23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 OCAK 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER KAVŞAK ÖZGEN ACAR Yazarımız yurtdışında olduğundan bugünkü yazısını yayımlayamıyoruz 11 El Cezire’deki belgelerde Filistin Yönetimi’nin büyük tavizler verdiği öne sürülüyor Rusya takipte ‘Kudüs’te teslimiyet’ Dış Haberler Servisi El Cezire’nin “Filistin Belgeleri” adıyla yayımladığı ve Filistin, İsrail ile ABD liderleri arasında 20002010 yılları arasında yapılan yüzlerce müzakere kaydını içerdiği iddia edilen belgeler ortalığı karıştırdı. Katar merkezli El Cezire’nin pek çok kaynaktan ele geçirdiğini söylediği belgelere göre, Filistin Yönetimi, karşılığında bir şey almadan, İsrail’in Doğu Kudüs’ün büyük bölümünü ilhak etmesine göz yumuyor. Mülteciler ve kutsal topraklar hakkında da ödünler veren Filistin yönetiminin teklifi, ABD’nin de desteğiyle İsrail tarafından reddediliyor. “Ortadoğu tarihindeki en büyük belge sızıntısı”, Filistinli müzakerecilerin, İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs’te yasadışı olarak inşa edilen yerleşimlerinden Har Homa hariç diğer tüm yerleşimleri ilhak etmesini 2008 yılında kabul ettiğini gösteriyor. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Demokrasilerin ‘Islık Endeksi’ Bazı kareler vardır, unutulmaz. O unutulmayan karelerden biri, İspanya Kralı Juan Carlos’un iki yıl önce Valensiya’nın Mestalla Stadı’nda yapılan Barcelona Athletic de Bilbao karşılaşmasında ıslıklanmasıydı. İspanya kralının yüzü gerildi. Ama buna karşın istifi bozulmadı. İspanya’daki protestonun şiddeti, TT Arena’da Erdoğan’a verilen tepkinin misliyle fazlasıydı. Ayrılıkçı iki bölge; Katalan ve Bask takımlarını karşı karşıya getiren maçta, “İspanya’nın birlik ve bütünlüğünün” simgesi Kral, her iki takım taraftarı tarafından da ıslıklanmış, yüzüne “arlequin arlequin!” (soytarı, soytarı!) sloganları atılmıştı. Kralın yanı sıra, maç başında çalınan milli marş da ıslık ve yuhalamalarla karşılanmıştı. İspanyolların milli duygularını rencide eden bu kritik an esnasında, çok çarpıcı bir olay daha yaşandı. TV’leri başında maçı izleyen 10 milyon İspanyol seyircisini bu “utanç görüntülerinden korumak” amacıyla durumdan vazife çıkartan! devlet kanalı, “milli marş ıslıklarını” sansürledi. Ve marş söylenirken, “Bilbao’daki havayı almak” bahanesiyle Bask bölgesine bağlandı… Nurculara operasyon BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Rusya, Nurcuların peşini bırakmıyor. Geçen ay Rusya’nın Krasnoyarski eyalet mahkemesinin, Sait Nursi’nin “Haşr Günü Hakkında Onuncu Kelime” kitabına ilişkin yasağı onaylamasından sonra geçen hafta içinde federal güvenlik servisi FSB’nin, Ulyanovsk bölgesinde Nurculara karşı bir operasyon düzenlediği ortaya çıktı. AKP hükümeti ve hükümete yakın çevrelerin sessiz sedasız bütün ikna çabasına karşın Moskova yönetimi Nurcular ilişkin sert tutumunu koruyor. Geçen ay Rusya’nın Krasnoyarski eyalet mahkemesi, 21 Eylül’de Sait Nursi’nin “Haşr Günü Hakkında Onuncu Kelime” kitabını yasaklayan ilçe mahkemesinin bu kararını onayladı. Bu kitaptan önce Moskova Koptev ilçe mahkemesi Sait Nusi’nin 14 kitabı daha yasaklanmıştı. Bu kararın açıklanmasından 1 ay sonra Ulyanovsk bölgesinde Federal Güvenlik Servisi FSB’nin, mahkeme kararı ile yasadışı ilan edilmiş olan Nurcular’a yönelik bir operasyon düzenlediği ortaya çıktı. Operasyona ilişkin ayrıntılar Rus Kommersant gazetesinde yer aldı. Buna göre operasyon, Ulyanovsk’ta bir daireye yapılan baskın sonrasında, Rus mahkemelerince “yasak yayın” ilan edilmiş olan Saidi Nursi’nin kitaplarını okuyarak toplantı yapan 25 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin 24’ü daha sonra serbest bırakıldı, “organizatör” olarak tanımlanan 34 yaşındaki Azerbaycan vatandaşı bir kişi polis sorgusunda kaldı. Çok sayıda yasak yayına el konulurken gözaltındaki Azerbaycan vatandaşının Türkiye’de eğitim gördüğü anlaşıldı. Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi, 11 Nisan 2008’de Nurcuların faaliyetlerini “aşırıcı” ilanederek yasaklamıştı. K atar merkezli El Cezire’nin yayımladığı belgelere göre, Başmüzakereci Saib Erekat, teklifi “Biz size tarihinizdeki en büyük Yaruşalayim’i (İbranice Kudüs) öneriyoruz” sözleriyle ifade etti. Buna rağmen İsrail, tavizleri yetersiz buldu. Hamas’ın tepkisi “Belgeler Filistin Yönetimi’nin çirkin yüzünü gösterdi” şeklinde oldu. Guardian gazetesiyle de paylaşılan ve önümüzdeki günlerde açıklanmaya devam edilecek olan belgeler, Filistinli müzakerecilerin, Filistinli mültecilerin geri dönmesi meselesi de dahil olmak üzere vermeyi önerdikleri gizli tavizlerin boyutunu gözler önüne seriyor. Buna göre, bugün sayısı 5 milyonu bulan Filistinli mültecilerden sadece yüz bin kadarının geri dönmesi Filistin Yönetimi tarafından kabul ediliyor. İsrailli liderlerin bazı Arap vatandaşlarının yeni kurulacak Filistin devletine transferini istedikleri de iddia ediliyor. Belgelerdeki konulardan biri de İsrail güvenlik güçleriyle Fi liderlerinin gizlice Doğu Kudüs’teki Arap mahallesi Şeyh Cerrah’ın bazı bölgelerinin başka bir yerdeki toprakla mübadele edilmesini teklif ettikleri de belgelerde yer alıyor. Bunun yanı sıra Filistinli liderlerin, Eski Kent’teki Haramüşşerif’in yönetimini ortak bir komitenin almasını da teklif ettikleri belirtiliyor. El Cezire’ye sızan 1600’den fazla gizli belgenin tarihi, ABD Başkanı Bill Clinton öncülüğünde, İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Filistin lideri Yaser Arafat arasında 2000 yılında yapılan Camp David müzakerelerine kadar uzanıyor. El Cezire tarafından İngiliz listin yönetimi arasındaki üstü kapalı işbirliğinin düzeyi. İngiliz istihbaratının Filistin topraklarındaki Hamas’ı bertaraf etmek için gizli bir plan hazırlanmasındaki merkezi rolü de belgelerde yer alıyor. İsrail’in, Dökme Kurşun Operasyonu hakkında Filistin Yönetimi liderlerine, “tüyo” verdiği de belgedeki iddialar arasında. srail reddetmiş Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat’ın “Biz size tarihinizdeki en büyük Yaruşalayim’i (İbranice Kudüs) öneriyoruz” sözleriyle ifade ettiği teklifi İsrail, ABD’nin de desteğiyle, yetersiz bularak reddediyor. Tzipi Livni liderliğindeki o zamanki İsrail hükümeti, Filistin Yönetimi’nin Doğu Kudüs’teki Har Homa’nın yanı sıra Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimleri Ma’ale Adumim, Ariel, Giv’at Ze’ev ve Ephrat’ı İsrail’e vermeyi reddetmesinden ötürü öneriyi geri çeviriyor. fade özgürlüğü her şeyden üstün İspanyol televizyonu RTVE’nin yayınında uyguladığı bu kaba sansür, ülkede “stadyumdaki ıslıklardan” daha büyük bir skandal yarattı. İspanyol ayrılıkçılarına tepki duyan ve bu nedenle krala yönelen ıslıkları şiddetle yeren en koyu milliyetçiler dahi, “sansüre” karşı çıktı! Sansüre, taraftar ıslıklarından daha çok sinirlendiler. “Nasıl yani?” dediler: “Dünya TV’lerinin kaydettiği, dost düşmanın izlediği nahoş bir olay, bizden; kendi halkımızdan mı gizleniyor?” İçine düşülen bu gafleti bir “özür”le geçiştirmeye çalışan RTVE’nin tevil çabaları yetmeyip, üstüne üstlük ters tepince; kanalın spor bölümü şefi Julian Reyes istifasını vermek zorunda kaldı. Tüm diğer kaygıların üstüne çıkan “ifade ve halkın haber alma özgürlüğü kriteri”, İspanya’da her değerlendirmeye baskın çıkmıştı. Hikâye burada bitmedi… İspanyol ulusalcılarından oluşan “DENAES” adlı muhafazakâr bir STK, “krala ıslık vakasını”, “bölünmez bütünlük ve devletin egemenlik simgelerine karşı suçlar” kontenjanından yargıya taşımaya kalktı… Stadyum protestolarının “suç oluşturmadığını”, “yuhalamak, düdük çalmak/borazan öttürmek, ıslıkla protesto” gibi yöntemlerin “ifade özgürlükleri kapsamında” olduğunu hatırlatan yüksek mahkeme, bunların “hakaret kapsamında ele alınamayacağını” ileri sürdü ve dosyayı jet hızıyla arşivledi. Devlet televizyonunda kelle alan sansür olayında olduğu gibi tıpkı; yargıyı ilgilendiren boyutta da demokrasinin özü sayılan “ifade özgürlüklerinin dokunulmazlığı” el üstünde tutulmuştu. Islık çalanı tespit edip fişlemek gibi cin fikir önerilerle ortaya çıkmak, “stada sokmamakla” tehdit edip aba altından sopa göstermek, cadı avı başlatmak gibi tedbirler kimsenin aklına gelmedi. Fox Ankara’da ‘Engelleri aşmalıyız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İngiltere Savunma Bakanı Dr. Liam Fox, Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda, “Çok inatçı bir şekilde Türkiye’nin kaderinin önünde bulunan engelleri aşmak durumundayız” dedi. Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Fox ve beraberindeki heyetle görüştü. Gönül görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, iki ülkenin tarihte birçok defa birlikte hareket ettiğini anlattı. Konuk Bakan Fox ise barış temelinde oluşturulacak ortak bir gelecek için birlikte çalışılması gerektiğini vurguladı. Fox, şunları söyledi: “Çok güçlü bir dostluğumuz var. Bundan daha önemli olarak ortak çıkarlarımız var. Çıkarlarımız da daha güçlü bir ortaklık için bize sağlam bir temel teşkil ediyor. Kâbil’deki kuvvetlerinden son derece memnunuz. Eğer tüm NATO müttefikleri aynı bağlılığı gösterirse yalnızca acil güvenlik açısından değil, Afgan kuvvetlerinin eğitimi konusunda da bu hassasiyet gösterilirse daha olumlu bir noktaya gideceğiz diye düşünüyorum. Bizler Türkiye’nin AB üyeliğine koşulsuz destek göstermiş bulunuyoruz. Türkiye’nin son yıllardaki gelişmelerine baktığımızda kaçınılmaz olarak ilerlemekte olduğu bir yoldur bu. Bugün hâlâ çok inatçı bir şekilde Türkiye’nin kaderinin önünde bulunan engelleri aşmak durumundayız. Sizlerle yorulmadan, bıkmadan çalışıyoruz. Her fırsatta gücümüzü ortaya koyuyoruz.” Fox, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’i de ziyaret ederek bir süre görüştü. Moskova’nın en yoğun havaalanları arasında yer alıyor. Saldırının ardından yolcuların tahliyesinin duvar yıkılarak yapıldığı öne sürüldü. Saldırıda 100’den faza kişi yaralandı (Fotoğraf: REUTERS Domodedovo Havaalanı, FİLİSTİN YÖNETİMİ YALANLADI elgelerin, uluslararası tanınırlık aradıkları bir dönemde Filistin Yönetimini ve lideri Mahmud Abbas’ı zor durumda bırakacağı yorumları yapılıyor. Belgelerin yayımlanmasından sonra Hamas’tan “Belgeler Filistin Yönetimi’nin çirkin yüzünü gösterdi” açıklaması gelirken, El Cezire’ye konuşan Filistinli başmüzakereci Erakat belgelerin büyük bölümünün “yalan” olduğunu savundu. Erakat, “Eğer bu ödünleri vermişsek gerçekten peki o zaman İsrail neden barış anlaşmasını imzalamadı” sorusunu da yöneltti. Mahmud Abbas ise Filistin haber ajansı Wafa’ya “Müzakere sürecinde attığımız her adımdan Arap liderlerini haberdar ettik” açıklamasını yaptı. Belgelerin yayımlanmasının ardından bir grup El Fetih yanlısının Ramallah’taki El Cezire ofisinin önünde toplandıkları, El Cezire aleyhine slogan attıkları ve yola “El Cezire = İsrail” yazdıkları öğrenildi. Guardian gazetesi, bu kişilerin El Cezire’nin belgeleri uydurduğuna ve Hamas ya da Katar yönetimi tarafından manipüle edildiklerine inandıklarını bildirdi. Belgelerin büyük bir bölümü, müzakerelerde Filistin tarafına eşlik eden, İngiltere fonlu Filistin Müzakere Destek Birimi yetkililerinin özel toplantılarda aldıkları ayrıntılı notlardan oluşuyor. Belgelerin çoğunun görüşmelere katılan yetkililer, istihbaratçılar ve diplomatik kaynaklar tarafından da doğrulandığı belirtiliyor. B Havaalanında intihar saldırısı Rusya’nın Domodedovo Havaalanının dış hatlar terminalinin bagaj alımı bölümünde düzenlenen intihar saldırısında 35 kişi öldü Dış Haberler Servisi Rusya’nın başkenti Moskova’da uluslararası havaalanında meydana gelen intihar saldırısında 35 kişinin yaşamını yitirdiği, 100’den fazla kişinin yaralandığı bildirildi. Yetkililer başkentin en işlek havaalanı olan Domodedovo’nun dış hatlar terminalinde bagaj alımı bölümünde gerçekleşen patlamada yaralananlardan 20’sinin durumunun ağır olduğunu açıkladı. Rus Interfax ajansı, polisin Domodedovo Havaalanı’nda dış hatlar terminalinde yaşanan patlamanın bir veya birden fazla intihar eylemcisi tarafından gerçekleştirildiğini söylediğini duyururken Russia Today olayın valize yerleştirilen bombaların infilak etmesi sonucu meydana gelmiş olabileceğini kaydetti. Bazı kaynaklar ise patlamanın ardından terminalde mahsur kalan yolcuların tahliyesinin duvar yıkılarak gerçekleştirildiğini öne sürdü. IterTass ajansının haberinde ise patlamanın ardından 3 şüphelinin polis tarafından aranmaya başlandığı ve patlamanın 7 kg TNT gücündeki bir patlamaya eşdeğer olduğu savunuldu. ülke genelinde ulaşım merkezlerine yönelik istihbarat servisleriyle yakın işbirliği çerçevesinde özel güvenlik önlemlerinin devreye girmesi yönünde talimat verdiğini söyledi. Polis, geçen yıl mart ayında başkent Moskova’daki metrolarda arka arkaya meydana gelen terörist saldırıları göz önünde bulundurarak olası ikinci veya üçüncü bir saldırının metro veya havaalanlarında meydana gelmesini önlemek için yoğun güvenlik önlemleri almaya başladı. Geçen yılki saldırıları İslamcı teröristler üstlenmişti. Moskova’nın en yoğun havaalanı olan Domodedovo’ya yönelik uçuşların diğer havalimanlarına yönlendirildiği belirtildi. ‘Senden iyisini hak ediyoruz!’ İspanya’da ıslıklı protestoların muhatabı olan tek “devletlü”, kraldan ibaret değil. İspanya Başbakanı Zapatero da bizim Başbakan gibi aynı, geçtiğimiz ekimde ıslıklara boğuldu. Hem öyle stadyumda filan değil. Başkent Madrid’in göbeğinde “milli gün” vesilesiyle yapılan bir resmi geçitte; kırmızı halı serili “podyum üzerinde kralı karşılarken” ıslıkların hedefine oturdu. Sade ıslık olsa iyi. Halk tören sırasında altı yıldır işbaşında bulunan Zapatero’ya, “İspanya senden daha iyi bir başbakan hak ediyor!” sloganlarıyla ağır tepki gösterdi. Zapatero buna karşın töreni terk etmeye teşebbüs etmedi. Hiç kılı kıpırdamadan; kralın yanında töreni bir sfenks havasında izledi. Bunları, “Youtube”da “Zapatero abucheos/ıslıklar” yazıp doğrudan izleyebilirsiniz. İspanyolca bilmeye de gerek yok. Islık kıyamet ortalık yıkılırken, devletin zirvesinin kaya gibi ayakta durduğunu; etrafta koruma terörü estirilmediğini, vatandaşlara biber gazı, cop, tazyikli su tatbikatı yapılmadığını göreceksiniz. İspanya bu nedenle bugün; dünyanın birinci sınıf demokrasileri arasında... “Economist”in son “demokrasi endeksi” raporununda 18. sıradaki İspanya, demokrasinin beşiği sayılan iki ülke; ABD (17) ile İngiltere (19) arasına yerleşmiş durumda. 89. sıradaki Türkiye ise Lübnan, Irak, Filistin, Pakistan, Bhutan, Tanzanya, Burundi ile aynı kümede. Böyle bir ülkede, GS taraftarlarının verdiği “özgürlük refleksi” büyük olay. Fenerbahçe’den Beşiktaş/Trabzonspor’una; GS’lilerle “tek yumruk” olup yürüyen tüm takım taraftarları, her açıdan “eşik” sayılabilecek bir eyleme imza attı. Başbakan’ın ağzından düşürmediği “ileri demokrasi” çıtasına Türkiye bir gün yaklaşabilirse, bu; AKP yalakalarının retorikleriyle değil, böylesi eşiklerin sağladığı sıçramayla olacak. nilgun@cumhuriyet.com.tr ‘Terör eylemi’ Patlamayı incelemek için oluşturulan soruşturma komitesi, olayı “terör eylemi” olarak değerlendirerek saldırıda 35 kişinin öldüğünü açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, patlamanın ardından SOYKIRIMDAN BAŞKA TEK ÇÖZÜM... akistan asıllı İngiliz yazar, yorumcu ve aktivist Tarık Ali belgelere tepki olarak bir bloga yazdığı yazıda “İki devletli çözüm İsrail ve FKÖ tarafından artık öldürüldü ve gömüldü. Bağımsız bir Filistin Devleti’nin olabileceğini öne sürmek imkânsız hale geldi... Ancak İsrail hoşlansın ya da hoşlanmasın bir gün bölgede tek devletli bir çözüm olacak. Tek çözüm bu, soykırımdan başka” ifadelerini kullandı. P İran savaş gemileri Akdeniz’e gidiyor EKBER KARABAĞ TAHRAN İran, aralarında yerli yapımı bir destroyerin de bulunduğu savaş gemilerinden oluşan bir filosunu bu hafta içinde Kızıldeniz ve Akdeniz’e göndereceğini bildirdi. İran Deniz Kuvvetleri İkinci Komutanı Amiral Gulam Rıza Bigam, yarıresmi Fars ajansına yaptığı açıklamada, filonun “eğitim ve istihbari” faaliyetler çerçevesinde yola çıkacağını duyurdu. Gemilerin bir sene boyunca bölgede kalacağını söyleyen Bigam, “Filo, öğrenciler için verilecek pratik eğitimin yanı sıra istihbari çalışmalarını da yürütüp bölge hakkında bilgiler toplayacak” diye konuştu. Bigam, gemilerin ilk önce Kızıldeniz ve daha sonra Süveyş Kanalı’nı izleyerek Akdeniz sularına gireceğini söyledi. Kanalın kontrolünü elinde tutan Mısır yönetiminin İran’ın bu çıkışına izin verip vermeyeceği bilinmiyor. 2008 yılında Somalili korsanlara karşı Aden Körfezi’ne savaş gemileri gönderen İran, ilk kez Akdeniz’e savaş gemisi gönderiyor. İsrail istihbarat kaynaklarına yakınlığıyla bilinen Debka sitesi ise Tahran ile Batılı güçler arasında İstanbul’da yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan görüşmelerin üzerinden 24 saat bile geçmeden İran tarafından atılan adımı anlamlı buldu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear