Catalog

Mitingde sõk sõk kayõp ço- cuk anonsu yapõldõ, bir kişi- nin kalp krizi geçirdiği be- lirtildi. Kadõköy Meyda- nõ’nda dün düzünlenen mi- tingde bir araya gelen Alevi- ler, ellerinde Türk bayrakla- rõ ile meydanlarõ kõrmõzõya boyadõ. Geniş güvenlik ön- lemlerinin alõndõğõ miting- de, Rõhtõm Caddesi üzerinde kurulan platformun çevre- sinde toplanan yurttaşlar alan- lara sõğmayõnca platformdan sürekli öne doğru gelerek ar- kada bulunan katõlõmcõlara da yer açõlmasõ için anons ya- põldõ. “Biz Aleviler ayrım- cılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı için alanlardayız” yazõlõ pankartõn asõldõğõ plat- formun köşelerine Mustafa Kemal Atatürk, Hz. Ali ve Hacı Bektaşi Veli’nin re- simleri asõldõ. Miting alanõna sõğmayan katõlõmcõlarõn oto- büs duraklarõna ve büfelerin çatõlarõna çõkmasõ üzerine, konuşmacõlar buradaki yurt- taşlarõn aşağõ inmesi konu- sunda uyarõda bulundu. Plat- formun yanõna ise katõlõmcõ- larõn alandaki etkinlikleri iz- leyebilmesi için dev barko- vizyon kuruldu. Sõk sõk kayõp çocuk ve cüzdan anonslarõnõn yapõldõğõ mitingde, fenala- şanlar için ambulanslar hazõr bekletildi. Geniş güvenlik önlemlerinin alõndõğõ mi- tingde havadan da polis he- likopteri alanõ takip etti. Miting sõrasõnda Madõ- mak’ta yaşamõnõ yitirenlerin isimleri tek tek okundu, kit- le hep bir ağõzdan “burada” diye yanõtladõ. Kürsüden, ge- çen günlerde serbest bõrakõ- lan kanser hastasõ hükümlü Güler Zere için de sõk sõk destek sloganlarõ atõldõ. Basõn mensuplarõnõn töreni izle- mesi için konulan platform- da yoğunluk nedeniyle ga- zeteciler düşme tehlikesi ge- çirdi. 2007 yõlõnda Bahçeli- evler’de kanalizasyona düşen ve yaşamõnõ yitiren Dilara Dumrul ile ilgili taşõnan pan- kart da dikkat çekti. İstanbul Haber Servisi - Kadõköy İskele Mey- danõ’na sõğmayan yüz binlerce Alevi yurttaş, ay- rõmcõlõğa karşõ sesini yükselterek “Sevgi bizim di- nimizdir” dedi. Çok sayõda Alevi örgütü ve yurt- taş, dün Kadõköy Meydanõ’nda “Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı” mitinginde bir ara- ya gelerek, cem ve kültür evlerinin yasal statüye kavuşmasõ, Alevi köylerine cami yapõlmamasõ, zo- runlu din derslerinin ve Diyanet İşleri Başkanlõ- ğõ’nõn kaldõrõlmasõ, Madõmak’õn müze yapõlmasõ, nüfus cüzdanlarõndaki din hanesinin kaldõrõlmasõ ve özgürlükçü, demokrat, laik anayasa talepleri- ni bir kez daha yüksek sesle dile getirdi. Miting- de AKP hükümetinin Aleviler ile ilgili söylemle- rinin samimi olmadõğõ vurgulanarak somut bir adõm atõlmasõ istendi. Miting sabahõ Kadõköy’e giden vapurlarõn bir sü- re çalõşmamasõ da yurttaşlarõn tepkilerine neden ol- du. Valiliğin güvenlik gerekçesiyle böyle bir karar aldõğõnõ belirten yurttaşlar, “Bunu anlamak müm- kün değil, mitinge katılımı bazı çevreler engelle- mek istedi” dedi. İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) ise seferlerin miting nedeniyle 08.00-16.00 ara- sõnda iptal edildiğini, ancak daha sonra 10.00 itiba- rõyla yapõlmaya başladõğõnõ bildirdi. Büyük katılım Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) öncülüğünde düzenlenen mitinge, çok sayõda Alevi örgütü ile CHP, DSP, DTP, TKP, EMEP, ÖDP, ESP Girişi- mi gibi siyasi partiler ile 100’e yakõn dernek, sen- dika ve demokratik kitle örgütü ve milletvekille- ri, KESK Genel Başkanõ Sami Evren, DİSK Ge- nel Sekreteri Tayfun Görgün, Eğitim Sen Genel Başkanõ Zübeyde Kılıç da katõldõ. Gruplar, 3 kol- dan saat 11.00 sõralarõnda bir araya gelerek yürü- yüşe geçti. Yürüyüş sõrasõnda “Sevgi Bizim Dini- mizdir”, “Madımak Müze Olsun”, “Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın”, “Cem Evleri İbadetha- nemizdir”, “Diyanet Kaldırılsın” yazõlõ döviz ve pankatlar açõldõ, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Sıvas’ın hesabı sorulacak”, “Madımak Oteli müze olacak”, “Pir Sultan Pi- rimiz Kızılbaşlık yolumuz”, “Pir Sultanlar ya- şıyor, savaşıyor” sloganlarõ atõldõ. Başlarõnda “Medet Ya Ali”, “Yetiş Ya Ali” yazõlõ bantlar ta- kan kalabalõk topluluk, slogan atarak, õslõklar ve şar- kõlar eşliğinde miting alanõna doğru yürüyüşe geçti. Yurttaşlar, Kadõköy Meydanõ’ndaki alana tek tek arandõktan sonra alõndõ. Bir dakikalõk saygõ du- ruşunun ardõndan Hubyar Sultan semah ekibi se- mah döndü. ‘Sabrımız taşıyor, yeter artık’ ABF Genel Başkanõ Ali Balkız, geçen yõl 9 Ka- sõm’da Ankara Sõhhõye Meydanõ’nda benzer miting düzenlediklerini anõmsatarak “Mitingde, ‘Diyanet İşleri Başkanlõğõ ve zorunlu din dersleri kaldõrõlsõn, Alevi köylerine cami yapõlmaktan vazgeçilsin, Madõmak müze olsun, Hacõ Bektaş Dergâhõmõz ol- mak üzere elimizden alõnan değerlerimiz bir gerçek sahiplerine teslim edilsin’ dedik. Ama geçen sü- rede hükümet somut bir adım atmadı” dedi. Av- rupa İnsan Haklarõ Mahkemesi, Danõştay ve İdari Mahkemelerden Alevilerle ilgili bazõ kararlarõn çõk- tõğõnõ bunun uygulanmadõğõnõ vurgulayan Balkõz “Hükümetin mahkeme kararlarını uygulama ka- rarı yoktur. Kararları uygulamamak anayasal suçtur. Hem de laikliğe karşı mücadelenin oda- ğı olmak gibi bir suçtur” dedi. Balkõz, bugüne dek siyasi partilerin kendi anlayõşlarõ doğrultusunda Al- eviler hakkõnda söz söylediğini ama bunlarõn hiç- birinin Alevilerin sözü olmadõğõnõ kaydetti. Balkõz, “Sayın Cumhurbaşkanı 2 gün önce Der- sim’deydi. Orada canlar sordular, ‘Sayõn Cum- hurbaşkanõ sizin bulunduğunuz bu mekân sizin ka- nunlarõnõzda yoktur. Yasalarda yeri yoktur. Siz ya- salarõn kabul etmediği yerde bulunuyorsunuz’. AKP’nin samimiyetine inanmıyoruz, inansaydık yasaları uygulardı, Madımak’ı müze yapamaz mıydı? 4 Alevi Çalıştayı düzenlendi, halen sonuç çıkmadı. Sabrımız taşıyor, yeter artık. Biz Dol- mabahçe’ye gelip sizinle konuşan kesimden ol- madık, olmayacağız” değerlendirmesini yaptõ. Balkõz, internet üzerinden Kadõköy Meydanõ’nda 500 bine yakõn kişinin toplandõğõnõn görüldüğünü söyledi. ‘Dün bizi şaklaban ilan edenler polislerle Cemevleri’ni ziyaret ediyor’ Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanõ Tekin Özdil, iktidarõn gözünde Alevilerin yeniden yeni- den şekillendirilmek istendiğini dile getirerek “Köyler yakıldı, boşaltıldı, Munzur’a baraj yapmak istiyorlar. Dersimli Alevilere bir kez da- ha yol görünüyor. ‘Sizler bugün ülkenin zengin- liğisiniz, nereye giderseniz gidin Munzur’u, Ma- dõmak’õ bize bõrakõn’ diyorlar. Bu ülkenin her metrekaresi bizim. Yüzyıllardır ayrımcılığa uğrayan bu insanlara alay eder gibi sunduğu- nuz gülücükten başka söyleyecek sözünüz yok mu? Devlet, Deniz Feneri’ne döndükçe bizler yoksullaşıyoruz. Siyaseti dilenciliğe çevirmeyi reddediyoruz. Daha dün bizi şaklaban ilan eden- ler yanlarına polisleri alarak cemevlerini ziya- ret ediyorlar. Cemevleri gönül evidir, sizin gir- diğiniz yerse dört duvardır” diye konuştu. ‘Direnmeye devam edeceğiz’ Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ Fevzi Gümüş ise Alevilerin görmezden gelinmesi durumunda direnmeye devam edeceklerini söyledi. Gümüş, “Laik ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı ol- maz. Cenneti inşa etmek devletin görevi midir, sa- na ne cennete giden adamın sponsoru olmaktan. Bu sana mı düştü?” dedi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Sekreteri Servet Demir de AKP iktidarõnõn Türkiye’yi karanlõğa götürdüğünü belirterek “Avrupa’da da Alevilik bilinir oldu ama Türkiye’de AKP bizi inkâr ediyor” dedi. Mitingde sanatçõ Sabahat Akkiraz, Edip Ak- bayram, Suavi, Emre Saltık, Ferhat Tunç ve Şev- val Sam da konser verdi. SAYFA 9 KASIM 2009 PAZARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Kasım Oslo K 3 Helsinki Y 5 Stockholm Y 6 Londra B 11 AmsterdamY 10 Brüksel Y 7 Paris Y 9 Bonn Y 6 Münih Y 6 Berlin Y 8 Budapeşte Y 15 Madrid Y 16 Viyana Y 12 Belgrad Y 17 Sofya Y 15 Roma Y 16 Atina Y 23 Zürih Y 6 Moskova Y 5 Aşkabat PB 12 Taşkent Y 11 Bakû PB 15 Bişkek K 3 Tiflis Y 18 Kahire B 25 Şam B 5 İstanbul PB 21 Edirne B 21 Kocaeli PB 25 Çanakkale PB 21 İzmir PB 23 Manisa PB 22 Denizli PB 20 Zonguldak PB 19 Sinop PB 19 Samsun PB 24 Trabzon PB 22 Giresun PB 21 Ankara PB 20 Eskişehir PB 17 Konya PB 18 Sıvas Y 15 Antalya Y 24 Adana Y 25 Mersin PB 25 Diyarbakır Y 19 Şanlıurfa PB 22 Mardin Y 19 Siirt Y 20 Hakkâri Y 12 Van Y 14 Kars B 12 Ülkemizin güneydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Akdeniz’in iç kesimleri, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Doğu Anado- lu’nun güney ve batısı ile Gümüşhane, Bayburt ve Antalya çevreleri sağa- nak yağışlı geçecek. Ha- va sıcaklığı güney ve iç kesimlerde biraz azala- cak. Marmara: Güney- batıdan 2 ila 4 kuvvetin- de. Karadeniz: Doğu Ka- radeniz’de kuzeybatı- dan 2 ila 4 kuvvetinde. Akdeniz: Batı ve doğusu kuzeydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde. CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada bulutları yüküyle... Özakman, “Şu Çılgın Türkler” ve “Diriliş - Çanakkale 1915”in ardından “Cumhuriyet”i sundu okurlara. Kitabı 24 saat içinde bitirdim. Zaman zenginliğinin bir avantajı! Özakman, “Şu Çılgın Türkler”le Kurtuluş Savaşı’nı ete kemiğe büründürmüş, bütün canlılığıyla önümüze koymuştu. “Diriliş”le Çanakkale Savaşı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözü olduğunu bütün çıplaklığıyla anlatmıştı. Şimdi de Kurtuluş Savaşı’nın ardından Atatürk’ün deyimiyle asıl büyük savaşta elde edilen başarıları, karşılaşılan güçlükleri yine tiyatro canlılığında, roman akıcılığında, belgesel gerçekçiliğinde sunuyor bize. Kitapla ilgili değerlendirme yapmak ne hakkımız, ne haddimiz. Ancak okur gözüyle paylaşmak istediklerimi aktarmadan geçemeyeceğim. Her şeyden önce Özakman, Atatürk’ü ve yaptıklarını 20. yüzyıldan 21. yüzyıla taşıdı. Bu klasik bir aktarım değil. Bir anlamda Atatürk’ün en az 20. yüzyıl kadar 21. yüzyılda da güncel olduğunu ortaya koydu. Böylesi çalışmalarda, bir yanlış birden fazla doğruyu, belki de bütün doğruları götürür. Özakman bunun bilincinde olduğu için kılı 80 yarmakla yetinmemiş, Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyetin ilanına giden yolda daha önce ortaya atılan yanlışları da ortaya koymuş. Kitabın arkasındaki notlar için ayrı bir kitap desek abartmış olmayız. Bu bölümde yer alan, “daha ayrıntılı bilgi şu kitapta” notlarını ayrıca topladım, okunması gereken kitap sayısı 10’u geçince ipin ucunu bıraktım. Ayrıca toparlarım diye düşündüm. Özakman, yeri geldikçe kendi duygularını da katmış. Bu tümceleri okurken, Özakman’ın yüzü geliyor gözümün önüne. Öylesine güven veren, inandırıcı, samimi... Genel olarak bilinen konularda bile öylesine ilginç bir ayrıntı ya da diyalog koymuş ki, adeta büyük bir sahnede o günü izliyorsunuz. Anadolu gezilerinde Atatürk’e gösterilen sevgi, saygı, attığı adımların tepeden inme değil, toplumla nefes alıp vererek gerçekleştirildiği, bütün yanlış yorum ve aktarımları boşa çıkaracak biçimde ortaya çıkıyor. Cumhuriyet tarihiyle birazcık ilgili herkes Misaki Milli için bir şeyler söyleyebilir. Ancak; Misaki İktisadi desek, aynı şeyi söyleyemeyiz. Bunun bilincinde olan Özakman, İzmir İktisat Kongresi’ne ayrı bir önem vermiş. Lozan Antlaşması’ndan da önce gerçekleştirilen, Türkiye’nin ekonomi politikasına yön veren İzmir İktisat Kongresi’nde Atatürk’ün yaptığı açılış konuşmasının tam metnini eklemiş. Lozan’a ayrıca ve etraflıca yer vermiş. Görüşmelerin sık sık kesilmesi, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın kazanımlarını korumak ve dünyaya kabul ettirmek için gerekirse yeniden savaşı göze alması, bunları yaşarken Meclis’teki muhalefeti de soğukkanlılıkla göğüslemesi... Bunları okurken insan mırıldanmadan edemiyor: Yuh olsun, bu Cumhuriyetin kıymetini bilmeyene! Atatürk’ün, neyi, ne zaman, nasıl, kimlerle yapacağını ustaca planlayışı, strateji gücü, onun da insan olduğunu ortaya koyan çok sıcak bir anlamla dile getirilmiş. Özakman’ın, emeğine, beynine, birikimine sağlık... Özakman, kitabın önsözünde “Cumhuriyet”i iki cilt olarak planladığını söylüyor. 28 Eylül 1922-29 Ekim 1923, birinci cilt. 29 Ekim sonrası ve devrimler ikinci cilt. Sonra? Tamam mı? Bence değil... İkinci ciltte neler var, hangi tarihe kadar gelecek bilmiyorum. Ancak Özakman’ın 1938-1946, 1946-1980 ve 1980’den günümüze üç dönemi daha kaleme alması gerekiyor. Kurtuluş Savaşı’nda, içte ve dışta kaybedenler, sonraki dönemlerde ne yaptı? Lozan’ın rövanşını almak isteyenler hangi yöntemleri denedi, denemeye devam ediyor? Bütün bunları, doğrusuyla yanlışıyla en iyi kim yazabilir? Özakman, düşük bir olasılıkla “yoruldum” diyebilir ama, buna hakkı yok. Atatürk ne diyor: Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla yorulmazlar! ankcum@cumhuriyet.com.tr TGC öldürülen gazetecileri anıyor İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ilk kez 1909 yõlõnda Hasan Fehmi Bey’in öldürülmesiyle başlayan gazeteci cinayetle- rinin 100. yõlõnda, öldürülen gazetecileri Burhan Fe- lek Konferans Salonu’nda 17 Kasõm tarihinde dü- zenleyeceği bir toplantõyla anacak. TGC’den yapõ- lan açõklamada, “Muhalif kimlikleri ve sırf mes- leklerini ilkeli bir biçimde sürdürdükleri için 1909’dan günümüze 100 yılda 61 gazeteci öldü- rüldü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, öldürülen gazetecilerin yakınlarının da katılacağı bir anma toplantısı düzenlemeyi kararlaştırmıştır” denildi. Başta Kürt açılımı olmak üzere AKP’nin son dönemde gündeme getir- diği politikalar, İzmir’de gerçekleştirilen “İhanet açılımına hayır - Millete birlik, vatana bütünlük” mitingiyle protesto edildi. Gündoğdu Meydanı’nda topla- nan İzmirliler, AKP’ye “Türkiye’yi böl- dürmeyeceğiz” mesajı gönderdi. Cum- huriyet İçin Güçbirliği Platformu tarafın- dan düzenlenen mitinge, önemli sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti de destek verdi. İzmir’deki mitingde şehit aileleri de ön sırada saflarda yer aldı. İzmirliler, Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle mitinge katıldı. AKP’nin sık sık yuhalandığı mitingde “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP”, “Cumhuriyet de- ğil, AKP yıkılacak”, “Şehitler ölmez, va- tan bölünmez”, “Gündoğdu Meydanı açılıma kapalı” sloganları atıldı. (Fotoğraf: HAKAN DİRİK) ‘Gündoğdu açılıma kapalı’ Kadõköy Meydanõ’nõ dolduran yarõm milyon yurttaş taleplerini bir kez daha yüksek sesle dile getirdi Alevilerden AKP’ye uyarõ MİTİNGDEN NOTLAR Atatürk ve Hz. Ali yan yana Baştarafı 1. sayfada Yüz binler “Madımak Müze Olsun”, “Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın”, “Cem Evleri İbadetha- nemizdir”, “Diyanet Kaldırılsın” yazılı döviz ve pankartlar açtı. Barış güvercinleri uçuruldu. (Fotoğraflar:UĞURDEMİR)