Catalog

CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada nun yanıtını arayanların sayısı da az değil. Başbakan Erdoğan, önümüzdeki döneme şöyle bakıyor olmalı: 1- Erbakan Hoca’nın artık yeniden ayağa kalkması olanaksız. Bundan sonra mirasını kime devredece- ğini düşünüyordur, o kadar. Kökenlerimden gelen oy tabanı sağlam. 2- Merkez sağın iki partisi birbirini çeke çeke di- be battı. Bundan böyle yükselmeleri çok zor. Zira dip, balçık. 3- MHP’nin alacağı oy oranı belli. Görünüm bu- günkü yapısının üstüne yeni bir şey koymayacağı- nı gösteriyor. Merkez sağa oturması da zor. Hatta kimi MHP unsurlarını ben kendi yanıma çekebilirim. 4- Karşımda CHP’nin olması da avantajıma. Sağ yelpazeye, “bana oy vermezseniz karşıda CHP var” der çıkarım... 5- Dünya dengeleri lehime. Dışarıya benden da- ha iyi hitap edecek rakip de yok. Onlara da, “ben gi- dersem CHP gelir” derim... Ne diyelim? AKP açısından bundan iyisi, Şam’da kayısı! Siyasetin görünür gelecekteki seyri Erdoğan’ın ve yerli-yabancı danışmanlarının çizdiği gibi giderse, önümüzdeki yerel seçimler yine AKP’nin... CHP, AKP’nin bu rotasına karşılık, merkez sağın bir bölümünü de yanına alabileceği bir karşı çekim merkezi yaratabilir mi? Belediye başkan adaylarının usul usul filizlenme- ye başladığı şu günlerde, bu olasılığın da tartışılacağı anlaşılıyor. Belki de, bugüne kadar merkez sağda si- yaset yapmış, kendisini AKP’ye uzak gören kimi un- surlar CHP saflarına geçecek. CHP’nin bu kesime kucak açarken dengeyi iyi tut- turması, sol yanını da geniş tutması gerekiyor. Son anda bir değişiklik olmazsa, önümüzdeki ekim ve kasım ayı ANAP ve DP’nin kongreleriyle geçecek. ANAP’ta Erkan Mumcu’nun aday olmayacağını açık- lamasının ardından Özal’ın sülalesi öne çıktı, Ahmet Özal’ın ve Hüsnü Doğan’ın genel başkanlığa so- yunabileceği konuşuluyor. Ama son anda Mumcu, “taban beni çok istiyor, kıramam” derse, başka! DP’de de Süleyman Soylu’nun kimin adına ge- nel başkanlık yaptığı sorgusu bitmeden yeni bir kon- gre var. Şu aşamada buradan da olağanüstü bir ener- ji çıkmayacağı anlaşılıyor. Erdoğan’ın gücüne güç katan yukarıda aktardığımız merkez sağın durumu... Siyaset tarlasındaki bu geniş manevra alanını hoy- ratça kullanan Erdoğan’ın giderek siyaset yapma bi- çimini de sertleştireceği anlaşılıyor. Gerek hafta so- nundaki konuşmaları gerekse dün ekonominin ne ka- dar mükemmel olduğunu anlatan basın toplantısın- daki söylemi şunu gösteriyor: AKP’yi eleştirmek, güven ve istikrarı zedelemek de- mektir! Başbakan’ın tutumu özünde bu tümceye indir- genebilir. Erdoğan’ın yolsuzluklara bakışı da şöyle: “Yolsuzluk olsaydı ekonomi bu kadar iyi olmazdı. Gündemdeki yolsuzluk iddialarının hiçbirinin ülkem- le ilgisi yoktur.” Bu anlayışın düzeltilecek hiçbir yanı yok! Girişteki tartışmaya geri dönersek: AKP “seçeneksizliğe” oynuyor... Siyaset bu nok- taya geldi mi; bağnazlaşır... Ve mutlaka seçenek çıkar! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada rılmamaya özen gösteriyor. Bu tutumuyla tarafsız, ülke sorunlarına duyarlı bir cumhurbaşkanı portresi çizdiğini sanıyor. Çankaya’daki; RTE’nin, Müslümanın parasını do- landırarak dinci siyaset yapan yayın organlarına ya- tıran Müslüman Deniz Feneri olayını örtmek için Do- ğan grubuna saldırmasını basit bir medya-iktidar kav- gası gibi görüyor. Tarafsız bir konumda olduğunu anımsatarak, da- ha doğrusu tarafsızlık kimliğinin arkasına sığınarak “Olay kurumlar arası olsaydı müdahale ederdim, ama?...” diye bir mazeret üretiyor. RTE’nin Doğan grubuna karşı başlattığı ve hafta- larca sürdürdüğü saldırıların basın bağımsızlığına, ya- yın özgürlüğüne yönelik bir saldırı olmadığına inan- dığını ifadeden çekinmeyen bir cumhurbaşkanı var başımızda! RTE-Doğan kavgasını irdelemekten kaçınırken söy- lediği şu sudan yoruma bakınız; “Bayram barıştırır!” Gizli açık faşizan inançlarla yoğurulan kafalar yönetiyor ülkeyi. RTE-Doğan kavgasını yorumlarken Çankaya’da- ki, basın özgürlüğüne yönelik saldırıları ülkenin te- meline konulan bir dinamit olduğunu irdeleyen bir iki cümle söyleyemez miydi? Anayasa, evet cumhurbaşkanlarına kurumlar ara- sında uyumu sağlamayı emrediyor. Ama aynı anayasa, demokrasinin belli başlı te- mellerinden olan basın özgürlüğünün korunmasını da emrediyor. Üstelik Çankaya’daki, siyasal gerginlikleri Çankaya Köşkü’nde iktidar ve muhalefet partisi liderlerinin ka- tılacağı Kayseri mantısı sunduğu öğle yemekleriyle ortadan kaldıracağını sanıyor. Batılı bir siyaset adamı olduğunu uçağa binerken eşinin şemsiyesini tutarak kanıtlayan doğulu bir er- kek! Sorunları irdelemekten kaçan, bir AKP’li olduğu- nu hiçbir zaman unutmadığını sözleriyle, hareketle- riyle belgeleyen dinci bir cumhurbaşkanı. Deniz Feneri sorunu Türkiye’yi ayağa kaldırmış; Müslümanı Müslümanlıkla dolandıran dernekler tü- remiş. Bu dernekleri yöneten, toplanan milyonlarca Avro’yu dinci siyaset yapan Kanal 7’ye aktaran adam- ların hemen hepsi AKP’ye kafa itibaryla bağlı kişiler ve başlarında Zekeriya Karaman, “kardeşi” RTE’nin akrabası. Alman yargıç, Deniz Feneri dolandırıcılığında dört isim söylüyor. Biri de RTÜK Başkanı Zahid Akman. Çankaya’daki Deniz Feneri dolandırıcılığı ile veya Zahid Akman’ın ortaya dökülen kirli çamaşırlarıyla il- gili soruları yanıtlamak istemiyor. Bu memlekette yargı varmış, ilgilenecek kurum- lar varmış! Var olmasına var da bu kurumları dikkate alan, ör- neğin adı Fener’in dışında pek çok olaya karışan Za- hid Akman’ı istifaya çağıran -Meclis Başkanı dışın- da- hükümetten ve iktidar partisinden tek bir AKP’li yok orta yerde. Deniz Feneri olayının Türkiye şubesi henüz yargıya intikal etmedi. Böyle ulusal vicdanı sızlatan uluslararası dolan- dırıcılık olayı karşısında Çankaya’dakinin hüküme- ti, yargıyı göreve çağırması gerekmez mi? Hayır, gerekmiyor. Çankaya’daki, gündemdışı konularda yüksek fikirlerini söyleyerek görevini ye- rine getirdiğini düşünüyor. Kamuoyunun yuttuğu sa- nısıyla herhalde istakozlu makarnayı özleyen eşi Hay- rünnisa Hanım’la ABD’ye giderken görev süresi ye- di yıldan beş yıla inerse yeniden aday olup olma- yacağını uçakta gazetecilerle tartışıyor. Kurtuluşun yolu bir buçuk yıl öncesine kadar bir- di; şimdi ikiye çıktı. ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 23 EYLÜL 2008 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 21 Edirne Y 20 Kocaeli Y 20 Çanakkale Y 20 İzmir Y 23 Manisa Y 25 Aydın B 25 Denizli Y 24 Zonguldak Y 18 Sinop Y 20 Samsun Y 20 Trabzon Y 22 Giresun Y 22 Ankara Y 17 Eskişehir Y 17 Konya Y 21 Sıvas Y 18 Antalya Y 25 Adana Y 29 Mersin Y 30 Diyarbakır Y 27 Şanlıurfa Y 24 Mardin B 22 Siirt B 23 Hakkâri PB 20 Van PB 21 Kars Y 20 Oslo Y 15 Helsinki Y 15 Stockholm Y 14 Londra Y 20 Amsterdam Y 17 Brüksel Y 18 Paris Y 17 Bonn Y 14 Münih Y 19 Berlin Y 17 Budapeşte Y 14 Madrid Y 25 Viyana Y 12 Belgrad Y 12 Soyfa PB 16 Roma Y 21 Atina Y 20 Zürih Y 14 Moskova PB 17 Aşkabat Y 28 Astana Y 10 Taşkent PB 25 Bakû PB 22 Bişkek Y 19 Tiflis PB 18 Kahire PB 35 Şam B 30 Bütün bölgelerimiz parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Karadeniz, Kuzey Ege’nin iç ke- simleri, İç Anado- lu’nun kuzey ve do- ğusu, Doğu Anado- lu’nun kuzey ve batı- sı ile Doğu Akdeniz’in iç kesimleri aralıklı sa- ğanak ve gök gürül- tülü sağanak yağışlı geçecek. TOKİ’nin en değerli arsası satışta Haber Merkezi - Başbakanlõk Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) “satõlõk kõymetli arsa” sloganõyla duyurduğu ve 650 milyon YTL muhammen bedel ile satõşa çõka- rõlan Ataköy-Bakõrköy sahil şe- ridindeki 124 bin 980 metreka- relik arazinin ihalesi, bugün ya- põlõyor. TOKİ‘den yapõlan açõklamaya göre, açõk arttõrma yöntemiyle saat 15.00’te TOKİ’nin Bilkent’te bulunan merkez binasõnda yapõ- lacak ihaleye, yerli ve yabancõ pek çok yatõrõmcõnõn katõlmasõ bek- leniyor. Açõk arttõrma ihalesine katõlabilmek için, TOKİ hesabõ- na 200 bin YTL katõlõm temina- tõ yatõrmak gerekiyor. Ataköy Konaklarõ ile Marmara Denizi arasõnda kalan 124 bin 980 met- re kare büyüklüğündeki arsanõn yarõsõ yani 68 bin metre karelik bölümü, TOKİ’nin sözleşmeye koyacağõ özel maddeyle yeşil alan olarak korunacak, park ve ye- şil alan olarak düzenlenerek hal- kõn kullanõmõna açõlacak. Uzun bir sahil şeridine sahip arsanõn bu bö- lümüne kapalõ inşaat yapõlama- yacak. İhaleyi kazanacak yatõrõmcõ- lar, bölgeye otel, apart otel, gazi- no, marina, yat kulübü, alõşveriş tesisleri, lokantalar, kongre tes- isleri, akaryakõt satõş üniteleri, sağlõk kulübü, gösteri spor ve eğlence tesisleri kurabilecek. TO- Kİ Başkanõ Erdoğan Bayraktar, Bakõrköy’deki söz konusu arazi- nin daha önce ihalesi iptal edilen ve içinde Dünya Göz Hastanesi ile Galleria Alõşveriş Merkezi’nin de yer aldõğõ arsayla bir ilgisinin bulunmadõğõnõ belirtirken top- lam inşaat alanõ 249 bin 960 met- rekare olarak belirlenen arazinin Atatürk Havalimanõ’na 3 dakika mesafede olduğuna dikkati çekti. Açõklamada, Bayraktar’õn, “Hukuki olarak hiçbir sorun bulunmayan, konum itibarıyla İstanbul’un gözbebeği Bakır- köy’de bulunan böylesine de- ğerli bir arsayı alacak yatırım- cının bu işten kârlı çıkacağını düşünüyorum. Ayrıca ihaleyi kazanan yatırımcıya yüzde 20 peşinat ve 24 ay da vade ile öde- me kolaylığı sunacağız” ifade- sine de yer verildi. Toprak: İptal edilsin Eski Spor Bakanõ ve CHP MYK üyesi Erdoğan Toprak, TOKİ‘nin “imar düzenini boz- maya dönük bir kurum olarak karşımıza çıktığını” belirterek “TOKİ eliyle yeşil alanlar gasp ediliyor. Artık TOKİ‘ye ‘dur’ demek gerekiyor. Yarın yapıl- ması planlanan ihale de dur- durulmalı” dedi. İstanbul gibi dünya şehirlerinin parklarõyla anõldõğõnõ belirten Toprak, kent- te böylesi bir parkõn bulunmamasõ bir yana mevcut yeşil alanlarõn da AKP yandaşlarõna çõkar sağlamak amacõyla yok edildiğinin altõnõ çizdi. Toprak, “Bu ülkeyi yöne- ten Başbakan halen İstanbul milletvekilidir, ayrıca iki dönem İstanbul Belediye Başkanlığı yapmıştır. Bütün bunlara kar- şın İstanbul’u ranta teslim et- mesini anlamak mümkün değil” diye konuştu. TOKİ‘nin, amacõ dõşõnda hareket eden bir kuruma dönüştüğünü vurgulayarak “Bu şehri gecekonduların bozduğu kadar TOKİ de bozmaktadır” diyen Toprak, sözlerini şöyle sür- dürdü: “TOKİ Kanunu yeni- den gözden geçirilmelidir. Ata- köy halkı için yeşil bir vaha ni- teliğindeki bu bölge doğal sit alanı ilan edilmelidir. Şehrin do- ğal yapısını çarpık yapılaş- mayla bozan TOKİ‘ye artık ‘dur’ demek şarttır. ‘Adresin teslim’ olacağı ihalelerden biri olacağı kesin gözüyle bakılan bu ihalenin durdurulması gereki- yor.” Telekom’a dava yağmuru Akman rahat: Başbakan arkamda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - De- niz Feneri e.V. davasõnda yargõç tarafõndan “Türkiye’de 4 baş sorumlu” arasõnda gös- terilen, RTÜK yasasõna aykõrõ olarak bir- çok şirkette yöneticilik ve ortaklõğõ ortaya çõkan Zahid Akman, görevinden istifa et- mesini gerektirecek hiçbir neden olmadõ- ğõnõ savundu. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn ilk günden kendisine destek çõk- tõğõnõ söyleyen Akman, bir alõşveriş mer- kezindeki ortaklõğõyla ilgili olarak da, “Bi- nadan kira almak ticari bir faaliyet mi- dir?” dedi. Akman’õn bir siyasetçi tavrõy- la konuşmasõ ve kendisini eleştirenleri “onursuzlukla” suçlamasõ dikkat çekti. RTÜK Başkanõ Akman, NTV canlõ ya- yõnõnda kendisiyle ilgili iddialara yanõt verdi. İstifa çağrõlarõnõ kesin bir dille geri çeviren Akman, “Medya terörü estirile- rek yapılan saldırılar sonucunda istifam isteniyor. Buna verilecek en iyi cevap onurlu duruşla görevimde kalmaktır” de- di. Kendisiyle ilgili haberler konusunda 11 ayrõ tekzip kararõ bulunduğunu belirten Ak- man, neyle suçlandõğõnõ halen bilmediğini söyledi. Akman, TBMM Başkanõ Köksal Toptan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin istifa çağrõlarõna da, “Keşke bana bir so- ru sorup bu açıklamaları yapsalardı bunlara gerek olmazdı” diye yanõt verdi. RTÜK Başkanõ olduktan sonra hiçbir ti- cari faaliyette bulunmadõğõnõ savunan Ak- man, RTÜK’teki ilk görev süresi olan 2005-2007 yõllarõ ile ilgili bazõ iddialarõn ol- duğunu ancak, bu dönemin ikinci kez üye- liğe seçilmesiyle geride kaldõğõnõ ileri sür- dü. “Ben 2005 yılında RTÜK üyeliğine se- çildikten sonra herhangi bir kararda, fa- turada, banka dekontunda imzamı gör- sünler ben yine gereğini yaparım” diyen Akman, bugün itibarõyla iki şirkette or- taklõğõnõn olduğunu bunlarõn da yatõrõm or- taklõğõ olduğunu söyledi. Ortaklõklarõn- dan birinin bir arsa ile, diğerinin de bir alõş- veriş merkezi ile ilgili olduğunu belirten Ak- man, buna karşõn bu iki ortaklõğõn “ticari faaliyet” olarak değerlendirilemeyeceğini savundu. Bu ortaklõklarõn mal beyanõnda da yer aldõğõnõ ifade eden Akman, “Binanız- dan kira geliri alıyor olmanız ticari faa- liyet midir. Bir binadan kira alıyor olmak ticari faaliyet mi?” dedi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıç- daroğlu ile hakkõnda eleştirel haberler yapan gazetelerin genel yayõn yönetmen- lerini bir televizyon kanalõnda tartõşmaya davet eden Akman, “Eğer gerçekten be- ni suçlayacak nitelikli belgeleriniz var- sa hodri meydan diyorum. İstediğiniz tel- evizyonda, istediğiniz yayın kuruluşun- da her haysiyetli insan gibi cevabımı ve- receğim” dedi. Almanya’daki kooperatif yolsuzluğu ko- nusuna da değinen Akman, kooperatifte yal- nõzca 1 yõl kaldõğõnõ, bu süre boyunca hiç- bir toplantõda yer almadõğõnõ ifade etti. Konuyla ilgili haberlerin başladõğõ dö- nemde Başbakan Erdoğan’a bilgi verdiği- ni, sonraki günlerde de Başbakanlõk Müs- teşarõ Efkan Ala ve bazõ bakanlarla gör- üştüğünü söyleyen Akman, “Hem sayın Başbakan hem de sayın bakanlar bun- ların geçecek olduğunu, inanmadıkları- nı, görevimin başında kalmam gerekti- ğini ifade ettiler” dedi. YUSUF BAŞTUĞ ADANA - AKP’li Ada- na Büyükşehir Belediye- si’nin peyzaj hizmetleri kapsamõnda çevre düzen- lemesi amacõyla bitki alõ- mõ ve yeşillendirme çalõş- malarõ için kullandõğõ 43 milyon 112 bin YTL’nin büyük kõsmõnõn hakkõnda ortaklarõ arasõnda “Kamu kurumlarını dolandır- maktan” dava açõlan kişi- lerin de bulunduğu Park Dekor Şirketi ve AKP Adana Milletvekili Fatoş Gürkan Zopçuk’un akra- balarõna ait Zopçukoğulla- rõ İnşaat firmasõna ödendi- ği belirlendi. CHP Adana Milletvekili Hulusi Gü- vel’in TBMM’ye sunduğu soru önergesine Adana Va- lisi İhsan Atış’õn verdiği yanõta göre 2001 yõlõndan 2008 yõlõnõn haziran ayõna dek belediyenin peyzaj hiz- metleri kapsamõnda 43 mil- yon 112 bin YTL çok yõl- lõk ve mevsimsel bitki alõ- mõ için kullanõldõ. Vali Atõş, geçen süre içinde be- lediyece 51 ihalenin yapõl- dõğõnõ aktardõ. Vali Atõş bu ihaleler için, 2001 yõ- lõnda 964 bin 522 YTL, 2002’de 953 bin 605 YTL, 2003 yõlõnda 4 milyon 77 bin YTL, 2004’te 4 milyon 480 bin YTL, 2005’te 8 milyon 224 bin YTL, 2006’da 10 milyon 43 bin YTL, 2007 yõlõnda 10 mil- yon 271 bin YTL ve 2008 yõlõnõn ilk altõ ayõnda 4 milyon 97 bin YTL’nin harcandõğõnõ bildirdi. İhalelerde en fazla para- yõ Büyükşehir Belediye Başkanõ Aytaç Durak’õn kõzõnõn da ortağõ olduğu savlanan Park-Dekor Mal- zeme, İnşaat, Turizm, Sa- nayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin aldõğõ öğrenildi. 51 ihaleden 23’ünün Ha- mit Önder Gündüz ve oğlu İbrahim Murat Gündüz’e ait firma tara- fõndan kazanõldõğõ kayde- dildi. Bu şirketin sahipleri hakkõnda “kamu kurum ve kuruluşlarõnõ dolandõrmak” suçlamasõyla açõlan dava sürüyor. Öte yandan İbra- him Murat Gündüz de “sahte çürük raporu” alarak askerlik yapmadõğõ için tutuklu bulunuyor. AKP Adana Milletve- kili Fatoş Gürkan Zop- cuk’un akrabasõ Osman Zopçuk ve Sabri Zopcuk’a ait Zopcukoğullarõ İnşaat ile Halil İbrahim Ayde- mir’e ait Aydemir Kök Bitki Yetiştiriciliği firma- larõnõn da büyük bedelli ihaleler aldõğõ belirlendi. Fatoş Gürkan Zopçuk, Söz konusu firma sahiplerinin eskiden beri belediye ile iş yaptõğõnõ belirterek “Onlar benim uzaktan akrabam. Ama benimle ve ailemle yakından ilişkileri yok- tur” dedi. MURAT KIŞLALI ANKARA - Türk Telekom Sağlõk Yardõm Sandõğõ’nõ (SYS) yetkisi olmadõğõ halde 130 milyon YTL’si ile yeni bir vakõfa aktaran yeni yönetimin, işten çõkarõlanla- rõn sandõktaki haklarõna da el koy- duğu ortaya çõktõ. Bu haklarõndan yararlanmak isteyen yaklaşõk 3 bin kişi dilekçeyle kuruma başvurdu. Dilekçeler yanõtsõz kalõrken, he- saba para yatõrmak isteyen eski ça- lõşanlar, “hesap numarasının değiştirilmesi, yatan paraların kabul edilmemesi” gibi engelle- melerle karşõlaşõnca çareyi yargõ- ya gitmekte buldu. Türk Telekom SYS’nin içinin boşaltõlmasõ sonrasõnda kuruma gönderilen bazõ dilekçeler şöyle: Nuri Demir, Ankara: 1983’te işe başladõm. 14 Mayõs 2008’de iradem dõşõnda resen emekli edil- dim. SYS’nin bugüne kadar tüm personelde elde etmiş olduğu tak- ribi gelir tutarõndan 127 milyon YTL paranõn bilgimiz dõşõnda, yeni kurulmuş olan Sağlõk ve Sosyal Yardõm Sandõğõ Vakfõ’na aktarõlmõş olduğu malumunuz- dur. Ödemiş olduğum aidatlarõn bankalarda nemalandõrõldõğõ da dikkate alõnarak, maaşõmdan resen tahsil edilmiş olan kesintilerin ta- rafõma ödenmesi... Fatma Efe, Balıkesir: SYS’de bu zamana kadar ödemiş olduğum birikmiş aidatõmõn yasal faiziyle birlikte aşağõda belirtmiş olduğum banka hesabõma aktarõlmasõ; ay- rõca SYS’nin feshedilmesi duru- munda tüm haklarõmõn hesabõma yatõrõlmasõ... Mehmet Arslan, Ankara: Baş- müfettiş kadrosunda görev yap- makta iken, şirket payõnõn yüzde 55’inin özelleştirilmesi sonucu Karayollarõ Genel Müdürlüğü’nde müfettiş olarak göreve başladõm. SYS üyeliğimin devam etmesini istiyorum. Aylõk aidatlarõmõ öde- yebilmem için tarafõma SYS ban- ka hesap numarasõnõn bildirilme- sini... Türk Telekom’un eski Başmü- fettişi ve Pazarlama Dairesi Baş- kanõ Fazlı Köksal, SYS’de işten ayrõlanlarõn haklarõnõ kaybetme- lerine ilişkin süreci şöyle anlattõ: - Türk Telekom Sağlõk Yardõm Sandõğõ, PTT Sağlõk Yardõm San- dõğõ’nõn devamõ niteliğinde ku- ruldu. Türk Telekom ile ilgili ya- sada, “Türk Telekom ile işti- raklerinde çalışan ve yardım sandıklarına üye bulunan per- sonelin, Türk Telekom ve işti- raklerinden ayrılmaları halinde de üyeliği devam eder” hükmü yer aldõ. - Telekom’daki iki sandõktan Bi- riktirme Yardõm Sandõğõ bu yasa hükmüne uygun olarak, Türk Te- lekom’dan ayrõlanlarõn da üyeli- ğini sürdürmelerine imkân verdi. SYS’den Türksat’a geçen Türk Telekom personeli için bu yasa hükmünü uyguladõ bu personelin sandõk ile ilişkisini kesmedi. AP’de ekümenikliği anlatacak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Avru- pa Parlamentosu’nda (AP) yarõn “Eküme- niklik” konusunda bir konuşma yapacak olan Fener Rum Patriği Bartholomeus’un kür- süye çõkõşõ konusunda Ankara’nõn da girişim- de bulunduğu ancak bu durumun engelleneme- diği bildirildi. Dõşişleri Bakanlõğõ kaynaklarõ, “Amaç konuşmayı engellemek değil, ya- pacağı konuşmanın konusuyla ilgili bazı sıkıntılarımız oldu” değerlendirmesini yap- tõlar. Fener Rum Patriği Bartholomeus’un yarõn AP Genel Kurulu’nda yapacağõ konuşma, Ankara’da rahatsõzlõk yarattõ. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, yaklaşõk 1 ay önce ayarlanan program ile ilgili ola- rak Dõşişleri Bakanlõğõ da çeşitli girişimlerde bulundu. AB Daimi Temsilciliği aracõlõğõy- la yapõlan bu girişim- lerden herhangi bir so- nuç alõnamadõ. Konuy- la ilgili Cumhuriyet’e bilgi veren diplomatik kaynaklar da, Türki- ye’nin Fener Rum Pat- riği’nin herhangi bir kurumda konuşma yapmasõndan rahatsõz- lõk duymadõğõnõ, buna karşõn yapõlacak ko- nuşmanõn içeriği ve AP tarafõndan hazõrla- nan gündemin olumsuz nitelik taşõdõğõnõ söyle- diler. Bartholomeus’un ekümenik unvanõ ile konuşacağõnõ, ancak Lozan Antlaşmasõ ile “ekümenikliğin” kal- dõrõldõğõnõ anõmsatan kaynaklar, “Amaç ko- nuşmayı engellemek değil, yapacağı ko- nuşmanın konusuyla ilgili bazı sıkıntıları- mız oldu” diye konuş- tular. Fener Rum Pat- rikhanesi resmi statüye göre, Lozan Barõş An- tlaşmasõ doğrultusun- da, Fatih Kaymakamlõ- ğõ’na bağlõ bir kurum olarak varlõğõnõ sürdü- rüyor. Ancak Patrikha- ne bazõ AB ülkeleri ve ABD tarafõndan “Ekü- menik” olarak adlan- dõrõlõyor. Türkiye ise bu unvanõ reddediyor. Yandaşlara ‘yeşil’ kıyak Gökkuşağı Savaşçısı iklimi kurtarmak için İstanbul’da Greenpeace’in küresel ısınmanın en büyük nedenlerinden biri olan kömür santralları- nın kapatılması için başlattığı “Kömürden Kurtul İklimi Kurtar” kampanyası kapsa- mında Rainbow Warrior (Gökkuşağı Savaş- çısı) gemisi İstanbul’a demirledi. İsrail’den yola çıkan Greenpeace’in bayrak gemisi, İs- kenderun’da Sugözü Termik Santralı’nda gerçekleştirdiği eylem ile uluslararası kam- panyanın da startını verdi. Türkiye’de yapı- mı planlanan 40 yeni kömür santralını dur- durmayı da amaçlayan kampanya kapsa- mında burada bulunan gemi, 25 Eylül’de İstanbul’dan ayrılacak. Beşiktaş İDO İskele- si’ne demirleyen Rainbow Warrior gemisin- de dün düzenlenen basın toplantısı ile ulus- lararası kampanya hakkında bilgi verildi. Hakkâri’de bir yurttaş kaçırıldı Yurt Haberleri Servisi - Hak- kâri’de teröristlerin açtõğõ ateş so- nucu 1 güvenlik görevlisi yara- landõ, Ceylanlõ köyünde de bir yurttaş kaçõrõldõ. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi kõr- salõnda önceki gün PKK’liler gü- venlik güçlerinin üzerine ateş aç- tõ. Saldõrada 1 güvenlik görevlisi hafif yaralandõ. Kaçan teröristlerin yakalanmasõ için operasyon baş- latõldõ. Hakkâri’nin Ceylanlõ kö- yünde de bir yurttaşõn PKK’liler ta- rafõndan kaçõrõldõğõ bildirildi. Gü- venlik güçlerince yapõlan arazi arama tarama çalõşmalarõ sõrasõn- da Bingöl’ün Genç ilçesinde ara- ziye gizlenmiş 600 gram TNT kalõbõ, Van’õn Çatak ilçesinde de 2 adet patlayõcõ madde bulunarak imha edildi. Diyarbakõr’õn Hani il- çesi kõrsalõnda PKK’lilere ait bir sõ- ğõnakta ise muhtelif gõda madde- si ve örgütsel belge ele geçirildi