl mı yapılmıştır? Hemen “bunları yapanlar” dememeliyiz. “Bunları yapanlar” elbette ki asıl suçlulardır. Ama ya “sessiz kalarak onaylayanlar”? Onlar daha az suçlu sayılırlar mı? Kanımca hayır. Hem de büyük harflerle HAYIR. Şundan emin olmalıyız ki, eğer “sessiz kalarak onaylayanlar” olmasaydı, o haksızlıkların hiçbiri yapılamazdı. “Sessiz kalarak onaylayanlar.” Tarih boyunca asıl suçlulardır. ??? 13 yaşındaki Mardinli kız çocuğu N.Ç. mi? Sadece tecavüz suçu işleyen 26 kişi mi suçludur? Hayır. Duyan. Bilen. Fark eden. Ama “sessiz kalarak” onaylayan? Onlar da suçludurlar. Sayılarını bilmiyoruz. Onları tanımıyoruz. Ama çevrenize bakın. Kaş çatan, dudak bükenlere bakın. “Ama canım o da!” diyenler. “Oranın kültürü bu” diyenler. İçinden “sessiz kalarak onaylayanlar”. Onlar daha az suçlu değildir. Hatta, asıl suçlular onlardır. Bu kültürü onayladıkları için. Nasıl mı? ??? 13 yaş evlilikleri neyin nesidir? 13 yaşında evlenince oluyor mu? Cumhuriyet gazetemizde geçen gün yayımlanan, “Çocuk Gelinler” haberini okudunuz. 13 yaşında bir kız çocuğu, “Ama anne, ben daha çocuğum, nasıl evlenirim” demiş mi? Demiş ama evlendirilmiş. Peki, şimdi bu ne oluyor? “Sessiz kalarak onaylayanlar”, size soruyorum. “Ama bu evlilik” mi oluyor? 13 yaş, 14 yaş, 15 yaş, 16 yaş. Bu yaşların kız çocukları. Evlenince evlenmiş oluyor. Evlenince gelin oluyor. Kim karar veriyor buna? Babaları. Hadi aileleri diyelim. Nasıl karar veriyor? Hadi töre diyelim. Doğru mu oluyor? Haklı mı oluyor böyle deyince. Ne doğru oluyor, ne haklı oluyor. Ülkemin ilkelliği oluyor. Kız çocuklarına yapılan açık haksızlık oluyor. Kimin sesi çıkıyor? Berdel neyin nesidir? Kuma neyin nesidir? Beşik kertiği neyin nesidir? Hiç sesiniz çıkmıyor. Kürt kimliğini savunanlar. İleri demokrasiciler. Avrupa’ya akıllar verenler. Hiç sesiniz çıkmıyor. Oralı olmuyorsunuz. Görmezden geliyorsunuz. Yapılanların sessiz ortaklarısınız. ??? Eğer Almanya’da “sessiz kalarak onaylayanlar” olmasa, Hitler faşizmi olamazdı. İtalya’nın “sessiz kalarak onaylayanlar”ı olmasa, Mussolini egemen olamazdı. Amerikalı çoğunluk “sessiz kalarak onaylamasa”, Kızılderililer yok edilemezdi. Sessiz kalarak onaylamak, tarih boyunca işlenen en yaygın suçtur. Ülkemde bunu her konuda görüyorum. Bunu saptıyorum. Bunu açıklıyorum. Bu suçun ortağı olmuyorum. “Ben insanım” diyen herkesi de bu suçun ortağı olmamaya çağırıyorum… Akman’dan içi boş ifade ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Almanya’daki Deniz Feneri e.V. yolsuzluğunun Türkiye bağlantılarının araştırıldığı soruşturmada tutuklanan ve 102 gün sonra serbest bırakılan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın üç savcıya verdiği ifadeler ortaya çıktı. Buna göre, Akman’a “Deniz Feneri e.V’nin parasını nerelerde, hangi amaçlarla kullandınız” diye soran savcılar, şüphelilerin dernek parasıyla Limpaş sitelerini aldığını tespit etti. Savcılar, derneğin parasının şirketlere aktarıldığını, sermaye artışlarında, yönetim kurulu ödemelerinde hatta şirketlere ait araçların cezalarının ödenmesinde kullanıldığını belirterek, yanıt istedi. Akman isebirçok soruyu “bilgim yok” diyerek geçiştirdi. Akman’ın 7 Temmuz’da savcılara verdiği ifadeye Cumhuriyet ulaştı. Akman’a yöneltilen suçlamalar ve Akman’ın yanıtsız bıraktığı sorular şöyle:  Deniz Feneri e.V’nin gayri resmi muhasebe kaydına göre size doğrudan ya da kurye veya birbiriniz aracılığıyla para teslim edildiği gibi şirketlerinizde bu paranın kullanıldığı, şirketlerin bazı sermaye/sermaye artışlarının, yönetim kurulu ödemelerinizin, şirketlerinize ait araçların cezalarının dahi dernek para sıyla karşılandığı kayıtlıdır. Bu kayıtlar için ne dersiniz?  Almanya’da Mehmet Gürhan’da hem derneğin hem de şirketlerin gayri resmi muhasebe kayıtlarının çıktıları bulunmuş olup, bu çıktılar (e.V’nin muhasebecisi) Firdevsi Ermiş tarafından teslim edilen harddisk’te mevcut muhasebe kayıtları ile aynıdır. Yine Mehmet Gürhan’ın el yazması notunda geminin Deniz Feneri e.V. parası ile alındığını, Yimpaş hisselerinin dernek parası ile alındığını gösteren kayıt vardır. Güvenilir bir kişi olduğunu söylediğiniz ve en son 9.000 Avro ücretle Avrupa temsilcisi yaparak güveninizi gösterdiğiniz Mehmet Gürhan’da bulunan bu belgeler için nasıl açıklama yaparsınız?  Deniz Feneri e.V. parasıyla mahsuplaşmayı nasıl ve ne zaman yapıyordunuz? Deniz Feneri e.V. ile mahsuplaşma yaptığınıza göre iade edilen paranın Deniz Feneri e.V’nin banka hesabına yatması gerekirken hesaplarda böyle bir kayıt bulunmamaktadır. Mahsuplaşma kâğıt üzerinde mi yapılmaktadır? Kâğıt üzerinde yapılmış mahsuplaşma gerçek bir mahsuplaşma mı?  Deniz Feneri’nin parasını hangi amaçlarla kullandınız? Haber Merkezi Bayram öncesi tüm uyarılara karşın yine bildik manzaralar yaşandı. Kurbanlar sokaklarda kesilirken, küçük çocuklar kurban kesimine götürüldü, kaçan danalar kilometrelerce kovalandı, acemi kasaplar acil servisleri doldurdu. İSTANBUL’da Kurban Bayramı’nın ilk gününde vatandaşların çoğu İstanbul’da belediyeler tarafından kurulan modern kesim merkezlerini tercih etti. Tüm uyarılara karşın ara sokaklarda, otoparklarda, boş alanlarda kesim yapanlar da oldu. Başakşehir ve Kâğıthane’de boş alanlarda kaçak kurban kesimi yapıldı. Kesilen kurbanlıkların kanları, kanallar yoluyla Beylerbeyi’nden İstanbul Boğazı’na ulaştı. Boğaz her yıl olduğu gibi kırmızıya boyandı. Eyüp Belediyesi, terör olayları nedeniyle hayatını kaybeden 41 Eyüplü şehit için 41 kurban kestirdi. ANKARA’da sabahın erken saatlerinde kesim alanlarına gelen yurttaşlar, belirlenen alanların dolması nedeniyle boş arsalara yöneldi. Başkentliler daha çok bina bahçelerini, boş inşaatları, otoban kenarlarını ve dükkânları tercih etti. Bazı yurttaşların traktör römorklarının üzerinde kesim yaptıkları görüldü. Bayramın 1. gününde kaçan boğalar yurttaşlara zor anlar yaşattı. Çocuklar ise kesim işleminin başından sonuna kadar yine olayın tanığı yapıldı. Kesilen kurbanların kanlarının kanallar yoluyla ulaştığı Boğaz, yine kırmızı aktı. (Fotğraflar: VEDAT ARIK, AA BERK OZAN) Başkette düzen hâkimdi Çankaya Belediyesi tarafından Mühye köyünde kurulan kurbanlık hayvan satış ve kesim yerlerinde alınan tedbirler sonucu, kargaşa çıkmadı. Zabıta Müdürlüğü’nün seyyar olarak kurduğu noktadan sıra alarak düzen içerisinde kurbanlarının kesimini bekleyen yurttaşlara belediye ekipleri de yardımcı oldu. İZMİR’de belirlenen alanların dışındaki kesimlerde, kanlı görüntüler oluştu. Balçova İnciraltı yolu üzerindeki hayvan satış alanının yanındaki arazi kesim alanına döndü. ANTALYA’da kurbanlar, belediyelerin gösterdiği kurban kesim alanlarında kesilirken, büyükbaş hayvanlar için kesimin hızlanması amacıyla vinçler kullanıldı. ŞANLIURFA’da kentin en işlek semti olan Atatürk Bulvarı’na çıkan boğa, trafiği birbirine kattı. Bayramın 1. gününde , getirdikleri çidu taştı. Şehit yakınları donatırken şeçeklerle şehit mezarlarını zar taşlarını me nın hit anneleri evlatları ı. Özellikle en elleriyle temizleyip sulad esinde düilç son Hakkâri’nin Çukurca şehit olan 24 da ısın dır sal ör ter en len zen akınına uğradı. askerin mezarı ziyaretçi yram Oğulsuz ba şehitlikler dol YURTTAN MANZARALAR... 1745 kişi kendini kesti Haber Merkezi Her Kurban Bayramı’nda olduğu gibi bu yıl da acemi kasaplar kurban keserken kendilerini yaraladı. Sadece İstanbul’da 470 kişi yaralandı. Bayramın ilk gününde, yurdun çeşitli yerlerinde kurban kesimi sırasında yaralanarak hastanelere başvuranların sayısı 1745’e ulaştı. Kasap feci şekilde öldü Haber Merkezi Çorum’da kesilen hayvanları asmak için 4 metre yükseklikteki raylı askıya çıkan kasap Murat Yıldız (31), sistemin çökmesiyle, kesilmiş 6 hayvanla yere düştü. Hayvanlardan birinin altında kalan Yıldız yaşamını yitirdi. Erzurum’da da kurbanlık danayı keserken kalp krizi geçiren sağlık memuru Hüseyin Er öldü. Trafiğin adı çile oldu İstanbul Haber Servisi İstanbul’da bayramın ilk günü trafik yoğunluğu yaşandı. Trafik kentin her iki yakasında da öğle saatlerinden akşama değin adım adım ilerledi. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinde uzun araç kuyrukları oluşurken, bayram ziyareti için yollara düşen yurttaşlar saatlerce trafikte kaldı. EMEKLİLER DERNEĞİ: AB standardını özlüyoruz ANKARA (AA) Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kâzım Ergün, emeklilerin, yaşamlarının son evresinde artık sıkıntılardan bir nebze de kurtulmuş olmayı ve AB üyesi ülkelerin emeklilerinin yaşadığı standardı özlediğini bildirdi. Zamlar ve vergi artışları nedeniyle emeklinin alım gücünün giderek düştüğünü dile getiren Ergün, “Bugün, en düşük BağKur tarım emeklisi aylığı 467,78 lira, en düşük BağKur esnaf emeklisi aylığı 631,79 lira, en düşük işçi emeklisi aylığı 813,68 liradır. Bir zamanlar yüksek olarak görülen memur emeklisi aylığının tabanı da açlık sınırıyla aynı düzeyde, yani 948,70 liradır. Bu rakamlarla emeklinin kurban kesmesi artık hayal olmuştur. (...) Kirasını ödemekte, elektrik, su, telefon faturalarına yetişmeye çalışmakta, yakacak sorunlarını halletmeye çalışmaktadır. Geriye kalan üçbeş kuruşla da beslenmeye ve giyinmeye çabalamaktadır. Bütün bunları yapınca torunlarına verecek harçlık bile kalmamaktadır” dedi. Sorunların çözümü için acilen gerekli adımların atılması gerektiğini belirten Ergün, başta intibak olmak üzere emeklinin yaşamını zorlaştıran engellerin aşılması gerektiğini belirtti. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear