Catalog

SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 23 OCAK 2011 PAZAR CHP Bahçelievler İlçe Örgütü Gençlik Kolları, 1993 yılında katledilen yazarımız Mumcu’yu andı BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI ‘Doğrunun peşindeydi’ 27 yıl sonra ‘Sakıncasız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nun “Sakıncasız” isimli oyunu 27 yıl aradan sonra seyircisi ile buluştu. Ege Kültür Sanat Tiyatrosu’nun yapımcılığını üstlendiği Mavi Sanat Tiyatrosu tarafından hazırlanan Uğur Mumcu’nun “Sakıncasız” oyunu önceki akşam seyirciyle buluştu. Ankara Ekin Tiyatrosu’ndaki galaya Uğur Mumcu’nun eşi TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, CHP milletvekilleri Önder Sav ve Hakkı Süha Okay ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Oyun Türkiye’nin çeşitli illerinde sahnelenecek. İstanbul Haber Servisi CHP Bahçelievler İlçe Örgütü Gençlik Kolları, 1993 yılında bombalı saldırıda yaşamını yitiren gazetemiz yazarlarından Uğur Mumcu’yu andı. CHP Bahçelievler Gençlik Kolları Başkanı Taylan Çam, “AKP iktidarı 8 yıllık iktidarında, özgür basını baskı altında tutmaya, gerçekleri yurttaşlara duyurmayı mesleğin doğası gereği ilke edinen medya kuruluşlarını vergi denetimleri gibi yollarla saf dışı bırakmaya çalışıyor” dedi. Genel seçimlerde milletvekili adayı olmak için CHP Bahçelievler İlçe Başkanlığı görevinden istifa eden Dr. Hüseyin Özkahraman, ilçe örgütü yöneticileri ve ilçe gençlik kolları üyeleri, dün Şirinevler Meydanı’nda bir araya geldi. Gençler, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atarak, Şu, ‘Hayat Tarzı’ Konusu Özellikle “içki yasağı” tartışmalarında yine sökün etti ve savunma reflekslerinin merkezine gelip oturuverdi o sık kullandığımız “karşı çıkış” gerekçesi: “Kimse hayat tarzımıza karışamaz.” Şüphesiz! Giyim kuşam gibi içki konusu da insanların “hayat tarzları” ile ilgilidir. Hele siyasi iktidarların “hayat tarzına” müdahalesi, laik ve demokratik toplumlarda “faşizan girişim” olarak görülülür. Laik ve demokratik toplumlarda, siyasal iktidarlar, dinsel temelli kuralları veya yaşam biçimlerini, topluma “örnek olunması, olması, yapılması, uyulması, yaygınlaşması” gerekenler olarak dayatamazlar. Anadolu’da bütün kentlerde belediyeler aracılığıyla içki içilen tek lokanta bile bırakmıyorsanız, “kent merkezleri dışında birkaç göstermelik içkili lokanta” açılmasına izin veriyorsanız, Türkiye’nin her yerinde “kır düğünleri” veya toplantılarında içkiyi yasaklıyorsanız, jandarma bölgelerinde bile içki konusunu “mülki yetkililerin” (doğrudan hükümete bağlı) “evet” veya “hayır”ına bırakıyorsanız, insanların yaşam tarzlarına ve özgür iradeleri ile hareket etmelerine kayıt şart koyuyorsunuz demektir. “Yaşam tarzına müdahale” itirazları bu bakımdan tamamen haklıdır. Bu kıskacın, ilerideki zamanlarda, “iktidarca veya hempalarınca bir ava dönüştürülme tehlikesi” var demektir. (“İçki polisi” gibi.) Tamam da, bundan çok daha önemli, acil, içinde yaşadığımız bir tehlike var: Düşünme tarzına müdahale. “Yaşam tarzına müdahale”, aslında sadece bir sonuçtur. “Düşünme tarzına müdahale”nin bir sonucu veya ürünü. Biz, “yaşam tarzı” diye muhalefet ederken aslında düşünce özgürlüğümüzün, özgür düşünmenin zemini, insan temel haklarının bu en önemli öğesi kayıyor elimizden. Düşüncelerimiz biçimlendiriliyor. Nasıl düşünmemiz gerektiği konusunda, iktidarın, bizzat Erdoğanca örneklerini yaşıyoruz. “Bertaraf olursunuz ”, bu düşünce biçimlendirmesinin doruktaki örneğidir.(*) Ergenekon da, artık bütün topluma benim gibi düşünmelisin dayatmasının hukuki davasına dönüşmüş durumdadır. İktidarın hukukçuları, bu ülkeyi “suskunlar toplululuğuna” dönüştürmenin araçları olmaktadır. Sevgili Balbay, Özkan, Haberal ile Perinçek ve arkadaşları artık resmen “faşizmin esirlerine” dönüşmektedir. Balyoz davasının nasıl sahte uydurulmuş belgelerle hazırlandığına ilişkin bütün kanıtlar ortaya çıkmasına rağmen, medyada bunu haykıracak cesur sesler ikiüç tanedir. Bir yürekli hâkim veya savcıyı ara ki bulasın. İktidarın referandumla oluşturduğu yargı kurumları, Silivri’de hoşlarına gitmeyecek bütün yargıçları ayıklamakta ve sadece mostralık olarak, tek oy olarak, bir mahkeme başkanını bırakmaktadır. Tehlikede olan, yarım yamalak demokrasimizdir. Bugüne kadar asla gerçek demokratik bir niteliğe kavuşmamış olan, evet, askerlerin güdümünde siyasetçilerin harala gürele yönettikleri, gerektiğinde kesip biçtikleri, öldürüp astıkları, bazı Amerikan kuklası generallerin yaş küçültüp çocukları astıkları bir Türkiye’nin siyasal rejimi, şimdi daha otoriter bir niteliğe bürünmektedir. Bunun ucu, dinsel faşist bir yönetime kadar açıktır. Bana sorarsanız, oraya kadar gidemezler, fakat bırakırsanız giderler! Evet, b ı r a k ı r s a n ı z! Ama Türkiye bırakmaz! Bunu, yaşayarak öğreneceklerdir Öğrenmektedirler de! Özetlersek : Hayat tarzına (**) karışmaya karşı çıkmak iyi hoş da, mesele çok daha ciddi ve siyasal boyutlu. Siyasal özgürlükler elden gidiyor. (*) Erdoğan, TÜSİAD’ın onur konuğu olarak zuhur etti. Bertaraf etmeye kararlı olduğu işadamlarına, “kimin hayat tarzına karıştık” dedi, Danıştay’a saldırdı. Yine de, Bayan Boyner endişelerini dile getirmekten çekinmedi. Seçime beş var! Bir yandan da gülücükler dağıtmasının temel nedeni! “Muhafazakâr demokrat” olduklarını vurgulayarak “korkmanıza gerek yok” güvencesine sığındı! Aklıma, TÜSİAD’da bir kırmızı şapkalı kız öyküsü geldi! Anlatayım mı!??) (**) İktidarın adamları da konunun “hayat tarzı” olarak dile getirilmesinden son derece mutlu! Geçenlerde telefonla katıldığım bir TV programında, karşıma çıkartılan bir iktidar profu da, mal bulmuş mağribi gibi, “kimin hayat tarzına karıştık” diyordu. “Türkiye neden uluslarararası kuruluşlar tarafından demokratik olmayan melez rejim olarak sınıflandırılıyor” sorusuna da, öküz gibi bakıyordu. Not : Hayat tarzı konusuna çok daha derinden yaklaşan “Yaşam Biçimi ve Laiklik Neyin Sorunu” başlıklı, 2008’de yayımlanan bir yazımı, bugün blogumda yayımladım. http://orhanbursali.blogspot.com obursali@cumhuriyet.com.tr ŞİŞLİ’DE UĞUR MUMCU İÇİN YÜRÜYÜŞ CUMOK’un da üyesi bulunduğu Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (USTKB), bugün Bahçeşehir Üniversitesi’nde saat 16.00’da düzenleyeceği etkinlikle Mumcu’yu anacak. Etkinliğe, Ali Sirmen ve Erol Mütercimler konuşmacı olarak katılacak. CUMOK üyeleri, yarın da Şişli’deki Atatürk Evi önünde başlayacak meşaleli yürüyüşe katılacak. Mumcu’nun fotoğraflarını taşıdı. söyledi. Cumhuriyet rejiminde özgürlüklerin hiçbir şekilde kısıtlanmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Çam, “Her fırsatta ileri demokrasiden bahseden iktidarın söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmamaktadır. Sadece doğruları yazdıkları için katledilen basın emekçilerinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Uğur Mumcu’nun söylediklerinin hangisi yanlıştı. Hrant Dink’in ölümünün üzerin Kalemler baskı altında Burada açıklama yapan Bahçelievler İlçe Örgütü Gençlik Kolları Başkanı Taylan Çam, yurttaşların en temel hak ve özgürlüklerinden olan “haber alma özgürlüğünün”, “özgür basın” var oldukça gerçekleşebileceğini belirterek, AKP iktidarının 8 yıllık iktidarı boyunca basını baskı altında tutmaya çalıştığını deki sır perdesi 4 yıldır kaldırılabildi mi? Metin Göktepe, izlemeye gittiği haberin son yolculuğu olacağını tahmin edebilir miydi? Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi, Hasan Tahsin ve daha birçoğu gerçekleri yazdıkları veya söyledikleri için katledilmediler mi? Asıl acı olan ileri demokrasi söylemiyle iktidara geldikten sonra gazetecilerin kalemlerinin baskı altına alındığını görmek. İleri demokrasi sadece yandaşlarının rahat etmesine yönelik bir davranışsa, bunun adı demokrasi değil, imtiyazdır” dedi. Çam, konuşmasının ardından, katledilen basına yönelik baskıları temsil eden “asılmış kalemi”, darağacından indirip gazetecilere vererek, gazeteci ölümlerinin sorumlularını ve basına yönelik baskıyı temsil eden tabancayı darağacına astı. DSP’Lİ ULUÇ GÜRKAN: EMİNAĞAOĞLU: Yeri doldurulmaz bir vatansever DÜZCE (AA) Ulusal Güç Platformu’nun Düzce’de düzenlediği “Sabıkalı Piyade Uğur Mumcu” konulu konferansta konuşan DSP Genel Başkan Yardımcısı Uluç Gürkan, Mumcu’nun, demokrasi karşıtı güçler tarafından hain bir suikast sonucu öldürüldüğünü belirterek “Uğur Mumcu, bilimin, hukukun demokrasinin yılmaz savunucusu, aydın bir gazeteci, özgür bir kalemdi. Canı pahasına yoksulluk ve yolsuzluktan arınmış tam bağımsız Türkiye için halkı aydınlatmaya çalışan, yeri doldurulmaz bir vatanseverdi. İşaret ettiği tehlikelerin, bugün birer birer karşımıza çıktığına tanık olduğumuz, öngörüsü yüksek bir aydındır” dedi. ADD Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu da Cumhuriyet’in kurulduğu günden bu yana birçok aydının katledildiğini vurgulayarak “Uğur Mumcu’yu, Prof. Dr. Muammer Aksoy’u, Prof. Dr Ahmet Taner Kışlalı’yı ve şehit verdiğimiz onlarca bilimsanat adamını yetiştiren bir toplumda devrimler geriye çevrilemez. Emperyalizm amacına ulaşamaz. Kubilay’dan başlayarak, Mumcu’yu, Aksoy’u ve tüm şehitlerimizi saygıyla ve şükranla anıyoruz” dedi. Hukuk ayaklar altına alındı Yurt Haberleri Servisi YARSAV Kurucu Başkanı ve ADD Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, ADD Çorum Şubesi’nin düzenlediği Uğur Mumcu’yu anma paneline katıldı. Türkiye’de hukukun ayaklar altına alındığını, iktidar eksenli bir yargının ortaya çıktığını ifade eden Eminağaoğlu, “Uğur Mumcu, demokrasi ve özgürlükler adına hiçbir şeyden çekinmeden, korkmadan, sakınmadan mücadelesini sürdürdü. Bu ülkenin gerçek anlamda aydınlanması için çaba harcadı. Sonunda da karanlık güçlerin hedefi oldu” dedi. Uğur Mumcu’nun yolunda ilerleyenlerin hiçbir zaman susmayacağını vurgulayan Eminağaoğlu, “Ümitsizliğe kapılmadan, karşılaştığımız tehlikeleri bertaraf ederek Türkiye Cumhuriyeti’ni aydınlık geleceğe taşıyacağımızın bilinmesini istiyoruz” diye konuştu. Uğur Mumcu’yu anmak için Trabzon’da da CHP Araklı İlçe Örgütü’nde bugün saat 15.00’te bir etkinlik düzenlenecek. Trabzon’daki diğer bir anma programı ise, 24 Ocak Pazartesi günü, saat 18.00’de Zorlu Otel’de gerçekleşecek. Buradaki programda, eski İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın bir konferans verecek. Çalışmalar 4 ay sürdü Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Çelenk’in yönettiği, supervizörlüğünü ve düzenlemelerini Mazlum Çimen’in, genel sanat yönetmenliğini Alper Akdeniz’in yaptığı oyunda Mehmet Ulay, Yılmaz Tüzün, Ali Rıza Ölbilgiç, Özge Oldaç, Yasemin Şimşek Tüzün, Öktem Özses, Gerçek Öner, Tuhan Karapınar, Yağmur Gören rol alıyor. Ekip, yaklaşık 4 aydır çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Basındaki yozlaşma ve “döneklerin” de ele alındığı oyun 12 Eylül döneminde aydınlara yapılan işkenceleri konu alıyor. BASIN DARAĞACINDA Gazetecilerin katledilişini, basına yönelik baskıları protesto eden CHP’li gençler, basın özgürlüğünü temsil eden “kalemi” darağacına asarak, darağacının altına da kana bulanmış gözlük, kalem, not defteri, fotoğraf makinesi ve kameralar koydu. MUMCU EGE’NİN DÖRT BİR YANINDA ANILIYOR Yıllar özlemi büyütüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Mumcu Sesleniyor” konulu slayt gös Bombalı suikast sonucu yaşamını yiterisinin ardından, İzmir Büyükşehir tiren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu açılış katledilişinin 18. yılında, başta İzmir konuşmasını gerçekleştirecek. Daha olmak üzere Ege’nin dört bir yanında, sonra Türkiye Gazeteciler Federasyonu özlemle anılıyor. (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Bayraklı Belediyesi’nin düzenlediği (İGC) Başkanı Atilla Sertel’in yönete“Uğur Mumcu ve Türkiye’de De ceği panele, gazetemiz yazarları Ali mokrasi” konulu panelde konuşan CHP Sirmen, Ümit Zileli ve Ege Temsilcisi Genel Başkan Yardımcısı ve gazetemiz Serdar Kızık konuşmacı olarak katılayazarı Süheyl Batum, “Mumcu tablo cak. Anma programı, Sadık Güryu gösterdi ama toplum görmezden büz’ün konseriyle sona erecek. Konak geldi. Mumcu’nun ölümünden bu ya Belediyesi’nin CHP ilçe başkanlığıyla na toplumun bütün birlikte düzenledigenleriyle oynadıği anma etkinliği, lar. Aydınları, gaDr. Selahattin Akzetecileri önceden çiçek Eşrefpaşa öldürüyorlardı, şimKültür ve Sanat di ise cezaevine atıMerkezi’nde saat yorlar” dedi. Gaze19.00’da başlayatemiz yazarı Ümit Zicak. Narlıdere Beleli de günümüzde lediyesi’nin her yıl aydınların cinayetledüzenlediği anma re kurban gitmediğietkinliği, yarın saat ni, bunun yerine ce11.00’de Limanrezaevine konularak is Uğur Mumcu ruhlarının esir alınbüstünün önünde dığını söyledi. yapılacak. Gazieİzmir Büyükşehir mir Belediyesi, bu Belediyesi’nin yıl da Mumcu’yu, Mumcu ve demokraSamsun Sanat TiMumcu, Urla’da da, ilçe belesi şehitleri anısına yatrosu’nun sahnediyesi, ADD şubesi ve sivil topdüzenlediği progleyeceği “Bir Pullum örgütlerinin birlikte düzenram, yarın Kültürsuz Dilekçe” oyulediği yürüyüşle anılacak. Katıpark İsmet İnönü Sanuyla anacak. Çiğli lımcılar yarın saat 17.30’da nat Merkezi’nde saat Belediyesi’nin düJandarma Kavşağı’nda topla19.00’da başlayacak. zenlediği anma etnarak belediye önüne dek meşaFatih Paşalı ve Nakinliği yarın saat lelerle yürüyecek. Daha sonra gihan Yazıcı’nın 11.00’de Uğur Urit Kafe’de anma programı canlandırması eşliMumcu anıtı önüngerçekleştirilecek. ğindeki “Uğur de yapılacak. İlgezdi: Sözümüzü yerine getiriyoruz Haber Merkezi CHP Ataşehir Belediyesi, Ataşehirlilere söz verdiği projelerini bir bir gerçekleştiriyor. Belediye Hizmet Binası ile Atatürk Kültür Merkezi ve Nikâh Sarayı’nın inşaatlarına başlanırken Başkan Battal İlgezdi tarafından Ataşehirlilere söz verilen 11 yeni parkın sayısı 17’ye yükseltildi. Barbaros Mahallesi’nde 7 bin 800 metrekare alan üzerine inşaatına başlanan belediye hizmet binası, yeni yapılacak kaymakamlık ve emniyet binaları ile komşu olacak. Küçükbakkalköy Mahallesi’nde 10 bin metrekare alan üzerine inşaatı devam eden Atatürk Kültür Merkezi ve Nikâh Sarayı ise ilçeye dev bir tesis kazandıracak. Belediye başkanı Battal İlgezdi, “Belediye binamız ile Atatürk Kültür Merkezi ve Nikâh Sarayı’nın inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor, Ataşehir için çalışıyoruz, Ataşehirliler için en iyi hizmeti üretiyoruz” dedi. Meşaleli yürüyüş C MY B C MY B