23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2011 CUMA 6 HABERLER Başbakan’ı protesto eden öğrenciler gaz ve tazyikli sudan deniz gözlükleriyle korunmaya çalıştı ama polisin sert tavrı karşısında onlar da yetersiz kaldı Velilere uyarı Nişan aldı ve sıktı Türkiye’de 41 ilde üniversitelerde örgütlü “Öğrenci Kolektifleri” üyeleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Erzurum’da öğrencilerle yapacağı toplantıyı, YTÜ önünde kitlesel gösteriyle protesto etti. Öğrencilere müdahale eden polis, cop, tazyikli su ve biber gazı kullandı, 30’u aşkın öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltılardan sonra öğrencilerin yürümesine izin verildi. Polisin saldırısını sert bir dille eleştiren öğrenciler, “saldırıyla polis devletine bir adım daha yaklaşıldığını” belirttiler. (Fotoğraflar: ALİ AÇAR / UĞUR DEMİR) Zayıf karneyi abartmayın Karne günü geldi çattı. Çocuğunuzun karnesinde kırık varsa suçlayıcı ifadeler kullanmaktan kaçının ve başka çocuklarla kıyaslamayın. Kendi yaklaşımınızı ve sorumluluklarınızı da gözden geçirin. FİGEN ATALAY 20102011 öğretim yılının ilk dönemi, bugün sona eriyor. Ancak, iki haftalık tatil, her çocuğa mutluluk getirmiyor. Kimi karneler gurur, sevinç ve heyecan yaşatırken kimileri öfke, üzüntü ve hayal kırıklığına neden olabiliyor. Çocuklarının başarısızlıkları karşısında sert tepki gösteren ve cezalandırma yolunu seçen aileler, uzun yıllar onarılamayacak hasarlara yol açabiliyorlar. Eyüboğlu Kemerburgaz İlköğretim Okulu uzman psikolojik danışmanı Cem Ceylan’a göre, velilerin karne döneminde göz ardı etmemeleri gereken üç önemli nokta şöyle sıralanıyor: “Karne sizin karneniz değil, çocuğunuzun karnesidir. Bunu asla unutmamak gerekir. Karneler genel olarak çocuğunuzun akademik performansını değerlendirir, kişiliğini değil. Ailenin bir bütün olduğu ve çocukların böyle zamanlarda annebabalarının desteğine ihtiyaç duydukları unutulmamalıdır.” sorgulamalarını öneren Ceylan’ın uyarıları şunlar: “Ona güvendiğinizi hissettirin ve motive edin, konuşmak için acele etmeyin, eğer sinirliyseniz sakinleşmeyi bekleyin, öncelikle başarılı olduğu dersler hakkında konuşun ve onu takdir edin. Başarısız olduğu derslerle ilgili düşüncelerini dinleyin, kendisini ifade etmesine izin verin. Daha sonra uygun bir şekilde kendi fikirlerinizi söyleyin. Tatil döneminde dinlen Kente sokulmadılar Başbakan Erdoğan’ın Öğrenci Konseyi temsilcileriyle görüşmesini proteto etmek için Erzurum’a doğru yola çıkan Türkiye Gençlik Birliği ve Öğrenci Kolektifleri Üyeleri’nden oluşan bir grup Kırıkkale’de durduruldu. Polis ekipleri, Yahşihan ilçesi yakınlarında dinlenme tesislerinde duran dört otobüste kimlik kontrolü yaptı. Yaklaşık 180 öğrencinin GBT sorgusu için kimlikleri alındı. Öğrenci Gençlik Sendikası Merkez Yürütme Kurulu üyesi Emre Öztürk, aralarında sabıkalı kimsenin bulunmadığını, neden durdurulduklarına anlam veremediklerini söyledi. Üç kez kimlik kontrolünden geçirildiklerini belirten Öztürk, Kırıkkale’de 2 saat alıkonulduklarını kaydetti. Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı İlker Yücel de yolda 9 kez durdurulduklarını söyleyerek emniyetin sürekli kimliklerini kontrol ettiğini söyledi. Her 30 km. bir durdurulduklarını söyleyen Yücel, “9 kez durdurulduk. Emniyet hala kimliklerimizi topluyor. 9 saat yollarda bekletildik” dedi. Bazı otobüsler engellemeler nedeniyle geri döndü. Sert müdahale Polisin engellemeleri nedeniyle Erzurum’a giremeyen öğrencilere destek vermek için Ankara’da Başbakanlık binasına yürümek isteyen öğrencilere polisin müdahalesi sert oldu. Kızılay ve Güvenpark civarında geniş güvenlik önlemi alan çevik kuvvet ekipleri, Öğrenci Gençlik Sendikası üyesi bir grup öğrencinin yürüyüşüne izin vermeyerek dağılmalarını istedi. Bunun üzerine oturma eylemi başlatan gruba polis müdahalede bulundu. Biber gazı ve cop kullanarak grubu dağıtan polise öğrenciler taş atarak karşılık verdi. Gözaltıların yaşandığı müdahale sırasında öğrenciler, polisten kaçarak kurtulabildi. “Öğrenci Kolektifleri” üyeleri de Erzurum’daki toplantıyı İstanbul’daki Yıldız Teknik Üniversitesi’nde protesto etti. Öğrencilere müdahale eden polis, cop, tazyikli su ve biber gazı kullandı, 30’u aşkın öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltılardan sonra öğrencilerin yürümesine izin verildi. Polisin saldırısını sert bir dille eleştiren öğrenciler, “saldırıyla polis devletine bir adım daha yaklaşıldığını” belirtti. Emek Gençliği, Öğrenci Muhalefeti ve Türkiye Komünist Partili öğrenciler de akşam saatlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Beşiktaş Çarşısı’na kadar yürüdü. Burada kürsü kuran öğrenciler, Erdoğan’ın kendilerinden korktuğunu öne sürerek, “Başbakan bizden korktuğu için Erzurum’da öğrenci temsilcileriyle görüşüyor. Bizler buradan kurduğu kürsüden Erzurum’daki öğrencilere sesleniyoruz. Başbakan’ın her sözünü alkışlayarak AKP’nin icraatlarını onaylamış oluyorsunuz” açıklamasını yaptı. Zeki olmak yetmiyor Zeki olmak, iyi karne getirmeye yetmiyor. Çocuğun çalışma alışkanlıkları, ders çalışma ortamının uygun olması, sorumluluk duygusunun yerleşmesi, duygusal sorunlarının az olması da akademik başarıyı etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle velilere karnedeki kırıklar için sadece çocuklarını değil kendilerini de mesine mutlaka izin verin. Çocuğunuzla birlikte derslerini ve okuldaki sorumluluklarını aksatabilecek faktörleri belirleyin. Okul ile işbirliği yaparak, ikinci dönem için uygulayabileceği bir çalışma programı hazırlayın. Bu süreçte kendi yaklaşımlarınızı ve sorumluklarınızı da gözden geçirin.” Başkanlık mesajı Erdoğan, Gül ve Arınç’ın başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini yanıtladı: Başkanlık, parlamenter sistem içinde tartışılmalı. Halkım bunu bilmeli Slogan atan öğrencilere beraat BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da 1 Nisan 2008’de IMF’yi protesto için Atatürk Caddesi’nden Orhangazi Parkı’na kadar düzenledikleri yürüyüşte Başbakan Tayyip Erdoğan’ı “Ampul Tayyip” sloganı atarak protesto eden ve haklarında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Nergis Şişek, Ahmet Keskin ve Fatih Bayrak beraat etti. Mahkeme sonrası konuşan Keskin, kararı “yargının ampulle imtihanı” olarak nitelendirdi. Katıldığı diğer eylemlerde de aynı sloganı attığı için hapis ve para cezaları aldığını anımsatarak yargı kararlarındaki çelişkiye tepki gösterdi. Önce korktular sonra keşfettiler İstanbul Türkan Sabancı Görme Engelliler İlköğretim Okulu öğrencileri, dünyaca ünlü “Body Worlds Orijinal Vücut DünyasıYaşam Döngüsü” sergisinde, kalp, platin takılmış kalça kemiği ve bütün beden plastinatına elleriyle dokunarak, insan vücudunun özelliklerini keşfetti. Öğrenciler, sergi objelerine dokunduklarında büyük bir heyecan ve şaşkınlık yaşadı. Sergiyi gezen görme engelli öğrenci Yeter Sel, sergiye gelmeden önce korktuğunu belirterek, “Sergide, kalbe, platin takılmış kalça kemiğine ve bütün beden plastinatına dokunurken biraz korkar gibi oldum, ama dokununca hiç de korkulacak bir şey olmadığını hissettim” dedi. (Fotoğraf: AA) GÖREVDEN ALINMALI Atamalara tepki gösteren EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı Tuğrul Culfa, “Binlerce insan atama beklerken, aileler parçalanmışken birileri AKP kartviziti ile atama yaptırıyor” dedi. Culfa atamalara adı karışan bürokratların görevden alınmasını istedi. Bakanlık, kendi yayımladığı öğretmen ataması takvimine uymadı Yüz binler sırada müsteşar eşi kadroda FIRAT KOZOK ANKARA KPSS’yi kazanamayıp bunalıma girerek intihar eden öğretmen adayı sayısının 20’ye ulaştığı, 350 bin öğretmenin iş beklediği Türkiye’de bir müsteşar ile bir genel müdürün eşi, açıktan atama yoluyla öğretmen oldu. Milli Eğitim Bakanlığı atama takvimine göre; 12 Haziran, 30 Temmuz ve 17 Ağustos’ta 3 kez açıktan atama yapıldı. Ancak bakanlığın kendi yayımladığı atama takvimine uymayarak kartvizitli, torpilli atamalar yaptığı ortaya çıktı. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürü Davut Karataş’ın eşi Şenay Karataş Kasım 2010’da Ankara Yenimahalle Emniyetçiler İlköğretim Okulu’na atandı. Karataş’ın atamasına İl Planlama Kurulu’nda görev yapan EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı Tuğrul Culfa’nın şerh düşmesine rağmen valilik tarafından ataması yapıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir’in eşi Meral Aydemir de 7 Eylül 2010’da Ankara Çankaya Özbirlik İlköğretim Okulu’na sınıf öğretmeni olarak atandı. Bu iki ismin yanı sıra kendisine ait internet sitesinde türbanlı fotoğrafını kullanan Ayten Durmuş 23 Temmuz 2010’da, Muhsin Yalçın 5 Temmuz 2010’da, Recep Demir de 24 Ağustos’ta Ankara’nın çeşitli ilçelerine açıktan atandı. Yine takvime uygun olmayan kurumlar arası nakil yolu ile; Pınar Yalçın İmamoğlu, Nadir Uğur Perçin, Zeynep Bozdemir ve Ayşe Beyza Kılıç’ın ataması yapıldı. ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum’da üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemiyle ilgili tartışmalara değinerek “Bence demokratik parlamenter sistem içerisinde halk tartışmalı, tartışılmalı. Benim halkım başkanlık sistemi nedir, bunu bilmeli” dedi. 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın açılışı için Erzurum’da bulunan Başbakan Erdoğan, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Gençlik Merkezi’nde yaklaşık 50 üniversitenin Öğrenci Konseyi başkanlarıyla bir araya geldi. Toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin “Birilerini davet ettiniz. ‘Gelin karı görün’ diye. Davetinize cevap geldi mi? Gelecekler mi?” sorusuna üzerine “Niye birileri diyorsunuz. Bilmiyorum ben onu. ‘Muhalefet partisi genel başkanının özellikle 27’sinde Erzurum’da olmasını isterim’ dedim. Gelsin orada o coşkuyu, heyecanı görsün. ‘Ne kadar bereketli, ne kadar bereketsiz o gün çok daha iyi anlayacak’ dedim. Burada olursa, bereketlisini de, bereketsizini de görecek” diye konuştu. Erdoğan, başka bir gazetecinin “Başkanlık sistemi ile ilgili bir açıklamanız olacak mı? Sayın Gül; ‘Çekincelerim var’ dedi. Meclis Başkanı da onu destekledi” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi: “Değerli arkadaşlar ben bu konuyla ilgili açıklamamı çok önce yaptım. Bence demokratik parlamenter sistem içerisinde halk tartışmalı, tartışılmalı. Benim halkım başkanlık sistemi nedir, bunu bilmeli. Eğer bugün Amerika bunu uyguluyorsa, nedir, nasıl bir şeydir? Nedir, ne değildir? Şimdi tabii değişik yaklaşımlar filan var. Bunlar olabilir. Ama bunun milletin tartışmasından kaçmak, çekinmek bu demokratlığa terstir.” Toplantıya zorunlu katılım istedi YÖK’ten ‘bilinçli’ yazı KIVANÇ EL ANKARA YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelere yazı yazarak Bilinçli Gençlik Projesi toplantısına zorunlu katılım istedi. Projenin YÖK’ün olduğunu sanan her üniversiteden bir öğrenci bir görevli Ankara’da buluştu. Ancak toplantının YÖK’ün değil Bilinçli Gençlik Derneği’nin olduğu ortaya çıktı. İllerinden kalkıp Ankara’ya gelen birçok öğrenci ve üniversite temsilcisi bu duruma tepki gösterdi. YÖK Başkanı Özcan’ın 6 Ocak’ta üniversitelere yazdığı bir yazı üniversite çalışanlarının ve bazı öğrencilerin tepkisini çekti. Özcan imzalı yazıda, “Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi çerçevesinde 11 Ocak tarihinde Ankara Başkent Öğretmenevi’nde bir toplantı gerçekleştirilecektir. Söz konusu toplantıya Üniversiteniz SağlıkKültür ve Spor Daire Başkanlığı’ndan bir görevli ile bir likte üniversitenizi temsil edecek bir öğrencinin yolluk ve gündeliklerinin ödenerek görevlendirilmesini saygılarımla rica ederim” denildi. Bu yazının ardından Türkiye’nin 81 ilinden temsilciler Ankara’ya geldi. Ankara’da YÖK’ün bir projesi hakkında bilgilendirilmeyi bekleyen katılımcıların karşısına eski YÖK Üyesi Enver Hasanoğlu’nun oğlu Bilinçli Gençlik Derneği Başkanı Kerem Hasanoğlu çıktı. Burada kendisini anlatan bir konuşma yapan Hasanoğlu’na bazı katılımcılar tepki gösterdi. Toplantının YÖK’ün resmi toplantısı olmadığını anlayan bazı katılımcılar toplantıyı erken terk etti. Bilinçli Gençlik Derneği, öğrencilerden aldığı destek ile ağaç dikimi, erzak dağıtımı gibi sosyal kampanyalar düzenliyor. Derneğin belli dönemlerde YÖK’e yaptıkları ziyaretlerde Özcan’ın oğlu dernek gönüllüsü İzzet Kaan Özcan da hazır bulunmuştu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear