Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
lerden Ay-Yıldızlı tabutlarla heba etmeseydi bu-
gün nerede olurdu diye sorduktan sonra…
Oğlu ne sebeple olursa olsun Yozgat’taki an-
ne ile Hakkâri’deki anne oğlunun başında aynı dua-
yı eder deyince…
Gazetelerin yazdığına göre; AKP grubunda en
az beş milletvekilinin -TV haberlerinde sıkça kul-
lanılan bir deyişle- gözyaşları sel olmuş akmış!
İçlerinde sivri dilinin yanı sıra zaten sulu gözlü
bir siyaset adamı diye ünlenen şimdilerde Baş-
bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Bülent
Arınç da var.
Fakat hemen her gazetede övgüyle söz edilen
RTE’nin konuşmasına Doğan Holding’in en cid-
di, en az satan gazetesi Radikal’in attığı şu man-
şet hükümete destek atışında tarihsel bir not:
“… Başlı başına açılım sayılacak ifadeler… Er-
doğan’dan tarihi sözler…”
RTE’nin 60 milyonluk uçağında açılım konuş-
masını bu manşetle değerlendiren Radikal’in baş
yöneticisi veya bir yazarının yeri hazır!
Konuşmayı özetleyen başka manşetler: Şehit an-
nelerinin dramı… Evlat acısından büyük yok… Ev-
lat acısına tahammül kalmadı…
Birkaçı da RTE’nin Türk-Kürt kardeşliğini vur-
gulamasını alkışlıyor.
Ama muhalefet partilerine öylesine saldırıyor ki,
Başbakan’ın indinde CHP ile MHP üvey kardeş!
Ülkenin yüzde 61’ini temsil eden bu iki partinin
kabahati ne?
Her iki parti, örneğin CHP ısrarla RTE’ye açılım
adını taktığın girişimin içeriğini söyle; partimizin gö-
rüşlerini söyleyelim diyor. Bu, bir.
İki: Her iki parti Türkiye’nin üniter yapısını,
anayasanın ilk üç maddesini değiştirecek ve bö-
lünmeye, ayrışmaya yol açacak, çözüm adı altında
hiçbir siyasal açılıma destek vermeyecekler.
RTE; bu partiler çözüm istemiyor, anaların
gözyaşlarının dinmesini istemiyor diye bas bas ba-
ğıracağına çık kameraların karşısına; ülkenin bö-
lünmesine, üniter yapının, anayasanın ilk üç
maddesinin değiştirilmesine değil olanak sağla-
yacak, ima edecek tek bir satır olmayacak, asla
yer almayacaktır Kürt açılımında deyiver!
Hayır! Kuşkuları ortadan kaldıracak tek bir
cümle söylemeyeceksin… açılımın içeriğiyle ilgi-
li en ufak açıklama yapmayacaksın.
Sonra çıkacaksın TBMM’de emre amade grup
kürsüsüne, annelerin gözyaşlarının dinmesine
muhalefet partileri karşı çıkıyor diye duygu sö-
mürüsü yapacaksın. On parmağında on kara, mu-
halefet partilerine saldıracaksın!
Böyle bir mantıkla sorun birlikte çözülebilir
mi?
Yakıştı mı bu davranış başbakan sıfatı taşıyan
siyaset adamlığına?..
Yakıştıran da var. İçlerinden biri RTE’yi des-
tekleyen yazısında konuşmayı özetliyor köşe ya-
zısının başlığında:
“Baykal’la Bahçeli çözümün değil sorunun bir
parçası” (Hasan Cemal-Milliyet-12.8.09)
Yalaka, yandaş kalemler açılımın ne olduğu ve-
ya olmadığından söz etmiyor, sormuyorlar.
CHP ve MHP’nin İçişleri Bakanı ile görüşmeyi
reddetmeleri üzerine İçişleri Bakanı Beşir Atalay;
Demokratik Sol Parti’nin kapısını çaldı.
Bu görüşmeden açılımın ipuçlarını öğrenecek-
leri umuduyla saf medyada bir heyecan, bir he-
yecan…
Kafalarında ne olduğunu açıklamak istemeyen
RTE ve kadrosu, partilerle yapacakları görüşme-
lerde açılımın içeriğini açıklamaktan sakınmaları
bir yana, tek bir başlığını bile söylemek istemiyorlar.
DSP Genel Başkanı’nın ikili görüşmeden son-
raki açıklamasında, Başbakan’ın, hükümet söz-
cüsünün partilere açılım üzerinde bilgi verecek-
lerini söylemelerine karşın: Bakan Atalay’ın içerik
anlatacağı yerde, DSP’nin bu konudaki görüşle-
rini öğrenmek istediğini söyledi.
İktidarın amacı; sorumluluğa muhalefeti ortak et-
mek!
Hükümetin oluşturmaya çalıştığı düşünce plat-
formunda elinde kala kala; DSP, Büyük Birlik Par-
tisi, TOBB gibi kuruluşlar… son bir haftadır
RTE’nin konuşulabilir parti saydığı Demokratik
Toplum (Kürt) Partisi kaldı..
İçişleri Bakanı bugünlerde DTP ile görüşecek
ama… oradan açılım edebiyatına öyle tam des-
tek sesleri gelmiyor. Hele bir görelim açılımı… ne-
resi ne kadar işimize gelir ona bakalım ve ancak
sonra neresini destekleyeceğimizi açıklayalım
diyor parti yetkilileri…
Genel Başkan Yardımcısı Ayna Emine ise açı-
lıma kimi koşulları olduğunu söylüyor: “…Birile-
rinin bizle görüşüp birilerini devre dışı bırakma ni-
yeti varsa biz bu oyuna gelmeyiz. PKK ve Öca-
lan’sız bir barış süreci olmaz. Biz 15 Ağustos’ta
Öcalan’ın açıklayacağı yol haritasını önemsiyo-
ruz…”
Kürt’le uzlaşması olanaksız. Türk’le kavgalı?
Söylediği gibi 70 milyonu kucaklayacak açılım
adlı barış planının temeli bu ise… yandı gülüm ke-
ten helvam!
İstanbul B 29
Edirne B 31
Kocaeli B 30
Çanakkale B 29
İzmir B 33
Manisa B 33
Aydın B 36
Denizli Y 34
Zonguldak PB 25
Sinop PB 27
Samsun PB 26
Trabzon Y 26
Giresun PB 26
Ankara PB 30
Eskişehir PB 29
Konya PB 29
Sıvas PB 27
Antalya PB 36
Adana A 34
Mersin A 34
Diyarbakır A 35
Şanlıurfa A 37
Mardin A 33
Siirt A 35
Hakkâri PB 26
Van PB 26
Kars PB 21
Oslo Y 18
Helsinki Y 20
Stockholm Y 20
Londra PB 22
Amsterdam PB 21
Brüksel Y 22
Paris Y 23
Bonn Y 26
Münih Y 24
Berlin B 24
Budapeşte Y 29
Madrid Y 33
Viyana Y 24
Belgrad PB 29
Sofya B 27
Roma PB 28
Atina B 30
Zürih Y 27
Moskova Y 25
Aşkabat A 38
Astana A 22
Taşkent A 37
Bakû A 26
Bişkek A 26
Tiflis A 33
Kahire A 33
Şam A 36
Doğu Karadeniz kı-
yıları ile öğleden son-
ra Göller Yöresi sa-
ğanak yağmurlu, di-
ğer yerler parçalı ve
az bulutlu geçecek.
Sıcaklık kuzey ve iç
kesimlerde 1-2 de-
rece artacak, diğer
yerlerde önemli bir
değişiklik olmayacak.
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE
8 HABERLERİN DEVAMI
‘Tıp ve
hukuk
skandalı’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara Barosu, Güler Zere’nin
ağõr kanser hastasõ olmasõna karşõn
cezasõnõn infazõnõn ertelenmemesinin
bir tõp ve hukuk skandalõ olduğunu
bildirdi.
Barodan yapõlan açõklamada şöyle
denildi: “Güler Zere’ye Çukurova
Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından
kanser tanısı konuldu ve dahası ya-
şamının ağır tehlike içinde olduğu,
bu tehlikenin cezaevi koşullarında
daha da arttığı ve artacağı şeklinde
rapor verildi. Buna rağmen ceza-
nın infazı Adalet Bakanlığı tarafın-
dan Adli Tıp Kurumu’nun aksine
düzenlediği rapor gerekçe gösteri-
lerek ertelenmedi. Bu olay tıbben
ve hukuken skandal olmasının öte-
sinde kamu vicdanı yönünden de
rahatsızlık vericidir.”
Adalet Bakanõ ile Sağlõk Bakanõ’na
duyarlõlõk çağrõsõnda bulunulan açõk-
lamada, şunlar kaydedildi: “Gelinen
bu aşamada, özellikle son zaman-
larda düzenlediği raporlarla ka-
muoyu nezdinde ciddi boyutta gü-
ven kaybına uğrayan Adli Tıp Ku-
rumu’nun, Güler Zere ile ilgili ola-
rak Çukurova Tıp Fakültesi Hasta-
nesi tarafından verilen raporla çe-
lişen raporunu yeniden değerlen-
dirmesini, Adalet Bakanı ile Sağlık
Bakanı’ndan görev ve sorumluluk-
ları kapsamında olan bu hususla il-
gili olarak gereken duyarlılığı gös-
termelerini, hukuk ve kamu vicda-
nı adına talep ediyoruz.”
Türkan
Saylan Parkı
açıldı
OLCAY AKDENİZ
MİLAS - Milas Belediyesi’nin yap-
tõrdõğõ Prof. Dr. Türkan Saylan Par-
kõ’nõn açõlõş töreninde konuşan ÇYDD
Genel Başkanõ Prof. Dr. Aysel Çeli-
kel, “Yargıya duyulan güven zede-
lenmiştir” dedi.
Cumhuriyet Alanõ’nda yaptõrõlan
parkõn açõlõş töreninde, çağrõlõ olmala-
rõna karşõn Muğla Valisi Dr. Ahmet
Altıparmak ile Milas Kaymakamõ
Şahin Aslan yer almazken, yeni ve
eski CHP Muğla milletvekilleri törene
katõldõlar. Açõlõşta konuşan Çelikel
şunlarõ söyledi:
“Bugüne kadar hep yasaların uy-
gulanacağını düşündük. Ama yasa-
lar uygulanmıyor. Çünkü demokra-
siyle birlikte demokrasi kültürünü
geliştiremedik. Bugün Türkiye çok
zor bir dönemden geçmektedir.
Yargıya güven zedelenmiştir. Hu-
kuka aykırı delil toplanamayacağı
Türk hukukuna 1990’larda girmiş-
tir. Bugün hukuka uygun olmayan
delillerle davaların açıldığını görü-
yoruz. Yine de yargıya güveniyoruz.
Türkan Saylan bu güzel parkta hiç
unutulmayacak.”
İsmailağa cemaatine yönelik soruşturmanõn engellenmek istendiği ortaya çõktõ
Yargõdan cemaat kaçõrma
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Genel seçimlerde
AKP’ye destek kararõ alan ve ikti-
dar üyelerinõn bazõlarõnõn da ya-
kõnlõğõyla bilinen İsmailağa ce-
maatine yönelik yurt genelinde
başlatõlan soruşturma, idari baskõ,
yetkisizlik kavgasõ ve nüfuz kulla-
nõmõ yöntemleriyle durduruldu. Er-
zincan Başsavcõlõğõ’nõn cemaate
yönelik soruşturma başlattõğõnõn
Ankara’dan öğrenilmesinin ardõn-
dan Erzurum Başsavcõlõğõ devreye
girerek, kendisini yetkili gösterdi ve
dosyayõ üstlendi. Konu sumen altõ
edildi. 16 ilde yapõlmasõ ve İsmai-
lağa cemaatinin lideri Mahmut
Ustaosmanoğlu’nun da gözaltõna
alõnmasõ plananlanan operasyon
yapõlamadõ. Başsavcõ İlhan Ciha-
ner ise yargõ ile hükümetin karşõ
karşõya geldiği geçen ayki yargõç ka-
rarnamesinde Adalet Bakanlõğõ’nca
görevden alõnmak istenmiş ancak bu
istem HSYK’de kabul görmemişti.
Cemaat-yargõ-siyaset üçgenin-
de gelişen ve yargõ tarihinde “ilk-
leri” de içinde barõndõran soruş-
turma ve sonrasõnda yaşananlar
şöyle gelişti:
Erzincan Cumhuriyet Başsavcõ-
lõğõ, İsmailağa cemaatinin kentin il-
çeleri ve köylerinde okulöncesi ço-
cuklara Medine Vakfõ’na ait evler-
de yatõlõ olarak eğitim verdiği ihbarõ
üzerine harekete geçti. Erzincan İl
Jandarma Komutanlõğõ’na istihba-
rat toplanmasõ talimatõ verildi. Ce-
maat yapõlanmasõnõn kapalõ ve hi-
yerarşiye sahip olmasõ nedeniyle
mahkemeden şüphelilerin dinlen-
mesine ilişkin karar alõndõ. Çalõş-
malar sonucunda örgütlenmenin
Erzincan ile sõnõrlõ olmayõp yurt ge-
nelinde bir yapõlanmaya gittiği an-
laşõldõ.
16 kentte operasyon durdu
Bu kapsamda, İsmailağa cemaa-
tinin lideri Mahmut Ustaosmanoğ-
lu’nun yaşadõğõ İstanbul başta olmak
üzere, Erzurum, Gümüşhane, Kars,
Bayburt, Kayseri, Van, Trabzon,
Bursa, Çankõrõ, Sakarya, Konya,
Ağrõ, Iğdõr, Tokat ve Ordu’da ope-
rasyon yapõlmasõ için hazõrlõğa baş-
landõ. Soruşturmada telefonlarõn
dinlenmesi yoluyla delillerin top-
lanmasõnõn ardõndan Erzincan ve
çevresinde arama ve gözaltõ işlem-
leri ile suçüstüler yapõldõ.
Örgütçe toplanan yardõmlarõn
akõbeti, yurtdõşõ bağlantõlar, bağ-
lantõlõ vakõf ve dernekler, kamuda-
ki örgütlenme, örgüt yöneticilerinin
malvarlõklarõnõn araştõrõlmasõndan
hemen sonra il ve ilçelerde arama
ve gözaltõ işlemleri yapõlmasõ yo-
luna da gidildi. Ancak gizli yürü-
tülen soruşturmaya ilişkin örgüt
üye ve yöneticilerine “içeriden” bil-
gi sõzdõrõldõğõnõn saptanmasõ üzeri-
ne Erzincan’da operasyon yapõldõ.
İlk aşamada 9 kişi suç işlemek
amacõyla örgüt kurma ve örgüte üye
olma suçundan tutuklandõ.
Erzurum devreye girdi
Başsavcõlõk, çeşitli savcõlõklara ta-
limat yazarak, cemaatle ilgili so-
ruşturma evraklarõnõ istedi. Soruş-
turmanõn öğrenilmesi üzerine Özel
Yetkili Erzurum Başsavcõlõğõ dev-
reye girdi. Soruşturmayõ yürüten Er-
zincan Başsavcõlõğõ’nõn örgütün
cebir ve şiddet kullandõğõna ilişkin
delil bulunmadõğõnõ belirtmesine
karşõn, Erzurum Başsavcõlõğõ “ce-
bir ve şiddet” yöntemlerinin kul-
lanõldõğõ gerekçesiyle dosyanõn ta-
mamõnõ istedi.
Erzurum Başsavcõlõğõ buna, ken-
disine gelen “şüphelilerin cebir ve
şiddet yöntemini kullanarak ana-
yasal düzene karşı suç işlemek
amacı güttükleri, bazı şüphelile-
rin silah da taşıdıkları” ihbarõnõ
gerekçe gösterdi. Dosyadaki bilgi
ve belgeler, ihbarõ yapanlarõn ör-
gütün üyeleri olduğu kuşkusunu
gündeme getirdi.Dosya kapsamõn-
da bu kuşkuyu güçlendiren kimi te-
lefon görüşmeleri de saptandõ. Ör-
neğin, Erzincan’dan henüz dosya
Erzurum’a gönderilmediği halde
örgüt üyelerinin kendi aralarõnda
yaptõklarõ görüşmelerde dosyanõn
Erzurum’a gönderildiği bilgisini
dile getirdikleri saptandõ.
Bakanlar da var
Erzurum ile Erzincan Başsavcõ-
lõğõ’nõn yetki kavgasõna sahne
olan İsmailağa cemaati soruştur-
masõndaki şüpheliler arasõnda, hü-
kümete yakõnlõğõyla bilinen bir
gazetenin sahibi ve büyükşehir
belediye başkanõ da yer aldõ. Te-
lefon dinlemelerinden bazõ ba-
kanlarõn da örgüt üyeleriyle gör-
üştükleri, kimi tavsiye ve telkin-
lerde bulunduklarõ anlaşõldõ.
Soruşturmayõ yürüten Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ci-
haner’in adõ HSYK ile hükümetin
karşõ karşõya geldiği, temmuz ayõn-
daki kararname krizinde de günde-
me gelmişti. Adalet Bakanlõğõ’nõn
Başsavcõ Cihaner’in görev yerinin
değiştirilmesi istemi kurul tarafõndan
yerinde görülmemiş ve Cihaner Er-
zincan Başsavcõlõğõ’nda kalmõştõ.
JİTEM’i açığa çıkardı
İsmailağa cemaatine yönelik so-
ruşturmasõ nedeniyle Ankara’nõn
hedefi haline gelen İlhan Cihaner,
JİTEM’e yönelik ilk kez soruştur-
ma yapan kişi olarak biliniyor. Ci-
haner, Şõrnak’õn İdil ilçesinde görev
yaptõğõ 1999’da JİTEM eylemleri-
ni açõğa çõkarmõş, Cem Ersever ve
Ergenekon sanõğõ olan emekli albay
Arif Doğan’õn ismine dosyasõnda
yer vermişti. Cihaner, yapõlanmanõn
“silahlı çete oluşturduğunu ve
birden fazla kimseyi öldürdüğü-
nü” iddianamesine yazmõştõ.
İddianamesini, 8 Ocak 1999’da
dönemin Diyarbakõr DGM Baş-
savcõlõğõ’na gönderen Cihaner, ör-
gütlenmeyi şöyle anlatmõştõ: “Kap-
samı ve işledikleri suçlar tüm ül-
ke geneline yayılan ve kamu gö-
revlileri, itirafçılar ve korucu-
lardan oluşan bir çetenin soruş-
turma konusu suçu işlediği, bu çe-
tenin önceleri terörle/teröristler-
le mücadele amacı ile kurulduğu,
teröre destek veren şahısların
yasal yöntemler kullanılmadan
cezalandırılmasını yöntem olarak
benimsedikleri, daha sonraları
başka saiklerle adam öldür-
me/kaçırma, çek senet tahsilatı,
bombalama, tehdit vs. suçları iş-
ledikleri iddialarının olduğu...”
Cemaat- yargõ- siyaset üçgeninde kapatõlan dosyanõn
soruşturma konusu olmamasõ için savcõlarõn nasõl kavgaya
tutuştuğu resmi yazõşmalarda ortaya çõktõ. Cemaat lideri
Ustaosmanoğlu’nu da gözaltõna almaya hazõrlanan Erzincan
Başsavcõlõğõ’nõn 16 ili kapsayan soruşturmasõ sumen altõ edildi.
İETT’de şaibeli
bir ihale daha
İstanbul Haber Servisi - CHP
Grup Başkanvekili ve yerel se-
çimlerde İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi (İBB) Başkan adayõ olarak
AKP’lilerin yolsuzluk dosyasõnõ or-
taya çõkaran Kemal Kılıçdaroğlu,
İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn
Danõştay kararõyla sabit görülen bir
usulsüzlüğünü daha kamuoyuna
açõkladõ. Topbaş’õn Kamu İhale
Kurumu (KİK) ve Danõştay tara-
fõndan usulsüz bulunan 76 milyon
dolarlõk otobüs alõm ihalesini iptal
etmesine karşõn 350 otobüs satõn
alarak suç işlediğini belirten Kõ-
lõçdaroğlu, “Elinde güvendiğin
dosya varsa savcıya git diyordun.
Belge istiyorsan belge, mahkeme
kararı istiyorsan mahkeme ka-
rarı. Şimdi bakalım ne yapa-
caksın” sözleriyle Erdoğan’õ, Top-
baş hakkõnda yasal işlem uygu-
lanmasõ için göreve çağõrdõ.
Kõlõçdaroğlu, dün CHP İstanbul
İl Başkanlõğõ’nda, İl Başkanõ Gür-
sel Tekin ile düzenlediği basõn top-
lantõsõyla İETT ile ilgili bir ihale
usulsüzlüğünü daha gündeme ge-
tirdi. Kõlõçdaroğlu şöyle konuştu:
Danıştay iptali onayladı
“İBB, 13 Ekim 2004 tarihinde
500 otobüs ihalesine çıkıyor.
İhaleye Almanya’dan bir firma
ile Türkiye’den iki firma katıl-
dı. Alman firmasından daha dü-
şük teklif veren iki Türk firma-
sının teklifleri de geçersiz sayıl-
dı ve ihale Alman firmasına ve-
rildi. KİK 1 Şubat 2005’te
İETT’nin, ivedilik ve kamu ya-
rarı kararını iptal etti. Bu karara
rağmen İBB sözleşme yaptı. 31
Mart günü ise KİK ihalenin ip-
taline karar verdi. Son olarak
Danıştay, 30 Haziran 2009 tari-
hinde iptal kararını onayladı.
Ancak ihaleyi alan firmanın,
sözleşmenin yürürlükte olduğu
yönünde İstanbul 13. Asliye Ti-
caret Mahkemesi’ne açtığı da-
vada İETT, kamu ihale kuru-
munun kararını görmezden ge-
lerek uyuşmazlık olmadığını be-
yan edince, mahkeme uyuşmaz-
lık olmadığına göre karar ver-
meye de gerek yoktur diye karar
verince, otobüsler İETT’ye tes-
lim edildi.”
Erdoğan’õ göreve çağõran Kõ-
lõçdaroğlu, “Cuma günü namaza
gidecek, alnını secdeye koya-
caksın. Söylediklerimi unutma,
kul hakkını yiyenlerden hesap
soracaksan al sana fırsat. Ken-
dini kanıtla” diye konuştu.
TCA, Google’ı kınadı
ANKARA (AA) -
Amerika Türk Koalis-
yonu (TCA), Ermeni
lobisinin talebi üzerine
reklamõnõ yayõmlama-
yan Google’õ, ifade öz-
gürlüğünü kõsõtlamakla
itham etti.
Amerikan Fox News
televizyonunun haberi-
ne göre merkezi
ABD’de bulunan ve
Türk öğrencilerin eği-
timlerine katkõ amacõy-
la hareket eden
TCA’nõn Google’da ya-
yõmlanan reklamlarõ,
Ermeni lobisinin yaptõ-
ğõ itiraz üzerine kaldõ-
rõldõ.
TCA, “1915 yõlõna
dair iddialarõ reddettiği”
gerekçesiyle reklamla-
rõnõ kaldõran Google yö-
netiminin, harekete geç-
meden önce kendilerine
cevap hakkõ tanõmadõ-
ğõnõ belirtti.
REKLAMLAR KALDIRILDI
Kılıçdaroğlu, Topbaş’ın KİK ve Danıştay tarafından usulsüz bulunan 76 milyon dolarlık oto-
büs alım ihalesini iptal etmesine karşın 350 otobüs satın alarak suç işlediğini söyledi.
Camituvaletlerindenpisuarlarõsöktürenvalidenyinetartõşõlacaksözler
‘Çağdaş uygarlõk saçmalõktõr’
ORDU (Cumhuriyet) - Cami tuvaletlerindeki pi-
suarlarõ, ‘hijyen açısından ve dinen’ uygun olma-
dõğõ gerekçesiyle kaldõrtõp, ‘İtikadımıza ters’ diyen
Ordu Valisi Ali Kaban’õn, valiliğin internet sitesi-
ne koydurduğu ‘Çağdaş uygarlık saçmalıktır’ söz-
leri tepki çekti.
Ordu Valiliği’nin resmi sitesine Vali Ali Ka-
ban’õn bir etkinlikte yaptõğõ konuşma metni konul-
du. Konuşmasõnda yeni atanan yöneticilere uyarõda
bulunan Kaban, “O klasik kaide gereğince ‘Nush ile
uslanmayanõ etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanõn
hakkõ kötektir’ kaidesini uyguluyoruz” dedi. Vali
Kaban, konuşmasõnda ‘çağdaşlık ve uygarlık’ kav-
ramlarõnõn saçma olduğunu belirterek, “Çağdaş uy-
garlık gibi saçma sapan kavramları söylemeye-
ceğim. Hayatın gerisinde kalmaması için maddi,
manevi, ekonomik, teknik, eğitim her şey dahil
elinden geleni yapmış bir idaredir. Yüzyıllardır bu
gelenek bir şekilde devam etmiştir ve sizler devam
ettireceksiniz” diye konuştu.
CHP Ordu İl Sekreteri Halit Ziya Çelebi, “Bun-
lar doğrudan Atatürk’ü hedef alan sözlerdir.
‘Atatürk Cumhuriyeti’nde bir mülki idare amirinin
bu sözleri söyleme cesaretini herkesin dikkate almasõ
gerekir’ diye düşünüyorum” dedi. Öte yandan, Va-
li Kaban’õn türbanlõ eşi Neriman Kaban’õn yardõm
yaptõğõ yoksul yurttaşlar, ad ve fotoğraflarõyla Ordu
Valiliği’nin resmi web sayfasõnda açõklandõ.
MİLAS’TA YAŞAYACAK
Ankara Barosu, kanser hastası Güler
Zere’nin infazının ertelenmesini istedi.