Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
RTE küresel krize kafa tutar, iktidarında nere-
deyse yolsuzluk olaylarına rastlanmadığını söy-
lerken, iki TV’de aynı cephenin adamları birbiri-
ne ters düşen açıklamalar yapıyorlardı.
Deniz Feneri davası yargıcının Türkiye’deki
başlıca sorumlu gösterdiği dört isimden biri olan
RTÜK Başkanı Zahid Akman NTV’de çanak
soruları yanıtlarken görevden neden istifa etme-
diğini RTE ile birkaç kez yaptığı konuşmalara bağ-
lıyor:
“Arkamda Başbakan ve istifa etmemem ge-
rektiğini söyleyen kimi bakanlar var” diyor.
Aynı gün bir başka TV’de namuslu, onurlu bir
siyasetçi olduğunu kanıtlamak için uğraşı verir-
ken başkalarının namusuna, onuruna rahatça sal-
dıran Bay DMM Fırat, Zahid Akman’ı yalanlıyor:
“… Başbakan böyle bir söylem söylemez”.
Bay Fırat’a göre RTE, kendisi dahil hiç kimse-
ye arkandayım demezmiş. Demek ki Akman ya-
lan söylüyor!
Bay Fırat’a inanmak gerek. Zira şöyle böyle bi-
ri değil; RTE’den sonra RTE’nin canı ciğeri, par-
tide ikinci adam.
RTE’nin arkasında olduğunu söyleyen Ak-
man’a da inanmak, söylediklerini doğru diye ni-
telemek gerek.
Nihayet RTE’nin dinci parti yollarında birlikte yü-
rüdüğü yoldaşıdır, sırdaşıdır Akman.
Bu örnek gösteriyor ki, AKP’de kimin doğru ki-
min yalan söylediğini anlamak zor, hatta olanak-
sız.
Zira çok uyumlu bir parti: AKP’de herkes bir-
birini yalanlıyor.
Doğruyu nasıl bulacağız? Kuşkusuz Kemal Kı-
lıçdaroğlu’nun yönelttiği şu sorulara RTE yanıt ve-
rirse, verebilirse:
“Almanya’daki dolandırıcılık davasının Türkiye
ayağını oluşturan kişilerden biri olarak adı defalarca
geçen kişiyi, RTÜK Başkanı olarak görmeyi nasıl
içinize sindiriyorsunuz? Zahid Akman’ı, Kanal
7’yi birlikte kurduğunuz için mi koruyorsunuz? (Kı-
lıçdaroğlu’nun sorusuna ek soru: ‘Yoksa Ak-
man’ın çok bildiklerini açıklamasından mı çeki-
niyorsunuz?’)”
Zahid Akman NTV’nin tanıdığı olanağı kullanarak
bir saate yakın konuştu. Alman yargıcın, Alman
savcıların öne sürdüğü somut olaylar, gelişmeler
tamamen hayal ürünü derken…
… Kemal Kılıçdaroğlu, RTÜK Başkanı Zahid Ak-
man’ın (her şeyden elimi çektim dediği tarihte) Al-
manya’daki evinin 25 Nisan 2007’de kooperatif
dolandırıcılığı soruşturması kapsamında mahke-
me kararıyla arandığını belgelerle ortaya koydu.
Zahid Akman adı artık dillere destan. Ortaya çı-
kan belgeleri ne kadar yalanlarsa yalanlasın,
başka belgelerle bu belgeleri istediği kadar çü-
rütmeye kalksın… Bu çabalarla kamuoyu vicda-
nında temize çıkmayacağını bilmeli ve:
(1)- Savcılar harekete geçmiyor. Akman şayet
namusunun, onurunun ve haysiyetinin saldırıya uğ-
radığına inanıyor ve temize çıkmak istiyorsa,
Zahid Akman hakkında soruşturma açılması is-
temiyle savcılığa başvurmalı veya yasal gerekler
olanak tanıyorsa Zahid Akman, Zahid Akman hak-
kında suç duyurusunda bulunmalı, soruşturma
hatta dava açılmasına önayak olmalı.
Tabii yargı yoluyla aklanmak istiyorsa…
(2)- Akman bir bürokrat. AKP iktidarının nadi-
de çiçeklerinden.
Ne ki kendini savunurken boyunu aşan kimi sal-
dırılarda bulunuyor. Kamuoyunda aklanayım der-
ken, açıklamalarında ana muhalefetle ilgili AKP Ge-
nel Merkezi kaynaklı kimi suçlamaları kullanıyor.
RTÜK Başkanı savunmasında muhalefet kay-
naklı suçlamaları karşılamaya çalışırken muhale-
fetle ilgili kimi tartışmalı konuları kullanamaz.
O, bir bürokrat. Gerçekleri arayan CHP’yi suç-
layacak veya kimi konularda hesap sormaya gi-
rişecek konumda değil.
Haddini bilmeli.
SAYFA 24 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 21
Edirne Y 20
Kocaeli B 22
Çanakkale B 22
İzmir PB 24
Manisa PB 24
Aydın PB 25
Denizli PB 25
Zonguldak PB 19
Sinop PB 20
Samsun Y 21
Trabzon Y 20
Giresun Y 21
Ankara PB 20
Eskişehir PB 18
Konya PB 22
Sıvas PB 19
Antalya PB 28
Adana Y 29
Mersin Y 28
Diyarbakır PB 28
Şanlıurfa PB 27
Mardin PB 24
Siirt PB 30
Hakkâri PB 20
Van PB 22
Kars PB 19
Oslo PB 17
Helsinki PB 12
Stockholm PB 16
Londra Y 18
Amsterdam PB 17
Brüksel PB 15
Paris Y 17
Bonn PB 17
Münih PB 14
Berlin Y 18
Budapeşte Y 18
Madrid Y 24
Viyana Y 15
Belgrad B 17
Soyfa Y 18
Roma PB 23
Atina Y 23
Zürih PB 17
Moskova PB 15
Aşkabat A 29
Astana B 13
Taşkent A 29
Bakû PB 24
Bişkek A 23
Tiflis PB 27
Kahire B 29
Şam B 29
Yurdun kuzey ve gü-
ney kesimleri parçalı
ve çok bulutlu, Trakya,
Ege Orta ve Doğu Ka-
radeniz’in kıyı kesim-
leri, Doğu Akdeniz kı-
yıları ile Kars ve Arda-
han çevreleri sağanak
ve gök gürülütülü sa-
ğanak yağışlı geçe-
cek. Hava sıcaklığı
yurt genelinde 2-4 de-
rece artacak.
Okyanus
Şirketler
Grubu’na
operasyon
Yeşil kıyağa büyük tepki
AKP’li belediyenin peyzaj harcamalarõ için açõklama yapmasõ istendi
YUSUF BAŞTUĞ
ADANA - AKP’li Adana Bü-
yükşehir Belediyesi’nce peyzaj
hizmetleri kapsamõnda düzen-
lenen ve bedeli 43 milyon 112
bin YTL’yi aşan ihaleler büyük
tepki topladõ. Kitle örgütü tem-
silcileri ‘yeşil kıyak’ olarak ni-
telenen peşkeşe ilişkin mantõk-
lõ bir açõklama yapõlmasõnõ iste-
di. İhalelerin çoğunlukla, ortak-
larõ arasõnda ‘Kamu kurumla-
rını dolandırmaktan’ dava açõ-
lan kişilerin yer aldõğõ Park De-
kor şirketi ile AKP Adana Mil-
letvekili Fatoş Gürkan Zop-
çuk’un akrabalarõna ait Zopçu-
koğullarõ İnşaat firmasõna veril-
mesi hakkõnda belediye yöneti-
mi suskun kalmayõ tercih etti.
CHP Adana Milletvekili Hu-
lusi Güvel, AKP’li belediyele-
rin kamu kaynaklarõnõ yandaş-
larõna aktardõğõnõ söyledi. Pey-
zaj Mimarlarõ Odasõ Başkanõ
Ramazan Doğru, yandaşlara
aktarõlan parayla hangi işlerin
yapõldõğõnõn açõklanmasõnõ iste-
di. İnşaat Mühendisleri Odasõ
Başkanõ Sadi Sürenkök de,
“Büyükşehir Belediyesi hep
aynı şirketlere ihale veriyor.
Söz konusu para çok fazla. Be-
lediyenin açıklama yapmasını
bekliyoruz” dedi.
Adana Büyükşehir Belediye-
si’nin ‘yeşil kıyak’ olarak nite-
lenen ihalelerini kamuoyuna
duyuran CHP Adana Milletve-
kili Hulusi Güvel, bilinçli olarak
mali kaynaklarõn birilerinin ce-
bine yönlendirildiğini kaydetti.
“Adana’nın durumu ortada.
Üç-dört tane park ve refüje çi-
çek dikerek bu kadar para
harcanmaz” diyen Güvel, ya-
şananlarõn tesadüf olmadõğõnõ,
bu ihaleler ve harcanan yüksek
rakamlarõn da AKP’li belediye-
lerin yandaşlarõna kaynak ak-
tardõğõnõn göstergesi olduğunu
vurguladõ.
Peyzaj Mimarlarõ Odasõ Baş-
kanõ Ramazan Doğru da Ada-
na’da peyzaj düzenlemesi için
yapõlan işlerin kamuoyuyla pay-
laşõlmasõnõ istedi. Doğru, “Bu
paralar gerçekten hakkıyla
harcandı mı, harcanmadı mı,
görünene göre bu paranın
karşılığı hizmet olarak dön-
memiştir, çünkü Adana’nın
durumu ortadadır” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odasõ
Başkanõ Sadi Sürenkök ise
AKP’li Adana Büyükşehir Be-
lediyesi’nce hep aynõ şirketlere
para aktarõldõğõnõ irdeledi. “Bu
kadar parayla neler yapılı-
yor” diye soran Sürenkök şöy-
le konuştu: “Mevsimlik çiçek,
Çukurova Üniversitesi ile an-
laşma yapılsa daha ucuza ve
sürekli olarak yetiştirilebilir.
Bu paraları oraya buraya ver-
menin anlamı yok. Belediye
üniversiteyi finanse etse bu
kadar maliyeti olmazdı. Emi-
nim ki, üniversite bitkileri da-
ha ucuza üretir, belediye ken-
di personeliyle dikim yapar ve
bu kadar para harcanmazdı.
Büyükşehir Belediyesi’nin de-
taylı bir açıklama yapması
gerekiyor.”
Adana Büyükşehir Belediye-
si Başkanõ Aytaç Durak, pey-
zaj ihalelerini alan Park Dekor
şirketinin ortaklarõ hakkõnda,
‘kamu kurumlarını dolandır-
mak’ suçlamasõyla dava açõl-
masõnõn ardõndan, kendisine yö-
neltilen sorulara, “Ben yaptık-
ları işe bakarım” yanõtõnõ ver-
mişti.
İstanbul Haber Servisi -
Basõn kuruluşlarõ, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn Do-
ğan Grubu’nun gazetelerini evi-
nize sokmayõn çağrõsõnõ “Tür-
kiye’de çoksesliliğin önüne
yeni engeller dikilmesi tehli-
kesi” olarak değerlendirdi.
Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti (TGC), Türkiye Gazeteci-
ler Sendikasõ (TGS), Avrupa
Gazeteciler Birliği’nin de ara-
larõnda bulunduğu çok sayõda
basõn meslek örgütü dün
TGC’nin Cağaloğlu’ndaki kon-
ferans salonunda yaptõğõ top-
lantõda, Alman adalet makam-
larõnõn yürüttüğü bir kovuştur-
maya ilişkin haberler nedeniy-
le Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn yaptõğõ açõklamalarõ ve
boykot çağrõsõnõ tartõştõ. Basõn
meslek örgütleri adõna konuşan
TGC Başkanõ Orhan Erinç,
Türkiye’nin çok partili döneme
geçildiği günden bu yana çok-
seslilik ve ifade özgürlüğü ko-
nusundaki en bunalõmlõ sürecin
yaşandõğõnõ belirterek “De-
mokrasilerin olmazsa olmaz-
larının başında ifade özgür-
lüğü gelmektedir. Avrupa İn-
san Hakları Sözleşmesi de bu
özgürlüğün ‘resmi makamlarõn
müdahalesi olmadan kullanõl-
masõnõ’ güvence altına almış-
tır. Başbakan’ın sözleri yal-
nızca Doğan Grubu’nu ve
orada çalışan gazetecileri de-
ğil, tüm medyayı ve gazeteci-
leri töhmet altında bırakan bir
haksızlığı içermektedir’’ dedi.
Sendika başkanlarõ: Gözümüz hükümetin üzerinde. Ekonomik ve sosyal sorunlar her geçen gün artõyor
Hükümet sendikaları görmezden geliyor
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - Amasya’da bir araya
gelen sendika başkanlarõ AKP hü-
kümetine sert tepki gösterdiler. Tür-
kiye Kamu-Sen Genel Başkanõ Bir-
can Akyıldız, “Gözümüz hükü-
metin üzerinde. Ciddi yanlışlar
yapılmıştır” derken, Türkiye Eğitim-
Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk,
Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn öğret-
men atama politikasõnõ eleştirdi.
Bircan Akyõldõz, İsmail Koncuk,
Türkiye Sağlõk-Sen Genel Başkanõ
Önder Kahveci, İlksan Genel Baş-
kanõ Tuncer Yılmaz, Amasya’da
Yampaş Düğün Salonu’nda gerçek-
leştirilen iftar yemeğinde üyeleri ile
bir araya geldiler. Yaklaşõk 3 bin ki-
şinin katõldõğõ yemekte konuşan Ak-
yõldõz, “Gözümüz hükümetin üze-
rinde. Ciddi yanlışlar yapılmıştır.
Ekonomik ve sosyal sorunlar her
geçen gün artmıştır. Ülke ateş
çemberinde” diye konuştu. Hükü-
metin iddiasõnõn aksine ABD’den
dalga dalga yayõlan ekonomik krizin
Türkiye’yi son derece olumsuz etki-
leyeceğini belirten Akyõldõz, şunlarõ
söyledi: “Sayın Başbakan ekonomi
kurmaylarıyla toplantı yapıp bu
krizin Türkiye’yi etkilemeyeceği id-
dialarında bulundu. Kasım 2001’de
aynı şeyi yaşadık. Şubat 2002’de bu
krizi yaşadık. O zaman da krizden
etkilenmeyeceğimiz söyleniyordu.
Bu gelen krizin o krizin yüz katı ol-
duğu belirtiliyor. Geçen krizlerde
Türkiye’nin zararı 10-12 milyon
dolar olarak gerçekleşti. Bugün
gelen bu fırtınanın, ekonomik tsu-
naminin zararının 100 milyon do-
ları aşacağı konuşuluyor.”
Akyõldõz, Başbakan’õn sendikala-
ra yönelik tavrõnõ da eleştirdi. Baş-
bakan’õn sendikacõlõğõ yok sayar bir
eylem içinde olduğunu savunan Ak-
yõldõz, “Sendikacılığın önünü aç-
mak isteyen, demokrasiye olan
inancını ve demokrasinin önünde-
ki engelleri kaldırmak isteyen bir
siyasi iradenin sözleri, tavırları
buna göre şekillenmelidir” dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İs-
mail Koncuk da Milli Eğitim Ba-
kanlõğõ’nõn beş yõldõr okullara asale-
ten atamayõ sağlayacak yönetici ata-
ma yönetmeliğini çõkarmadõğõna dik-
kat çekti. Son 5 yõlda okullardaki ida-
recilerin 25 bininin vekâleten görev
yaptõğõnõ vurgulayan Koncuk, hükü-
metin ucuz öğretmen çalõştõrma yo-
luna gittiğini söyledi.
Eğitim fakültesi mezunu 220 bin
gencin görev beklediğini anlatan
Koncuk, “Peki şu an Türkiye’nin
öğretmen ihtiyacı yok mu? 200
binin üzerinde öğretmen ihtiyacı
var. Şu an Türkiye genelinde 200-
600 bin maaşla 100 binin üzerinde
sözleşmeli öğretmen çalışıyor. Bu
öğretmenlerin hiçbir sosyal gü-
vencesi yok. Bir kere kendi insanını
sömüren devlet değildir” diye ko-
nuştu.
AYŞE SAYIN
ANKARA - Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõnda tutukla-
nan, tahliyesinin ardõndan yaşa-
mõnõ yitiren işadamõ Kuddusi
Okkır’õn tutuklu kaldõğõ 11 ayõn
9 ayõnõ cezaevi revirinde geçir-
diği, 15 ayrõ hastalõk tanõsõ ko-
nulduktan sonra durumunun ağõr-
laşmasõ üzerine ancak ömrünün
kalan son 3 ayõnda hastaneye
sevk edildiği ortaya çõktõ. Ok-
kõr’õn tahliyesi, ancak ölümüne 6
gün kala mümkün oldu.
Adalet Bakanõ Mehmet Ali
Şahin’in, CHP İstanbul Millet-
vekili Çetin Soysal’õn soru öner-
gesine verdiği yanõt, Okkõr’õn
son derece ciddi sağlõk sorunla-
rõ bulunmasõna karşõn, “revir te-
davisiyle” yetinildiğini ortaya
koydu. Okkõr’õn durumuyla ilgi-
li, kanser teşhisinin konulduğu
Trakya Üniversitesi Tõp Fakültesi
Hastanesi’ne yatõrõlana kadar ai-
lesine bilgi verilmediği de orta-
ya çõktõ. Şahin’in verdiği bilgiye
göre Okkõr’a, tutuklanmasõndan
sonra yapõlan ilk sağlõk kontro-
lünde “sağlam” raporu verildi.
Cezaevine girdikten 12 gün son-
ra, 16 Temmuz 2007’de cezaevi
revirinde “prostat” tanõsõ ko-
nuldu. 9 ay boyunca 15 kez revire
gidip gelen Okkõr’a 6’sõ diş dol-
gusu olmak üzere hastaneye sevk
edildiği 4 Temmuz 2007’ye ka-
dar 10 farklõ teşhis konuldu.
Revirdeki tedaviden sonuç alõ-
namayõnca, 19 Mart 2008’de ön-
ce Tekirdağ Göğüs Hastalõklarõ
Hastanesi’ne sevk edilerek, bron-
şektazi ve sinüzit tanõsõyla, tedavi
ve dahiliye konsültasyonu öne-
rildi. Buradan Tekirdağ Devlet
Hastanesi, Dahiliye, Göğüs Cer-
rahisi bölümlerine sevk edilen
Okkõr, kilo kaybõ, aşõrõ halsizlik
ve “durumunun kritik” görül-
mesi üzerine, bu kez Tekirdağ
Devlet Hastanesi Acil Psikiyatri
ve Üroloji Polikliniği’ne gönde-
rildi ve “majör depresyon” ta-
nõsõ konuldu. Okkõr’a 14 Ni-
san’da aynõ hastanenin psikiyat-
ri bölümünde “kısmi iyileşme
görüldüğü” ve tedaviye devam
edilmesi önerilirken, aynõ gün du-
rumunun kötüleşmesi üzerine bu
kez dahiliye polikliniğine sevk
edildi. Burada “pnomoni (za-
türree)” teşhisi konulmasõna
karşõn Okkõr’õn yatõşõna gerek
görülmedi ve cezaevine iade edil-
di. Okkõr kötüleşince bu kez 4
gün sonra Tekirdağ Devlet Has-
tanesi Psikiyatri Servisi tarafõn-
dan “intihar riski” bulunduğu
gerekçesiyle İstanbul H Tipi Ka-
palõ Cezaevi’ne teslim edildi.
Bakõrköy’de göğüs hastalõkla-
rõ bölümü olmamasõ nedeniyle 25
Nisan’da Bayrampaşa Devlet Has-
tanesi Göğüs Hastalõklarõ Hasta-
nesi’ne yatõrõlan Okkõr, 5 gün
sonra Haseki Eğitim ve Araştõrma
Hastanesi’nde zatürreenin yanõ
sõra “böbrek yetmezliği” tanõsõ
konulmasõna rağmen, aynõ gün
hastaneden taburcu edildi. Okkõr,
tedavisinin devamõ için 6 Hazi-
ran’da Yedikule Eğitim ve Araş-
tõrma Hastanesi’ne sevk edildi, an-
cak “göğüs hastalıkları dokto-
ru” olmadõğõ için tutuklunun ce-
zaevi revirinde tedavi edilebileceği
belirtilerek, cezaevine iade edildi.
Tekrar Bayrampaşa Devlet Has-
tanesi’ne gönderilen Okkõr’da
düzelme olmadõ. 9 Haziran’da
Trakya Tõp Fakültesi’ne sevk edi-
len Okkõr’õn durumu oğluna tele-
fonla bildirildi. Buradaki kemik
iliği biyopsisi alõnan Okkõr’a 11
Haziran’da “kanser” teşhisi ko-
nularak onkoloji bölümüne yatõ-
rõldõ. Hastane raporu üzerine 1
Temmuz’da tahliye edilen Okkõr,
6 gün sonra da yaşamõnõ yitirdi.
BARIŞ YAMAN
KONYA - Konya Emniyet ekiplerin-
ce yeşil sermayeli Okyanus Şirketler
Grubu’na yönelik düzenlenen operas-
yonda, şirketin yönetim kurulu başkanõ
Nusret Argun, Selçuk Üniversitesi Me-
ram Tõp Fakültesi Hastanesi Başmüdürü
Dr. Mustafa Mete, yerel dinci Memle-
ket Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni
Uğur Özteke ve şirketin insan kaynak-
larõ bölümünün sorumlusu ADD Şube
Başkanõ Arif Aytürk’ün de aralarõnda
bulunduğu 36 kişi gözaltõna alõndõ.
Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçõlõk
ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi
ekipleri tarafõndan 26 Nisan’da Okya-
nus Şirketler Grubu’na yönelik olarak,
Afyonkarahisar, Karaman, Kütahya, Es-
kişehir, Nevşehir, Antalya, Bartõn, Kah-
ramanmaraş, Isparta, Adõyaman ile
Konya’nõn Seydişehir, Akşehir ve Ereğ-
li ilçelerinde operasyon düzenlenmiş,
holdinge ait tüm belge ve bilgisayarlara
el konulmuştu.Nusret Argun’un sahibi
olduğu Okyanus Holding’in gaz dağõ-
tõm, temizlik, özel güvenlik, yemek,
medikal görüntüleme ihalelerini mercek
altõna alan polis bilirkişi heyetleriyle
ihale dosyalarõ tek tek inceledi. İncele-
melerin ardõndan 5 ay sonra dün sabah
şirkete yeniden baskõn düzenlendi.Yak-
laşõk 300 polisin katõldõğõ operasyonda
Okyanus Şirketler Grubu Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Nusret Argun, Selçuk Üni-
versitesi Meram Tõp Fakültesi Hastanesi
Başmüdürü Dr. Mustafa Mete ve ev ka-
dõnõ eşi Servet Mete, Okyanus Şirketler
Grubu İnsan Kaynaklarõ Uzmanõ ve
Atatürkçü Düşünce Derneği Konya Şu-
besi Başkanõ Arif Aytürk, Konya’da ye-
rel yayõn yapan dinci Memleket gazete-
sinin Genel Yayõn Yönetmeni Uğur Öz-
teke ile Okyanus Şirketler Grubu’nun
üst düzey yöneticilerinin de aralarõnda
bulunduğu 36 kişi gözaltõna alõndõ. Po-
lis, operasyonda Nusret Argun’un villa-
sõnda ve şirkete ait işyerleri ile gözaltõna
alõnanlarõn ev ve işyerlerinde arama
yaptõ. Gözaltõna alõnan şüpheliler Konya
Numune Hastanesi’nde sağlõk kontro-
lünden geçirildi. Operasyonla ilgili
açõklama yapõlmazken gözaltõ sayõsõnõn
artabileceği bildirildi. Şirket yöneticile-
rinin ihalelere fesat karõştõrdõğõ ve bazõ
ihaleleri şantaj, tehdit ve sahtecilik ile
aldõğõ ileri sürüldü.
TAV Almaata
için 2. aşamada
Ekonomi Servisi - TAV
Havalimanlarõ Holding AŞ, dahil
olduğu konsorsiyumun, JSC Almaata
Uluslararasõ Havalimanõ ihalesinde 2.
aşamaya davet edildiğini duyurdu.
TAV Havalimanlarõ Holding’den
İMKB’ye yapõlan açõklamada, 15 Eylül
2008 tarihli özel durum açõklamasõnda
duyurulan JSC Almaata Uluslararasõ
Havalimanõ’nõn satõn alõnmasõna ilişkin
olarak düzenlenen ihalede TAV ile
Goldman Sachs International’õn
oluşturduğu yüzde 50/50 ortaklõğõn
ikinci aşamaya davet edildiği belirtildi.
Hayalyeniden
yargılanacak
TRABZON (Cum-
huriyet) - Yargõtay’õn
bozma kararõnõn ardõn-
dan yeniden görülmeye
başlanan McDonald’s
bombalanmasõ olayõnda
Trabzon Barosu avukat-
larõndan Fatih Çakır,
sanõk Yasin Hayal’in
vekilliğinden çekildiği-
ni açõkladõ.
Hrant Dink cinayeti-
ni azmettirdiği iddiasõy-
la Tekirdağ F Tipi Ce-
zaevi’nde yatan Yasin
Hayal, 24 Ekim 2004’te
Trabzon’da ramazan
günü Atatürk Meyda-
nõ’ndaki McDonald’s
restoranõnõn önüne
bomba koyarak 6 kişi-
nin yaralanmasõna ne-
den olmuştu. Yargõla-
manõn sonunda 6 yõl 8
ay ağõr hapisle cezalan-
dõrõlan Hayal, cezaevin-
de yattõğõ süre göz önü-
ne alõnarak tahliye edil-
mişti. Hayal’in dosyasõ
Yargõtay’a gitmiş, Yar-
gõtay 8. Ceza Dairesi de
patlayõcõ madde imal et-
mek suçundan verilen 3
yõl 4 aylõk hapis cezasõ-
nõ onamõş, ancak yara-
lama ve çevreye zarar
vermekten verilen 3 yõl
4 ay hapis cezasõnõ boz-
muştu. Yargõtay’õn ka-
rarõnõn ardõndan Ha-
yal’in yargõlanmasõna
dün Trabzon 1. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde
yeniden başlandõ. Ceza-
evinde olduğu için Ya-
sin Hayal’in katõlmadõğõ
duruşmada avukatõ Fa-
tih Çakõr, davadan çe-
kildiğini belirterek
mahkemeye istifa dilek-
çesini verdi.
Yasin Hayal’in Yar-
gõtay’õn cezasõnõ bozma
ilamõna karşõ düşüncesi-
nin alõnmasõ için Tekir-
dağ Ağõr Ceza Mahke-
mesi’ne yazõlan talima-
ta yanõtõn gelmediği an-
laşõldõ. Duruşma 6 Ka-
sõm’a ertelendi.
Peyzaj Mimarlarõ Odasõ Başkanõ Ramazan Doğru da
Adana’da peyzaj düzenlemesi için yapõlan işlerin
kamuoyuyla paylaşõlmasõnõ istedi. Doğru, “Bu paralar
gerçekten hakkõyla harcandõ mõ, harcanmadõ mõ,
görünene göre bu paranõn karşõlõğõ hizmet olarak
dönmemiştir, çünkü Adana’nõn durumu ortadadõr” dedi.
Okkır’ı öldüren ihmaller zinciri
Basõn kuruluşlarõ:
Erdoğan’õn
çağrõsõ
çoksesliliğe
engel
TGC Başkanı Erinç, “Başbakan’ın sözleri tüm medyayı töhmet altında bırakıyor” dedi.