24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada lerden Ay-Yıldızlı tabutlarla heba etmeseydi bu- gün nerede olurdu diye sorduktan sonra… Oğlu ne sebeple olursa olsun Yozgat’taki an- ne ile Hakkâri’deki anne oğlunun başında aynı dua- yı eder deyince… Gazetelerin yazdığına göre; AKP grubunda en az beş milletvekilinin -TV haberlerinde sıkça kul- lanılan bir deyişle- gözyaşları sel olmuş akmış! İçlerinde sivri dilinin yanı sıra zaten sulu gözlü bir siyaset adamı diye ünlenen şimdilerde Baş- bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Bülent Arınç da var. Fakat hemen her gazetede övgüyle söz edilen RTE’nin konuşmasına Doğan Holding’in en cid- di, en az satan gazetesi Radikal’in attığı şu man- şet hükümete destek atışında tarihsel bir not: “… Başlı başına açılım sayılacak ifadeler… Er- doğan’dan tarihi sözler…” RTE’nin 60 milyonluk uçağında açılım konuş- masını bu manşetle değerlendiren Radikal’in baş yöneticisi veya bir yazarının yeri hazır! Konuşmayı özetleyen başka manşetler: Şehit an- nelerinin dramı… Evlat acısından büyük yok… Ev- lat acısına tahammül kalmadı… Birkaçı da RTE’nin Türk-Kürt kardeşliğini vur- gulamasını alkışlıyor. Ama muhalefet partilerine öylesine saldırıyor ki, Başbakan’ın indinde CHP ile MHP üvey kardeş! Ülkenin yüzde 61’ini temsil eden bu iki partinin kabahati ne? Her iki parti, örneğin CHP ısrarla RTE’ye açılım adını taktığın girişimin içeriğini söyle; partimizin gö- rüşlerini söyleyelim diyor. Bu, bir. İki: Her iki parti Türkiye’nin üniter yapısını, anayasanın ilk üç maddesini değiştirecek ve bö- lünmeye, ayrışmaya yol açacak, çözüm adı altında hiçbir siyasal açılıma destek vermeyecekler. RTE; bu partiler çözüm istemiyor, anaların gözyaşlarının dinmesini istemiyor diye bas bas ba- ğıracağına çık kameraların karşısına; ülkenin bö- lünmesine, üniter yapının, anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilmesine değil olanak sağla- yacak, ima edecek tek bir satır olmayacak, asla yer almayacaktır Kürt açılımında deyiver! Hayır! Kuşkuları ortadan kaldıracak tek bir cümle söylemeyeceksin… açılımın içeriğiyle ilgi- li en ufak açıklama yapmayacaksın. Sonra çıkacaksın TBMM’de emre amade grup kürsüsüne, annelerin gözyaşlarının dinmesine muhalefet partileri karşı çıkıyor diye duygu sö- mürüsü yapacaksın. On parmağında on kara, mu- halefet partilerine saldıracaksın! Böyle bir mantıkla sorun birlikte çözülebilir mi? Yakıştı mı bu davranış başbakan sıfatı taşıyan siyaset adamlığına?.. Yakıştıran da var. İçlerinden biri RTE’yi des- tekleyen yazısında konuşmayı özetliyor köşe ya- zısının başlığında: “Baykal’la Bahçeli çözümün değil sorunun bir parçası” (Hasan Cemal-Milliyet-12.8.09) Yalaka, yandaş kalemler açılımın ne olduğu ve- ya olmadığından söz etmiyor, sormuyorlar. CHP ve MHP’nin İçişleri Bakanı ile görüşmeyi reddetmeleri üzerine İçişleri Bakanı Beşir Atalay; Demokratik Sol Parti’nin kapısını çaldı. Bu görüşmeden açılımın ipuçlarını öğrenecek- leri umuduyla saf medyada bir heyecan, bir he- yecan… Kafalarında ne olduğunu açıklamak istemeyen RTE ve kadrosu, partilerle yapacakları görüşme- lerde açılımın içeriğini açıklamaktan sakınmaları bir yana, tek bir başlığını bile söylemek istemiyorlar. DSP Genel Başkanı’nın ikili görüşmeden son- raki açıklamasında, Başbakan’ın, hükümet söz- cüsünün partilere açılım üzerinde bilgi verecek- lerini söylemelerine karşın: Bakan Atalay’ın içerik anlatacağı yerde, DSP’nin bu konudaki görüşle- rini öğrenmek istediğini söyledi. İktidarın amacı; sorumluluğa muhalefeti ortak et- mek! Hükümetin oluşturmaya çalıştığı düşünce plat- formunda elinde kala kala; DSP, Büyük Birlik Par- tisi, TOBB gibi kuruluşlar… son bir haftadır RTE’nin konuşulabilir parti saydığı Demokratik Toplum (Kürt) Partisi kaldı.. İçişleri Bakanı bugünlerde DTP ile görüşecek ama… oradan açılım edebiyatına öyle tam des- tek sesleri gelmiyor. Hele bir görelim açılımı… ne- resi ne kadar işimize gelir ona bakalım ve ancak sonra neresini destekleyeceğimizi açıklayalım diyor parti yetkilileri… Genel Başkan Yardımcısı Ayna Emine ise açı- lıma kimi koşulları olduğunu söylüyor: “…Birile- rinin bizle görüşüp birilerini devre dışı bırakma ni- yeti varsa biz bu oyuna gelmeyiz. PKK ve Öca- lan’sız bir barış süreci olmaz. Biz 15 Ağustos’ta Öcalan’ın açıklayacağı yol haritasını önemsiyo- ruz…” Kürt’le uzlaşması olanaksız. Türk’le kavgalı? Söylediği gibi 70 milyonu kucaklayacak açılım adlı barış planının temeli bu ise… yandı gülüm ke- ten helvam! İstanbul B 29 Edirne B 31 Kocaeli B 30 Çanakkale B 29 İzmir B 33 Manisa B 33 Aydın B 36 Denizli Y 34 Zonguldak PB 25 Sinop PB 27 Samsun PB 26 Trabzon Y 26 Giresun PB 26 Ankara PB 30 Eskişehir PB 29 Konya PB 29 Sıvas PB 27 Antalya PB 36 Adana A 34 Mersin A 34 Diyarbakır A 35 Şanlıurfa A 37 Mardin A 33 Siirt A 35 Hakkâri PB 26 Van PB 26 Kars PB 21 Oslo Y 18 Helsinki Y 20 Stockholm Y 20 Londra PB 22 Amsterdam PB 21 Brüksel Y 22 Paris Y 23 Bonn Y 26 Münih Y 24 Berlin B 24 Budapeşte Y 29 Madrid Y 33 Viyana Y 24 Belgrad PB 29 Sofya B 27 Roma PB 28 Atina B 30 Zürih Y 27 Moskova Y 25 Aşkabat A 38 Astana A 22 Taşkent A 37 Bakû A 26 Bişkek A 26 Tiflis A 33 Kahire A 33 Şam A 36 Doğu Karadeniz kı- yıları ile öğleden son- ra Göller Yöresi sa- ğanak yağmurlu, di- ğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Sıcaklık kuzey ve iç kesimlerde 1-2 de- rece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE 8 HABERLERİN DEVAMI ‘Tıp ve hukuk skandalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Barosu, Güler Zere’nin ağõr kanser hastasõ olmasõna karşõn cezasõnõn infazõnõn ertelenmemesinin bir tõp ve hukuk skandalõ olduğunu bildirdi. Barodan yapõlan açõklamada şöyle denildi: “Güler Zere’ye Çukurova Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından kanser tanısı konuldu ve dahası ya- şamının ağır tehlike içinde olduğu, bu tehlikenin cezaevi koşullarında daha da arttığı ve artacağı şeklinde rapor verildi. Buna rağmen ceza- nın infazı Adalet Bakanlığı tarafın- dan Adli Tıp Kurumu’nun aksine düzenlediği rapor gerekçe gösteri- lerek ertelenmedi. Bu olay tıbben ve hukuken skandal olmasının öte- sinde kamu vicdanı yönünden de rahatsızlık vericidir.” Adalet Bakanõ ile Sağlõk Bakanõ’na duyarlõlõk çağrõsõnda bulunulan açõk- lamada, şunlar kaydedildi: “Gelinen bu aşamada, özellikle son zaman- larda düzenlediği raporlarla ka- muoyu nezdinde ciddi boyutta gü- ven kaybına uğrayan Adli Tıp Ku- rumu’nun, Güler Zere ile ilgili ola- rak Çukurova Tıp Fakültesi Hasta- nesi tarafından verilen raporla çe- lişen raporunu yeniden değerlen- dirmesini, Adalet Bakanı ile Sağlık Bakanı’ndan görev ve sorumluluk- ları kapsamında olan bu hususla il- gili olarak gereken duyarlılığı gös- termelerini, hukuk ve kamu vicda- nı adına talep ediyoruz.” Türkan Saylan Parkı açıldı OLCAY AKDENİZ MİLAS - Milas Belediyesi’nin yap- tõrdõğõ Prof. Dr. Türkan Saylan Par- kõ’nõn açõlõş töreninde konuşan ÇYDD Genel Başkanõ Prof. Dr. Aysel Çeli- kel, “Yargıya duyulan güven zede- lenmiştir” dedi. Cumhuriyet Alanõ’nda yaptõrõlan parkõn açõlõş töreninde, çağrõlõ olmala- rõna karşõn Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak ile Milas Kaymakamõ Şahin Aslan yer almazken, yeni ve eski CHP Muğla milletvekilleri törene katõldõlar. Açõlõşta konuşan Çelikel şunlarõ söyledi: “Bugüne kadar hep yasaların uy- gulanacağını düşündük. Ama yasa- lar uygulanmıyor. Çünkü demokra- siyle birlikte demokrasi kültürünü geliştiremedik. Bugün Türkiye çok zor bir dönemden geçmektedir. Yargıya güven zedelenmiştir. Hu- kuka aykırı delil toplanamayacağı Türk hukukuna 1990’larda girmiş- tir. Bugün hukuka uygun olmayan delillerle davaların açıldığını görü- yoruz. Yine de yargıya güveniyoruz. Türkan Saylan bu güzel parkta hiç unutulmayacak.” İsmailağa cemaatine yönelik soruşturmanõn engellenmek istendiği ortaya çõktõ Yargõdan cemaat kaçõrma İLHAN TAŞCI ANKARA - Genel seçimlerde AKP’ye destek kararõ alan ve ikti- dar üyelerinõn bazõlarõnõn da ya- kõnlõğõyla bilinen İsmailağa ce- maatine yönelik yurt genelinde başlatõlan soruşturma, idari baskõ, yetkisizlik kavgasõ ve nüfuz kulla- nõmõ yöntemleriyle durduruldu. Er- zincan Başsavcõlõğõ’nõn cemaate yönelik soruşturma başlattõğõnõn Ankara’dan öğrenilmesinin ardõn- dan Erzurum Başsavcõlõğõ devreye girerek, kendisini yetkili gösterdi ve dosyayõ üstlendi. Konu sumen altõ edildi. 16 ilde yapõlmasõ ve İsmai- lağa cemaatinin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun da gözaltõna alõnmasõ plananlanan operasyon yapõlamadõ. Başsavcõ İlhan Ciha- ner ise yargõ ile hükümetin karşõ karşõya geldiği geçen ayki yargõç ka- rarnamesinde Adalet Bakanlõğõ’nca görevden alõnmak istenmiş ancak bu istem HSYK’de kabul görmemişti. Cemaat-yargõ-siyaset üçgenin- de gelişen ve yargõ tarihinde “ilk- leri” de içinde barõndõran soruş- turma ve sonrasõnda yaşananlar şöyle gelişti: Erzincan Cumhuriyet Başsavcõ- lõğõ, İsmailağa cemaatinin kentin il- çeleri ve köylerinde okulöncesi ço- cuklara Medine Vakfõ’na ait evler- de yatõlõ olarak eğitim verdiği ihbarõ üzerine harekete geçti. Erzincan İl Jandarma Komutanlõğõ’na istihba- rat toplanmasõ talimatõ verildi. Ce- maat yapõlanmasõnõn kapalõ ve hi- yerarşiye sahip olmasõ nedeniyle mahkemeden şüphelilerin dinlen- mesine ilişkin karar alõndõ. Çalõş- malar sonucunda örgütlenmenin Erzincan ile sõnõrlõ olmayõp yurt ge- nelinde bir yapõlanmaya gittiği an- laşõldõ. 16 kentte operasyon durdu Bu kapsamda, İsmailağa cemaa- tinin lideri Mahmut Ustaosmanoğ- lu’nun yaşadõğõ İstanbul başta olmak üzere, Erzurum, Gümüşhane, Kars, Bayburt, Kayseri, Van, Trabzon, Bursa, Çankõrõ, Sakarya, Konya, Ağrõ, Iğdõr, Tokat ve Ordu’da ope- rasyon yapõlmasõ için hazõrlõğa baş- landõ. Soruşturmada telefonlarõn dinlenmesi yoluyla delillerin top- lanmasõnõn ardõndan Erzincan ve çevresinde arama ve gözaltõ işlem- leri ile suçüstüler yapõldõ. Örgütçe toplanan yardõmlarõn akõbeti, yurtdõşõ bağlantõlar, bağ- lantõlõ vakõf ve dernekler, kamuda- ki örgütlenme, örgüt yöneticilerinin malvarlõklarõnõn araştõrõlmasõndan hemen sonra il ve ilçelerde arama ve gözaltõ işlemleri yapõlmasõ yo- luna da gidildi. Ancak gizli yürü- tülen soruşturmaya ilişkin örgüt üye ve yöneticilerine “içeriden” bil- gi sõzdõrõldõğõnõn saptanmasõ üzeri- ne Erzincan’da operasyon yapõldõ. İlk aşamada 9 kişi suç işlemek amacõyla örgüt kurma ve örgüte üye olma suçundan tutuklandõ. Erzurum devreye girdi Başsavcõlõk, çeşitli savcõlõklara ta- limat yazarak, cemaatle ilgili so- ruşturma evraklarõnõ istedi. Soruş- turmanõn öğrenilmesi üzerine Özel Yetkili Erzurum Başsavcõlõğõ dev- reye girdi. Soruşturmayõ yürüten Er- zincan Başsavcõlõğõ’nõn örgütün cebir ve şiddet kullandõğõna ilişkin delil bulunmadõğõnõ belirtmesine karşõn, Erzurum Başsavcõlõğõ “ce- bir ve şiddet” yöntemlerinin kul- lanõldõğõ gerekçesiyle dosyanõn ta- mamõnõ istedi. Erzurum Başsavcõlõğõ buna, ken- disine gelen “şüphelilerin cebir ve şiddet yöntemini kullanarak ana- yasal düzene karşı suç işlemek amacı güttükleri, bazı şüphelile- rin silah da taşıdıkları” ihbarõnõ gerekçe gösterdi. Dosyadaki bilgi ve belgeler, ihbarõ yapanlarõn ör- gütün üyeleri olduğu kuşkusunu gündeme getirdi.Dosya kapsamõn- da bu kuşkuyu güçlendiren kimi te- lefon görüşmeleri de saptandõ. Ör- neğin, Erzincan’dan henüz dosya Erzurum’a gönderilmediği halde örgüt üyelerinin kendi aralarõnda yaptõklarõ görüşmelerde dosyanõn Erzurum’a gönderildiği bilgisini dile getirdikleri saptandõ. Bakanlar da var Erzurum ile Erzincan Başsavcõ- lõğõ’nõn yetki kavgasõna sahne olan İsmailağa cemaati soruştur- masõndaki şüpheliler arasõnda, hü- kümete yakõnlõğõyla bilinen bir gazetenin sahibi ve büyükşehir belediye başkanõ da yer aldõ. Te- lefon dinlemelerinden bazõ ba- kanlarõn da örgüt üyeleriyle gör- üştükleri, kimi tavsiye ve telkin- lerde bulunduklarõ anlaşõldõ. Soruşturmayõ yürüten Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ci- haner’in adõ HSYK ile hükümetin karşõ karşõya geldiği, temmuz ayõn- daki kararname krizinde de günde- me gelmişti. Adalet Bakanlõğõ’nõn Başsavcõ Cihaner’in görev yerinin değiştirilmesi istemi kurul tarafõndan yerinde görülmemiş ve Cihaner Er- zincan Başsavcõlõğõ’nda kalmõştõ. JİTEM’i açığa çıkardı İsmailağa cemaatine yönelik so- ruşturmasõ nedeniyle Ankara’nõn hedefi haline gelen İlhan Cihaner, JİTEM’e yönelik ilk kez soruştur- ma yapan kişi olarak biliniyor. Ci- haner, Şõrnak’õn İdil ilçesinde görev yaptõğõ 1999’da JİTEM eylemleri- ni açõğa çõkarmõş, Cem Ersever ve Ergenekon sanõğõ olan emekli albay Arif Doğan’õn ismine dosyasõnda yer vermişti. Cihaner, yapõlanmanõn “silahlı çete oluşturduğunu ve birden fazla kimseyi öldürdüğü- nü” iddianamesine yazmõştõ. İddianamesini, 8 Ocak 1999’da dönemin Diyarbakõr DGM Baş- savcõlõğõ’na gönderen Cihaner, ör- gütlenmeyi şöyle anlatmõştõ: “Kap- samı ve işledikleri suçlar tüm ül- ke geneline yayılan ve kamu gö- revlileri, itirafçılar ve korucu- lardan oluşan bir çetenin soruş- turma konusu suçu işlediği, bu çe- tenin önceleri terörle/teröristler- le mücadele amacı ile kurulduğu, teröre destek veren şahısların yasal yöntemler kullanılmadan cezalandırılmasını yöntem olarak benimsedikleri, daha sonraları başka saiklerle adam öldür- me/kaçırma, çek senet tahsilatı, bombalama, tehdit vs. suçları iş- ledikleri iddialarının olduğu...” Cemaat- yargõ- siyaset üçgeninde kapatõlan dosyanõn soruşturma konusu olmamasõ için savcõlarõn nasõl kavgaya tutuştuğu resmi yazõşmalarda ortaya çõktõ. Cemaat lideri Ustaosmanoğlu’nu da gözaltõna almaya hazõrlanan Erzincan Başsavcõlõğõ’nõn 16 ili kapsayan soruşturmasõ sumen altõ edildi. İETT’de şaibeli bir ihale daha İstanbul Haber Servisi - CHP Grup Başkanvekili ve yerel se- çimlerde İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi (İBB) Başkan adayõ olarak AKP’lilerin yolsuzluk dosyasõnõ or- taya çõkaran Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn Danõştay kararõyla sabit görülen bir usulsüzlüğünü daha kamuoyuna açõkladõ. Topbaş’õn Kamu İhale Kurumu (KİK) ve Danõştay tara- fõndan usulsüz bulunan 76 milyon dolarlõk otobüs alõm ihalesini iptal etmesine karşõn 350 otobüs satõn alarak suç işlediğini belirten Kõ- lõçdaroğlu, “Elinde güvendiğin dosya varsa savcıya git diyordun. Belge istiyorsan belge, mahkeme kararı istiyorsan mahkeme ka- rarı. Şimdi bakalım ne yapa- caksın” sözleriyle Erdoğan’õ, Top- baş hakkõnda yasal işlem uygu- lanmasõ için göreve çağõrdõ. Kõlõçdaroğlu, dün CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nda, İl Başkanõ Gür- sel Tekin ile düzenlediği basõn top- lantõsõyla İETT ile ilgili bir ihale usulsüzlüğünü daha gündeme ge- tirdi. Kõlõçdaroğlu şöyle konuştu: Danıştay iptali onayladı “İBB, 13 Ekim 2004 tarihinde 500 otobüs ihalesine çıkıyor. İhaleye Almanya’dan bir firma ile Türkiye’den iki firma katıl- dı. Alman firmasından daha dü- şük teklif veren iki Türk firma- sının teklifleri de geçersiz sayıl- dı ve ihale Alman firmasına ve- rildi. KİK 1 Şubat 2005’te İETT’nin, ivedilik ve kamu ya- rarı kararını iptal etti. Bu karara rağmen İBB sözleşme yaptı. 31 Mart günü ise KİK ihalenin ip- taline karar verdi. Son olarak Danıştay, 30 Haziran 2009 tari- hinde iptal kararını onayladı. Ancak ihaleyi alan firmanın, sözleşmenin yürürlükte olduğu yönünde İstanbul 13. Asliye Ti- caret Mahkemesi’ne açtığı da- vada İETT, kamu ihale kuru- munun kararını görmezden ge- lerek uyuşmazlık olmadığını be- yan edince, mahkeme uyuşmaz- lık olmadığına göre karar ver- meye de gerek yoktur diye karar verince, otobüsler İETT’ye tes- lim edildi.” Erdoğan’õ göreve çağõran Kõ- lõçdaroğlu, “Cuma günü namaza gidecek, alnını secdeye koya- caksın. Söylediklerimi unutma, kul hakkını yiyenlerden hesap soracaksan al sana fırsat. Ken- dini kanıtla” diye konuştu. TCA, Google’ı kınadı ANKARA (AA) - Amerika Türk Koalis- yonu (TCA), Ermeni lobisinin talebi üzerine reklamõnõ yayõmlama- yan Google’õ, ifade öz- gürlüğünü kõsõtlamakla itham etti. Amerikan Fox News televizyonunun haberi- ne göre merkezi ABD’de bulunan ve Türk öğrencilerin eği- timlerine katkõ amacõy- la hareket eden TCA’nõn Google’da ya- yõmlanan reklamlarõ, Ermeni lobisinin yaptõ- ğõ itiraz üzerine kaldõ- rõldõ. TCA, “1915 yõlõna dair iddialarõ reddettiği” gerekçesiyle reklamla- rõnõ kaldõran Google yö- netiminin, harekete geç- meden önce kendilerine cevap hakkõ tanõmadõ- ğõnõ belirtti. REKLAMLAR KALDIRILDI Kılıçdaroğlu, Topbaş’ın KİK ve Danıştay tarafından usulsüz bulunan 76 milyon dolarlık oto- büs alım ihalesini iptal etmesine karşın 350 otobüs satın alarak suç işlediğini söyledi. Camituvaletlerindenpisuarlarõsöktürenvalidenyinetartõşõlacaksözler ‘Çağdaş uygarlõk saçmalõktõr’ ORDU (Cumhuriyet) - Cami tuvaletlerindeki pi- suarlarõ, ‘hijyen açısından ve dinen’ uygun olma- dõğõ gerekçesiyle kaldõrtõp, ‘İtikadımıza ters’ diyen Ordu Valisi Ali Kaban’õn, valiliğin internet sitesi- ne koydurduğu ‘Çağdaş uygarlık saçmalıktır’ söz- leri tepki çekti. Ordu Valiliği’nin resmi sitesine Vali Ali Ka- ban’õn bir etkinlikte yaptõğõ konuşma metni konul- du. Konuşmasõnda yeni atanan yöneticilere uyarõda bulunan Kaban, “O klasik kaide gereğince ‘Nush ile uslanmayanõ etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanõn hakkõ kötektir’ kaidesini uyguluyoruz” dedi. Vali Kaban, konuşmasõnda ‘çağdaşlık ve uygarlık’ kav- ramlarõnõn saçma olduğunu belirterek, “Çağdaş uy- garlık gibi saçma sapan kavramları söylemeye- ceğim. Hayatın gerisinde kalmaması için maddi, manevi, ekonomik, teknik, eğitim her şey dahil elinden geleni yapmış bir idaredir. Yüzyıllardır bu gelenek bir şekilde devam etmiştir ve sizler devam ettireceksiniz” diye konuştu. CHP Ordu İl Sekreteri Halit Ziya Çelebi, “Bun- lar doğrudan Atatürk’ü hedef alan sözlerdir. ‘Atatürk Cumhuriyeti’nde bir mülki idare amirinin bu sözleri söyleme cesaretini herkesin dikkate almasõ gerekir’ diye düşünüyorum” dedi. Öte yandan, Va- li Kaban’õn türbanlõ eşi Neriman Kaban’õn yardõm yaptõğõ yoksul yurttaşlar, ad ve fotoğraflarõyla Ordu Valiliği’nin resmi web sayfasõnda açõklandõ. MİLAS’TA YAŞAYACAK Ankara Barosu, kanser hastası Güler Zere’nin infazının ertelenmesini istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear