23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B Y B B B B B B B Y Y Y B 20 22 20 21 23 24 24 21 19 23 20 20 19 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B Y PB PB PB Y PB PB Y Y Y Y 19 19 17 24 27 26 24 26 23 23 18 17 26 Oslo B Helsinki Y Stockholm B B Londra AmsterdamB Brüksel B Paris Y Bonn B Münih Y Berlin B Budapeşte B Madrid A Viyana Y 7 8 9 9 12 14 17 12 16 11 15 31 10 Belgrad Y 17 Sofya Y 15 Roma Y 25 B 25 Atina Zürih Y 15 Moskova Y 7 Aşkabat A 30 Taşkent B 24 Baku Y 22 Bişkek PB 22 Y 20 Tiflis Kahire B 28 Şam A 27 Ülke genelinin parçalı ve çok bulutlu; Orta Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu, Osmaniye, Hatay ile akşam saatlerinden sonra Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve gece saatlerinden itibaren İstanbul, Çanakkale’nin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; sabah saatlerinde Doğu Karadeniz ile Erzurum, Ardahan, Muş, Bitlis, Siirt, Hakkâri, Şırnak, Batman ve Mardin’de kuvvetli olması bekleniyor. CUMHURİYET 13 EKİM 2011 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Ekim GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Ankara, Irak’a sınır ötesi operasyonların durdurulması için gerekli olan ön koşulu bildirdi: Baştarafı 1. Sayfada zaman! Bir zamanlar Türkiye’de bir insan, bir siyasetçi namusu ve şerefi üzerine yemin etti mi; akan sular durur: O kişinin söylediklerinin doğruluğuna inanılırdı. Yeni zamanlar Türkiyesi’nde bu inanışın yerinde yeller esiyor. Kimilerinin namus ve şerefi üzerine ettikleri yemine önce kendileri ve elbette izleyenler inanmıyor. Örneğin Barış ve Demokrasi (Kürt) Partisi milletvekillerinin Meclis kürsüsünden; “devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağına.. namus ve şerefleri üzerine” ettikleri yemine sadık kalacaklarına inanıyor musunuz? Daha dün yeri geldiğinde eşbaşkan, başkan, yeri geldiğinde İmralı’nın, PKK’nin sözcüsü Selahattin Demirtaş; isyanları oynayan bir BDP’li, “Ben milletvekiliyim” diye dikleşince, “Ben de devletim” diyen polisi bahane ederek “böyle devlet tanımadığını” üstelik Meclis çatısı altında söyleyebildi. Üç parti şimdi BDP ile “vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü” koruyacak yeni bir anayasa yapmaya hazırlanıyor. Yeni bir olay, şeref ve namus sorununu yine gündeme taşıdı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; “Köstebek kim” sorusunu yanıtladı: Partisinin grup toplantısında Deniz Feneri sorumlularının evlerinin aranacağını daha önceden ilgililere eski İçişleri Bakanı, bugün Başbakan Yardımcısı Bekir Atalay’ın bildirdiğini... …Atalay’ın özel kaleminden ‘Fener’ sanıklarıyla yakından ilgisi olanlara açılan telefonları saati dakikasıyla okuyarak açıkladı. Bekir Atalay’ın köstebek suçlamasına ne diyeceği merakla beklendiği sırada; CHP Genel Başkanı’nın, “…ciddi bir seviye kaybı yaşadığını.. partisi içindeki rahatsızlıkları geri plana düşürmek için.. külliyen yalan olan iddialar ortaya attığını ve.. hiçbir soruşturmayı yönlendirmediğini.. iddianın ‘külliyen’ yalan olduğunu..” söyledi ama; iki noktayı ıska geçti. 1) Kılıçdaroğlu’nun, namuslu ve şerefli bir insan ise köstebek iddiasını yargı önünde kanıtlamak zorunda olduğunu söyleyemedi. 2) Namusu ve şerefi üzerine yemin ederek Fener davasında köstebeklik yapmadım, diyemedi. CHP Genel Başkanı; meslekteki yegâne çabası sabah akşam kendisini izleyip demeç almak olan gazetecilerden kimilerine haklı olarak, “Köstebek olduğunu kanıtladığı Beşir Atalay’ın hükümetteki görevinden istifa etmesi” gerektiğini söylüyor. İstifayı aklının ucundan geçirmeyen Atalay ise Kılıçdaroğlu’na iddianı inandırıcı belgelerle ispatla, diyemediğine göre: Kamuoyunda derin izler bırakmaya aday köstebek iddiasını yalanlayacak yeni figürler ya da figüranlar bulmak için zaman kazanmaya mı çalışıyor diye bir soru insanın aklına takılıyor. WikiLeaks, devlette önemli görevlerde olanların ABD büyükelçilerine kamuoyu ile paylaşmadıkları ya da kamuoyunun bilmediği bilgilerle aydınlattıklarını açığa çıkarıyor. Örneğin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın ABD elçisi ile sohbeti gibi... Yeni bir WikiLeaks belgesi namus ve şeref üzerine yemin olaylarına vesile olacak. Bu kez ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in; Washington’a Balyoz gözaltılarını anlatırken “AKP’nin eski Meclis Başkanı bile, bize gözaltıların geçerliliği konusunda kamuoyunu tatmin edecek bir kanıtın ortaya çıkmadığını” söylediğini açığa çıkardı. Gelmiş geçmiş hangi AKP’li Meclis Başkanı büyükelçiyi aydınlattı acaba? Köksal Toptan mı, Mehmet Ali Şahin mi, Bülent Arınç mı, hangisi? Jeffrey’nin Ankara’da görev yaptığı sırada hangi AKP’li artık Meclis Başkanı değilse elbette o AKP’li olması gerekiyor diyebilirsiniz, ama yine de diğerlerini bu olayın dışında tutmak zor, hatta olanaksız. İşte bu nokta Meclis Başkanlığı yapanların elçiyle konuşmadıklarını veya AKP adaletinin ipliğini pazara çıkaran böyle açıklamalar yapmadıklarını, namus ve şerefleri üzerine yemin etmeleri olağandır. Bugünkü Türkiye’de yadırganmaz da! Topraklarınızı koruyun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak Havayolları’na ait uçakla İstanbul’a gelen Zebari, buradan THY’ye ait uçakla Ankara’ya geçti. Zebari’yi Türkiye’nin Irak Büyükelçisi Murat Özçelik, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Irak’ın Ankara Büyükelçisi Abdülemir Kamil AbiTabık karşıladı. Zebari daha sonra Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. Zebari Ankara’ya inmeden önce bakanlığa gelişi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Irak Başbakanı Maliki’nin açıklamasını olumIrak Dışişleri Bakanı Zebari lu ve doğal bulduğunu söyledi. Davutoğlu, “Sayın Maliki’nin açıklaması aslında doğal ve olumlu bir açıklamadır. Çünkü zaten bizim de talep ettiğimiz bu. Irak kendi topraklarını, kendi sınırlarını koruduğu zaman Türkiye’nin herhangi bir şekilde sınır ötesi operasyon yapmaya ihtiyacı da kalmaz. Burada önemli olan Irak’ı da bizi de rahatsız eden bir terör örgütünün Irak topraklarında barınıyor olmasıdır. Bu Irak anayasasına da aykırı, BM’nin aldığı bütün temel ilkesel kararlara da aykırı” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “Irak, hem merkezi yönetim hem de bölgesel yönetim bu terör odaklarının barındığı yerleri tama ‘Problem kaynağı kalmaz’ mıyla askeri kontrol altında bulundurur ve Türkiye ile Irak arasındaki fitne sebebi, bir problem kaynağı tamamıyla ortadan kalkar” dedi. Davutoğlu, Türkiye ile Irak arasında veya Irak’taki herhangi bir etnik grubu arasında problem olmadığını, ilişkilerin iyi seyrettiğini belirterek, “Bu açıklamayı olumlu bir açıklama olarak görüyoruz. İnşallah bu konuda gereğini yaparlar” dedi. Gül’ün ardından Zebari ile akşam yemeğinde bir araya gelen Davutoğlu, bu mesajlarını Iraklı mevkidaşına da iletti. İkilinin görüşmesinde, 2008 yılında tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması ile bölgesel ve uluslararası gelişmeler de masaya yatırıldı. Zebari ve Davutoğlu’nun bugün basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor. Villa ve Ferrari Çocukluğumdan beri ne zaman bir milli maç oynansa, ne zaman özellikle büyük bir takımın karşısına çıksak aynı hikâyeleri dinlerim. Büyük olasılıkla iyi oynamışızdır ama karşı takımın şansı yerindedir, onların tekniği daha iyidir ama hakem de hep bize karşıdır, bizim oyuncular çok “ferdi” oynamıştır vs vs. Yetmiş milyonluk ülkeden kırk yılda bir futbolcu ünlü bir takıma transfer olunca hâlâ seviniyoruz. Sırpı, Hırvatı, Afrikalısı da oynuyor ama bizden bir basketçi Amerika’da oynayınca pek memnun oluyoruz. Küçücük ülkeler dünya şampiyonu olurken biz çeyrek finale çıktığımız şampiyonalarda kendimizden geçiyoruz. Eskiden, “tesis yoktu”, “imkânlar kısıtlıydı”, “profesyonel değildik”, “devlet desteği eksikti”... Haltercisi, koşucusu çıkar, “bal yiyemiyoruz” diye anlatırdı. “Bal yiyemeyen” ama olimpiyata katılan sporcularımız manşet olurdu gazetelerde. Gerçi zayıflıktan neredeyse ölmek üzere olan, ülkesi açlıktan kırılan Etyopyalı atletler filan altın madalya alırdı ama kimse “bunlar da bal yemiyor ama kazanıyor” demezdi. Uzun yıllar bu hikâyeleri dinledik. Hakemlere kızdık. Herkes bize düşman diye düşündük. Peki şimdi ne oldu? Artık bal yok dönemi kapandı. Artık futbolcuların Ferrari’si bile var. Para desen bavulla taşınıyor. Tesisin en havalısı bizde. Reklama, marşa, gaz vermeye gelince kimse elimize su dökemez. Sponsorlar yerinde. Devlet desteği tamam. Millet kendi derdiyle uğraşmıyor, terörden çok futbol tartışıyor. Basket, voleybol şampiyonalarında yer yerinden oynuyor. Dünya yıldızları transfer ediliyor. En iyi hocalar tutuluyor. “Küçükten yetiştirmiyoruz, ondan başarılı olamıyoruz” dediler okullar da açıldı. Bütün bunlar değişti ama iki şey hiç değişmedi. Birincisi, takım oyunu oynamayı bilmiyoruz. İkincisi de tek hayalimiz “en iyi” olmak değil, Ferrari almak ve villada oturmak. Vali tartışma yaratan fotoğrafla ilgili iddiaları yanıtladı KARAYILAN BİLMECESİ ‘İp, bomba kuşkusuyla bağlandı‘ Yurt Haberleri Servisi Şemdinli Jandarma Komutanlığı’nın önünde, ayaklarına ip bağlanmış iki PKK’li teröristin cesetlerinin fotoğraflarının, bazı internet sitelerinde ve terör örgütü PKK’ye yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’nda yayımlanmasının ardından, Hakkâri Valisi Muammer Türker, ilk kez açıklama yaptı. Türker, fotoğrafın Şemdinli baskınına katılan teröristlere ait olduğunu belirtti. Taraf gazetesinde dün yayımlanan habere göre İHD, MazlumDer ve baroların oluşturduğu komisyon, 11 Eylül’de, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 4’ü sivil, 2’si güvenlik görevlisi, 2’si de PKK’li olmak üzere 8 kişinin öldüğü baskın ve sonrasında çıkan çatışmaya ilişkin incelemelerin ardından bir rapor hazırladı. Raporda, ölen 2 PKK’liye ait fotoğrafa da yer verildi. Fotoğrafla ilgili ilk açıklama Vali Türker’den geldi. Türker, teröristlerin cesetlerinin yerde sürüklendiği ve örgüte gözdağı vermek için böyle bir şeyin yapıldığı iddialarına yalanlayarak “Bu kişiler İlçe Jandarma Komutanlığı’na baskın düzenlemek isteyen PKK’liler. Saldırı amaçlı yaklaşıyorlar. Ben de olayı duyunca Şemdinli’ye, olay yerine gittim” dedi. Teröristlerden birinin altında bomba düzeneği olduğunu anlatan Vali Türker, “Hatta bu bomba patlamış. Bu yüzden diğer ceset iple ters çevri Bakanlardan çelişkili açıklamalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) PKK’nin Kandil’deki lideri Murat Karayılan’ın, Türkiye’nin Kuzey Irak’a hava harekâtı öncesinde yakalanıp serbest bırakıldığına ilişkin iddialar, bakanların çelişkili açıklamalarıyla sürüyor. Karayılan’la ilgili iddia konusunda önceki gün üç bakanın birbirinden farklı açıklamalarının ardından dün de yine üç ayrı bakan, birbirini tutmayan üç ayrı açıklama yaptı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, iddialarla ilgili sorulara “Bakanlarımızın açıklamaları oldu. Doğrusu ben o konuda, yani yakalanma vesaire konusunda şu anda bir yakın bilgi içinde değilim. Yakalandığıyla ilgili bir bilgi bende yok” karşılığını verdi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise “Bazı bilgilerin teyide ihtiyacı var. Birtakım sorular var ve bu soruların cevabı net değil.” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, “Karayılan ile ilgili basında çıkan haberler konusunda resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmeli” açıklamasını yaptı. Bakan Atalay, son günlerde tartışılan Abdullah Öcalan’a ev hapsi konusunun sorulması üzerine de “ev hapsinin gündemlerinde olmadığını” söyledi. lip altında diğerininki gibi bir düzenek olup olmadığı kontrol edildi. Kontrollerde yanlarında bir çanta içerisinde düzenekli bomba bulundu. Hatta bombanın şiddetini arttırması için piknik tüpü de kullanmak istemişler” diye konuştu. İHD, MazlumDer ve baroların oluşturduğu komisyonun hazırladığı raporda, ölen iki PKK’liye ait fotoğrafla ilgili şu sorular yöneltildi: 05.10.2011 tarihinde illegal bir internet sitesinde yayınlanan ve Şemdinli’de yaşamını yitiren iki PKK militanına ait olduğu iddia edilen resimden devlet yetkilileri ve Şemdinli C. Savcısı haberdar mıdır? “Vatan Bir Bütündür Bölünmez” yazısının altında fotoğraflanarak örgüte servis edildiği anlaşılan bu fotoğrafla verilmek istenen mesaj nedir? Mayın tarlasında dayaklı gözaltı MARDİN (Cumhuriyet) Mardin’in Nusaybin ilçesinde geçtiğimiz günlerde öğrencilerin bıçaklı kavga etmesi sonucu, Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, BDP İlçe Başkanı Ali Damar, EğitimSen, KESK, mahalle muhtarları, Atatürk Lisesi’nin bazı öğretmenleri yaşanan şiddet olayına dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yapmak istedi. Polisin uyarısıyla okul dışına çıkan grup, açıklama yaparken okul içinde yaklaşık 100 öğrenci terör örgütü lideri lehine sloganlar attı. Öğretmenlerin uyarısıyla dağılan öğrenciler, bir süre sonra Zeynel Abidin Mahallesi Işık Önder Caddesi üzerinde gösteri yaptı. Yola barikat kurmaya çalışan ve polis müdahalesiyle karşılaşan çocuklardan bazıları kaçarak TürkiyeSuriye sınırındaki, tel örgülü ve mayınlı araziye girdi. Bunun üzerine panzerle mayınlı araziye giren polisler, arazideki sazlıklarda saklanıp kurtulmaya çalışan 15 çocuğu tek tek yakalayarak gözaltına aldı. Gözaltına alınan çocuklar, polis panzerinin önünde yerde oturtulurken bir polis memurunun yaşları 7 ile 13 arasında değişen çocukları dövmesi dikkat çekti. 1 KORUCU ŞEHİT OLDU, 1 YURTTAŞ ÖLDÜ SİİRT (AA) Siirt’in Baykan ilçesinde çıkan çatışmada bir geçici köy korucusu şehit oldu, bir yurttaş öldü. Çatışmada 2 terörist ölü ele geçirildi. Siirt Valiliği’nce yapılan yazılı açıklamada, Sarıdana köyünden 2 geçici köy korucusu ile 2 sivil yurttaşa Bostantepe bölgesinden 3 bölücü terör örgütü mensubunca silahlı saldırıda bulunulduğu belirtildi. Çıkan çatışmada 1 geçici köy korucusunun şehit olduğu ve bir yurttaşın yaşamını yitirdiği belirtildi. Gündemde ev hapsi yok ‘ABD’nin çıkarları var’ Kissinger, Ortadoğu’da baskın olan Washington’ın şimdi geri çekilmiş durumda olduğunu ancak ileride farklı bir konuma geleceğini söyledi ELÇİN POYRAZLAR Gül, Blair ile görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski İngiltere Başbakanı ve Ortadoğu 4’lüsü Özel Temsilcisi Tony Blair ile Çankaya Köşkü’nde görüştü. Gül daha sonra, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ile bir araya geldi. Blair ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’yla görüştü. Burhan Felek ödülleri veriliyor İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) eski başkanlarından gazeteci Burhan Felek adına düzenlenen Basın Hizmet Ödülleri, 4 Kasım tarihinde TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda törenle sahiplerine verilecek. Özel yönetmeliğe göre ödüller, 70 yaşından gün alan, meslekte 50 yılını tamamlayan ve gazeteciliğini sürdüren gazetecilere veriliyor. Buna göre, Hami Alkaner, Nezih Alkış, Zafer Atay, Talay Erker, İbrahim Nihat Geven, Ali Gümüş, Çetin Gürel, Yalçın Kamacıoğlu, Cumhur Kılıççıoğlu, Güngör Mengi ve Taylan Sorgun, Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’ne değer görüldü. Eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, önceden Ortadoğu’da baskın olan ABD’nin şimdi geri çekilmiş durumda olduğunu ancak Washington’un bölgeye yönelik önemli çıkarlarının sürdüğünü söyledi. İstanbul’da düzenlenen “Türkiye’ye Yatırım Texas Pasific Group (TPG) Perspektifi Konferansı”nın onur konuğu olan Kissinger, uluslararası ilişkiler ve ekonomik ilişkilerin ağırlık merkezinin Atlantik’ten Pasifik’e kaydığını belirterek Batı’da, yükselen Çin’in uluslararası sistem içerisindeki yerine ilişkin tartışmalar yapıldığına dikkat çekti. 2. Dünya Savaşı sonunda ABD’nin, dünyanın gayri safi hasılasının yüzde 50’sini tem sil ettiğini, şu anda bu oranın yüzde 23 olduğunu anımsatan Kissinger, ABD’nin yeni bir stratejiye ihityacı olduğunu söyledi. Konuşmasında Arap Baharı’na da değinen Kissinger, bu ülkelerin her birinin şimdi kendi rolünü belirlemesi gerektiğini söyledi. Kissinger, “ABD çoğunlukla baskın olduğu bu bölgelerde geri çekilmiş durumda. Ama yok olduğunu varsaymak yanlış. ABD’nin hâlâ bölgeye yönelik önemli çıkarları var. Ben kişisel olarak ABD’nin bütün bunların sonunda toparlanacağına ve daha farklı bir konuma geleceğine inanıyorum” dedi. Kissinger, ABD’nin çıkarlarını farklı oluşumlar içinde korumaya devam etmesi gerektiğini ifade ederek “Bütün bu değişim ve oluşumlarda Türkiye’nin oyna yabileceği çok önemli roller var. Türkiye yükselen bir ülke” diye konuştu. Kissinger, Türkiye’nin oynayabileceği rolün çok önemli olduğunu belirterek “Bu rolün ne olacağı da şu anda oluşuyor. Çünkü bu yeni bir rol. Suriye’de bazı çabalar gördük. Bence Türkiye’nin çok önemli bir rolü olacak. Bu süreçte ABD ile önemli oranda koordinasyon olması da çok önemli. Çünkü ihtilaf bölgelerinden ABD’nin geri çekiliyor olması, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını tamamen bir tarafa bıraktığı anlamına gelmez” dedi. Türkiye’nin NATO füze savunma sistemi anlaşmasını imzalaması konusuna da değinen Kissinger, bu sistemin İran’ın yapıcı müzakerelere katılmasını teşvik edebileceğini ifade etti. Hasta tutukluya refakatçi hakkı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı, tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetleri konusunda düzenlemeye gitti. AA’nın haberine göre yayımlanan genelgeye göre hastanede yatarak tedavi gören tutuklu ve hükümlülerin yanında, hekim raporuyla eşi, annesi, babası, kardeşi ya da çocuğu refakatçi kalabilecek. Haber Merkezi PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ve beraberindeki heyet, dün sabah saatlerinde Bursa’nın Gemlik ilçesinden ziyaret için İmralı’ya gitti. Mehmet Öcalan ve beraberindekiler geniş güvenlik önlemleri altında adaya ulaştı. C MY B C MY B Öcalan’ın kardeşi İmralı’ya gitti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear