14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2008 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanõ DSP’li Prof. Dr. Büyükerşen’den hükümete ağõr suçlamalar: Siyasi santaj yapõyorlar Türkiye’nin her tarafõndan leş gibi yolsuzluk kokularõ yükseliyor. Belgeler havalarda uçuşu- yor. Ama bunlara karşõ hiçbir şekilde adalet, hu- kuk, yargõ işletilemiyor. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanõ Prof. Dr. Yılmaz Büyüker- şen’le konuşuyoruz. Büyükerşen, Eskişehir’deki AKP’li ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediye Meclisi’nde dönen inanõlmaz imar rantõ dalavere- lerini anlatõyor. AKP takõmõ ve Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan’la İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn kendisine nasõl baskõ yaptõklarõnõ ay- rõntõsõyla açõklõyor. Hatta Unakõtan’õn martta ya- põlacak yerel seçimler öncesi Eskişehir halkõna, “Elimdeki paranın tozu bile Eskişehir’i ihya etmeye yeter. Ama bir şartla. Büyükşehir be- lediye başkanlığını istiyoruz” dediğini belirte- rek, “Siyasi şantaj yapıyorlar” diyor. - Sizin belediye meclisinin hemen hemen ta- mamı AKP’li. Buna rağmen en başarılı büyük- şehir belediye başkanı sizsiniz. Aklıma bazı hın- zır sorular geliyor. Ya sizi destekliyorlar ya da siz onları atlatıyorsunuz? Hangisi doğru? Y.B.- Ben beş yõldan beri meclislerden hiçbir projemi geçiremedim. Hali hazõrda yaptõğõm hiz- metler ise 1999-2004 büyükşehir belediyesi mec- lis üyelerinin tamamõnõn, ilçe belediye başkanla- rõnõn, il genel meclisi üyelerinin DSP’li olduğu dönemde karara bağladõğõmõz projelerdir. - Ama sizin Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde alınan her kararı son başkanlık dö- neminizde dava ettiğinizi biliyoruz. Bu iş nasıl oluyor? - Aldõklarõ her karara karşõ dava açmak zorun- da kalõyorum. Mahkemeler büyük çoğunlukla bu kararlarõ bozuyorlar. Çünkü dava konusu olan hususlar büyük ölçüde imar planõ tadilatlarõyla il- gili oluyor. Yani imar planõ tadilatõ getirilmeden yapõlan bir meclis toplantõsõ yok. Öte yandan büyükşehir belediyesinde kent plancõlarõ, uzmanlar tarafõndan hazõrlanõp da meclise onay için getirdiğim, imar komisyonuna havale ettikleri planlar komisyonda bekliyor. Aradan yõllar geçiyor. Bu durum devam ediyor. Meclis’e getirmemekte direniyorlar. Bekletmele- rinin nedeni aslõnda mevzii imar planõ dediğimiz ana plan dõşõnda kalan arazileri, yani şehrin ge- lişmesi istikametindeki yerleri meclis üyelerinin ve yakõnlarõnõn satõn almalarõdõr. Bundan sonra da mevzii plan getiriyorlar. Bu mevzii planlar şa- hõslar için, bütünü hazõrlanmamõş kõsõmlar için olan planlardõr. Kanunda öyle bir yetki var. Bu- nun da amacõ ana plan hazõrlanõncaya kadar va- tandaşõ mağdur etmemek. Bu üyeler oralarõ aldõktan sonra benzin istas- yonlarõ yapõyorlar; yollarõ ona göre genişletiyor- lar. Sonra kendi ilçe belediyelerinin imar komis- yonlarõnda karara bağlõyorlar. Kendi meclislerin- de, kendi çoğunluklarõna dayanarak geçiriyorlar. Mevzii plan tadilatõ olarak büyükşehir belediyesi- ne getiriyorlar. Büyükşehir belediyesinde imar komisyonu da ellerinde. İmar komisyonundan geçirip Meclis’e getiriyor, orada da kabul ediyor- lar. Ben bu yapõlanlarõn şehrin ve şehir halkõnõn, gelecek kuşaklarõn aleyhine olduğunu söyleyerek yanlõş karar verdiklerini, böyle yapmamalarõ ge- rektiğini, bir daha incelemeleri gerektiğini söyle- yip meclise geri gönderiyorum. Ama yine õsrar kararõ alõyorlar. Ben de kanunun bana verdiği yetkiye dayanarak idare mahkemesine gidiyo- rum. Kanun bana iptal, yürütmeyi durdurma ka- rarõ aldõrmak için mahkemeye başvurma hakkõnõ vermiş. Ben o hakkõmõ kullanõyorum. - Genelde de davaların hepsini kazanıyorsu- nuz… - Bunlar genelde haklõ olduğum konular oldu- ğu için mahkeme lehimize karar veriyor. Fakat mahkeme kararõ çõkõncaya kadar aradan bir za- man geçiyor. Orada yasalarda bir boşluk var. Mahkeme kararõ çõkõncaya kadar belediye meclisi kararõ geçerli sayõldõğõ için hemen uygulamaya başlõyorlar. Bina yapacaklarsa yapõyorlar. Yan- daş ve parti çõkarlarõ için ne yapmalarõ gerekiyor- sa ona ilişkin kararlarõ alõp yürürlüğe koyuyorlar. Mahkeme sonunda iptal ya da yürütmeyi durdur- ma kararõ verse bile iş yapõlmõş ve bitmiş oluyor. Ondan sonra da yapõlacak bir şey kalmõyor. Bu da bizim hukuk sistemimizdeki bir boşluktan kaynaklanõyor. Şehirleri çarpõklaştõran ana ne- denlerden birisi bu. - İyi de bütün bu yapılanlar ağır yolsuzluk de- ğil mi? - Tabii de hukukta yolsuzluk biraz daha farklõ tarif ediliyor. Ama bu durumlarda kamu yararõna karşõ bir yolsuzluk var. Kamu yararõ yok ediliyor. Bakõn, büyükşehir belediye meclisinde sürekli olarak imar planõ tadilatõ, bütçe üzerine tartõşma- lar yaşanõyor. Ben Eskişehir için konuşuyorum. Başka yerleri bilemiyorum. Ama muhtemelen oralarda da vardõr. Eskişehir’in ilçe belediyele- rinden birisinin meclis üyesi AKP il başkanõ. İl yönetiminin bir başka üyesi ilgili belediyenin meclis üyesi. Her ikisi de o belediyenin imar ko- misyonunda üye. AKP il başkanõ o belediyenin aynõ zamanda imar komisyonu başkanõ. Her ikisi büyükşehir belediye meclisine de üye olarak gir- diler. Büyükşehir imar komisyonu başkanõ da yi- ne AKP il başkanõ. Bunlarõn bir üçüncü arkadaş- larõ var. O da bir başka ilçede meclis ve imar ko- misyonu üyesi. Her üçü ortak. Yapõ denetim şir- ketleri, proje şirketleri var. Eskişehir’deki yapõ denetimi konusunda trilyonlarca ciroya sahip olan bir firma da ortak. Üç şirketleri vardõ. Şimdi altõncõ şirketlerini kuruyorlarmõş. Vatandaşlar ya- põ denetimi işlerini en çok bunlara götürüyorlar. - Peki, bu yolsuzluk ve usulsüzlükleri bile bile neden götürüyorlar? - Kendilerine “Neden götürüyorsunuz” diye sorulduğunda şu yanõtõ veriyorlar: “Aksi halde belediyelerden büyük engeller çıkıyor.” Kanunda yapõ denetim şirketlerinin bir yõl içinde denetleme miktarlarõ metrekare olarak sõnõrlanmõş durumdadõr. Bunlar bir firmadaki kontenjanõ doldurup hemen bir başka şirket açõ- yorlar. Öbür yapõ denetim şirketlerinin cirolarõ bunlarõn yanõnda devede kulak kalõyor. Bu durum yerel basõnõn da dikkatini çekiyor. AKP il başka- nõna, “Neden öbür firmaların yanında sizin şirketleriniz trilyonlarca lira tutarında iş yapı- yor” diye soruyorlar. Verilen cevap şu: “Biz kontrolleri çok mükemmel yaptığımız için bü- tün vatandaşlar bize teveccüh gösteriyor.” Beni seçtirmemek için çok uğraşõyorlar. Mali- ye Bakanõ Kemal Unakõtan elinden gelen her şeyi yapõyor beni seçtirmemek için. Şehirlerimizin uygar kentler haline gelebilmesi için bu rant yağ- masõ, çoğunlukta olmanõn verdiği pervasõzlõk ne- deniyle bitecek gibi görünmüyor. Şehirlerimizin gelecekleri de bu nedenle pek parlak olmayacak gibi. Ben 1999’dan beri şehirde mükemmel pro- jeleri hâlâ sürdüren bir belediye başkanõ olarak yeni projeleri sunup bunlara kabul ettiremememe karşõlõk bu yağma devam ediyor. Zaman zaman umudum kõrõlmõyor değil. Ama mücadelemden de vazgeçmiyorum. Çünkü bunlarõn önündeki tek engel benim. Birilerinin çõkõp bunlara “Dur” de- mesi lazõm. 1999-2004 döneminde Eskişehir’deki belediye- leri DSP olarak silme almõştõk. Ama ne yazõk ki 2004 seçimlerinde ilçe belediyelerini aldõlar. Biz- de sadece büyükşehir belediyesi kaldõ. Sabahlara kadar yapmadõklarõ baskõ kalmadõ. Seçim gecesi ilçelerde oylarõn tasnif edildikleri yerlere koru- malarõyla girdiler. Eskişehir’de her seçimde ak- şam 21.30’da sonuçlar belli olurdu. 2004 seçim- lerinde sabaha kadar belli olmadõ. Torbalarõn içinden sandõk seçim kurullarõnõn tasnif kâğõtlarõ çõkmadõ. Durum bu. İlçe belediyeleri dolayõsõyla da bü- yükşehir belediyelerinde tek parti hâkimiyeti ku- rulduğu zaman yağmanõn haddi hesabõ olmuyor. Örneklerini yaşõyoruz. En azõndan ben yaşõyo- rum. Büyükşehir belediyelerinde bir zamanlar se- natoda olduğu gibi kontenjanlar olmalõ. AKP kentleri cezalandõrarak ele geçirmek istiyor - Hep bizden olanlar ve öteki- ler zihniyetiyle hareket etmiyor- lar mı? - Bu zihniyetle zaten Türki- ye’yi ikiye bölmüş durumdalar. Şehirleri cezalandõrmak suretiyle o kentlerin yönetimini ele geçir- mek istiyorlar. - Kemal Unakıtan’la ilişkile- rinizin nasıl olduğu anlaşıldı da İçişleri Bakanı Beşir Atalay’la nasıl? - Aslõnda Unakõtan’la ilişkile- rimiz çok iyi. Benim olduğum ya da olmadõğõm yerlerde benden kibar biçimde söz ediyor. Ama bazen TOKİ anahtarlarõnõ verme töreninde ben yoksam, “Sizden büyükşehri istiyorum” diyor. Kimi gazetecilerle toplantõ ya- parken, “Yahu, bu büyükşehri ne yapacağız” diye sorular soru- yor. “Kasanın anahtarı bende. Eğer büyükşehir belediye baş- kanlığını AKP’ye verirseniz si- ze her türlü yatırım ve imkân var. Elimdeki paranın tozu Es- kişehir’i ihya etmeye yeter. Ama bir şartım var. Büyükşe- hir belediye başkanlığını istiyo- rum” diyor. - Siz bu sözleri nasıl karşılı- yorsunuz? - Belki hoş bir tabir değil ama benim ve Eskişehir halkõnõn de- ğerlendirmesinde bu bir siyasi şantaj. Herhalde dünyada hiçbir ülkenin maliye bakanõ elindeki imkândan halka götürülecek hiz- metler karşõlõğõnda bir şey iste- mek durumunda değildir; isteme- miştir. Maliye Bakanõ’nõn gör- evi, yapõlacak işler için kaynak bulmak ve idarelere zamanõnda dağõtmaktõr. Kaldõ ki Türkiye’de ve Eskişehir’de toplanan vergi- lerden Hazine yardõmõ olarak bü- yükşehir belediyesine düşen payõ bile tam göndermiyor. Oysa Es- kişehir bugün 600 bin nüfuslu bir şehir haline geldi. İller Bankasõ’ndan kredi almak istedim. Belediye Meclisi borç- lanma yetkisi vermedi. Oysa AKP’li belediyeler İller Banka- sõ’ndan muazzam krediler kulla- nõyorlar. Yatõrõmlarõn durmasõnõn Eskişehir halkõna vereceği alter- natif zararlarõ bile düşünmeden siyasi amaçlõ, siyasi çõkara, kine, gareze dayanan davranõşlarõ var. Abdülkadir Aksu zamanõnda ve şimdiki İçişleri Bakanõ durmadan beni şikâyet ederler. Müfettişler gelir, soruşturma açarlar. Sonun- da iddialarõn geçersiz olduğu gö- rülür. Ya da mahkemeye verirler; beraat ederim. - Martta yapılacak yerel se- çimler için nasıl bir tahminde bulunuyorsunuz? - Ben bu seçimleri merkez sağ ve merkez soldaki partiler için şans olarak görüyorum. Son se- çimlerden sonra AKP’nin çizgisi aşağõ inmeye başladõ. Hatta va- tandaşlar 2007 seçim sonuçlarõna son derece şaşõrõyorlar. Seçim- lerde bir şeyler yapõldõğõndan şüphe ediyorlar. Ama sanõyorum Türkiye’yi bugün getirdiği nok- tayõ görenler de AKP’ye oy ver- diklerini söylemeye artõk utanõ- yorlar. Her işimiz engelleniyor - Bu kontenjanlardan kimler girmeli bü- yükşehir belediye meclislerine? - Mimar Mühendis Odalarõ, şehir plancõlarõ, Türk Tabipleri Birliği, Ticaret Odasõ, Sanayi Odasõ, o kentte varsa üniversite. Siyasi partiler büyükşehir belediye meclisi listelerini yaparken bu kontenjanlara göre oralardan adaylar göster- meleri lazõm. Böylece uzmanlardan kurulu bir meclis olacağõ gibi ilçe belediyelerinde çõkara, imar rant kavgasõna dayalõ kararlar geldiğinde onlarõ değiştirebilme yetkisi olabilmeli. Beledi- yelerine iade etmeli. Böylece şehirlerde parti- zanlõğõ, rant kavgasõnõ, şehirlerin çarpõk gelişme- sini önler, gelecek kuşaklara doğru dürüst, uygar şehirler bõrakõrõz. - Sizin birçok yatırımınız hükümetle bağlantı- lı. Örneğin kentsel gelişim, raylı sistem, ener- ji… Hükümet bunlarda size zorluk çıkartıyor mu? - Kentsel gelişim projesi 1999 depreminden sonra ortaya çõktõ. Amaç kentin alt ve üst yapõla- rõnõ tamamlamak, tamamõyla sorunsuz hale getir- mektir. Bizim altõ-yedi projemiz vardõ. Avrupa Yatõrõm Bankasõ 57. hükümet zamanõnda, Türki- ye’de örnek olsun diye Türkiye’nin kredibilitesi- nin olmadõğõ bir zamanda bana 250 milyon do- larlõk bir kredi açtõ. Bu projeler devam ediyor. 2009’un sonunda tek eksiği kalmayacak. Bunun içinde ulaştõrma, çevre koruma, afet riski önleme projeleri, kanalizasyon var. Bu paralar Avrupa Yatõrõm Bankasõ’ndan bugüne kadar gayet rahat bir biçimde geldi. Dört yõldõr faaliyette olan kent içi hafif raylõ sistem Eskişehirliler tarafõndan çok benimsendi. Ama bunlar (AKP) 2002’de iktidara geldiklerinde onu da engellemeye çalõştõlar. İn- şaatõ durdurdular, yolsuzluk var dediler, beni mahkemeye verdiler. Ben beraat ettim. P O R T R E Prof. Dr. YILMAZ BÜYÜKERŞEN Eskişehir, 1936 doğumlu. Ortaöğrenimini Eskişehir Atatürk Lisesi’nde yaptõktan sonra Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin ilk mezunlarõ arasõnda yer aldõ. Doktora ve doçentliğinden sonra 1973’te profesör oldu. 1976’da, mezun olduğu akademinin başkanlõğõna seçildi. 1982’de akademinin Anadolu Üniversitesi adõnõ almasõyla rektörlüğe getirildi. 1987’de aynõ göreve tekrar atandõ. 2 dönem Radyo Televizyon Yüksek Kurulu Başkanlõğõ’nõ yürüttü. 1993’te RTÜK Kanunu’nun çõkmasõyla bu görevden ayrõldõ. Türkiye’nin ilk Sinema ve Televizyon Okulu’nu Anadolu Üniversitesi’nde oluşturdu. Anõtkabir Müzesi’nde Atatürk’ün birebir boyutlardaki balmumu heykelini yaptõ. 1999 seçimlerinde DSP’den aday oldu ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’na seçildi. 2004 yerel seçimlerinde oylarõnõ arttõrarak aynõ göreve yeniden seçildi. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU - Bir zamanlar özellikle AKP’den belediye başkanlığı yapan kişiler son genel seçimler- de milletvekili oldular. Ama isimleri unutul- du gitti. Siz bunu bilerek mi milletvekili ol- mak istemediniz? - Ben böyle bir düşünceyle hareket etme- dim. Üstelik doğma büyüme Eskişehirliyim. Rektörlüğüm döneminde çeşitli teklifler al- dõm. Ama her zaman rektörlüğü tercih ettiği- mi söyleyerek reddettim. Rektörlüğüm sona erdiğinde Sayõn Ecevit bana milletvekilliği teklif etti. Ama aday listesinde anlaşamadõk. Benim listeyi sürükleyebileceğimi, bunun doğru bir şey olmadõğõna inandõğõm için red- dettim. Son olarak bana Eskişehir belediye başkanlõğõnõ teklif etti. Ben yine direndim. Sonunda bütün listeyi benim yapmam koşu- luyla kabul ettim. Diğer belediye başkanlarõ- na gelince… İçlerinde tanõdõklarõm var. Son- radan çok pişman oldular. “Meğer belediye başkanlığı icraat yeriymiş. Şimdi sesimizi duyuramıyoruz” diye dert yanõyorlar. Beni belediye başkanõ seçtirmemek için Maliye Bakanõ Unakõtan elinden geleni yapõyor. Şehirlerimizin uygar kentler haline gelebilmesi için bu rant yağmasõ, çoğunlukta olmanõn verdiği pervasõzlõk nedeniyle bitecek gibi görünmüyor. Abdülkadir Aksu zamanõnda ve şimdiki İçişleri Bakanõ (Beşir Atalay) durmadan beni şikâyet ederler. Müfettişler gelir, soruşturma açarlar. Sonunda iddialarõnõn geçersiz olduğu görülür. Ya da mahkemeye verilir, beraat ederim. Belediye başkanlığı icraat yeri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear